Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 TEMMUZ 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Kaçak
ara
muhup
• tstanbul Haber Servisi
- Zeytinburnu Belediyesı
tüm kaçak inşaatlan
mühürlemeye başladı.
Teknik Başkan
Yardımcısı Zafer Alsaç
yaptığı yazılı açıklamada,
tüm kaçak ve ruhsatsız
yapılann durdunılmaya
başlandıgını, bundan
sonra da kaçak
yapılaşmaya asla izin
vermeyeceklerini
kaydederek gerekirse
müteahhitler ve teknik
uygulayıcılann
cezalandınlacağını, aynca
ruhsat alırru ile ilgıli
engellemelerin de
kaldınlacağını bildirdi.
Mustafa Yücel
anrttyor
• İstanbul Haber Servisi
- Eskı Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti
(TGC) Genel Sekreteri
Mustafa Yücel.
ölümünün 16. yıldönümü
nedeniyle bugün
Edırnekapı
Şehithği'ndeki kabri
başında anılacak.
TGC'den yapılan
açıklamada, Yücel'in
ölüm yıldönümü
nedeniyle düzenlenecek
anma töreni, saat 11.30'da
gerçekleştirilecek.
Mustafa Yücel, 1956
yılında getirildiğı Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti
Genel Sekreterliği
görevini aralıksız 27 yıl
sürdürmüştü.
Lazerti sümet
davası
• tstanbul Haber Servisi
- Lazerle sünnet sırasında
9 yaşındaki D.I'nın cinsel
organını kaybetmesine
neden olan operatör Dr.
Faruk Kayıkçi hakkında
açılan davanın
duruşmasına Kartal 5.
Asliye Ceza
Mahkemesi'nde devam
edildi. Mahkeme heyeti,
magdur ailenin avukatmın
D.I'nın Adli Tıp
Kurumu'nda muayene
istemini kabul ederek
duruşmayı erteledi.
knsan haktan
semineri
• tstanbul Haber Servisi
- Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti (TGC) ile
Bırleşmiş Milletler lnsan
Haklan Eğitiminin On
Yılı Ulusal Komitesi'nin
ortaklaşa düzenledikleri
"lnsan Haklan'
seminerinin altıncısı
cumartesi günü Basın
Müzesi'nde yapılacak.
Toplantıya, Hacettepe
Üniversitesi öğretim
üyeleri Prof. DT lonna
Kuçuradi ve Doç. Dr.
Harun Tepe katılacak.
Toplantı. iletişim
fakültesi öğrencilerine
açık olacak.
Yeni patrik,
I.Karekin
I İstanbul Haber Servisi
- Türkiye Ermenilen
Patrikliği'nden yapılan
yazılı açıklamada, geçen
hafta ölen Ermeni
Başepıskopos Neres
Bozabalyan yerine,
Ermenistan Patnği 1.
Karekin'in seçildiği
bildirildi. Seçim, Kudüs
Ermeni Patriği 2. Torkom
ile Türkiye Ermenilen
Patriği 2. Mesrob'un
eşbaşkanlığında toplanan
"Episkoposlar Kurulu"
tarafindan oyçokluğuyla
gerçekleştirildi. Neres
Bozabalyan, geçen
yıllarda Türkiye
Ermenilen Patrikliği
seçiminde de aday
olmuştu.
Aç çalışıyorlar
• İstanbul Haber Servisi
- Birleşik Taşımacılık
Çalışanlan Sendikası'na
bağlı Devlet Hava
Meydanlan
Işletmecisi'nin (DHMt)
930 personelinden 870'i,
kalitesiz yemek verilmesi
nedeniyle 50 gündür aç
çalışıyor. Sendikanın şube
sekreteri Haydar Şahin
yaptığı yazılı açıklamada,
6 yıldır yemeğın
kalitesinin düşük
olduğunu ve şu an 500
bin lira olan yemeğin
ihale edilmesi gerektiğini
belirtti.
Saraylann dışında kentin tüm eski dokusu yıkılarak gökdelenlerle donatılıyor
Pekm4
küresefleşiyor'
• Ülkeyi "globalleşmeye
açılarak" kalkındırmaya
soyunan Çin yöneticileri ile
milyarhk nüfiısun tüketim
potansiyeline göz diken Batılı
yatınmcılar el ele vermişler,
dünya mirası Pekin'i bir Hong
Kong'a ya da New York'a
dönüştürmek üzere sayısız
gökdeleni önlerine gelen her
yere dikiyorlar. Üstelik eski
İcent dokusunu yıkarak ve
tarihsel peyzajı da yok ederek...
OKTAYEKİNCt
PEKİN - Yaklaşık 6000 katılımcının
büyük çoğunluğu. Uluslararası Mimar-
lar Birliği'nin (UIA) DÜnya Kongresi ve
Genel Kurul ıçın 20-30 Haziran 1999 gün-
lerinde bulunduklan Pekin'de tarih yeri-
ne "globalleşmeyle'' karşılaşmanın şaş-
kınlığı içındeler.
Daha doğrusu, tek amacı dünyayı "tek
pazar" yapmak olan "Yeni Dünya Düze-
ni" (YDD) güçlerinin, "nrsaü yakaladık-
lan anda" tarihi kentlerin özgün kimliği-
ni ne denli hızla yok ettiklerini, Pekin gi-
bi "anti-emperyalizmin kalesi" bilinen bir
kültür başkentinde bile gözleriyle görme-
nin "düş kınkkğuu" yaşıyorlar
Ülkeyi global sermayenin "avncakkhya-
tınmlanyla" kalkındırmaya niyetlenen
Çin yöneticileri ile milyarlık nüfusun 'tü-
ketimpazanna" göz diken Batılı dev spe-
külatörler, aslında "dünya mirası" olarak
korunması gereken bu tarihsel kenti bir
Hong Kong ya da New York'a benzetmek
üzere sanki tam bir "mutabakaf halin-
deler...
Bu kültür yoksunu uzlaşma Pekin'e öy-
lesine gözü kara saldınyor ki önlerine ge-
len her yere sayısız gökdeleni hızla inşa
edip, ortaya çıkan "yeni" görüntüyü de
"2000lerin çağdas süüeti" olarak "Çintie
mimarüğın gelişmesi"(!) şeklinde fotoğraf
ve maketlerle sergiliyorlar...
"BeijingCity"
Böylesi bir "modernleşmenin" kent
planlamasındaki "altyapı düzenini" ise
aynı gökdelenlere otomobilli ulaşımı ra-
hatlatmaya hizmet eden kent içi geniş oto-
yollar, köprülü kavşaklar ve yerleşmele-
rin üzerinden uçarak geçen uzun viyadük-
ler oluştunıyor. Eskiden kalma 40 km.lik
metro sadece "bisikletii yoksuliara" terk
edilirken, iki kenannda yine bisikletlüer
içın aynlmış yan yollan bulunan geniş
bulvarlar "iş veticaretmerkezJerinT bir-
İSTANBUL PEKİIUE BENZEMESİN
Boylesine "huzfinlfi"
gözlemler içinde Pekin'deki
UIA toplantıstnı bitirip
yurtlanna dönmeye
başlayan dünya mimarlan
arasında yüzleri yine de
gülebilen tek grup ise gaiiba
bizdik.
7500 kişilik bir katılımın
tahmin edildiği 2005 Dünya
Mimarlık Kongresi ve UIA
Genel Kurulu için
önerdiğimiz ve
savunduğumuz tstanbul'un,
diğer adaylar olan Nagoya
(Japonya) ve FToransa.
(ttalya) ketıtlerinden daha
çok oy alarak Pekin Genel
Kurulu'nda seçilmiş olması,
belki de "Pekin gibi
ohnaması* yönündeki ortak
dileğin uluslararası
mimarlar topluluğunca da
benimsenmesinin bir
ürünüydü...
Çünkü 2005 buluşması için
ev sahibi kentin belirlendiği
seçimden önce yaklaşık 100
ülkenin UIA Genel Kurulu
delegasyonuna dagıttığımız
"Anadohıttan Dünya
Mimarianna Mektup"
başlıkİ! çağnmızda özetle
şunu vurgulyorduk:
"GlobaBesme, tarihi
kentlermkiınliktertaivok
ediyor. Bu nedenfe 21. yizyi
bir kültür dayanışması
yüzyi obun ve bunun
İstanbuTdabirlikte
tartıy«hm._"
Pekin'i gördükten sonra
şunu gururla söyleyebiliriz
ki tstanbul için asla "herfey
bttmiş" değil, "arnk
yitirdik'' demek ise hiç
doğrudeğil. Eğer2005
yılma kadar büyük yanlışlar
içinde olmazsak ve hiç
değilse "bugünkü
durumyla'" 7500 mimara ev
sahipliği yapmasını
sağlarsak, o yıl UIA'nın
dünya kongresine katılanlar
şimdi Pekin'deki gibi asık
suratla ve gerilim içinde
değil, coşkuyla ve umutla
ülkelerine dönecekler.
Zaten istanbul'u biraz da bu
yöndeki mücadelemızı
bildikleri ve izledikleri için
Nagoya'ya ve Floransa'ya
tercih ettiler...
Gökdeienlerin son katlanna geleneksd Çin motifleri uygulanarak kentin eski kimUği korunmaya çahşıhyor.
birine bağlıyor...
Özetle denebilir ki Pekin, hem 1 Eldm
1999'da kutlanacak olan Çin Halk Cum-
huriyeti'nin 50. kuruluş yıldönümünü,
hem de 21. yüzyıh, müze olarak korunan
saraylann, anıtlann, Mao'nun anıt meza-
nnın ve ünlü "Tiananmen Meydanı"nın
Önde imparatorun yazhk saraymın restore edilmiş çaûlan, karşıda ise tümüyle
gökdeknİerden oluşan yeni Pekin silüetl.
dışında kalan tüm kentsel yerleşme ve ge-
lişme alanlannı yeni bir "BeijfagCity"'ye
dönüştürmüş olarak karşılamaya hazırla-
nıyor...
Oysa ki Pekin'in Çince adı olan Be-
ijıng. 14. yüzyılda Ming Hanedanı'nın bu
kenti merkez yapmasıyla birlikte "kuze-
yinbaşkenti"anlamına geldigi için konul-
muştu.
Şimdi ise «BdjingWtoridCenter","Clıi-
na Tower", "Beijing Plaza" gibi adlarla sı-
ralanmış dev binalann alt katlanndaki bü-
yük mağazalar, sayılan 55' i bulduğu söy-
lenen "McDonald's"lar ve eski Çin lo-
kantalannın yerini alan diğer "fast-ibod"
salonlanyla, "Ban'nın Doğu'daki YDD
başkenti" ohnaya aday görünüyor.
Bu hızlı kimlÜc değişimi sürecinde yük-
sek binalann "son karJannda" uygulanan
"geteneksel Çin mimarisi'' motifleri ve ta-
rihi tapınaklardaki çatı ve saçak oyunla-
nyla bezenerek göklere tırmanan beton
ve cam kuleler ise "globalkşmeye yerd
imaj" vermeye çalışan mimarlann ne den-
li "küMrel bir gerilim" içinde olduklan-
nı gösteriyor.
1990'daki "itiraflar"
Pekin'deki bu gözlemlerimizin "öncüta-
nıklan", 1990 yılında yine bir UIA etkin-
liğı olarak bu kentte yapılan "Tarihi Kent-
lerin Korunması veModernleştirflmesi'' ko-
nulu uluslararası sempozyuma katılan mi-
marlar olmuştu.
Bu sempozyumda Türkiye'yi temsil
eden mimar NadireGöktuğile mimar Me-
teGöktuğ'un ülkeye döndükten sonra Mi-
marlar Odası'na verdikleri rapor da şim-
dibizim düştüğümüz şaşkmlığm 10 yü ön-
ceki tartışmalannı içeriyor.
Rapora göre dönemin Pekin Belediye
Başkanı Zhang Baifa, eski kent dokusu-
nu koruyup sıhhileştirmek ve geliştirmek
yerine tümüyle yıkarak bir "otoyottar ve
gökdeleıüer kenti" yaratmaya doğru giden
yeni imar kararlanndan duyduğu kaygıyı
sempozyumda şöyle belirtiyor: "Kenti-
mizdetanhegereksinmenıizvar.\^rolnıak
ya da otanamak sorun burada_"
Yine Gökruğlar'ın aynı raporundaözet-
lenen Pekin lmar Dairesi Başkanı ve Mi-
İJİJIİJJÖ
Pekin'in küMr kiınüğL arük sadece tu-
rizm broşürierindeki tarihi bina fotoğ-
raflannda var. 'Globalleşme kimKği' ise
'Business Beijing' adh derginin haziran
1999 sayısının kapağmda 'The Real Es-
tate Revohıtion' olarak özetkrüyor. Yani
Pekin'de 'gayriroenkul devrimi'.
marlarOdası Başkanı liu Xiaoshi'nın UIA
toplantısındaki "özetesliri" konuşması da
şimdi çok daha önem taşıyor "Çok hata
yaptık,onanunazzararlara neden olan yı-
knnlaıia tarihiyitirdik—" diyen Liu Xiaos-
hı. geçmişin "tüm izlerini silmek" adına
Kültür Devrimi sürecinde izlenen yanlışı
da açıkça itiraf ediyor "1960'tordald an-
hmda, genişyoflar açmakuğruna Pekin'in
surlaruu bûe yıkük—"
Öyle görünüyor ki UIA'nın 1990 top-
lantısında o yıla kadar yaptıklan yanlışı
sorgulama erdemi içinde olan Çin yöne-
ticileri, izleyen yıllarda ise aynı toplantı-
dan yine hiç ders almadan "gktballeşıne
sürecini" daha da hızlandırmışlar.
O kadar ki kuşaktan kuşaga yüzlerce yıl-
dır kentin sivil yerleşme mimarisini oluş-
turan "avluhı evierde" yaşayan Pekinliler
bile bu semtler de yıkıldığı için tahliye edi-
lip kent dışındaki "yüksek btoklara" yer-
leştiriliyorlar. Böylece eski Pekin "bütünüy-
le" dev bir iş ve Fınans merkezi oluyor...
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş Karadeniz bölgesindeki gezisini sürdürüyor
^Gumhurbaşkanlığına aday olacağım'
TRABZON (AA) - Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ra-
uf Denktaş, Türkıye'nin KKTC'yi tanıma-
smın her şeyin üzerinde olduğunu söyledi.
Doğu Karadeniz gezisini sürdüren Rauf
Denktaş, geceyi geçirdiği Trabzon'un Maç-
ka ilçesinde bulunan Zitaş Tatil Köyü'nde ba-
sın mensuplannın sorulannı cevaplandırdı.
Cumhurbaşkanı Denktaş, KKTC'yi sadece
Türkiye'nin tanımış olmasının kendisinde
birmoral bozukluğu yaratıp yaratmadığı so-
rusuna şu karşılığı verdi:
u
BizLTürkiye'nin tanıması her şeyin üze-
rindedir. Bana çok yerde soruyorian Sizi sa-
dece Türkiye'nin tanıması moral bozucu bir
şevde^mi?Bendrvorumki:beni,Türkh,ç'nin
tanıması her şeye bedeldir. Çünkü, Türkiye
bizim kardeşünizdir. Gerektiği an şehit ver-
miştir. BenL bütün dünya tanısa. Türkiye ta-
nımasao zaman tnoralim bozuhır. Çünkü,bü-
tün düıı>anın benitanımasuıın hiçbir mana-
sı yoktur. Hiç kimse benim için ölecek değO-
dnf
Türkiye ile entegrasyon konusundaki bir
soruya da Rauf Denktaş, "Klerides'iıı ge-
çenkrdebirbeyanı vanh.'Ben Yunanistan ile
entegrasyonu yüzde 100 yaptım. Yunanistan
ile Kıbns arasında ayncalık kalmamıştır. Bü-
tün ayncalıklan sıfırladım' dryordu. Ben de
zaten o yokia gereken bütün anlaşmalan ya-
pryorum. Boş laf etmedik. Onlann bu yoİda
aldığı her bir adıma karşıhk. biz Türkiye'ye
3 adımlayaklaştk" karşılığını verdi. Denk-
taş, ABD'nin Kıbns konusundaki tutumuy-
la ilgili bir soru üzerine de, "Amerika'dald
Yunan lobisi, 1955ten bu vana büvâk bir
güçtür. Bütün gücünü ve ağırhğmı Yunanis-
tan veENOStSHenyana koymuşnır.ABD'nin
bütün yaklaşuıu, Kıbns'ın \unanistan'a ve-
rilerek sorunun haUedilmeskür. Bununyanm-
da da Türkiye'ye bazıtavtderveribnestdir. Bu
ojımu yıDarcamnadılar.Ama tutmadLOyun-
lannın bozulmasuıda bazen beni, bazen de
Türkiye'yi suçlu buluyorlar" dedi. Rauf
Denktaş, 2000 yılı nisan ayında yapılacak
cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda da,
"Mücadeieyedevam için ne şartne dezaman
koyabittrsiniz. Gücünüzvana, halkunz da si-
ziistiyorsa,Türkiyede devamınızdan yanaise
devam edersiniz. Ama bu ilelebet devam et-
mez. Nisan ayındaki seçimleregjrecegim- di-
ye konuştu. Rauf Denktaş, Kıbns için yap-
tığı mücadelede yorgunluk hissetmediğini
vurgulayarak şöyle devam etti:
"Yoruhnaya firsanm yok. Devam eden bir
görev var.Yoruldum deseniz,dinlenmeye nr-
saûruz yok. O halde. bu fikri I<»fi»ni7rian ata-
caksuuz. Zaten ben gündüz ne kadar yorui-
sam da, akşam başunı vasüğa koyduğum za-
man bütün yorgunluğumu atarun. Bu böyle
ohnasaydı, zaten zor dayanırdım."
Ordu, Giresun, Trabzon ve Rize'de 4 gün-
dür gezisini sürdüren KKTC Cumhurbaşka-
nı Denktaş'a, gittiği her yerde halk büyük bir
ilgi gösteriyor ve sevgi gösterisinde bulunu-
yor. Rauf Denktaş, kendisi ile görüşmek is-
teyen herkesle konuşuyor, sorulara cevap ve-
riyor. Doğu Karadeniz gezisini dün Rize'de
sürdüren Denktaş bugün Trabzon'da, "Kıb-
ns'm DurumuveGekceğTkonusunda bir kon-
ferans verecek ve daha sonra bölgeden ay-
nlacak.
DÜZYAZI
ORHAN BtRGtT
Sağırlar Diyaloğu...
Emeklilik yaşını yukanya çekmek amacıyla Çalış-
ma Bakanlığı'nın hazıriadığı "taslak"m, haklı tepkiler
yaratması beklenen bir şeydi.
Bizim hükümet etme geleneğimize göre beklen-
meyen ya da çogumuz için sürpriz olarak değerlen-
dirilen ise o tepkilerin tartışılmasının öncelikle "Eko-
nomik ve Sosyal Konsey'e bırakılmasıdır.
Boylesine bir kavramın, 75 yıllık cumhuriyetimizin
mevzuatında olmamasını, o cumhuriyetin resmi ni-
telikleri arasında 1961 Anayasası'nın budanması sı-
rasında "sosyal devlet" kavramının da kaldırılıp atıl-
masına bağlamak gerekiyor. Ama, ellibeşinci hükü-
metteki etkili ortaktığı ve başbakan yardımalığı ile 1980
den sonra yeniden ön plana çıkan Bülent Ecevit
böyle bir konseyi politik yaşamımızda söz sahibi
yapmakta hem karariı hem de ısrarlı görünüyor.
ESK tam anlamı ile bir sivil toplum örgütleri olu-
şumudur. Üçü işçi korrfederasyonu "Türk-lş, DİSK
veHak-lş", biri memurlann sendikal örgütü "TESK",
dördü de işverenlerin kuruluşu, "TOBB, TZOB, TİSK
ve TÛSİAD", konseyin çalışanlar tarafını temsil edi-
yor. Hükümet de, başbakanın başkanlığında çeşitli
bakanlan ile masanın öbür yanında yer alıyor.
Çalışma Bakanı'nın, öyte anlaşılıyor ki biraz da
IMFtelaşı ile alelacele hazırladığı yeni ekmekliliktas-
lagının çalışanlar kadar onlann emeklilerinde de ya-
ratbğı haklı tepkiler üzerine başbakan, soaınu sade-
ce emeklilik ölçütterinde değil; bir sosyal güvenlik pa-
keti olarak değerlendirmeleri için ESK'yi toplantıya
çağırdı. Ve öncelikle konseyin çalışanlar kanadının
kendi aralannda bir geniş görüş birliğıne ulaşmala-
nnı istedi.
Emeklilik yaşı, Yaşar Okuyan'ın inatla savundu-
ğu ölçütlerde mi kalmalı, yoksa işçı temsilcilerinin ile-
ri sürdüğü gibi kadınlarda 50, erkeklerde 55'e mi in-
dirilmeli ile başlayan tartışmalarda, işveren kesimi-
nin de bakanlık taslağına sıcak bakmadıklan kısa
zamanda ortaya çıktı.
Neredeyse oturup Sosyal ve Ekonomik Konsey'in,
çalışma banşımıza sağlamakta olduğu erdemli kat-
kılan öven bir yazı hazırtayacağım için kıvanç duy-
maya başlamıştım.
Ama işveren kesimi amiyane deyimi ile su koyver-
di.
Işçiler, çok haklı bir şekilde, paketin sadece emek-
lilik yaşı ileyetinmemesini, iş güvenliğı, ışsızlik sigor-
tası gibi yaşamsal sorunlann da aynı anda ele alın-
masını istiyorlar.
Nasıl istemesinler ki, sadece dün bu yazıyı hazır-
lamak için masaya oturduğum anda devletin resmı
haber ajansı AA, şu meşhur Islami sermaye zengini
Kombasan'ın özelleştirme furyasında üstüne otur-
duğu Petlas Lastik Fabrikası'nda 222 işçinin bildi-
rimsiz ve tazminatsız kapı önüne bırakıldığını bildi-
riyordu. Haberde, son üç ayda bu işyerinden çıkar-
tılan işçi sayısının 500 olduğu da yazılıyordu.
Yine dünkü AA bülteninde son üç ayda Belediye-
lş"e bağlı 3515 işçinin aktinin feshedildiği, Izmir BMC
Fabrikası'ndan çıkartılanlann sayısının 300 olduğu bil-
diriliyordu.
Öyle anlaşılıyor ki her fırsatta hükümetlerin ve par-
tilerin gündemlerindeki her konu için fikir üretmeye,
çözüm önermeye meraklıjDİan işverenlerimiz, 12 Ey-
lül darbesinin ve Turgut Özal mantalitesinin kendi-
lerine sağladığı rahatlığa adamakıllı alıştıklan için iş-
çi gûvenliğiymiş, işsizlik sigortasıymış türündenso-
run/an yeniden dert haline getirmeyi hiç mi hiç dü-
şünmemektedirier.
* Sendikalann ya olmadığı, ya yön değiştirip ola-
bildiğince cılızlaştğı... * Toplu Sözleşmelerin sade-
ce kamu kesimi için geçerli birer belge olarak görül-
düğü... * Sigortasız ve vergisiz, yani kaçak işçı ça-
lıştırmanın doğal bir işlem sayıldığı.. * Bordrolu çalı-
şanlardan kesilen sigorta paralannın, SSK veznete-
ri yerine özel repo hesaplannda değeriendirildiği... *
Vergi ve sigorta yüzsüzlüğü listelerinde sıralanma-
nın kendileri için hiçbir anlam taşımadığı bir düzenin
gidebildiği kadar gideceğini sanarak mı bu rehave-
tin sözeülüğünü yapması için işverenlerimiz, TİSK Ge-
nel Sekreteri Bülent Pirler'in kendi adlanna "Biz
emeklilik tasasını konuşmak için geldik. İş güvence-
si ve işsizlik sigortasının bu işe kanştınlmasına kar-
ştyız" demesine ses çıkartmamaktadınar?
Sorunu, salt bir emeklilik yaşı skalası olarak de-
ğeriendirmek son derecede yanlıştır.
Bence işçilerimiz, işsizlik sigortası gibi, kaçak iş-
çi çalıştırmayı sağlayan kayıt dışı ekonomi düzeni gi-
bi son derece haklı oldukları konulan olmazsa olmaz
görmekte direnirken, memuriar için de grevli, toplu-
sözleşmeli sendika düzenini sağlayacak anayasa
değişikliği için kamu çalışanlanna payanda verme-
lidirler.
Yaşar Okuyan'ın bugünkü emeklilik sistemi sürer-
se, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın 2005 yılın-
da iflas bayrağı çekeceğini söylemesi bir şeamet
tellallığı sayılmamalıdır.
Ama yeterli olmadığı da bilinmelidir.
Çünkü ekonomimiz bugünkü kayıt dışı sistem için-
defd başıboşluğunu sürdürürse, 2005'te ülkenin bü-
tün burçlannda iflas bayraklan asılacaktır.
Faks: 0212 677 07 62
E-Mail:ortıan.birgit(g do.net.tr.
Kuzey Irak'ta
operasyon
ENVERSEVtŞ
DtYARBAKIR-Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) bağ-
h birlikler Kuzey Irak'ta bulunan PKK kamplanna yöne-
lik kapsamh bir operasyon başlattı. Kuzey Irak toprakla-
nnda Kobra helikopterleri ve savaş uçaklannın desteğın-
de 20 kilometre ilerleyen 15 bin askere. 2 bin geçici köy
korucusunun yani sıra DCDP lideri MesudBarzani'nın kur-
duğu "Sipahi Birlikkri"nden de 2 bin peşmerge destek
veriyor. Güneydoğu'da da Kuzey Irak'taki harekâtla eş,-
zamanlı bir operasyon başlatıldı.
Türkiye-bak sının boyunca 3 Temmuz gecesi tamam-
lanan hazırlıklann ardından TSK'ye bağlı askeri birlik-
ler, Kuzey Irak'tabulunan PKK kamplannın imhasına yö-
nelik büyük bir operasyon başlattı. Dün başlatılan ope-
rasyonlar sırasında Çukurca, Uludere ve Şemdinli ilçele-
ri yakınlanndabekletilen askeri birlikler, Kuzey Irak top-
raklanna girerek sınınn 20 kilometre içenstne Kobra ti-
pi saldın helikopterlerinin eşliğinde ilerlediler. Yer yer sı-
cak temasın sağlandığı Kuzey Irak operasyonlannda şu
ana kadarkayıplar konusunda harhangi bir bilgi almamaz-
ken resmi bir açıklama da yapılmadı. Bu arada dün Di-
yarbakır Askeri Havaalanı'ndan kalkan savaş uçaklan
PKK kamplan ve bazı önemli noktalara hava saldınsı dü-
zenlendi. Yaklaşık 3 saat boyunca önceden tespit edilen
noktalar, savaş uçaklan tarafindan bombalandı 15 bin as-
kerin katüdığı sınırötesi harekâtta "Jirüd", "Gevdanlar",
"Goyanlar", "Mamkıranlar'', "Tatar" ve " Babat" aşi-
retlerine mensup 2 bin geçici köy korucusu da yer aldı.