18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 1999 PAZARTESİ HABERLER Fethullah Gülen olayını değerlendiren Cumhurbaşkanı, iddialan 'çok ciddi' olarak nitelendirdi Demirel: Söyledilderi suçturHaber Merkezi -Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel, Fethullah GüJen'in devleti ele geçırmek için ızlenecek tak- tikleri anlattığı 2 \ ideo kasetinin ortaya çıkmasıyla ilgili olarak. "tddialar çok ciddi" değerlendırmesi yaptı. Demirel, Fethullah Gülen'ın açıklamalannın ken- di sesinden ekrana geldiğini belirterek bunun. düzmece olma ihtimalini azalt- tığını kaydetti. Demirel. "Eğer bunlar hakikaten söylendiyse. çok talihsiz be- yanlardır. Ve bu hareketin. yani Fethul- lah Gülen etrafında toplanmanın. ne bir dini maksadı. ne de bir fikir cereyanı ol- duğu gibi düşüncelere itibar edilmesi zorlaşn-" dedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşı olmanın ilk koşulunun devlete sadakat olduğunu v-urgulayan Demirel. "Devletin yargı organı meseleye el koy- muştur. Ben devlete yöneiik her şeyde devletin yanındayun. Ne zaman ki de- mokrafik cumhuriyete ve anayasaya sa- dıkız deyip ondan sonra sadakatsizlik ortaya çikarsa bu takıyye olur" dedi. Demirel, Keban Barajı'nın açıhşının 25. yıldönümü nedeniyle Elazığ'a gi- derken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demirel, Gülen olayının Tür- kiye'de yeni bir olay olmadığına dikkat çekerek, "Bu, uzun zaman tarüşılan bir olaydır. Bu olay fikir olayı mıdır, din ola- yı mıdır. bir siyasi olay mıdır? Bu uzun zamana kadar kesin hatlany la ayirt edil- miş değildir. Ama şimdi ortaya çıkan id- dialar ve kasetler karşısmda tabii ki bu iddialara muhatap olanlar ne söyleye- cek, onlan bikmiyonım" görüşünü dıle getirdi, Devleti ele geçirmek isteyenlerin bu- nu adliye ve mülkiyeden başlatmasının da normal olacağma dikkat çeken De- mirel, "GüJen'in niyeti devleti ele geçir- mek ise bunun siy asi bir hareket olduğu- nu" sövledi. Türkiye'nin açık bir toplum olduğu- nu ve her çeşit tartışmayı sürdüreceğini belirten Deniirel. "Ama devleti ek geçir- mek hakikaten bir planın gereğiyse ge- reken yapüacaktır'* dedi. Demirel, Mıl- lı Güvenlik Kunılu (MGK.) toplantısın- da Fethullah Gülen konusunun dile ge- tirilip getirilmeyeceğınin sorulması üze- rine, "MGK ve devietin diğer organlan Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelmiş bir tehdit ve tehlike hâlinde çok hassasOr" yanıtını verdi. TRT-l'de yayımlanan "Pbtttikanın Nabn" programmda, gazeteci Kurtııl AKuğ'un sorulannı da yanıtlayan De- mirel, Türkiye'nin bugün bir kaset ola- yıyla karşı İcarşıya olduğunu kaydetti. Demirel, "Evet, Türkiye bugün, bahse- dilen iddialan Sayın Gülen'in yapüğışe- kilde bir kaset olayry la karşı karşıya kal- d». Bu, kendi ağzından söy lenen sözler- dir. Bu fevkalade düşündürücü bir olay- dır. Bu nedir dendiği zaman, Sayın Gü- len din adanudır. din adamıysa bu söy- lediği sözlerin din adamının sö> leyebile- ceği sözler olmadığı açıkür. O zaman bu olay siyasi bir olaydır" dedi. Daha önce de geçmişte din kisvesi al- tında birçok kimsenin devletle karşı kar- şıya kaldığını belirten Demirel, bunla- nn bir kısmının rahatsız edici olmanın ötesine geçmediğini, bir lasmının ise ra- hatsızlık derecesının daha da ağır oldu- ğunu vurguladı. "Bu ülkenin vatandaşlanndan nerhan- gi birisi, siyaset yoJuvla ülkeye hizmet et- mek. siyasi iktidara gelmek ve iktkJan ele geçirmek istiyorsa bunu meşru yoUardan yapar" dıyen Cumhurbaşkanı Demırel, bir tek meşru yol bulunduğunu, onun da halkın önüne çıkıp oy istemek olduğunu kaydetti. Demirel şunlan söyledı: "Öyle hemen her isteyenin 'Ben dev- leti ele geçirmek istiyorum" demesiyle devlet ele geçmez. Yahuz,böyie iddialar- da bulunanlar olursa, tabii ki bunlan gayn ciddi telakki etmek de mümkün değildir. Halen üzerinde bu kadar tarüş- ma oian Sayın Gülen gibi bir zatın bu sözfcri çoktalihsiz beyanlardır. Vebu ha- reketin, yani Fethullah Gülen etrannda toplanmanın ne bir dini maksadı ne de bir fikir cereyanı olduğu gibi düşüncele- re itibar edflinesi zorlaşu-." Demirel, bunun "devleti ele geçirme hareketi" adıyla adlandınlmasınm, siya- si bir hareket olduğu anlamma geldiğini ifade ederek şöyle devam etti: "TabB ki, kimse 'Bunlan söylemış, söylerse söyle- sın' deyip geçemez. Çünkü söylenen şey- ler rahatsızedkridir. Ne olacaknr? Bu söy- lenen şeylerin içindeTürkiye Cumhuriye- ti kanunlanna göre suç say ılabilecek un- surlar varsa -ki görünürde var- o zaman buna Türk yargısı müdahaie eder, sav- cılar müdahaie eder, etmişlerdir de_ " ABD'de tedavide Gülen ifadeye çağnlacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Gülen soruşturmasrnı yürüten Anka- ra DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in, televizyonlarda yayımlanan kasetler üzerindeki incelemelen tamamlaması- nın ardından, ABD'de bulunan Fethul- lah Gülen ı ıfade vermeye çağıracağı bildinldi. Yüksel, soruşturmayı Türk Ceza Yasasf nın ölüm cezasını öngören ve anayasaya yöneiik suçlan düzenleyen 146. maddesi çerçevesinde yürütüyor. Ankara DGM Savcısı Yüksel'in An- kara Emniyet Müdürlügü'nün telekulak hesaplaşmasının patlamasına neden olan Fethullah Gülen raporunun ardın- dan başlattığı soruşturma. televizyon- larda y ayımlanan kasetlerle yeni bir bo- yut kazandı. Yüksel. soruşturma çerçe- vesinde, Gülen'in kitaplan başta olmak üzere. çeşitli toplantılarda yaptığı ko- nuşmaiar ve vaazian inceiemeye almış- tı. Gülen'in sahibi olduğu okullara yö- neiik çalışmalar da yürüten Yüksel, "Fethullahçılar"ın kurduğu şirketlerin irtıcaı faaliyette bulunan gruplarla iliş- kileri konusunda bilgi ve belge toplama- ya çalışıyor. Bu çerçevede. aralannda MlT ve emniyetin de bulunduğu istih- barat kuruluşlanş la temas halinde olan soruşturmasına dayanak oluşturacak ka- nıtlan değerlendıriyor. Yüksel, emniyet raporunda dile getirilen görüşler, kaset- ler ve kitaplann incelenmesi sonucu Gü- len hakkında yüriittüğü soruşturmayı Türk Ceza Yasası'nın hangi maddesi çerçevesınde sürdüreceğini belirleye- cek. 146'dan soruşturma Yargı çevrelennden alınan bilgiye gö- re Yüksel. dosyadaki kanıtlara göre so- ruşturmayı TCY'nin ölüm cezasını ön- gören 146. maddesi uyannca yürütüyor. Söz konusu madde. "laik anayasal dü- t zeni yikarak yerine din esasına dayalı 1 devlet kurmaya kalkışma" fiilini işle- yenlere ölüm cezası verilmesini öngö- rüyor. 146. maddeye son olarak Milli Görüş davasında gönderme yapılmış, Ankara DGM Başsavcılığı 4 eski RP'lı hakkın- da idam ıstemıvle dava açmıştı. Savcı- lık. Necmettin Erbakan ve Şevket Ka- zan'la ilgili soruşturmayı ise aynı suç- lama çerçevesinde sürdürüyor. Yüksel'in. kanıtlan topladıktan son- ra ifade vermesi ıçın Gülen'e davetiye göndereceğı bildinldi. Ancak soruştur- manm başlamasının ardından "tedavi olmak" gerekçesiyle ABD'ye giden Gülen'in ifadeye çağnlması durumun- da gelip gelmeyeceği bilinmiyor. Gü- len'in çağnlara karşın gelmemesi duru- munda. savcı Yüksel, Ankara DGM Ye- dek Yargıçlığf na başvurarak gıyabi ru- tuklama karan aldıracak. Siyasette Gülen tartışması. Başbakan Ecevit yorum yapmaktan kaçındı 'Kadmlaşmakisteyen kuruluş çok' • Fethullah Gülen olayı konusunda Başbakan Bülent Ecevit aynntılı bir değerlendirme yapmadı. AsTında Türkiye'de DSP dışında birçok kuruluşun devlette kadrolaşmak istediğini sövledi. FP Gülen'e sahıp çıktı. FP'li Arınç, Gülen'in pınl pınl bir insan olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit, Fethullah Gülen ola- yıyla ilgili olarak dün de aynn- tılı bir değerlendirme yapmak- tan kaçındı. Ecevit, "Ashnda Türidye'de. DSP dışında pek çok siyasal veya din işlevü ku- ruJuş, devlette kadrolaşmaya çahşıyor" dedi. FP Gnıp Baş- kanvekili Bülent Armç, "pınl pınl bir insan" olarak nitelen- dirdiği Gülen'in yaptıklannın -tenkit değü tebrik" edilmesi gerektiğıni söyledı. DYP Ge- nel Başkan Yardımcısı Cihan Pacacı da -Bu şahıs, dev let dü- zenini değiştinneye matuf bir faaliyet içindeyse bugüne ka- dar neden mani otunmadı? Bu hareketierm ortaya çıkması için emniy«tteki iç hesapiaşma mı beklenilmeliydi?'' açıkla- masını yaptı. Başbakan Ecevit, dün Baş- bakanlık'a gelişi sırasında Gü- len'le ilgili Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturmanın anımsatılması ve başsavcılığın TCY'nin 146. maddesine gö- re ölüm cezası isteyeceği yö- nündeki haberlerin anımsatıl- ması üzerine, şu açıklamayı yaptı: "Dün (önceld gün) söy- lediklerime ek olarak bir şey marifetı Bir kısuıı medya yeni uyandı Cumhuriyet'in yıüanbr gerçek kimKği- ni ve amacını sergflediği Fethuiiah Gü- ten'i. bugüne dek izlemekle yetinen, za- man zaman da sayfalannda "koDayıcı n haberlere >er veren medya, Gülen'le ü- güi kasetin. atv'de yayımlanmasından sonra büyiik bir değişikliğe uğrayarak Gülen'in de\ leti nasü ele geçirtneye ça- faştığuıı açıklamay a başladı. Aynı gazete- lerin yazarian ise Gülen'in dünyanın dört bir yanındaki yüzlerce okuhı De trfl- yonlarca lira getir sağiayan flnans ve ti- cari kuruluşlannın " a m n ı " sorguluyor. Sabah gazetesl önctki gün "Maske düş- tü" manşetiyie v«rdiği haberinde, Gü- len'in devleti ele geçirmek için nasıl ta- kıy-ye yapılacağının yolunu gösterdigini yazarken "Fethullah Hoca'ya idam tak- bi" başlıkh dünkfi manşet haberinde, DGM Savası Nuh Mete Yükserin, Gö- len hakkında idam talebiyle dava açma- yahazn1andığmıdnesürdü.Hürriyetga- zeteâhaberiilkgön^FehullahHocaşo- ku"başfcşylasünnanşettenv«rdLHür- riyetdünkübaberindeisekasederinbir emekb* askerden ahndığı ve bunlann ya- yımlanacağının Gülen'e sızdınldığına yöneBk Od iddiaya yer verdi. Müliyet ga- zetesinin dünkü "Son marifef başhklı manşetinde, Gülen'in şeriatçı Taleban yönetimiyieişbiriiğininaçığaçıkt^ıiddia edikiLBirind^fisuutüınüyieGükn'te ügflihabertereayTranStar ise Gülen dos- yasının, "Metot eğitim, amaç devlet ka- demelerini ele geçirmek" başlığıyla MGK gûndeımne geleceğini öne sfirdfi. söylemem doğru ohnaz. Bu ko- nuda gerekenleri dün söyle- dim. Vlne belirtmek isterim, ashnda Türkiye'depekçok ku- ruluş, siyasal amaçh. siyasal iş- levb" veya din işlevb birçok ku- ruluş, devlette kadrolaşmaya çahşnor, tek bir kuruluş değfl. HattadiyebUirinıkiDSPdışın- da bütün siyasal kuruluşlar, devlette kadrolaşmaya çalışı- yorlar. Biz de nesneJ kuraüar getirerek, objekuf kurallar ge- tirerek devlette her türtü kad- rolaşmanm önlenmesi için ge- reken demokratik, hukuk dev- letine yaraşan önlemleri ahyo- ruz. Bundan önce kaoklığımız hükümederdönemindede, bu- günkü hükümetdöneminde de aynı titizli^. aynıözeni göstere- cegiz.'' FP Grup Başkanvekili Bü- lent Annç, Gülen'in konuşma kasetiyle ilgili olarak şunlan söyledi: "Fethullah Gülen Ho- caefendi bir siyasi parti lidcri olsaydı düşüncelerimizi rahat acıkbyabairdik. Fethullah Gü- len, TürkiyeCumhuriyeti Dev- leti'ni, ülkenin değerlerini pay- laşan pınl pınl bir insandır. O- nun hakkında kötü söz edilme- raeüdir. Yapbklan tenkit değü tebrik edilmeudir. Böyle müm- taz insanlar Türkiye'nin kuii siyasetine kanşnnlmamaudu-. Gülen, bugüne kadar rejim, Atatürk ve devlet konusunda kötü konuşmamışnr. Hatta ina- nan kesunknre kimi zaman bu oedenle tenkit ediliyor." DYP Genel Başkan Yardım- cısı Cihan Paçacı, DYP'nin devietin temel mteliklerini de- ğjştirmeye yöneiik her türlü harekete karşı olduğunu vur- gularken, Gülen'in Türkiye'de yülardır herkesin yakından ta- nıdığı ve bildiği bir şahsiyet ol- duğuna dikkat çekti. Ecevit'eçağn Aşağı Saksonya Sosyal Demokratlar Kültür Merke- zı, Honnover Alevi K.ültür Merkezi ve Hannover Ata- türkçü Düşünce Derne- ği'nden yapılan ortak açık- lamada. Başbakan Ecevit'in şeriatçı-yobaz Fethullah Gü- len ve Işık tarikatından aldı- ğı ödülü kamuoyu önünde geri vermesi istendi. Açıklamada. Işık okul ve evlerinin derhal kapatılıp suçlulann adalet önünde he- sap vermesi gerektiği vurgu- landı. BÎZBÎZE... ERDAL ATABEK GenlerinizSatılsm mı?.. lyi bir "gen"iniz, iyi birfıyat verilirse "satılsm mı'"? Belki de sizin hiç haberiniz olmadan alınan bir damla kanınızdan "iyi birgen"\n\z bulunacak, ama sizin bundan haberiniz olmayacak. Bu "iyigen"bir "uluslararası şirket" tarafından "patenti alınarak" pazara sürülecek. Artık o "iyi gen"\e kazanılacak yararlı özellik nerede ve kim tarafından kullanılacak olursa patent sahibi olan şirkete para ödenecek. Dünyada artık "gen pazan" kuruluyor. Genler, "biyoteknolojiyüzyılı'nm "yeşil altını"ö\T. Ve21. yüzyıl "biyoteknoloji yüzyılı"dır. • • • Jeremy Rrfkın, "Biyoteknoloji Yüzyılı" kitabının yazan. Kitabı Evrim Yayınevi yayımladı. Kutluyorum. "Gen"; canlılann fiziksel özelliklerini, ruhsal yapı- lannı, kalrtımla geçen bütün niteliklerini kuşaktan kuşağa aktaran, gelişimlerini belirleyen hücre yapı- sı. Kişinin saç rengini, göz rengini, beden özellikle- rini, onu oluşturan sinirsel-hormonal yapıyı, ruhsal yapıyı, eğer varsa hastalık eğilimlerini taşıyan hüc- re parçası "gen"dir. Onun içindir ki "genetik-kalıtımsal hastalıklar"ın gen yapısı incelenerek önceden bilinmesi, buluna- rak düzettilmesı yaşamsal bir önem taştmaktadır. Ama "biyoteknolojibilimı'"nin gelişmeleri sadece bunlar değildir. Artık tanm toprakla ve köylüyle ılgısini koparmak- tadır. Tanm ürünleri dev havuzlarda üretilmektedir, bunun için "genlerin değiştirilmesi" yeterii olmak- tadır. Geleceğin "buğdaylan", "mısırian", "yulaflan", "arpalan" köylüler tarafından tanm alanlannda de- ğil, "biyoteknoloji uzmanlan ve teknisyenleri" tara- fından "üretim havuzlan"nda yetiştirilecektir. Gelecekte hayvanlar üretilmeyecek, "kopyalana- caktır". Genlerin kullanılması bu olanağı verecektir, bugünden vermektedir. İnsanlar da, istenirse "kop- yalanacak", istenirse "baba spermi ile anne ovumu" yapay bir rahimde büyütülerek çocuk sahibi oluna- caktır. Isteyenlere, "gelecekte nasıl bir genetik yapıya sahip olacaklan"n\ açıklayan "gen haritalan"veri\e- cek, onlar da "genetikyazgılan"n\ görebilecektir. Hastalıklı genler önceden saptanarak çıkanlacak, böylece genetik hastalıklardan kurtulma olanağı bu- lunacaktır. "Genetik hastalıklar" tablosu sanıldığın- dan çok daha geniş bir sağlık sorununu oluştur- maktadır. Bütün bunlar iyidir, ama... Bu işin amması nedir? • • • Bu işin "amma... "sı çok önemlidir. Çünkü bu işin nasıl büyük bir önem taşıdığını bi- len Amerika ve Japonya başta olmak üzere geliş- miş ülkeler bu alanı "ele geçirmek için" akıllara sığ- mayacak büyüklükte bir çaba içindedirler. Jeremy Rrfkın, yapıtında "Patentlenen Yaşam" bölümünde olayı şöyle açıklıyor: "Genler biyotek- noloji yüzyılının 'yeşil altını'd/r Gezegenin genetik kaynaklannı denetleyen ekonomik ve politik güçler, tıpkı sanayi çağında fosilyakacaklar ve değehi me- taller üzerinde denetim kurmanın dünya pazahan üzerinde denetimi beliriemeye yardımcı olması gi- bi, geleceğin dünya ekonomisi üzerinde olağanüs- tü büyük bir güç edinecekler. Yıllarca sonra dolan gen havuzu gittikçe artan parasal bir değer kayna- ğı olmaya başlıyor. Çokuluslu şirketler ve yönetim- ler gelecekte olası pazar olabilecek benzeri az bulunur genetik ayırt edici özelliklere sahip mik- roplar, bitkiler, hayvanlar ve insanlar bulmayı umarak kıtalarda yeni 'yeşil altın'/ aramakiçin keş- fe çıkmaya zaten hazırlar. Arzu edilen ayırt edici özellikler bir kez belirienince biyoteknoloji şirketle- rionlan değiştiriyorve sonra 'yeni buluşları' için ko- ruyucu patent elde etmeye çalışıyoriar." Teknolojik gelişmeler, bu gelişmelere sahip olan ülketere, tarihin büyük "ele geçirme ve sahip olma üstûnlüğü"nü sağlıyor. Artık "ele geçirilecek ve sa- hip olunacak" şeyler topraklar değildir. M\k"toprakmülkiyeti", "sınıriar", "kimin iktidar- da olduğu "hiç önemli değildir. "Ele geçirme ve sa- hip olma" için silaha da gerek yoktur, savaş falan i- lan edilmeyecektir. Sadece bir ülkenin "mikroplarının, bitkilerinin, hayvanlannın, insanlannın genleri" araştınlacaktır. "özellik taşıyan bir gen işlenerek değiştirilecektir. Sonra da patenti alınacaktır". Işlem de böylece bi- tecektir. Artık "o genin sahipleri bile hak isteminde bulunamayacaktır". O değiştirilmış genin her kulla- nılışı için o ulusfararası şirkete patent ücreti ödene- cektir. Sağlık Bakanı'nın sözlerine dikkatle kulak verin. Verdiğiniz bir damla kanla genlerinizi verdiğinizi de bilin. Ve genlerinize sahip çıkın. Sonra kendi genlerinizin değiştirilmiş biçimine, aklınıza gelmeyen paralan ödemek zorunda kalabi- lirsiniz. Biyoteknoloji Yüzyılı kitabını okumayı da geciktir- meyin. 20. yüzyıl, fizik ve kimyanın yüzyılıydı. 21. yüzyıl, biyoteknoloji vetelekomünikasyon yüz- yılı olacaktır. Bugünden bilmekte sayısız yarar var. Fethuüahçdonn kontıvlündekiIsUunisermaye ANKARA (CumhuriyetBürosu) - | Fethullah Gülen'in, yandaşlarının kontrolündeki okullar. yurtlar, evler ve diğer giderlerin karşılanması için büyük bir ekonomik gücü de elinde bulundurduğu bildinldi. Türkiye'de 50 mılyar dolar olan Islami sermaye- nin yarısma yakın bölümünü Gülen taraftarlannın yönlendirdiği kayde- dildi. Gülen yanlılannın yurtdışmda Malezya'dan Yeni Zelanda'ya. Ma- kedonya'dan Zambiya'ya kadar 300'ün üzerinde okulu var. Gülen yanlılannın. çoğunluğu Orta Asya Türk cumhuriyetlerinde olmak üze- re 6 üniversıtesi bulunuyor. Yurtdı- şmda ve yurtiçindekı okullarda 400 bin öğrencinın öğrenim gördüğü var- sayılıyor. Gülen"ın bütün faaliyetlerinin fı- nansmanı. küçük illere varan esnaf bağışlarından büyük holding ve fa- izsız finans kuruluşlan sağlıyor. Bu kapsamda tş Hayatı Destekleme Derneği "ne üye 2 binden fazla işada- mına ait mağaza ve holding, finans- mana er. büyük desteği veriyor. Orta Asya ve Rusya'da yatırım ya- pabilen ve kendilerini koruyabilen işadamlannın tamamına yakını Gü- len grubuna yardımda bulunuyor. Emniyet istihbaratınııı belirlemele- rine göre, "Gülen grubu"na ait, ül- kemizde faaliyet gösteren eğitim öğ- retim kurumlanndan bazılan şunlar: " tzmirYamanlar Fen Lisesi, Istanbul Fatih Koleji, tstanbul Safıye Sultan Kız Lisesi Mersin Yddırunhan Lise- si, Ankara Samanvolu Lisesi. Van Serhat Lisesi Denizli Server Lisesi Erzurum Aziziye Lisesi, Erzincan Onukbeü Lisesi Eskişebir Ertuğrul Gazi Lisesi Sakarya Işık Lisesi Ma- nisa Şehzade Mehmet Türk Lisesi Aydın Nazmi Erkek Lisesi" Üniyersite: İstanbul'da bulunan Fatih Üniversitesi, Türkmenistan'da ve Kazakistan'da birer üniversite. Gülen cemaatinin yurtdışında, Özbekistan'da 17 eğitim kurumu ve 1 dil merkezinin bulunduğu. Türk- menistan'da 13 ortaöğretim kurumu ve 1 dil merkezinin olduğu. Kaza- kistan'da 30 lise, ABD, Kamboçya, Malezya, Bangladeş, Gürcistan, Kır- gızistan, Irak, Romanya, Moldova, Ukrayna, Azerbaycan, Tacikistan, Arnavutluk, Fas ve Pakistan gibi ül- kelerde okullannın bulunduğunun bilindiği vurgulanıyor. Cemaatin yayın organlan ise şöy- le: Sızmndergisi: 350 bin baskı yapan derginin. Milli Eğitim Bakanlığı ta- rafından ortaöğretim kurumlanna tavsiye edilen yayınlardan olduğu bi- linmektedir. Yeni Ümtt: Izmir merkezli ve 3 ay- lık periyotlar halinde yayımlanan dergıde dini motifli yazılara yer ve- rilmektedir. Aksiyon: Aynı zamanda Zaman gazetesini de çıkaran Feza Gazeteci- lik Anonim Şirketi adına HaMtEsen- demir isimli şahıs ve ekibince ya- yımlanan ve 25 bin baskı yapan der- ginin Istanbul, Ankara, Almanya ve Belçika'da temsilcilikleri bulunuyor. Gülen'in, hakkında yayımlanacak iddialan önceden haber aldığı belir- tilerek *Dev leti ele geçirmek iddiala- n gülünçtür" şeklinde önceden ya- nıt vermesine dikkat çekildi. Zaman gazetesi: Nurculuk akımı ağırlıklı olmak üzere muhafazakâr kesimlere yöneiik bıryayın politika- sı takıp etmektedir. Fethullah Gülen yandaşlannın bağlannlannın bulunduğu diğer ku- ruluşlar da şöyle: Akyazıh Orta ve Yüksek Eğitim Vakfi: 1972 yılında lzmir'de kuruldu. Çeşitli illerde faaliyet gösteren şu- belerinin öncülüğünde açılan özel okullar, yurtlar, pansiyonlar ve ders- haneler vasıtasıyla faaliyet gösteren ve yüksekokul öğrencılerine burs ve- ren vakfin faaliyetleri içerisinde yer alan şahıslann, Fethullah Gülen gru- bu Nurcu kesime mensup olduklan bilinmektedir. Türkiye Öğretmenler Vakfi: Adı geçen gruba yakın şahıslar tarafın- dan kurulan vakıf, grubun görüşleri doğrultusunda faaliyetlerini sürdür- mektedir. Türkiye Gazeteciler ve Yazartar Vakfi: 1994 yılında Ankara'da Fet- hullah Gülen grubuna mensup şahıs- lar tarafından kurulmuştur. Samanvolu Televizyonu (STV): Ulusal düzeyde yayın yapan ve Fet- hullah Gülen grubuna yakın şahıslar tarafından kurulan STV, muhafaza- kârbir yayın politikası izlemektedir. I^ÇAĞDAŞYAYINLARI FETHULLAH GÜLEN'İN MASKESİ DÜŞTÜ Hikmet Çetinkaya'dan üç kitap (trlııır» POSTUMM KURT H i ı ı u £MMBAK SANAJM BVLAŞTT Ht%*i~. CtîıUKkU &4RONUMJS KAZIARI Jt Fethullah Gülen'in Devleti ele geçirme planlannı, yöntemlerini anlatan üç kitap. Askeri liselerde, poliste, yargıda, okullarda 'şeriatçı örgütlenme'nin geçmişi. Ilgiyle okunacak. ders ahnacak bir belgesel öykü. yCumtıurty*< Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 ft^ kitap kuiubü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle