28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 TEMMUZ 1999 PAZAR HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Nasıi Barışacaklar? Sevgili, Dört yıl önce bu hafta Aziz Nesin'i yitirmiş- tik. Yaşamı gibi ölümü de, ona özgü ve yakışan bir biçimde oldu. Bakanlar Kuaılu karanyla sağ- lanan izin ile kendi kurduğu vakfın bahçesine gömüldü, tam yeri bilinmiyor. Vasiyetine uygun olarak, şimdi mezarı üstün- de çocuklar oynuyor; dostları, yakınlan masa kurup yemek yerken onu anıyorlar. Aziz Bey hastaydı, yaşlıydı. Ama ölümü her- kes için şok oldu. Kimse, toplumu hicvin oklanyla delik deşik et- miş, yapısal bozuklukları herkesi güldürerek gözler önüne sermiş, insanların hoşuna gitme- yen gerçekleri bile söyleyecek yüreğe sahip bu eşsiz adamın ölecegine ihtimal vermiyor gibiy- di. 'Bizim toplumun insanlarının yüzde 60'ının aptal olduğunu' pattadan söyleyivermişti. Bir gün kendisine. "Aziz Bey, ne kadar iyim- sersiniz. Söylediğinizin mefhumu muhalifinden, toplumun yüzde 40 'ının akıllı olduğu sonucu çı- kıyor, ama genel görünüş bunu doğrulamıyor" dediğimde, "Ben onu düzelttim. Yüzde 92 kü- sur" yanıtını vermişti. Aziz Bey, çok az şair ve yazarımıza nasibo- lan bir üne sahipti. Çok iyi anımsıyorum, o za- manlar adı Leningrad olan bugünkü St. Peters- burg'a 1976'da yaptığımız bir gezide, otelin re- sepsiyonunda pasaportundan adını okuyan gö- revli kadın. bütün arkadaşlannı çağınp onu gös- termişti: - Bakın bakın, Aziz Nesin, diyerek. O zamanlar ana muhalefet lideri olan ve ge- iecekteki iktidanna hazırlanan Bülent Ecevit ile yaptığımız bu gezinin turistik seyahat sınırın- da kalarak bir skandal ile sonuçlanmamasını ve Ecevit'in Kosigin ile görüşmesini sağlayan da yine o olmuştu. Sovyet sosyalizmini hiç sevmeyen ve bunu onlara açıklıkla söylemekten de çekinmeyen Aziz Bey'in şöhreti çözümü de getirmişti. Sevgili, Aziz Bey yalnız ünlü bir yazar değil, aynı za- manda büyük birdemokrasi ve insan haklan sa- vunucusuydu. Doğru bildiğini söylemekten yıl- maması yüzünden şimşekleri de çekerdi üstü- ne hep. Kimi solcular onun için 'Aziz Nesin sen nesin?' diye kampanya bile açmışlardı. Onu ölümünden az önce yakmaya bile kalkma- dılar mıydı? Demokrasi ve insan hakları savunuculuğu ve yazarlığı yüzünden, Aziz Bey, çoğu sanatçımız gibi, devlet ile barışamadı. Devletten nasibini, ceza davaları. hapislik, sürgün ve gözaltı ola- rak aldı hep. Nedense bizde hep böyle oluyor. Devlet, sa- natçısına, yazarına hep bunları reva görüyor. Yalnızca bir kez, 1974 yılında, dönemin Cum- hurbaşkanı Fahri Korutürk, aralanndasürgün- de olanlar dahil birçok sanatçıyı, yazarı Çanka- ya Köşkü'ne davet ederek büyük dargınlığa son vermeye çalıştı. Ama ardından gelen 12 Eylül, devlet-sanat- çı/aydın uçurumunu daha da derinleştirdi. Oysa gelişmiş demokrasilerde, ileri toplum- larda bunun tam tersi oluyor. Hiç unutmuyorum, altmışlı yılların sonlanna doğru, Jean Paul Sartre, Paris kaldırımların- da, gençlerin çıkardıkları La Voix du Peueple dergisıni, görüşlerini tam olarak desteklemese bile, özgürlük adına satıyordu. Sartre, De Gaulle yönetimine meydan oku- yor. kimi zaman da De Gaulle'e kırıcı şekilde hi- tap ediyordu. Generalin çevresinde bulunanlardan biri bir gün, "Efendim, Sartre size karşı nasıl böyle davranabiliyor? Siz ki Fransa'nın ta kendi- sisiniz... Bu adamı cezalandırmak gerek" dediğinde De Gaulle'ün yanıtı çok ilginç olmuş- tu: "Evet, ama Mösyö Sartre da Fransa'nın ta kendisidir, ona dokunmamak gerek" Acaba bizim devletimiz ne zaman böyle bir düzeye erişecek ve aydını, yazarı, çizeri ile ne zaman nasıl barışacak? FP'li Cören 'Memur sadakaya ımıhtaç dunımda' ANKARA (Cumhuri- yet Biirosu) - FP Genel Başkan Yardımcısı AH Gören. memur maaşlan- na yapılan yüzde 20 zam- mı eleştirerek "Bu zam millete karşı çok büyük bir vefasızfak ve say gısızlık ounuştur. Memur, emek- H sadakay a. zekâta muh- taç duruma düşmüştür" dedi. Gören. parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında. hü- kümeti. 'milletin ısörate- nı' gidermek için hiçbir çaba göstermemekle suç- ladı. EmekJilik yaşının yükseltilmesinin. sosyal güvenlik kuruluşlannın açıkJannı kapama konu- sunda yalnız yüzde 5'lik etkisinin bulunduğunu vurgulayan Gören, "Kral çıplak diye bagırmak de- ğil, önemli olan kralı giy- dirmektir. Sayın Oku- yan'a, emeklilik yaşını yükseltmekten önce, triJ- yonlarca ödenmemiş pri- mi tahsil etmesini tavsiye ediyoruz''dedi. Meclis'te emeklilik yaşının asağı- ya çekilmesi konusunda çalışacaklannı kaydeden Gören, "Ama gücümüz ne kadar yeter bUemiyo- rum" dedi. MHP Genel Başkanı DevletBahçefi'nin Deniz- li 'de yaptığı bir konuşma- da, "FP ile ortak olacagF mıza bu hükümetin onur- lu bir ortağı olmayı tercih ettik'* dediğinı anımsatan Gören, kardeş bir parti olarak Bahçeli'ye yanıt vermediklerini, ancak bu sözlerden büyük üzüntü duyduklannı söyledi. Gören, birgazetecinin, Devlet Bakanı Hikmet üluğbay'ın intihar girişi- mi ile ilgili sorduğu so- ruya, "KişUerle uğraş- mak gibi bir duruma düş- mek istemiyorum. Kendi- sine acil şifalar diliyoruz. Ama bir bakanın intihar etmesine vesile olan olay- lar nedir, bunun üzerine gidilmesi gereklknr" ya- nıtını verdi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, pişmanlık yasasının da bu yasada yer alacağını açıkladı Af içinkapsamhçahşma Adalet Bakanı Türk, Türkiye'nin uluslararası antiaşmaiara imza atnğını, konunun bu çerçevede değeriendi- rilmesi gerektiğini sövledL • Türk, yakında koalisyon partilerinin liderleri ile af yasasını görüşeceğini, bu ziyaretlerden sonra olayın netleşeceğini söyledi. Bakan, Öcalan hakkında AlHM'ye 1 Eylül'e kadar cevap verileceğini ve AİHM'nin karannın bekleneceğini kaydetti. AHMET ŞEFİK TRABZON - Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nin (AİHM) AbduttahÖca- lan'm yargılanmasına ilişkin "ihtiyati tedbir karan" koyduğunu anımsatan Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Tür- kiye'nin mahkeme tarafından sorulan sorulara 1 Eylül'e kadar yanıt vereceği- ni açıkladı. Türk. "idam karannın kal- dırriması halinde neyapacaklanna" iliş- kin soruya, "SövledikJerimin içindebu- na cevap var" karşılığını verdi. Hikmet Sami Türk, af yasası için koalisyon par- tilerinin liderlerine yönelik bir çalışma yapacağını. pişmanlık yasasının da bu çerçevede hazırlanacağını söyledi. Trabzon'da basın toplantısı düzenle- yen Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, gazetecilerin Abdullah Öcalan davasına ilişkin sorulannı yanıtladı. Türk şunla- n söyledi: "Türkiye AİHM kararianna uymayı kabul etmiş bir ülkedir. Biz de bu anlaş- maya imza koyduk. Konu bu çerçevede değerlendirilecek. Bizde iç hukukta da var. Bir dava açılmadan da ihtiyati ted- bir karan konulabilir. AtHM tçtüzü- ğü'nün 39'uncu maddesi böyle bir kara- ra olanak veriyor. Nitekim şu anda böy- le bir ihtiyati tedbir çerçevesinde tmralı Adası'ndaki dava sanığı kişinin savun- ması ile ilgili bazı sorular soruldu. 30 Ha- ziran'a kadar Türkiye'nin cevaplaması istendL Ancak Dışişkri Bakanhğımız ba- zı noktalan tamamlamak için süre uza- ümı isteminde bulundu. Süre 1 Eylül'e kadar uzanldV Adalet Bakanı Türk, 1 Eylül'e kadar Türkiye'nin sorulan yanıtlayacagını ve AİHM'nin buna göre bir karar verece- ğini vurguladı. "Ocalan'ınidam karan- nı kaküran bir karar verilirse ne yapa- caksuuz" sorusunu Adalet Bakanı Türk, "Benim söylediklerimin içinde bu var" diye yanıtladı. Af yasası _ _ Hikmet Sami Türk, af yasası konu- sunda geniş çaplı bir çalışma yürütüldü- ğünü, yakında koalisyon partilerinin li- derleri ile konuyu görüşeceğini, bu zi- yaretlerden sonra olayın netleşeceğini söyledi. Pişmanlık yasasının da bu çalışma içinde değerlendirileceğini belirten Türk, "elbette afta suurlamalar olacak. ÖzeDikle >"üz kızartıcı suçlar. adam öl- dürme. dolandıncılık gibi suçlar bunun dışında tutulacak. Ancak her şey lider- leri ziyaretimden sonra daha da net- leşecek" diye konuştu. Silopi'de intihar saldınsı düzenlemek isterken yakalanan teröristin itirafı 'PeşmergeterPKK'yeycırdım edfyor'DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Şırnak'ın Silopi ilçesi Doruklu köyünde Habur Gümrük Kapısı servis aracı ile belediye binasına bombalı intihar saldınsına hazırlanırken yakalanan "Juıda" kod adlı Bahar Erçik, Irak Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) peşmergelerinin para karşılığmda PKK'lilere yardım ettiğini söyledi. Güvenlik güçleri tarafından yakalandıktan sonra Silopi llçe Jandarma Bölük Komutanlığı'nda ifadesi alınan Bahar Erçik, Kuzey Irak'ta PKK'ye ait kamplarda bulunduğu süre içinde Haftanin bölgesindeki IKDP ve PKK'lilerin ilişkilerini anlattı. Erçik, "Haftanin Kuzey Irak TSK operasyonu sona erdi DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nce (TSK) Kuzey Irak'taki PKK kamplannın imhasına yönelik 3 Temmuz'da başlatılan harekât ta- mamlanırken birliklerin büyük bir bölümü Türkiye'ye geri döndü. TSK birliklerinin çekilmesinin ar- dmdan PKK'liler. lran-Irak sınır boylannda Irak Kürdistan Demok- rat Partisi (IKDP) peşmergelerine saldırdı. Hacıümran bölgesindeki çatışmalarda 3 peşmerge yaşamını yitirdi. TSK birliklerinin Kuzey Irak'taki PKK kamplanna yönelik geçen hafta başlattığı harekât 8. gü- nünde sona erdi. PKK'nin Hafta- nin, Sinat ve Pirbela kamplan ya- kınlannda bulunan birliklerin ope- rasyonlannı tamamlayarak geri döndükleri öğrenildi. Harekât sırasında kayıplarla ilgi- li resmi bir açıklama yapılmadı. T- SK birliklerinin dönüşüyle birlikte PKK'lilenn IKDP'lilere saldınlan da arttı. PKK'liler özellikle kendi- lerine yeni üs olarak seçtikleri tran- Irak sının boylanndaki IKDP peş- mergelerini hedef alıyor. tran- Irak sının üzerinde bulunan Hacıümran bölgesinde dün PKK'liler tarafın- dan gerçekleştirilen saldınlarda 3 peşmerge yaşamını yitirdi. Amedi- ye bölgesinde ise PKK'liler ve IKDP peşmergeleri arasında yer yer yaşanan çaöşmalann devam et- tiği öğrenildi. Bu arada. Siirt'in Pervari ilçesi Yapraktepe bölgesine saldın düzen- leyen PKK'liler köylülere ait yak- laşık 300 kadar koyunu yanlanna alarak kaçtı. bölgesinde KDP peşmergeleri örgüte her tüıiü yardımı yapıyor. Bu yardımlan >aptıklannda örgütten maddi çıkar saghyorlardr dedi. Silopi'deki sorgusu tamamlandıktan sonra Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne gönderilen PKK'li Bahar Erçik ile kendisine yardımcı olduğu öne sürülen Hazun Yıkurun, Sait Vüdınrn. Ahmet V ıldınm. Abdulvahap Admış ve Mıho Tayboğa tutuklandılar. DGM Başsavcılığı tarafından sanıklarla ilgli hazırlanan iddianamede, 1994 yılında örgüte katılan Erçik'in, geçen mart aymda Kuzey Irak'tan bombalı intihar saldınsı düzenlemek amacıyla Türkiye'ye geldiği belirtilerek şöyle denildi: "1999 yıh mart ayuıda Silopi ilçesinde intihar saldınsı evleminde buJunmak üzere görev'lendirildigL patlayıcı düzenekler, silah ve teçhizat ile birlikte saıuk Bahar Erçik, kuryelerle birlikte Doruklu köyüne gelerek Salih Karaaslan, Hazun Yıldınm ve Sait Yıldırım ile ilişki kurduğu ve beraberce Habur Suur Kapısı'na giderek eylem yapüabilecek kamu personeü ve servis araçlannın keşiflerini >aptıklan. yine Silopi ilçesinde gerçekleştiriİecek eylem için Doruklu köyünden ilçe merkezine geldikJeri gümrük servis aracuun zamanında geünemesi üzerine eyleıni gerçekleştiremedikleri, tekrar Salih Karaaslan'uı evine dönüp Silopi Belediye Başkanlıgı binasına eylem planı yapDJdan anlaşılmıştır. Ancak gü\enlik güçleri tarafindan Doruklu köyüne gerçekleştirilen bir operasyonda sanıklar yakalanmışdr," Savcılık iddianamesinde, PKK'li Bahar Erçik hakkında TCY'nin 125. maddesi uyannca idam cezası. Hazım Yıldınm ve Sait Yıldınm için TCY'nin 168. maddesi uyannca 16 yıl ağır hapis, Ahmet Yıldınm, Abdulvahap Admış ve Miho Tayboğa hakkında ise TCY'nin 169. maddesi uyannca 3 yıl 9'ar ay ağır hapis cezası istendi. Aybw; mezon başında amldı Türkiye Işçi Partisi'nin (TtP) ilk genel başkaıu Mehmet AIi Aybar, Asiyan'daki mezarı başmda düzenlenen törenle anıidı. TİP kuruculanndan Kemal Nebioğlu. A\ bar'm karşısına çıkmaya haklan olmadığmı beiirterek "Sosyalist parti olduklanm iddia eden genel başkanlan nerede. Onları burada göremjyonız" dedi. •SosyaJizmin uzun koşucusu' Mehmet AH Aybar ölümünün 4. yıiında Aşiyan'daki mezan başında ailesi, dostları ve sosyalisder tarafindan amldı. Saygı duruşundan sonra bir konuşma yapan TTP kuruculanndan eski DİSK Geıîel Başkanı Kemal Nebioğlu, sosyalizmin halktan koptuğunu ve uzaklaşbğını vurguladı. Nebioğlu şuıüan söyledi: "Bir sosyalist partinin genel başkanı Doğu Perinçek cezaevindedir. Ancak ne işçiterden, ne sendikaiardan hiçbir ses çıkmadı. Bunun suçlusu bideriz. Arnk azgelişmisliği yıkacak, sosyaüzmi halka ulaştıracak bir örgütlenme modeli yaratmak zorundayız." Nebioğlu'nun önerisi üzerine Aybar'ın mezan başında sosyalist bnüği anlatacak bir konıite kuruidu. Uğurcan Koçak, Ayata Beğenşer. tsmail Şen, Semih Balcıoğlu. Kemal Nebioğlu. Yıhnaz Atila, Seüna Hamurlu komite üy esi olarak beJniendL Törene Aybar'm kızı GüDü Aybar ile ÖDP ve İşçi Partisi üyeleri kanldL (Fotoğraf: UGURDEMlR) imzalar 1986 yılında atıldı Îran-PKK gizli anlaşması CELALYILMAZ tZMİR-PKK'yiyıllar- ca Türkiye'ye karşı kulla- nan Iran'ın, yasadışı terör örgütüyle ilk resmi ilişki- yi 1984 yılında kurduğu, 1986 yılında da 5 madde- lik bir anlaşma imzaladı- ğı ortaya çıktı. tran, sözkonusu anlaş- ma doğrultusunda PKK'- ye, Türkiye'nin durumu hakkında bilgi toplama, ülkemizdeki ABD tesis- lerine saldınlar düzenle- me ve Iran'daki Kürt gnıplara düşmanlık teme- Iinde yaklaşma görevleri- ni yükledi. İmzalanan an- laşmayla, PKK'nin Tür- kiye'ye yönelik saldınla- nna destek veren Iran, karşılığmda da terör örgü- tünün silahlı hareketi için geri bölge rolü oynamayı üstlendi. Humeyni'nin tslam Devrimi sonrasmda isyan eden Kürtleri şiddet kul- lanarak ve kanlı biçimde bastıran lran'ın, devrim ihraç etmek, ABD ve Tür- kiye karşıtı politikalannı pratiğe geçirebilmek için PKK'yle gizli bir anlaş- ma yaptığı gün ışığına çıktı. Emekli Binbaşı Dr. Ni- hat Ali Özcan, PKK ko- nulu doktora çalışmasın- da, Iran'ın, işbirliği yaptı- ğı PKK'nin hareketlerini sürekJi kontrol altında tut- tuğunu beiirterek şu de- ğerlendinneyi yaptı: "Böylece, kendi ülke- sindeki Kürtler arasında PKK'nin neden olabüece- ği geüşmelere ve işbiriigi- ne de engel oldu. Sonuç olarak, tran kendi ülke- sindeki Kürt hareketinin bölünerek zayıflamasını, var olan potansiyeliyle Türkiye'ye yönelmesüıi saglamayı politika edindi. Türkiye'ye karşı PKK'yi örtülü saldın gücü olarak kullanacak, böylece de uluslararası alanda so- rumluluk ahnadan poüti- kalannı yürütecektL" Dr. Nihat Ali Özcan, çahşmasında. terör örgü- tüyle Iran arasında kuru- lan resmi ılişkilerin orta- ya çıktığı 15 Ağustos 1984'te, PKK'nın'silahlı propagandadan gerilla e>1emlerüıe' geçiş yaptı- ğına dikkat çekerek "Böylece, siiren Iran- Irak savaşında fırsat yaratıp Musul ve Kerkük'e yöne- lebilecek olan Türkiye'nin önü kesilecek. bölgede ABD'ye verdiği desteğin bedeüni ödeyecekti. Res- mi düzeydeki görüşrneler- de ise tran, Türldye'ye yö- nelik silahlı hareketlere kesinlikJe izin vermeyece- ğini açıklıyordu" görüşü- ne yer verdi. Çahşmada bu konuya ilişkin şu bilgiler yer aldı: "Eylemlerio başladığı 198S'te Irak suun boyun- ca alınan önlemler ve Bar- zam'nin tutumu nedeniy- le PKK, Türkiye'ye girfcs- te zorluklarla karşılaşma- ya başladı. Üstelik çoğu eiemanını da kay betmişti. Daha işin başında tasfîye tehlikesi vardı. Orgüt bu zorluğu, İran'ın izniyle SH nırdan kayıp vermeden girip Tunceli'ye kadar ulaşarak aşD." Çahşmada, PKK'nin kendisine zarar vereceği- ni ve denetimi dışma çık- tı ğını gören lran'ın, P- KK'den ilişkilerin gözden geçirilmesini istediği be- lirtildi ve 'parti önderligJ- nin' devreye girmesiyle tamamen lran'ın istek ve dayatmalanndan oluşan şu anlaşmanm imzalandı- ğı savunuldu: 1. TC'nin durumu hak- kında bilgi vermek. 2. Doğu Kürdistan (îran içi) kitlesi içinde ör- gütsel siyasal faaliyet göstermeme, Doğu Kür- distan kitlesi ile görüldü- ğü takdirde iki taraf açı- sından ajan muamelesi yapılacağı. 3. iran-KDP'ye düş- manlık temelinde yaklaş- mak. 4. Smır boyunca 50 ki- lometrelik şeritte eylem yapmamak. 5. Türkiye'deki ABD tesislerine yöneunek. Anayasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul Yalçınbayır, anayasanın değiştirilmesi için teklif hazırladı 12 Eylül dönemîne yargı yolu açılıyorANKARA (AA) - Anayasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul YaJçınbayır, anayasanın. 12 Eylül döneminde çıkanlan kanunlar, kararlar. kanun hükmünde kararnameler ile karar ve tasarruflann anayasaya aykınlığının iddia edilemeyeceğini öngören geçıci 15. maddesinin değiştirilmesi için harekete geçti. Anayasanın geçici 15. maddesinde istenen değişiklik yapılabilirse, bu maddeye dayanarak anayasaya aykınlığı iddia edilemeyen 668 yasa da bundan etkilenecek. Ertuğrul Yalçınbayır, Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmeler ile ulusal ve evrensel değerlerle bağdaşmadığuıı belirttiği Anayasa 'nın geçici 15. maddesinin değişmesi için bir rapor ve yasa teklifi hazırladı. Yalçmbayır, ilk olarak ANAP Genel A Başkanı Mesut Yıhnaz a verdiği raporunda, 1982 Anayasası'nda 12 Eylül 1982 öncesi olaylar dikkate alınarak. temel hak ve özgürlüklerin önemli ölçüde sınırlandınldığına dikkat çekti. Türkiye'nin İnsan Haklan Beyannamesi, Avnıpa İnsan Haklan ve Ana Hürriyetlerini Koruma Sözleşmesi gibi insan haklanyla ilgili birçok sözleşmeyi imzaladığını belirten Yalçınbayır, raporunda şu görüşlere yer verdi: 'Insan haklanna saygı' "Türkiye bununla inşldlî olarak da insan haklanna saygıyı, anayasanın 2. ve 4. maddesiy le Cumhuriyetin değişmez niteliklerinden kabul etmiştir. 1982.4nayasası'nın geçici 15. maddesinin son nkrasında yaalı hususlann anayasaya uygunhık nayasa Komisyonu Başkanı Ertuğrul Yalçınbayır, 12 Eyliii döneminde çıkanlan kanun, kararnameler ve kararlann anayasaya aykınhğının iddia edilemeyeceğini öngören maddenin değiştirilmesi için harekete geçti. denetimi dışında tutulmasu Anayasa Mahkemesi'nin temel hak ve özgürliikler önündeki yasaJ engeüeri kaldınna çabalanyla, bireyin hukuku, adil yargüanma hakkı, adil yargılanma görevi ve mahkemeter önünde hak arama yollannın sonuna kadar tüketihnesi gibi ulusal ve evrensel değeıierle bağdasmamaktadır." Türkiye'nin, Avrupa tnsan Haklan Komisyonu'na bireysel başvııru hakkını ve divanın bağlayıcı yetkisini kabul ettiğini kaydeden Ertuğrul Yalçınbayır, bireye Avrupa tnsan Haklan Sözleşmesi'nde tanınan haklannın ihlal edildiği iddıasıyla devleti Avrupa tnsan Haklan Komisyonu'na şikâyet hakkı da tanındığını hatırlattı. Yalçınbayır, anayasanın geçici 15. maddesinin değiştirilmesi gerekçelerini sıralarken, bu maddenin son hükmünün, bir davaya bakmakta olan mahkemeye, uygulanacak kanun veya kanun hükmünde kararnamenin anayasaya aykınhğını gördüğünde bu konuyu Anayasa Mahkemesi önüne götürme hakkını vermediğini, aynı zamanda davanın taraflanna anayasaya aykınlık iddiasında bulunma hakkma da engel olduğunu söyledi. Geçici 15. madde Ertuğrul Yalçınbayır, görüşe açtığı anayasa değişikliği teklifinde, geçici 15. maddedeki, "Bu dönem içinde çıkanlan kanunlar. kanun hükmünde kararnameler ile 2324 Sayılı Anayasa Düzeni Hakkında Kanun uyannca alınan karar ve tasarruflann anayasaya aykınlığı iddia edilemez" hükmünün çıkanlmasını önerdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle