23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 HAZİRAN 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA MİiJvUiıU1VUI / ekonomi(acumhuriyet.com.tr 13 Vergi gelirindeki artış çok düşük • ANKARA (ANKA) - lç ve dış talepteki daralmaya bağlı olarak reel sektörde ortaya çıkan daralma, yılın ilk beş ayında hem gelirden alınan dolaysız vergilerdeki hem de maî ve hizmetler ile dış ticaretten alınan dolaylı vergilerdekı artışlann düşük çıkmasına yol açtı. Ocak-mayıs döneminde gelir vergisi geçen yılın eş dönemine göre yalnızca >üzde 39.4 lük artışla 1 katrilyon 757.3 trilyon lira oldu. Bunun da 1 katrilyon 307.7 trilyon lirasını, büyük bölümü ücretlilerden yapılan gelir vergisi tevkifatı oluşturdu. KOBİ'ler dışa açılmah' • ADANA (Cumhuriyet Güney İlieriBürosu)- Ihracatı Gelıştirme Etüt Merkezi(lGEME)ile Adana Sanayi Odası'nın işbirliğiyle gerçekleştinlen "DışTıcaret Eğitim Semineri" sona erdi. Seminerde ASO Yönetim Kurulu Başkanvekili Ümit Özgümüş, bundan böyle ucuz işgücüne dayalı ihracatın olanaksız olduğunu vurgulayarak, "Teknolojik gelişmelere, altyapıya önem verilirken rekabet için maliyet düşürücü önlemler geliştirilmelidir" dedi. İşadamlannın Uzakdoğu gezisi • ŞANGHAY /ANKARA (AA) - Hong Kong ve Şanghay'da bir hafta süren temaslannı tamamlayan Türk işadamlan, atılan ilk adım ve ilişkileri geliştirme açısından yararlı gördükleri gezi sonrası. geleceğe olumlu bakıyor. Hong Kong'un Uzakdoğu'nun ticaret merkezi, Şanghay'ın ise Çin'in lstanbul'u olduğuna işaret eden işadamlan, Uzakdoğu'da Türkiye ve Türk mallan imajı oluşturulması yanında. bölgeye dönük ortak strateji belirlenmesi görüşünü dıle getirdiler. <• »> .«•••« •**••? Apçelik sermaye artnrdı • AINKARA(ANKA)- Arçelik AŞ, kayıtlı sermaye tavanını 100 trilyon liraya çıkanyor. Sermaye Pıyasası Kurulu (SPK), Arçelik'in kayıtlı sermaye tavanını arttırma başvurusunu kayda aldı. Sermaye tavanını 30 trilyon liradan 100 trilyon liraya yükseltecek olan şirketin ödenmış sermayesi ise 20 trilyon 250 milyar lira düzeyinde bulunuyor. Ittıal otomobil saüşları • ANKARA (AA) - Türkiye'de. bu yılın ilk beş a\ında 38 bin 481 adet ithal otomobil satışı gerçekleşti. Mayıs ayında ithal otomobil satışı ise 11 bın 285 adet oldu. Otomotiv Sanayi Derneğı'nin (OSD) verilerine göre. ocak- mayıs döneminde, ithal otomobil satışlannda 9 bin 803 adet ile Völkswagen birinciliğini korudu. Coca Cola krizi • ANKARA (AA)- Türkiye Bakkallar ve Bayiler Federasyonu. Coca Cola ve ürünlennin satışlannın bir an önce yasaklanmasını istedi. Federasyon Genel Başkanı Bendevı Palandöken yaptığı açıklamada, bu ürünlenn satışlannın durdurulması ıçin Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na baş\iıruda bulundukJarını kaydettı. AçıkJamada, tonlarca stok malın bakkal ve bayı esnafının elinde kaldığı öne sürüldü. ABD'ye ihracat • GAZtANTEP (AA) - GAP bölgesinden, 1999 Ocak-Mayıs döneminde ABD'ye yüzde 49.6 oranında artışla 10 milyon 434 bin dolarlık tanmsal ürün ihraç edildi. Geçen yılın aynı döneminde 6 milyon 9^0 bin dolarlık ihracat gerçekleştirilmişti. Güneydoğu Anadolu Ihracatçı Birlikleri verilerine göre, bu yılın ilk 5 ayında ABD'ye 68 bin dolarlık hububat, bakliyat ürünleri, 5 milyon 598 bin dolarlık kuru meyve ve 4 milyon 768 bin dolarlık tekstil ihracatı yapıldı. Petrol-İş tarafından hazırlanan raporda, mafyanm kurumun satışını kolladığı belirtiliyor TUPRAŞ'ın satışıııa tepld TUPRAŞ'ın ancak blok olarak satılabileceği ve böylece tekel ya- ratacağı vurgulandı. • Kurumun. özelleştirme adı altmda yok pahasına tekellere verileceğine dikkat çekilen raporda, 'özelleştirme mafyası'nın TÜPRAŞ T ın satışında da işbaşında olacağı kaydedildi. Ekonomi Senisi - Tür- kiye"nin en büyük sana- yi kuruluşu TÜPRAŞ'ın özelleştirme kapsamın- da ^yer alması üzerine '•TUPRAŞGerçeğT ko- nulu rapor hazırlayan Petrol-tş, kurumun, özel- leştirme adı altında yok pahasına tekellere verileceğine dikkat çekti. Raporda *özefleştinnemafyası*nın TÜPRAŞ'ın satışında da işbaşında olacağı kaydedildi. Petrol-İş Genel Başkanı Bayram Vıldırım, Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu olan TÜPRAŞ'ın, ancak tekelci sermaye tarafından blok olarak alınabilmesinin mümkün olduğu- na dikkat çekti. Petrol politikalanna ayn bir ti- tizlik gösterilmesini isteyen Yıldınm, TÜP- RAŞ'ın öncelikle Izmit ve lzmir rafinerileri- nin blok olarak satılmak istenmesini de eleşti- rerek "Özelleştirilirse TÜPRAŞ'uı gösterme- lik yeni bir ortak ile ulusötesi tekeller tarafin- dan devralınacağma kesin gözii ile bakılabilir. Herbirinin ekonomik gücü neredeyse Türki- ye'nin ulusal gelirine eşit olan bu tekeller, TÜP- RAŞ'ı ele geçirdiklerinde Türkhe'de yalnızca petrol sektörüne değü, her tür politikaya mü- dahateedebüeceklerdir w dedi 1998yılında 12 katrilyon lira katma değer yaratan ve 112 tril- yon lira kâr eden TÜPRAŞ'ın. tekelci serma- yeye teslim edildiginde devletin önemli birge- Onların da önceliği tahkim Egelilerden özelleştirme atağı tZMİR(AA)- Ege Ekonomisini Güçlendirme Vakfı'nca (EGEV) düzenlenen ve Devlet Baka- nı Yüksel Yalova ile Özelleştirme Idaresi Başka- nı Uğur Ba>ar'ın da katıldığı toplantıda. Türki- ye'nin özelleştirme politikasıyla ilgili önerilerin sıralandığı bildirildi. Toplantıya getirilen konu- lar arasında, uluslararası tahkim yasalannın bir an önce çıkanlması talebinin yeraldığı vurgulan- dı. EGEV Başkanı Uğur Yüce, özelleştirme ko- nusunun masaya yatınldfğı toplantıda Bakan Ya- lova'ya iletilen görüş- leri aktardı. Aktanlan öneriler şöyle: • Özelleştirnıenin hjzlandınlmasL • Ihalelerin, en çok para verene degil, mil- li çıkarlara en uygun iştirakçilere verilmesi. • Mevcut özelleş- tirme portfinünün derhal zenginleştiril- mesi. • DDY ve Devlet Hava Limanlan gibi kuru- luşların özelleştirme kapsamına alınması. • Geniş tabanlı oluşumlaruı desteklenınesL • Bu tarife uyan konsorsiyumlann yabancı or- taklı olmasının caydıncı olmaması. • Özdteştinnenin,demokratikleşrnega>retinin vazgecilmez bir unsuru olarak düşünülmesL • Mahalli idareler, sosyal kurumlarrefbrmuve uluslararası tahkim yasalannın bir an önce çıkar- tılması lirinden olacağını kaydeden Yıldınm, bütçe açıklanntn artacağını \e devletin daha da borç- lanacağını savundu. 1990 sonrası 2 milyar dolara yakın yatınm yapılan TÜPRAŞ'a 5 milyar dolardan aşağı bir değer biçilmesinin mümkün gözükmemek- Ie beraber. diğer özelleştirmelere bakıldığında TÜPRAŞ'ın gerçek değeri üzerinden satıla- mayacağını iddia eden Yıldınm. "TÜPRAŞ, özeueştirme adı altında yok pahasına tekellere verilecek" görüşünü dıle getirdı. t Büerek zarar ettirüdr Bu arada. Petrol-İş Sendikası, özelleştirme programında yer alan dev tesis TÜPRAŞ'la il- gili hazırladığı raporda, kurumun özelleştirme kapsamına alındıktan sonra bilerek zarar etti- rildiğinı dile getirirken. diğeT KlT'lerde oldu- ğu gibi TÜPRAŞ'ı da ucuza satma \-e satm alan için kârlı hale getirme yönünde ısrarlı birpolı- rika izlendiği belirtildi. Raporda, POAŞ'ta ya- şanan özelleştirme süreci de anımsatılarak "PO- AŞ'uı özelleştirilniesi; ihaleye mafyanm kanş- masu maftanuı kendi arasında anlaşamaması ve devlet kredisiyle satılacağının medyaya yan- sıması sonucu durmuştur" denildi. Dünvada petrol sektörünün halen büyük öl- çüde kamu mülkıyetinde olduğu belirtilen ça- lışmada konuyla ilgili şu noktalara dikkat çe- kildi: "Entegre bir yapıda olan petrol sektörü TPAO, BOTAŞ, TÜPRAŞw POAŞ birbirinden koparüarak özelleştirme süreci işletilmekte ve ülkemiz petrol sektörü yıkıma terk edilmekte- dir. Bazı stratejik kamu kurumlan gibi TÜP- RAŞ'ın kamu yaran. yalnızca kâr etmesi ile öl- çülemez. Örnegin basit bir üretim yapısı olan ıVIersin'dekiözel Ataş Rafinerisi'nin 1974 yıhn- da Kıbns sorunu sırasında ordumuza talep edi- len petrolü vermediği unutulmamalıdır. Bu, özeHeştirmeler sonrasuıda neler yaşanabikce- ğine en güzel örnektir." Raporda, TÜPRAŞ'ta yapılması planlanan özelleştirmenin Anayasa'ya aykın olduğu da belirtildi. TÜPRAŞ neden özellestirilemez? • TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi kamu yaranna olmadığı gibi sosyal devletin yok olması anlamını da taşımakta. • Olkenin petrol gereksinimini karşılamak üzere kurulmuş olan kurum stratejik bir öneme sahip. • Blok satış, tekelleşmeye davetiye çıkarmanın bir başka ifadesi. • Özelleştirme ile petrol rafinerisinde tekel oluşacak ve ulusötesi tekel kunülarT hâkim olacak. • Türkiye, petrol tekellerinin1 politikalanna teslim olmak zorunda kalacak. • Enflasyonu arftıracak ve topluca yoksullasmaya yol açacak. • Devlet önemli bir gelirden olacak, bütçe açıklan artacak. 0 Özelleştirme ile isten çıkarma ve sendikasızlaştırmalar gündeme gelecek. • TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi ile mevcut Anayasa ve yasalar çiğnenmiş olacak. Baz yağlann kanştınlmasmı engellemek için fon kesintisi getirildi Motorine sıkı denetim Ege Ekonomisini Güçlendirme Vakfı (EGEV), Türkiye'nin özelleştirme politikasına üişkin kararlarını Devlet Bakanı Yüksel Yalova'ya sundu. HAZAL ATEŞ ÇAKIR Petrol Işleri Genel Müdürlüğü. baz yağlannın motorine katılmasını en- gellemek amacıyla yağ satışına ton- da 50 milyon lira fon kesintisi getirir- ken ithalatına da el koydu. Karar ön- cesi çeşitli ülkelerle baz yağı ihraca- tına yönelik anlaşmalar imzalayan fir- malann fon kesintisi nedeniyîe orta- ya çıkan zarannın da, Hazine ile gö- rüşüldükten sonra gen ödeneceğı bıl- dırildi.Bu arada, sı- nır ticareti yoluyla yurda sokulan mo- torinin Türkiye Pet- rolleri Anonim Or- taklığı tanklarına boşalnlarak kurum tarafından satılaca- ğı kaydedildi. Akaryakıt Ana Dağıtım Şırketler Derneği (ADER) — — — ^ < ^ — Genel Sekreten Sıtla Ergüney, Türki- ye'deki 10 bın petrol istasyonunun yüzde 95'nin şahıslar tarafından ışle- tıldiğini belirtti. Güney, 29 Nisan 1999 tarihinde alı- nan bir kararla baz yağlan ithalatırun Petrol Işleri Genel Müdürlüğü'ne bağ- landığını kaydederek. "İthalatta da yurda giriş yaparken ton başına 50 milyon lira Akaryakıtta Fiyat Istikrar Fonu (AFİF) kesintisi uygulanacak. Böylece motorinle, baz yağı arasında- ki fiyat farkı azaltılarak merdiven al- tı üretim azaltılmak isteniyor" diye konuştu. Uluslararası yağ standartlannın uy- gulanmasının zorunlu olduğunu kay- deden Ergüney, "Motorine katılan yağlar parlamava. motorun ısuunası- na neden oluyor. Bu sadece araba için degiL Sanaykiler de standart dışı üre- tilen baz yaglanndan zarar görüyor"' thal edilen baz yağlannın yurda girişi sırasında ton başına 50 milyon lira AFÎF kesintisi alınacak. Aynca sınır ticareti yoluyla yurda sokulan motorinin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tanklanna boşaltılarak Petrol Işleri Genel Müdürlüğü tarafından satılacağı kaydedildi. dedi. Türkiye'de petrol sektöründe de- netim karmaşası yaşandığını anlatan Ergüney, şöyle konuştu: "Sanayi Bakanlığı Tüketici Daire- si, Türk Standartlan Enstırüsü, PO- AŞ, petrol araştırma laboratuvarlan, hepsi görevli görünüyor. \ncak yetki dağuuklığı yaşanrvor. tstasyonlaruı de- netirni için ekspertizler gerekir. Dağ ba- şında bile istasyon \ ı ar. Pratiktc bu şe- kfldedenetim imkânsız.Bu nedenkcidr di bir denetim mekanizmasuım otur- rulması lazım." Petrol Işleri Genel Müdürlügu'nün fon kesintisi uygulamasını 2 ay sü- reyle izleyeceğinı kaydeden Ergüney, "TL PR\Ş'tan baz yağı alan firmatar- da düşüş olup olmadığına bakılacak. Gend müdürlüktenihracatçüaraek pa- ranın iadesi konusunda çözüm bul- ması önerUdL Petrol Işleri de Hazine ilegörüşeceğini açıkladı. Stokdurumu- na göre karann pi- ™~^^^^^~ yasaya etkisi ola- cak" açıklamasını yaptı. ADER Genel Sekreteri Ergüney, petrol dağıtım şir- ketlerinin karşı çık- tığı, ancak hükü- metin destek verdi- ği sınır ticarerinin amacını aştığını söyledi. ~ mm "~^~^^^— Ergüney, Türki- ye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın sı- nırdan gelen motorini teslim alıp, tank- lanna boşaltılması yönünde çalışma yapıldığını söyledi. Türkiye'de petrol tüketiminin yüzde 90'ının karayolu taşımacılığmda kullanıldığını belir- tirken u Bugündemir>x)Uannınözefleş- tirflmesi gündemde. O>sa A\rupa'da kamyonlar iş yapmıyor. Demiryoluve denizcilik kullanılıyor" degerlendir- mesini yaptı. ANKARA PAZARI YAKUP KEPENEK Boğaz Sıkan Sayılar Sayılar yalan söylemez anlamına gelen yorumlar, sıkça yapılır. Bu durumda boğaz sıkan sayı da ne olu- yor, denilebilir. Oysa kimi sayılar yalnızca boğazda düğümleniyor, can sıkıyor, giderek can alıyor. Olüm- cül sayılar yalnız yüksek tansiyon, kanda yüksek şe- ker oranı gibi dogrudan sağlıkla ilgili olmayabilir; si- yasetten ekonomiye, zelzeleden trafik kazalanna ya- şamın tüm alanlannı kapsıyor. Kısaca, sayılar, öyle göründüğü kadar yansız değil, tam tersine, birilerini gerçek anlamda yok ederken başka birilerini de yi- ne gerçek anlamda yaşatıyor. • • • Son günlerde kamu çalışanlartntn ve bunların emeklilerinin maaş ve ücretlerinin ne kadar arttırıla- cağı tartşılıyor. Hükümetin, IMF önerilerini de göz önün- de tutarak, yılın ikinci yansı için yüzde 15-20 dola- yında bir artış sağlayabileceği, bunun üzerinde bir artışın olanaksız olduğunu hükümet kamuoyunda vurguluyor; egemen kılıyor. Öysa daha şimdiden yılın ilk yansının enflasyon ora- nının yüzde 30'u aşacağı biliniyor; Ankara Belediye- si taşrt ücretlerini yüzde yüz arttınyor; benzine her ay düzenli fiyat artışı uygulanıyor; doların Türk Lira- sı fıyatı almış başını gidiyor ve tüm bu sayılar sabit gelirlilerin boğazını düğümlüyor. Bu ortamda hükü- metçe verilecek maaş/ücret artış oranı, eger öngö- rülen sayılann en büyüğü olan yüzde 20 yapılsa da ortalama enflasyonu karşılamıyor; üçte ikisi düzeyin- de kalıyor. Sayılar kimilerine çok tatlı geliyor, yaşama yaşam katyor. Devletin, ıç borç bulmak için verdiği faizin ora- nı artıyor; yeniden yüzde 115'in üzerine çıkmış bu- lunuyor. Oysa faizin bağımlı olması gereken enflas- yon oranı son aylarda düşüyor, tüketici fiyatlarıyla, yıllık yüzde 60 dolayına inmiş bulunuyor. Sayılardan, çok açık bir sonuç çıkıyor; devlet, borç buiabilmek için, enflasyon oranının iki katı dolayında bir faiz ve- riyor. Olağan ekonomik koşullarda ya da ütke ekonomi- lerinin doğru yönetildiği durumlarda, daha doğrusu, demokratik süreçlerin işlediği ortamlarda, devletin faiz ödemeleri ile enflasyon oranı arasında böyle bir uçurum olamaz; olmasına izin verilemez. Para sahiplerine yapılan faiz ödemeleri oranı ile ka- mu çalışanları için öngörülen maaş/ücret artışı ora- nı ile karşılaştınldığında, çok açık bir sonuç çıkıyor. Hükümet, emeğiyle geçinenlere, enflasyonun yan- sı kadar, sermayesinin faiziyle geçinenlere de enf- lasyonun iki katı bir ödeme yapıyor; yapabiliyor. Ve genel seçimleri hemen izleyen günlerde bu sa- yılar, demokraşinin düğümü oluyor; emekçilerin bo- ğazını sıkıyor. Üstelik yapılan hesaplar, 1993'ten bu yana kamu çalışanlannın alım gücünün 60 puan azal- dığını gösteriyor; alım gücü, o tarihte 100'den günü- müzde 40'a inmiş bulunuyor; kamu çalışanlarının yoksullaşması artarak sürüyor. *•• Kamu çalışanlanna verilecek maaş/ücret artışı ora- nı tek başına da kuşkusuz çok önemlidir. Ancak bu- nun kadar önemli bir olgu daha var. Bu artış oranı sonuçta, özel kesım için de bir gösterge ya da ölçüt olarak alınıyor; çok geniş bir çalışanlar çevresini doğ- rudan etkiliyor. Boğaz sıkan sayılar, yalnız bunlar değil. Hüküme- tin tanm ünjnlerini destekleme fıyatlan da kamu ça- lışanlannın maaş ve üçretleri gibi, enflasyona göre çok düşük tutuluyor. Üretici de destekleme sayıla- nyla boğuluyor. Can sıkıcı sayılar bitmiyor. Son günlerde, emekli- lik yaşının yükseltilmesi gündemdedir. IMF'nin de istekleri doğrultusunda, kamu çalışanlarının emek- lilik yaşının yükseltileceği anlaşılıyor. Emeklilik yaşı- nın 55-60 olması isteniyor. Bu sayılar da milyonların canını yakıyor. Türkiye'nin sosyal güvenlik düzeninin tam bir dü- zensizlik olduğu, yıllardır biliniyor. Ünlü üçlünün, SSK, Emekli Sandığı ve Bağ-Kur'un uygulamalannın bir- birleriyle uyumsuzluğu en çarpıcı boyutlanyla yaşa- nıyor. Bu kurumlar, hükümetlerin kaynaklannı kötü- ye kullanımının bir sonucu olarak tam bir çöküntü ya- şıyor. Bu nedenle de yalnızca emeklilik yaşı tartış- malanna indirgenemeyecek kadar geniş ve karma- şık olan sosyal güvenlik sorunu yaşanıyor. Böyle bü- yük bir sorun bütünüyle görülmeli ve çözüme kavuş- turulmalıdır. Yeni bir hükümet, en azından bu tür bir yeniden yapılanma sürecini gündeme getirmeliydi; bu yapılmıyor. • • • Ulusal çıkannıza uygun politika yapmaz, yeniden yapılanma uygulamalanna gitmezseniz ve de IMF na- sıl ışıkyakacak diye zavallılaşırsanız, sayılardan sa- yı beğenin. Sonuç olarak sayılann boğaz sıkan özelliklerden uzaklaştırılması, aralanndaki yakın bağın kınlması gerekiyor. e-posta: yakup@metu.edu.tr Buğday fiyatı çiftçiyi güldürmedi SADULLAH USUMİ Bir aydan beri heyecanla bekle- nen 1999 yılı ürünü buğdaym ta- ban fıyatlan nihayet önceki gün bel- li oldu. Toprak Mahsulleri Ofisi, Türkiye'de en çok ekilen yan sert kırmızı ekmeklik buğdayı 72 bin liradan alacak. Tanm Bakanı Hüs- nü Yusuf Gökalp'in önceki gün v aptığı açıklamaya göre, zam ora- nı yüzde 44... Türkiye Ziraat Odalan'nın ve diğer çiftçi kuruluşlarının 115 bin lira istediği ekmeklik buğdaya 72 bin lira fiyat verilmesi tanm kesı- minde tam bir şok yarattı. Çeşitli kuruluşlann yaptıklan hesaplara göre 1999 yılı ürünü buğdayın maliyeti en azından 85 ile 90 bin lira. Aynca. ülke çapın- da yaşanan kuraklık da verimi et- kileyecek ve maliyet belki de 100 bin liranın üstüne çıkacak... Çukurova bölgesinde ise daha değişik bir tepki var. Güney ve Güneydoğu'da buğday hasadı bir ay önce başladı. Taban fiyatlarza- manında açıklanmadığı için, para- ya ihtiyacı olan çiftçiler ellerin- deki ürünleri tüccar ve sanayiciye 55 ile 60 bin liradan satmak zorun- da kaldılar. Eğer fiyatlar bir ay ön- ce açıklanmış olsaydı. üreticiler buğdaylannl 55 ile 60 bin lira ye- rine 72 bin liraya satmış olacaklar- dı. Verilen sözler hıtulmadı Başbakan ve ilgili bakanlar bu- güne kadar sürekli olarak çiftçiyi enflasyona ezdirmeyeceklerini ve Tanm kesiminden serttepküer Buğdaya verilen fîyatlara çok sert tepki gösteren Adana Çiftçiler Demeği Başkanı Cumali Doğru, enf- lasyonun faturasının, gene ülkenin yoksul insanlanna kesildiğini belirterek şöyle diyor: "İlan edilen buğday taban flyatlan çiftçilerde şok et- Idsi yaratn. Herkes saşkınlık içiride. Enflasyon oranı yüz- de 64— Tanm girdüerindeki artış \üzde şüzlerin üze- rinde. Geçen yıla göre, buğdaya yapılan zam ise yüzde 44™ 1980 vılından sonra çiftçi zaten her yıl biraz daha faknieşti. Barınma «nınndaydı. Bu yıl barmma sının- nuı da altına çekiklL Çiftçinin okula giden çocuğunun ayagmdaki ayakkabı da akmdan çeküdL. Bu koşullar- la çiftçilik yapılamaz..." Ziraat odası başkanlannm görüsleri de şöyle: şerlf Baykut (Teklrdağ): Buğdaya, 115 bin lira beklerken 72 bin lira fiyat ve- rildi. Maliyet zaten 90 bin lira civannda. Anlaşılan çiftçi çoktan gözden çıkanlmış. Bugüne kadar çiftçi so- yuldu. Şimdi de öldürülmek isteniyor... Tanm kesimi bir daha belini doğrultamaz. Kemal Çetln (Aydın): İlan edilen fiyatlara razı olmak mümkün değildir. 72 bin veya 80 bin liraya buğday satan çiftçi ayakta kala- maz. Buğdayın maliyeti yüksek. Maliyetin yükselme- sinin nedeni sanayicilerdir. Çiftçinin bir suçu yok ki... Anlaşılan. sonuçta çiftçi yiyeceği kadar buğday ek- mek zorunda kalacaktır. Fuat Sarı (Bursa): Çiftçi zaten yıllardan beri enflasyonun altında ezili- yordu. Ayçiçeğkde,pancarda,türnürünlerdedarbeye- dik. Bu yıl verilen taban fiyatlar ise çiftçinin sonu ola- caktır. Hiç bir çiftçi borçlannı ödeyemez. Bu yıl hava- lar kurak gitti... Verim düşük. Hatta, birçok tarlaya bi- çerdöverler bile giremeyecek... Çok yazık... tanm ürünlerine dünya piyasala- nna uygun fiyat vereceklerini va- at ettiler. Ama, hükümetin açıkladığı buğ- day taban fıyatlan dünya piyasa- lannın çok altında kaldı. Şu anda Avrupalı ve Amerikalı üreticinin eline bir kilo buğday karşıhğında geçen para 104 bin lira. Aynca. Türkiye'de bir yıldan be- ri yaşanan enflasyon oranı, resmi belgelere göre bile yüzde 65 civa- nnda. Daha da kötüsü, tanm ürün- lennin girdüerindeki artış yüzde 150'nin üstünde. Akaryakıta iki ayda bir zam geliyordu. Son zamanlarda 15 günde bir zam gelmeye başla- dı... Benzin fıyatlan 330 bin liraya ulaştı. Geçen yıl 112 bin lira olan ma- zot fiyatlan, bu yıl 230 bin liraya firladı... Traktör ve yedek par- ça fiyatlan birkaç kat birden artış gösterdi. Zi- rai ilaçlara gelen zam- lar ise korkunç. Fiyatlar her yıl katlanarak bü- yüyor. Zirai krediler. söz ve- rildiği halde hâlâ düşü- rülmedi. Özel bankalar- dan sağlanan kredilerin oranı ise yüzde 150'yi geçiyor... * NE İstinye'den En Taze Haberler Borsacı'da IBorsacı 1 1 ~ V ~ ^ HAFTM.IK EK0N0Mİ OERGİSİ Borsacı IMF'DEN TIK YOK BORSAYI BEKLİYORTURİZM SEKTÖRÖ KRİZDEN NE KADAR ETKİIBIECffl? SÖYlfŞi: ALTHOUAfiF YAHRBVI 0RTAKUÖ GBYa MÜDÜRÜ MURATSAUUt TOPRAKBANK, BERDAN TEKSTİL, HEKTAŞ, DOĞAN HOLDING. CU SIGORTA, TANSAŞ. ALARK0 HOLDİNG, SEVGİ SAĞLIK, SÖKSA, DEVA. ERBOSAN. TRANSTURK HOLDİNG, BOSSA. SERVE "BORSADAKİ REHBERİNİZ" 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle