Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 TEMMUZ 1999 ÇARŞAMBA
HABERLER
Uzili cinayef
davası
• İstanbul Haber Servisi -
Kadıköy 'de, bir takside
bulunan iki kişiyi "Uzi"
marka silahla tarayarak
öldürdükleri gerekçesiyle
haklannda dava açılan
tutuklu sanıklar
Abdülkadir Kapucu,
Ferhan Kapucu, Ahmet
Engin Şatır, Metin Şener,
tutuksuz sanıklar Yaşar
Toptaş. Yalçın Fırat ile
gıvabı tutuklu Ali Şener'in
yargılanmalanna Kadıköy
l. Ağır Ceza
Mahkemesi'nde devam
edildi. Mahkeme heyeti,
Kapucu kardeşlerin tahliye
talebinı reddetti ve
Almanya'da bulunan
gıyabi tutuklu Şener'in
iade edilmesi talebinde
bulunulmasını
kararlaştırarak duruşmayı
erteledi.
ÖDP'den
hoşgörüye çağrı
• İstanbul Haber Servisi -
Özgürlük ve Dayanışma
Partısı (ÖDP) Genel
Başkan Yardımcısı
Yıldınm Kaya yaptığı
yazılı açıklama, son
günlerde Adana, Elazığ ve
İstanbul "da art arda
gerçekleştirilen, ölümlere
ve yaralanmalara neden
olan bombalann ve intihar
eylemlerinin. toplumu,
gündemdeki konulan
tartışmaktan alıkoyduğunu
belirtti.
Faik Handemir
toprağa verildi
• İstanbul Haber Servisi -
Avcılar'da bır piknik
alanında meydana gelen ve
25 kişinin yaralandığı
patlamada hayatmı
kaybeden Faik Handemir
dün Istanbul'da toprağa
verildı. Handemir,
Bahçelievler Mehdiyye
Camii'nde kılınan cenaze
namazmın ardından
Avcılar Mezarlığf nda
toprağa verildi.
Babuna
kampanyası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-ABD'deki
çalışmalannı
tamamlayarak Türkiye'ye
dönen Sağlık Bakanı
Osman Durmuş, Dr. Oktar
Babuna kampanyasında
toplanıp yurtdışına
gönderilen kanlann
getirilmesiyle ilgili
çalışmalann Tiirkiye'nin
New York
Başkonsolosluğu
tarafmdan sürdürüldüğünü
söyledi.
Altınsoy'a
yurtdışı yasağı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Ankara l. Ağır
Ceza Mahkemesi, Ankara
' Anakent Belediye Başkanı
olduğu dönemde
Yunanistan'dan alınan av
tüfeklerinin fiyatını düşük
göstererek toplu kaçakçılık
yaptığı gerekçesiyle
\argilanan eski RP'li
devlet bakanlanndan
Mehmet Altınsoy'un
yurtdışına çıkışını
yasakladı. Altınsoy, 8
yıldan 12 yıla kadar ağır
hapis istemiyle
yargılanıyor.
Mumcu samğına
müşahede
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Ankara 2 No'lu
OGM. gazetemiz yazan
Uğur Mumcu'nun
katledilmesine karıldığı ve
oluşturulan çeteye üye
oldugu gerekçesiyle ölüm
cezası istemiyle yargılanan
Abdullah Argun Çetin'in
adli tıpta 3 haftayı
geçmemek üzere gözlem
altında tutulmasını
kararlaştırdı.
29NUPCU
serbest
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Urla'da,
değışik il ve ilçelerden
gelerek yazlık bir evde
gizli toplantı yaptıklan
sırada güvenkk güçlerince
gözaltına alınan 36 kişilik
Nurcu grubundan 29'u
serbest bırakılırken 7
kişinin sorgusu sürüyor.
Nurculuk Tarikarı'nın bir
kolu oldugu savlanan Yeni
Asya gazetesi sahibi
Mehmet Kutlular yanlısı
oldukları belirtilen
zanlılarla ilgili Urla
Cumhuriyet Savcılığf nca
başlatılan soruşturma
genişletildi.
Roma, PKK'yi kollayan politikalarını sürdürüyor.... İşgalciler serbest bırakıldı
• ••
Italya ile Ocalan bunaknn• Türkiye-Italya
ilişkileri, Roma
yönetiminin PKK
lideri Öcalan'ı
korumaya yönelik
girişimleri nedeniyle
yeniden gerginleşti.
Başbakan Bülent
Ecevit, Roma
yönetiminin terör
örgütüne "aşın
yumuşak" davranıp
destek verdiğini
belirterek PKK'nin
bundan cesaret
aldığını söyledi.
ANKARA (CumhuriyetBürosu)-
Türkiye-Italya ilişkileri, Roma yöne-
timinin PKK hden AbduUah Öca-
lan'ı korumaya yönelik girişimleri
nedeniyle yeniden gerginleşti. Baş-
bakan Bülent Ecevit, Roma yöneti-
minin PKK'yi cesaretlendırdiğini
belirtirken Italya Parlamentosu'nun
Ocalan için toplanmasının Italyan
halkı ıçin "onur kıncT bir durum ol-
duğunu söyledi.
Tüıkiye-ttalya ilişkilen, Ocalan'ın
Suriye'den aynldıktan sonra Ro-
ma'dabanndığı günlerdeki gerginlik
düzeyine yükseldi. Italyan yönetimi,
Ocalan'a verilen ölüm cezasının in-
fazını engelleme gerekçesiyle genel
bir toplantı düzenlerken Roma Isti-
nafMahkemesi'ninde PKK liderinin
iadesini sağlamak için girişimlerde
bulunacağı kaydedildi. Roma yöne-
timinin, bu girişimlerine ek olarak
dün bazı PKK'lilerin Türkiye'nin
Ekonomi ve Ticaret Müşavirliği'ni
işgal ederek çalışanlan rehin alması
Ankara'yı harekete geçirdi.
Italya Başbakanı Massimo D'AJe-
ma mecliste yaptığı konuşmada, Tür-
kiye'de insan haklanna saygı göste-
rilmesi gerektiğini ifade ederek,
"Türkiye, Avrupa'dan gelen talep-
leri daha genel olarak görmelidir"
şeklindeki görüşlerini dile getirdi.
D'Alema "Türk hükümetinden Ab-
dullah Öcalan'ı idam etmemesini
kararlı biçimde istiyoruz" dedi.
Öte yandan Türkıye'nin Roma
Büyükelçisı Necati l tkan. Italya Di-
şişleri Bakanlığf na çağnldı.
Büyükelçi Utkan'ın, bugün Dışiş-
leri Bakanlığı'nda yapılacak toplan-
tiya çağnldığı ve kendisine Italya hü-
kümetinin bir protesto notasmın ve-
rileceği öğrenildi.
Büyükelçi Utkan'ın Dışişleri Ba-
kanlığı'na çağrılmasının nedeni ola-
rak Başbakan Bülent Ecevit'in dün
Italya hükümetiyle ilgili açıklamala-
n gösterildi.
Başbakan Ecevit, gelişmelerle il-
gili bir soruya verdiği yanıtta, Roma
yönetiminin terörörgütüne "aşın yu-
muşak" davranıp destek verdiğini
belirterek PKK'nin bundan cesaret
•aldığını söyledi. Ecevit, Italya Parla-
mentosu'nun Ocalan için toplanma-
sıyla ilgili olarak da "Bu toptano,
MHP lideri Abdullah öcalanla ilgili Avrupa nın baskısını eleştirdi
Devlet Bahçeli: Avrupa ikiyüzlü
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP
Genel Başkanı Devlet Bahçeli AbduOah Öca-
lan'la ilgili olarak Avrupa ülkelerinde başlatı-
lan kampanyamn Türkiye'nin haklılığını bir
kez daha ortaya koyduğunu belirterek. "Ko-
parülan firttna, teröre ve Türkiye'ye takmdık-
lan ikiyüzlü tavnn gözkr önüne serilmesidirr
dedi. Türkiye'nin Kıbrıs'ta Türk toplumunu
yok sayan yaklaşımlara karşı olduğunu belir-
ten Bahçeli, "Kıbns Türk halkının davası,
bider acısmdan da bir haysiyet ve namus me-
sdeskUr" diye konuştu.
Bahçeli, dün partisinin grup toplantısmda,
Avrupa ülkelerinin Öcalan'a ölüm cezası ve-
rilmesine gösterdikleri tepkileri sert dille
eleştirdi. Terör örgütünün palazlanmasına ve
önemlı roller üstlenmesine öncülük eden Ital-
ya ile Yunanistan'ın başını çektiği birçok Av-
rupa ülkesinde yürütülen kampanyanın Tür-
kiye'nin haklılığının yeni bir kanıtı olduğunu
anlatan Bahçeli, "Teröristbaşııun affi için ko-
parnlan firtma. teröre ve Türkiye'ye karşı ta-
kındıklan ikiyüzlü tavnn bir kez daha gözfcr
önüne serUmesine yol açmıştır" dedi. Italya
Başbakanı ile Dışişleri Bakanf nın tavnnm
devlet yönetimi cıddıyetinden uzak insanlann
hezeyanlan olarak tarihteki yerini alacağını
belirten Bahçeli, şu görüşleri dile getirdi:
"Liuslararası dosthık ve işbirliği teamüue-
rine tamamen ters olan bu ve benzeri yakla-
şımlann üısanhaklan kavramryia bağdaşard-
ması da hiçbir şekilde mümkün değfldir. 30
bin kişinin katlinin baş sorumlusu olan birini
kurtarmava çahşmalannın ne ahlaki ne de
mantdd bir izahı vanhr. İnsan haklan kavra-
mını. bu kadar bayagılaşünp ayaldar alana
almaya, basit bir siyasi manipülasyon aracı
olarak kullanmay a hiç kimsenin hakkı yoktur.
Çetebaşmın idanıının ülkemûin AB'ye tam
üye olmasuu imkânsız haie getireceği nokta-
sında ileri sürülen göriişkr var. Bu açıklama-
lar. her şeyden önce terör örgütünün dolayfa
da olsa korunması anlamına gelmekte, buüğe
üyelik sürecine gayri ciddi ve ön yargdı bir
yaUaşımın hâkim olduğunu göstermektedk,"
Kosova sorununun ardından sıranın Kıb-
ns'a geldiğine ilişkin görüşlerin ileri sürüldü-
ğünü arumsatan Bahçeli. Türkiye'nin tek ta-
raflı dayatmalara ve Kıbns'taki Türk toplu-
munu yok sayan yaklaşımlara karşı olmaya
devam edecegini vurguladı.
Demirerin konuğu Romanya Cumhurbaşkanı Constantinescu Türkiye'de
Romanya'ya PKKteşekkürüANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel. Roman-
ya'nın PKK'nın topraklann-
daki faaliyetlerini engelle-
mesinden memnımiyet duy-
duğunu belirterek, Roman-
ya Cumhurbaşkanı Emil
Constantinescu ya teşekkür
etti. Demirel. başta Roman-
ya olmak üzere tüm Balkan
ülkelerinin Avrupa-Atlantik
kurumlanyla bütünlüşmesı-
ni istedıklerini belirterek,
Romanya hükümetine NA-
TO üyeliği konusunda des-
tek mesajı verdi.
Cumhurbaşkanı Constan-
tinescu, resmi bir ziyaret için
dün Türkiye'ye geldi. tki ül-
ke resmi heyetleri arasmda
yapılan görüşmelerin ardın-
dan Çalışma ve Sosyal Gü-
venlik alanında işbirliğı pro-
tokolü ile güncelleştirilen
konsoloslukanlaşmalan im-
zalandı. Basına açıklama ya-
panDemirel, Türkiye ile Ro-
manya arasındaki ilişkilerin,
bölgedeki başka ülkelere ör-
nek olacak nitelikte bulun-
duğunu belirtti.
Demirel, "*Bir taraftan yapmak-
Resmi bir ziyaret için Türkiye'ye gelen konuk Cumhurbaşkam'nı. Demirel samimi bir şekilde karşıladı. (AA)
laBalkanlar'dabanşındahaiyisağ- rörle mücadelemizdc, illegal giri- ceklerini bildirdi.
ta olduğumuz tşbirtiği bölgedeki is-
tikrar \e gü\ene hizmet etmekte,
diğer taraftan da her iki halkın re-
fahına hizmet etmektedir" dedi. iki
ülke arasındaki ticaret hacmınin 1
milyar dolara ulaştığını, bugün 4
bine yakın Türk gtrişimcinin Ro-
manya'da çalıştığını anlatan Demi-
rel, Karma Ekonomik Komisyo-
nu'nun çalışmalanna dikkat çeke-
rek. 2 ülke işbirliğinde daha yapı-
labilecek pek çok şey olduğunu
söyledi.
Görüşmede Balkanlar'da banş ve
güvenlik konusunun da konuşuldu-
ğunu belirten Demirel, Kosova so-
rununun, Romanya ve Bulgaris-
tan'ın NATO'ya tam üye olmasıy-
lanacağını gösterdiğini kaydetti.
Demirel, Constantinescu"nun ziya-
retınin 2 ülke arasındaki ilişkilerin
geliştirilmesine yardımcı olacağmı
vurguladı. Constantinescu da, siya-
si alanlarda her iki tarafın gösterdi-
ği iradenin. daha güzel biçimde çe-
şitli alanlarda değerlendirilmesini
hedeflediklerini söyledi.
Konuk Cumhurbaşkanı, Roman-
ya ve Türkiye'nin. askeri alanda iş-
birliğinin çok önemli olduğunu vur-
guladı. Türkiye ve Romanya'nın
üçlü işbirliğine Bulganstan'ı da
kattığuıa işaret eden Constantines-
cu, "Ve bu çok güzel geuştirflmek-
tedir. Sonuçlar özellikle örgütlü suç
alanında kendisini gösternüştir. Te-
şimlerde ve uyuşturucu kaçakçıhğı
alanında işbiruğimiz kendisini gös-
termistir'' dıjekonuştu.
Balkanlar
Gazetecilerin, Balkanlar'da yeni-
den yapılanma sürecinde Türki-
ye'nin rolünün ne olacağına ilişkin
bir sonısu üzerine Cumhurbaşkanı
Demirel, '"Balkanlar'da banşın ve
istikrann dtnamlılığı bakınıından
yeni biryapılanma>a, işbirliğine ke-
sin ihtiyaç vardır" dedi.
Türkiye'nin işbirlığınin, Avru-
pa'nın yeniden biçimlenmesi ile
ilgili olduğunu vurgulayan Demi-
rel, banş ve istikran kalıcı hale
getırecek her çabaya destek vere-
Demirel'in, heyetlerin terorizm
ve organize suçlarla işbiriiği konu-
sunda hukuki sorumluluklan bu-
lunduğunu anımsatarak, "Roman-
ya güvenlik görevükrinin ilgüi ma-
kamlanmızla işbiriiği halinde PKK
terör örgütünün bu ülkedcki uzan-
nlanna yönelik olarak 27 Nisan
1999'da gerçekleştirdikleri operas-
yon Romanya'nın terorizme karşı
mücadelede gösterdiği işbuüğinin
en somut deliü olmuştur. Bu müca-
delenin Romanya'nın kendi iç gü-
venliği açjsmdan da önem taşıdığı-
nı düşünüyor, Cumhurbaşkanı'nın
şahsında iîgili Romen yetküilere te-
şekkürlerimi iletiyorum" dediği öğ-
renildi.
ltahan halkı için onur tana bir du-
rumdur" dedi.
Itarya'ya Ankara ve Roma'da ayn
ayn girişimde bulunaraic nota veren
Türkiye, işgalcilerin kimlik tesprti bi-
le yapılmadan serbest bırakılrnalan-
ru kınadı. Türkiye'nin Roma Büyü-
kelçisi Necati Utkan, ttalya Dışişleri
Bakanlığı'na giderek olaydan duy-
duğu üzüntü ve tepkiyi dile getirirken
Italya'nın Türkiye Büyükelçiliği
Maslahatgüzân Daniella Verga. dün
Dışişleri Bakanlığı'na çağnldı. Ver-
ga'ya, Italya'daki Türk temsilcilikle-
rinin güvenUklerinin arttınknası ve
bu tür olaylann tekrarlanmaması is-
teğini ileten Dışişleri, olaydan kay-
naklanan zarann tazmin edılmesini
de gündeme getirdi.
Dışişleri Bakanlığı'ndan
bır yetkıli, Roma yönetimi-
nin PKK'ye yüz verdiğini
belirterek bu işgal olayının
da bundan kaynaklandığını
söyledi. tki ülke arasındaki
ilişkilerin PKK'nin ipoteğı-
ne gümesinde Roma yöneti-
minin hatası bulunduğunu
kaydeden yetkili, ttalya'da
iktidardabulunan Yeşiller ve
komünistlerin iç politik çı-
karlar uğruna Öcalan'ı sa-
vunduklannı bildirdi.
Dışişleri yetkilisi, Ital-
ya'nın Öcalan'a verilen
ölüm cezasının infazını en-
gellemek için yaptığı giri-
şimlerin iç işlerine müdaha-
le olarak değerlendirileceğı-
ni de vurguladı. Roma yöne-
timinin girişimleri, Ocalan'ı
Italya'nın terk etmek duru-
munda bırakmasının ardın-
dan PKK'nin "gdnlünü al-
ma çabalan" olarak değer-
lendinldi.
öcalan'm Italya'dabulun-
dugu sırada Türkiye'nin Ro-
ma Büyükelçiliği görevini
yapan Inal Batu da Ro-
ma'nınu
PKK'nin dünyada-
ki gavri resmi başkenti" ol-
duğunu ileri sürdü. Batu şöy-
le devam etti:
"Yenkten ttalya'yla Tür-
kiye arasındaki üişkiter kri-
ze girmektedir. Bu çok acı-
dır. 1tah an muhalefetine sağ-
duyunun sağlanması için gö-
rev düşüvoRltaly^n muhale-
fetiyk Türkiye'deki partiler
temasa geçmefiduf
Öcalan'a verilen ölüm ce-
zasmın açıklandığı 29 Hazi-
ran günü Helsuıki'de topla-
nan Avrupa Sendikalar Kon-
federasyonu (ETUC) toplan-
tısına katılan bazı Italyan
sendikacılann Ocalan hak-
kında verilen idam karanna
ilişkin karar çıkarttırmaya
çalıştıklan, ancak Türk-Iş
heyetinin bunu engellediği
kaydedildi.
^erörekarşıyız'
ETUC toplantısının ikin-
cı gününde Genel SekTeter
EmiBo Gabaglio yaptığı ko-
nuşmada, teröre karşı olduk-
lannı, ancak Öcalan'a veri-
len ölüm cezasına da karşı
çıktıklannı ve genel kurulun
gereken desteği vereceğini
umduğunu belirten bir ko-
nuşma yapo. Türk-lş heyeti
de bunun üzerine, genel ku-
rulun çıkaracağı karann tüm
dünyadaki ölüm cezalaruun
kınanmasına yönelik ohnası
gerektiğini, bir tek ülkenin
hedef almmasının doğru ol-
mayacağını belirtti.
Genel kurulun Türk heye-
tinin istemi doğrultusunda
karar çıkarma hazrrlığını
sürdürürken Italyan sendika-
cılar müdahale ederek karar
metnine Türkiye ve Ocalan
ifadelerini de yerleştirmek
istediler. Türk heyeti, Italyan
sendikacılann tavnnı protes-
to ederek toplantıyı terk etti.
Bu durum üzerine genel
sekreter, bu konudaki tartış-
malann eylül ayında yapıla-
cak toplanüya ertelenmesi
karannı verdi.
Italya hükümetine tepki gösteren Türkiye, eylemcilerin serbest bırakılmasmı kınadı
Roıııa\la 1.5 saatlik PKK işgaliROMA (AA) - PKK yandaşı bir grup
Italyan, Roma'daki Türkiye'nin Ekonomi
ve Ticaret Müşavirliği bürosunu 1.5 saat
süreyle işgal ederek 4 kişiyi rehin aldı. Ey-
lem sonrasında işgalcilerin rahatça olay
yerinden aynlmasına tepki gösteren Tür-
kiye'nin Roma Büyükelçiliği, ltalya'ya
bir nota verdi. Müşavirlik personelinden
alınan bilgiye göre. 20'yi aşkın terör ör-
gütü yandaşı, dün müşavirlik binasına gi-
rerek tüm odalara dağıldı, PKK bayrakla-
nnı asarak personele sessiz kalmalan uya-
nsında bulundu.
tşgalciler bina balkonundan megafon-
la PKK'yi destekleyen sloganlar atarken
Italyan polisinin eylem başladıktan 40-50
dakika sonra olay yerine gelmesi dikkat
çekti. Italyan polisi ile işgalciler arasında
yapılan konuşmadan sonra, 1.5 saatlik ey-
lem sona erdi. Italyan polisi eylemcileri
gözaltına almazken işgalciler rahatça o-
lay yerinden aynldılar.
Personelin sağlık durumunun iyi oldu-
ğu, binada ise maddi hasar meydana gel-
diği belirtildi. Eylem sırasında rehin alı-
nan Ekonomi Müşaviri Kadir Aslan, Ti-
caret Başmüşaviri Osman Doğangün ve
yardımcısı Muzaffer Soysanü ile sekreter
Sara Özbayrak'tan işgale herhangi bir
müdahalede bulunmayıp sessiz kalmala-
nnın istendiği kaydedildi.
Eylemcilerin, Italyan sivil toplum kuru-
luşlan ve ttalya'da PKK'yi destekleyen
derneklerin temsilcileri olduklan bildiril-
di. tşgalciler, Italyan haber ajanslanna
yaptıklan açıklamalarda eylemlerinin
amacınm, ttalyan hükümetinin, dış ükele-
re silah satarak insan haklan ihlallerine y-
ol açmasını protesto etmek ve Türkiye'de
ölüm cezasına çarptınlan Abdullah Oca-
lan' ın serbest bırakılması için çağnda bu-
lunmak olduğunu belirttiler.
Açıklama bekleniyor
Açıklamada, Italya'nın 1990 yılında
Türkiye'ye 200 adet M-113 tüfek, 5 adet
Agusta AB-412 tipi helikopter, 20 adet
Agusta AB-206 tipi helikopter, 40 adet
SS-260 tipi uçak, 3 adet RAT-SL tipi ra-
dar sattığı iddia edilerek ttalyan hülcüme-
tinden açıklama beklendiği iletildi.
Bu arada eylemcilerin polisle pazarlık-
lan sırasmda, Ticaret Bakanı Pietro Fassi-
no ile görüşmek istedikleri, ancak görüş-
menin gerçekleşmediği; bunun yerine, ge-
lecek günlerde Ticaret Bakan Yardımcısı
Antonello Cabras ın eylemcilerle bir ara-
ya gelerek Türkiye'ye yapılan silah tica-
reti konusunu görüşeceği ileri sürüldü.
Türkiye'nin Roma Büyükelçiliği, Ital-
yan Dışişleri Bakanlığı'na bir nota vere-
rek Ekonomi ve Ticaret Müşavirliği'ni iş-
gal edenlerin serbest bırakılmasmı kınadı.
Notada, Türkiye'nin talebi olarak, ey-
lemcilerin yakalanıp adalet önüne çıkanl-
ması istenirken bu tür olaylann tekerrürü
halinde tüm sorumluluğun Italyan ma-
kamlanna ait olacağı vurgulandı.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden
yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel olayı kınadı. Dışiş-
leri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada
da, Italyan hükümetinden, Türk temsilci-
lilcleri, kujuluşlan ve yurttaşlanna yöne-
lik benzer bir olayın yinelenmemesi için
tüm önlemlerin alınması istendi.
GLOBALPOLITIKÜLTÜR
ERGtN YILDIZOĞLU
Ya Küpeselleşme,
Ya Kuzey Kone
Bir köşe yazan IMF'nin hâlâ tartışılmasına
kızmış, "Ayıp oluyor" diyor. "Kendi içimize ka-
panıp yaşayamayız ki. Oylesini hâlâ denemek
isteyen, bir Kuzey Kore 'de, bir Küba'da ya da
Iran'dakaidı". Yine, "Ya YeniDünyaDüzeniya
Miloşeviç" türünden sahte bir ikilemle karşı
karşıyayız. "Ya küreselleşme, ya Kuzey Kore
vb."
Bu ikilemlerin abesliği, derin bir şekilde ide-
olojik olduklannı da gösteriyor.
Küreselleşme kavramı gündemimize, serma-
ye hareketlerinin serbestleştirilmesi bağlamın-
dagirdi. IMF bu sürecin en önemli mekanizma-
lanndan biri. Tabii, bir de uluslararası şirketleri
her türlü demokratik denetimden kurtarmayı
amaçlayan 'Çok Taraflı YatınmAnlaşması' pro-
jesi var. Köşe yazarımız belli ki son yıllarda bu
iki konu etrafında Asya krizinden sonra daha
da kızışan tartışmaları kaçırmış. Dünyayı hâlâ,
Thatcher, Özal döneminin "başka seçenek
yok" mitolojisi ile açıklamaya devam ediyor.
Eğer başını kaldınp etrafına baksaydı, ABD
Hazine Bakanlığı - Wall Street Borsa banker-
leri - IMF eksenini tarif etmek için kullanılan
"VVashington Consensus" kavramıyla karşıla-
şın bunun "paranoyak" solculann uydurduğu
bir kavram olmadığını, en azından Prof. Jag-
dish Bhagvvati'nin 'Foreign Affaires' makale-
sinde görebilir; IMF'ye yönelik eleştirileri, Prof.
Jeffery Sachs, Joseph Stiglitz gibi, asla sol-
dasayılmayacak "saygın" ekonomistlerin, hat-
ta Dünya Bankası analistlerinin kalemlerinden
okuyabilir; IMF'nin kendi yaklaşımını utangaç
da olsa sorgulayan ifadeleri (örneğin Financi-
al Times 22 Eylül 1998 sf. 4) dikkatini çekebi-
lirdi. Sonra eski Thatcherci Prof. Gray'in "ser-
best piyasa"nın "ütopik bir proje" olduğunu
sergileyen 'Fa/se Dawn' kitabını, Amerika'da
en iyi ekonomist ödülüne layık görülen Paul
Grugman'ın (MIT) Asya krizi sırasında Mahtir
Muhammed'e sermaye hareketlerini denetle-
mesini önerdiğini görebilirdi.
Kuzey Kore gibi ülkelerden bu tartışmalara
hiçbir ilginç katkı gelmediğini de. Böylece de
yalnızca önyargılara dayanarak küreselleşme-
yi savunmaya çabalarken telaşla altematif ola-
rak K. Kore'yi önermezdi.
Dolayısıyla, IMF ve ülkelerin özgün koşulla-
nna, daralma ve yoksullaşma sürecinde olma-
lanna bakmadan dayattığı dogmatik paketler
tartışılıyor. IMF de, esas olarak "paket" öner-
diği ülkeleri değil, alacaklı bankaları düşündü-
ğü, söz konusu ülkedeki krizi çözmeyi değil, kı-
sa bir süre için de olsa, burayı uluslararası spe-
külatif sermaye için tekrar kullanılabilir hale ge-
tirmeyi amaçladığı için eleştiriliyor.
Belli ki, bunlardayazarımızın gözünden kaç-
mış! Ya da gözünde bunları görmesini engel-
leyen bir gözlük var.
Yazar küreselleşmeyi anlamakta zorluk çe-
kenler için bir de kitap öneriyor 'Thomas L. Fri-
edman (1999) Lexus and the Olive Tree. Bu
öneri bizim "gözlük teorimizi" de kanıtlıyor.
New York Tımes yazan Friedman, NATO mü-
dahalesinin, "ABD Yeni Dünya Düzeni'nin po-
lisi olmalıdır" teorisinin kararlı bir savunucusu.
Kitabı okuyan birçok yazann da tespit ettiği
gibi (örnegin The Observer'den VVill Hutton),
Friedman küreselleşme sürecine VVashington
Consensus gözlükleriyle bakıyor.
Friedman, dünyanın geri kalanının ABD'ye
benzemesi gerektiğine, ABD'nin doğal ve me-
denileştirici önderiiğine inanıyor. Kitap yaklaşık
400 sayfa, bu yüzden etraflı bir eleştirisini bu-
rada yapmak mümkün değil... Ben bu aşama-
da yazann temel varsayımına değineceğim.
Friedman'a göre küreselleşmeyle dünyada,
teknoloji, fınans ve enfonmasyon gibi üç alan-
da hızlı bir demokratikleşmeyaşanıyor. Acaba?
İki dev ABD şirketi, Microsoft ve Intel tüm bil-
gisayar teknolojisinin "çekirdeğini" üretiyor.
Teknoloji sayesinde devletlerin özel yaşamı-
mızj denetleme olanaklan büyük bir hızla artı-
yor.
Geçenlerde bir International Herald Tribune
yazannın yakındığı gibi hareketlerimiz, sokak
köşelerinden, dükkânlann soyunma odalanna
kadar milyonlarca TV kamerasıyla, kullandığı-
mız kredi kartlanyla, merkezi veri bankalanyla
hatta Internet gezilerimiz aracılığıyla izlenme-
ye başlandı bile. Kimi suçluların ayaklanna ta-
kılan bir chip sayesinde her an nerede olduk-
lan bilinebiliyor.
Uzayaatılan bir "devkulak" dünyanın herye-
rinde istenen tüm telefon konuşmalannı elekt-
ronik dosya mesajlannı izleyebiliyor. Yeni tek-
noloji sayesinde, ABD kimi ülkelere karşı, ken-
disi hiç kayıp vermeden "akıllı mermi ve bom-
balarla" savaş sürdürme olanağına kavuşuyor.
Kosova deneyinin gösterdiği gibi, Avrupa bi-
le bu gelişmenin gerisinde kaldığını fark ediyor.
Bilgi işlem araçları, bilgi işlemin kendisi, bil-
gi depolama ve dağıtma, başta ABD olmak
üzere hızla birkaç büyük devletin, şirketin de-
netimine geçiyor.
Küresel düzeyde dolaşan fonların yüzde
70'inden fazlasını 10-15 ABD bankası denetli-
yor. Uluslararası haber akışı CNN, ABC, CBS
gibi dev telekomünikasyon şirketleri, bunlara
ve birçok gazeteye, kitap-dergi-basım şirketi-
ne sahip birkaç tekelin elinde.
Milyonlarca insan çalıştıran, çok fazla sayı-
da tüketicinin yaşamına müdahale eden dev
şirketler her zaman, demokratik denetimden
uzak bir şekilde yönetiliyor.
Küreselleşme ekonomik, teknolojik, siber-
netik denetimin, hatta siyasi iktidann küresel
çapta bir avuç insanın, eski deyimle bir "mali
oligarşinin" elinde toplanmasına olanak sağ-
ladı. IMF işte bu tür bir demokratikleşmenin
aracı.
Tabii tartışılacak! Tek seçenek olarak Kuzey
Kore gibi ülkelerin gösterilmesi ise artık maze-
ret bulamayanlann teorik sefaletini gösteriyor,
o kadar.