25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1HAZİRAN1999SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Komutanlardan Vteclis'e ziyaret • ANKARA Cumhuriyet Bürosu) - Cuvvet komutanlan, TBMM Başkanı Yıldınm Vkbulut'u ziyaret ederek ;utladılar. Kara Kuvvetleri Comutanı Orgeneral Atilla Vteş, Deniz Kuvvetleri Lomutam Oramiral SaJim )ervişoğlu, Hava Cuvvetleri Komutanı )rgeneral tlhan Kılıç ve andarma Genel Komutanı )rgeneral Rasim Betir, ıkbulut'la yaklaşık yanm aat görüştüler. iörüşmeden sonra azetecilerin Abdullah )calan davası onusundaki sorulan ile arşılaşan Kara Kuvvetleri Lomutanı Ateş, "herkes ibi davayı izlediklerini" ayledi. Ateş, "Ne üşünüyorsunuz" sorusu zerine "Kanun üşünecek, adalet üşünecek" diye konuştu. iGn/rden enidede'ye lava İANKARA lumhııriyet Bürosu) - nkara DGM Cumhuriyet aşsavcılığı, "halkı, din : mezhep farklılığı izeterek kin ve işmanlıga açıkça tahrik tiği" gerekçesiyle, eski P Denizli Milletvekili amazan Yenidede ıkkında l yıldan 3 yıla ıdar hapis cezası temiyle dava açtı. nkara DGM Cumhuriyet ıvcısı Hâkim Albay Nufa ?tinkaya tarafından ızırlanan 2 sayfalık iianamede, Ramazan nidede'nin 15 Haziran ?8 günü TBMM'de ızenlediği basın plantısına işaret edildi. midede'nin, bazı kız Tencilerin başörtüsü rtıklan gerekçesiyle liversitelere nmadıklannı içeren ıklamasının basın nışmanı tarafından zetecilere dağıtıldığı ımsatıldı. levlüt IşA'a wna ANKARA umhuriyet Bürosu) - ızetecı Mevlüt Işık, imünün 11. dönümünde bugün saat .30'da Cebeci Asri îzarlığı'nda mezan şında düzenlenecek enle anılacak. Işık ıçin zenlenen anma )gramına, ailesi, zeteciier Cemiyeti şkanı ve yönetim rulu üyeleri, lletvekilleri, TRT, AA basın kuruluşlan "»eticileri, Türkiye zetesi temsilcileri ve Kteciler katılacak. Işık, rkiye Gazetesi Ankara nsilciliği görevini dimirken, Haziran 58'de görevli olarak iği Büyük Ankara :li'nde meydana gelen olay sonucunda amını kaybetmişti. nayetleri emekunılu \NKARA ımhuriyet Bürosu) - D Genel Merkezi'nce jturulan Prof. Dr. ammer Ajcsoy, Doç. Bahriye Üçok ve Uğur mcu Cinayetlerini me Kurulu, lyetlerin aydınlatılması gerekenlerin daha li çabalarla ve bir an e yapılmasııu istedi. lantının ardından ılan açıklamada. •cıken adalet, adalet naz. Toplum önünde etin güvenilirligi; erini koruduğu ve lyabildiği ölçüde ir. Komisyonumuz »malanna cinayetlerin nlatılması ve katillerin ılanmasına kadar m edecektir" denildi. Hükümet, protokoldeki maddeyi yönetmeliğe dönüştürme hazırlığında Kııraıı kursunda pazarbkANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP'nin tabanına mesaj vermek için hü- kümet protokolüne konulmasını istedigi "5. suufi bitiren öğrencflerin yaz aylannda Ku- ran kurslarına gidebilmesini öngören" madde, yönetmeliğe dönüştürülmek iste- niyor. Daha önce aynı yöndekı Diyanet Iş- leri Başkanlığı Kuran Kursu Yönetmeli- ği'nin 8 yıllık temel eğitime aykın oldu- ğu gerekçesiyle Danıştay tarafından iptal edildiğini dikkate alan DSP ise yeni dü- zenlemenin uygulanamayacağına inanı- yor. Koalisyonun ince pazarlık noktasını oluşturan madde, tabanlara mesaj niteli- ğini taşıyor. DSP-MHP-ANAP hükümeri, 5. sınıfi bi- tiren öğrencilerin yaz aylannda Diyanet Iş- leri Başkanlığı'ncaaçılacak. Milli Eğitim • DSP, 5. sınıfı bitiren öğrencilerin yaz aylannda Kuran kursuna gidebilmesini öngören düzenlemenin yeniden Danıştay 'dan döneceğine inanıyor. Koalisyonun ince pazarlık noktasını oluşturan madde, tabanlara mesaj niteliğini taşıyor. Bakanlığı'nca denetlenecek Kuran kurs- lanna gitmesini öngören hükümet proto- kolü maddesini yönetmeliğe dönüştürme- ye hazırlanıyor. Düzenlemeyi yasa mad- desine dönüştürmekten kaçınan DSP, yö- netmeliğin Danıştay engelini aşamayaca- ğına inanıyor. 55. hükümet tarafından ha- zırlanan ve öğrencilerin yaz aylan ile haf- ta sonlannda Kuran kurslarına katılması- nı öngören "Kuran Kursu YönetmeMği''nı 1998'de iptal eden Danıştay karannı bılen MHP ise muhafazakârtabanını tatmin ıçın benzer bir maddeyi hükümet protokolü- ne aldı. Danıştay, 21 Ocak 1998'deki karannda şöyle demişti: "18 Ağustos 1997'de Res- mi Gazete'de yav unlanarak yürürlüğe gi- ren yasa ile ilköğretimin 8 y ıllık okullardan oluşacaği, bu okullarda kesinrisiz eğjtim ya- pılacağı. bitirenlere ilköğrerim diploması verileceği öngörüimüştür. Yasanın kabu- lünden 2 gün sonra yürürlüğe giren Ku- ran Kursian Yönetmeliği değişikliği ise 5. suufi bitiren çocuklann hafta sonlan ve yaz aylannda Kuran kurslarına gklebilme- si kuralını getinmiştir. Böylece, açıkça 8 yıDık zorunlu eğitim yasasına aykın bir 0- ke kabul edilmiş olacakbr. Zira. 8 yıllık zo- runlu eğitim yasasının amacı. kamuoyun- ca da bilindiği üzere, pozitif bilimleri yete- rince öğrenememiş, çağdaş eğitimini ta- mamlamanuş küçüklere, henüz bilinçlen- meden teokratik egitim verilmesinln peda- gojik ve psikolojik mahzurlarının gideril- mesi ve Tev hid-i Tedrisat Yasası'nın öngör- düğü eğitinide birliğin sağlanmasıdır. Öte yandan, okullarda zorunlu din küitürü ve ahlak bilgisi dersi okutulmaktadır. Daha ileri düzey de egitim almak isteyenler,8 yıl- hk egitimi bitirdikten sonra imam-hatip K- selerine, daha sonra da ilahiyat fakühele- rine gidebilirler." Kitle örgütleri, Kuran kursu uygulamasının irtica tehlikesini arttıracağı uyansında bulundu 'Hükümet protokolü geri acbm'tstanbulHaberServisi-ll kögretim 5. sınıfi bitiren öğ- rencilerinin yaz aylannda Kuran kurslanna göndenl- mesi yolunu acan 57. hükü- met protokolü, eğitim ör- gütleri ile demokratik kitle örgütlerinin sert tepkısıne neden oldu. Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) Başkanı Gül- seven Yaşer, öğrencilerin il- köğretim 5. sınıftan sonra Kuran kurslanna gönderil- melerinın. "irtka tehlikesi- ai" arttıracağı uyansında bulundu. Atatürkçü Düşün- ce Derneği (ADD) Istanbul Şube Başkanı BUge Bilgiç, 8 yılhk kesintisız temel eğıtı- min bir bütün olarak elealı- narak laik eğitim anlayışını zedeleyecek uygulamalar- dan kesinlikle kaçınılması gerektiğini söyledi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Deme- ği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Türkân Saylan da "inanç sömürüsü yapüğı için halkın secimlerde cezalan- dırdığı düşüncenin, hükü- met protokolünde Kuran kurslanna yer vermesinr kınadı. Curhhuriyetçi Ka- dınlarDerneği tstanbul Şu- be Başkanı Serpa Şekerci- oğlu da uygulamanın, 8 > ıl- lık temel eğitimden ödün verümesi anlamına geldiği- ni belirtti. Sivil Toplum Ku- ruluşlan Bırliği (STKB) Yü- rütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. BülentBer- karda, 8 yıllık kesintisız temel eğitimin ödünsüz korunup geliştirilmesini istedi. DSP-MHP-ANAP koalisyonunun oluş- turduğu 57. hükümetin, daha önce Danıştay'ın iptal etmesine karşın 5. sınıfi bitiren ilköğ- retim öğrencilerine Kuran kurslanna devam edebilme yolunu açan hükümet protokolü tep- kilere neden oluyor. ÇEV Başkanı Gülseven Yaşer, bugüne kadar mıllı eğitim sistemin- de oluşan sorunlann, eğitim konusunun bir- kaç kişinın u iki dudağı arasında" olmasın- dan kaynaklandığmı savundu. Yaşer. "Eği- timin bütün sonınlan çözülmüşde bir tekço- cuklanmızı Kuran kursuna göndermek mi kainuş" diye tepkigösterdi. Uygulamanın. her mahallede yasadışı Kuran kurslannın açılmasına neden olacağını ve bu kurslarda hurafeler öğreten hocalann çocuklann "be- yinkrini yıkayacağını" vurgulayan Yaşer. Türkiye de mesleki eğitim adı altında öğre- nim gören gençlerin yüzde 52'sinin zaten T « U 1 y « l K i r d U i l U l ^,,,3 Sürecini anımsatarak halkın can ve mal güvenliğini tehdit edecek bazı girişjmler olabüeceği ihtimaline karşı emniyet müdürlüğunde Vali VardımcH sı Osman Demir baskanlıgında bir kri/ merkezi oluşturduklannı söyledi Çakın u Kri/ merkezı çaltşmaya baş- ladu gerekli tedbiıier aJındı" dedi. 118-T Lions Yönetim Çevresi 9. Böige Kuiüpleri, Vali Çakır'a, her tiirlü etkin- hklerindeki desteginden dola>ı "Fahrettin Kerim Gökav HizmetÖdülü'' verdi. Çakır'a ödülü. 118-T Lions Yö- netim Çevresi 9. BÖIge Kuiüpleri Başkanı Feriya Tannyar tarafından sunuldu. Mlayetteki ödül töreninden son- ra gazetecUerin sorulannı yanıtla>an Vali Çakır, terör örgütü elebaşısı sanık Abdullah Öcalan'ın bugün yargüa- ma safhasının başladtğını anımsatarak bunu baihane ederek halkın can ve mal güvenliğini tehdit edecek bazı gi- rişimier obbileceği ihtimaUne karşı tedbüier almak için geçen hafta toplann >apöklarını anlattı. Çakır şuniart söyledi: "Eh'mizde siyasi bovutta oİm say BI yok denecek kadar azdır. İstanbuİ'da halkın can ve mal güvenliğini tehdit edecek hiçbir durum bugün için söz konusu değiL Kriz merkezi çahşma>a başladı. Her ihtimak karşı ha- zırhklıyiz. Bir şe>1n olacağmı beklemiyoruz, ama her ihtimale karşı hazırtaklıyız." imam-hatiplere devam ertiğini anımsattı. Kuran kurslannda çocuklara yanlış din eği- timi verilerek dinin siyasete alet edileceği- ni savunan Yaşer. her yıl 1 milyon 150 bin çocuğun eğitim hakkından yararlanamadı- ğı Türkiye'de Kuran kursu uygulamasının ir- tica tehdidıni arttıracağını söyledi. Yaşer, din eğidmınin gereksinim duyan öğrencile- re, 8 yıllık temel eğitimden sonra Mılli Eği- tim Bakanlığı'nm denetımi ve kontrolü al- tında verilmesinin daha uygun olabileceği- ni söyledi. Çağdaş eğitimin. ulusal kültürle e\Tensel kültürün bağdaştmlması olduğu- nu kaydeden Yaşer, açılacak Kuran kursla- nnda ulusal değerleri zedeleyici ve çocuk- lann "bevnini yıka>ıa'' yanlış bir din eğiti- mi verileceğini söyledi. ADD Istanbul Şube Başkanı Bilge Bilgiç ise öğrencilerin 5 sınıftan itibaren Kuran kurslanna devam edebilmesi uygulaması- nın. geçmişte olumsuzluklan çok yaşanan ya- sadışı Kuran kurslannın açılmasına neden ola- cağmı belirttti. Bilgiç kurslann, yorucu bir eğitimden sonra yaz tatilinde dinlenmesi ge- reken öğrencilenn, tatilden yoksun kalma- lan ve yeni ögretim dönemıne zıhnen hazır olamamalanna >ol açacağını söyledi. ADD Istanbul Şube Başkanı Bilgiç. henüz sorgu- lama çağında bile olmayan çocuklann böy- le bir uygulamayla karşı karşıya bırakılma- lannın, laik demokratik Türkiye açısından geleceğe dönük sıkıntılar yaratacağı u>an- sında bulundu. ÇYDD Genel Merkez ve rüm şubeleri adına biraçıkbma yapan Genel Başkan Prof. Dr. Türkân Saylan da son secimlerde aslın- da dinin özüne zarar v eren. "inanç sömürü- süyaparak oş toplama>-a calışan ve başka hiç- bir potitika üretmeyen" partıleri halkın na- sıl cezalandırdığmın unutulmaması gerek- tiğini vurguladı. 57. hükümetin cumhuriye- tin temel değerlennden ödün vermemesini isteyen Saylan. 8 yıllık temel eğitime aykı- n şekilde Kuran kurslannın pazarlık konu- su yapılması ve hükümet protokolüne alınmasını şid- detle kınadıklannı bildirdi. Saylan, 57. hükümetin, din sömürüsü fanatiklerine alet olmadan. çağdaş Türki- ye'nin geleceği için hızla çalışmaya başlamasının hal- kın büyük çoğunluğunun beklentisi olduğunu ve çağ- daşlık yanlılannca destek- lendiğinı kaydetti. Saylan, yaz aylannı dınlenerek, eğ- lenerek, kültür ve sanatla bezeyerek geçırmesi gere- ken çocuklann, oy yitirdiği kesınleşmiş bir siyasal sö- mürüye kurban ediunesini yasaya aykın bularak kına- dıklannı ve hükümeri uyar- dıklannı söyledi. Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği tstanbul Şube Baş- kanı Serpil Şekercioglu, hü- kümetin protokolünde yer verdiği Kuran kurslanna iliş- kin düzenlemenin, 8 yıllık temel eğitimden ödün ve- rilmesi anlamına geldiğini belirterek okullarda zorun- lu din dersinin zaten yüriir- lükte olduğunu, çocuklann yaz aylannda sportif, kül- türel etkinlikler ya da ya- bancı dil, bılgisayar ve el becerisi kurslanna gönde- rilmesinin daha yararlı ola- cağını söyledi. Serpil Yaaaoglu adlı bir >-urttaş da Kuran kurslany- la ilgili tartışmayı "geri adun" olarak nite- lendirerek "8 yıluk kesintisiz temel eğitim uzun yıllardır istenmesine karşın geçen yıl zo- raki çıkanlmışO. Butarüşmayı yeniden baş- latmak ve tarnşmaya açmak bir tavizdir ve verilmemelidir'' dedi. STKB Yüriitme Kunılu Başkanı Prof. Dr. Bülent Berkarda ise Türkiye'nin acil ihtiyaç- lannın TBMM tarafından en kısa zamanda sonuçlandınlmasmı istedi. Prof. Dr. Berkar- da isteklenni şöyle sıraladı: "8 yılhk temel eğitimin ödünsüz korunup geüştirilmesi. siy asi partiler \t secim yasala- nnın demokratik yönde degistirilmesu tüm yurttaşlann saglık hizmetlerinden eşil ya- rarianmasını temel alan kalıcı bir sağhk re- formunun gerçekleştirilmesi. ulusal bağun- sıztığunızdan ödün verilmemesi veulusal ege- menlik haklannın kıskançlıkla korunması, yargı bağımsızhgının sağlanması. siyasi par- tilerin. içdemokrasilerini ülkedemokrasL'ane katkıda buhınacak tarzda geüştirmeleri.'' Küskün CHP'lilere 'dönüş' formülüANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı AltanÖymen, partiye dön- meleri gündeme gelen, ancak Merkez Yö- netim Kurulu'nun (MYK) oluşmaması ne- deniyle üyelikleri onaylanamayan eski CHP'liler için formülanyor.MümtazSoj'- salveErolTuncergıbi isimlerin dönüşü için kunıltayda öneri sunulması, tartışılan seçe- neklerden biri. Tuncer, kurultaya kadar for- mül bulunmaması durumunda, kurultaym ertesi günü partiye üye olacağını söyledi. CHP'de 22 Mayıs günü gerçekleştirilen olağanüstü kunıltayda parti meclisi (PM) ve MYK'nin oluşmaması sonucu bu or- ganlar tarafından yürütülmesi gereken iş- lemleraksadı. Altan Öymen'in göreve gel- mesinin ardından eski CHP'lilere yaptığı "Dönün'" çağnsı da MYK'nin olmamasın- dan kaynaklanan boşiuğa takıldı. • Genel Başkan Altan Öymen'in, geri dönmeleri durumunda MYK'de Mümtaz Soysal ve Erol Tuncer'e de yer vermek istedigi belirtildi. Bu isimlerin dönüşü için kurultaya öneri sunulacağı kaydedildi. CHP tüzüğüne göre, daha önce TBMM üyeliği, partilerin merkez karar ve yönetim kurullan ile denetim ve disiplin organlan başkanlığı ve üyeliği yapmış olan kişilerin partiye üye olmasına MYK karar verebili- yor. MYK'nin oluşmaması, Öymen'in ge- nel başkan yardımcılığı ve genel sekreter- lik için düşündüğü Soysal ve Tuncer'in par- tiye dönüşünü de sıkmtıya sokarken, Altan Öymen'in bu sorunu çözmek amacıyla hu- kuksal durumu incelediği öğrenildi. 26 Haziran Cumartesi günü gerçekleş- tirilecek 10. olağanüstü kurultaya kadar herhangi bir çözüm üretilememesi duru- munda. dışandan geleceklenn kabulü bu ku- rultaya kalacak. Kurultay Divan Başkanlı- ğı'na üyeliklerin onaylanması istemiyle öneri verilmesi durumunda, divan bunu ku- H ü k ü m e t p r o g r a m ı n ı n y a r ı n T B M M ' d e o k u n m a s ı b e k l e n i y o r TBMM yaz aylannda da çahştırılacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP- MHP-ANAP koalisyon hükümetinin prog- ramının yann TBMM Genel Kurulu'nda okunması bekleniyor. Buna göre, hükümet programı üzerindeki görüşmeler5 Haziran Cumartesi günü, güvenoylaması ise 7 Ha- ziran Pazartesi günü yapılacak. TBMM'yi yaz aylannda ve gerekirse hafta sonlan da çalıştırmayı planlayan hükümetin en önce- likli çıkaracağı yasal düzenlemeler ise 1999 Yıh Bütçesi, Bankalar Yasası ve DGM'le- rin sivilleştirilmesi olacak. DSP'den Devlet Bakanı Hikmet Ulugbay ve Orman Bakanı Nami Çağan, MHP'den Devlet Bakanları Tunca Toskay, Sadi So- muncuoğlu. ANAP'tan Devlet Bakanı Meh- oıet Keçecifer ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Crsümer'den oluşan ko- misyon, çahşmalannı dün de sürdürdü. ANAP lideri Mesut Yıhnaz da dün 57. hükümetin ANAP'lı bakanlanyla konutun- da bir araya geldi. Yılmaz ile bakanlannın, hükümet porgramı ve hükümetin öncelikle- rine ilişkin olarak görüş alışverişinde bu- lunduklan belirtildi. DSP-MHP-ANAP koalisyonunun proto- kolü bazı somutlamalarla hükümet progra- mına dönüştürüldü. Buna göre, Pişmanlık Yasası, Vergi Refor- mu'nda yeniden düzenleme yapılması, ana- yasanın dokunulmazlıklarla ilgili 83 ve 1OO'üncü maddelerinin değiştirilmesi, emek- lilik yaşının yükseltilmesine ilişkin sosyal gü- venlik reformu ile TBMM Içtüzüğü'nün ye- niden düzenlenmesi de öncelikli yasalar ara- sında sırafandı. rultayın onayuıa sunacak ve üyelikler onay- lanabilecek. Öymen'in, tüaüğün genel başkanın seçi- mini ve yetkilerini açıklayan 36. maddesin- deki "Genel başkan,partiyi bagbyrademeç- ler vermeye ve bildiriler yayımlamaya yet- kilidir. Genel başkan bu yetkisini görevien- direceği Idmselere de kullandırabüir'' hük- münden de yararlanabıleceğı belirtildi. An- cak bu hükümde de, genel başkanın görev- lendireceği kimseleTde "üyefik" koşulunun aranıp aranmayacağı konusunda belirsizlik olduğu kaydedildi. 18 Nisan'da yapılan seçimlerden önce Ankara Anakent Belediye Başkanlığı için önseçime gireceğini açıklayan, ancak eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın MuratKa- rayalçın'ın adaylığında ısrar etmesı nede- niyle partiden istifa eden Erol Tuncer, 22 Mayıs kurultayından sonra partiye döneceğini daha ön- ce de açıkladığını anımsat- tı. Ancak hukuki bir boşluk oldugunun ortaya çıktığını belirten Tuncer, bunun dol- durulması için bir formül arandığmı kaydetti. Tuncer, kurultaydan önce üye olamaması durumunda da kurultayın yapılmasını bekleyeceğini ve ertesi gün üye olacağını belirtti. Oy- men'den partinin genel sek- reteri olması yönünde doğ- rudan bir mesaj almadığını belirten Erol Tuncer, "Böy- le bir görev geldiğinde kaç- mam. Ama zor bir dönemûı aşıhnasında, işleri daha zor- laşoracak özel talepierim <Â- maz" dedi. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Bakın Şu Barış Havarisine! Dün sabah saatleri on'u gösterdiği anda, Imralı'dakı duruşma salonunda kendısı ıçin yapılmış cam bölmeye adım atan adamın, uzun bir "kurtuluş hareketi"n\ baş- lattığını ileri sürerek yirminci yûzyıl tarihinin son fasikül- lerine adını yazdırmayı düşündüğüne tanıklık edebilir misiniz? 0 muydu, bütün televizyon ekranlanyla şayet izteye- biliyofiarsa hâlâ dağ başlannda ederindeki sılahlan ile ken- di amaçlan doğrultusunda geri donülmez bir ölüm yol- culuğunagönderildiklenni kavrayamayan kadınlı erkek- li militanlannı kendi kaderlerine terk ederek, Türkiye Cumhuriyeti'nin mahkerneleri önünde, devletn kendi- sine işkence yaptırmak şöyle dursun; hıçbır baskı ve ha- kerete uğratmadığını söyleyen? ..Ve Yunanistan'ı, Rusya'yı, Itarya'yı uluslararaa kural- lan hiçe sayarak kendisini yakalatrnak ıçin korsanvari ha- reketleri düzenlemekle suçlayan? ..Ve yine, bunlan söylerken kendisini izleyen şehıt aı- leterinin yıllardan beri yaşadığı üzüntüyü, acıyı belkı ılk kez dün sabah Imralı'daki duruşma salonunda duydu- ğu için onlardan özür dileme gerektiğini hatıriayan ... ..Ve yine kendisi için hesap verme günü başlarken, söz veren.. .Ama tarihsel bir davanın ilk dakikaiannda, kimlik sap- tanmasından hemen sonra böytesinebir "dibace" ilesöz- lerini Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nın tutanak- lannageçirtmekgereğıni duyacak kadar hareketlerini kont- rol altında tutabilen. Otuz bin kişinin katili olduğu savı ile dün Ankara Dev- let Güvenlik Mahkemesi'nin önüne çıkartılan Abdullah Öcalan davasını üstlenen ve "Allah'tan başka kendıle- hne kimsenin kanşamayacağını söyleyen" hâkimler, dün birçok kimsenin zihinlerindeki soruyu da yanrtlayan ara kararlan ile, duruşmanın aralıksız süreceğini bildırdiler. Gerçi bu karar, sanık avukatlanndan ikisınin, davanın yok sayılması gibi, bence büyük ölçüde politik bir şov ama- cı ile yaptıklan başvurunun sonucuydu. Ama yine de mah- kemede özellıkte asker kökenli üyenin durumu açıan- dan önemlıydi. Okaran.yargıçlarkurulunun "Biz ülkedekiyasaJara gö- re görevlendirilmiş kimseleriz. O yasalarda değişiklık yapılıp yapılmaması bizım değil; yasama organının gö- rev/ ve sorumluğudur. Onun ötesinde biz önümüze ge- len dosyaya göre üzerimize düşen görevi yapanz" biçi- minde yorumlama elbette olasıdır. Ve bu gerçekçi yorum, bir başka gerçekçi sorumlu- ğu milletvekillerinin omuzlanndan çekip almamaktadır. Cuma günkü "Dûzyazı"da da belirttiğimiz gibi, madem- ki DGM'lerin yapılış bıçimi Avrupa insan Haklan Mah- kemesi'nde kaygılar uyandırmaktadır. O kaygılann ge- reksız olduğunu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bir an önce yapacaklan bir anayasa değişikliği ve ona eşde- ğer olarak gerçekleştinlen DGM'lerin kurulması ile ilgili yasadaki değişikliklerle sonuçlandırmalarından daha doğal ne vardır?.. Türkiye, Abdullah öcalan hakkındaki savlannda yer- den göge kadar haklıdır. Bu adam bu ülkeyı parçalamak amacı ile yola çıkmış, Türk ve Kürt kökenli otuz bine ya- kın insanımızın canına kıydırmış, Türk ve Kürt kökenli bin- lerce aileyi evlatsız, evsiz ve işsiz bıraktırtmış değil mi- dir? Şımdı dağlarda kendı kaderlerine bıraktığı ınsanlarla, Dtnlerce şehıt ve gazı aılelen arasında hepımizin btr an önce gerçekleşmesını yurekten ıstediğimiz banşın olu- şumu için sadece ve sadece kendi başının kaderinı gü- venceye almayı düşündüğü için ilk sözlerine. bu koşul- lan öne sürerek başlamaktadır. Peki acaba öcalan'ın istedigi banş ıçin düşündüğü ko- şul nedir? Çetesinin ilk ayaklanma hareketinin başladığı yıllarda, 1989'da bir Millı Güvenlik Kurulu toplantısında geçen bir olayı gün ışığına çıkartmanın zamanı sanınm gelmış ol- malıdır. Dönemin başbakanı, kurulun gündemınde bulunan bu ayaklanma olayı için çözüm önerir. "Canım" der, "Vere- lim dört beş vilayeti, adamı susturup dağdan indırelım". Başbakan sözlerini tamamlayamadan başkanlık kol- tuğunda oturan dönemin cumhurbaşkanı Evren adeta yerinden fırtayarak "Ne dedin, ne dedin?" diye haykırır. Başbakan, dudaklannı bükerekyanrt verır: "Efendımşa- ka söylediğimi fark etmedıniz mi?" Böylesine tatsız bir şakanın yapılamayacağı kadar önemli bir kua/mda ve ciddi sorumiular önünde o)ma- dığını bilmeyen başbakan; Turgut Özal'dan baskası de- ğildir. Türkiye o "Verde kurtul" ya da "O çılgtn adama söy- leyin ateş kessin. Bana askerien ikna etmem için zaman gerekiyor" diye düşüncelenn sahibı bir politika anlayı- şından, eşkıya başını Şam'daki ininden çıkartıp, Imra- lı'dakı cam hücrenin içinde hesap vermeye hazır eden bir aşamaya geldi. Unutmamalıyız. Daha dünkü tarihsel duruşmanın baş- lamasmdan ıki saat önce, Gemlik hmanında ve sabahın ilk saatlennde Bruce Kent adındaki Uluslararası Af Ör- gütü ve Katolik Kilisesi üyesi kart vizitli bir adam, hem adil bir yargılama sürecınin oluşup oluşmadığını izlernek için geldiklerini Anadolu Ajansı muhabinne söylüyor, hem de "Ancak şu ana kadar gördüğümûz adil bir yar- gılama yapılmadığıdır" gibi inciler savurabilıyor. Sanınm "Niçin" denilirse verebileceğı tek gerekçe DGM'lerdeki doğal hâkim ilkesinin zedelendiğıne sığın- mak olacaktır. Bu yüzdendir kı, adaletin ulaşacağı so- nuca tek küçük gölge düşürmeyecek sorumluluğu par- lamento bir an önce sağlamalıdır. Faks: 0212 677 07 62 E.Mail:obirgit(g cumhuriyetcom.tr. ANAP'ta vitrin yenfleniyor ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yardımcılan Cumhur Ersümer. Meh- met Keçedlen Yaşar Oku- yan, Erkan Mumcu \e Rüştü Kazun Yücden'i ka- bineye veren ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, başkanlık divanını yenili- yor. Başkanlık divanına gi- recek olan Sakarya Mil- letvekili Ersin Taranoğ- ta'nuö, partide ikinci adam olacağı belirtildi. Cengîz Alünkaya, Mustafa Tasar. Avni AkyoL Biltekin Oz- demir ve Selçuk Pehlha- noğhı'nun adlan da baş- kanlık divanı için geçiyor. Mesut Yılmaz, 18 Ni- san seçim yenilgisi konu- sundatepkilerin önünü ke- sebilmek için başkanlık di- vanı üyelerinin verdiği is- tifalan yüriirlüğe koyma- mıştı. Seçim yenilgisınin, partilerinin çalışmasından değil siyasi-toplumsal ge- lişmelerden kaynaklandı- ğını savunan Yılmaz, baş- kanlık divanı üyelerinden 5'ini bakan yaparak ödül- lendirdi. Yılrnaz'ın. bu haf- ta sonu merkez karar yö- netim kurulunu toplayaca- ğı belirtildi. Başkanlık di- vanına seçilmesine kesin gözüyle bakılan Ersin Ta- ranoğlu'nun, Cumhur Er- sümer'den boşalan üyeliğe getirileceği ve partide ikin- ci adam olacağı belirtildi. Yılmaz'ın, kabinenin açık- lanmasının ardından orta- ya çıkan tepkileri önlemek ve bir denge kurmak iste- digi kaydedildi. Başkanlık divanı üyele- rinden Şadan Tuzcu ve Ab- dülkachr Baş'ın yerlerinde kalmalanna ise kesın gö- züyle bakılıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle