28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 TEMMUZ 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Tarlhi korumak Milas Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma Vakfı'ndan Nevzat Çağlar Tüfekçi, Milas'ta1700'lü yıllardan kalma Çöllüoğlu Hanı'nın ayakta zor durduğunu, özel mülkryetteki hanın avlusunun ahır ve otopark olarak kullanıldığını, turistlerin yine de bu tarihi yapıya ilgi gösterdiğini, restore edilse önemli bir kültür ve turizm merkezine dönüşeceğini, ancak mal sahiplerinin hanı satmak için çok büyük paralar istediğini söylüyor, "Bir yandan tarihi önemi olan yapılann sahiplerine kredi ve teşvik olanaklan yaratılarak restore edilmesi koşulu getirilmeli aksi durumda topluma mal olmuş eski yapılann Kültür Bakanlığı'nca kamulaştınlması sağlanmalıdır. Bu konuda bir yasa çıkanlmalıdır. Para hırsı, ilgisizlik, cahillik ve ihmal nedeniyle tarihi ve kültürel variıklanmızın yok olmasına daha fazla seyirci kalmamalıyız" diyor. Bektronik posta: somOpostaxumhuriyetcom.tr Tefc 0.212^12 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Hikmet Uluğbay intihara kafkışmış... "IMF aşkı. öldürücü bir aşk oldu!" ürbanlı öğretmenlere "hastalığı nedeniyle başını örtmesi uygundur" şeklinde rapor ve- ren Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Has- tanesi Başhekim Yardımcısı psikiyatrist Dr. Mecit Çalışkan, MHP'Iİ Sağlık Bakanı Osman Dur- muş tarafından görevinden alındı! Görevinden alınan Dr. Mecit Çalışkan, MHP'Iİ Sağ- lık Bakanı Osman Durmuş tarafından Istanbul II Sağ- lık Müdürü yapıldı! Devlet memurlarınatürban takabilmeleri için sağ- lık raporu veren sağlık müdürü Dr. Çalışkan'ın ma- sasında, yakın dostu psikiyatrist Dr. Sefa Saygıh'nın "inceleme dosyası" bulunuyor... Bilindiği gibi Vakıf Gureba Hastanesi Psikiyatri Şefi Dr. Sefa Saygılı hakkında, hastalarını tedavi amacıyla üfürükçüye gönderdiği iddiasıyla incele- me başlatılmıştı. İnceleme, Zaman gazetesi tarafın- dan gölgelenmek istenmiş ve aynı zamanda Zaman gazetesinin "sağlık köşesi" sorumlusu olan Saygı- Psikiyatristler lı'nın üfürükçülerle ilişkisini araştırmak üzere muhak- kik olarak görevlendirilen Bakırköy Psikiyatri Şefi Dr. Cem llnem asılsız iddialarına hedef olmuştu. Şimdi... Birinci psikiyatrist, hastalarını üfürükçüye gön- dermekle suçlanıyor; yazdığı kitaplarda ayet ve ha- disleri kaynak gösteriyor; mide hastalarına deve çi- şi içmelerini öneriyor... Ikinci psikiyatrist, olayı ince- lemekle görevlendiriliyor ve raporunda üfürükçüler- le çalışan psikiyatristin meslekten men edilmesini öneriyor, ancak gizli kalması gereken rapor birileri tarafından şeriatçılara veriliyor ve yaygara kopanlı- yor... Tam bu sırada, türbanlılar için sağlık raporu dü- zenleyen bir başka psikiyatrist -ki üfürükçülere has- ta göndermekten incelenen psikiyatristin yakın dos- tu- Istanbul'a sağlık müdürü yapılıyor... Dördüncü psikiyatrist, Psikiyatri Derneği Istanbul Şubesi Baş- kanı Dr. Niyazi Üygur, üfürükçü incelemesini etki- lemeye çaltşan Zaman gazetesini ve gizli kalması ge- reken raporun içeriğini sızdıran Istanbul ll Sağlık Müdüriüğü görevlisi ya da görevlilerini kınıyor; Istan- bul Valiliği ile Istanbul ll Sağlık Müdürü'nü raporu sız- dıranlar hakkında soruşturma açmaya çağırıyor. Psikiyatristlerin işinin zor olduğu anlaşılıyor! Ancak Sefa Saygılı işini çok kolay yapıyor: "Inançlı bir ruh hekimi, ilmihal bilgilerine iyice hâ- kim olmalıdır. Çünkü sualleri bu açıdan cevaplamak zorundadır... Din bilgisi olmayan bazı doktoriar, ger- çekten bazı inançlarımıza hastalık gözü ile bakabil- mektedir... Islamiyetin on tane yasağına, on tane de emrine itaat etsek, dünyamızın ve ahiretimizin cennet oldu- ğunu görürüz. O zaman psikiyatri mütehassıslanna da fazla iş kalmaz..." SESSÎZ SEDASIZ (!) m MJRÎKURTCEBE ttSM /MF'Yg S4T/AÎ Posta İşletmesi'nde hiyerapşik yapı 10 yıllık hizmeti ile 8. derecenin 3. kademesinde şef 255 milyon lira, amir 260 milyon lira, müdür yardımcısı 279 milyon lira alırken 20 yıllık hizmetiyle 4. derecenin 3. kademesindeki müdür maaşının 209 milyon lirada kalması- na Posta Işletmelerı Genel Müdüriü- ğü açıklık getiriyor: "Yüksek Planlama Kurulu'nun ka- ran ile kuruluşumuzda görev yapmak- ta olan 399 sayılı Kanun Hükmünde Karamame eki II sayılı cetvele tabi sözleşmeli personelin 1999 yılının bi- rinci yarısı için belirtenmiş bulunan te- mel ücretlerinde unvanları itibarı ile belirlenen gruba ait en düşük ve en yüksek temel ücret miktarlan arasın- da kalınması kaydıyla, görevin niteli- ği ve önemi, görev yerinin özelliği, personelin eğitim düzeyi ve hizmet süresi gibi hususlar ile kuruluşun hi- yerarşik yapısı ve mali imkânları dik- kate alınarak, gerekli düzenle-, menin yapılması hususunda f kuruluşumuz yönetim kurulu yetkili kılınmıştır. Belirtilen unvanlarda çalışan söz- leşmeli personelin ücretleri Yüksek Planlama Kurulu'nun kuruluşumuza vermiş olduğu yetki dahilinde yüksel- tilmişolup, 399 sayılı Kanun Hükmün- de Kararname eki I sayılı cetvele ta- bi yönetici konumunda olan müdür ve daha üst görevlerde çalışan kad- rolu personelimizin ücretlerinde iyi- leştirme yapılması hususu kuruluşu- muz yetkisinde olmayıp, 657 sayılı kanuna tabi personelin ücretleri gibi karamameyle belirlenen gösterge, ek gösterge ve katsayı ile tespit edilmek- tedir." Bu nasıl hiyerarşik yapı ise; müdü- re 209 milyon lira, yardımcısına 279 milyon lira maaş! GöRÜŞ/MUSTAFA KUL* HAYVANLAR İSMAÎL GÜLGEÇ mjmn ı~7B SSK ve Emeklilik Yaşı Türidye Cumhuriyeti Devleti'nin nıteliklennın sayıldığı anayasamı- zın 2. maddesinde, Türkiye Cum- huriyeti; "... demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir" şek- linde tanımlanmıştır. Sosyal hukuk devleti olmanın gerekJeri de, yine anayasamızm 60. maddesinde "Herkes, sosyal gü- venlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar" şeklinde tarif edilmiştır. Sosyal devlet olmanın gereği olarak devlet, sürekli ve sistematik olarak sosyal güvenliğin finans- manınakatkı sağlaması gerekirken ne yazık ki bugûne kadar devlet, sosyal güvenlik kuruluşlanna böy- le bir katkı vermediği gibi; her dö- nemde müdahale edilerek özellik- le SSK'nin ekonomik variıkJannın yanlış kullanılması sonunda, ku- rumun zarara uğratılmasina sebe- biyet verilmiş; faizlerin yûzde 100- 120 dolayında olduğu bir dönem- de SKK'ye yûzde 20 faizli devlet tahvili aldınlarak kısa vadede ka- mu finansman ihtiyacma çözüm bulunmuş ancak SSK veya diğer sosyal güvenlik kunıluşlannın bu uygulamalardan zarar göreceği hiç- bir zaman düşünülmemış ve bu yanlış uygulamalardan da vazgeçil- memiştir. Çalışanlann. milli gelir içinde- ki payı her geçen gün azalmış, bu- gün yüzde 20'ler düzeyine düşmüş olmasına karşın, ne zaman ülke- mızde ekonomi sıkışsa hatayı baş- ka yerlerde aramakyerine bazı kim- seler hemen SSK'ye saldırmakta ve SKK'nin bu duruma gelmesınde hiçbir suçu ve sorumluluğu olma- yan sıgortalı ve emeklilerin birta- kım kazanılmış haklan ellerinden alınarak toplumun büyük bir bölü- mûnü sahipsiz ve güvencesiz bırak- ma girişimleri başlatılmaktadır. Son günlerde kamuoyunda en çok tartışılan konulardan biri olan sosyal güvenlik reform yasa tasa- nsının taslağında yer alan konu- lardan en çok dikkatı çeken konu, emeklilik yaşının yükseltilmesinin ve en az prim ödeme gün sayısının 10 bin 800"e çıkanlması olarak bi- linse dahi; getirilen taslakta, gerek SSK, gerek Bağ-Kur ve gerekse EmekJi Sandığı ile ilgili; sağlık hiz- metlennden katkı paylanna kadar malullük aylık bağlama oranlann- dan, dul ve yetım aylık bağlama yöntemlerine, ölüm yardımlann- dan, özürlülerin durumuna kadar birçok konuda daha önce elde edil- miş olan haklann geriye alınması teklifedilmektedir. Türkiye'de 10 yılı aşkın bir sü- ıediremeklilikyaşının yükseltilme- si tartışılmakta ve buna gerekçe olarak da Türkiye dışındaki OECD ülkelerinden emeklilik yaşının 55 ile 65 yaş arasında olduğu ifade edilerek Türkiye'de ise 43 yaşında emekli olunabildiğini ileri sürerek SSK'nin asıl sorununun bu oldu- ğu gerekçesiyle emeklilik yaşını 60'ın üzerine çıkarmayı öneriyor- lar. Eğeremeklilik yaşında OECD ül- kelerini emsal olarak alacak olur- sak, diğer konularda da aynı ülke- leri emsal olarak göstermenin ger- çekçi bir yaklaşım olacağı görü- şündeyim. Olkemizde özellikle SSK'nin içinde bulunduğu sorun ve sıkın- Ulann tek sebebinin erken emekJi- lik olduğunu savunanlaryanlış dü- şünüyorlar. SKK'nin sıkıntılannı aşabilmek için sadece emeklilik yaşı yükselt- mek gerçekçı bir çözüm olmadığı gibi aynı zamanda gerek çalışanla- ra gerekse emeklilere büyük hak- sızlık yapılmış olacaktır. SSK'nin sorunlannın asıl oe- denleri: 1 - Devletin sürekli bir katkısının bulunmaması, 2- Prim karşılıği olmayan sosyal yardım zammmın (SYZ) SSK ta- rafından ödenmiş olması, 3- Aktif'pasif dengesinin bozul- muş olması, 4- Prim tahsilatlannın düzenli bir şekılde yapılmamış olması, 5- Belediyelerden prim karşılı- ğı alınan gayri menkullerin satıla- mamış olması, 6- 6.4 milyon sigortahya karşın, aıle fertleri ve bakmakla yükümlü olduklan ınsanlarla bırlikte Türki- ye nüfusunun yansı olan, 31 mil- yon insana sağlık hizmeti verme durumunda olması, 7- Prim oranlannın yüksek olma- sı nedeniyle sıgortalı çalışanlardan daha fazla kayıt dışı olan sigorta- sız çalışanlann bulunması, 8- SSK'nin sağlık hizmetleriy- le, sigortacılık hizmetlerinin bir- likte vermeye çalışması, 9- SSK'nin özerkleştirilememiş olması ve hâlâ siyasi baskılardan kurtanlamamış olması, 10- SSK'nin kendi varlıklannı yeterince ve yerinde değerlendire- memiş olması. Yukanda on başlıkta ifade et- meye çalıştığım SKK'nin asıl so- runlannı tespit etmeden, konuyu sadece emeklilik yaşını yükselte- rek çözme düşüncesi, çalışanlara büyük haksızlık olabileceği gibi, özel sigortacıhğı özendirerek SSK'nin ileride daha da zor duru- ma düşmesine neden olabilecek- tir. Bugünlerde bu konuyla ilgili re- form paketi Ekonomik Sosyal Kbn- sey'in taraflarla yapacağı tartışrna- lar sonucunda bağlanacakür. Yuka- nda ifade ettiğim bu önerilere kar- şın, emeklilik yaşının yükseltilme- sinden vazgeçilemiyor ise şimdiki uygulamalarda var olan sağlık hiz- metleri ve diğer kazanılmış hakla- nna dokunulmadan, taraflann gö- rüşleri alınarak sosyal yardım yü- kü SSK'nin üzerinden alınarak ku- ruma düzenli bir devlet katkısı sağ- lanması kaydıyla işsizlik sigortası yasası ve iş güvencesi yasasının çı- kanlması, kaçak işçiliği arttıran kesıntılenn kaldınlması ve bildir- ge verme hakkınm işverenden alı- nıp çalışana verilmesi, kademeli uygulanması kaydı ve 10 yıldan fazla hizmeti olanlan kapsamama- sı şartıyla daha önce işçi ve işve- ren sendikalanmn üzerinde anlaş- ma sağlamış olduklan kadınlar için 50, erkekler için ise 55 yaşında emekli olabilmesine evet demek belki mümkün olabilir. Aksi halde hükümet bu tasanda dayatacak olur ise belki TBMM'de hükümet par- tilerine mensup milletvekillerine bunu kabul ettirmeleri mümkün olabilir, ama çalışanlann ve örgüt- lerinin böylesi bir dayatmaya bo- yun eğebileceklerini ve evet diye- bileceklerini hiç zannetmiyorum. * Eski Çalışma ve Sosyal Güven- lik Bakanı KtM KtME DUM DUMA BEHIÇAK behicakÇj turk.net ÇÎZGÎLÎK KÂMİL MASARACI l l . » * • • • • ı* H A R B Î SEMİH POROY TARtHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 8 Temmuz M.KEMAL'İN ORDUDANAYRfLISL BUGÛN, MUSrAPA KEZUKTEN ÇEtÜLPİ. İSmNBUL'CrtK)' İTILAF DEVLETLERJ YETKİLİI-ERİNİH DB BA&CtStYLA, PADİÇAH VE HAR&YE AIAZIRt, A4USTAFA ME- MAL. PAŞA'YA eĞK£VOEN EL. ÇEKTItSMBK İSTİYOIZLAIZOl. ER'Zu&UM KOHGKESİNIN HAZlRLANIŞI SlRASlHPA, Bf/S PizJ TELGeAt AU$-VBe.iŞIKIO£-N SONBA, MUSTAfA f^B- MAL, [STANBUL 'UN SASKIStNDAU USAK KA- LABİLMBK fÇİM OHDUDAN AYSlLPlf BU fÇA PAR.ONUN YEMİ YAŞAMlHDA BtB. DÖNÜM NOKTASIYCX.A(ZT((£ HİÇ BİÜ RÜTBESİ UUVANl OLMADAU MÜCADELEYE 8AŞUVOİZDÜ, DÜZ ÇİZGİ UMİT ZİLELİ YDD'nin SömürgesiL - ÇTYAMAIDTÖÇUŞUTL llk bakışta çok anlamsız, çok saçma görünü- yor değil mi? Yan yana konulduğunda hiç bir anlam ifade et- meyen, Türk diline tamamen aykın görünüm oluş- turan bu harfler aslında müthiş bir kumpasın sim- geleri!.. Şimdi bu anlamsız harflere anlam kazandıra- lım: ÇTYA: Çok Taraflı Yatırım Anlaşması MAI: ÇTYA'nın uluslararası adı. DTÖ: Dünya Ticaret Örgütü. ÇUŞ: Çok Uluslu Şirketler. UT: Uluslararası tahkim. Işte size Yeni Dünya Düzeni'nin en güçlü silah- lan. Hem de dünya ölçeğinde!.. Türkiye, kısaca YDD denilen bu kumpasın için- de kendisine biçilen elbiseyi giymeye zorlanıyor. Türkiye dört bir yandan kuşatılmış, deyim yerin- deyse kıskaca alınmış durumda. Yalnızca Türki- ye'mi? Tabii ki hayır!.. Gelişmekte olan, daha açık bir anlatımla, ka- pitalizmin doruğuna tımnanmış ülkelerin dışında kalan tüm ülkeler aynı tehditle karşı karşıya. Üçüncü bin yılın eşiğinde sayıları anca elliyi bu- lan dev çokuluslu şiri<etler dünyaya meydan oku- yor, üstelik son derece fütursuz, son derece ter- biyesizce: - Ya bu deveyi güdersin, ya da... ••• Çok Taraflı Yatırım Anlaşması, yani MAI nedir?.. Basitbirşekildeanlatalım:Türkiye'nin, ülkemi- ze yatınm yapacak hertıangi bir yabancı şirketin faaliyetlerine hiç bir şekilde karışamamasıdır!.. "Yok artık, devenin pabucu" dediğinizi duyar gi- biyim. - Tıpkısının aynısı böyle!.. Üstelik dahası var; böyle bir anlaşmayı imza- ladığı andan itibaren Türkiye, anasının gözü Çok Uluslu Şirketten (ÇUŞ) ne teknoloji transferi yap- masını isteyebilecek, ne dışsatım yapmasını ne de yerli girdi kullanmasını. Hele Türk yurttaşlan- nı istihdam etmesi, araştırma-geliştirme çalışma- lan yapması gibi yaşamsal önem taşıyan konu- larda gık bile diyemeyecek. Kısacası, tam anla- mıyla; ÇUŞ yani!.. Geçen yazılarımızda anlatmaya çalıştığımız uluslararası tahkim (hakem) yasasını da buna ek- lediniz mi ortaya tam anlamıyla "çift katlı kay- maklı ekmek kadayıfı" çıkıyor!.. Nasıl yani?.. Şöyle yani: MAI anlaşmasıyla ülkemizi sömür- ge niyetine tepe tepe kullanacak olan ÇUŞ ile do- ğabilecek ciddi bir ihtilaf halinde tahkim yasası uyannca ülkemizin organlan tamamıyla devre dı- şı kalıyor. Türk Devleti ÇUŞ'la sorunlarını çöz- mek için uluslararası ve de gizli çalışan hakeme gitmek zorunda kalıyor. YDD'nin sömürgesi işte böyle olunuyori.. ' '*' ••• Gelelim Türkiye'nin sömürgeleşmesine karşı çıkan bu ülkenin aydınlık insanlanna ve karşı cep- hede yer alan "yandaşlara!.." Geçen cuma günü Türkiye'nin önde gelen se- kiz hukuk profesörü ve Atatürkçü Düşünce Der- neği Başkanı Yekta Güngör Özden kamuoyuna ortak bir açıklama yaparak "Uluslararası Tahkim Vasas/"nı kabul etmenin Türk ulusuna karşı işlen- miş en büyük suç olduğunu söylediler. "Bu Cumhuriyeti sokakta bulmadık" dediler. - Peki sonuç?.. Mümtaz Soysal pazar günü Hürriyet gazete- sindeki köşesinde durumu aynen şöyle anlattı: "Ama her zamanki 'Cumhuriyet' dışında irili ufaklı hiçbir gazetede, sorumlu habercilik yapan bir-iki istisna dışında hiçbir televizyon kanalında tıkyok." - llahi hocam!.. IMF'nin, "Uluslararası Tahkim yoksa para da yok" diye gözümüzün içine baka baka tehdit sa- vurduğu gün onlar manşetlerinde, "dolariar geli- yor", "işlem tamam" diye sevinç çığlıkları atıyor- lardı. Hani bir tek zilleri eksikti!.. Aynı gün Cumhuriyet'in başlığı şöyleydi: - IMF geleceğimize el koydu. Işte aradaki fark buü! Email:ertac(a superonline.com Faks ve mesaj: (0212) 287 42 41 B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 1/ Salâh Bir- sel'inbirşıirki- tabı. 2/ Düşün- cenin tasarlaya- bileceği bütün 3 üstün nitelikleri kendinde topla- yan... Avrupa'da 5 bir ırmak. 3/ Ja- ponlara özgü çi- çek düzenleme sanatı. 4/ Mer- divende ayak basma yeri. 5/ 9 Bilgisiz, kültür- süz kimse... Üzerine ya- zı yazılan tabaklanmış ce>lan derisi.... İtalya'da bir ova. 6/ Mıkroskop camı... Kaba, nobnm, kı- ncı. II Asya ile Avru- 4 pa'yıayırandağsırası... 5 "— taneleri gibi güle- medim/'Aradım aradım bulamadım/Kendi ece- limle ölemedim"(B.R. 8 Eyüboğlu). 8/ Közlen- g mış patlıcan, sanmsaklı yoğurt ve kıyma ile yapüan bir yemek. 9/ Yatak doldur- maya yarayan yün, pamuk, kıtık gibi şeyler... Bir nota. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ 1396'da yapılan ve Balkanlar'da Osmanlı egemenliği- nin pekişmesini sağlayan savaş. 2/ Isim... Sac üstünde pi- şen yufkayı çevirmeye yarayan tahta araç. 3/ Küçük tek- ne kaptanı... Afnka'da bir ülke. 4/ Senegal'in başkenti... Kaynağı mitolojik çağlara dayanan kirişli bir çalgı. 5/ Bir toplulukta çalışan ınsanlann her biri... Nikel eîementi- nin simgesı. 6/ Gevışgetiren hayvanlann ayaklannın ar- kasmdaki körelmiş tımaklar. II Bir işletmenin ani batı- şı... Cıplak toprak. 8/ Hayvanlara vurulan damga... Av- rupa'da bir başkent. 9/ Kokulu tohumu rakıcılıkta ve ha- mur ışlennde kullanılan bitki... İlgi eki.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle