Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 HAZİRAN 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
MİiJvUiıU1VUI / ekonomi(acumhuriyet.com.tr 13
Vergi gelirindeki
artış çok düşük
• ANKARA (ANKA) - lç
ve dış talepteki daralmaya
bağlı olarak reel sektörde
ortaya çıkan daralma, yılın
ilk beş ayında hem gelirden
alınan dolaysız vergilerdeki
hem de maî ve hizmetler
ile dış ticaretten alınan
dolaylı vergilerdekı
artışlann düşük çıkmasına
yol açtı. Ocak-mayıs
döneminde gelir vergisi
geçen yılın eş dönemine
göre yalnızca >üzde
39.4 lük artışla 1 katrilyon
757.3 trilyon lira oldu.
Bunun da 1 katrilyon 307.7
trilyon lirasını, büyük
bölümü ücretlilerden
yapılan gelir vergisi
tevkifatı oluşturdu.
KOBİ'ler dışa
açılmah'
• ADANA (Cumhuriyet
Güney İlieriBürosu)-
Ihracatı Gelıştirme Etüt
Merkezi(lGEME)ile
Adana Sanayi Odası'nın
işbirliğiyle gerçekleştinlen
"DışTıcaret Eğitim
Semineri" sona erdi.
Seminerde ASO Yönetim
Kurulu Başkanvekili Ümit
Özgümüş, bundan böyle
ucuz işgücüne dayalı
ihracatın olanaksız
olduğunu vurgulayarak,
"Teknolojik gelişmelere,
altyapıya önem verilirken
rekabet için maliyet
düşürücü önlemler
geliştirilmelidir" dedi.
İşadamlannın
Uzakdoğu gezisi
• ŞANGHAY /ANKARA
(AA) - Hong Kong ve
Şanghay'da bir hafta süren
temaslannı tamamlayan
Türk işadamlan, atılan ilk
adım ve ilişkileri
geliştirme açısından yararlı
gördükleri gezi sonrası.
geleceğe olumlu bakıyor.
Hong Kong'un
Uzakdoğu'nun ticaret
merkezi, Şanghay'ın ise
Çin'in lstanbul'u olduğuna
işaret eden işadamlan,
Uzakdoğu'da Türkiye ve
Türk mallan imajı
oluşturulması yanında.
bölgeye dönük ortak strateji
belirlenmesi görüşünü dıle
getirdiler. <• »> .«•••« •**••?
Apçelik sermaye
artnrdı
• AINKARA(ANKA)-
Arçelik AŞ, kayıtlı sermaye
tavanını 100 trilyon liraya
çıkanyor. Sermaye Pıyasası
Kurulu (SPK), Arçelik'in
kayıtlı sermaye tavanını
arttırma başvurusunu kayda
aldı. Sermaye tavanını 30
trilyon liradan 100 trilyon
liraya yükseltecek olan
şirketin ödenmış sermayesi
ise 20 trilyon 250 milyar
lira düzeyinde bulunuyor.
Ittıal otomobil
saüşları
• ANKARA (AA) -
Türkiye'de. bu yılın ilk beş
a\ında 38 bin 481 adet
ithal otomobil satışı
gerçekleşti. Mayıs ayında
ithal otomobil satışı ise 11
bın 285 adet oldu.
Otomotiv Sanayi
Derneğı'nin (OSD)
verilerine göre. ocak-
mayıs döneminde, ithal
otomobil satışlannda 9 bin
803 adet ile Völkswagen
birinciliğini korudu.
Coca Cola krizi
• ANKARA (AA)-
Türkiye Bakkallar ve
Bayiler Federasyonu. Coca
Cola ve ürünlennin
satışlannın bir an önce
yasaklanmasını istedi.
Federasyon Genel Başkanı
Bendevı Palandöken
yaptığı açıklamada, bu
ürünlenn satışlannın
durdurulması ıçin Sanayi
ve Ticaret Bakanlığı'na
baş\iıruda bulundukJarını
kaydettı. AçıkJamada,
tonlarca stok malın bakkal
ve bayı esnafının elinde
kaldığı öne sürüldü.
ABD'ye ihracat
• GAZtANTEP (AA) -
GAP bölgesinden, 1999
Ocak-Mayıs döneminde
ABD'ye yüzde 49.6
oranında artışla 10 milyon
434 bin dolarlık tanmsal
ürün ihraç edildi. Geçen
yılın aynı döneminde 6
milyon 9^0 bin dolarlık
ihracat gerçekleştirilmişti.
Güneydoğu Anadolu
Ihracatçı Birlikleri
verilerine göre, bu yılın ilk
5 ayında ABD'ye 68 bin
dolarlık hububat, bakliyat
ürünleri, 5 milyon 598 bin
dolarlık kuru meyve ve 4
milyon 768 bin dolarlık
tekstil ihracatı yapıldı.
Petrol-İş tarafından hazırlanan raporda, mafyanm kurumun satışını kolladığı belirtiliyor
TUPRAŞ'ın satışıııa tepld
TUPRAŞ'ın ancak blok olarak
satılabileceği ve böylece tekel ya-
ratacağı vurgulandı.
• Kurumun.
özelleştirme adı
altmda yok
pahasına
tekellere
verileceğine
dikkat çekilen
raporda,
'özelleştirme
mafyası'nın
TÜPRAŞ
T
ın
satışında da
işbaşında olacağı
kaydedildi.
Ekonomi Senisi - Tür-
kiye"nin en büyük sana-
yi kuruluşu TÜPRAŞ'ın
özelleştirme kapsamın-
da ^yer alması üzerine
'•TUPRAŞGerçeğT ko-
nulu rapor hazırlayan
Petrol-tş, kurumun, özel-
leştirme adı altında yok
pahasına tekellere verileceğine dikkat çekti.
Raporda *özefleştinnemafyası*nın TÜPRAŞ'ın
satışında da işbaşında olacağı kaydedildi.
Petrol-İş Genel Başkanı Bayram Vıldırım,
Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu olan
TÜPRAŞ'ın, ancak tekelci sermaye tarafından
blok olarak alınabilmesinin mümkün olduğu-
na dikkat çekti. Petrol politikalanna ayn bir ti-
tizlik gösterilmesini isteyen Yıldınm, TÜP-
RAŞ'ın öncelikle Izmit ve lzmir rafinerileri-
nin blok olarak satılmak istenmesini de eleşti-
rerek "Özelleştirilirse TÜPRAŞ'uı gösterme-
lik yeni bir ortak ile ulusötesi tekeller tarafin-
dan devralınacağma kesin gözii ile bakılabilir.
Herbirinin ekonomik gücü neredeyse Türki-
ye'nin ulusal gelirine eşit olan bu tekeller, TÜP-
RAŞ'ı ele geçirdiklerinde Türkhe'de yalnızca
petrol sektörüne değü, her tür politikaya mü-
dahateedebüeceklerdir
w
dedi 1998yılında 12
katrilyon lira katma değer yaratan ve 112 tril-
yon lira kâr eden TÜPRAŞ'ın. tekelci serma-
yeye teslim edildiginde devletin önemli birge-
Onların da önceliği tahkim
Egelilerden
özelleştirme atağı
tZMİR(AA)- Ege Ekonomisini Güçlendirme
Vakfı'nca (EGEV) düzenlenen ve Devlet Baka-
nı Yüksel Yalova ile Özelleştirme Idaresi Başka-
nı Uğur Ba>ar'ın da katıldığı toplantıda. Türki-
ye'nin özelleştirme politikasıyla ilgili önerilerin
sıralandığı bildirildi. Toplantıya getirilen konu-
lar arasında, uluslararası tahkim yasalannın bir
an önce çıkanlması talebinin yeraldığı vurgulan-
dı. EGEV Başkanı Uğur Yüce, özelleştirme ko-
nusunun masaya yatınldfğı toplantıda Bakan Ya-
lova'ya iletilen görüş-
leri aktardı. Aktanlan
öneriler şöyle:
• Özelleştirnıenin
hjzlandınlmasL
• Ihalelerin, en çok
para verene degil, mil-
li çıkarlara en uygun
iştirakçilere verilmesi.
• Mevcut özelleş-
tirme portfinünün
derhal zenginleştiril-
mesi.
• DDY ve Devlet Hava Limanlan gibi kuru-
luşların özelleştirme kapsamına alınması.
• Geniş tabanlı oluşumlaruı desteklenınesL
• Bu tarife uyan konsorsiyumlann yabancı or-
taklı olmasının caydıncı olmaması.
• Özdteştinnenin,demokratikleşrnega>retinin
vazgecilmez bir unsuru olarak düşünülmesL
• Mahalli idareler, sosyal kurumlarrefbrmuve
uluslararası tahkim yasalannın bir an önce çıkar-
tılması
lirinden olacağını kaydeden Yıldınm, bütçe
açıklanntn artacağını \e devletin daha da borç-
lanacağını savundu.
1990 sonrası 2 milyar dolara yakın yatınm
yapılan TÜPRAŞ'a 5 milyar dolardan aşağı
bir değer biçilmesinin mümkün gözükmemek-
Ie beraber. diğer özelleştirmelere bakıldığında
TÜPRAŞ'ın gerçek değeri üzerinden satıla-
mayacağını iddia eden Yıldınm. "TÜPRAŞ,
özeueştirme adı altında yok pahasına tekellere
verilecek" görüşünü dıle getirdı.
t
Büerek zarar ettirüdr
Bu arada. Petrol-İş Sendikası, özelleştirme
programında yer alan dev tesis TÜPRAŞ'la il-
gili hazırladığı raporda, kurumun özelleştirme
kapsamına alındıktan sonra bilerek zarar etti-
rildiğinı dile getirirken. diğeT KlT'lerde oldu-
ğu gibi TÜPRAŞ'ı da ucuza satma \-e satm alan
için kârlı hale getirme yönünde ısrarlı birpolı-
rika izlendiği belirtildi. Raporda, POAŞ'ta ya-
şanan özelleştirme süreci de anımsatılarak "PO-
AŞ'uı özelleştirilniesi; ihaleye mafyanm kanş-
masu maftanuı kendi arasında anlaşamaması
ve devlet kredisiyle satılacağının medyaya yan-
sıması sonucu durmuştur" denildi.
Dünvada petrol sektörünün halen büyük öl-
çüde kamu mülkıyetinde olduğu belirtilen ça-
lışmada konuyla ilgili şu noktalara dikkat çe-
kildi: "Entegre bir yapıda olan petrol sektörü
TPAO, BOTAŞ, TÜPRAŞw POAŞ birbirinden
koparüarak özelleştirme süreci işletilmekte ve
ülkemiz petrol sektörü yıkıma terk edilmekte-
dir. Bazı stratejik kamu kurumlan gibi TÜP-
RAŞ'ın kamu yaran. yalnızca kâr etmesi ile öl-
çülemez. Örnegin basit bir üretim yapısı olan
ıVIersin'dekiözel Ataş Rafinerisi'nin 1974 yıhn-
da Kıbns sorunu sırasında ordumuza talep edi-
len petrolü vermediği unutulmamalıdır. Bu,
özeHeştirmeler sonrasuıda neler yaşanabikce-
ğine en güzel örnektir."
Raporda, TÜPRAŞ'ta yapılması planlanan
özelleştirmenin Anayasa'ya aykın olduğu da
belirtildi.
TÜPRAŞ neden
özellestirilemez?
• TÜPRAŞ'ın
özelleştirilmesi kamu
yaranna olmadığı gibi
sosyal devletin yok
olması anlamını da
taşımakta.
• Olkenin petrol
gereksinimini
karşılamak üzere
kurulmuş olan kurum
stratejik bir öneme
sahip.
• Blok satış,
tekelleşmeye davetiye
çıkarmanın bir başka
ifadesi.
• Özelleştirme ile
petrol rafinerisinde tekel
oluşacak ve
ulusötesi
tekel kunülarT
hâkim olacak.
• Türkiye,
petrol tekellerinin1
politikalanna teslim
olmak zorunda kalacak.
• Enflasyonu arftıracak
ve topluca
yoksullasmaya yol
açacak.
• Devlet önemli bir
gelirden olacak, bütçe
açıklan artacak.
0 Özelleştirme ile isten
çıkarma ve
sendikasızlaştırmalar
gündeme gelecek.
• TÜPRAŞ'ın
özelleştirilmesi ile
mevcut Anayasa ve
yasalar çiğnenmiş
olacak.
Baz yağlann kanştınlmasmı engellemek için fon kesintisi getirildi
Motorine sıkı denetim
Ege Ekonomisini
Güçlendirme
Vakfı (EGEV),
Türkiye'nin
özelleştirme
politikasına
üişkin kararlarını
Devlet Bakanı
Yüksel Yalova'ya
sundu.
HAZAL ATEŞ ÇAKIR
Petrol Işleri Genel Müdürlüğü. baz
yağlannın motorine katılmasını en-
gellemek amacıyla yağ satışına ton-
da 50 milyon lira fon kesintisi getirir-
ken ithalatına da el koydu. Karar ön-
cesi çeşitli ülkelerle baz yağı ihraca-
tına yönelik anlaşmalar imzalayan fir-
malann fon kesintisi nedeniyîe orta-
ya çıkan zarannın da, Hazine ile gö-
rüşüldükten sonra
gen ödeneceğı bıl-
dırildi.Bu arada, sı-
nır ticareti yoluyla
yurda sokulan mo-
torinin Türkiye Pet-
rolleri Anonim Or-
taklığı tanklarına
boşalnlarak kurum
tarafından satılaca-
ğı kaydedildi.
Akaryakıt Ana
Dağıtım Şırketler
Derneği (ADER) — — — ^
<
^ —
Genel Sekreten Sıtla Ergüney, Türki-
ye'deki 10 bın petrol istasyonunun
yüzde 95'nin şahıslar tarafından ışle-
tıldiğini belirtti.
Güney, 29 Nisan 1999 tarihinde alı-
nan bir kararla baz yağlan ithalatırun
Petrol Işleri Genel Müdürlüğü'ne bağ-
landığını kaydederek. "İthalatta da
yurda giriş yaparken ton başına 50
milyon lira Akaryakıtta Fiyat Istikrar
Fonu (AFİF) kesintisi uygulanacak.
Böylece motorinle, baz yağı arasında-
ki fiyat farkı azaltılarak merdiven al-
tı üretim azaltılmak isteniyor" diye
konuştu.
Uluslararası yağ standartlannın uy-
gulanmasının zorunlu olduğunu kay-
deden Ergüney, "Motorine katılan
yağlar parlamava. motorun ısuunası-
na neden oluyor. Bu sadece araba için
degiL Sanaykiler de standart dışı üre-
tilen baz yaglanndan zarar görüyor"'
thal edilen baz yağlannın yurda
girişi sırasında ton başına 50 milyon
lira AFÎF kesintisi alınacak. Aynca
sınır ticareti yoluyla yurda sokulan
motorinin Türkiye Petrolleri Anonim
Ortaklığı tanklanna boşaltılarak
Petrol Işleri Genel Müdürlüğü
tarafından satılacağı kaydedildi.
dedi. Türkiye'de petrol sektöründe de-
netim karmaşası yaşandığını anlatan
Ergüney, şöyle konuştu:
"Sanayi Bakanlığı Tüketici Daire-
si, Türk Standartlan Enstırüsü, PO-
AŞ, petrol araştırma laboratuvarlan,
hepsi görevli görünüyor. \ncak yetki
dağuuklığı yaşanrvor. tstasyonlaruı de-
netirni için ekspertizler gerekir. Dağ ba-
şında bile istasyon \
ı
ar. Pratiktc bu şe-
kfldedenetim imkânsız.Bu nedenkcidr
di bir denetim mekanizmasuım otur-
rulması lazım."
Petrol Işleri Genel Müdürlügu'nün
fon kesintisi uygulamasını 2 ay sü-
reyle izleyeceğinı kaydeden Ergüney,
"TL PR\Ş'tan baz yağı alan firmatar-
da düşüş olup olmadığına bakılacak.
Gend müdürlüktenihracatçüaraek pa-
ranın iadesi konusunda çözüm bul-
ması önerUdL Petrol Işleri de Hazine
ilegörüşeceğini açıkladı. Stokdurumu-
na göre karann pi-
™~^^^^^~ yasaya etkisi ola-
cak" açıklamasını
yaptı.
ADER Genel
Sekreteri Ergüney,
petrol dağıtım şir-
ketlerinin karşı çık-
tığı, ancak hükü-
metin destek verdi-
ği sınır ticarerinin
amacını aştığını
söyledi.
~
mm
"~^~^^^— Ergüney, Türki-
ye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın sı-
nırdan gelen motorini teslim alıp, tank-
lanna boşaltılması yönünde çalışma
yapıldığını söyledi. Türkiye'de petrol
tüketiminin yüzde 90'ının karayolu
taşımacılığmda kullanıldığını belir-
tirken
u
Bugündemir>x)Uannınözefleş-
tirflmesi gündemde. O>sa A\rupa'da
kamyonlar iş yapmıyor. Demiryoluve
denizcilik kullanılıyor" degerlendir-
mesini yaptı.
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Boğaz Sıkan Sayılar
Sayılar yalan söylemez anlamına gelen yorumlar,
sıkça yapılır. Bu durumda boğaz sıkan sayı da ne olu-
yor, denilebilir. Oysa kimi sayılar yalnızca boğazda
düğümleniyor, can sıkıyor, giderek can alıyor. Olüm-
cül sayılar yalnız yüksek tansiyon, kanda yüksek şe-
ker oranı gibi dogrudan sağlıkla ilgili olmayabilir; si-
yasetten ekonomiye, zelzeleden trafik kazalanna ya-
şamın tüm alanlannı kapsıyor. Kısaca, sayılar, öyle
göründüğü kadar yansız değil, tam tersine, birilerini
gerçek anlamda yok ederken başka birilerini de yi-
ne gerçek anlamda yaşatıyor.
• • •
Son günlerde kamu çalışanlartntn ve bunların
emeklilerinin maaş ve ücretlerinin ne kadar arttırıla-
cağı tartşılıyor. Hükümetin, IMF önerilerini de göz önün-
de tutarak, yılın ikinci yansı için yüzde 15-20 dola-
yında bir artış sağlayabileceği, bunun üzerinde bir
artışın olanaksız olduğunu hükümet kamuoyunda
vurguluyor; egemen kılıyor.
Öysa daha şimdiden yılın ilk yansının enflasyon ora-
nının yüzde 30'u aşacağı biliniyor; Ankara Belediye-
si taşrt ücretlerini yüzde yüz arttınyor; benzine her
ay düzenli fiyat artışı uygulanıyor; doların Türk Lira-
sı fıyatı almış başını gidiyor ve tüm bu sayılar sabit
gelirlilerin boğazını düğümlüyor. Bu ortamda hükü-
metçe verilecek maaş/ücret artış oranı, eger öngö-
rülen sayılann en büyüğü olan yüzde 20 yapılsa da
ortalama enflasyonu karşılamıyor; üçte ikisi düzeyin-
de kalıyor.
Sayılar kimilerine çok tatlı geliyor, yaşama yaşam
katyor. Devletin, ıç borç bulmak için verdiği faizin ora-
nı artıyor; yeniden yüzde 115'in üzerine çıkmış bu-
lunuyor. Oysa faizin bağımlı olması gereken enflas-
yon oranı son aylarda düşüyor, tüketici fiyatlarıyla,
yıllık yüzde 60 dolayına inmiş bulunuyor. Sayılardan,
çok açık bir sonuç çıkıyor; devlet, borç buiabilmek
için, enflasyon oranının iki katı dolayında bir faiz ve-
riyor.
Olağan ekonomik koşullarda ya da ütke ekonomi-
lerinin doğru yönetildiği durumlarda, daha doğrusu,
demokratik süreçlerin işlediği ortamlarda, devletin
faiz ödemeleri ile enflasyon oranı arasında böyle bir
uçurum olamaz; olmasına izin verilemez.
Para sahiplerine yapılan faiz ödemeleri oranı ile ka-
mu çalışanları için öngörülen maaş/ücret artışı ora-
nı ile karşılaştınldığında, çok açık bir sonuç çıkıyor.
Hükümet, emeğiyle geçinenlere, enflasyonun yan-
sı kadar, sermayesinin faiziyle geçinenlere de enf-
lasyonun iki katı bir ödeme yapıyor; yapabiliyor.
Ve genel seçimleri hemen izleyen günlerde bu sa-
yılar, demokraşinin düğümü oluyor; emekçilerin bo-
ğazını sıkıyor. Üstelik yapılan hesaplar, 1993'ten bu
yana kamu çalışanlannın alım gücünün 60 puan azal-
dığını gösteriyor; alım gücü, o tarihte 100'den günü-
müzde 40'a inmiş bulunuyor; kamu çalışanlarının
yoksullaşması artarak sürüyor.
*••
Kamu çalışanlanna verilecek maaş/ücret artışı ora-
nı tek başına da kuşkusuz çok önemlidir. Ancak bu-
nun kadar önemli bir olgu daha var. Bu artış oranı
sonuçta, özel kesım için de bir gösterge ya da ölçüt
olarak alınıyor; çok geniş bir çalışanlar çevresini doğ-
rudan etkiliyor.
Boğaz sıkan sayılar, yalnız bunlar değil. Hüküme-
tin tanm ünjnlerini destekleme fıyatlan da kamu ça-
lışanlannın maaş ve üçretleri gibi, enflasyona göre
çok düşük tutuluyor. Üretici de destekleme sayıla-
nyla boğuluyor.
Can sıkıcı sayılar bitmiyor. Son günlerde, emekli-
lik yaşının yükseltilmesi gündemdedir. IMF'nin de
istekleri doğrultusunda, kamu çalışanlarının emek-
lilik yaşının yükseltileceği anlaşılıyor. Emeklilik yaşı-
nın 55-60 olması isteniyor. Bu sayılar da milyonların
canını yakıyor.
Türkiye'nin sosyal güvenlik düzeninin tam bir dü-
zensizlik olduğu, yıllardır biliniyor. Ünlü üçlünün, SSK,
Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'un uygulamalannın bir-
birleriyle uyumsuzluğu en çarpıcı boyutlanyla yaşa-
nıyor. Bu kurumlar, hükümetlerin kaynaklannı kötü-
ye kullanımının bir sonucu olarak tam bir çöküntü ya-
şıyor. Bu nedenle de yalnızca emeklilik yaşı tartış-
malanna indirgenemeyecek kadar geniş ve karma-
şık olan sosyal güvenlik sorunu yaşanıyor. Böyle bü-
yük bir sorun bütünüyle görülmeli ve çözüme kavuş-
turulmalıdır. Yeni bir hükümet, en azından bu tür bir
yeniden yapılanma sürecini gündeme getirmeliydi;
bu yapılmıyor.
• • •
Ulusal çıkannıza uygun politika yapmaz, yeniden
yapılanma uygulamalanna gitmezseniz ve de IMF na-
sıl ışıkyakacak diye zavallılaşırsanız, sayılardan sa-
yı beğenin.
Sonuç olarak sayılann boğaz sıkan özelliklerden
uzaklaştırılması, aralanndaki yakın bağın kınlması
gerekiyor.
e-posta: yakup@metu.edu.tr
Buğday fiyatı çiftçiyi güldürmedi
SADULLAH USUMİ
Bir aydan beri heyecanla bekle-
nen 1999 yılı ürünü buğdaym ta-
ban fıyatlan nihayet önceki gün bel-
li oldu. Toprak Mahsulleri Ofisi,
Türkiye'de en çok ekilen yan sert
kırmızı ekmeklik buğdayı 72 bin
liradan alacak. Tanm Bakanı Hüs-
nü Yusuf Gökalp'in önceki gün
v aptığı açıklamaya göre, zam ora-
nı yüzde 44...
Türkiye Ziraat Odalan'nın ve
diğer çiftçi kuruluşlarının 115 bin
lira istediği ekmeklik buğdaya 72
bin lira fiyat verilmesi tanm kesı-
minde tam bir şok yarattı.
Çeşitli kuruluşlann yaptıklan
hesaplara göre 1999 yılı ürünü
buğdayın maliyeti en azından 85
ile 90 bin lira. Aynca. ülke çapın-
da yaşanan kuraklık da verimi et-
kileyecek ve maliyet belki de 100
bin liranın üstüne çıkacak...
Çukurova bölgesinde ise daha
değişik bir tepki var. Güney ve
Güneydoğu'da buğday hasadı bir
ay önce başladı. Taban fiyatlarza-
manında açıklanmadığı için, para-
ya ihtiyacı olan çiftçiler ellerin-
deki ürünleri tüccar ve sanayiciye
55 ile 60 bin liradan satmak zorun-
da kaldılar. Eğer fiyatlar bir ay ön-
ce açıklanmış olsaydı. üreticiler
buğdaylannl 55 ile 60 bin lira ye-
rine 72 bin liraya satmış olacaklar-
dı.
Verilen sözler hıtulmadı
Başbakan ve ilgili bakanlar bu-
güne kadar sürekli olarak çiftçiyi
enflasyona ezdirmeyeceklerini ve
Tanm kesiminden serttepküer
Buğdaya verilen fîyatlara çok sert tepki gösteren
Adana Çiftçiler Demeği Başkanı Cumali Doğru, enf-
lasyonun faturasının, gene ülkenin yoksul insanlanna
kesildiğini belirterek şöyle diyor:
"İlan edilen buğday taban flyatlan çiftçilerde şok et-
Idsi yaratn. Herkes saşkınlık içiride. Enflasyon oranı yüz-
de 64— Tanm girdüerindeki artış \üzde şüzlerin üze-
rinde. Geçen yıla göre, buğdaya yapılan zam ise yüzde
44™ 1980 vılından sonra çiftçi zaten her yıl biraz daha
faknieşti. Barınma «nınndaydı. Bu yıl barmma sının-
nuı da altına çekiklL Çiftçinin okula giden çocuğunun
ayagmdaki ayakkabı da akmdan çeküdL. Bu koşullar-
la çiftçilik yapılamaz..."
Ziraat odası başkanlannm görüsleri de şöyle:
şerlf Baykut (Teklrdağ):
Buğdaya, 115 bin lira beklerken 72 bin lira fiyat ve-
rildi. Maliyet zaten 90 bin lira civannda. Anlaşılan
çiftçi çoktan gözden çıkanlmış. Bugüne kadar çiftçi so-
yuldu. Şimdi de öldürülmek isteniyor... Tanm kesimi
bir daha belini doğrultamaz.
Kemal Çetln (Aydın):
İlan edilen fiyatlara razı olmak mümkün değildir. 72
bin veya 80 bin liraya buğday satan çiftçi ayakta kala-
maz. Buğdayın maliyeti yüksek. Maliyetin yükselme-
sinin nedeni sanayicilerdir. Çiftçinin bir suçu yok ki...
Anlaşılan. sonuçta çiftçi yiyeceği kadar buğday ek-
mek zorunda kalacaktır.
Fuat Sarı (Bursa):
Çiftçi zaten yıllardan beri enflasyonun altında ezili-
yordu. Ayçiçeğkde,pancarda,türnürünlerdedarbeye-
dik. Bu yıl verilen taban fiyatlar ise çiftçinin sonu ola-
caktır. Hiç bir çiftçi borçlannı ödeyemez. Bu yıl hava-
lar kurak gitti... Verim düşük. Hatta, birçok tarlaya bi-
çerdöverler bile giremeyecek... Çok yazık...
tanm ürünlerine dünya piyasala-
nna uygun fiyat vereceklerini va-
at ettiler.
Ama, hükümetin açıkladığı buğ-
day taban fıyatlan dünya piyasa-
lannın çok altında kaldı. Şu anda
Avrupalı ve Amerikalı üreticinin
eline bir kilo buğday karşıhğında
geçen para 104 bin lira.
Aynca. Türkiye'de bir yıldan be-
ri yaşanan enflasyon oranı, resmi
belgelere göre bile yüzde 65 civa-
nnda. Daha da kötüsü, tanm ürün-
lennin girdüerindeki artış yüzde
150'nin üstünde.
Akaryakıta iki ayda
bir zam geliyordu. Son
zamanlarda 15 günde
bir zam gelmeye başla-
dı... Benzin fıyatlan 330
bin liraya ulaştı. Geçen
yıl 112 bin lira olan ma-
zot fiyatlan, bu yıl 230
bin liraya firladı...
Traktör ve yedek par-
ça fiyatlan birkaç kat
birden artış gösterdi. Zi-
rai ilaçlara gelen zam-
lar ise korkunç. Fiyatlar
her yıl katlanarak bü-
yüyor.
Zirai krediler. söz ve-
rildiği halde hâlâ düşü-
rülmedi. Özel bankalar-
dan sağlanan kredilerin
oranı ise yüzde 150'yi
geçiyor...
*
NE
İstinye'den
En Taze
Haberler
Borsacı'da
IBorsacı 1
1 ~ V ~ ^ HAFTM.IK EK0N0Mİ OERGİSİ
Borsacı
IMF'DEN TIK YOK
BORSAYI
BEKLİYORTURİZM SEKTÖRÖ KRİZDEN
NE KADAR ETKİIBIECffl?
SÖYlfŞi: ALTHOUAfiF YAHRBVI
0RTAKUÖ GBYa MÜDÜRÜ
MURATSAUUt
TOPRAKBANK, BERDAN TEKSTİL, HEKTAŞ,
DOĞAN HOLDING. CU SIGORTA, TANSAŞ.
ALARK0 HOLDİNG, SEVGİ SAĞLIK, SÖKSA,
DEVA. ERBOSAN. TRANSTURK HOLDİNG,
BOSSA. SERVE
"BORSADAKİ REHBERİNİZ"
1