20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 AĞUSTOS 1999 PAZAR 14 JvLJJ-jl U.K. [email protected] Türkiye İş Bankası'nın kuruluş günü Lütfii Kırdar Salonu'ndaki bir konserle renklenecek 75. yıla Brightnratriı kutlama Lnlii soprano Sarah Brightman'm son albümünün adı 'Eden'. CUIVIHUR CANBAZOĞLU Türkrve İş Bankası, ünlü Ingiliz soprano Sa- rah Brightman'ın RoyalFflarmoniOrktstrasVla 27 Ağustos'ta Lütfü Kırdar Kongre Sarayı'nda vereceği konserle 75. yaşını kutlamaya hazır- laruyor. Brightman deyince akla popla klasiğın usta- ca harmanlandığı, yıllar geçse de aynı heye- canla kabul gören birçok yapıt gelıyor. Bunlar arasında Operadaki Hayalet tabii ki bihnci sı- rada. Videoklibin hızla yayılmaya başladığı Seksenler'in ikinci yansında sık sık televizyon- da yayımlanan bu parçanın, ekranı yukandan aşağıya kıpkırmızı kana bulayan görüntüleriy- le Brightman bizde de dikkat çekmiş, ancak yapıtlan bir on yıl kadar gecikmeyle yerli pa- zarda tezgâha çıkabilmişti. Doksanlar'da popla klasık sentezinin başta- cı edilmesiyle bu işe daha erken kafa yormuş Brightman gibı isimler plak endüstrisinin göz- bebeğı haline geldi. Brightman'm yaşamında Andre» Lloyd Web- ber'in büyük önemi var. Birçok büyük müzi- kale imza atan ünlü besteciyle altı yıl evli ka- lan Brightman bu birlikteliğin de verdıği güç- le Cats, Requiem. Aspects Of Life çok kaliteli işlerde rol almış ve zırvedeki yerine, daha hız- lı ulaşmayı başarmıştı. 1960 Londra doğumlu Brightman; kardeşle- ri rock ve pop dinlerken daha üç yaşında kla- sik müziği ve bale eğitimi almaya başlamıştı Daha o yaşlarda ileride yıldız olmayı hedeflı- yordu. Hırslıydı; çok çalışarak her türlü olanağı de- ğerlendirmeyi bilmişti. Çeşitli gösterilerde rol- ler yüklendikten sonra 18 yaşındayken HotGos- sip grubu bünyesinde I Lost My Heart To A Starship Trooper adlı parçayla Ingiliz müzik listelerinde gözüktü. 1992 Brightman için atılım yıhydı Yenı arayışlara girrruş ve 1981 'de Lloyd Web- ber'in Cats adlı yapıtıyla müzikallere geçmiş- ti. Diğer bestecilerle de müzikallerde çalıştık- tan sonra 1984'te evlenmişlerdi. 1988'de ise Londra'da ve Broadway'de sah- neye koyulan Phantom of The Opera'daki ro- lüyle süperstarlığını ilan etti Brightman. Ancak medyanın güvenini kazanmak için bu kadar ba- şan yeterli değildi. Eleştirmenlerin bir bölümü Ingiliz sopranonun başansıru tamamen ünlü bir bestecinin eşi olmasma bağlamıştı. Çok iyi performanslanna karşın bu kuşkuyu sürekli yanmda taşıyarak zirveye tırmandı. 1990'da ikili, kâğıt üzerinde resmen aynldı- lar ama müzikal anlamda birbirlerinden kopa- madılar. 1992 Brightman için atılım yılıydı; Barselona Yaz Olimpiyat Oyunlan sırasında JoseCarreas'la yorumladığı Amigos Para Siemp- re'yle dünya çapında tanındı. Aynı yıl Daoce ad- lı bir elecrronic dance albümü ile Sarah Bright- man Sings the Musk ofAndrew Lloyd VVebber'i yayımladı. 19%'da Almanya'da Question Of Honor ad- lı albümü yaptı. 1997'de çıkardığı Timeless yi- ne bütün dünyada büyük başan sağladı ve iki buçuk miryon sattı. Daha sonra klasikle pop arasında gidip gele- rek asıl kulvannı belirledi. Italyan Andrea Bo- celfi'yle yaptığı Time To Say Goodbye adlı dü- et single on milyon sattı. Son olarak da bu yıl çıkan Eden albümüyle pop listelerinin üst sıra- lanna tırmanmayı bildi ünlü soprano... İyi müziğe inaruyorBrightman; elektronik mü- zik ustalan Massive Attack'tan Puccini'ye ge- niş bir yelpazesi var. Bir türe takılmayıp kok- teylleri sevenler için onun yapıtlan tam isabet. Hakan Erdoğan düzenlediği değişik konserlerle klasik müziği çarpıcı kılmayı amaçlıyor Kalabalık neyisever, neyisevmez?GÜL ERÇETtN •Hipodrom'da Carmina Buranadan İdil Biret Yedıkule Zındanlannda'ya, Bu- lutsuzluk Özlemi ve Nilüferin senfoni orkestralanylabuluşmasından 'TaşOca- ğmda Rapsodi'ye dek çok çeşitli çerçe- velerde konserlerle kalabalık kıtlelere ulaşmayı başaran Hakan Erdoğan Pro- ductions'ın çabası bu konserlerle klasik salonlann kalıplannı kırmak... Bu ilgınç konserlerle pek çok kişiyı de klasik mü- zıkle ilk kez buluşturan Hakan Erdoğan. son olarak güneş tutulmasını Amasya'da Viyana Sınfonıa Orkestrası ile ızleme ola- nagı sağladı. Gerçekleştirdiği etkınlikle- ri 'Kalabalık neyi sever, neyi sevmez' baş- lıklı katalogda topluca sunan Hakan Er- doğan, önümüzdeki yıl Bach'ın 250. ölüm yıldönümü nedeniyle bir Bach festivali, İdil Biret, Ayla Erduran ve Akxander Rubin'ın bir araya geleceği 'dünyanın en güzel trioları'. Ramazan konserleri gibi projeler tasarlıyor. Erdoğan ile kalaba- lıklar ve klasik müzik üzerine konuştuk. - Klasik müzik izteyicilerinden söz edi- lirken genellikle "kalababk" sıfatını kıd- lanmayız ama siz kalabalıklan klasik mü- zikle buluşturdunuz. Kataloğunuzun baş- lığındaki soru>u size yöneltecek olursak "kalabaüklar neyi sever?" ' .ERDOĞAN - Ben klasik müziğin yal- ruz seçkinlerin. entelektüellerin tat alabi- leceğı bir şey olduğunu düşünmüyorum. KJasik müziği bir ayin olarak görüyo- rum. Kalabalıklar, bu ayine hazırlandığı takdirde konserin dolacağına inanıyorum. Insan nasıl olurda 9. Senfoni'den hoşlan- maz! Nedır'1 Kulak aşinalığı yoktur. Bir. iki, üç, beş. on... derken mutlaka sevecek- tiı. Bu alışkanlığı kazandırmak önemlı ojan. - Düzeyin hızla düştüğü günümüz sa- nat ortamında kalabalık kitleleri nitetik- li müzikle buluşturmak için ne gibi yön- tçmlere baş\ urulmalı? • Son olarak güneş tutulması sırasında Amasya'da Viyana Sinfonia Orkestrası'nın konserini düzenleyen Hakan Erdoğan, kalabalık kitleleri klasik müzikle etkileyici biçimde buluşturmak istiyor. 2000'de Bach'ın 250. ölüm yıldönümü nedeniyle dünya çapında bir etkinlik tasarlayan Erdoğan, Saraybosna Senfoni Orkestrası'nı da getirecek. ERDOĞAN - İlk karşılaşma anı çok önemli. Bunu çok çarpıcı, çok etkileyici bir şekilde yapmaya çalışıyonım. Bu ne- denle düzenlediğim konserlerde 40 bin ki- şiyi bir araya getirdiğım de oldu. Önce doğ- ru bir konsept oluşturmak gerek. Bir kon- seri sadece salonlarda alışılageldiği biçim- de yapmamalı. Daha çok spektaküler kon- serler yapıyorum bu nedenJe. Mesela *9. Senfoni Hipodrom'da' diyorum; bu çok çarpıcı, etkileyici geliyor insanlara. Vo- lumlü bir müzikle de karşılaşnklan zaman ilgi gösteriyorlar. Bu karşılaşmanın etki- siyle katılımın sayısı artıyor. Farkınday- sanız klasik müzik daha çok ilgi görme- ye. hatta moda olmaya başladı yavaş ya- vaş. Bunu tek başına yaratan sanatçılan- mız da var. Siz 'Fazıl Say' yazdığmız za- man bu, yeterli oluyor. Evinde daha çok pop kaseti olan insanlar da geliyor. Dört bin kışi geldi piyano resitaline. Dünya çapında bir olaydır, piyano resitaline hiç- bir yerde bu kadar kışi gelmez. Reklam öğesi çok önemlı. Konserleri- mı yaparken afişinden programına kadar çok dikkat ediyorum. Bach günleri düzen- lerken ona 'Bach, Caz ve Lale' ismini ko- yuyoruz; ilginç geliyor insanlara. Konfe- ranslar, söyleşilerekliyoruz. İnsanlar bil- gilenmeyi seviyorlar. Bütün bunlann so- nucunda ulaştığımız topluluğun sayısı ar- tıyor. - Gençkrin kendilerine yakın bukluk- G E N Ç P A M U K B A N K S A N A T E T K İ N L İ K L E R İ NNA KARENİNAM A C A R D E V L E T O P E R A B A L E S t Genç Pamukbank Sanat Etkinlikleri'nin 5. yılında, Totstoy'un dev eseri "Anna Karenina" istanbul'da. Dünyanın en büyük klasik bale topluiukları arasında yer alan Macar Devlet Opera Balesi, Şef Gyula Jârmai yönetimindeki kendi orkestrası eşliğinde, bu ölümsüz eserî muhteşem bir sahne performansıyla sergileyecek. Sınırları katı kurallarla çizili bir dünyada aşkı uğruna herşeyi göze aian bir kadının aktt aimaz dramını, Çaykovski'nin müziğiyle yüreğinîzde ve tüm benliğinizde yaşatacak etkileyici bir dans draması. Pamukbank, tüm sanatseverleri bu benzersiz dans ve duygu dünyasmda ". buluşmaya çağırıyor. - % . Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi (Harbiye Açıkhava Tiyatrosu) . 'S; . _ . 5 Eylül 1999, Saat 21:00 Bilet Satış Noktaları: Vakkorama/Akmerkez: (0212) 282 09 65, *•- Galleria: (0212) 559 54 44, Suadiye: (0216) 360 90 90, Taksim: (0212) 251 15 71, D&R/Nişantaşı: (0212) 224 24 15 T«#l Vakh'oa Ayrıntılı bilgi için: www.pamukbank.com.tc PAMUKBANK lan pop ya da rock sanatçılannın senfo- nik müzikle buluştuğu konserleri müziğin niteliği ve izkvicikr açKindan değeriendi- rir misiniz? ERDOĞAN - Bu bir yenilik, eğlence ama kaliteli eğlence. Bulutsuzluk Özle- mi ile Hacettepe Oniversitesi Büyük Sen- foni Orkestrası 'nın bir araya geldiği kon- ser önemliydi örneğin. Bulutsuzluk Öz- lemi özellikle düşünen gençlerin dinledi- |i bir topluluk. Ancak ne Bulutsuzluk Ozlemi ne de Senfoni Orkestrası tek ba- şına dört beş bin kişiyi toplamayabilirdi. tzleyicilerin çoğunluğu rockçıydı ve ha- yatlannda ilk kez Çaykovski ile tamştılar, ilk kez bir tenor dinlediler. Omründe ilk kez rock konsenne gelenler de vardı. Böy- lesine ilginç... Düzenlediğimiz popüler konserler arasında yer alıyor bu etkinlik- ler. - Pııpüter sözcüğünü kullanırken nite- Bğin de düştüğü yönünde bir kaygı duyu- yor musunuz? ERDOĞAN - Bu işler düzgün yapıl- dığı zaman bu türden kaygılar ortadan kalkıyor. Ancak pop müziğin de rock mü- ziğin de hatta klasik müziğin de kaliteli- sini bulmak; en iyileri buluşturmak ge- rekiyor. - Tren gariannda. taş ocaklannda dü- zenlediğiniz konserlerde >aşamlannda ilk kez klasik müzik dink-ven izleyicilerin tep- kilerini değeriendirir misiniz? ERDOĞAN - Varhğından daha önce ha- bersiz olduğunuz bir şeyle karşılaşırsanız ilgınızı çeker. Bu nedenle söz ettiğiniz tarzdaki konserler çok çarpıcı oluyor. Konserlen baştan sona dinliyorlar. Kala- bahklara yönelik, bu tür spektaküler kon- serlerin program seçimlerinde çok özen- li davranıyoruz. Çaykovski. Beethoven gibi herkesin beğenebileceği, görkemli. etkileyici programlan yeğliyoruz. Bu iz- leyicilerin ilk çarpıcı karşılaşmadan son- ra klasik müziği merak ettiklerine inanı- yorum. Mutlaka araştınyorlar. Her kon- serden sonra birkaç kişi da- ha kazanıyoruz. - Bir konser organizatörü olarak daha 'popüler, ka- zana dahaboT daDarvarken neden özellikle klasik müzi- ği yeğliyorsunuz? ERDOĞAN - Bunun tek nedeni kendi dinlediğim mü- ziği sunmam... Neyi sevi- yorsam onu yapıyorum. Işin bu tarafi keyifli bir şey. Bu keyif de parayla telafı edi- lebilecek bir şey değil. Bir de hayatta bir işe yaradığı- mı düşünüyorum bunu ya- parken. Bu duygu da para- dan daha önemli. - Düzenleyeceğiniz yeni konserier neİer? ERDOĞAN - Önümüz- deki yıl Bach"ın 250. ölüm >ıldönümü olması nedeniy- le dünya çapında bir etkin- lik yapmak istiyorum. 2000 yılında mekân olarak Aya trini ağırlıklı çok görkernli bir festival çıkaracağız orta- ya. Aspendos Avnıpa KJa- sik Müzik Festivali 'ni dü- zenleyeceğim. Çeşitli tarihi mekânlarda konserler yap- ma projelerimiz var. Bir de daha rafine bir dal olan oda müziği konserlerindeki boş- luğu doldurmak istiyorum. Ama insanlar çok rahat ola- caklar, yerlerde, minderler- de oturacaklar. Bunlardan biri örneğin 'Dünyanın en güzel triolan' başlığı altın- da olacak. İdil Biret, Ale- xander Rubin ve Ayla Er- duran'ı bir araya getirmeyi deniyorum. Ramazandaya- pacağım konser için Saray- bosna Senfoni Orkestrası ile görüşüyorum. Oryantal sen- foniyi ve klasik müzik re- pertuvarlarını yonımlaya- caklar. Isabella Adjani tiyatroya dönüyor • Iris Murdoch an beyni tıbbi araştırmalarda kullanılacak. Şubat ayında alzheimer hastalığından ölen Ingiliz yazar ve fılozof Murdoch'un beyni, Cambridge'deki Addenbroke's Hastanesi'nde korumaya alınmışO. Yazann eşi John Bayley, alzheimerin tedavisinin bir gün bulunacağını umduğunu ve Murdoch'un da. vücudunun tıbbi araştırmalar için kullamlmasım hep istediğini belirtti. • OaSİS'te gitan Johnny Marr devralıyor... Ünlü Ingiliz müzik grubunda Paul 'Bonehead' Arthurs'un aynlığıyla boşalan yeri, 1980'lerde Smiths'in gitaristi olarak tanman Marr dolduracak. • isabelle Adjani tiyatroya donüyor... Adjani, 2000 yılmın Eylül ayında Robert Hossein'in yönettiği 'Kamelyalı Kadm' oyununda başrolü üstlenecek. • Pierce Brosnan bir açıklama yaparak, artık James Bond filmlerinde oynamayacağı yönünde çıkan söylenrileri yalanladı. Üç Bond filmi için kontrat imzaladığını belirten Brosnan, aynı kontratta karşıhklı anlaşma halinde dördüncü fılmin de çekilebileceği maddesinin yer aldığını ve dördüncü filmi çekmeye kararlı olduğunu açıkladı. trlandalı sanatçının üçüncü Bond yapımı 'The World is Not Enough' bugüne kadar yapılmış ondokuzuncu Bond filmiydi. • woody Allen, New York 5. Cadde'de otuz yıldır yaşamakta olduğu evi 15 milyon dolara sattı. 450 m2'lik evin 400 m2 'lik bir de terası var. • Jullo iglesias UNICEF elçısi olarak Azerbaycan'a gitti. Iglesias, buradaki mülteci kamplannı ziyaret edip denetleme yapacak. Iglesias 16 Eylül tarihinde ise Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da bir konser verecek. • Robert Dorfmann. seksen yedi yaşında yaşamını yitirdi. Ünlü Fransız film yapımcısı, Alain Resnais'nin 'Geçen Yıl Manenbad'da', Costa- Gavras'ın 'ttiraf ve Jacques Tati'nin 'Trafik' adlı fılmleri de olmak üzere pek çok önemli yapıma imza atmıştı. Dorfmann, yönetmen Jacques Dorfmann'ın babasıydı. • VVarren Beattynin The New York Times'ta yayımlanan bir habere göre 2000 seçimlerinde başkanlığa aday olabileceği bildirildi. Haberde, Beatty'nin Demokratlann sol kanadından ya da bağımsız aday olarak seçimlere katılmayı düşündügü belirtildi. • Eurythmlcs grubunun gitaristi Dave Stewart sinema yönetmenliğine hazırlamyor. 'Honest' adlıfılml970'liyıllann Londrası'nda geçecek ve filmde All Saints grubundan Nicole Appleton rol alacak. • Teslime Nesrin ın yeni kitabı da ülkesinde yasaklandı. Beş yıldır sürgünde yaşayan Bangladeşli yazann Kalküta kentinde yayımlanan 'My Childhood Days' (Çocukluk Günlerim) adlı kitabının tüm baskılan toplaüldı ve kitabın yurtiçinde satışı, dağıtımı ve saklanması cezaya bağlandı. Yasaklama karan, kitabın, var olan sosyal düzeni zedeleyeceği, insanlann dini duygulannı rencıde :;| edeceği. ülkede kanşıklann çıkmasına yol açacağı gerekçesiyle alındı. • Robln vvilllams, 3-12 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek olan Deauville Festivali'nde kariyer ödülü alacak. Festivalde Wîlliams'm, yönetmenliğini Peter Kassovitz'in üstlendiği son filmi 'Yalancı Jakob' da gösterilecek. • Peter Hofmann parkınson hastalığına yakalandı. Henüz elli dört yaşında olan ünlü Alman tenor, bu sonbaharda 'Operadaki Hayalet' müzikaliyle bir turneye çıkmaya hazırlanıyordu. Sanatçı, "Benim için operayı bırakmak gibi bir durum söz konusu bile olamaz. Şimdi içimde, performansımın dorukta olduğımu göstermek için her zamankinden daha çok istek var" dedi. • steven Splelberg'e, tkinci Dünya Savaşı'nı konu alan filmi Er Ryan'ı Kurtarmak nedeniyle ABD Savunma Bakanlığı tarafından madalya verildi. Pentagon'dan yapılan açıklamada, Spielberg'e, fılminin insanlar üzerindeki olağanüstü etkısinden dolayı madalya verildiği belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle