18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 1999 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE İstanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izmir Manısa Aydın Denlzli PB B PB PB A A A A 27 30 27 28 31 30 32 30 Şinop A 24 Adana Samsun PB 26 Mersin Trabzon Y 25 Diyarbakır A Giresun Y 26 Şanlıurfa Ankara A 27 Mardın Eskışehir A 26 Siırt Konya A 29 Hakkâri Sıvas A 25 Van PB 26 ZongukJak A 23 Antalya A 29 Kars Yurdun kuzeydoğu kesimlerı ile Marma- ra parçalı bulutlu, Trakya, Doğu Kara- deniz ile Doğu Ana- dolu'nun kuzeydo- ğusu sağanak ve gök gürültülü sağa- nak yağışlı, ötekı yerler az bulutlu ve açık geçecek. Hava sıcaklığı azalacak. S MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y PB Y Y PB Y 1/ 21 20 19 20 22 23 18 Münih Y 19 Zürih Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y Y A Y Y Y Y Y 20 20 33 19 24 23 27 29 Y 18 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflis Kahire PB A Y PB PB PB Y A 22 30 15 28 27 26 28 36 A 40 Taşkent Tahran Parçalı bulutlu k Çok bulutlu ı Yağmurtu Karlı Şeriatçı basında Fethullah paniğiİstanbul Haber Servisi - FethuUah Gûlen'ın, dev leti ele geçirme çabalan- nın ve bu amaç için geliştirdiği strateji- nin kendi anlatımıyla televizyon kanal- lannda yayımlanması ve gerçek yüzü- nün ortaya çıkması, şeriatçı medyada büyük paniSe neden oldu. Takıyye ge- liştirmede oldukça zorlanan şeriatçı ga- zeteler, olayın "komplo". kasetin de "rnontaj" olduğunu öne sürerken geliş- meleri "karanlık güçlerin tezgâhı" ola- rak nitelediler. Fethullahçılann günlük yayın organı niteliğindeki Zaman gazetesi dün "Çir- kin Komplo" manşetiyle çıktı ve Gü- len'in "Devleti eie geçirme iddiası bir if- tiradır" sözlerine yer verdi. Çirkin ifti- ralann somut gerekçeye değil, devlette- ki bölücü ve yasadışı yapılanma içinde- kilerin tezgâhına dayandığını öne süren Zaman gazetesi, Gülen'in sözlerine uzun uzun yer verdi. Gülen'in "Hede- fim, devlet düşmanlan. Devletimin ya- nındayım. Aykın hiçbir fiilim yok" şek- lindeki açıklamalannı yavımlayan Za- man. Başbakan Bülent Ecevit'in sözle- rine sığındı. Zaman. Gülen'e sıcakbak- tığı bilinen ve "Olumiu tarikatlar da var" sözleriyle tartışma yaratan Başba- kan Ecevit'in "Gündem değiştiriliyor" şeklindeki ifadesini de "Cumhuriyet yı- kılmaz" başlığıyla birlikte bınnci say- fadan. manşet altında verdi. Nurcu kesimin bir diğer yayın orga- nı olan ve Mehmet Kutlular'a yakınlı- ğıyla bilinen Yeni Asya gazetesi de ha- beri birinci sayfadan küçük bir şekilde verdi ve "Ecevft, Gülen'e sahip çıkma- dı" başhğını kuJlandj. Yeni Asya, habe- rini şöyle yayımladı: -Fethullah Cülen'in önceki akşam bir televizvonda yayımlanan kasetiyle ilgfli olarak Ankara DGM Sa>cısı Nıih Mete Yüksel tarafindan soruşturma başlau- lırken, konuyla ilgüi sorulan cevaplan- dıran Başbakan Bülent Ecevit, seçim- den önceki açıklamalanna ve kendisme verilen desteğe rağmen Gülen'e pek sa- hip çıkmadi." Şeriatçılann "entelektüel" yayın or- ganı olma iddiasındaki Yeni Şafak ga- zetesi ise "Perinçek'in adamlan yeni bir linç hareketi için düğmeye bastT di- ye yazarak "Engizisyon'' manşetini kul- landı. Gülen aleyhine yeni bir kampanya başlatıldığını ve kampanyanın Doğu Pe- rinçek ve ekibinin ihbarlanndan sonra başlamasmın dikkat çektigini öne sü- ren gazete, Gülen hakkında açılan so- ruşturmayı da Türkiye'yi yeniden 28 Şubat sürecine döndürme hesaplannın bir parçası olarak yorumladı. Şeriatçı Feth • Baştarafi 1. Sayfada venlik rrtüdürü NevruzEmi'yle birlikte eroin imalathane- lerini. uyuşturucu yollannı denetledikleri bildiriliyor... Avrupa Gözlemevi'nin hazırladığı raporda Azerbay- can'daki "darbe girişimin nin arkasındaki gûçler de açık- landıktan sonra şöyle deniliyor: "Türkiye'de kumarhanelerin yasaldanması bir yıl süren bir mücadeleden sonra gerçekkştirilebilmişti. Eroin rica- retiyle iigilenen kişikr, kara para akiama yeri olarak bffi- nen kumarhaneterini Orta Avrupa. Kuzey Kıbns ve Orta Asya cumhuriyetierinde kurmaya başladılar. Bu arada aralannda büyük çekişme başJadı. Lübnanh kesimin en radikal gazetesi olarak bili- nen Akit gazetesi ise "Hocaefendi doğ- ruyu konuşmuş" başlığı altında. "Fet- hullah Gülen'in anlarbğı çarşaflı kadı- nın idamı olayuıı şahitier doğruluyor" ifadesine yer verdi. Milli Gazete de haberi "Karanlık odaklann yeni hedefı Fethullah Gülen" ve "YTne aynı tezgâh" başlıklanyla ver- di. Milli Gazete, devleti yağmalayan hortumculann, gündem değiştirmek için yıllanmış kasetleri montajlayıp pi- yasaya sürdüklerini belirterek "Hemya- pdan hayıriı hizmetfcri engeOemek isri- yorlar hem de yağmayı milletin gözün- rucu bağlanüsı jptkımlan Ermenistan'nı başkenti Erivan'da kumarhane açariarken Azerbaycan'uı esJd Ihşişteri Bakanı Hasan Ha- sanov daOmer Lütfı Topa]'la Bakû'debtr kumarhane aç- mıştı." Tüm dünyadaki eroin trafığini ele alan raporda, Türki- ye'de uyuşturucu kaçakçıhğınm "Susurluk bağtantKi'' üzerinde de durulduktan sonra hem yasadışı hem de ya- sal yollaria yurtdışına gıden bazı ünlü kişilerin "kuryeHk yaptığı" vurgulanıyor. Raporda, Fethullahçılar için şöyle deniliyor "FethuflahçılarTürldye'deçokgiiclüveetkiHbirnvlu- tak." den kaçnmayı amaçlıyorlar" diye yaz- dı. Milli Gazete, derin bir skandabn üs- tünün kapatılması için bu yola başvu- rulduğunu ve yeni hedefın Gülen oldu- ğunu vurguladı. Gülen'in, kasetlerin montajla saptınldığı yönündeki iddiala- rına da yer veren gazete, DGM'nin so- ruşturmasını ve Başbakan Ecevit'in açıklamalannı da haberinde kullan- dı.Sağduyu gazetesi ise Gülen'e haksız yere saldınldığını ve gündemin saptınl- dığını öne sürdü. Gazete "Telekulakçı Cevdet Saral, 'Birinci raundu onlar ka- zandı' demişti. Medyamn Gülen'e sakiı- rüan, ikinci raundun başlaması olarak görülüyor" şeklinde verdiği haberinde, kasetin delil olamayacağını belirttı. Işıkçılara yakınlığıyla bilinen ve th- las Holding bünyesinde çıkan Türkiye gazetesi ise "Gülen'e soruşturma" baş- lığıyla birinci sayfadan kullandığı habe- rinde Gülen için DGM Savcılığı'nın ha- rekete geçtiğini yazdı. Türkiye, Cum- hurbaşkanı DemireTin kaset hakkında- ki sorulan yanıtsız bıraktığını vurgula- dı ve Başbakan Ecevit'in açıklamalan- na yer verdi. Yeni Mesaj gazetesi de birinci sayfa- dan oldukça küçük kullandığı haberin- de yorum yapmadan DGM'nin Gü- len'in kasetlerini istediğini ve Gülen