23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA \\x CUMHURİYET 21 HAZİRAN 1999 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Yatırımlann Gittiği YQL.. Prof. Dr. Nuri KARACAN 9 ktısatta yatınm deyınce, ılende ve- I nmı ve gehn arttırmak ıçuı bugun va- pılması gereklı ekonomık faalıyetler anlaşılır Orneğın bugun daha fazla tasarruf edılıyorsa ve bu tasarrufla bır traktor sattn alınıyorsa, ılerde da- ha fazla uretım elde edılır Uretım artışma yol açan şey traktorun v enmlıhğı \ e onun- labırlıkte uretıme katılan emeğın venmlı- lığındekı amştır Nerede venm artışı var- saorada>atınmvardır Omeğın venmı art- üıdığı ıçın eğıtım de ınsana yapılan yaü- nm sayılmaktadır Ne vark], somut olarak, yatınm denınce, söz konusu yılda yapılan şu uç kalem anlaşılır l) Makıne, fabnka, baraj gıbı sabıt sermaye yatınmlan, 2) Aşı- n envanter stoklann değen 3) Konut ya- pımı harcamalan Bınncıdekı harcamala- nn üretımde venmı arttırdığını ve yatınm harcaması olduğunu herkes kabul etmek- lebırlıkte 2 ve 3'dekının yatınm sayılma- sı ıstatıstık zorunluktan doğmaktadır Za- man içinde emeğin veriminin artması için, verimli yaunmlann artış hızmın nufusun (emck gucunun) arnş hıanı aşması gerekır. Turkiye'de bu koşul gerçekleşmektedır. Yatınmlann ulusal gelır ıçındekı payı ekonomının üretkenlığı ıle yakından ılgı- lıdır Yatınmlann ulusal gelır ıçındekı pa- yı zaman ıçınde artıyorsa ekonomının uret- kenlığı deartar Yannmlann ulusal gelır ıçın- dekı pavı zaman ıçınde düşuvorsa ekono- mının üretkenlığı de duşer Yatınmlann ulusal gelır ıçındekı payı, pek az ülkede su- reklı olarak dûşer Turkıye'de bu pay za- man ıçınde sabıt gıbıdır \e yaklaşık yuz- de20'dır 1973-93 dönemmde gerçek(enf- lasyondan anndınlmış) yatınmlann arttı- ğı yıllarda ortalama yatınm artışı yaklaşık yûzde lO'dur Ne var kı Turkıye'de bu dö- nemı kapsayan 21 yılda gerçek yatınmlar, bır oncekıyılaoranla 6 yılda (1978,1979 1980, 1988, 1989, 1991)duşmuşfür Ger- çek toplam yaünmlardakı en buyuk gen- leme yüzde 10 ıle 1978 ve 1980 yıllann- dadır Bu süre ıçınde gerçek ozel yatınm- lar 6, kamu yaünmlan 5 yılda genleme göstermıştır Özel kesım yatınmlanndakı en buyuk genleme yüzde 17 ıle 1980'de, kamu kesımındekı en buyuk genleme yuz- de 14 ıle 1988'de gerçekleşmıştır Bubul- gulardan kamu kesbnindetd vaonmJann, özel kesınıe oranla biraz daha ısükrarü ol- duğu sonucuna varabiHriz. Vaünmlann birleşımi. ekooomide veri- mı ölçmekte büvuk onem taşır. Bır ekono- mıde > atınmlann gıderek venmlı mı, yok- sa venmsız dunınıa mı geldığını, toplam yatınmlar ıçınde venmlı yatınmlann pa- yının gıderek arttığına mı, yoksa azaldığı- na mı bakarak anlayabılınz Venmlı alan- lardakı yannmlann toplam yatınmlar ıçın- dekı payı zaman ıçınde artıyorsa, ekono- mıde yatınmlann venmının gıderek arttı- ğı sonucuna varabılınz Sanayı yaünmla- nnın venmı, konut yatınmlanna oranla çok yuksektır Öyleyse zaman ıçınde sana- yı yaünmlannın toplam yatınmlar ıçınde- kı payı yukselıyorsa yatınmlann daha va- nmlı duruma geldığını, konut yaünmlan- nın toplam yatınmlar ıçındekı payı yukse- lıyorsa toplam yatınmlann daha venmsız duruma geldığını soyleyebılınz. Turkıye'de sanayı yatınmlannın sabıt sermaye yaurım- lan ıçındekı payı 1981 -83 donemınde yüz- de 53 1984-88 dönemmde yuzde 37,1989- 93 donemındeyüzde 28,1994-95 dönemm- de yüzde 25'tır Sanayı yatınmlannın top- lam yatınmlar ıçındekı payı gıderek düş- mektedır Buna karşılık. konut yatınmla- nnın sabıt sermaye yatınmlan ıçındekı pa- yı gıderek artmaktadır Nıtekım bu pay 1981-83 dönemmde yüzde 11, 1984-88 donemınde yüzde 19, 1989-93 dönemm- de yüzde 25, 1994-95 donemınde yüzde 33'tür Bu bulgulardan, Turkıye'de yan- nmlann veriminin giderek azaİdığı sonu- cuna varabitiriz. Turkıye'de söz konusu dönemde sanayı yatınmlannın sabıt sermaya yatınmlan ıçındekı payının duşmesınde en onemlı ne- den, Turgut Özal donemınde alınan, dev- letm sanayı yaünmlanndan çekılme ve ıl- ke olarak yatınmlarda özel kesıme önce- hk tanıma karandır Buna göre devlet, ulaş- ürma, haberleşme gibı altyapı yaünmlany- la yetınecektı Nıtekım devletın sanayı ya- tınmlannın toplam devlet yatınmlan ıçın- dekı payı gıderek azalmışür Devletın sa- nayı yaünmlannın zaman ıçındekı azal- masının bır nedenı de, devlet borçlan faız ödemelennın devlet butçesı harcamalan ıçınde gıderek büyümesıdır Devlet bütçe- sındekı faız ödemelen payı 1981-83 döne- mınde yuzde 6 ıken, bu pay geçen yıl yuz- de 40'a yükselmışür Yatınm harcamala- nnın devlet butçesı ıçındekı payı 1981 -83 dönemmde yuzde 20, 1984-88 dönemm- de yüzde 18,1989-93 donemınde yüzde 13. 1994-95 dönemmde yuzde 7'dır Konut yaünmlannııı sabit sermave ya- ünmlan içindeki payının artmasında (1) düşük niteİikli konutlar (gecekondular) ve (2) yazlık evlerdekı. lüks vdlalardakı arbş önetnti rol oynar. Bu ıkı grup yatınmı be- lırleyen etkenler farklıdır Nüfusun artış oranının duşmesme karşın gecekondu ta- lebınm artmasma yol açan en onemlı ne- den köyden kente akındır Zamanla büyük aıle yerme küçük aıle düşüncesımn yer- leşmesı de gecekondu ıstemını (talebmı) art- üran onemlı bır etkendır Buna karşılık lüks vılla ıstemmm artmasına yol açan en onemlı neden, enflasyonun olumsuz etkı- sınden kaçınma ısteğı ve gelınn yüksek gelırlıler lehıne yenıden dağılımıdır Bu ıkı etken ne kadar guçlüyse luks konut ta- lebı de o kadar buyük olmaktadır Eneıji üretimi.verteşim binmkrininay- dmlanmasını ve sanayide makinelerin ça- hşmasını sağlar. Enerjı uretımın artması da enerjı yaünmlannın artmasını gerekünr Turkıye'de zaman ıçınde nufus artmakta ve yerleşım yerlen buyümekte, sanayı ure- ürru artmaktadır Bu nedenle sanayı yaü- nmlannın sabıt sermaye yaünmlan ıçın- dekı payının gıderek artması gerekır Buna rağmen Türkıye'da bu pay gıderek küçül- mektedır Nıtekım bu pay 1981-1983 dö- nemmde yuzde 17, 1984-88 dönemmde yuzde 13, 1989-93 dönemmde yuzde 10, 1994-95 donemınde yuzde 4'tür Eneıji vaünmlanndakı bu bunahm (kriz) önu- müzdekı viDardagerek ayduılatmayı, gerek sanayı ureümı artışmı olumsuzyönde etkı- leyeceknr. Gerek teksttl üretımının, gerek tunzmın gehştınlmesı sanayıleşme ve yabancı dö- vız kazandırma stratejısı olarak düşünul- müş ve geçen yıllarda çok olumlu sonuç- lar vermışür Bu kesımlerde üreümın hız- la artması, bu alanlarda yatınmlann sabıt sermaye yaünmlan ıçındekı payının artma- sma yol açmıştır Oraeğın tunzm yatınm- laraıda bu pay, 1981 -83 donemınde binde 6,1984-88 dönemmde bınde 21,1989-93 donemınde bınde 38,1994-95 donemınde bınde 24'tur Ne var kı içinde bulunduğu- muz ydda gerek turizm. gerek ttkstil ala- nında ıstek yetersızuğınden doğan önemli genlemeJer oimuştur. Nıtekım. dokuma- gıyım alanında yatınmlar, bu yılm ük 3 ayında geçen yılın aynı donemıne oranla vaklaşık yüzde 90 duşmüştür Tunzm gelırlenmızın bu yıl, geçen yıla oranla yüzde 50'den fazla azalacağı kestı- nlmektedır Istek yetersızlığıne yol açan şey, tunzm kesımınde bolucü teror korkusu, teksül kesımınde kuresel ekonomık buna- lımdır Bu ıstek yetersızlığt, ıçmde bulun- dugumuz yılda oldugu gibı önümuzdekı yıl- larda, bu alanlara yapılacak yatınmlan olumsuz vönde etkıleyecektır Yatmmlann bölgesd dağthmı da büyük önem taşır. Yatınmlann daha çok, ekono- mık bakımdan gen kalmış bölgelere yonel- tılmesı gerekır Oysa bızde, Marmara böl- gesmde bırey başına gelır, Doğu Anadolu bölgesıne oranla yaklaşık 11 katı büyuk- tür Geçmışte bu ücı bölgeye yapılan yatı- nmlar arasındakı fark daha da büyük ol- muştur Bızde nasıl doğu ıle batı arasında gehş- me farkı varsa Italya'da da zengın kuzey ıle yoksul güney arasında fark vardır Bu ül- kede kuzeylıler, kuzeyde toplanan vergıle- nn daha çok guneye yaünlmasından, gü- neyhler ıse kendı gelışürdıklen semıaye ve ernek gucününkuzeye akmasından şıkâyet- çıdır Bızde ıse toplanan vergılenn çok bu- yuk kısmı baüya yaünlırken, sermaye ve emek gucu doğudan batıya akmaktadır Turkıye de 1973'ten bu yana enflasyon ıçmdedır Enflasyon sıse benzeülebılır, sıs gıbı ılenyı görmeyı guçleştınr O nedenle de, enflas\on donemlennde. uzun \'adeh yaanmlar \vnne kısa \adelı>aünmlar >ap- maeğDiınıortayaçıkar.Ehmızde Türkıye'de enflasyon dönemmde uzun vadelı yaünm- lann azaldığını, kısa vadelı yatınmlann arttığınıgösterenkesinvenleryok Nevar kı enflasyon bır hastalıktır Hmdıstan'da tüberküloz hastalannm gece terlemedıkle- nnı, ya da hareket ederken soluk soluğa kal- madıklanm öne surmek ne kadar gülunç ıse enflasyonun Turkıve'de kısa \ adelı ya- tınmlan one çıkarmadığını öne surmek de o denh gulunçtür Turkıye'de özel kesımın kısa vadelı ya- ünmlara yönelmesıne omek olarak enf- lasyon ve aşın devlet borçlanması nedenıy- le gerçek faız hadlen joıkseldıkçe, buyük sanayı kuruluşlannın yatınlabılır fonlan- m devlet tahvıllenne yonelttnesı ve speku- lasyona (ucuza alıp pahalanmca satmaya) yönelık satın almalann artması göstenle- bılır Yukarda değinflen noktalar. vaünmlar konusunda ızlenecek ıküsat pobnkasuu da befirier. Vannmlann ıvileşOnlmesı fçın eni- las>onun iyUestirilmesL gelır dağıiımımn düzettilmesL devlet borciamun azalnhna- SL \vrgılerle lüks vılla >apunınuı caydınl- masu sanavi yaünjniannuı teş>ik edilme- A, tanmın çeldci(cazip)duruma getinlerek köyden kente akuun }^vaşlablması. devle- tin eneıji )^ünmJarına \v doğuda vapda- cak vaonmlara ağırlık vçrmesı gerekır. Ne var kı bu onlemler de ekoDomuun >enıden düzenleamesı demeknr Buna karşılık, tu- rizm ve tekstil kesunlennde ıstemın w ya- ünmlann yenıden canlanması daha çokdış etkenkre bağudır. Gerçı bu gereklı öniem- len aljH-agı?, ne var ki bu kesımlerde tam bir canlanma. bölücu terörun ve küresel hunalımın sona ermesrv le sağlanacakür. ARADABtR VEDAT GUNYOL İnsan Gibi Yaşamak Nedır, kımdır ınsan denen yaratık'' İnsan, eskılenn, yanı atalanmızın deyışıyle, bır hay- vandır, konuşan bır hayvan hayvan-ı natık Demek, bızı obur hayvanlardan ayıran şey konuşur olmamız- dır Ne var kı, bu tanım yarım bır tanım Çunku, in- san sadece konuşan değıl aynı zamanda duşunen bır varlıktır da Descartes (Dekart), Cotıgo ergo sum (Duşunuyorum, oyleyse vanm) derken, ınsan olmanın koşulunu, konuşma yanında, belkı ondan da daha bır onemlısı, duşunen bır variık olmasında buluyor Bunun yanı sıra, ınsanın araç uretme yete- neğını de (teknık yeteneğını de) hesaba katmak ge- rekıyor Pekı, ınsanı tanımladık ya, bır de onun ınsan gı- bı, yanı yemesı ıçmesı sevmesı sevılmesı yolunda nelervaronumuzde, ona bakalım Şımdı burada, bır ayraç açıp, ınsan kavramını erkek-kadın açısından değerlendıreyım dıyorum Insan kavramı, doğu Musluman dunyasında, sa- dece erkek egemenlığıne dayalı (kadına ıkıncı sınıf yaratık gozuyle bakan) bır ustunluk anlayışında ge- lışıp, bu yonde bır çeşıt yasallık kazanmıştır O ovup ovup goklere çıkardığımız Eskı Yunan dunyasında, Platon'ların, Sokrates'lenn ımrenıle- sı dunyasında, kadın sadece bır doğurma makıne- sı ıdı, eşcınsellığın golgesınde Bu durum, Doğu dunyasında da geçeriıydı, kadın, bır kole durumun- da, erkek erkeğe sevgı dunyasında, ıkıncı planda yer alıyordu Doğuda kadın hep ıkıncı plandaydı Ömekse, 1867 tanhlı, onemlj bır yapıt olan Kınalı Zade Alı Efendı'nın Ahlâk-ı Âlâı adlı yaprtı var elımın altında Kolelerie kadınlan aynı kefeye koyan bu yapıtta ba- kın neler yer alıyor "Curetlı ve gayretlı kole alınma- sın, çünku, cüret gazabın harekete geldığı za- manda hümyet nedır, kolelık nedır unutulur " Bunun yanında, kan-koca konusunda şu oğutler var 1) Kadın kocasından korkacak, 2) Efendı de ha- tununu yuksek tuta ve ona lyı muamele ede, 3) Ak- rabalara hurmet ve nayet Kocanın sakınacağı şeyler Son derece muhab- bet gostermemelı, âşık olsa dahı, bıraz gızlemelı, 1) Muhım meselelerde onunla müşavere etmeye, sıriannı soylemeye, 2) Hatunlan daha başlangıcından rtıbaren zapte- dıp, guzel erkeklere gostermemelı, Ferhat ıle Şınn gıbı âşık ve maşuk hıkâyelerı okutmamalı Duğun- lere gondermemelı, fena kadınlann yanında fena huytar edınır, eve gelınce gorduklennı ıster" Işte, alın sıze, o kadar da uzak olmayan Muslu- man dunyasının kadını hıçe sayan bır belgesı1 Bugun kadın-erkek bırlıktelığını ve de eşrtlığını ön plana alırken, polıtıka alanında, daha doğrusu are- nasında, o hıç de onemsenmemış olan kadınlığı bır polıtıka aracı yaparak one surme gınşımı, ınsanlığa aykırı bır gırışım olarak yuz karası ve utanılası bır tu- tumdur Atatürk, ınsan kavramını, kadın-erkek aynmı yap- mayan bır duşunce duzeyınde değeriendınrken, gu- nun bınnde, laık duşunceyı çurutmek uğrunda, ge- ncı, alçakça gencı guçlenn saldırısına uğrayacağı- nı da hesaplamış ve bu tur ayaklanmalan onlemek yolunda Dıyanet Işlerı Başkanlığı'n kurmuştu Za- manla bu dıyanet, hıyanete donuşmuş ve gerta guç- lere teslım olmuştur Neyse bırakalım bunlan Bugunun dunyasına do~ nelım Ataturk'un onuriandırdığı Turk kadını, kendı- nı yok sayarak gencı guçlere teslım olup, turban re- zaletı ıle kendını hıçe ındırmekte ve Turk Inkılabına sırt çevırmekle ne denh alçaldığının aynmına vanr bır gun dıye umutlara kapılıyorum Insan gıbı yaşama- nın koşulllarına gelınce, Insan Haklan Evrensel Bıl- dırgesı'ne bakmak gerekır Ne dıyor bu bıldırge Tum ınsanlar ozgur, onur ve haklar bakımından eşıt doğariar Ne var kı, eşıt yaşamıyoriar, yaşatılmı- yoıiar Insan gıbı yaşamanın tek koşulu ıse sadece ozgurluk, omur boyu ozguriuktur Adıson, bu konuya şoyle bır açıklık getırıyor ve dıyor kı "Yunımek, nefes almakya da güneşe bak- mak yaşamak sayılmaz Ancak özguriuğe kavuşan ınsan yaşar " Işte asıl sorun, ozgurluk ıçınde korkudan uzak ya- şamak ınsan gıbı yaşamaktır Hepsı bu kadar 21. Yüzyıl Yumuşamak Zorunda Gözde DEDEOĞLU K abul etmemız gerek, yanhş olan bır şey- ler var Dunyanın değışık koşelenn- de bırbınne yakm ya da uzak coğraf- yalarda farklı toplumlarda msanlar, aym şeyı yapıyor; bırbınm boğazlı- >or, gözlennı oyuyor, kafalannı kesıyor Bunlar, dığer ınsanlar tarafindan olağan haberler olarak ga- zetelerde okunuyor, televızyonlarda seyredılıyor Du- rumun ırdelenmesı, nedenlenn araştınlması bır ya- na, sorunsal sonucun çozumlenmesı ıçın bıle ye- terlı düşunce ve eylem zamanında uretılemıyor "Yaşanan gerçekfiğin değiştiğini anlamak uzun sürer ve bu, yadsınıaktan çok kav ra> amamanın so- nucudur. Gerçek, arnk ınkâr edilemez olduğunda yokular, butün cesaret ve kahramanlıklannı göster- düer. Sonuçta, gerçek ınkâr edilemez otdu. TTtanic, 15Nısan 1912 gunu sabah erken saatkrde 1500yol- cusuyla bırhkte bato." "GezegenimiziKurtannak" kıtabı bu cumleler- le başlıyor "Dunya çöküyor" görüşünü doğuran sorunlan, sanıyorumşubaşlıklaralündatoplayabılınz 1 Sa- vaş, 2 Açlık, 3 Ekosıstem, 4 Işkence, 5 Insanca yaşanvyaşam standartlan, 6 Mutsuz/doyumsuz ın- san 7 Insan haklanna karşı başka ıhlaller, ınsan- lık suçlan Vohaire ın "Zad^"kıtabınm "Mkroıuegas-bo- lümunde, dunyalı fılozoflar ıçınde obürlennden daha ıçten olan bın, pek fazla saygı duyulmayan çok az sayıda ınsanın dışında butün gen kalanlann delı, kotu yureklı ve mutsuz olduklarma kesınlık- le ınandığünı ıtıraf etükten sonra şöyle der "Eğer kötüluk maddeden geüyorsa, kötülük yapmak için, bize gerekenden çok maddeye. zekâdan geüyorsa, gerekenden çok zekâ.va sabibiz. Sizinle bunlan ko- DU$^ufumuzşuaı>da,biziratûrümüzdenşapkagry- miş yüz bin yttgmm, sankh yüz bin başka bayvanı öidifa-nıekteveyaonbırtara&iKİankadedflmekte ol- duğunu ve dünyanın her tarafinda,çokeski zaman- lardan beri birbirimizeböyleda^Taıunaktaoldugu- muzu bıKyor musunuz?" 1747 yılından bu yana bu konuda çok fazla se- ym degışmedığmı düşünerek. gelışmenın uygariaş- mak demek olmadığım soyleyebıhnz "Dünyada \çhk" kıtabmın yazan SophieBessis, "YoksuBuk tum dunvada mevcut olmakla beraber, açhk, buna mutlaka refakat etmevebilu". Zıra vok- suMuk,her zaman acı doğursa da. goreh bu- kavram- dır. ABD'de yıihk gelin 12.000 dolardan az olan 4 idşflik bir aik yoksuttuk eşiğinin alünda vasarken MozambiklL, ntevcudıyetûu 2000 dolardan daha az bir gelirk sürdümıekttdir" derken, 1989 yılına aıt bır rapora gore (son on yılda artmış olduğunu ön- görmek herhalde gerçekçı bır yaklaşım olur) açlık coğrafyasmı, Latm Arnenka 100 mıryon, Guney As- ya 350 mılyon, Doğu Asya 150 mılyon. Afhka Sahra'nın güneyı 300 mılyon ve ötekı bölgelen toplam 100 mılyon kışı olarak vermektedır Kabaca değerlendırdığımızde, samyorum dün- ya gelınnm adü olmayan dağılımından söz edebı- lınz OECD ulkelennın kışı başma gelın dunya or- talamasından 5 kat düşuk gelırlı vearaduzeydege- lırlı ulkeiennkınden 23 kat daha yuksekür Yine baş- kabırkaynağa göre 1960'ta dunyanın en zengm yüz- de 20'sının gelır payı, en yoksul 20'nın 13 kaüy- ken 19% sonunda bu fark 18 kata çıkmıştir Aynı kaynağa gore, dünyanın en zengın yuzde 20'sı, dun- ya gelınnın (üreümırun) yüzde 84 7'sıne sahıp, ü- carettekı paylan yüzde 84 2, yaünmlardakı payla- n ıse yüzde 85'tır Bu oranlar en yoksul yuzde 20'de yüzde 1 4, yüzde 0 9 olarak sıralanmaktadır Gelışmekte olan, yoksulluk çeken, hatta açlık- tan kınlan ulkelenn nufus arüş hizlan ıse, gelışmış- lenn önunde 1980-1988 arasında OECD ülkelen- nm nüfusu yılda yüzde 0 6 artarken, gelışmekte olan ulkelenn nüfusu yuzde 2 0 artmış Artan nu- fusla bırhkte, ellenndekı parayı kullanma alanlan da yoksulluklannı aşabıhnelenne olanak tanıya- cak gıbı değıl ne yazık kı Sıena Leone, Ruanda, Sudan. Kongo DC (Zaıre) ve bazı dığer ülkelenn- de suren ıç savaşlarda Afnka son 30 yılda 20 mıl- yon ölü venrken, bebek ölüm oranında bınncı sı- rada ve hükumetlen ülm paralannı asken harcama- larayaünyor Açlık, yoksulluk, savaş gıbı çok onemlı sorun- lann, felaketlenn yambaşmda uzanan başka bır ın- sanlık ayıbı "işkencer 'ye ılışkm Alünda 48 ülke- nın ımzası olan, 1948 yıhnda açıklanan İnsan Hak- lan Bıldırgesı'nın 5 maddesme göre "Hk; künse- yetşkenceyadazalimce,uısanlıkdışı>adaonurk]- nadavTanışyada cezauygutanamaz." Oysa son gun- lerde vayımlanan bır rapora gore dunyada "yılda 500 bın kışı ışkence görûvor" Dünya ulkelennın v aklaşık uçte ıkısınde ışkence, bunlardan ellısınde ıse sıstematık ışkence uygulanıyor Bu ulkelenn çoğu ışkenceye karşı bıldınlere ımza atmış bulun- makta Bunlann yanı sıra, aıle ıçı şıddet, fuhuş ü- careü,uyuşturucutıcaretı gıbı bırçok farklı olay- la, değışık şekıllerde ınsan ınsana acı çektınyor Butün bunlar olup bıterken, soluduğumuz hava daha da kırlı, ıçüğımız su daha bulanık, yedıklen- mızın bır kısmı hastalık nedenı, daha çok ınsan da- ha çok aük üreüyor, onnanlar tutuşuyor, bazı hay- vanlann soyu tukenıyor, ınsanlar daha mutsuz ve dahadoyumsuz Savaş, gelır dağılımındakı adaletsızlık ve dığer bozukluklann nedenlenne baküğımızda. dm, emık aynlık. para, ıküdar-guç sahıbı olma ısteğı, ruhsal bozukluk, ahlaksızlık gıbı tek kışıye ya da bır kıt- leye aıt farklı ozelhkler durtulerbuluyoruz Kanım- ca, bütün duny anın ıçınde bulunduğu kaoük ve so- runlu durumu, bır super güç ya da guçlenn ısteğı ve uygulaması olarak bağlanülandırmak veterh olamaz. "ftşgüçkr'm "ıçende" ışyapabılmesı ıçın, yerel halktan ortaklannın olması gerekır buda pa- ra ıçın, güç ıçın ulkesıne ıhanet edebılecek ınsan sayısı kadardır Ancak, saydığımız butun nedenlenn üzenne çı- kan ıkı özellık sanınm her durumda geçerhdır Is- ter emık aynlık gütsun, ıster güç sahıbı ohnak ıs- tesm, ıster paraya tapsın, ıster dın-mezhep ayrun- cılığı yapsın, bır ınsanın bır ınsana acı çekürmesı, hakkını yemesı, gözunü oyması, kafasını kopar- ması, ıçmahlaksızve'veyaruhhastası olması ge- rekır Bu yuzden, sanryorum kı, ınsanlık sağlam bıretik temele oturursa. zıhınsel ve yurekbel yelpazesı ge- mş ınsanlar yeüşünlebılırse çokuş durabılır Inan- cım, 21 Yüzyıl'ın yumuşayacağı şeklındedır Doğru, dünya bunu belkı "zonınhı" olduğu ıçın yapacakür Aklımız, ıyı-doğru ve güzelm, sadece ıyı-doğnı ve güzel olduğu ıçın seçılmesınden ya- na olsa da, çaresızlıkten dolayı kabul edeceklere de razıolacağiz Samsun Valisi'nin açıklaması Gazetenızm 09 06 1999 tanh ve 26908 sayılı nushasmda 2 sayfasın- da yer alan "Samsun Vaüliği'ne" baş- lıkJı. Prof Dr AhmetSataktarafından yazılan yazıda gerçek dışı ve kamu- oyunu yanıltarak yanhş bılgılendır- me ve valıyı kuçük düşürmeye yöne- lık ıfadeler kullanılmıştır Şöyle kı Buyuk önder Ataturk'un Samsun'a çıkarak mıllı mücadeleyı başlahşının 80 yıldönümü nedenıyle ılımızde, üîm kamu, ozel kışı ve kuruluşlar ıle sıvil toplum örgutlenmn kaülımı ıle tl Kutlama Komıtesı oluşturulmuş, bu komıte aylar süren çalışma sonucun- da 84 etkınlıkten oluşan programı ıc- ra etmışür Bu program çerçevesmde Atatürk- çu Düşunce Derneğı Genel Başkanı Sayın YektaGüngörÖzden'ın konfe- rans verme talebı degerlendınlmış ve programa dahıl edılmıştır Ancak afış, salon, konaklama gıbı her türlu hazırlığı tamamlanan, hatta davetıyelen basünlarak dağıtımı ya- pılan ve tum masraflan Samsun Valı- lığı'nce karşılanan konferansa Sayın Özden sağlık durumunu one sürerek bır gün once kaülmayacağım bıldır- mışür Fakat aynı tanhte yazıda dabe- lırüldığı uzere 3-4 saat ayakta dur- mak sureüyle tstanbul'dakı programa ıştırak etmışür Sayın Özden'ınkaül- dığı bu program sonuçlandınlamamış ve temsılı olarak Yavuz Fırkateynı'ne bınen kışı Samsun "a gelmeden gemı- den aynlmıştır Program hazırlığı esnasmda gerek ADD Genel Merkezı gerekse Sam- sun Şubesı yetkılılen ıle yapılan ya- zışma ve gorüşmelerde demek uyele- nnden kaç kışının kutlamalara kaüla- cağı yönünde bır bılgı alınamamış ve planlama yapılamamıştır Bu neden- le fizıkı olarak çok dar bırmekân olan lnnanalanındayapılantörenlereolduk- çakalabalık bırşek:lde ıştırak edender- nek üyelenne yer venlmış, ancakprog- rama kaülan öğrencılenn ve asken bandonun görev yapmasmı onleye- cek şekılde yerleşen demek üyelen görevlıler tarafindan ıkaz edılerek tö- renın başlaması sağlanmıştır Buna rağmen demek üyelen resmı bır tören- de bulunduklannı unutup, bırmıtıng- de bulunduklanm zannederek slogan- lar aünışlar, toremn ahenk ve duzenı- nı bozmuşlardır 19 Mayıs 1999 günü Samsun'da bırbın ardına pek çok etkınlık sahne- lenmışür Bu nedenle Samsun Valılı- ğı'nm hıçbırkuruluşa özel ılgı goster- mesızatenbeklenemez Yazıda dabe- lırüldığı şekılde Ataturkçu Duşunce Derneğf, TEMA Vakfı ve törene ka- ülan dığer kışı ve kuruluşlann yeten kadar tanıtıcı pankartlan bulunduğu ıçın aynca anons edılmesıne gerek duyulrnamıştır Valınm hıtabında ge- nel ıfadeler kullanılmış, hıçbır özel kışı veya kuruluşun adı zıkredılmemış- ür Ataturkçü Düşunce Derneğı Yöne- üm Kurulu üyelen 19 Mayıs 1999 gu- nu akşamı ılımız polısevınde konuk edılmışler ve tüm masraflan Samsun Valılığı'ncekarşılanmıştır ADDuye- lennın bır kısmı ıçın de kamu mısa- firhanelennden yer tahsıs edılmışür Buna rağmen ADD mensuplannm bu tür önyargılı yaklaşımlannın nedenı an- laşılamamışür Aynca kendılenneBan- dırma Vapuru ıle Samsun'a çıkarak mıllı mücadeleyı başlatan Büyük Ön- der Mustafa Kemal Paşa (Atatürk) ve bukutsal volculukta kendısıne refakat ederek karargâhını oluşturan 18 arka- daşının lstanbul'dan başlayarak yaşa- moykulennı ortaya koyan "DağBaşı- nı Duman Abnış" ısımlı tıyatro oyu- nunun galasmda yer aynlmış, ancak kaülmamışlardır Yazıda söz edılen, Büyük Önder Ataturk'un karaya çıkış mızansenı ıse yukanda belırülen tıyaüx) grubu tara- findan gerçekleşünlmış, tanhı bır mı- zansen çerçevesmde Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlannı karşılamak uze- re o gunku kıyafetlen ıle Samsun Mu- tasarnf Vekılı ve Samsunlular yer al- mışür Bu tablo o gunün koşullan ıçın- de yapıldığı ve karşılayan da o günku kıyafeüyle mutasarnf vekılı olduğu ıçm protokole mensup zevaün ayağa kalkmasınıngereldılıgıvoktu Bumı- zansemn hemen arkasından yapılan geleneksel bayrak torenınde valı ve protokol zaten gereklı selamlamayı yapmışlardlr Bu mızansen. gazetenı- zın 1 sayfasında 20 Mayıs 19°9 gü- nü yer almışür Buyük Önder Atatürk'ü kendı te- kellennde olarak gören Ataturkçü Dü- şünce Derneğı üyelen, gereksız yere slogan atarken protokol tribununde oturan Ataturk'un manevı kızlan ılk kadın mlot Sayın Sabiha Gökçeh ve Sayın Ulkü Adatepe ıle Buyük önder ıle bırlıkte Samsun'a çıkan 18 sılah ar- kadaşınm kızlan, oğullan ve torunla- nndan oluşan gnıbun kendılenne gös- tenlen ıhtımam ve kabulden dolayı duyduklan memnunıyetı vekaraya çı- kış mızansenı sırasında ıçm ıçın ağ- layışlannı görmelenne ımkân yoktu Işte, Türkıye Cumhunyeti'nm kuru- luşuna ıflc harcı koyanbu ınsanlannya- kınlannın 80 yılda ılk defa bır araya gelışını sağlavan ve onlara hak etük- len onemı veren Samsun Valısı ve Samsun halkıdır Tum buçalışmalann dışında Büyük Önder Atatürk ve berabennde Sam- sun'açıkan 18 arkadaşının bıyografi- lennm yazıldıgı ve her bınnın adına bırer ağacın dıkıldığı park projesı TE- MA Vakfi ıle etkırJıkler çerçevesm- de gerçekleşünlmış, 48 m boyunda, 8 5 m enınde bulunan 292 gros ton- luk Bandınna Vapuru'nun yapıhnası ıçın proje çalışmalan bıünlme aşa- masınageünlmıştır 29Ekım 1999 ta- rihınde açılacak olan Bandırma Vapu- ru Muzesı ıçınde Buvuk Onder ve 18 arkadaşı ıle Ismail Hakkı kaptanın heykellen bırtoplantı mızansenı ıçın- de yer alacak ve gelecek kuşaklara ışıktutacakür Bandırma Vapuru Mu- zesı'nın alt katında ıse Atatürk ve Mıl- lı Mucadele ıle ılgılı konferans ve tem- sıllenn venleceğı bır salon buluna- caktır Bunlar ve burada sayılamayan onlarca projenın gerçekleşmesını fı- kır olarak ortaya koyan, destekleyen ve bızzat uygulayan Samsun Valısı'nm Ataturkçuluğünu, değerlı Samsun hal- kınm ve Türk mılletının takdırlenne bırakıyorum, o guzel Atatürk ısmını Atatürk'ü gerçekten seven ve ılkele- nnden aynlmayan msanlara karşı kul- lananlan da kınıyorum Metin tlyas Aksoy Valı CUMHURİYET'TEN OKURLARA ORHANERhVÇ \..Ne Oldi?' Fethullah Gülen'ın atv'de ızlenen kasetının er- tesı gunu yayımlanan gazetelen gorunce, aklıma once Hikmet Çetinkaya, sonra da Karadenızlı vatandaşın unlu mezartaşı geldı Hanı şu, "Hastayım tedum, tedum ınanmadı- nız /veo/d/?"yazılıolan Hikmet Çetinkaya (Ege- lıdır ama), yıllardır yazdıklannı gormezden geien mes- lektaşlannın halıne bakıp, "Fethullah tedum, te- dum, ınanmadınız Ne oldt?" dese yerden goğe kadar haklı olmaz mı'' Tabıı bu sozden nasıbını alması gerekenler yal- nızca Fethullah Gulen'ı ove ove goklere çıkaran koşe yazılarının yetersız kaldığını sanıp dızj yazı- lar doşenen meslektaşlanmız ve medyamız değıl Cumhurbaşkanından başlayarak meclıs başkan- ları, başbakanlar, bakanlar, genel mudurler, valı- ler, kaymakamlar, daha nıce devlet gorevltlen.. Ve tabıı demokrası havansı olarak ortaya doku- lup demokrasıyı şenat duzenınde yaşayacaklan- nı sanarak şenatçı mollalara goz kırpan "demok- rat mollalar" Ancak, medyanın son tutumunun yadırganma- sı doğaldır, ama yararsız olduğunu soylemek de başka bır haksızlık olur 24 yıl sonra ayakJannın suya erdığını gormek, ge- lecek ıçın ümıt vencıdır Laık Cumhurıyetın savunulmasında, bundan boyle kenanndan kosesınden tırtıklamadan, şen- atçılara arka çıkmadan yayın yapacakları bekle- nebılır Gunu gelınce "sırtımtzdayumurta kufesı yok ya" deyıp yan çızme alışkanlığını bu kez yıneleme- yeceklennı dılenz Kasetın ıçenğının hukuk açısından değerlendı- nlmesı gorevı once savcılara, sonra da yargıçlara duşer Ama ışın bır de polıtık yonu var 1950'den son- ra dın olgusuna umut bağlayarak once Saıdı Nur- si'ye sonra da tılmızlen arasında one çıkan Fet- hullah Gülen'e bende olan sağcısı ve solcusuy- la polrtıkacılara ne demelı' ? Fethullah Gülen'ın kasetındekı goruş ve emırie- nn ulke gundemınde yer almasını yadırgayanlan yadırgamak yanhş mı olur' Erbakan Hoca da Susurluk skandalı ıçın "fasa fiso" demıştı, fakat yanılmıştı Fethullah Gulen bakalım kendısını nasıl savuna- cak Ilk açıklaması hıç de yeterlı değıl Konuyu çarpıtmaya yonelık olduğu hemen anlaşılıyor Sankı kendısıne, "devlete karşısın" dıyen var- mış gıbı "Ben devlete karşı değılım" dıyor Oysa kasetle ortaya çıkan, "Devletı şenat dü- zenıne göre kurumlaştırarak, bunca emek ve pa- ra harcayarak yetıştırdığı yandaşlan elı ıle yönet- me nıyetı " Takke duştu, şenat ozlemı somutlaştı • Cumhunyet'ın yayın polıtkasının saygınlığı, yal- nız yurtta değıl dunya ölçeğınde de guven duyul- masını sağlıyor Bunun son orneklennden bın de, NATO Genel Sekreten Bay Javıer Solana'nın de- ğerlendırmesı oidu Bay Solana'nın Kosova soru- nuna ılışkın yazılan, dunyanın seçkın gazeteleny- le aynı gunde Cumhunyet'te yer alıyor. • _ Ekonomı Servısı Şefımız Özlem Yüzak, "Koso- va 'dan Yenı Dunya Düzenıne" başlığı altında ulus- lararası polıtıka ve ekonomık ılışkılerdekı güncel uygulamalan gundeme getırdı • Yargıtay Ceza Kurulu'nun Manısalı gençlere po- lıslenn ışkence yaptığını tescıl etmesının yarattığı sevıncı ve gençlenn yıllardır çektığı sıkıntılan Ne- catı Aygın yazdı • Dunyamızda yaşanan su sorununun, 2000'lı yıl- larda ulkeler arasında en onemlı çatışma nedenı olacağını Celal Yılmaz duyurdu • Memura yuzde 20 zam ongoren hükümetın son beşaydaTHYbıletlenne yuzde 41 5, akaryakıt urun- lerıne ıse yuzde 53 oranında zam yaptığını ve ka- mu çalışanlan arasındakı ucret yapısının baştan so- na adaletsız ve çarpık bır tablo sergıledığını Ali Er haberteştırdı • önumüzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce bır hafta geçırmenız dıleğı ve saygılanmızla oerinc@cumhuriyetcom.tr tLAN T.C. ANKARA 5. NOTERLİĞİ'NDEN Noterlığımız aracılığıyla keşıde olunan 17 03 1999 tanh ve 07448 sayılı ıhtarname ısımlen aşağıda yazılı muhataplanna adreslen meçhul olduğundan teblığ edı- lemedığı cıhetle ılanen teblığı gerekmışür KEŞIDECl Türkıye Vakıflar Bankası TA O Ana- fartalar Şubesı MUHATAPLAR 1) Denız Demırcan Emek 8 Cd 58 Sk No 47/8 Emek/Ankara 2)1 BülentÖztürk 439 Sk.No lOLmıtköy/Ankara^ OLAYLAR 1) Muhatap Denız Demırcan ıle banka- mız arasında aktedılen ıstûıaden adı geçene kredı açıl- mış ve kullandınlmışür 2) Dıger muhataplar sözleşmelerde müşterek borçlu ve müteselsıl kefil sıfatını taşıdıklanndan borçtan so- rumlu bulunmaktadırlar 3) Sözleşmelenn bankamıza verdığı yetkıye ıstına- den kredı hesaplan 14'06/1999 tanhı ıtıbanyla kesıl- mış 2 300 427 474 -lıra borç bakıyesı tespıt olunmuş Fazlaya daır haklanmız saklıdır (Veya varsa yürürlük- te bulunan temınat mektuplanndan doğacak alacak hakkımız saklıdır) 4) Sözleşmeler hükümlenne göre muhataplar muac- cel olan ışbu borcu ıhtamamenın teblığı tanhınden ıü- baren 7 gün ıçmde odemek zomndadırlar Bu süre ıçın- de borç ödenmedığı takdrrde takıbe geçıleceğını ıhtar edenz SONUÇ VE ISTEK Fazlaya daır talep haklanmız ıle kanun. sözleşme ve saır mevzuattan doğacak talep haklanmız saklı kalmak üzere, 14/06/1999 tanhı ıtıba- nyla 2 300 427 474 -TL tutan borcun ödemenın yapı- lacağı gune kadar ışleyecek % 210 Faız, Banka Mu- amele Vergısi, Fon Payı, Komısyon ve masraflar vs ıle bırlıkte ödenmedığı takdırde muhataplar hakkında ka- nunı takıbe geçıleceğını ıhbar ve ıhtar edenz Işbu karar ıhtamamenın ılan tanhınden ıtıbaren 7 gün sonra teblığ yapılmış sayılacağı, teblığ tanhını ta- kıp eden 10 gün ıçınde borçlannı ödemesını aksı halde haklarmda kanunı takıbe geçıleceğı hususu muhatap- lara ılanen teblığ olunur Basın 29159
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle