28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 ~EMMUZ 1999 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI RKIYE Istabul A 29 Sinop Ealrte A 32 Samsun PB 25 Adana PB 26 Mersın Koaeli A 29 Trabzon Çarakkale A 30 Giresun Izrrr  32" Ankara Y 26 Diyarbakır Y 25 Sanlıurfa PB 26 Mardin Maısa A 34 Eskişehır PB 27 Siirt Aycn A 35 Konya PB 27 Hakkâri PB 33 Derzli A 32 Sıvas Y 22 Van PB 30 Zorguldak PB 25 Antalya A 34 Kars Orta Karadenız'in ıç ke- simlen, Iç Anadolu'nun kuzeydoğusu, Doğu Karadeniz«eDoğuAna- ddu'nun kuzeyı sağa- nakvegökgürüttûbsa- ğanak yağışta, diğer yer- ler az bulutiu ve açık ge- çecek. Hava sıcaklığı öeğışmeyecek Rûzgâr kuzey ve kuzey ve bat yönlerden hafif ara stra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB PB Y Y Y Y 18 17 16 27 23 23 27 23 Münih Y 24 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB Y A Y Y Y Y PB 27 24 34 26 30 27 28 28 Y 24 Sam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Trflis Kahire Y PB Y Y PB PB PB PB 30 38 22 30 30 32 31 35 PB 37 Parçak bulutlu Bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmuriu Kariı i &* gürütülü GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • iaştarafı 1. Sayfada Yılnaz hükümetinde Milli Eğitim Bakanı görevini üstendikten sonra dikkatleri üzerine çekti. Egitimde kesintisiz 8 yıl programı için verdiği sa- vaşm unutulmayacak değerde. Oumlu sonuç alabilmek uğruna gece gündüz sürdürdüğü çabalar yadsınabilinir mi? &>n olarak Türkiye adına IMF ile yürüttüğü gö- rüşmelerde akılcı, dengeli çabalan dikkatten kaç- madı. Hikmet Uluğbay'ın doğasıyia ilgili açıklamalar ortak bir noktada birieşiyor: Uluğbay'ın doğası; çok hassas, çok duyarlı. Başbakan Ecevrt bu olguyu doğruluyor. Onuru- na çok düşkün bir insan. Örneğin bir röportajda ve- jetaryen doğasını anlatırken çocukluğundaki bir olayın hâlâ süren etkisini saklamıyor. Bir kuzusu varmış. Kuzuyla adeta arkadaş ol- muş. Zamanı gelince kesmişler kuzuyu. Bu olay, Uluğbay'ın bir daha et yememesine yol açmış. Hatta, birara zorlamtş kendini. Fakat lokmayı yu- tamadığını söylüyor Uluğbay. Bir IMF belgesinin sızdınlması ile kimilerinin bor- sada trilyonlar vurduğu haberi patladıktan sonra- ki gelişmelerin Uluğbay gıbi doğası çok duyarlı bir insanı etkilemediği düşünülebilir mi? Olayın özü şu: ıç borçların konsolide edileceği- ni içeren IMF belgesinin bir bürokrat tarafından eski bir bakana, oradan da bir partinin genel baş- kanına ve genel başkandan borsa üzerinde çalı- şan bir yakınına sızdınldığı öne sürüldü. Haber yalanlandı. Ama. Başbakan'ın yalanla- malan yeterli olmadı. Borsadaki "karanlık cuma" ile ilgili yayınlar sürdü. Yayınlarda adı geçen Hazine Müsteşar Vekili Cü- neyt Sel'in istifa etmesinden. ekonomiden sorum- lu olan "eski Bakan" Güneş Taner'in yazılı yalan- lamasından sonra... Gazeteler parti genel başkanına IMF belgesini veren bakanı ve borsa vurgununun sorumlularını aramaya başladılar. Ne ki, ANAP Genel Başkanı önceki gün grup toplantısında "IMF belgesini Hikmet Uluğbay'ın verdiğini" açıkladı. "Borsadaki karanlık cuma" öyle bir hava estiri- yor ki, kimi zaman olaylann gelişimi içinde sorum- luluk, sorumluluğu olmayan kişilere yükleniyor. Gerçi, bir zaman sonra olaylar aydınlanıyor ama... Hükümete düşen görev Evet, ama kimilerinin olayda sorumlu olmadığı geç de olsa anlaşılıyor. Yılmaz'ın belgeyi Uluğbay'dan aldığını söyledi- ği günün gecesi, Uluğbfefy intihar girişiminde bulu- nuyor. O gece, Uluğbay'ın borsadaki olayı TV'ler- deki haberlerden üzüntüyle izlediği söyleniyor. Hatta gece yarısı haberlerini de izledikten son- ra çalışma odasına kapandığı, tabancayı çene al- tına dayayarak tetiği çektiği, kimi söylemlerden or- taya çıkıyor. İntihar, bir anlık cinnet eseri diye anlatılır. Hikmet Uluğbay, cinnetin değil, onurlu bir insan olmanın, aşırı duygusallığın itmesiyle canına kıy- mayı istemiş olabilir. Kuşkusuz, sağlığına kavuştuktan sonra intihar girişimindeki gerçek nedenini anlatacaktır.. Artık hükümete bir görev düşüyor. Geciken bir görev: Hele bu son olaydan sonra, hükümet borsa ola- yının klasik anlamda açıklamalarla kapanacağını sanmamalı. Hükümet, borsa olayı ile ilgili soruşturma açmak zorunda. Sorumlular ortaya çıkmalı. Yoksa, giderek yaygınlaşan, giderek daha da boyutlanacak olan olay, borsadaki büyük kumar- la uzak yakın ilgisi olmayanları da içine çekecek. Muhalefet partileri bastırmaya başladı bile. FR "trilyonluk spekülasyon iddıalannın çok ciddi" oJ- duğunu, DYP ise "Mesut Yılmaz'la Güneş Taner hakkında soruşturma açılmasını" söylemeye ve istemeye başladılar. Medya konuyu işlemeyi sürdürecek. Cuma vurgununun gerçek yüzü mutlaka aydın- malı! Özerk üniversite savaşımının öncülerinden Prof. Erdem Aksoy öldü ŞÜKRANSONER Özerk üniversite mücade- lesi ile 1977 Seha Meray Ödülü. mesleğe katkılan ile 1998 Mımarlar Odası Büyük Ödülü sahibi. Karadeniz Teknik Üniversitesi oluşumu ve özerklik mücadelesi ön- cülerinden eski KTÜ rektö- rü Prof. Erdem Aksoy öldü. 1958'deîTÜMimarlıkFa- kültesi'ni üstün derece ile bi- tiren. Stuttgart'ta doktoraöğ- reniminı yapan ve İTÜ'de asistan olan Aksoy, eşi Ozgö- nül ile birlikte 1965 yıhnda Karadeniz Teknik Üniversi- tesi Iktisat-Mimarlık Fakül- tesi'nin kuruluş çalışmalan- na katıldı. Prof. Nezih El- dem'in değerlendirmesi ile lTÜ'nün bütün olanaklan kendilerine sunulmuşken. Anadolu'da yeni kurulan bir üniversiteye katkıda bulun- mayı yeğlediler. Erdem Ak- soy taşrada ilk mimarhk fa- kültesinin kurulmasmı ger- çekleştirdi. KTÜ'nün gerçek bir üni- versıte olması ve özerklik sa- vaşınunda, kimlik kazandı- nlmasında. gerici yuvalan- maya karşı çağdaş üniversi- te yapılanmasında öncülük yapanlar arasında yer aldı. O dönemde Türk kamuoyuna yansıyan pek çok büyük tar- tışma ve kavganın içinde y- er aldı. 1977 yılında rektör seçildi. tkinci kez seçilmesi 1980 yılına rastladı. 12 Ey- lül sonrası üniversitelerde kı- sıtlanan özerkliğin savunma- sını yaptı. Trabzon'u ziyaret eden Konsey Başkanı Ev- ren'e, oluşturulmak istenen YÖK modeline karşı çıkan görüşleri özetleyen metni verdı. Kaçınılmaz bir son olarak YÖK'ün kurulmasıy- la birlikte 1402 ile tanışt. Akademık unvanlan alındı. Uzun bir bukuk savaşımı sonrası akademık unvanjan- nı geri aldıysa da KTÜ'ye geri dönüşü gerçekleşemedi. Bir süre Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nde çalıştıktan sonra emekliye aynldı. YÖK sonrası görevden alındığında Ürdün'de ve Massachusetts Instute of Technology'de misafır pro- fesör olarak görev yaptı. Yu- kanda sayılan ödülleri ya- nmda çeşitli mimari proje ödülleri de bulunuyor. Er- dem Aksoy, Mimarlar Odası Yönetim Kurulu'nda uzun bir süre görev yaparak, mes- lek örgütü çalışmalannda da aktif katılımcı oldu. Erdem Aksoy, aydınlan- macı, demokrat kişiliği, ör- nek bilim insanı olarak gerek meslek gerekse üniversite dünyasında. özellikle de Ka- radeniz Teknik Üniversite- si'nde önemli izler bırakmış bulunuyor. Spekülasyonlara dayanamayan sosyalist başbakan, Işçi Bayramı'nda yaşamına son vermişti Beregoyov'ıın onur iııtilıan UĞURHÜKÜM PARİS-Devlet Bakanı HikmetUluğbav'ın in- tihar girişimi Avrupa'daki benzer örnekleri de yeniden gündeme getirdi. Fransa'da 67 yaşmda- ki eski sosyalist başbakan Pierre Beregovoy, onurunun zedelenmesine dayanamamış ve l Mayıs 1993 tarihinde şakağına sıktığı tek kur- şunla yaşamına son vermişti. Bir işadamından apartman dairesı almak amacıyla 1 milyon franklık faizsiz borç alan ancak bu borcun ya- rattıği spekülasyonlarla onuru kınlan Berego- voy, çözümü "işçi bayramı"nda yaşamına son vermekte bulmuştu. Lise diploması bile olmayan ve kendini da- ima bir "taban militanı" olarak gören, Franço- is Mitterrand dönemının bakanJanndan, Fran- sız Sosyalist Partisi üyesi Beregovoy, başbakan- lık görevini sürdürdüğü 1 Mayıs 1993'te şaka- ğına bir kurşun sıkarak intihar etti. 2. Dünya Savaşı sırasında arkadaşlan arasın- daki lakabı "Bere" olan Beregovoy, Ukraynah bir göçmen işçinin ve Fransız birannenin çocu- ğu olarak doğmuştu. 2. Dünya Savaşı sırasında daha 17 yaşındayken bir demiryolu işçisi olarak direniş hareketine katılan Bere, yakJaşık 30 yıl tam bir sendikal ve politik militan sıfatıyla sü- rekli sosyalist mücadele içinde yer almıştı. 1973 yılında Mitterrand'ın kurmaylan ara- sında yer aldıktan sonra, siyasi kariyeri hızla gelişen Bere, sade ve mazbut hayatıyla tanındı. Ancak Mitterrand'ın bir başka yakın arkadaşı olan ve bazı karanlık ışlere kanştığı sonradan açığa çıkan işadamı Roger Patrirâ-Pefaıt'tan fa- izsiz aldığı 1 milyon franklık borç Bere için so- nun başlangıcı oldu. Patrice- Pelat'ın baş aktörü olduğu Societe Generale ve Pechiney yolsuzluk davalan sırasın- da 1992'de Bere'ye de borç para verdiği ortaya çıktı. Başbakan "Vkdamnı rahatür. Tüm yaşa- mın adalete olan saygının kanıtMfar" demekle yetiniyordu. Ancak hakkında basında çıkan spe- külasyonlann ardı arkası kesilmedi. Bere 1 Ma- yıs 1993'te Never Belediyesi 'nin ormanında ca- nına kıydı. Bere, hayatında edindiği tek mülk olan apart- man dairesının borcunu son kuruşuna kadar ödemişti. Ancak kişiligine gölge düşürecek tek olayı dahi kaldıramamıştı. Fransız siyasi haya- tının bu en iyi işçisi, 67 yıllık yaşamına son ver- mek için 1 Mayıs tşçi Bayramı'nı seçmişti. 4 Bilgî ııasıl knHaruldı 9 • Baştarafı 1. Sayfada palı bölümünde Izmir MiIIetvekili Ufuk Söykmez, Hazıne'nin zor ve ağır bir bakanlık olduğunu belirte- rek Uluğbay'ın onurlu bir insan ol- duğunu söyledi. Söylemez, "Hükûmetin ANAP kanadının müdahalesryle borsa vurgununa aduun kanştmlması, ağır baskı ahmda kalmasuıa neden olmuş olabilir. Benim şahsi görü- şümbuyönde.DYToUrakSayın U- luğbsrv'ın şahsı ile ilgili olduğu ka- naatinde degiliz. Ama ANAP kay- nakh olan bukrizi soruşturma yada araşürma önergesiyte TBMM'ye getirenm" dedi. 'Ateş olmayan verden duman çıkmaz 1 Çiller, kuliste milletvekiUeriyle sohbet ederken. "Ola>lar bir netİeş- sin. Olayı bir gensoru konusu da ya- pabiliriz" dedi. Söylemez, bunun üzerine, "Önemli olan Yıknaz'a bdge verilmesi değil, yegeni olan Global Menkul Kıymetier'e verflip verilmemfsidir. Ateş obnayan yer- den duman çıkmaz" dedi. Çiller, Yılmaz'ın önce belge yok dediği- ni, ardından da kendisine belgenin verildigini açıkladıgını kaydederek bunlannçehşkili olduğunu söyledi. Söylemez de, "Zaten Tûrkbank olayında da aynısı yaşanmtştT ya- nıtuu verdi. Soruönergesi Hazine'den sorumlu eski bakan, DYP Içel MiIIetvekili Ayfer Yü- maz, borsada yaşanan durumun so- ruşturma yapılmasını gerektirecek bir olay olduğunu, DYP'nin de bu konuda bir soru önergesinin bulun- duğunu bildirdi. Yılmaz, soru önergesinin içerigi- ni, küçük yatınmcılann bu tür olay- larla zarar görmelen ve borsadaki bilgi akımının sonuçlan açısından değerlendirme olarak anlattı. Uluğbay'ı hastanede ziyaret e- den Yıhnaz, IMF'yle ilgili görüş- melerin koalisyon taraflanna su- nulmasının doğal olduğunu belir- tirken "Ancak bilginin verüiş şekM değil, kullamhş şekü burada önem- bdir. Buna dikkat cekflmeBdir" de- di. DYP Samsun MiIIetvekili Kemal Kabataş da, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın sözlenni yanlış bulduğunu belirterek "Bu bilgile- rin verilmesi değU, saklanması önemlidir n diye konuştu. Merkez Bankası Başkanı Erçel dün yapüğı yazılı açıklamada, ger- çek bir devlet adamı ve saygm bir kişiliğe sahip olan Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay'ın 'silahla yara- lanmasından fevkalade üzüntü duyduğunu' bildirdi. 'Ekonomide sapma olmayacak' Erçel, Uluğbay'ın yoğun ve yo- rucu bir çalışma ortamında son dö- nemlerde Türk ekonomisine ve ge- leceğine yaptığı katkılann tanığı ol- duğunu belirtirken "Inanı>t)rum ki, çizflen bu yönde hiçbir sapma ol- mayacak ve Türk ekonomisi bu viz- yon ile önemli mesafeler alacakür" görüşünü kaydetti. Erçel, piyasala- ra şu açıklamayla güven vermeye çalıştı: "SayınLlıtğbayiebirKkteektmo- mimmn düzhîğe çıkmasını hep or- ta ve uzun vadeM düşündük. Kısa vadede oluşacak geçici iniş ve çıkış- lann ekonomimizin dinamizmini, Siyasette üzüntü ve kaygı • Baştarafı 1. Sayfada rek "Ekonomik sorunlarm asdmasmda çok möcade- led ve dürüst bir arkadaşnmzdır. Keadföıe aci jlfe- lar ditiyoruıi]"' dedi. CHP Genel Başkanı Ahan Öymen zıyaretmin ardın- dan soruları yanıtlarken *Çokşükür büyük hasaryap- nnmış, kendisine acil şifalar dffiyonım" dedi. Hastaneye gelerek Uluğbay'ın sağlık durumu hak- kında bilgi alan FP Genel Başkanı Recai Kutan. bu- radan aynlırken yaptığı açıklamada, bakanın hayati tehlikeyi atlattığuu bildirdi. Uluğbay'ın yakın zaman- da iyüeşeceğinin söylendigini kaydeden Kutan, daha sonra estetik cerrahi müdahalelerin yapılacağının ifa- de edildiğini söyledi. Maliye Bakanı Sümer Oral da hastaneden aynlırken Uluğbay'ın en kısa zamanda sağlığına kaMişacağını ümit ettiğini belirterek u DBn akşam tekfonU konuştuk, gayetr>ivxn. Hafta sononda Bodrum'a geçip. hem çalışıp hem de bbazdalesmeyi ptanlamtştık'' diye konuştu. ANAP Genel Başkanı MesutYıtaaz, Uluğbay'ı zi- yaret ederek sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Has- tanede yaklaşık yarnn saat kadar kalan Yılmaz. gaze- tecilerin sorulannı yanıtsız bırakö. Hastaneden Yılmaz ile birlikte aynlan Çalışma ve Sosyal Gûvenlik Baka- nı YaşarOkuyan, Uluğbay'ın sağlık duramımun iyi ol- duğunun bıldirildiğini, ancak kesin bir şey söylemek için 72 saat geçmesi gerektiğini kaydetti. DTP Genel Başkanı İsmetSezgin. Uluğbay"ın dev- letine çok önemli hizmetler veren değerli bir bürokrat ve parlamenter olduğunu belirterek. IMF görüşmele- rini çok büyük bir sabırla yürüttügünü söyledi. Sez- gin, "CMayi üzücü bir kaza olarak görüyorum"' dedi. Uluğbay'ınsmıfarkadaşı.eski HazineMüsteşan Yt- oer Dinçmen değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Nasri değerlendireyTm. çok üzüMünr dedi. ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Atffla Aytemur, Uluğbay'ın intihar girişiminin gerçek nedenlerinin ka- muoyuna açıklanması gerektiğini belirtti. Son günler- de u hükünKtcephesmde>«sanantarmdidöitçekidot- duğunu" vurgulayan Aytemur, şunlan söyledi: "Müs- teşar Vekffi'nin bti&s,Mesat Yılmaz'ın admm bu kra de büyük paralanndöndûğü borsa spekülasvonlanna BuobvbuınardmdakigErçekııedn-?I>lF.Türkiw< den neBteifi, bükumetnevwdi? IMF raporundaki bigfle- ri,IMKB 1 öetrlyonlarcairahk vurguna kimlerdönûş- türdü? Buna bükümetin hangi kanadı ve kimkr ara- aUtetti?Hüknmetzan altindadırw acıklamayapmak zornndadnf ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Törkan Saybn da bütün şubeler adına yaptığı açıklamayla Uluğbay'a geçmiş olsun dıleğınde bulundu. altvapısını ve sonınlan çözme yete- neği dikkate aündığmda kolayca at- laülacağına ve temei hedefe aksa- ma olmadan ulaşacağuıa inandık. Piyasalann gelişmeleri bu çerçeve içinde analiz edeceğine eminim." Eski Hazine Müsteşan Yener Dinçmen'le makamında yaklaşık 1.5 saat görüşen yenı Hazine Müs- teşan Selçuk Demiralp ıse Uluğ- bay'ın intihar girişimiyle ilgili ko- nuşmak istemediğini belirtirken "Piyasalara yöneük mesajuuz var mı" sorusuna "Şu anda söyleyecek bir şeyim yok" yanıtmı verdi. İşa- damı Halis Toprak da Demiralp'le görüştü. Toprak, Uluğbay'ın IMF'yi 'ryi bir yere bağbdıgmı' be- lirtirken, "Borsa bu olayda düşöş gösterdi, ancak ekonomi rvı yokîa- dır. Piyasa pazartesi gününe kadar herhaİde yükselir. IMF ile yapıian anlaşma, Türldye'yi yavaş yavaş darboğazdan çıkanr. Bu hadise in- şallah fazla bir etki yapmaz" diye konuştu. Hazine Müsteşar Yardımcılığı görevinden istifa eden Cüneyt Sd, Uluğbay'ı hastanede ziyaret ettik- ten sonra Hazine'ye geldi. Sel'in, önceki gün Selçuk Demiralp'e is- tifasını sunmadan önce cuma ve pa- zartesi günü de Uluğbay'a iki kez istifa etmek istediğini bildirdiği öğ- renildi. 'MecHs araşOrması açüsın' ATO Başkanı Aygün de yaptığı yazılı açıklamada. 'IMF'nin deva- lüasyon ve sendikasyona gidumesi yönündeki ta>siyelerinin, Hazine üst düzey yöncricilerince dışan sız- dınkitğı \e borsada 3 milyar dola- nn birkaç saatte el değiştîrdiği yö- nündeki' iddialann Meclis araşür- ması açılarak ıncelenmesini istedi. Aygün, Sermaye Piyasası Kuru- lu'nca yapıian araştırmanın yetme- yeceğini vurgulayarak şöyle dedi: "Türkiye, borsada maniplasyon vapıkhğı yönündeki şaibelerden bir an önce kurtulmalıdır. Aksi takdir- de Türk siyasetçilerinin de içinde bulunduğu speküiatif iddialann da, böyle oyunlann içerisinde yer alma- ya cüret edenierin de önünün alın- ması mümkün değüdir. 'Çamur at ızi kalsın' sryasetinin netere mal ol- duğu, acı örnekleriyle ortaya çık- mıştır. Bu olay. koalisyon hüküme- tinin bağlannı da inceltecek mahi- yettedir. Yazık oluyor, Türkiye bir kez daha istikrardan uzaklaşıyor." Bakan Uluğbay yaşamsal tehlikeyi atlattı • Baştarafı 1. Sayfada bilgiye göre Uluğbay, saat 24.00'teki haber- leri izledikten biraz sonra odasınaçekildi. Oda- dan tek el silah sesi duyulması üzerine eşi Ned- retUluğbay ile oğlu Burak Uluğbay odanın ka- pısını açmca Uluğbay'ın yaralı haldeyken si- lahı yine kendisine yönelttiğini göTdüler, ta- banca yine ateş aldı. Uluğbay'm yüzünü sıyı- ran kurşun tavana saplandı. Çenesinin alt bölümü, bumu ve kaşının üzerin- den yaralanan Uluğbay, eşi ve oğlu tarafından çağ- nlan polis ve acil servis yetkilileri tarafindan am- bulansa konularak önce Trafık Hastanesi'ne gö- türüldü; ancak burada yeterli donanımm bulun- madığı saptanınca önce Bayındır Tıp Merkezi'ne götürülmek istendi, sonra vazgeçilerek Başkent Universitesi Hastanesi Acil Servisi'ne kaldınldı. Saat 01 .OO'de hastaneye getinlen Uluğbay, ilkjet- kik ve testlerin ardından hemen ameliyata alındı. Bu arada kan bankasına giden çok sayıda jandar- ma ve polis görevlisi, olası gereksinim için kan verdı. Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Men- met Haberal'ın da katıldığı, Beyin Cerrahisi Ana- bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nur Atanörs başkan- lığındaki bir ekip tarafindan gerçekleştirilen ame- liyat 3 saat sürdü. Ameliyat sırasında şeker ölçüleri normalin dı- şında çıkan Uluğbay için "plazma" yapılmak üze- re aranan kan, çevrede görev yapan çevik kuvvet görevlilerinden sağlandı. Ameliyatın ardından saat 05.45'te gazetecilere bir acıklama yapan Prof. Haberal, Uluğbay'ın ge- nel durumunun iyi olduğunu ve yoğun bakıma alındığını belirterek şunlan söyledi: "Saym Dev- let Bakanınuz, bir yaralanma sonucu hastanemize müracaat etti. Çenesinin alnnda, »g""^«, diMnde, damağında, kaşında, burnunda bir yaralanmasöz konusuydu. Hemen ameliyata alındi. GerekB ame- Kyat yapikn. Her şey kontrol amnda. Şu anda yo- ğun bakımda. Genel durumu iyi. Yüz y aralanma- a olduğu için biz bunu ciddi diyetelakki ederiz. Ge- nel durumu kontrol alnnda, şuunı açık. Ama sa- Idn obun diye uyutuyoruz. Durumu gayet iyi" Ameliyat sürerken hastaneye Içişleri Bakanı Sa- dettin Tantan. Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan, Devlet Bakanı Yüksel Yalova, Emniyet Genel Mü- dür Vekili Doç. Turan Genç ile Ankara Emniyet Müdür Vekili Kemal lskender ile eski Hazine Müsteşan Yener Dinçmen geldi. Sabah saatlerinden ıtibaren de hastane, tüm dev- let protokolü ve üst düzey bürokrat dahil, yoğun ziyaretçi akınına uğradı. Ameliyat sürerken soruşturmayı yürüten nöbet- çi savcı Tayfiın Sağıroğhı, Nedret Uluğbay ile Bu- rak Uluğbay'ın ifadelerini aldı. Nedret Uluğbay ifadesinde, eşi saat 00.45 sıralannda çalışma oda- sında iken oğlu Burak ile bir el silah sesi duyduk- lannı söyledi. Silah sesi üzerine odaya girdiklerini anlatan U- luğbay, yaralı olarak gördükleri eşinin, silahı ikin- ci kez ateşlediğini, ancak bu merminin boşa gitti- ğini, silahın ise oğlu tarafından Hikmet Uluğbay'ın elinden alındığını ifade etti. Ankara Emniyet Müdür Vekili Kemal lskender hastane önünde gazetecilerin sorularma hedef ol- du. "intihar girişimi mi, kaza mı" sorusunu, "Ha- zırhksorusturmasmda spekülasyon yapıhnaz'' di- ye yanıtlayan tskender, Uluğbay' ın çenesınden tek kurşun girişi ve daha sonra çıkışı olduğunu söyle- di. Evin tavanında bir delik tespit edildiğini anla- tan lskender, olay yerinde iki kovan bulunduğunu bildirdi. Saat 07.00'de hastaneye gelen Sağlık Bakanı Osman Durmuş. bakanın kahcı bir rahatsızlığı olup olmayacağına ilişkin soru üzerine, "Hayırsa- dece burnunun üzerinde iz kalabilir. odaestetik bir operasyoola düzelnlebilir" dedi. Uluğbay'ın yaşamsal tehlikeyi atlattığınm orta- ya çıkmasının ardından eşi Nedret Uluğbay dok- tor gözetiminde dinlenmeye ahndı. Ameliyatı gerçekleştiren doktorlardan Prof. Dr. Nur Alünörs, Uluğbay ın nabız ve kalp gibi fonk- siyonlannda bir sorun bulunmamasına karşın, so- luk borusundaki hasar nedeniyle yapay boru takı- larak uyutulduğunu kaydetti. Alünörs, bugün ya- pılacak değerlendirme sonucunda Uluğbay'a ve- rilen uyku ilaçlannın kesilebileceğini dile getirdi. Altmörs, diün parçalanmasıyla oluşan ödemin bir hafta 10 gün içinde geçeceğini belirterek uzun va- deli bir problem olmayacağını bildirdi. Trafik Hastanesi yetersiz Uluğbay'm intihar girişimiyle gelişen olaylar, Acil Yardım ve Travmatoloji Hastanesi'nin (Tra- fık Hastanesi) yetersizliklerini de ortaya çıkardı. Uluğbay'ın ilk olarak götürüldüğü Trafık Hasta- nesi'nde_yeterli solunum aygıtı olmadığından, Başkent Üniversitesi Hastanesi'ne kaldınldığı be- lirlendi. Trafık Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Sadt Tn- ranb ellerinde bulunan iki solunum aygıtının baş- ka hastalara takılı olduğunu belirterek "Sayuı Ba- kan hastanemize geldiğînde bilinci açıkn. solunum aygıtına ihtiyacı yoktu, ancak ameliyattan sonra mutlaka gereksinim duyacakti. Diğer hastanelerie Oetişime geçerek boşta solunum ay gıü aradık. Baş- kentÜniversitesi Hastanesi'nden olumluyanrtatan- ca hastamızı buraya se\ k ettik" dedi. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada sunuz? Savcılıktan "tem'ız" kâğıdı almanıza gerek yok, mahkemedeki dosyalannızı götürün! Ağır bir suçlama ile mi karşı karşıya kaldınız? He- men telaşlanıp istifa etmeye falan kalkmayın. Istifa- de edin. örneğin deyin ki "Bu saldınlar beniyıldıra- maz, icraatımdan korktuklan için bunu yaptılarf" Yaptığınız bir işlemle ilgili, sizin haberiniz olmadı- ğı halde, kimileri özel çıkar mı sağladı? "Ben kimle- re alet olmuşum" diye kahrolup intihara falan giriş- meyin, hemen Htihara girişin. "Her işimden iftihar ediyorum. Borsada hareketlilik olmuşsa bu, canlılı- ğın göstergesidir. Kimileri kazanacak, kimileri kay- bedecek; bu, borsanın nıhudur" deyin. Hatta daha da ileri gidin, "Yoksa bizi suçlayanlann bir çıkan var- dı da o mu bozuldu" gibilerden kükreyin! Siyasi rakipleriniz size yönelik bir eleştiri hareketi mi başlattı? Sakın sendelemeyin, "sen deieyin. "Ne demek" deyin, "Bunu sadece ben değil, sen deyap- tın. Sen daha önce yaptın. Daha çok suçlusun, he- sap vef deyin! Hikmet Uluğbay bu işlerin insanı değil. Başkent, önceki gece yansından beri Uluğbay'ın intihar girişimiyle çalkalanıyor. Yukanda sıraladığınız siyaset yapma biçımleriyle Uluğbay'ın yapısını yan yana getirince, ortaya ciddi bir uyumsuzluk çıkıyor! Uluğbay, 1997'nin ikinci yansında Meclis günde- mine gelen 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim yasasıy- la birlikte siyaset sahnesınin önüne çıktı. O dönem gericiler Uluğbay'a akıl almaz yönternlerle saldırdı- lar. Aile büyüklerinin yapısından girdiler, Meclis ko- nuşmalanndan çıktılar. Aynı dönemde pek çok sos- yal demokrat da Uluğbay'a, "beceriksizlik"\e başla- yıp "reformu delmekle" devam eden suçlamalarda butundu. Ancak gericilerin elestirileri hakaret boyu- tuna vanyordu. O günlerin sonrasında Uluğbay'a sormuştuk: - Bu eleştiriler karşısında nastl sakin olabiliyorsu- nuz? Yanıtı kısa olmuştu: "Kişiliğime, onuruma dokunmadığı sûrecehertûr- lü eleştiriyi hoşgörüyle karşılanml" Akla Japonlar geliyori Uluğbay'ın neden intihara giriştiğine ilişkin deği- şik yorumlar var. Yorum çeşitliliği, Uluğbay sağlığına kavuşup acıklama yapsa bile devam edebiliıi Son birkaç gün içinde Uluğbay'ın sorumlu olduğu bakanlıkla ilgili gelişmeler kamuoyunun gözü önün- de tartışılıyor. Uluğbay'ın "canını s//can"konulardan birkaçı şuydu: - Sorumlu olduğu bakanlıktaki kimi atamalann kendi istemi dışında gerçekleşmiş olması. - IMF ile yapıian görüşmelere ilişkin kritik bir bel- genrn borsa spekülatörlerinin eline geçtiği iddiası. - ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın, söz ko- nusu belgenin kendisine ekonomiden sorumlu Ba- kan tarafından verildigini açıklaması. Bütün bunlar elbette bir kişinin yaşamına son ver- mesini gerektirmez. Bunlann çok ötesinde suçlama- taria karşı karşıya kalan ne bakanlar gördük, pek çoktular! Uluğbay sadece kişi olarak değil, aile olarak da ör- nek bir tablo çizıyor. Yazının başında vurguladığımız siyaset aniayişının dışındaki Uluğbay'ın tavn akla, Japonlann "harakiri" yöntemini getiriyor. Japonya'da kimi üst düzey yöneticiler, sadece kendi başansız- lıklannda değil, altlanndaki elemanlann olumsuzluk- lannda da yaşamlanna son verebiliyoıiart Bu arada dikkatlerden kaçan bir durumun altını çi- zelim. Uluğbay ilk olarak Trafik Hastanesi'ne kaldın- lıyor. Ama burada, "ac/7 müdahaleye" olanak olma- dığı belirtiliyor. Bir trafik hastanesi acil müdahaleye uygun değilse neye uygun? Ortalıkta bunca "on uriu" varken "onurtu" olma- nın bedelini ödeyen Uluğbay'ın bir an önce sağlığı- na kavuşmasını diliyoruz! 'Kara Cuma' sahipsiz kaldı Ekonomi Servisi - Borsa- da manipülasyon iddiasının bedeli ağır oldu. Geçen haf- ta çarşamba günü piyasalara sızdınlan IMF raporununar- dından Hazine Müsteşarlığı görevini vekâleten yürüten Cüneyt Sel istifa ederken Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yar- dımcısı Hikmet Uluğbay in- tihar girişiminde bulundu. Borsanın "KaraCuma"sın- da ise birgünde el değiştiren para 172 trilyon lıra oldu. Aynı gün borsanın kaybı da ortalama 2.5 milyar dolara ulaştı. Geçen hafta içinde borsa- da sert düşüşün arkasında, IMF raporunun, isim veril- meden Hazine'den üst düzey birbürokratın eski bir devlet bakanına verildiği ve rapo- run borsada manipülasyon aracı olarak kullanıldığına ilişkin haberler hem siyaset- te hemde mali piyasalan ka- nşördı. Hazine Müsteşarlığı göre- vini vekâleten yürüten Cü- neyt Sel'inraporu,eski Dev- let Bakanı Güneş Taner'e, Taner'inde ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdiği, Yıhnaz'ın da yakın akrabası ve Global Menkul DeğerleT'in büyük ortağı Mehmet Kuönan'ı belgeden haberdarettiği savlan basına yansıdı. Kutraan'ın da söz konusu rapordan yararlana- rak borsada yüksek fıyattan satıp düşüşte yerine koyarak büyük paralar kazandığı be- lirtildi. Bu gelişmeler üzerine SPK ve İMKB birer incele- me başlatırken Cüneyt Sel vekâleten yürüttüğü Hazine Müsteşarlığı görevinden sa- lı günü istifa etti. Sel, istifasından önce yap- tığı açıklamada kendisinin bilgileri sızdırmadığını, ay- nı bilgilerin Maliye Bakan- lığı'nda da olduğunu söyle- di. Başbakan Yardımcısı Me- sut Yıhnaz da iddialara iliş- kin sorulan "uydunna" ola- rak yanıtlarken bilgileri Baş- bakan Yardımcısı Hikmet U- luğbay'dan aldığını açıkladı. Global Menkul Değer- ler'in büyük ortağı Mehmet Kutman da gerekirse o gün' yaptıklan hisse senedi alım- satım dökümlerini açıklaya- bileceklerini ve iddialann asılsız olduğunu öne sürdü. Konuyla ilgili en önemli gelişme ise Uluğbay'ın inti- har girişimi oldu. : Büyük spekfilasyon "Kara Cuma"da borsanın yaşadığı büyük spekülasyon hiç kimse tarafından üstle- nilmediği için sahipsiz kaldı. Ancak kimse üstlenmese de "Kara Cuma", borsada bir günde işlem hacminin 172.7 trilyona fırlamasına neden olurken ortalama kayıp 2.5 milyar dolan buldu. "Kara Cuma" günü, 172.7 trilyon borsada bir günde el değişti- rirken işlemlerde en yüksek nokta ile en düşük nokta ara- sındaki kayıp, 5 milyardola- ra ulaştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle