Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 HAZİRAN 1999 PAZARTESİ
HABERLER
Fethullah Gülen olayını değerlendiren Cumhurbaşkanı, iddialan 'çok ciddi' olarak nitelendirdi
Demirel: Söyledilderi suçturHaber Merkezi -Cumhurbaşkanı Sü-
leyman Demirel, Fethullah GüJen'in
devleti ele geçırmek için ızlenecek tak-
tikleri anlattığı 2 \ ideo kasetinin ortaya
çıkmasıyla ilgili olarak. "tddialar çok
ciddi" değerlendırmesi yaptı. Demirel,
Fethullah Gülen'ın açıklamalannın ken-
di sesinden ekrana geldiğini belirterek
bunun. düzmece olma ihtimalini azalt-
tığını kaydetti. Demirel. "Eğer bunlar
hakikaten söylendiyse. çok talihsiz be-
yanlardır. Ve bu hareketin. yani Fethul-
lah Gülen etrafında toplanmanın. ne bir
dini maksadı. ne de bir fikir cereyanı ol-
duğu gibi düşüncelere itibar edilmesi
zorlaşn-" dedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin
yurttaşı olmanın ilk koşulunun devlete
sadakat olduğunu v-urgulayan Demirel.
"Devletin yargı organı meseleye el koy-
muştur. Ben devlete yöneiik her şeyde
devletin yanındayun. Ne zaman ki de-
mokrafik cumhuriyete ve anayasaya sa-
dıkız deyip ondan sonra sadakatsizlik
ortaya çikarsa bu takıyye olur" dedi.
Demirel, Keban Barajı'nın açıhşının
25. yıldönümü nedeniyle Elazığ'a gi-
derken uçakta gazetecilerin sorularını
yanıtladı. Demirel, Gülen olayının Tür-
kiye'de yeni bir olay olmadığına dikkat
çekerek, "Bu, uzun zaman tarüşılan bir
olaydır. Bu olay fikir olayı mıdır, din ola-
yı mıdır. bir siyasi olay mıdır? Bu uzun
zamana kadar kesin hatlany la ayirt edil-
miş değildir. Ama şimdi ortaya çıkan id-
dialar ve kasetler karşısmda tabii ki bu
iddialara muhatap olanlar ne söyleye-
cek, onlan bikmiyonım" görüşünü dıle
getirdi,
Devleti ele geçirmek isteyenlerin bu-
nu adliye ve mülkiyeden başlatmasının
da normal olacağma dikkat çeken De-
mirel, "GüJen'in niyeti devleti ele geçir-
mek ise bunun siy asi bir hareket olduğu-
nu" sövledi.
Türkiye'nin açık bir toplum olduğu-
nu ve her çeşit tartışmayı sürdüreceğini
belirten Deniirel. "Ama devleti ek geçir-
mek hakikaten bir planın gereğiyse ge-
reken yapüacaktır'* dedi. Demirel, Mıl-
lı Güvenlik Kunılu (MGK.) toplantısın-
da Fethullah Gülen konusunun dile ge-
tirilip getirilmeyeceğınin sorulması üze-
rine, "MGK ve devietin diğer organlan
Türkiye Cumhuriyeti'ne yönelmiş bir
tehdit ve tehlike hâlinde çok hassasOr"
yanıtını verdi.
TRT-l'de yayımlanan "Pbtttikanın
Nabn" programmda, gazeteci Kurtııl
AKuğ'un sorulannı da yanıtlayan De-
mirel, Türkiye'nin bugün bir kaset ola-
yıyla karşı İcarşıya olduğunu kaydetti.
Demirel, "Evet, Türkiye bugün, bahse-
dilen iddialan Sayın Gülen'in yapüğışe-
kilde bir kaset olayry la karşı karşıya kal-
d». Bu, kendi ağzından söy lenen sözler-
dir. Bu fevkalade düşündürücü bir olay-
dır. Bu nedir dendiği zaman, Sayın Gü-
len din adanudır. din adamıysa bu söy-
lediği sözlerin din adamının sö> leyebile-
ceği sözler olmadığı açıkür. O zaman bu
olay siyasi bir olaydır" dedi.
Daha önce de geçmişte din kisvesi al-
tında birçok kimsenin devletle karşı kar-
şıya kaldığını belirten Demirel, bunla-
nn bir kısmının rahatsız edici olmanın
ötesine geçmediğini, bir lasmının ise ra-
hatsızlık derecesının daha da ağır oldu-
ğunu vurguladı.
"Bu ülkenin vatandaşlanndan nerhan-
gi birisi, siyaset yoJuvla ülkeye hizmet et-
mek. siyasi iktidara gelmek ve iktkJan ele
geçirmek istiyorsa bunu meşru yoUardan
yapar" dıyen Cumhurbaşkanı Demırel,
bir tek meşru yol bulunduğunu, onun da
halkın önüne çıkıp oy istemek olduğunu
kaydetti. Demirel şunlan söyledı:
"Öyle hemen her isteyenin 'Ben dev-
leti ele geçirmek istiyorum" demesiyle
devlet ele geçmez. Yahuz,böyie iddialar-
da bulunanlar olursa, tabii ki bunlan
gayn ciddi telakki etmek de mümkün
değildir. Halen üzerinde bu kadar tarüş-
ma oian Sayın Gülen gibi bir zatın bu
sözfcri çoktalihsiz beyanlardır. Vebu ha-
reketin, yani Fethullah Gülen etrannda
toplanmanın ne bir dini maksadı ne de
bir fikir cereyanı olduğu gibi düşüncele-
re itibar edflinesi zorlaşu-."
Demirel, bunun "devleti ele geçirme
hareketi" adıyla adlandınlmasınm, siya-
si bir hareket olduğu anlamma geldiğini
ifade ederek şöyle devam etti: "TabB ki,
kimse 'Bunlan söylemış, söylerse söyle-
sın' deyip geçemez. Çünkü söylenen şey-
ler rahatsızedkridir. Ne olacaknr? Bu söy-
lenen şeylerin içindeTürkiye Cumhuriye-
ti kanunlanna göre suç say ılabilecek un-
surlar varsa -ki görünürde var- o zaman
buna Türk yargısı müdahaie eder, sav-
cılar müdahaie eder, etmişlerdir de_ "
ABD'de tedavide
Gülen
ifadeye
çağnlacak
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
"Gülen soruşturmasrnı yürüten Anka-
ra DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel'in,
televizyonlarda yayımlanan kasetler
üzerindeki incelemelen tamamlaması-
nın ardından, ABD'de bulunan Fethul-
lah Gülen ı ıfade vermeye çağıracağı
bildinldi. Yüksel, soruşturmayı Türk
Ceza Yasasf nın ölüm cezasını öngören
ve anayasaya yöneiik suçlan düzenleyen
146. maddesi çerçevesinde yürütüyor.
Ankara DGM Savcısı Yüksel'in An-
kara Emniyet Müdürlügü'nün telekulak
hesaplaşmasının patlamasına neden
olan Fethullah Gülen raporunun ardın-
dan başlattığı soruşturma. televizyon-
larda y ayımlanan kasetlerle yeni bir bo-
yut kazandı. Yüksel. soruşturma çerçe-
vesinde, Gülen'in kitaplan başta olmak
üzere. çeşitli toplantılarda yaptığı ko-
nuşmaiar ve vaazian inceiemeye almış-
tı. Gülen'in sahibi olduğu okullara yö-
neiik çalışmalar da yürüten Yüksel,
"Fethullahçılar"ın kurduğu şirketlerin
irtıcaı faaliyette bulunan gruplarla iliş-
kileri konusunda bilgi ve belge toplama-
ya çalışıyor. Bu çerçevede. aralannda
MlT ve emniyetin de bulunduğu istih-
barat kuruluşlanş la temas halinde olan
soruşturmasına dayanak oluşturacak ka-
nıtlan değerlendıriyor. Yüksel, emniyet
raporunda dile getirilen görüşler, kaset-
ler ve kitaplann incelenmesi sonucu Gü-
len hakkında yüriittüğü soruşturmayı
Türk Ceza Yasası'nın hangi maddesi
çerçevesınde sürdüreceğini belirleye-
cek.
146'dan soruşturma
Yargı çevrelennden alınan bilgiye gö-
re Yüksel. dosyadaki kanıtlara göre so-
ruşturmayı TCY'nin ölüm cezasını ön-
gören 146. maddesi uyannca yürütüyor.
Söz konusu madde. "laik anayasal dü-
t zeni yikarak yerine din esasına dayalı
1
devlet kurmaya kalkışma" fiilini işle-
yenlere ölüm cezası verilmesini öngö-
rüyor.
146. maddeye son olarak Milli Görüş
davasında gönderme yapılmış, Ankara
DGM Başsavcılığı 4 eski RP'lı hakkın-
da idam ıstemıvle dava açmıştı. Savcı-
lık. Necmettin Erbakan ve Şevket Ka-
zan'la ilgili soruşturmayı ise aynı suç-
lama çerçevesinde sürdürüyor.
Yüksel'in. kanıtlan topladıktan son-
ra ifade vermesi ıçın Gülen'e davetiye
göndereceğı bildinldi. Ancak soruştur-
manm başlamasının ardından "tedavi
olmak" gerekçesiyle ABD'ye giden
Gülen'in ifadeye çağnlması durumun-
da gelip gelmeyeceği bilinmiyor. Gü-
len'in çağnlara karşın gelmemesi duru-
munda. savcı Yüksel, Ankara DGM Ye-
dek Yargıçlığf na başvurarak gıyabi ru-
tuklama karan aldıracak.
Siyasette Gülen tartışması. Başbakan Ecevit yorum yapmaktan kaçındı
'Kadmlaşmakisteyen kuruluş çok'
• Fethullah Gülen olayı
konusunda Başbakan
Bülent Ecevit aynntılı bir
değerlendirme yapmadı.
AsTında Türkiye'de DSP
dışında birçok kuruluşun
devlette kadrolaşmak
istediğini sövledi. FP
Gülen'e sahıp çıktı. FP'li
Arınç, Gülen'in pınl pınl
bir insan olduğunu söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan Bülent
Ecevit, Fethullah Gülen ola-
yıyla ilgili olarak dün de aynn-
tılı bir değerlendirme yapmak-
tan kaçındı. Ecevit, "Ashnda
Türidye'de. DSP dışında pek
çok siyasal veya din işlevü ku-
ruJuş, devlette kadrolaşmaya
çahşıyor" dedi. FP Gnıp Baş-
kanvekili Bülent Armç, "pınl
pınl bir insan" olarak nitelen-
dirdiği Gülen'in yaptıklannın
-tenkit değü tebrik" edilmesi
gerektiğıni söyledı. DYP Ge-
nel Başkan Yardımcısı Cihan
Pacacı da -Bu şahıs, dev let dü-
zenini değiştinneye matuf bir
faaliyet içindeyse bugüne ka-
dar neden mani otunmadı? Bu
hareketierm ortaya çıkması
için emniy«tteki iç hesapiaşma
mı beklenilmeliydi?'' açıkla-
masını yaptı.
Başbakan Ecevit, dün Baş-
bakanlık'a gelişi sırasında Gü-
len'le ilgili Ankara DGM
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca
başlatılan soruşturmanın
anımsatılması ve başsavcılığın
TCY'nin 146. maddesine gö-
re ölüm cezası isteyeceği yö-
nündeki haberlerin anımsatıl-
ması üzerine, şu açıklamayı
yaptı: "Dün (önceld gün) söy-
lediklerime ek olarak bir şey
marifetı
Bir kısuıı medya yeni uyandı
Cumhuriyet'in yıüanbr gerçek kimKği-
ni ve amacını sergflediği Fethuiiah Gü-
ten'i. bugüne dek izlemekle yetinen, za-
man zaman da sayfalannda "koDayıcı
n
haberlere >er veren medya, Gülen'le ü-
güi kasetin. atv'de yayımlanmasından
sonra büyiik bir değişikliğe uğrayarak
Gülen'in de\ leti nasü ele geçirtneye ça-
faştığuıı açıklamay a başladı. Aynı gazete-
lerin yazarian ise Gülen'in dünyanın
dört bir yanındaki yüzlerce okuhı De trfl-
yonlarca lira getir sağiayan flnans ve ti-
cari kuruluşlannın " a m n ı " sorguluyor.
Sabah gazetesl önctki gün "Maske düş-
tü" manşetiyie v«rdiği haberinde, Gü-
len'in devleti ele geçirmek için nasıl ta-
kıy-ye yapılacağının yolunu gösterdigini
yazarken "Fethullah Hoca'ya idam tak-
bi" başlıkh dünkfi manşet haberinde,
DGM Savası Nuh Mete Yükserin, Gö-
len hakkında idam talebiyle dava açma-
yahazn1andığmıdnesürdü.Hürriyetga-
zeteâhaberiilkgön^FehullahHocaşo-
ku"başfcşylasünnanşettenv«rdLHür-
riyetdünkübaberindeisekasederinbir
emekb* askerden ahndığı ve bunlann ya-
yımlanacağının Gülen'e sızdınldığına
yöneBk Od iddiaya yer verdi. Müliyet ga-
zetesinin dünkü "Son marifef başhklı
manşetinde, Gülen'in şeriatçı Taleban
yönetimiyieişbiriiğininaçığaçıkt^ıiddia
edikiLBirind^fisuutüınüyieGükn'te
ügflihabertereayTranStar ise Gülen dos-
yasının, "Metot eğitim, amaç devlet ka-
demelerini ele geçirmek" başlığıyla
MGK gûndeımne geleceğini öne sfirdfi.
söylemem doğru ohnaz. Bu ko-
nuda gerekenleri dün söyle-
dim. Vlne belirtmek isterim,
ashnda Türkiye'depekçok ku-
ruluş, siyasal amaçh. siyasal iş-
levb" veya din işlevb birçok ku-
ruluş, devlette kadrolaşmaya
çahşnor, tek bir kuruluş değfl.
HattadiyebUirinıkiDSPdışın-
da bütün siyasal kuruluşlar,
devlette kadrolaşmaya çalışı-
yorlar. Biz de nesneJ kuraüar
getirerek, objekuf kurallar ge-
tirerek devlette her türtü kad-
rolaşmanm önlenmesi için ge-
reken demokratik, hukuk dev-
letine yaraşan önlemleri ahyo-
ruz. Bundan önce kaoklığımız
hükümederdönemindede, bu-
günkü hükümetdöneminde de
aynı titizli^. aynıözeni göstere-
cegiz.''
FP Grup Başkanvekili Bü-
lent Annç, Gülen'in konuşma
kasetiyle ilgili olarak şunlan
söyledi: "Fethullah Gülen Ho-
caefendi bir siyasi parti lidcri
olsaydı düşüncelerimizi rahat
acıkbyabairdik. Fethullah Gü-
len, TürkiyeCumhuriyeti Dev-
leti'ni, ülkenin değerlerini pay-
laşan pınl pınl bir insandır. O-
nun hakkında kötü söz edilme-
raeüdir. Yapbklan tenkit değü
tebrik edilmeudir. Böyle müm-
taz insanlar Türkiye'nin kuii
siyasetine kanşnnlmamaudu-.
Gülen, bugüne kadar rejim,
Atatürk ve devlet konusunda
kötü konuşmamışnr. Hatta ina-
nan kesunknre kimi zaman bu
oedenle tenkit ediliyor."
DYP Genel Başkan Yardım-
cısı Cihan Paçacı, DYP'nin
devietin temel mteliklerini de-
ğjştirmeye yöneiik her türlü
harekete karşı olduğunu vur-
gularken, Gülen'in Türkiye'de
yülardır herkesin yakından ta-
nıdığı ve bildiği bir şahsiyet ol-
duğuna dikkat çekti.
Ecevit'eçağn
Aşağı Saksonya Sosyal
Demokratlar Kültür Merke-
zı, Honnover Alevi K.ültür
Merkezi ve Hannover Ata-
türkçü Düşünce Derne-
ği'nden yapılan ortak açık-
lamada. Başbakan Ecevit'in
şeriatçı-yobaz Fethullah Gü-
len ve Işık tarikatından aldı-
ğı ödülü kamuoyu önünde
geri vermesi istendi.
Açıklamada. Işık okul ve
evlerinin derhal kapatılıp
suçlulann adalet önünde he-
sap vermesi gerektiği vurgu-
landı.
BÎZBÎZE...
ERDAL ATABEK
GenlerinizSatılsm mı?..
lyi bir "gen"iniz, iyi birfıyat verilirse "satılsm mı'"?
Belki de sizin hiç haberiniz olmadan alınan bir
damla kanınızdan "iyi birgen"\n\z bulunacak, ama
sizin bundan haberiniz olmayacak. Bu "iyigen"bir
"uluslararası şirket" tarafından "patenti alınarak"
pazara sürülecek. Artık o "iyi gen"\e kazanılacak
yararlı özellik nerede ve kim tarafından kullanılacak
olursa patent sahibi olan şirkete para ödenecek.
Dünyada artık "gen pazan" kuruluyor.
Genler, "biyoteknolojiyüzyılı'nm "yeşil altını"ö\T.
Ve21. yüzyıl "biyoteknoloji yüzyılı"dır.
• • •
Jeremy Rrfkın, "Biyoteknoloji Yüzyılı" kitabının
yazan.
Kitabı Evrim Yayınevi yayımladı. Kutluyorum.
"Gen"; canlılann fiziksel özelliklerini, ruhsal yapı-
lannı, kalrtımla geçen bütün niteliklerini kuşaktan
kuşağa aktaran, gelişimlerini belirleyen hücre yapı-
sı. Kişinin saç rengini, göz rengini, beden özellikle-
rini, onu oluşturan sinirsel-hormonal yapıyı, ruhsal
yapıyı, eğer varsa hastalık eğilimlerini taşıyan hüc-
re parçası "gen"dir.
Onun içindir ki "genetik-kalıtımsal hastalıklar"ın
gen yapısı incelenerek önceden bilinmesi, buluna-
rak düzettilmesı yaşamsal bir önem taştmaktadır.
Ama "biyoteknolojibilimı'"nin gelişmeleri sadece
bunlar değildir.
Artık tanm toprakla ve köylüyle ılgısini koparmak-
tadır. Tanm ürünleri dev havuzlarda üretilmektedir,
bunun için "genlerin değiştirilmesi" yeterii olmak-
tadır.
Geleceğin "buğdaylan", "mısırian", "yulaflan",
"arpalan" köylüler tarafından tanm alanlannda de-
ğil, "biyoteknoloji uzmanlan ve teknisyenleri" tara-
fından "üretim havuzlan"nda yetiştirilecektir.
Gelecekte hayvanlar üretilmeyecek, "kopyalana-
caktır". Genlerin kullanılması bu olanağı verecektir,
bugünden vermektedir. İnsanlar da, istenirse "kop-
yalanacak", istenirse "baba spermi ile anne ovumu"
yapay bir rahimde büyütülerek çocuk sahibi oluna-
caktır.
Isteyenlere, "gelecekte nasıl bir genetik yapıya
sahip olacaklan"n\ açıklayan "gen haritalan"veri\e-
cek, onlar da "genetikyazgılan"n\ görebilecektir.
Hastalıklı genler önceden saptanarak çıkanlacak,
böylece genetik hastalıklardan kurtulma olanağı bu-
lunacaktır. "Genetik hastalıklar" tablosu sanıldığın-
dan çok daha geniş bir sağlık sorununu oluştur-
maktadır.
Bütün bunlar iyidir, ama... Bu işin amması nedir?
• • •
Bu işin "amma... "sı çok önemlidir.
Çünkü bu işin nasıl büyük bir önem taşıdığını bi-
len Amerika ve Japonya başta olmak üzere geliş-
miş ülkeler bu alanı "ele geçirmek için" akıllara sığ-
mayacak büyüklükte bir çaba içindedirler.
Jeremy Rrfkın, yapıtında "Patentlenen Yaşam"
bölümünde olayı şöyle açıklıyor: "Genler biyotek-
noloji yüzyılının 'yeşil altını'd/r Gezegenin genetik
kaynaklannı denetleyen ekonomik ve politik güçler,
tıpkı sanayi çağında fosilyakacaklar ve değehi me-
taller üzerinde denetim kurmanın dünya pazahan
üzerinde denetimi beliriemeye yardımcı olması gi-
bi, geleceğin dünya ekonomisi üzerinde olağanüs-
tü büyük bir güç edinecekler. Yıllarca sonra dolan
gen havuzu gittikçe artan parasal bir değer kayna-
ğı olmaya başlıyor. Çokuluslu şirketler ve yönetim-
ler gelecekte olası pazar olabilecek benzeri az
bulunur genetik ayırt edici özelliklere sahip mik-
roplar, bitkiler, hayvanlar ve insanlar bulmayı
umarak kıtalarda yeni 'yeşil altın'/ aramakiçin keş-
fe çıkmaya zaten hazırlar. Arzu edilen ayırt edici
özellikler bir kez belirienince biyoteknoloji şirketle-
rionlan değiştiriyorve sonra 'yeni buluşları' için ko-
ruyucu patent elde etmeye çalışıyoriar."
Teknolojik gelişmeler, bu gelişmelere sahip olan
ülketere, tarihin büyük "ele geçirme ve sahip olma
üstûnlüğü"nü sağlıyor. Artık "ele geçirilecek ve sa-
hip olunacak" şeyler topraklar değildir.
M\k"toprakmülkiyeti", "sınıriar", "kimin iktidar-
da olduğu "hiç önemli değildir. "Ele geçirme ve sa-
hip olma" için silaha da gerek yoktur, savaş falan i-
lan edilmeyecektir.
Sadece bir ülkenin "mikroplarının, bitkilerinin,
hayvanlannın, insanlannın genleri" araştınlacaktır.
"özellik taşıyan bir gen işlenerek değiştirilecektir.
Sonra da patenti alınacaktır". Işlem de böylece bi-
tecektir. Artık "o genin sahipleri bile hak isteminde
bulunamayacaktır". O değiştirilmış genin her kulla-
nılışı için o ulusfararası şirkete patent ücreti ödene-
cektir.
Sağlık Bakanı'nın sözlerine dikkatle kulak verin.
Verdiğiniz bir damla kanla genlerinizi verdiğinizi de
bilin.
Ve genlerinize sahip çıkın.
Sonra kendi genlerinizin değiştirilmiş biçimine,
aklınıza gelmeyen paralan ödemek zorunda kalabi-
lirsiniz.
Biyoteknoloji Yüzyılı kitabını okumayı da geciktir-
meyin.
20. yüzyıl, fizik ve kimyanın yüzyılıydı.
21. yüzyıl, biyoteknoloji vetelekomünikasyon yüz-
yılı olacaktır.
Bugünden bilmekte sayısız yarar var.
Fethuüahçdonn kontıvlündekiIsUunisermaye
ANKARA (CumhuriyetBürosu) -
| Fethullah Gülen'in, yandaşlarının
kontrolündeki okullar. yurtlar, evler
ve diğer giderlerin karşılanması için
büyük bir ekonomik gücü de elinde
bulundurduğu bildinldi. Türkiye'de
50 mılyar dolar olan Islami sermaye-
nin yarısma yakın bölümünü Gülen
taraftarlannın yönlendirdiği kayde-
dildi.
Gülen yanlılannın yurtdışmda
Malezya'dan Yeni Zelanda'ya. Ma-
kedonya'dan Zambiya'ya kadar
300'ün üzerinde okulu var. Gülen
yanlılannın. çoğunluğu Orta Asya
Türk cumhuriyetlerinde olmak üze-
re 6 üniversıtesi bulunuyor. Yurtdı-
şmda ve yurtiçindekı okullarda 400
bin öğrencinın öğrenim gördüğü var-
sayılıyor.
Gülen"ın bütün faaliyetlerinin fı-
nansmanı. küçük illere varan esnaf
bağışlarından büyük holding ve fa-
izsız finans kuruluşlan sağlıyor. Bu
kapsamda tş Hayatı Destekleme
Derneği "ne üye 2 binden fazla işada-
mına ait mağaza ve holding, finans-
mana er. büyük desteği veriyor.
Orta Asya ve Rusya'da yatırım ya-
pabilen ve kendilerini koruyabilen
işadamlannın tamamına yakını Gü-
len grubuna yardımda bulunuyor.
Emniyet istihbaratınııı belirlemele-
rine göre, "Gülen grubu"na ait, ül-
kemizde faaliyet gösteren eğitim öğ-
retim kurumlanndan bazılan şunlar:
" tzmirYamanlar Fen Lisesi, Istanbul
Fatih Koleji, tstanbul Safıye Sultan
Kız Lisesi Mersin Yddırunhan Lise-
si, Ankara Samanvolu Lisesi. Van
Serhat Lisesi Denizli Server Lisesi
Erzurum Aziziye Lisesi, Erzincan
Onukbeü Lisesi Eskişebir Ertuğrul
Gazi Lisesi Sakarya Işık Lisesi Ma-
nisa Şehzade Mehmet Türk Lisesi
Aydın Nazmi Erkek Lisesi"
Üniyersite: İstanbul'da bulunan
Fatih Üniversitesi, Türkmenistan'da
ve Kazakistan'da birer üniversite.
Gülen cemaatinin yurtdışında,
Özbekistan'da 17 eğitim kurumu ve
1 dil merkezinin bulunduğu. Türk-
menistan'da 13 ortaöğretim kurumu
ve 1 dil merkezinin olduğu. Kaza-
kistan'da 30 lise, ABD, Kamboçya,
Malezya, Bangladeş, Gürcistan, Kır-
gızistan, Irak, Romanya, Moldova,
Ukrayna, Azerbaycan, Tacikistan,
Arnavutluk, Fas ve Pakistan gibi ül-
kelerde okullannın bulunduğunun
bilindiği vurgulanıyor.
Cemaatin yayın organlan ise şöy-
le:
Sızmndergisi: 350 bin baskı yapan
derginin. Milli Eğitim Bakanlığı ta-
rafından ortaöğretim kurumlanna
tavsiye edilen yayınlardan olduğu bi-
linmektedir.
Yeni Ümtt: Izmir merkezli ve 3 ay-
lık periyotlar halinde yayımlanan
dergıde dini motifli yazılara yer ve-
rilmektedir.
Aksiyon: Aynı zamanda Zaman
gazetesini de çıkaran Feza Gazeteci-
lik Anonim Şirketi adına HaMtEsen-
demir isimli şahıs ve ekibince ya-
yımlanan ve 25 bin baskı yapan der-
ginin Istanbul, Ankara, Almanya ve
Belçika'da temsilcilikleri bulunuyor.
Gülen'in, hakkında yayımlanacak
iddialan önceden haber aldığı belir-
tilerek *Dev leti ele geçirmek iddiala-
n gülünçtür" şeklinde önceden ya-
nıt vermesine dikkat çekildi.
Zaman gazetesi: Nurculuk akımı
ağırlıklı olmak üzere muhafazakâr
kesimlere yöneiik bıryayın politika-
sı takıp etmektedir.
Fethullah Gülen yandaşlannın
bağlannlannın bulunduğu diğer ku-
ruluşlar da şöyle:
Akyazıh Orta ve Yüksek Eğitim
Vakfi: 1972 yılında lzmir'de kuruldu.
Çeşitli illerde faaliyet gösteren şu-
belerinin öncülüğünde açılan özel
okullar, yurtlar, pansiyonlar ve ders-
haneler vasıtasıyla faaliyet gösteren
ve yüksekokul öğrencılerine burs ve-
ren vakfin faaliyetleri içerisinde yer
alan şahıslann, Fethullah Gülen gru-
bu Nurcu kesime mensup olduklan
bilinmektedir.
Türkiye Öğretmenler Vakfi: Adı
geçen gruba yakın şahıslar tarafın-
dan kurulan vakıf, grubun görüşleri
doğrultusunda faaliyetlerini sürdür-
mektedir.
Türkiye Gazeteciler ve Yazartar
Vakfi: 1994 yılında Ankara'da Fet-
hullah Gülen grubuna mensup şahıs-
lar tarafından kurulmuştur.
Samanvolu Televizyonu (STV):
Ulusal düzeyde yayın yapan ve Fet-
hullah Gülen grubuna yakın şahıslar
tarafından kurulan STV, muhafaza-
kârbir yayın politikası izlemektedir.
I^ÇAĞDAŞYAYINLARI
FETHULLAH GÜLEN'İN MASKESİ DÜŞTÜ
Hikmet Çetinkaya'dan üç kitap
(trlııır»
POSTUMM
KURT
H i ı ı u
£MMBAK
SANAJM
BVLAŞTT
Ht%*i~. CtîıUKkU
&4RONUMJS
KAZIARI
Jt
Fethullah Gülen'in Devleti ele geçirme planlannı, yöntemlerini anlatan üç kitap. Askeri liselerde,
poliste, yargıda, okullarda 'şeriatçı örgütlenme'nin geçmişi. Ilgiyle okunacak. ders ahnacak bir
belgesel öykü.
yCumtıurty*< Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41
ft^ kitap kuiubü (34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212)514 01 96