Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 1999 PAZAR
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALt StRMEN
Madenci Maltmut
Sevgilı,
lyi yazılmış anı kitaplarını keyifle okuyorum. On-
lar tarihin tanıklarıdırlar.
Orada nice tarihe geçmemiş kişilerin öyküleriy-
le birlikte, bir .dönemin anatomisini yakalamak
mümkündür.
,. Orhan Karaveli'nin "Bir Ankara Ailesinin Öy-
küsü" adlı anılarını ise başka bir keyifle, bir so-
lukta okudum.
Anıları benim için çok ilginç ve keyifli kılan da,
artık ancak üçü hayatta kalmış olan kahramanla-
rın çoğunu tanımamdı.
Karaveli aılesi ile tanışmam, 194O'lı yıllann so-
nunda Galatasaray Lisesi'nin ilkokul bölümünün
3. sınıfında oldu.
Dört kardeşin en ufağı olan Yılmaz, o yıl bizim
sınıfa katıldı. Uyanık, zeki ve yazma yeteneği olan
bir arkadaşımızdı. Dostluğumuz yıllar boyu sürdü.
Ailenin bütün erkek çocukları Galatasaray'da
okumuştu.
Büyük ağabey Nihat da, ortanca Orhan da.
Karaveliler ailecek okumaya yazmaya düşkün
insanlardı. Ellili yıllarda Nihat ve Orhan Karaveli,
Seksoloji dergisini çıkarmaya başlamışlardı.
Bu olayı ve o dergiyi de anımsıyorum. Orhan
Karaveli'nin kitabında dergınin öyküsü ve bu alan-
da karşılaştıkları güçlükler de yer alıyor.
Arkadaşımın sonradarî ikisiyle de tanışacağım
ağabeylerınin, ellili yıllarda Vatan gazetesinin or-
takları olduğunu da biliyordum da, öykünün ayrın-
tı|annı bilmiyordum.
Yılmaz ile arkadaşlığımız sırasında Fenerbahçe
Stadı'nın karşısındaki sokaktaki evlerinegiderken,
annesini de tanıdım. Sonra da babası Mahmut
Karaveli yı
Kısacası, bütün bireylerinitanıdığım, hemen he-
men, yaşamlannın toplumu ilgilendiren belli başlı
olaylannı bildiğim bir ailenin akıcı bir dille kaleme
alınmış öyküsü, çocukluk ve yeni gençlik yıllanmız-
dayaşadığımızkimi olayları yine deyeterince kav-
rayamadığımızı gösterdi bana.
Mahmut Amca, ya da aramızdaki deyimiyle Ma-
denci Mahmut ile, ellili yıllann sonunda Mühür-
dar'da Ak Apartmanı'nda oturduğu yıllarda tanış-
mıştım.
O yıllarda madencilik yapıyordu Yılmaz'ın baba-
sı.
Hepimizle konuşan, tek tek ilgılenen, sevecen bir
adamdı. Ondan çekinmez, arkadaş gibi severdik.
Ama doğrusu kitabı okuyana kadar, böylesine
bir otodidak (kendi kendini yetiştirmiş) böylesine
boyutlu ve ilginç bir adamı tanımış olduğumu hiç
bilmedim.
Meğer 1908 yılında zehirlenerek öldürülen sey-
menbaşı yiğit Halil Efe'nin oğlu, daha yedi yaşın-
da öksüz kalan Mahmut, bir anda okul sırasından
aile reisliğine geçip, kimseden yardım istemeden,
kimseden beş kuruş almadan anasını ve dört kar-
deşini geçindirmek görevini üstlenmiş.
Yedi yaşında bir çocuk, okuldan geliyor, baba-
sının öldüğünü duyuyor. Ve gururlu seymenlerin
gelenegine uygun olarak, dul kalan ana, ne kar-
deşlerinden ne ahbaplardan yardım istiyor. Oğlu-
nu çağırıyor karşısına ve:
- Sen artık ailenin reisi oldun, okula şimdilik ara
verecek ve yanndan tezi yok eve ekmek getirecek-
sin, diyor.
Yedi yaşında Mahmut meşrutiyet Ankara'sında
gazete satarak eve ekmek götürüyor.
Mahmut sonra ticarete atılacak, Atatürk hayra-
nı bir işadamı olarak, üç erkek çocuğunu Galata-
saray'da okutacak, yedi yaşına kadar gördüğü
okulla, çocuklarında okuma alışkanlığını geliştire-
cek, onlara Hugo'yu okutacak bir adam.
Vehbi Koç, bir toplantıda, kendisini övmeleri
üzerine, "Yok" demiş, "Ankara'nın yetiştirdiği en
başarılı işadamı Mahmut'tun kimse onun elinden
tutmadan o yedi yaşında gazete satarak başladı
ve hep başanlı oldu."
Evet Sevgili, Orhan Karaveli'nin yapıtında Mah-
mut Amca'nın öyküsü çok sardı beni. Megerse bı-
zimle candan dostluk eden, bize arkadaş gibi dav-
ranan o adam, adsız bir kahramanmış da haberi-
miz yokmuş.
Nur içinde yatsın.
Ketenci: CHP'nin
savunam yok
• Ahmet Güryüz Ketenci, CHP'nin temel
sorununu, 'yeterli sayıda özgür üyeye sahip
olmamak' olarak tanımladı.
İstanbul Haber Servisi -
Eski CHP İstanbul
Millet\
r
ekili Ahmet
Gfiryûz Ketenci, CHP
örgûtünün yeniden
yapılanması gerektiğini
belirterek "Orgütümüz
yorgun ve yılgın. Partiyi
içeriden dışandan
herkes eleşririyor, ama
partinin mutlaka sahibi,
savunucusu olması
gerekir'' dedi.
Ketenci, üyelerin
yeniden yazılmasının ve
önseçimlerin tüm
üyelerin katıhmıyla
yapılmasının olumlu
adım olduğunu
belirterek "Partisine
baglı. bilinçli. örgütlü,
eylemci 200 bin iiye
yeterüdir" diye konuştu.
CHP'nin her kesimde
acımasızca
eleştirilmesinden
yakınan Ketenci, "tlçe
başkanmdan parti
meclisi üyesine kadar
herkes CHP'yi
eJeştiriyor. Partinin
savunam yok. Partiyi
geçmişte Baykal hizbi
yönetirdi, ama partiyi
savunurlardı. Şartlar ve
koşuliar ne olursa olsun,
partiyi savunan kişiler
olmalı- dedi. CHPnin
temel sorununu, 'yeterli
sayıda özgür üyeye sahip
olmamak' olarak
tanımlayan Ketenci,
tüm partilerde görülen
oligarşik yapılanmanm
temel nedeninin Siyasi
Partiler Yasası olduğunu
kaydetti. Siyasi Partiler
Yasası'nda gerekli
değişiklikler yapılana
dek üye kayıtlannda ilçe
seçim kurullannın ya da
ilçede belirlenmiş bir
noterin
kullanılabileceğini ifade
eden Ketenci. "Ancak
ve ancak, bilinçli ve
istekli bir şekOde partiye
üye olan. özgür
partililerin oluşturduğu
bir örgüt başarılı
olabitir" dedi. Eski
üyelen partiden
kimsenin
silemeyecegine dikkat
çeken Ketenci, "Fakat
belirli bir tarihe kadar
kayıt yenilemeyen
üyelerin seçme ve
seçilme haklannı
yhirecekleri duyurulur
ve böy lelikle eski üyeler
işievsiz hale getirilebilir"
diye konuştu. Ketenci,
ilçe kongrelerinin çok
önemli olduğunu, iki
gün sürecek ilçe
kongrelerinin bir
gününün seçime, bir
gününün ise tartışmaya
aynlmasının yararlı
sonuçlar doğuracağını
anlattı.
Emekçilerin hükümete karşı kararlılığı sürecek. Koalisyon geleceğini tavnyla belirleyecek
Hükiimet diişene kadar eylem• Hak-îş Genel Başkanı Salim Uslu, hükümetin pişkinliğini
sürdürmesi durumunda gelecek günlerde de demokratik tepkilerinin
süreceğini, hem de işin siyasi faturasımn çıkanlacağmı belirterek
hükümeti istifaya zorlayacaklan mesajını verdi.
tLHANTAŞÇI
ANKARA - Emekçiler, uluslararası
tahkımin yolunu açan ve Anayasa'ya
özelleştirme kavramını sokan değişiklik-
lerin; Sosyal Güvenlık Yasa Tasansı'nın
emeklilik yaşını kadınlarda 58, erkekler-
de 60"a çıkaran maddesinın de kabul edil-
mesine karşı "eylem kararuhğınr sürdü-
recek. DlSK Genel Başkanı Vahdettin
Karabay, halk desteğinı kaybeden hükü-
metin parlamentoda çok güçlü olmasının
önemli olmadığını vurgulayarak "Millet-
vekillerinin bile inanmadığı bir şeyi çıka-
np nereye kadar götürecek lideıier? Gü-
nün birinde muletvekilkri paüama nokta-
sına gelecekler. Kapıkulu ohnaktan çıka-
caklar" dedi.
Emekçiler, önceki gün yurt genelinde
yapılan 1 günlük iş bırakma
eylemınin ardından hüküme-
tin "ben yapüm oldu" politi-
kasını sürdürmesinin siyasi
faturasımn çıkanlacağına
dikkat çekerlerken hüküme-
ti istifaya zorlayacaklan me-
sajı verdiler.
DlSK Genel Başkanı Vah-
dettin Karabay, hükümete
geri adım attırmak için her
türlü mücadeleye devam
edeceklerini ve eylemlerin
şiddetinin de arttınlacağını
söyledi.
Sosyal güvenlik yasası çı-
kartılsa bile değiştirmek için
her türlü eylemi yapacaklan-
nı vurgulayan Karabay, "Ka-
nun çıkarmak önemü degfl,
tatbik edilmesi önemli. Bu
kanunun uygulamas Türld-
ye'de mümkün değiL Degil
derken, tatbikedersiniz de in-
sanlan mudu etmesi müm-
kün degildir. Bu kanun
emekü yapmamak üzere ya-
pümış. Kimse emekli olma-
yacak demektir. O zaman da
ka\ ga daha da büyüyecektir"
dedi. Türkıye koşullanna ya-
sanın uymayacağına dikkat
çeken Karabay. şunlan söy-
ledi:
"Bakaıun iddia ertiği gibi
popülist politikalar degil, iç-
ten gelen birduygu. Bu kanu-
nun Türkiye'ye hizmetetme-
yeceğine inanıyoruz. Halk
desteğini kaybeden bir hükümetin parla-
mentoda güçlü olması önemli değil. 18 Ni-
san seçimlerinden güçlü olarak çıkan ko-
alisyon iki ayda bütün primlerini yitirmiş-
tir. Halkı daha da geriye götürecek uygu-
lamalara girmiştir. Konuştuğumuz her
millervekili çıkacak yasaya inanmadığını
itirafediyor."
Hak-lş Genel Başkanı Salim Uslu, hü-
kümetin verilen mesajlan anlamaz ve
umursamaz gözüktüğünü vurgulayarak
hükümeti "pişldn" davranmakla suçladı.
Maden işçilerinin yürüyüşünde döne-
min başbakanı Yddınm Akbulut'un baş-
bakan sorumluluğuyla bizzat işçilere gi-
derek anlaşma ve uzlaşmanın gayretini
gösterdiğini annnsatan Uslu, "EğerSayuı
Başbakan da gerçekten uzlaşmadan ya-
naysa Sayın Akbulut'un ortaya koyduğu
olgun ve uzlaşmacı tavır bu iilkede yaşan-
mış ve hafizalardan silinmemiştir. Geliş-
miş Banlı ülkelerde sadece tahkimle çağ-
daş olunmuyor. Siyasette de erdemli gele-
nekler var. Çağdaş ülkelerin siyasetçile-
rinde de erdem var. Eğer bu hükümetimiz
bakımından bilinmiyorsa bile Türkiye'de
örneği var. Yeter ki bu gelenekleri sürdûr-
me isteği ve kararlılığı olsun" dedi.
Gelecek günlerde de demokratik tepki-
lerinin süreceğini, hem de işin siyasi fa-
turasımn çıkanlacağmı belirten Uslu, hü-
kümeti istifaya zorlayacaklan mesajını
verdi. Ancak bunda belirleyici olanın hü-
kümetin tavn olacağına da dikkat çekti.
Toplumun olayı oldu'
Uslu, yann Emek Platformu'nu oluştu-
ran örgütlerin şube teşkilatlanmn toplana-
cağım anımsatarak "Bu meselenin boyu-
tu genel başkanlan aşmış, toplumun me-
selesi olmuştur. Dolayısıyla bûndan sonra
almacak karaıiann herkesin kanldıgı ve
herkesi bağlayan karariar olması lazun.
Bizde toplumsal tepkileryüz yılda birolur.
Bir olur \ieniçeri Ocağı kapatüır. Bir olur
Milü Mücadeleye başlanır" diye konuştu.
Toplumsal olaylarda küçükten başla-
nıp ileriye doğru eylemin tırmandınldığı-
nı söyleyen Uslu, "Bu, uzun soluklu bir
süreçtir, sünecin sonunda neler kazanıla-
bilecegini görüyoruz,onun eoşkusuyla bir-
likteliğin sürmesinden yanayız. Platfor-
mun yapüğı ve yapması gerekenler 13
Ağustos'tan ibaret degildir. Bu işin 24
Temmuz'u da, 13 Ağustos'u da var. Yan-
nı da olacak" dedi.
Enerji YapıYol-Sen Genel Başkanı
Cengiz Faydau. hükümetin meşruluğunu
fıilen yitirdiğini belirterek, "Tamamen
çokulustu şirketlerin, IMF'nin, ülkemiz-
deki bazı bunlara uzantüı çıkar cevreleri-
ne kulak asan, onlann takpterini yerine
getirmeye çalısan bir parlamento ile kar-
şı karşryayız" dedi. De\ let Planlama Teş-
kilatı'nın (DPT) yapılması öngörülen ya-
tınmlann Türkiye'nin istemlerini kat kat
aşan yatınmlar olduğu uyansında bulun-
duğunu söyleyen Faydalı, yap-işlet-devret
modeliyle yapılan santralların üretimleri-
ne alım garantisi verildığini anunsatn.
KESK'ten protesto eykmi
KESK üyesi bir grup, Kızılay'da sosyal
güvenlik yasa tasansı ile uluslararası tah-
kimi protesto etti. KESK Ankara Şubeler
Platformu Dönem Sözcüsü Ahmet Ersun
Genç yaptığı basın açıklamasında, ulusal
bağımsızhğın yok edildiğini, ülke kay-
naklannın uluslararası tekelci sermayeye
peşkeş çekildiğini ve ulusal yargının da
devTe dışı bırakıldığım vurguladı.
Eyleme katılanlar daha sonra olaysız
biçimde dağıldılar. Diyarbakır'ın Dağka-
pı semtinde de KESK üyesi bir grup sos-
yal güvenlik yasa tasansı ile uluslararası
tahkimi protesto etti.
Eğitim-Sen Diyarbakır Şube Sekreteri
Muharrem Cebe sosyal güvenlik yasa ta-
sansının IMF talimatlan doğrultusunda
hazırlandığını ve mezarda emekliliği ge-
tirdiğini söyledi.
ÎĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇtN
Yeni düzenleme gerekiyor
Erbakan'ın
genelgesi
öğretmenüğe
dönüşü engelliyor
İstanbul Haber Servisi -
REFAHYOL hükümetinin
başbakanı Necmera'n Erba-
kan döneminde yayımla-
nan bir genelge nedeniyle,
öğretmen açığımn yüksek
sayıda oldugu ve 400 bin
ögretmene gereksinim du-
yulan Türkiye'de, belediye-
lerde çahşan öğretmen İcö-
kenli kişiler, istekli olmala-
nna karşın öğretmenliğe
atanamıyor.
Geçen yılın bütçe tali-
matnamesi de, belediyeler-
de çahşan öğretmen for-
masyonlu personelin okul-
lara atanmasım aynı şekilde
engelliyor. Mağdur durum-
daki bu kişiler, Başbakanlı-
ğın, yeni bir düzenlemeyle
kendilerine öğretmen ola-
rak atanma yolunu açması-
Sosyal güvenlik tasansında değişiklik yapılmasını ve uzlaşma sağlanmasını istedi
DSP'li Budak'tan 'koşulhı evet'
Budak: Uzlaşma olmazsa olmaz.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Eskı DlSK Genel Başkanı, D-
SP İstanbul Milletvekilı Rıdvan
Budak. uzlaşma gerçekleşmezse
sosyal güvenlik tasansına olum-
suz oy vereceğini açıkladı. Budak,
tasannın ardında ANAP zihniye-
ti yattıgını savunurken "Partimiz-
den bekknen. sosyai güvenlik ta-
sansuun bu haliy le yasalaşmasını
durdurması ve en kısa sürede ta-
raflaruı uzlaşmasına day alıbirdü-
zenlemeye olanak tanımasıdır"
dedi. Budak, "Çağdaş sol elbette
değişimcidir ama değişmeyen de-
ğerieri de vardır" sözleriyle Baş-
bakan Bülent Ecevh'e gönderme-
de bulunurken, "İstifayı düşünü-
yor musunuz" sorusuna. "Akhm
ve mannğım partimde durmamı
emrediyor" yanıtını verdi
Budak. ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ın "Tasanya ash
dokunulmasın" talimatı verdiği-
ni, bunun "Asb uzlaşılmasın" an-
lamına geldiğini söyledi.
Emek Platformu ile hükümet
arasmda arabuluculuk girişimin-
den sonuç alamayan DSP İstan-
bul Milletvekilı Budak. dün dü-
zenlediği basın toplantısında sos-
yal güvenlik yasasının çıkanlma-
sı durumunda, toplumsal gergin-
lığin daha da artacağmı ve yasa-
nın önümüzdeki dönemin seçim
malzemesi olacağını kaydetti.
Budak, sözlerini şöyle sürdür-
dü: "Sorun emeklilik yaşına dü-
ğfimlenmiş gibi gösteriliyor, tarnş-
ma bilinçli olarak yaşa indirgeni-
"SSK'ye triryonlarca borcu olanla-
nn bu borcunu niçin tahsil etmi-
yorsunuz? Sigortasız çahşnrmayi
önlemek için ne öngörüyorsunuz"
sorularını yöneltti. Budak, de-
mokrasilerde tepkilerden ders çı-
karmak gerektiğini vurgulayarak
"Sokaktaki sesten korkmamak,
'sokak" diyerek meydanlan kü-
çültmemek gerekir'' dedi.
Budak, tasannın asıl tehlikesi-
• Emek Platformu ile hükümet arasında arabuluculuk
girişiminden sonuç alamayan DSP Milletvekili Budak, sosyal
güvenlik yasasının çıkanlması durumunda, toplumsal
gerginliğin daha da artacağını vurguladı. Budak, tasannın
ardında ANAP zihniyeti yattıgını savundu.
yor. Oysa hiç kimse bugünkü
emeklilik yaşını savunmuyor. Sos-
yal güvenfiğe devlet katkjsı gibi iş-
çi ve işveren kuruluşlannın anlaş-
üğı konular bile tasanda yer almı-
yor, taraflarla diyalog kunılmuyor.
Başından beri biknğini okumaya
devam eden Sayın Bakan'ın tutu-
mu büyük tepki çekiyor."
Budak. Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Yaşar Okuyan'a
nin sosyal devleti ortadan kaldıra-
cak bir nitelik taşıması olduğunu,
bunun ardında da ANAP zihrüye-
tinin yattıgını söyledi. "12 Eylûl
ürünü olan ANAP'm çağdaş bir
aniayışa sahip olmadığını ve ilk se-
çûnde tasfıye olacağuır savunan
Budak, Başbakan Ecevit'in "degj-
şüne'* yöneUk açıklamalanyla ilgi-
li olarak da şu değerlendirmeleri
yaptı:
"Çağdaş solelbettedeğişimcidir,
ama değişmeyen değerleri de var-
dır. Sosyal adalet demokrasL öz-
gürlükler, ekonomik alanda üreti-
mi ve yabnmı öne çıkaran planh
kalkmma, kamu hizmetkrinin ge-
listirilmesi. bu değerier arasınday-
er almaktadır. Bu değerleri zedele-
yen politikalara karşı olmak çağ-
daşhğın gereğidir. Demokratik re-
jimi yaşatmak isriyorsak. sağın
karşısında çağdaş solu etkin güç
haline getirmek zorunday ız. Deği-
şimi yakalamış, aklı ve mantıgı öne
çıkaran , istihdanun gelişmesine
katkı verecek yabancı yaünmlan
reddetmeyen, ama ulusal çıkarlan
gözü gibi koruyan, emeğin en yüce
değer olduğuna inanan bir sol siy a-
sete her zamankinden daha fazla
ihtiyaçvanür. Oy lany la DSP'ye ik-
tidar yolunu açan milyonlarca
yurttaşuı ve halkuı DSP'den bek-
lentisiiştetam da budur. Şimdi par-
timizden beklenen, tasannın bu
haüyte yasalaşünhnasını durdur-
ması ve en kısa zamanda taraflann
uzlaşmasına dayalı bir düzen-
lemeye olanak tanımasıdır"
nı istiyorlar.
Laiklik karşıtı söz ve uy-
gulamalanyla Türkiye'yi
gerilimli birdöneme sürük-
leyip Anayasa Mahkeme-
si'nce kapatılan Refah Par-
tisi'nin genel başkanı ve
REFAHYOL hükümetinin
başbakanı Necmettin Erba-
kan imzasıyla yayımlanan
bir genelge, öğretmenliğe
dönüşün önünü tıkıyor.
Erbakan'ın başbakanlıgı
su^sında 2 Nisan 1997'de
yayımlanan 383-6320 sayı-
lı genelge, öğretmen olma-
lanna karşın herhangi bir
nedenle belediyelerde iş
bulup çahşan kişilerin öğ-
retmenliğe dönmelerini en-
gelliyor. Belediye persone-
li olmasına karşın öğret-
menliğe dönmek isteyen
yurttaşlann öğretmenlik
yapmasını engelleyen ge-
nelge. öğretmen açığımn
kapatılamadığı Türkiye'de
çelişkili bir durum yaratı-
yor.
Beledi>elere
a\Ticaük
Genelge, kurumlar ara-
sında yapılacak naklen ata-
malar ile belediyelerden be-
lediyelere ya da belediyeler
dışındaki diğer kurumlar-
dan belediyelere yapılacak
naklen atamalarda izin ko-
şulu getirmiyor.
Buna karşın aynı genel-
ge, belediyelerden diğer ku-
rumlara yapılacak naklen
atamalar için Başbakan-
lık'tan izin alınması koşulu-
nu getiriyor.
Bu durum, belediyelerde
çalışmasına karşın öğret-
menliğe dönmek isteyen
öğretmenlik formasyonuna
sahip kişilerin önünü kesi-
yor.
Resmi Gazete'nin 5 Ni-
san 1998 tarih ve 23305 sa-
yılı nüshasında yayımlanan
Maliye Bakanhğı'nm 1998
Mali Yılı Bütçe Talimatna-
mesi de, Milli Eğitim Ba-
kanlığı ile birlikte diğer ka-
mu kurumlanna personel
naklini engelliyor.
PKK'nin silahlı eylemlerinin yıldönümü nedeniyle güvenlik güçleri olası saldırılara karşı önlemlerini arttırdı
Polis canlı bombalara karşı alarma geçtiADANA(CumhuriyetGüney Üleri Bü-
rosu) - PKK'nin silahlı eylemlere başla-
masmın yıldönümü olan 15 Ağustos do-
layısıyla başta Güneydoğu olmak üzere
bütün yurtta geniş güvenlik önlemleri
alımrken teröristlerin olası intihar saldı-
nlan ve yasadışı gösterilere karşı polis
alarma geçirildi.
15 Ağustos 1984 tarihinde Eruh ve
Şemdinli baskınlanyla adım duyuran ör-
gütün, Abdullah Öcalan'ın "silahlan bı-
rakm" çağnsma bu yıldönümünde uyup
uymayacağı belirsızliğini korurken gü-
venlik güçleri olası eylemlere karşı tüm
bölgede kimlik kontrolü ve aramalan
sıklaştırdı, önemli noktalarda korumala-
n artırdı.
PKK için "lojistik" destek bakımın-
dan önemli illerden biri olduğu vurgula-
nan Adana'da, özellikle Güneydoğulu
yurttaşlann yoğun yaşadığı Anadolu,
Hürriyet, Dağlıoğlu, Gülbahçesi. Yeşi-
levler, Şakirpaşa, Tsmetpaşa, Denizli, Ye-
nibey, Mutlu ve Barbaros mahallelerin-
de sıkı tedbirler alımrken önemli kav-
• PKK'nin 15 Ağustos 1984 yılında başladığı silahlı eylemlerin yıldönümü nedeniyle güvenlik
güçleri olası eylemlere karşı tüm bölgede kimlik kontrolü ve aramalan sıklaştırdı, önemli
noktalarda korumalan arttırdı. Kent merkezleri ve kırsal kesimde operasyonlara ağırhk verildi.
şaklara da panzerler yerleştirildi. Güven-
lik güçlerinin izinleri de geçici olarak
kaldınldı.
15 Ağustos'un yaklaşması nedeniyle
îçişleri Bakanlığı, Emniyet Genel Mü-
dürlüğü aracılığıyla bütün yurttaki mü-
dürlüklere gönderdiği talimatta, PKK'li
teröristlerin gerçekleştirebilecekleri ola-
sı intihar saldınlan, toplu katliamlar, as-
keri ve emniyet birimlerine yönelik sal-
dınlar ile yasadışı gösterilere karşı daha
dikkatli olunmasmı istedi. Olkenin her-
hangi bir kentinde intihar saldınsı dü-
zenleyebilecekleri bilgileri alınan ve P-
KK'nin Amanos Dağı'nda eğittiği terö-
ristlerden 30'unun kod adlan ve açık
kimliklerinin yer aldığı afışler, bütün
yurtta halkın görebileceği yerlere asıldı.
Hatay Emniyet Müdürlüğü'nün "Ara-
nan PKK'li Terörisfler" başlığı altında
"Lütfen y ukandaki fotoğraflan dikkat-
le inceleyin. Dağlarunızda aç gezen bu te-
röristlerin yiyecek bulabümek için şehir-
lere inebileceklerini unutmaymız" sözle-
rinin yer aldığı afişte, bir süre önce Ha-
tay'da polislere yer gösterirken ma>ına
basması sonucu yaşamını yitirdiği savla-
nan "Eşrer kod adlı Rasim KayTa ile ge-
çen ay Adana Emniyet Müdürlüğü ekip-
lerince yakalanan "Berfin-Zozan" kod
adlı Ruşen Tabana da bulunuyor. Ara-
nan diğer PKK'li terönstler ise şunlar:
"Ramazan Toptaş (San tbrahim), Em-
rullah Dursun (Serhat), Mustafa Doğan
(Rızgar), İbrahim Şengül (Bedrettin),
Haydar Demirel (Bager), Mustafa Hamo
(Nurhak), Hüseyin Acar (Dilşer), SeHm
Gönenç (Yusuf), Salman Kurtalan (Pi-
n»X Ferzande Çiçek (Ağit-Koçer), M.Ze-
ki Turan (Hebat), M.Akif Devrim (Dok-
tor-Cenk). Fikri Azgan (Fıkret-AhmetX
Şirin Güneş (Şervan-Mervan), Haydar
Demirel (Erdal), Kemal Kapıcı (Faik), ts-
mail-soyadı bilinmiyor (ŞirhatXaçıkkim-
Dkleri bflinmeyen Hıdır. Sema, Dijivar,
Mahsun, DUgeş. Botan. Karker kod adh
kişiler, tsmail Sert(Ahmet), Vahit-soyadı
bflinmiyortCahitKMehmetCanGürkan
(Reşo-Reştt)."
Kırsal kesimde de PKK'lilere yönelik
geniş kapsamh operasyonlar başlatıldı.
Diyarbakır 2. Taktik Ana Jet Üssü'nden
havalanan F-16'lar, PKK'nin yurtiçi
kamplannın bulunduğu Cudi ve Gabar
Dağlan'nı bombaladı. PKK'lilerin sınır
dışına çekilmesi konusunda herhangi bir
hareketliliğin gözlenmediğini kaydeden
üst düzey askeri yetkililer, çok sayıda P-
KK'linin daha önceden sınır dışına çık-
mış olabileceğini kaydettiler.
Türkiye-lran sımnnda bulunan Zag-
ros, Kandil, Körkandil dağlan ile Kuzey
Irak'taki Zeli, Süleymaniye, Haftanin
bölgesi ve Zap, Gare Dağı, Dlana çevre-
sinde konumlanan örgütün, 4 bin kadar
silahlı gücünü Iran sımnnda tuttuğu öne
sürülüyor. Aynca Tunceli ve Bingöl do-
laylannda bulunan PKK'lilerin geri çe-
kilme konusuna sıcak bakmadıklan be-
lirtildi.
31 bin öldü
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nin 13.
kuruluş yıldönümü dolayısıyla son ^yı-
lın değerlendirmesini yapan Bölge Vali-
si Aydm Arslan, teröristlerle yapılan mü-
cadele sırasında 4 bin 947 güvenlik gö-
revlisinin şehit olduğunu, aynı süre içe-
risinde 4 bin 372 yurttaşın teröristlerin
saldınsı sonucu yaşamım yitirdiğini, 22
bin 494 teröristin de öldürüldüğünü açık-
lamıştı. Arslan, olağanüstü halin ilan
edildiği 1987yıhndan 19Temmuz 1999
tarihıne kadar bölgede 602'si yaralı, 2
bin 797'si sağ, 2 bin 282'si de kendiliğin-
den teslim olmak üzere toplam 5 bin 681
teröristin de etkisiz duruma getirildiğini
söylemişti.