Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 ~EMMUZ 1999 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI
RKIYE
Istabul A 29 Sinop
Ealrte A 32 Samsun
PB 25 Adana
PB 26 Mersın
Koaeli A 29 Trabzon
Çarakkale A 30 Giresun
Izrrr  32" Ankara
Y 26 Diyarbakır
Y 25 Sanlıurfa
PB 26 Mardin
Maısa A 34 Eskişehır PB 27 Siirt
Aycn A 35 Konya PB 27 Hakkâri PB 33
Derzli A 32 Sıvas Y 22 Van PB 30
Zorguldak PB 25 Antalya A 34 Kars
Orta Karadenız'in ıç ke-
simlen, Iç Anadolu'nun
kuzeydoğusu, Doğu
Karadeniz«eDoğuAna-
ddu'nun kuzeyı sağa-
nakvegökgürüttûbsa-
ğanak yağışta, diğer yer-
ler az bulutiu ve açık ge-
çecek. Hava sıcaklığı
öeğışmeyecek Rûzgâr
kuzey ve kuzey ve bat
yönlerden hafif ara stra
orta kuvvette esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
PB
PB
PB
Y
Y
Y
Y
18
17
16
27
23
23
27
23
Münih Y 24 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
PB
Y
A
Y
Y
Y
Y
PB
27
24
34
26
30
27
28
28
Y 24 Sam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Trflis
Kahire
Y
PB
Y
Y
PB
PB
PB
PB
30
38
22
30
30
32
31
35
PB 37
Parçak bulutlu Bulutlu k
Çok bulutlu ı Yağmuriu Kariı i &* gürütülü
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• iaştarafı 1. Sayfada
Yılnaz hükümetinde Milli Eğitim Bakanı görevini
üstendikten sonra dikkatleri üzerine çekti.
Egitimde kesintisiz 8 yıl programı için verdiği sa-
vaşm unutulmayacak değerde.
Oumlu sonuç alabilmek uğruna gece gündüz
sürdürdüğü çabalar yadsınabilinir mi?
&>n olarak Türkiye adına IMF ile yürüttüğü gö-
rüşmelerde akılcı, dengeli çabalan dikkatten kaç-
madı.
Hikmet Uluğbay'ın doğasıyia ilgili açıklamalar
ortak bir noktada birieşiyor:
Uluğbay'ın doğası; çok hassas, çok duyarlı.
Başbakan Ecevrt bu olguyu doğruluyor. Onuru-
na çok düşkün bir insan. Örneğin bir röportajda ve-
jetaryen doğasını anlatırken çocukluğundaki bir
olayın hâlâ süren etkisini saklamıyor.
Bir kuzusu varmış. Kuzuyla adeta arkadaş ol-
muş. Zamanı gelince kesmişler kuzuyu. Bu olay,
Uluğbay'ın bir daha et yememesine yol açmış.
Hatta, birara zorlamtş kendini. Fakat lokmayı yu-
tamadığını söylüyor Uluğbay.
Bir IMF belgesinin sızdınlması ile kimilerinin bor-
sada trilyonlar vurduğu haberi patladıktan sonra-
ki gelişmelerin Uluğbay gıbi doğası çok duyarlı bir
insanı etkilemediği düşünülebilir mi?
Olayın özü şu: ıç borçların konsolide edileceği-
ni içeren IMF belgesinin bir bürokrat tarafından
eski bir bakana, oradan da bir partinin genel baş-
kanına ve genel başkandan borsa üzerinde çalı-
şan bir yakınına sızdınldığı öne sürüldü.
Haber yalanlandı. Ama. Başbakan'ın yalanla-
malan yeterli olmadı. Borsadaki "karanlık cuma"
ile ilgili yayınlar sürdü.
Yayınlarda adı geçen Hazine Müsteşar Vekili Cü-
neyt Sel'in istifa etmesinden. ekonomiden sorum-
lu olan "eski Bakan" Güneş Taner'in yazılı yalan-
lamasından sonra...
Gazeteler parti genel başkanına IMF belgesini
veren bakanı ve borsa vurgununun sorumlularını
aramaya başladılar.
Ne ki, ANAP Genel Başkanı önceki gün grup
toplantısında "IMF belgesini Hikmet Uluğbay'ın
verdiğini" açıkladı.
"Borsadaki karanlık cuma" öyle bir hava estiri-
yor ki, kimi zaman olaylann gelişimi içinde sorum-
luluk, sorumluluğu olmayan kişilere yükleniyor.
Gerçi, bir zaman sonra olaylar aydınlanıyor
ama...
Hükümete düşen görev
Evet, ama kimilerinin olayda sorumlu olmadığı
geç de olsa anlaşılıyor.
Yılmaz'ın belgeyi Uluğbay'dan aldığını söyledi-
ği günün gecesi, Uluğbfefy intihar girişiminde bulu-
nuyor. O gece, Uluğbay'ın borsadaki olayı TV'ler-
deki haberlerden üzüntüyle izlediği söyleniyor.
Hatta gece yarısı haberlerini de izledikten son-
ra çalışma odasına kapandığı, tabancayı çene al-
tına dayayarak tetiği çektiği, kimi söylemlerden or-
taya çıkıyor.
İntihar, bir anlık cinnet eseri diye anlatılır.
Hikmet Uluğbay, cinnetin değil, onurlu bir insan
olmanın, aşırı duygusallığın itmesiyle canına kıy-
mayı istemiş olabilir.
Kuşkusuz, sağlığına kavuştuktan sonra intihar
girişimindeki gerçek nedenini anlatacaktır..
Artık hükümete bir görev düşüyor. Geciken bir
görev:
Hele bu son olaydan sonra, hükümet borsa ola-
yının klasik anlamda açıklamalarla kapanacağını
sanmamalı.
Hükümet, borsa olayı ile ilgili soruşturma açmak
zorunda. Sorumlular ortaya çıkmalı.
Yoksa, giderek yaygınlaşan, giderek daha da
boyutlanacak olan olay, borsadaki büyük kumar-
la uzak yakın ilgisi olmayanları da içine çekecek.
Muhalefet partileri bastırmaya başladı bile. FR
"trilyonluk spekülasyon iddıalannın çok ciddi" oJ-
duğunu, DYP ise "Mesut Yılmaz'la Güneş Taner
hakkında soruşturma açılmasını" söylemeye ve
istemeye başladılar.
Medya konuyu işlemeyi sürdürecek.
Cuma vurgununun gerçek yüzü mutlaka aydın-
malı!
Özerk üniversite savaşımının öncülerinden
Prof. Erdem Aksoy öldü
ŞÜKRANSONER
Özerk üniversite mücade-
lesi ile 1977 Seha Meray
Ödülü. mesleğe katkılan ile
1998 Mımarlar Odası Büyük
Ödülü sahibi. Karadeniz
Teknik Üniversitesi oluşumu
ve özerklik mücadelesi ön-
cülerinden eski KTÜ rektö-
rü Prof. Erdem Aksoy öldü.
1958'deîTÜMimarlıkFa-
kültesi'ni üstün derece ile bi-
tiren. Stuttgart'ta doktoraöğ-
reniminı yapan ve İTÜ'de
asistan olan Aksoy, eşi Ozgö-
nül ile birlikte 1965 yıhnda
Karadeniz Teknik Üniversi-
tesi Iktisat-Mimarlık Fakül-
tesi'nin kuruluş çalışmalan-
na katıldı. Prof. Nezih El-
dem'in değerlendirmesi ile
lTÜ'nün bütün olanaklan
kendilerine sunulmuşken.
Anadolu'da yeni kurulan bir
üniversiteye katkıda bulun-
mayı yeğlediler. Erdem Ak-
soy taşrada ilk mimarhk fa-
kültesinin kurulmasmı ger-
çekleştirdi.
KTÜ'nün gerçek bir üni-
versıte olması ve özerklik sa-
vaşınunda, kimlik kazandı-
nlmasında. gerici yuvalan-
maya karşı çağdaş üniversi-
te yapılanmasında öncülük
yapanlar arasında yer aldı. O
dönemde Türk kamuoyuna
yansıyan pek çok büyük tar-
tışma ve kavganın içinde y-
er aldı. 1977 yılında rektör
seçildi. tkinci kez seçilmesi
1980 yılına rastladı. 12 Ey-
lül sonrası üniversitelerde kı-
sıtlanan özerkliğin savunma-
sını yaptı. Trabzon'u ziyaret
eden Konsey Başkanı Ev-
ren'e, oluşturulmak istenen
YÖK modeline karşı çıkan
görüşleri özetleyen metni
verdı. Kaçınılmaz bir son
olarak YÖK'ün kurulmasıy-
la birlikte 1402 ile tanışt.
Akademık unvanlan alındı.
Uzun bir bukuk savaşımı
sonrası akademık unvanjan-
nı geri aldıysa da KTÜ'ye
geri dönüşü gerçekleşemedi.
Bir süre Eskişehir Anadolu
Üniversitesi'nde çalıştıktan
sonra emekliye aynldı.
YÖK sonrası görevden
alındığında Ürdün'de ve
Massachusetts Instute of
Technology'de misafır pro-
fesör olarak görev yaptı. Yu-
kanda sayılan ödülleri ya-
nmda çeşitli mimari proje
ödülleri de bulunuyor. Er-
dem Aksoy, Mimarlar Odası
Yönetim Kurulu'nda uzun
bir süre görev yaparak, mes-
lek örgütü çalışmalannda da
aktif katılımcı oldu.
Erdem Aksoy, aydınlan-
macı, demokrat kişiliği, ör-
nek bilim insanı olarak gerek
meslek gerekse üniversite
dünyasında. özellikle de Ka-
radeniz Teknik Üniversite-
si'nde önemli izler bırakmış
bulunuyor.
Spekülasyonlara dayanamayan sosyalist başbakan, Işçi Bayramı'nda yaşamına son vermişti
Beregoyov'ıın onur iııtilıan
UĞURHÜKÜM
PARİS-Devlet Bakanı HikmetUluğbav'ın in-
tihar girişimi Avrupa'daki benzer örnekleri de
yeniden gündeme getirdi. Fransa'da 67 yaşmda-
ki eski sosyalist başbakan Pierre Beregovoy,
onurunun zedelenmesine dayanamamış ve l
Mayıs 1993 tarihinde şakağına sıktığı tek kur-
şunla yaşamına son vermişti. Bir işadamından
apartman dairesı almak amacıyla 1 milyon
franklık faizsiz borç alan ancak bu borcun ya-
rattıği spekülasyonlarla onuru kınlan Berego-
voy, çözümü "işçi bayramı"nda yaşamına son
vermekte bulmuştu.
Lise diploması bile olmayan ve kendini da-
ima bir "taban militanı" olarak gören, Franço-
is Mitterrand dönemının bakanJanndan, Fran-
sız Sosyalist Partisi üyesi Beregovoy, başbakan-
lık görevini sürdürdüğü 1 Mayıs 1993'te şaka-
ğına bir kurşun sıkarak intihar etti.
2. Dünya Savaşı sırasında arkadaşlan arasın-
daki lakabı "Bere" olan Beregovoy, Ukraynah
bir göçmen işçinin ve Fransız birannenin çocu-
ğu olarak doğmuştu. 2. Dünya Savaşı sırasında
daha 17 yaşındayken bir demiryolu işçisi olarak
direniş hareketine katılan Bere, yakJaşık 30 yıl
tam bir sendikal ve politik militan sıfatıyla sü-
rekli sosyalist mücadele içinde yer almıştı.
1973 yılında Mitterrand'ın kurmaylan ara-
sında yer aldıktan sonra, siyasi kariyeri hızla
gelişen Bere, sade ve mazbut hayatıyla tanındı.
Ancak Mitterrand'ın bir başka yakın arkadaşı
olan ve bazı karanlık ışlere kanştığı sonradan
açığa çıkan işadamı Roger Patrirâ-Pefaıt'tan fa-
izsiz aldığı 1 milyon franklık borç Bere için so-
nun başlangıcı oldu.
Patrice- Pelat'ın baş aktörü olduğu Societe
Generale ve Pechiney yolsuzluk davalan sırasın-
da 1992'de Bere'ye de borç para verdiği ortaya
çıktı. Başbakan "Vkdamnı rahatür. Tüm yaşa-
mın adalete olan saygının kanıtMfar" demekle
yetiniyordu. Ancak hakkında basında çıkan spe-
külasyonlann ardı arkası kesilmedi. Bere 1 Ma-
yıs 1993'te Never Belediyesi 'nin ormanında ca-
nına kıydı.
Bere, hayatında edindiği tek mülk olan apart-
man dairesının borcunu son kuruşuna kadar
ödemişti. Ancak kişiligine gölge düşürecek tek
olayı dahi kaldıramamıştı. Fransız siyasi haya-
tının bu en iyi işçisi, 67 yıllık yaşamına son ver-
mek için 1 Mayıs tşçi Bayramı'nı seçmişti.
4
Bilgî ııasıl knHaruldı
9
• Baştarafı 1. Sayfada
palı bölümünde Izmir MiIIetvekili
Ufuk Söykmez, Hazıne'nin zor ve
ağır bir bakanlık olduğunu belirte-
rek Uluğbay'ın onurlu bir insan ol-
duğunu söyledi.
Söylemez, "Hükûmetin ANAP
kanadının müdahalesryle borsa
vurgununa aduun kanştmlması,
ağır baskı ahmda kalmasuıa neden
olmuş olabilir. Benim şahsi görü-
şümbuyönde.DYToUrakSayın U-
luğbsrv'ın şahsı ile ilgili olduğu ka-
naatinde degiliz. Ama ANAP kay-
nakh olan bukrizi soruşturma yada
araşürma önergesiyte TBMM'ye
getirenm" dedi.
'Ateş olmayan verden
duman çıkmaz
1
Çiller, kuliste milletvekiUeriyle
sohbet ederken. "Ola>lar bir netİeş-
sin. Olayı bir gensoru konusu da ya-
pabiliriz" dedi. Söylemez, bunun
üzerine, "Önemli olan Yıknaz'a
bdge verilmesi değil, yegeni olan
Global Menkul Kıymetier'e verflip
verilmemfsidir. Ateş obnayan yer-
den duman çıkmaz" dedi. Çiller,
Yılmaz'ın önce belge yok dediği-
ni, ardından da kendisine belgenin
verildigini açıkladıgını kaydederek
bunlannçehşkili olduğunu söyledi.
Söylemez de, "Zaten Tûrkbank
olayında da aynısı yaşanmtştT ya-
nıtuu verdi.
Soruönergesi
Hazine'den sorumlu eski bakan,
DYP Içel MiIIetvekili Ayfer Yü-
maz, borsada yaşanan durumun so-
ruşturma yapılmasını gerektirecek
bir olay olduğunu, DYP'nin de bu
konuda bir soru önergesinin bulun-
duğunu bildirdi.
Yılmaz, soru önergesinin içerigi-
ni, küçük yatınmcılann bu tür olay-
larla zarar görmelen ve borsadaki
bilgi akımının sonuçlan açısından
değerlendirme olarak anlattı.
Uluğbay'ı hastanede ziyaret e-
den Yıhnaz, IMF'yle ilgili görüş-
melerin koalisyon taraflanna su-
nulmasının doğal olduğunu belir-
tirken "Ancak bilginin verüiş şekM
değil, kullamhş şekü burada önem-
bdir. Buna dikkat cekflmeBdir" de-
di.
DYP Samsun MiIIetvekili Kemal
Kabataş da, ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz'ın sözlenni yanlış
bulduğunu belirterek "Bu bilgile-
rin verilmesi değU, saklanması
önemlidir
n
diye konuştu.
Merkez Bankası Başkanı Erçel
dün yapüğı yazılı açıklamada, ger-
çek bir devlet adamı ve saygm bir
kişiliğe sahip olan Devlet Bakanı
Hikmet Uluğbay'ın 'silahla yara-
lanmasından fevkalade üzüntü
duyduğunu' bildirdi.
'Ekonomide sapma
olmayacak'
Erçel, Uluğbay'ın yoğun ve yo-
rucu bir çalışma ortamında son dö-
nemlerde Türk ekonomisine ve ge-
leceğine yaptığı katkılann tanığı ol-
duğunu belirtirken "Inanı>t)rum ki,
çizflen bu yönde hiçbir sapma ol-
mayacak ve Türk ekonomisi bu viz-
yon ile önemli mesafeler alacakür"
görüşünü kaydetti. Erçel, piyasala-
ra şu açıklamayla güven vermeye
çalıştı:
"SayınLlıtğbayiebirKkteektmo-
mimmn düzhîğe çıkmasını hep or-
ta ve uzun vadeM düşündük. Kısa
vadede oluşacak geçici iniş ve çıkış-
lann ekonomimizin dinamizmini,
Siyasette üzüntü ve kaygı
• Baştarafı 1. Sayfada
rek "Ekonomik sorunlarm asdmasmda çok möcade-
led ve dürüst bir arkadaşnmzdır. Keadföıe aci jlfe-
lar ditiyoruıi]"' dedi.
CHP Genel Başkanı Ahan Öymen zıyaretmin ardın-
dan soruları yanıtlarken *Çokşükür büyük hasaryap-
nnmış, kendisine acil şifalar dffiyonım" dedi.
Hastaneye gelerek Uluğbay'ın sağlık durumu hak-
kında bilgi alan FP Genel Başkanı Recai Kutan. bu-
radan aynlırken yaptığı açıklamada, bakanın hayati
tehlikeyi atlattığuu bildirdi. Uluğbay'ın yakın zaman-
da iyüeşeceğinin söylendigini kaydeden Kutan, daha
sonra estetik cerrahi müdahalelerin yapılacağının ifa-
de edildiğini söyledi. Maliye Bakanı Sümer Oral da
hastaneden aynlırken Uluğbay'ın en kısa zamanda
sağlığına kaMişacağını ümit ettiğini belirterek
u
DBn
akşam tekfonU konuştuk, gayetr>ivxn. Hafta sononda
Bodrum'a geçip. hem çalışıp hem de bbazdalesmeyi
ptanlamtştık'' diye konuştu.
ANAP Genel Başkanı MesutYıtaaz, Uluğbay'ı zi-
yaret ederek sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Has-
tanede yaklaşık yarnn saat kadar kalan Yılmaz. gaze-
tecilerin sorulannı yanıtsız bırakö. Hastaneden Yılmaz
ile birlikte aynlan Çalışma ve Sosyal Gûvenlik Baka-
nı YaşarOkuyan, Uluğbay'ın sağlık duramımun iyi ol-
duğunun bıldirildiğini, ancak kesin bir şey söylemek
için 72 saat geçmesi gerektiğini kaydetti.
DTP Genel Başkanı İsmetSezgin. Uluğbay"ın dev-
letine çok önemli hizmetler veren değerli bir bürokrat
ve parlamenter olduğunu belirterek. IMF görüşmele-
rini çok büyük bir sabırla yürüttügünü söyledi. Sez-
gin, "CMayi üzücü bir kaza olarak görüyorum"' dedi.
Uluğbay'ınsmıfarkadaşı.eski HazineMüsteşan Yt-
oer Dinçmen değerlendirmesinin sorulması üzerine,
"Nasri değerlendireyTm. çok üzüMünr dedi.
ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Atffla Aytemur,
Uluğbay'ın intihar girişiminin gerçek nedenlerinin ka-
muoyuna açıklanması gerektiğini belirtti. Son günler-
de
u
hükünKtcephesmde>«sanantarmdidöitçekidot-
duğunu" vurgulayan Aytemur, şunlan söyledi: "Müs-
teşar Vekffi'nin bti&s,Mesat Yılmaz'ın admm bu kra
de büyük paralanndöndûğü borsa spekülasvonlanna
BuobvbuınardmdakigErçekııedn-?I>lF.Türkiw<
den
neBteifi, bükumetnevwdi? IMF raporundaki bigfle-
ri,IMKB
1
öetrlyonlarcairahk vurguna kimlerdönûş-
türdü? Buna bükümetin hangi kanadı ve kimkr ara-
aUtetti?Hüknmetzan altindadırw acıklamayapmak
zornndadnf
ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Törkan Saybn da
bütün şubeler adına yaptığı açıklamayla Uluğbay'a
geçmiş olsun dıleğınde bulundu.
altvapısını ve sonınlan çözme yete-
neği dikkate aündığmda kolayca at-
laülacağına ve temei hedefe aksa-
ma olmadan ulaşacağuıa inandık.
Piyasalann gelişmeleri bu çerçeve
içinde analiz edeceğine eminim."
Eski Hazine Müsteşan Yener
Dinçmen'le makamında yaklaşık
1.5 saat görüşen yenı Hazine Müs-
teşan Selçuk Demiralp ıse Uluğ-
bay'ın intihar girişimiyle ilgili ko-
nuşmak istemediğini belirtirken
"Piyasalara yöneük mesajuuz var
mı" sorusuna "Şu anda söyleyecek
bir şeyim yok" yanıtmı verdi. İşa-
damı Halis Toprak da Demiralp'le
görüştü. Toprak, Uluğbay'ın
IMF'yi 'ryi bir yere bağbdıgmı' be-
lirtirken, "Borsa bu olayda düşöş
gösterdi, ancak ekonomi rvı yokîa-
dır. Piyasa pazartesi gününe kadar
herhaİde yükselir. IMF ile yapıian
anlaşma, Türldye'yi yavaş yavaş
darboğazdan çıkanr. Bu hadise in-
şallah fazla bir etki yapmaz" diye
konuştu.
Hazine Müsteşar Yardımcılığı
görevinden istifa eden Cüneyt Sd,
Uluğbay'ı hastanede ziyaret ettik-
ten sonra Hazine'ye geldi. Sel'in,
önceki gün Selçuk Demiralp'e is-
tifasını sunmadan önce cuma ve pa-
zartesi günü de Uluğbay'a iki kez
istifa etmek istediğini bildirdiği öğ-
renildi.
'MecHs araşOrması açüsın'
ATO Başkanı Aygün de yaptığı
yazılı açıklamada. 'IMF'nin deva-
lüasyon ve sendikasyona gidumesi
yönündeki ta>siyelerinin, Hazine
üst düzey yöncricilerince dışan sız-
dınkitğı \e borsada 3 milyar dola-
nn birkaç saatte el değiştîrdiği yö-
nündeki' iddialann Meclis araşür-
ması açılarak ıncelenmesini istedi.
Aygün, Sermaye Piyasası Kuru-
lu'nca yapıian araştırmanın yetme-
yeceğini vurgulayarak şöyle dedi:
"Türkiye, borsada maniplasyon
vapıkhğı yönündeki şaibelerden bir
an önce kurtulmalıdır. Aksi takdir-
de Türk siyasetçilerinin de içinde
bulunduğu speküiatif iddialann da,
böyle oyunlann içerisinde yer alma-
ya cüret edenierin de önünün alın-
ması mümkün değüdir. 'Çamur at
ızi kalsın' sryasetinin netere mal ol-
duğu, acı örnekleriyle ortaya çık-
mıştır. Bu olay. koalisyon hüküme-
tinin bağlannı da inceltecek mahi-
yettedir. Yazık oluyor, Türkiye bir
kez daha istikrardan uzaklaşıyor."
Bakan Uluğbay yaşamsal tehlikeyi atlattı
• Baştarafı 1. Sayfada
bilgiye göre Uluğbay, saat 24.00'teki haber-
leri izledikten biraz sonra odasınaçekildi. Oda-
dan tek el silah sesi duyulması üzerine eşi Ned-
retUluğbay ile oğlu Burak Uluğbay odanın ka-
pısını açmca Uluğbay'ın yaralı haldeyken si-
lahı yine kendisine yönelttiğini göTdüler, ta-
banca yine ateş aldı. Uluğbay'm yüzünü sıyı-
ran kurşun tavana saplandı.
Çenesinin alt bölümü, bumu ve kaşının üzerin-
den yaralanan Uluğbay, eşi ve oğlu tarafından çağ-
nlan polis ve acil servis yetkilileri tarafindan am-
bulansa konularak önce Trafık Hastanesi'ne gö-
türüldü; ancak burada yeterli donanımm bulun-
madığı saptanınca önce Bayındır Tıp Merkezi'ne
götürülmek istendi, sonra vazgeçilerek Başkent
Universitesi Hastanesi Acil Servisi'ne kaldınldı.
Saat 01 .OO'de hastaneye getinlen Uluğbay, ilkjet-
kik ve testlerin ardından hemen ameliyata alındı.
Bu arada kan bankasına giden çok sayıda jandar-
ma ve polis görevlisi, olası gereksinim için kan
verdı. Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Men-
met Haberal'ın da katıldığı, Beyin Cerrahisi Ana-
bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nur Atanörs başkan-
lığındaki bir ekip tarafindan gerçekleştirilen ame-
liyat 3 saat sürdü.
Ameliyat sırasında şeker ölçüleri normalin dı-
şında çıkan Uluğbay için "plazma" yapılmak üze-
re aranan kan, çevrede görev yapan çevik kuvvet
görevlilerinden sağlandı.
Ameliyatın ardından saat 05.45'te gazetecilere
bir acıklama yapan Prof. Haberal, Uluğbay'ın ge-
nel durumunun iyi olduğunu ve yoğun bakıma
alındığını belirterek şunlan söyledi: "Saym Dev-
let Bakanınuz, bir yaralanma sonucu hastanemize
müracaat etti. Çenesinin alnnda, »g""^«, diMnde,
damağında, kaşında, burnunda bir yaralanmasöz
konusuydu. Hemen ameliyata alındi. GerekB ame-
Kyat yapikn. Her şey kontrol amnda. Şu anda yo-
ğun bakımda. Genel durumu iyi. Yüz y aralanma-
a olduğu için biz bunu ciddi diyetelakki ederiz. Ge-
nel durumu kontrol alnnda, şuunı açık. Ama sa-
Idn obun diye uyutuyoruz. Durumu gayet iyi"
Ameliyat sürerken hastaneye Içişleri Bakanı Sa-
dettin Tantan. Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan,
Devlet Bakanı Yüksel Yalova, Emniyet Genel Mü-
dür Vekili Doç. Turan Genç ile Ankara Emniyet
Müdür Vekili Kemal lskender ile eski Hazine
Müsteşan Yener Dinçmen geldi.
Sabah saatlerinden ıtibaren de hastane, tüm dev-
let protokolü ve üst düzey bürokrat dahil, yoğun
ziyaretçi akınına uğradı.
Ameliyat sürerken soruşturmayı yürüten nöbet-
çi savcı Tayfiın Sağıroğhı, Nedret Uluğbay ile Bu-
rak Uluğbay'ın ifadelerini aldı. Nedret Uluğbay
ifadesinde, eşi saat 00.45 sıralannda çalışma oda-
sında iken oğlu Burak ile bir el silah sesi duyduk-
lannı söyledi.
Silah sesi üzerine odaya girdiklerini anlatan U-
luğbay, yaralı olarak gördükleri eşinin, silahı ikin-
ci kez ateşlediğini, ancak bu merminin boşa gitti-
ğini, silahın ise oğlu tarafından Hikmet Uluğbay'ın
elinden alındığını ifade etti.
Ankara Emniyet Müdür Vekili Kemal lskender
hastane önünde gazetecilerin sorularma hedef ol-
du. "intihar girişimi mi, kaza mı" sorusunu, "Ha-
zırhksorusturmasmda spekülasyon yapıhnaz'' di-
ye yanıtlayan tskender, Uluğbay' ın çenesınden tek
kurşun girişi ve daha sonra çıkışı olduğunu söyle-
di. Evin tavanında bir delik tespit edildiğini anla-
tan lskender, olay yerinde iki kovan bulunduğunu
bildirdi.
Saat 07.00'de hastaneye gelen Sağlık Bakanı
Osman Durmuş. bakanın kahcı bir rahatsızlığı
olup olmayacağına ilişkin soru üzerine, "Hayırsa-
dece burnunun üzerinde iz kalabilir. odaestetik bir
operasyoola düzelnlebilir" dedi.
Uluğbay'ın yaşamsal tehlikeyi atlattığınm orta-
ya çıkmasının ardından eşi Nedret Uluğbay dok-
tor gözetiminde dinlenmeye ahndı.
Ameliyatı gerçekleştiren doktorlardan Prof. Dr.
Nur Alünörs, Uluğbay ın nabız ve kalp gibi fonk-
siyonlannda bir sorun bulunmamasına karşın, so-
luk borusundaki hasar nedeniyle yapay boru takı-
larak uyutulduğunu kaydetti. Alünörs, bugün ya-
pılacak değerlendirme sonucunda Uluğbay'a ve-
rilen uyku ilaçlannın kesilebileceğini dile getirdi.
Altmörs, diün parçalanmasıyla oluşan ödemin bir
hafta 10 gün içinde geçeceğini belirterek uzun va-
deli bir problem olmayacağını bildirdi.
Trafik Hastanesi yetersiz
Uluğbay'm intihar girişimiyle gelişen olaylar,
Acil Yardım ve Travmatoloji Hastanesi'nin (Tra-
fık Hastanesi) yetersizliklerini de ortaya çıkardı.
Uluğbay'ın ilk olarak götürüldüğü Trafık Hasta-
nesi'nde_yeterli solunum aygıtı olmadığından,
Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne kaldınldığı be-
lirlendi.
Trafık Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sadt Tn-
ranb ellerinde bulunan iki solunum aygıtının baş-
ka hastalara takılı olduğunu belirterek "Sayuı Ba-
kan hastanemize geldiğînde bilinci açıkn. solunum
aygıtına ihtiyacı yoktu, ancak ameliyattan sonra
mutlaka gereksinim duyacakti. Diğer hastanelerie
Oetişime geçerek boşta solunum ay gıü aradık. Baş-
kentÜniversitesi Hastanesi'nden olumluyanrtatan-
ca hastamızı buraya se\ k ettik" dedi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
sunuz? Savcılıktan "tem'ız" kâğıdı almanıza gerek
yok, mahkemedeki dosyalannızı götürün!
Ağır bir suçlama ile mi karşı karşıya kaldınız? He-
men telaşlanıp istifa etmeye falan kalkmayın. Istifa-
de edin. örneğin deyin ki "Bu saldınlar beniyıldıra-
maz, icraatımdan korktuklan için bunu yaptılarf"
Yaptığınız bir işlemle ilgili, sizin haberiniz olmadı-
ğı halde, kimileri özel çıkar mı sağladı? "Ben kimle-
re alet olmuşum" diye kahrolup intihara falan giriş-
meyin, hemen Htihara girişin. "Her işimden iftihar
ediyorum. Borsada hareketlilik olmuşsa bu, canlılı-
ğın göstergesidir. Kimileri kazanacak, kimileri kay-
bedecek; bu, borsanın nıhudur" deyin. Hatta daha
da ileri gidin, "Yoksa bizi suçlayanlann bir çıkan var-
dı da o mu bozuldu" gibilerden kükreyin!
Siyasi rakipleriniz size yönelik bir eleştiri hareketi
mi başlattı? Sakın sendelemeyin, "sen deieyin. "Ne
demek" deyin, "Bunu sadece ben değil, sen deyap-
tın. Sen daha önce yaptın. Daha çok suçlusun, he-
sap vef deyin!
Hikmet Uluğbay bu işlerin insanı değil.
Başkent, önceki gece yansından beri Uluğbay'ın
intihar girişimiyle çalkalanıyor. Yukanda sıraladığınız
siyaset yapma biçımleriyle Uluğbay'ın yapısını yan
yana getirince, ortaya ciddi bir uyumsuzluk çıkıyor!
Uluğbay, 1997'nin ikinci yansında Meclis günde-
mine gelen 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yasasıy-
la birlikte siyaset sahnesınin önüne çıktı. O dönem
gericiler Uluğbay'a akıl almaz yönternlerle saldırdı-
lar. Aile büyüklerinin yapısından girdiler, Meclis ko-
nuşmalanndan çıktılar. Aynı dönemde pek çok sos-
yal demokrat da Uluğbay'a, "beceriksizlik"\e başla-
yıp "reformu delmekle" devam eden suçlamalarda
butundu. Ancak gericilerin elestirileri hakaret boyu-
tuna vanyordu. O günlerin sonrasında Uluğbay'a
sormuştuk:
- Bu eleştiriler karşısında nastl sakin olabiliyorsu-
nuz?
Yanıtı kısa olmuştu:
"Kişiliğime, onuruma dokunmadığı sûrecehertûr-
lü eleştiriyi hoşgörüyle karşılanml"
Akla Japonlar geliyori
Uluğbay'ın neden intihara giriştiğine ilişkin deği-
şik yorumlar var. Yorum çeşitliliği, Uluğbay sağlığına
kavuşup acıklama yapsa bile devam edebiliıi
Son birkaç gün içinde Uluğbay'ın sorumlu olduğu
bakanlıkla ilgili gelişmeler kamuoyunun gözü önün-
de tartışılıyor. Uluğbay'ın "canını s//can"konulardan
birkaçı şuydu:
- Sorumlu olduğu bakanlıktaki kimi atamalann
kendi istemi dışında gerçekleşmiş olması.
- IMF ile yapıian görüşmelere ilişkin kritik bir bel-
genrn borsa spekülatörlerinin eline geçtiği iddiası.
- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, söz ko-
nusu belgenin kendisine ekonomiden sorumlu Ba-
kan tarafından verildigini açıklaması.
Bütün bunlar elbette bir kişinin yaşamına son ver-
mesini gerektirmez. Bunlann çok ötesinde suçlama-
taria karşı karşıya kalan ne bakanlar gördük, pek
çoktular!
Uluğbay sadece kişi olarak değil, aile olarak da ör-
nek bir tablo çizıyor. Yazının başında vurguladığımız
siyaset aniayişının dışındaki Uluğbay'ın tavn akla,
Japonlann "harakiri" yöntemini getiriyor. Japonya'da
kimi üst düzey yöneticiler, sadece kendi başansız-
lıklannda değil, altlanndaki elemanlann olumsuzluk-
lannda da yaşamlanna son verebiliyoıiart
Bu arada dikkatlerden kaçan bir durumun altını çi-
zelim. Uluğbay ilk olarak Trafik Hastanesi'ne kaldın-
lıyor. Ama burada, "ac/7 müdahaleye" olanak olma-
dığı belirtiliyor. Bir trafik hastanesi acil müdahaleye
uygun değilse neye uygun?
Ortalıkta bunca "on uriu" varken "onurtu" olma-
nın bedelini ödeyen Uluğbay'ın bir an önce sağlığı-
na kavuşmasını diliyoruz!
'Kara Cuma'
sahipsiz kaldı
Ekonomi Servisi - Borsa-
da manipülasyon iddiasının
bedeli ağır oldu. Geçen haf-
ta çarşamba günü piyasalara
sızdınlan IMF raporununar-
dından Hazine Müsteşarlığı
görevini vekâleten yürüten
Cüneyt Sel istifa ederken
Hazine'den sorumlu Devlet
Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Hikmet Uluğbay in-
tihar girişiminde bulundu.
Borsanın "KaraCuma"sın-
da ise birgünde el değiştiren
para 172 trilyon lıra oldu.
Aynı gün borsanın kaybı da
ortalama 2.5 milyar dolara
ulaştı.
Geçen hafta içinde borsa-
da sert düşüşün arkasında,
IMF raporunun, isim veril-
meden Hazine'den üst düzey
birbürokratın eski bir devlet
bakanına verildiği ve rapo-
run borsada manipülasyon
aracı olarak kullanıldığına
ilişkin haberler hem siyaset-
te hemde mali piyasalan ka-
nşördı.
Hazine Müsteşarlığı göre-
vini vekâleten yürüten Cü-
neyt Sel'inraporu,eski Dev-
let Bakanı Güneş Taner'e,
Taner'inde ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz'a
verdiği, Yıhnaz'ın da yakın
akrabası ve Global Menkul
DeğerleT'in büyük ortağı
Mehmet Kuönan'ı belgeden
haberdarettiği savlan basına
yansıdı. Kutraan'ın da söz
konusu rapordan yararlana-
rak borsada yüksek fıyattan
satıp düşüşte yerine koyarak
büyük paralar kazandığı be-
lirtildi.
Bu gelişmeler üzerine
SPK ve İMKB birer incele-
me başlatırken Cüneyt Sel
vekâleten yürüttüğü Hazine
Müsteşarlığı görevinden sa-
lı günü istifa etti.
Sel, istifasından önce yap-
tığı açıklamada kendisinin
bilgileri sızdırmadığını, ay-
nı bilgilerin Maliye Bakan-
lığı'nda da olduğunu söyle-
di.
Başbakan Yardımcısı Me-
sut Yıhnaz da iddialara iliş-
kin sorulan "uydunna" ola-
rak yanıtlarken bilgileri Baş-
bakan Yardımcısı Hikmet U-
luğbay'dan aldığını açıkladı.
Global Menkul Değer-
ler'in büyük ortağı Mehmet
Kutman da gerekirse o gün'
yaptıklan hisse senedi alım-
satım dökümlerini açıklaya-
bileceklerini ve iddialann
asılsız olduğunu öne sürdü.
Konuyla ilgili en önemli
gelişme ise Uluğbay'ın inti-
har girişimi oldu. :
Büyük spekfilasyon
"Kara Cuma"da borsanın
yaşadığı büyük spekülasyon
hiç kimse tarafından üstle-
nilmediği için sahipsiz kaldı.
Ancak kimse üstlenmese de
"Kara Cuma", borsada bir
günde işlem hacminin 172.7
trilyona fırlamasına neden
olurken ortalama kayıp 2.5
milyar dolan buldu. "Kara
Cuma" günü, 172.7 trilyon
borsada bir günde el değişti-
rirken işlemlerde en yüksek
nokta ile en düşük nokta ara-
sındaki kayıp, 5 milyardola-
ra ulaştı.