hakkında soruşturma başlatıldığını bil- dirdi. Cocuk ve Medya' paneli 'Soru sormayan birkuşak yetişiyor' KOCAELİ (Cumhuriyet) - Kocaeli Barosu Çocuk Haklan Komisyonu ve Kocaeli Üniversitesi lletişim Fakültesi işbirliğiyle düzenlenen "Çocuk ve Medya" konulu panel Izmit Süleyman Demırel Kültür Merkezı'nde yapıldı. Kocaeli Barosu Çocuk Haklan Komisyonu Başkanı avukat Serpil Özok'un yönettiğı panele. Kent TV Genel Yayın Yönetmeni Banu Zorlutuna, gazetemiz sorumlu yazıişleri müdürü avukat Fikret İlkiz. Kocaeli Üniversitesi lletişim Fakültesi Sinema-TV Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şermin Tekinalp ve Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlıgı Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ayşen Coşkun panelist olarak katıldı. Banu Zorlutuna. ilkeli yayıncılığın, önce insan olan gazetecilerin. çocukluğundan itibaren aldığı ahlaki kurallarla. kendi otokontrolünü yapmasıyla sağlanacağını dile getirdi. Çeşitli reklam metinlerinden örnekler veren Zorlutuna, çocuklar 10-11 yaşına kadar mecazdan anlamadıklan için reklam metinlerindeki sözcüklerin özenle seçilmesi gerektığini belirtti. Prof. Dr. Şermin Tekinalp ise televizyonun çocuğun dilini geliştirmesi, çocuğu oyalaması, sokaktan alıkoyması yanında çocuğu pasifleştirdiğinı ve onlara simgesel bir dünya yarattığını ifade ederek "soru sormayan, tartjşmayan bir nesil yetiştiğini" söyledi. Bilgisayar oyunlan, çizgi film ve yan sektörlerle çocuğun sömürüldüğünü vurgulayan Tekinalp, çocuk-medya-iletişim araştırmalannın yapılmasmı ve ülkedeki tüm iletişim fakültelerinin medyayı ödüllendirdiği gibi eleştirmesi gerektığini de dile getirdi. Avukat Fikret İlkiz. konuşmasında, Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi'nin 10. maddesinde ifade edilen. herkesin ifade özgürlüğünü kullanma hakkını değerlendirerek. "haber alma ve haber verme özgürlüğünün sınırlannı, fail ve mağdur çocuklann medyada yer almasında yapılan yanhşlan, çocuğun özel hayatının gizliliği ve korunması için v^sal düzenlemeleri. gazeteciler açısından kabul edilmiş etik kurallan" anlattı. Doç. Dr. Ayşen Coşkun da, Baro Çocuk Haklan Komisyonu ile okullarda yürüttükleri Çocuk Haklan Şözleşmesi programı sırasmda, yaptıklan anket sonuçlannı açıkladı. Ankete göre, ilköğretim seviyesindeki çocuklann şiddet içermeyen birkaç doğru çizgi fılm ismi verdiklerini. ailede anne babanın seçtiği programlan seyretmek zorunda kaldıklannı ve giderek her birinin bir 'Aynah Tahir' olmaya çabaladığmı belirten Coşkun, anne babalann ruhsal gelişimini etkileyecek programlardan çocuğu uzak tutmalannı istedi. Coşkun, Kral TV gibi kuruluşlann bir çocuk bakıcısı gibi kullanıldıklannı, üç yaşına gelene kadar sadece Kral TV izlediği için konuşmayı öğrenemeyen ve otizm belirtileri gösteren çocuk örnekleri olduğunu da vurguladı. Türk ıııucideiTiı üginç buluşları I Baştarafi 1. Sayfada hırsızlığı meslek edinenleri üzecek bir proje geliştirmiş. Kayaaltı'nın, "Alarmlı Me- kanik-Elektrik Küit Sistemi'" adını verdiği projeye göre, kapı içine yerleştirilen ve şif- re ile kullanılan sistemde, ka- pı zorlandığında, elektrikli ve kimyasal emniyet tertiba- tı devTeye giriyor. Kapıyı aç- mak isteyen kişi, şifreyi doğ- ru girmediği takdirde, gerçek silah sesine uygun bir patla- ma oluyor ve sistem tama- men kilitleniyor. Eğer, hırsız ısrarcı olursa patlamalar devam ettiği gibi kurusıkı patlayıcı yerine, ba- yıltıcı mermiler devreye giri- yor. Sergide, en fazla icadı yer alan mucit ise Hasan Kum "Hayvanları kontrol altında tutma aparatT, "süt sagma makinesi". "toprakh ve top- rakstz saksıda çiçek yetiştir- me", "boy uzatan ayakkabı". "bulaşıcı hastahğa karşk has- ta çocuklara yaklaşmadan yemekyedirme aparaü" gibi buluşlann mucidi olan Kum'un en iddialı olduğu buluşu ise motorlu araçlann şanzıman sistemlerindeki dişlilerle ilgili. 23 dişli ile 5 vites yapan şanzımanın yeri- ne, 13 dişli ile 7 vites yapa- bilen şanzıman ürettiğini be- lirten Kum, bu projesine ilgi gösterecek yatınmcılann tekliflerini bekliyor. Mucit Recep Kurt da icat ettiği "Hidromekanik Ener- ji Tribünü" adlı buluşuyla, Türkiye'yi, enerji sektörün- de dışa bağımlılıktan kurta- racağını söylüyor. Kurt, mevcut tüm enerji santralla- nndan daha ekonomik ve da- ha yüksek elektrik üretim ka- pasitesine sahip bulunduğu- nu bildirdiği bu sistemın, çevre dostu olduğunu belir- terek, santrallann, fabrikalar için küçük havuzlarda, geniş boyutlu üretim için de göller ve denizlerde kurulabilece- ğini ispathyor. Kurt, 30 metreküplük bir havuzda günde 2 bin 386, yılda ise 870 bin 890 kilovat elektrik enerjisi üretmenin Nâ&m 9 a anma ÜnhışairNâznnHikmet,Bakırköy FUdamıGösteri Merkezı'nde dfi- zenlenen etkinlikle anıldı. E>-rensel Kültür Merkezj. Nâzım Hikmet Kûttfir ve Sanat Vakfi, PEN Yazarlar Derneği ve Türkiye Yazariar Sendikas (TYS) tarafindan dûzenienen ve çok sayıda yurttaşın kadkbğı etkinlikte konuşan Evrensel Kültür Mer- kezi Sanat Damşmanı Göngör Gençay; Nâzım Hikmet'in. ulaşıanasını arzubdığı dürrva için hayan boyunca dizete- riyie m ücadele ett^ini söyledi TYS Başkanı Cengiz Bektaş da N ânm Hikrnet'in özü ile sözünfi hiçbir zaman ayn*- madığnu belirterek ünlü şairin insanlan sevmeyi inanmayı ve en önemlisi içi dışı aynı insan olmavı öğrettiğini kay- dettL Şair ve tarihçi Şfikran Kurdakul da, Nâzım Hikmet'in. şSrlerüKİe emperyaHzme karşı durduğunu behrttL Ko- nuşmâlaruı ardmdan sanatçı Efkan Şeşen ile Ezginin Gûnlüğû, MoğoDar ve Kızüırmak gnıplan birer konser \w- di. Nebil Özgentûrk ve "Bir Yudum tnsan'* programı eldbi tarafindan haarlanan "Nâzun Hikmet Belgeseli"nin multivizvon gösterisi ileTry-atro Manga tarafindan konusu Nâzım Hikmet'in şürlerinden alınan skeçkrin sunulduğu etkinlikte, Karikatürcüler Derneğj'nin banş konulu karikatürleri de sergilendi. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) mümkün olduğunu belirte- rek, ülke yaran için sistemi- nin bir an önce hayata geçi- rilmesi gerektiğini savunu- yor. 6 Temmuz Salı gününe kadar açık kalacak sergide y- er alan diğer icatlardan bazı- lan şunlar. "Rüzgâr tribünü", "ken- di kendine çay demleyen demMk", pencere camlannın kınlmaması için "pencere kolu", "yüksek enerjiü an- tenler", mercimek, nohut ve diğer tahıllan hasat edebilen "hasat makinesi", saç dökül- mesini önleyici "krem", mıknatıslar yardımıyla çalı- şan "motor", güneş pompa- sı ve güneş enerjisi ile çalışan "otomobD", "güneş firuu"ve "güneş ocağı T '. MAD Başkanı Mustafa Köksal, mucitlerin en büyük görevlerinden birisinin, so- runlan çözmek olduğunu be- lirtti. Bilimsel çalışma yapan ve buluş üreten insanlann daha alçak- gönüllü ve sabırlı ol- duklannı ifade eden Köksal, "Bütün mucirJer kendi im- kânbnyla çahşıyor ve bir şey- ler üretiyorlar. Buluş y apma- nın dayanıünaz bir zevki ve mutluluğu vardır. Bizim için önemli olan, o zevki tatmak- nr" dedi. Mucitlerin, insanlann kar- şılaştığı sorunlan, çeşitli araç-gereç ve cihazlarla çö- züp daha rahat yaşamalannı sağladığını belirten Köksal şöyle konuştu: •*İnsanlan bilgi çağına ta- şıyan mucitlerin sayısı, ülke- mizde de azımsanmayacak kadar çoktur. Ancak, ûlke- mizin yaşadığı sorunlann ba- şında 'beyin göçü' geliyor. Şayet, bir ülke beyin göçü ve- riyorsa o ülkenin gelişmesi mümkün değildir. Bu >üz- den, devletimiz ve yannmcı- lanmızın, mucitlerimize sahip çıkıp buluşlannı değer- lendirmesi gerekmektedir." Şair Cahit Külebi anıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şair Cahit Külebi, ölümünün 2. yüdönümünde çeşitli etkinliklerle anıldı. Cahit Külebi için ilk tören dün gömütü başında gerçekleştirildi. Edebiyatçılar Derneği'nce Ankara Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde düzenlenen "Şairler Cahit Külebi'yi Anıyor" başlıklı etkinlik, Külebi dostlan ve sevenlerince ilgiyle karşılandı. Orhan Göksel ve Abdullah JnaJın müzik dinletisiyle başlayan etkinliğin açılışında konuşan Edebiyatçılar Derneği Başkanı Şükrii Erbaş, Külebi'nin şiirlerinden örnekler sundu. Külebi'nin Türk şiirinin en modern şairi olduğunu belirten Erbaş şunlan söyledi: "Cahh Külebi şiiri için soylenebilecek en belirgin, en önemli niteleme yahnuk, müzik, yaşama sevinci ve hayıflaıuna duygusunun dokuduğu kusursuz bir armonidir. Bu armoni ilk bakışta bir halk türküsünün sesi gibi geür. Türküler onun duyarhlığına kaynaklık etmiştir, şiirin ses yapısına katkısı olmuştur. ama ne bicimini ne de biçemini oluşrurmuştur." Külebi'yi, "Anadolu'nun kab bozkır gerçeğinin şairi" diye niteleyen Erbaş, "Anadolu: yoksulluğu, umarsızuğı, bırakılmışlığı. halkına benzeyen doğası ile ne övülerek, ne yerilerek Ok kez Külebi'yle girmtştir şürimize" dedi. Etkinlikte sanatçı UfukKarakoç'un sunduğu türkü dinletisi de büyük begeni gördü. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) de dün "Anılan ve Şiirleri ile Cahit Külebi" başlıklı bir anma toplantısı düzenledi. Balya'da kurşun kirliliği COŞKUN YAMAN BALIKEStR - Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği (TMMOB) Balıkesir İl Koordinasyon Kurulu, Türkiye'de çevre kirliliğinin yaşandığı ilk yer olarak bilinen Balya'da (Zehirkent) incelemelerde bulundu. Inceleme sonucunda, bölgede Fransızlann yıllarca sirnli kurşun madeni çıkardıktan sonra milyonlarca ton zehirli atık bırakarak gıttiğı vurgulanarak "Böigenin en kısa sürede rehabilite edilmesi gerekmektedir" denildi. Balıkesir Makine Mühendisleri Odası Başkanı Yard. Doç. Dr. Ümit Kamçıh, konuya duyarlı kurumlann temsilcileriyle gerçekleştirdikleri incelemeler sonucunda, sorumsuz davranışlann, zamanında alınmayan tedbirlerin yol açtığı tahribatlann günden güne arttığına dikkat çekerek şu görüşlere yer verdi: "Maden galerilerinden suan sularm Kocaçay vasıtasryla Manyas Gölü'ne kadar gittiğini ve bacalann yav dıgı kükürt kokulanm belirİedik. Önerimiz devlet kuruluşlannın şimdrye kadar birbirinden bağunsız vapoğı çahşmalarm bir araya getirihnesi, böigenin topografik haritasının çıkanlarak mevcut durumun toprak derinUği ve mevsim nonnaDerine göre işlenmesi, daha sonra da üniversite, ilgili devlet kuruhışlan ve gönüllü kunıluşlaria soruna çözüm aranması gerekmektedir." , Gök gürültülü GUNDEMMUSTAFA BALBAY H Baştarafi 1. Sayfada Geleneği bozmayalım, görünümü maddeleye- lim: 1 - Gülen olayının boyutlan ulusal değil uluslara- rasıdır. Içinde bulunduğumuz coğrafyanın yeniden yapılanmasına yönelik taşlardan biridir. Gülen'in ayiardır ABD'de "tedavi görmekte" olduğunu anımsatıp devam edelim. 2- Gülen özellikle yurtdışındaki okullarla günde- me geldi. Gülen'in Türkiye'ye yönelik olarak kamu- oyuna açıktamadığı hedeflerinin olduğu iddia edil- diğinde, taraftarian hemen şunu söylerler: "Dışanda açtığtmız okullara bakın. Sadece Türk cumhuriyetlerinde değil, Tayland'dan Sibirya'ya kadar geniş bir coğrafyada." Bu savunma, Gülen'in uluslararası kullanımını ortaya çıkanyor. Gülen okullarının kurukJuklan yer- lerin ortak özelliği şu: ABD'nin çıkar sahası gördüğü coğrafya! Geçen yrtki Orta Asya gezisinde anlatmışlardı. Gülen okullannda Ingilizceeğitimi veren ABD'li öğ- retmenlerin pasaportu, yan diplomatik! 3- ABD'nin, Türkiye'nin geleceğine yönelik şöy- le bir öngörüsü van Laiklere saygılı, ılımlı Islam! Gülen'in yapısı tam bu şablona uyuyor. Türki- ye'de bu tanıma karşı çıkan başlıca güç, Türk Si- lahlı Kuvvetleri (TSK) oldu. Gülen'in içyüzünün or- taya dökülmesi, TSK ile ABD arasındaki farklı ba- kışın ilginç bir izdüşümü. 1996-97'deki gergin sü- reçte, ABD yetkilileri Genelkurmay'ı ziyaret ettiğin- de, sözeGülen'lebaşlayıp "çoktakdirettiğimizbir hareket" diye sürdürüyorlardı. Bunun üzerine Ge- nelkurmay bu tür ziyaretlerde ilk sözü alma ve "Gü- len hareketi de irtica kapsamındadır" değeriendir- mesini aktarma karan almıştı. 4- Gelinen noktanın iki boyutu var: - Devletin Gülen'le hesaplaşması. - Devletin kendisiyle hesaplaşması. Eğer Gülen "her şeyi açıklama" karan alıp, kim- lerden desiek gördüğünü söylerse, devletin tepe- sinden kaç kişi bu listede yer alır, bilinmez! Perde- yi Özal açmıştı. Pek çok kişınin vize almakta bile zoriandığı ülkelere Özal'ın özel mektubuyla giden Gülen taraftarian, en üst düzeyde kabul görüyor- lardı. İkinci şıkka bu bağlamda yaklaşmak gereki- yor. BirbakımaGülen'i büyüten, bugünlere getiren de devletin kendisi. Devlete sızma-devletin sızması! 5- Bu noktadan sonra ne olur? Gülen'le ilgili so- ruşturma açılması, yargılanması, olayın sadece kü- çük bir boyutudur. Asıl olan, devletin kendisiyle hesaplaşmasıdır. Bugün için Gülen "yenilmiş" de- ğildir. Sadece hedefleri açığa çıkmıştır. Bu aşama- dan sonrası daha önemlidir. Gülen okullannın bir an önce Milli Eğitim Bakanlığı denetimine girmesi gerekli. Buna hemen şu yanıtı vereceklerdir: "Bütün okullanmız MEB denetimindedir." Hayır, öyle değil. MEB müfettişlerinin çoğu bu okullara giremiyor, girse de önceden haber verilip, gerekli düzenleme yapılıyor! 6- Olayın Orta Asya boyutu aynca irdelenmeye değer. Gülen konusunda Orta Asya bizden erken uyandı. Bu ülkeler önce "Türkiye 'den ne gelirse iyi- dir" dediler. Zamanla baktılar ki kazm ayağı öyle de- ğil. Denetimleri sıklaştırdılar. En hassas davranan ülke Özbekistan oldu. Bu da doğal. Özbekistan, Orta Asya'nın en kalabalık ülkesi. Suudi Arabistan ve Iran'ın "güç gösterme" alanı. 1990'lann başın- da S. Arabistan'dan Taşkent'e giden Suudi uçak- lannın ilk ulaştırdığı yardım, binlerce Kuranıkerim'di. Bunu, cami yapımlan izledi. Bunun ardmdan, "giz- li irtica örgütlenmeleri" geldi. Gülen okullan bu yelpazenin renklerinden biri. 7- Devletin tepesinden Gülen kasetine ilişkin ge- len yorumlargarip. Demirel'le Ecevit'in değerien- dirmeterini özetleyelim: "Türkiye laik bir devletin adıdır. Yargısız infaz yapmamak gerekir. Karşı tarafı da dinleyelim. Ko- nu yargıdadır. Atatürk'ün mirasını kimseyıkamaz. Gündemı saptırmayalım. Herkes devlete sızmak ister." Yöneticiler sızıp kaldıktan sonra... Devlete kim sızmaz! Maaş zaımııı • Baştarafi 1. Sayfada (TİEC) Genel Başkanı Et- nem Ezgü ise dün yaptığı yazılı açıklamada, başta işçi emeklileri, dul ve ye- timler olmak üzere, tüm emekli ve memurlann ta- ban aylıklanna daha yük- sek oranda zam yapılması gerektığini belirtti. Aylık ve maaşlara aynı oranda zam yapmanın, ta- ban ve tavanda sosyal ada- let ilkesini zedeleyeceğini ifade eden Ezgü, "Bunu önlemenin yolu. taban ay- hklanna daha fazla oran- da zam yapnıakür. Böyle- ce taban ve tavan ücretk- rindeki uçurum daha da derinleşmemiş olacaknr. Adil çözüm, tabana daha yüksek, tavana daha az oranda zam uygulamak- nr" dedi. DYP Genel Baş- kan Yardımcısı Cihan P«- çaa, dün düzenlediği ba- sın toplantısında, hükümet programında "enflasyonla mücadele sürdürülürken dar gelirlilerin mağdur edflmemesine özen göste- rilecektir" ifadesinin yer aldığını, açıklanan buğday fiyatlannın bu taahhütle çeliştiğini savundu. Me- mur ve emeklilere verile- cek ikinci yan yıl zammı- nm henüz açıklanmadığı- na dikkat çeken Paçacı, "memura dmri olan hü- kümetin, rantiyelere karşı son derece cömert" oldu- ğunu söyledi. Paçacı, "DYP olarak memurun sadece bu yılki enflasyon- dan etkilenmemesi için yüzde 40 zam verUmesi ge- rektiği görüşündeyiz" de- di. Memura kesenin • Baştarafi 1. Sayfada başına düşen ortalama toplam maliyet 400 milyonu an- cak buluyor ki, bu da milletvekili 'ayhğmm' üçte biri- ne denk geliyor. Öte yandan bu yıl için hesaplanan 14.5 katrilyon liralık vergi hedefinden art arda verilen ödün- ler nedeniyle giderek uzaklaşan hükümetin bu tutumu da tepkilere neden oluyor. Geçen haftayı meydanlarda eylem yaparak geçiren memurlar, devletin sanayici, tüccar ve rantıye kesimine yönelik ödünlerinden de şi- kâyet ediyor. 1999 yılı bütçesinde kamu personeli ma- aş ödemeleri için aynlan payın devletin yüksek faiz- lerle piyasadan aldığı borcun ödemelerinden çok daha düşük olması da öfkelere neden oluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle