25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 TEMMUZ 1999 PAZAR 14 J v L J L l U j \ [email protected] 6. ULUSLARARASI tSTANBUL CAZ FESTtVALİ'NİN ARDINDAN DgL, gelecek yüzyıbn müziğine • Bu yıl Roxy, Babylon ve Dulcinea'daki konserler daha çok ilgi çekti. Birçok yenilikçi grup ve müzisyeni tanıma olanağı veren festivalde,'gelecek yüzyılın müziğini' yapan yenilikçi ve yaratıcı topluluklar ve sanatçılar büyük beğeni topladı. 6. Uluslararası Istanbul Caz Festivali kapsamında bu yıl ge- niş bir yelpazeye yayılan kon- serler yeraldı. Daniela Mercury konseriyle başlayan festival süresince Har- biye Açıkhava Tiyatrosu ve AKM dışında Roxy, Dulcinea ve Baby- lon'da gerçekleştirilen alternatif caz örnekleri oldukça ilgi gördü. Festival kapsamında DukeEL- lington'ın 100. doğum yılı anısı- na gerçekleştinlen konserde W>- ody Herman Orcbestra ve Smith- sonian Jazz Masterwork Orkest- rası yer aldı. Stefon Harris Qu- intet. Joshua Redman Band ve Branfbrd Marsalis Quintet John Scofield. Da\c Holland. Joe Lo- vano , Al Foster, Kenny Carret Quartet ve Courtney PÜıe bu yı- lın en çok beğeni toplayan sa- natçılannın başında geliyor. Festivalin ağırtoplanndan Su- zanne Vega ve Khaied konserle- ri ise ızleyicileri pek tatmin et- medi. Caz müzisyenlerine ve mûzik yazarlanna bu yılkı festival kap- samında en beğendikleri beş kon- seri sorduk: Kerem Cörsev (Caz müzisyeni. besteci) Akustık caz ve klasik cazı ter- cih eden Kerem Görsev, elektro- nik müziği sevmediğini belirti- yor. Bu yıl dokuz konsere giden Görsev. Harbıye Açıkhava Ti- yatrosu ve AKM'deki konserle- nn daha eğitsel ve eğlenceli ol- duğunu söylüyor. 1- Stefon Harns Quintet, Jos- hua Redman Band. Brandford Marsalis Quartet. 2- Michel Camilo-Chucho Val- des, Marc Ribot y Los Cubanos Pbstizos. 3- Wood> Herman Orchestra, Smithsonian Jazz Mastenvorks. 4- Bob James Trio. 5- 'Muvaflak' Maffv Fatay Beş- lisi ve Arturo SandovaL , 1) Branford Marsalis, 2) Courtney Pine. 3)Joshua Redrrtan. 4) Patti Smith. 5) Dave Holland, 6) Stefon Harris, ' : . 7) Bugge Wesseltoft's Nevv Conception of Jazz, 8) Charles Llyod. Orhan Kahyaoğlu (Müzik yazarı) 1. Müziğinden çok etkilendiği ve kimseyle karşılaştırmadığı Charles Lloyd and His Friends. 2. Dünyanın en iyılen dıye ta- nımladığı John Scofield. Dave Holland, Joe Lovano ve Al Fos- ter. 3. Patti Smith. 4. Ayrı karakterlerde, ancak çok iyi müzik yaptıklannı düşün- düğü Kenny Garrett. Courtney Pine. Gorgün Taner (Festival Yönetmeni) Seçiminde ilk ıki sırayı alan konserlerden. önümüzdeki yüzyı- lın müziği olduğu için etkilendi- ğini söylüyor. 1. BuggeWesseltolft 'NewCon- ceptionsofCaz'. 2. Nüs Peter Molvaer'Khıner' 3. Patti Smith. 4. Joshua Redman Band. 5. Ben Harper. Yavuz Baydar . -. (Müzik yazarı) 1. Bugge VVesseltoft 'New Con- ception of Jazz 1 : Bence bu festi- valde benim için en ilginç müzik- ler gece mekânlarında çalındı. Birçok yenilikçi grup ve müzis- yeni tanıma imkânı buldu müzik- severler. Bugge Wesseltoft da bunlann başında. Çıkardığı son al- büm, yılın en iyileri arasında. tçinde caz da olan çok hareketli ve yaratıcı. zengin bir müzik ya- pıyor. 2. Patti Smith: Gerek televız- yonda gerekse başka kanallarla birçok müziksevere bu konseri izleme çağnsı yaptım. Bir sebe- bi vardı. Patti Smith. içinde asla bozulmamış ve çürümemış rock çekirdeğinı, isyan ruhunu taşıyan gerçek bir sanatçı. Sahnede dev- leşiyor. Nitekimöyleoldu. Istan- bul'un görüp görebileceğı son yirmi \ ılın en hakıki rock konse- nydi bu. izleme şansına erişenler ne demek ıstedigimı anlıyor. 3. Nıls Peter Morvaer'in Khe- mer grubu konseri çok zengin. aynntılı. yoğun müzik fikirleriy- le ve yeniliklerle doluydu. 4. Henry Threadgill: Cazin du- yarlılıklan ve müzisyenlerin sah- nede birbirleriyle iletişimı ve fi- kırzengmliklen bakımından fes- tivalin örnek konsen sayılabilir- di. Baştan sona büyük keyifti. 5. BobJamesTrio. Festivalin en iyi davulcusu olduğunu düşün- düğüm Bılly Kilson vardı. Mic- hel Camilo ve Chucho Valdes konseri ise yoğunluk. tansiyon. enerji ve Valdes'le Camilo'nun zaman zaman çok aşın olsa bile bir iletişim örneği olan çift piya- no gösterisiydi. Bu, müzisyenlerin müzikle na- sıl 24 saat iç içe yaşadıklannın da göstergesiydi aynca. Yavuz Baydar' ın festivalde yer alan sanatçılardan oluşturduğu toplulukta şu isımler yer alıyor: Davulda Biily Kilson, basta Dave Holland trompette Claduo Ro- diti. piyanoda Michel Camilo, saksofonda Brandford Marsalis, ve kongada Giovanni Hidalgo. ümit Tunçağ (Radyo programı yapıması) Bence Istanbul Caz Festivali sorumlulan çok giizel işleryapı- yorlar. Her ne kadar koyu caz se- venler bunun caz festivali degil, içinde pop öğeleri bulunan bir festival olduğunu söyleseler de tüm dünyada özellikle genç din- leyicileri salonlara ya da açıkha- va tiyarrolanna çekebilmek için bu yöntem uygulanıyor. Bu ara- da bir noktayı belirtmemde de yararvar. Seyirciler arasında çok az sayıda caz sanatçımızı görmek beni hayli üzdü. Kendi konserle- rine seyirci bulamamaktan yakı- nan sanatçılanmızın bu konuyu bir kez daha şapkalannı önlerine alıp düşünmeleri gerektiğine inanıyo- rum. Bir kez daha başta Görgün Tanerolmak üzeretüm festival yö- neticilerini kutluyorum. 1. John Scofield, Dave Hol- land, Joe Lovano, Al Foster ve Stefon Harris Quintet, Joshua Redman Band. Brandford Marsa- lis Band. 2. Charles Lloyd and His Fri- ends. Chucho Valdes ve Michel Camilo. 3. Bob James Trio. 4. Kenny Garrett, Courtney Pi- ne. 5. Tuna Ötenel Trio ve Emin Fınchkoğhı Detant Sevin Okyay (Müzik yazarı) Caz festivalı kapsamında has caz yapan topluluklan tercih eden Sevin Okyay, bu konserlerin, bek- lediği konserler olduğunu ve ke- yifle izlediğini söylüyor. Charles Lloyd konserine gidemediği için deüzgün. 1. Stefon Harris Quintet, Joshua Redman Band, Brandford Mar- salis Quartet. 2. Ben Harper. 2. Kenny Garret, Courtney Pi- ne. 3. Brad MehJdau Trio. 4. John Scofield, Dave Holland, Joe Lovano. Hülya Tunçağ (Radyo programı yapımcısı) Roxy, Babylon ve Dulcinea gi- bi kapalı mekânlardaki caz kon- serleri çok ilgi çekiciydi. Baby- lon'da Henry Threadgil, Harriet Tubman oldukça iyiydi. Program- lanmda yapıtlannı çaldığım Erik Truffaz'ı dinlemek iyi oldu ve sahnede basanlı buidum. Bu yıl- ki Latin müzisyenlerden açıkça- sı pek tatmin olmadım. Chucho Valdes Orkestrası genelde iyi ol- masına rağmen Valdes ve Cami- lo'nun beraber çalmalan abartı geldi. Cazın ağır toplan AKM'de yer aldı. 1. Brad Mehldau Trio. 2. Charles Lloyd and His Fri- ends. 3. John Scofield, Joe Lovano, Dave Holland, Al Foster. 4. Stefon Harris Quintet Joshua Redman Band, Brandford Mar- salis Quartet. 5. Nils Peter Molvaer 'Kbetner'. 6. Tuna Ötenel Trio ve Emin Fındıkoğlu Detant. Meral ve Cemal Enez çifti, Türkiye de projelerine ilgi gösterilmemesinden yakınıyor Çizgifilme 'sinema tadını'verenlerGÜL ERÇETtN "Konusu, tekniği, canlandırma kali- tesi nasıl olursa olsun sinemasal anla- tınıla ele alınmamış bir çizgi film izleyi- cive ulaşamaz." Meral ve Cemal Enez çifti çizgi filmdeki çıkış noktalannı böy- le özetlıyor. Bu nedenle tıpkı "gerçek'' sinema gibi duygulandınyor onlann çiz- gi filmleri: güldürüyor. ağlatıyor, sinir- lendiriyor. heyecanlandınyor... Bugüne kadar ürettikleri çizgi film- lerin, Number One TV için hazırladık- lan spotlann, çizgi filmkri ve hazırla- dıklan reklamlar ile kazandıklan ulusal ve uluslararası ödüllerin ardından son ola- rak Sezen Aksu'nun 'Kalaşnikof parça- sı için hazırladıklan çizgi klip ile gün- deme geldi çift. Türkiye'nin, tamamı çizgilerden oluşan ilk klibiydi Kalaşni- kof. Ülkemizde gösterime girdikten yak- laşık iki hafta sonra Avrupa televizyon- larında da gösterildi ve büyük ilgi gör- dü. Çiftin çizgi filme ilgisi Güzel Sanat- lar Akademisi'nde okuduklan dönem- de başladı. Meral Hanım resim, Cemal Bey de grafik bölümünde okuyordu. En büyük tutkulan ise sinemaydı. Akade- minin arşivinde yer alan filmleri. kültür merkezlerindeki sinema günlerini. Sine- matek'i ızleyerek sinema tarihini öğrendiler. Filmler arasındaki bu koşuş- turma sırasında Avrupa çizgi film sine- masıyla da tanıştılar. Başlangıçta uzun metrajlı film yapmak istiyorlardı. Polonya'daki Lodge Sinema Okulu'na kabul edilmelerine. okuldan burs kazanmalanna karşın yurtdışına çıkmak için Dışişleri Bakanlıgı'ndan ızin alamadılar. Yurtdışında sinema oku- ma hayallerini bir süre ertelediler, bu durumda önlerindeki tek gelenek Yeşil- çam'dı. Ancak kafalanndaki düşüncele- ri Yeşilçam'la bir türlü bağdaştıramı- yorlardı. "Yeşilçam'ın içinde biz ne ya- panz" diye düşünüyorlardı. Bu nokta- da kafalannın içindeki düşünceleri en iyi animasyonla aktarabileceklerini keşfet- tiler. Jezen Aksu'nun 'Kalaşnikof parçasına çizgi klip hazırlayan çiftin lö.yüzyılaait Osmanh kaynaklı Türk fabllan kitabından yola çıkan 'Haset' çalışması da var. tlk çizgi filmleri, Cemal Enez'in ok\ı- lu bitirme tezi '65KV" idi. Sanatçının oku- lu birincilikle bitirmesini sağlayan ya- pıt, ertesi yıl Boğaziçi Ikinci Hisar Kı- sa Film Yanşmasf nda da birincilik ödü- lünü getirdi çifte. Bu beklenmedik ba- şannın sağladığı motivasyonun da etki- siyle sinema yapacağız derken çizgi fil- min içinde buldular kendilerini. Türk falMarından çizgi film Sinema ve çizgi film eğitımlerini Ital- ya ve Fransa'da kaldıklan süre içinde gerçekleştirdiler. Meral Enez, Italya'da aldığı çizgi fıbn eğitiminin ardından 'II Gatto' adlı çalışmasını tamamladı. Fran- sa'da ise lpler başlıklı bol ödüllü çalış- malan tamamlandı. Çiftin Fransa'da bu- lunduğu dönemde Fransa Kültür Ba- kanlığı. Japon çizgi filmleriyle yanşa- cak yapıtlar ürerılmesi amacıyla bir atı- lım başlatmıştı. Çizgi filmler destekle- niyor, devlet yardımıyla büyük stüdyo- lar kuruluyordu. Bütün birikımlerinin ardından 'sine- mayla çizgi' ya da 'çizgiyle sinema' ola- rak adlandırılabilecek bir tarzı benimsediler Enez çifti. Çalışrnalannı son on yıldır lstanbul'da sürdürüyorlar. Çi- zılen figürdekı arraksıyonlar değil on- lann kaygısı. Bir düşünceyi tıpkı sine- mada anlatıyormuş gibi anlatmak. bu arada çizginin avantajiannı da kullan- mak... Ellerindeki son çalışma. aslında Ka- laşnikof'tan önce Kültür Bakanlığı'nın katkılanyla yaptıklan 'Haset'. Başka bir konuda araştınna yaparken bulduklan 16. \'üzyıla ait Osmanlı kaynaklı Türk fabl- lan kitabından yola çıkıyor yapıt. Tilki \e kurt arasındaki kıskançlık ilişkisin- den insanların dünyasına serbest bir uyarlama. Meral Enez, on yıl aradan sonra ilk de- fa Fransa'ya gitti. Bir dağıtımcıyla el- lerindeki projelerin bütün dünyadaki sa- nat kanallannda gösterilmesi yönünde anlaşrı Türkiye'de on \ildir \apama- dığım şeyi Fransa'da üç günde başar- dun" diyor Meral Enez. Türkiye'deki ilgisizlik ve duyarsızlıktan da yakını- yor: "Türkiye'deki televizyonlann bu konuda oluşmuş bir görüşleri zaten \ok. ama projeyi biz götürdüğünıüzde biı işe en fazla vakınlık göstereceğini tahmin ettiğimiz insanlann tepkisi bizi hayrete düşürüyor. Mazeretleri hep 'Bunlar bi- zım halkıınız için çok fazla' oluyor.Çok kızı>orum bu lafa. Çünkü bu, halkın adı- na, üsteiik halka hakaret ederek karar vermek. \eşilçanı'da da jillarca 'Halkı- mız bunu ıstiyor' dherek aym şeyi yap- Olar. Bu çizgi filmleri her türlü insan gör- dü bugüne kadar. Beğenir beğenmez, o ayn bir şey, ama herkes ilgiyle izledi. İn- san yaptığı şevlerin ortada dolaşmasınu görülmesini, tarbşma konusu olmasını is- tiyor. Türkiye'de bu mümkün olmadı bi- zim için. Bunun nedeni kesinlikle halkde- ğildL" Uzun metrajh film çekecekler Sinemadaki özeni. olduğu gibi çizgi filmlerine de taşıyorlar. Önce bir fıkir doğuyor; metinler, senaryo yazımı, kur- gu, story board, en az bir ay süren mon- taj. seslendirme... Sinemadan farklı ola- rak bir de çizım sürecı var elbette. Me- ral ve Cemal Enez önümüzdeki günler- de çizgi filme başlama nedenlen olan si- nema tutkulanna dönecekler yeniden. Meral Enez senaryosunu tamamlamak üzere olduğu uzun metrajlı filmine Fran- sa'da bulduğu prodüktörle yakın bir ta- nhte başlayacak. Cemal Enez'in senar- yo çalışmalan ise sürüyor. Çiftin bir kırgınlığı da Türkiye'de ilk defa tamamı çizgiden oluşan bir klip hazırlanmış olmasma karşın bu konuya her kesimden duyarsız kalınrruş olma- sı: "tlk defa böyie bir şey yapddı ve bu klibin çok farklı bir estetik anlayışı var- dı. Türkiye'nin tepkisi ise sanki her gün böyle kfipler oynuyormuş gibi oldu. Be- ğenip beğenmeme bazmda değil de gün- demegetirflme açKmdanyakbşıyTiruz ola- ya. Daha alışkın olnıalanna karşın Fran- sızlar büyük ilgi gösterdL Bunun sebebi Sezen Aksu da değDdL Çünkü Sezen Ak- su Fransa'da Tarkan kadar çok tanınmı- yor. Estetikie uğraşanlar, yeni bir tarzm peşinde koşanlar da duyarsız kaldı Tür- kiye'de. Duyarsızlık öyle bir noktaya \%r- mış ki bir şeyler arük aralanndald fark gözetilmeden geliyor ve gjdiyor." Çizgi film alamnda sinema tekniğin- den yararlanılmadığı sürece ortaya çıkan şeyleri hareket eden karikatürler olarak değerlendiren Cemal Enez, üniversite- lerde çizgi film bölümlerinin açılma- sıyla piyasada okulluiarm ağırlıkta ola- caklannı, sonuç olarak da daha farklı işlerin ortaya çıkacağıru umuyor. Çift, bütün duyarsızlıklara karşın sinemayla birleştirerek sürdürecek çizgi film serü- venini. Marcello Mastroianni kendini anlatıyor • Marcello Mastroianni nin kendini anlattığı belgesel film ağustos ayında sinemalara dağıtılmaya başlanacak. Üç yıl önce ölen Mastroianni'nin Anna Maria Tato tarafından çekilen belgesel filminin adı 'Marcello Mastroianni I Remember'. Orijinali 6 saat olan filmin sinemalarda gösterilecek versiyonu 3 saate indirilmiş. • Luca La Monaca, 'Giubi e Leo' isimli bir çizgi film hazırlıyor. Çizgi filmde, üçüncü bınyılın gelişini kutlayan bir melekle bir martının maceralan anlatılıyor. • Emir Kusturica eski Yugoslavya üzerine yeni bir film çekmeye hazırlanıyor. Gerçek hayatta da 'No Smoking' adlı bir rock grubunun üyesi olan Kusturica. filminde Yugoslavya'yı bir rock müzik topluluğu üyelerinin gözünden anlatacak. Çingenelenn yaşamının konu edileceği filmde başrolü No Smoking grubunun lideri Nelle Karajilic üstlenecek. • Paul McCartney ın henüz piyasaya çıkmayan yeni single'ına Internet'te ulaşılabiliyor. Bir Elvis Presley yapıtının yeni düzenlemesi olan "' ' parçanın adı 'I Got Strong*. McCartney'in yeni albümü 'Run Devil Run' ise ekim ayında satışa çıkacak. • Sir lan McKellen 'X-Men' isimli filmde, manyetik güçler konusunda uzman olan Magneto karaktenni canlandıracak. Bryan Singer'ın yönettiği film Marvel Comics serisi üzerine oluşturulmuş. McKellen, X-Men filmiyie bugüne dek yaptığı çalışmalardan çok farklı bir işe girdiğini; 20th Century Fox yetkilileri ise McKellen'in filme, AJec Guinness'in Yıldız Savaşlan'na olan katkısına benzer bir katkıda buiunacağını söylüyorlar. • vinogradov Rusya'ya veda ediyor... 20 y'ıldı'r St. Petersburg'daki Kirov balesini yöneten ünlü balet bundan böyle, merkezi Seul'de bulunan Koreli grup Universal Ballet'in yönetmenliğini üstlenecek. • Carole Bouquet ve Gerard Depardieu Fransız televizyonu için çekilen, Racine'in tüm tiyatro yapıtlannda başrolleri pavlaşıyorlar. • 52.Locarno Film Festivali 4 Ağustos'ta başlıyor. 14 Ağustos'a dek sürecek olan festivalde bu yıl 13 ülkeden, aralannda Zeki Demirkubuz'un 'Üçüncü Sayfa'sının da bulunduğu 21 film yanşacak. Festivalde aynca yanşma dışı bölümde 10 film, 'Günümüz Sinemacılan' başlıklı bölümde 11 film, Video Yanşması'nda 11 yapım ve Amerikan bağımsız sineması üzerine bir retrospektif gösterilecek. • Antonlo BanderaS yeni filmi için 12 milyon dolara anlaşma yaptı. Banderas, yönetmenliğini Jonas McCord'un üstleneceği filmde Isa peygamberin kemiklerini bulmak üzere arkeolojik bir keşif için Vatikan'a gönderilen Katolik rahibi carüandınyor. • Woody Allen m son filmi 'Sweet and Lowdown'ın Kuzey Amerika haklannı Sony Pictures Classics satın aldı. Allen'ın yazıp yönettiği filmde başrolleri Sean Penn, Uma Thurman ve Samantha Morton oynuyorlar. • Martin SCOrsese, en sevdigj,; yönetmenlerden biri olan ve geçen yıl yaşama veda eden Akira Kurosava'nm 'High and Low' isimli filmin i yeniden beyazperdeye aktarmaya hazırlanıyor. Kurosava'nm, Ed McBain'in romanından sinemaya uyarladığı filmin senaryosunun yeniden yazunını ve filmin yönetmenliğini David Mamet, yapımcılığını ise Scorsese üstlenecek. Filmde başrolleri Steve Martin, William H. Macy ve Joe Mantegna paylaşacaklar. • Richard Cere ünlü yönetmen Robert Altman'm yeni filminde başrolü üstleniyor. Gere. 'Dr. T. and the VVomen' adlı filmde bir jinekoloğu canlandıracak. • John Schlesinger, başrollerini Madonna'yla Rupert Everett'in paylaştıklan 'The Next Best Thing' adlı filminin çekimlerini tamamladıktan sonra yeni filminin hazırlıklanna başladı. William Corlett'in romanından sinemaya aktanlan 'Two Gentlemen Sharing', eşcinsellik üzerine bir komedi. • Globe Tiyatrosu Prag'da açıldı. Shakespeare'in tahta tiyatrosunun bir kopyası olan tiyatro, 520 izleyici kapasitesine sahip. Avrupa'nın üçüncü Globe tiyatrosu olan tiyatro, her yıl mayıs ayından ekim ayına dek açık kalacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle