22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 HAZİRAN 1999 SALJ • • • • CUMHURlYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştaraf-1. Sayfada Bir an; üç-beş saniye, göğüslerine bastırdıklan oğullannın fotoğraflanyla yüzlerinde yüzyılın hüz- nünü taşıyan şehit ailelerinde dondu kaldı. Ve.. Binlerce insanın katlinden sorumlu bu insa- nın dunjşması klasik bir ön konuşma ile açıldı. Yakalandığından beri hiçbir baskı altında kalma- dığını açıkça ifade etmesi; Rusu, Yunanı, Italyanı, uluslararası hukuka riayet etmedikieri, yani sığın- ma hakkı tanımadıklan, yakalanmasına zemin ha- zııiadıklan için suçlaması.. Apo, savunmasını banşa ve uluslararası hukuk ilkelerine dayandıracagının ilk işaretlerini veriyor. Bu konuşmayia ne kadar çapsız, sözde bir ön- der olduğunu kanıtlıyor! Üç-beş dakikaya sığdırdığı kısa konuşmasında insan haklanna saygıyı unutmadı Apo: Şehit aile- lerinden özür diledi! Tam 15 yıl; kurduğu ve yönettiği ölüm çarkını durmaksızın işleterek sistemli ve toplu cinayetler uzmanı gibi çalışan bu, bu.. Terörbaşı, bir cümleye sığdırdığı özürte şehit ai- lelerinin gönlünde, daha önemlisi, Türk ulusal vic- danında beraat etmeyi umut ediyor. Oysa, dünya ölçeğinde önemli yayın organlann- dan biri olan BBC muhabiri, Anadolu'yu tanyor. Edindiği yargı, sokaktaki her bireyin kalbinden ge- çen, kafasında bilinçlenen -tahmin edeceğiniz- so- nucu yansıtıyor. Apo'nun bu türden konuşma ya da savunuyte seslendiği kesimler içeride değil, Batı'da, dışımız- da. Apo'ya kurtuluş olmadığının bilincinde olan Av- rupalı kimi çevreler ve PKK'liler Imralı mahkeme- sinden yararlanmaya hazırianıyorlar. Bir kurtuluş savaşçısı sanki; üstelik serbest bı- rakılması için BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a, Başkan Clinton'a ve hatta Ecevit'e mesaj gönder- me hazırlığı yapıyoriar. Yüzsüzlüğün daniskası: "Apo'nun 'adil' yargı- lanmasını" istiyoriar. Ya Almanya!.. Idam karan çıkarsa "uygulanmamasını". Daha önemlisi; Batı siyasetçileriyle bir kısım ba- sın, Apo olayına, yargıdan soyutlayıp siyasal bir kimlik vermeye çabalryor. Nitekim, Reuters ve Associated Press gibi dün- yaca ünlü haber ajanslan bu noktaya değiniyor. Yazmıyorlar, ama Batı'nın, bizzat Apo'nun, bu yar- gı sürecinde "kendini 14yıldırsüren birsavaşı so- na erdirmek isteyen yasal ve politik bir kimlik ola- rakyansıtmaya çalışacağını" vurguluyor. Batı manevralan -Demirel'in hemen her işteolduğu gibi Apo'nun yakalanmasındaki engin başanlannı anlatan- son yazı dizisinden öğreniyoruz ki; yargılanma tartış- malannda ılımlı davranan ABD, 23 Nisan 1999 Cu- ma günü, Beyaz Saray'daki Clinton buluşmasın- da TC Cumhurbaşkanı'na, Ulusal Güvenlik Baş- danışmanı Berger'a şunu söyletiyor: "Malumlan olduğu üzere, ülkenizin 'bir numa- ralı teröristinin yakalanmasında' size yardımcı ol- duk. Şimdi hem sizin hem bizim için önemli olan, bu teröristin davasının 'dünya kamuoyu tarafından adil bir yargılama' olarak kabul edilmesinin sağlan- Bu belgenin -öteki belgeler gibi- Demirel'in ar- şivinden çıktığına kuşku yok! Berger'la ABD, diplomatik dille adil bir yargıla- madan kaygılandığını gösteriyor. Devlet, dünya kamuoyunun "adil bir yargılama- yı" sindirmesi için, daha ilk günden büyük özen gösteriyor. Fakat yandaşlan tersini kanrtlamanın peşinde. Apo'nun dışandaki ortaklanyfa buradaki avukat- lannın iki amacı var: Yargının "olağanüstü mah- kemede görüldüğünü" Batı'ya kabul ettirmek. Çıkacak karann Avrupa İnsan Hakları Mah- kemesi'ne gitmelerini sağlaması. Türkiye'ye karşı olan kesimler, Apo davasını çok yönlü bir Kürt davasına ancak Avrupa'da dönüş- türebileceklerinin bilıncindeler. Iddianame Apo'yu "bölücülük"\e suçluyor. Oysa biliyoruz ki bu dava, bölücülükten çok ö- teye, 15 yıldır Türkiye'de yaşanan, Batı'nın genel- de umursamaz gözlerie izlediği insanlık dramını içeriyor. Bu dava; Hitler'den, Stalinden ve Miloşe- viç'ten sonra yüzyılın en büyük katilinin davası! 410 milyon dolarlık kredi îspanyollann Türkiye çıkartması Ekonomi Servisi - Ispan- ya'nın 300 büyük şirketinin katılacağı Expotecnia 99 Fu- an bugün açıhyor. tspanya Ticaret Turizm Küçük ve Orta ölçekli tşletmelerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Elena Pisonero, fuann her- hangi bir Avrupa ülkesinin Türkiye'de gerçekleştirdiği en büyük tanıtım faaliyeti ol- duğunu belirtti. Fuann açılı- şı öncesindedün düzenJenen basın toplantısında konuşan Pisonero, fiıar sayesinde iki ülkenin ekonomik ilişkile- rinde yeni alanlann keşfedi- leceğini söyleyerek "Geçen yd Türkiye ve İspanya ara- sında bir ekonomik eylem ptanı imzaiadık. Fuar da bu planın bir parcası" diye ko- nuştu. Pisonero, iki ülke ara- sında 2000 yılına kadar sü- recek bir fınansal protoko- lün imzalandığını belirterek u bd ülkenin bir arada yati- nmveticaretyapnusıiriııls- panya'dan Türkiye'ye 410 milyon dolarlık kredi verile- cek.Şimdiye kadar bukredi- nin 10-20 milyon doUrhk kıs- mı tzmir rayb tren etektrifı- kasyonu için kullamkh. Kre- dilerin tamamı kullanınıa hazır. Geri kalan bölümü de kısasürede kuflanılacak" de- di. Ispanyol şirketlerin Tür- kiye'deki özelleştirme proje- lerine de talip olduğunu vur- gulayan Pisonero, Ispan- ya'nnı telekomünikasyon ve enerji sektörlerinde tecrübe- si bulunduğunu söyledi. Expotecnia 99 Fuan, bu- gün tspanya Başbakan Yar- dımcısı Rodriguez Rato ve Başbakan yardımcısı Hik- met Uluğbsy tarafından açıhyor. Ankara'da turizm zirvesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TÜROB ve TÜRSAB Yönetim Kurulu üyeleri, yann Turizm Bakanı Erkan Mum- cn ile görüşerek sektörde yaşanan sıkıntıya ilişkin önerileri- ni sunacaklar. Turizmciler, sektöre maddi kaynak sağlayacak önlemlerin yanı sıra iç turizmin canlandınlması amacıyla okullann erken tatil edilmesini istiyoriar. MHP'Ii komisyon üyeleri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM komisyonlan- na girecek MHP'li üyeler bugün yapılacak grup toplantısın- da belirlenecek. MHPGrup Başkanvekili İsmail Köse, amaç- lannuı hükümetin uzlaşma koalisyonu olduğunu komisyon- larda da göstermek olduğunu söyledi. Karadeniz 4 siyasi kararlarla' kadediliyor Ekonomi Servisi - Koylann, ba- lıkçı bannakJannın, kuinsallar ve falezlerin kayalarla doldurulduğu, tam bir kıyı ve doğa katliamına ne- den olan Karadeniz sahil yolu inşa- atırun, yol güzergâh projeleri bile olmadığı savunularak durdurulma- sı istendi. Türk Mühendis ve Mimar Oda- lan Birliği (TMMOB), Trabzon ye- rel birimleri temsilcileri ile uzman- lardan oluşan heyet tarafından Ka- radeniz'de yapılan incelemeleri ra- por haline getirdi. "Karadeniz Sa- hil Yolu; tnceteme, Değeriendirme ve Öneriler'' başlıklı raporda TM- MOB, Karadeniz sahil yolu yapı- mına, sahil yolu güzeTgâhına ilişkin herhangi bir onaylı proje olmadan başlandığun saptadı. Raporda, yollann ekonomik ol- madığı, eski güzergâhın tercih edil- mesi durumunda maliyetin yüzde 50 azalacağı anlatılarak yapılan iş- lerin Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından da "ekonomik kriterierin altında" bulunduğuna dikkat çekildi. Karadeniz sahil yolu yapımını sürdüren fırmalann temin ettiği dış kredilerin, Hazine Müsteşarlı- ğı'nca kabul edilen faiz oranlannın (LİBOR artı 2.25) 10 puan üstün- de olduğu belirtilen raporda şu so- rular gündeme getirildi: "Hazine Müsteşaruğı'nın kabul ettiği faiz oranının üzerindeki vüzde 10 ABD Dolan faiz oranı kredi kunıluşuna nasıl ödeniyor?". "Yoksa Karade- niz kıyıiannın koylan, kumsallan, faJezleri. baukçı bannaklan üzerin- de sürdüriilen kaya tahkimatlan, denizdolgulan, yüksekoranda sağ- tanan bo dış kredilerin gayri resmi olarak kabul edilen faizlerini öde- mek için mi yapıuyor?" Tahkimat işlerinde yüzde 40-60 oranında kâr edildiği gerçeğınin in- şaat dünyasınca da kabul edildiği- ne dikkat çekilen raporda şöyle de- nildi: "Karadeniz ulaşım güzergâ- hı konusunda denizyolu- demiryo- luna dayalı sistemlerden yana olan TMMOB bölgede vaptığı'inceleme- lerde, sahil yolunun deniz dolgusu yerine kara yönünde günevden ge- çirilme olanaklannın olduğu pek çok kesiminde bu tercihlerin bile kullanılmadığuıı tespit etti.*" Yol güzergâh projeleri yok Karadeniz sahil yolu kapsamın- daki işlerin ihalesi de, sahil yolu güzergâhma ilişkin herhangi bir onaylı proje olmadan yapıldı. Bir kısım projelerin, ihale tarihi olan Eylül-Ekim 1997'den 14 ay sonra, Aralık 1998'deyapıldığı,ancak he- nüz kesin onaylan bile gerçekleş- mediği vurgulandı. Proje ve araştır- maya bile gerek duyulmadan baş- lanan yol yapımlannda "teknik ve ekonomik değil sryasi kararlann et- kiü" olduğuna dikkat çekildi. İhalesi yapılan ve henüz inşaatı başlamayan yollardan Samsun- Bafra-Sinop yolunun; Yakakent- Gerze (Gerze geçişi dahil) 38.5 ki- lometresi 224 milyon dolar, Gerze- Sinop (Sinop geçişi dahil) 34.5 ki- lometresi 77 milyon dolar keşif be- deliyle 2886 Sayılı thale Yasası dı- şında ihale edildi. Bu kesimlerin toplam keşif bedeli 301 milyon do- lar. TMMOB'nin belirlemelerine göre, bu yolun Yakakent-Gerze ke- siminde, Eskiköy mevkiinden iti- baren Gerze çıkışına kadar olan uzantıda eski güzergâh terk edile- rek deniz kıyısından geçen yeni bir güzergâh projelendirildi. Bu projeye göre Yakakent- Ger- ze yolunun; yol güzergâhı deniz ke- nanna kaydınlarak 24 kilometrelik kesimi tamamen denizden geçirili- yor ve kaya tahkimatı ile deniz dol- gusu yapılması öngörülüyor. TMMOB, bölünmüş yol yapmak yerine Yakakent- Gerze yolu güzer- gâhının denize kaydınlmasıyla ma- liyetin 2.5 kat arttınldığına dikkat çekerek raporunda şu bilgilere yer verdi: "Karayollan Genel Müdür- lüğü'nce yapılan fizibiliteetütierine göre (ekonomik yapılabiBrlik kri- terlerinde) isebu maliyet; toprak iş- leri 52 trUyon, sanat yapılan 15.5 trilyon, üsrvapı 6.9 triryon, diğer iş- ler 0.4 trilyon lira olmak üzere top- lam 28 trilyon lira olarak hesaplan- nuşbr. Bu durumda 1998yıhbaşı fi- yadarına (dolar 206.120 bin lira)gö- re 62 trilyon liraya çıkarılan proje- nin maliyeti, ekonomik yapılabüir- lik kriteıierinin yaklaşık 12 kaö- dır." Devlet Planlama Teşkilatı da (DPT) "Samsun-Bafra- Sinop" projesi Yakakent-Sınop kesimini ekonomik yapılabilirlik kriterleri- nin altında buldu. DPT, proje konusunda Karayol- lan Genel Müdürlüğü'ne gönderdi- ği 17 Eylül 1998 tarihli yazısında "yoOann ekonomikolmadığını" be- lirterek "Ancak 55. hükümet prog- ranunda Karadeniz ve Akdeniz sa- hil yollan ve bağlanülanna önceük verfleceği hususu yeralmışür"ifa- desıni kullandı. KDV'si bûtçeden ~ TMMOB raporunda, yol yapım- lan kredi fmansmam açısmdan ele ahnarak dışandan kullanılan yük- sek faizli kredilerin hakedişlerinin ödenebilmesi için bûtçeden KDV- sinin karşılandığına dikkat çekildi. Raporda, Sinop- Boyabat (80 mil- yon dolar) ve Yakakent-Sinop (301 milyon dolar) ihalelerinin 4 yılda bitırilmesi halinde yıllık ortalama 95 milyon dolarlık krediye ihtiyaç duyalacağı belirtilerek "Bu da bût- çeden yıDık 14JÎ5 milyon dolarlık KDV ihtiyacmın karsılanması an- lamına geliyor*' denıldi. Mudanya'da gergîn bekleyiş B Baştarafı 1. Sayfada ye'nin dört bir yanından otobüslerle gelen di- ğer aileler katıldı. Mudanya'da ıskeleninbulun- duğu yasak bölgenin etrafinı çeviren aileler her zamankinden daha gergin ve kızgındı. Kendi- lerinden az sayıda kişinin duruşmayı izlemesi- ne izin verilmesine kızan aileler, iskele meyda- nma girmek istedi. Polis barikatıyla durdurulan aileler, bu kez tepkilerini sloganlarla ve bağı- nşlarla mahkeme heyetine yöneltti. Öcalan'ın "hiç tanımadığı" ailesinin duruş- mayı izlemesine izin verilirken kendilerinin dı- şanda tutulduğunu söyleyen aileler, "Şehiöer öimez, vatan bölünmez", "tmralı Apo'ya mezar olacak", "Yunanistan gelsin, Apo'yu kurtar- sın", "Şerefsiz Öcalan, şerefsiz aMikadar", "Kahrolsun Apo'nun avukatlan". "Türk-Kürt kardeştir, Apo iti kalleştir" sloganlan attı. Bu arada iskele meydanma bakan binanın te- rasına çıkan bir şehit yakını ".Apo Ermeni to- humudur. Ermeni değilse buraya gelsin. Müslü- nıan, Müslümana bunu yapmaz. Polise, askere el kalkar mı? Kurşun sıkılır mı? Ermeni tohu- mu olmasa yapar mı bunu. Müslüman tohumu otsabunu yapar mı" diye bagırdı. Bımun ÜZST. rine kalabahk "Ya Allah bismülah, Allahüek- ber" diye tekbir getirirken bazı kişilerin de kurt işaretleri yaptığı görüldü. Duruşmayı izleyecek olan bazı "ünlü" gaze- teciler iskele meydanma geldiğinde aileler bu kez medyayı hedef aldı. Şehit yakınlan "Nere- mi neremi, oramı buramı programı yapanlar burada. Daha önce neredey diler. Yıllarca kapı- lannı aşuıdu'dık. Yüzümüze bakmadılar. Şim- di de bizj çekmeyin, istemiyoruz'" diye bağırdı- lar. Duruşmayı izleyecek olan grubun, Mudan- ya'dan aynlışmın ardından aileler kordon dı- şındaki bekleyişlerini sessizce sürdürdüler. Ancak, saat 10.00'dan sonra Öcalan'ın duruş- ma salonundaki görüntülerinin televizyon ka- nallannda yayımlanmaya başlamasıyla sessız- lik yerini öfkeye bıraktı. Aileler arasında bulu- nan bir grup genç, Öcalan'ı izlerken fenalık ge- çiren ve bayılan bazı kişilerin ambulansa taşın- malannı görüntülemek isteyen basın mensup- lanna bağırarak tepki gösterdi. Ailelerle basın mensuplan arasındaki sözlü tartışma daha son- ra itiş kakışa dönüştü. Basın mensuplanna kı- .,. zan şehıt^akınlan demir parmaklıklan ve po- DcnizBank SUNAR KOSOVALI ARNAVUTLARIN LIDERI İBRAHİM RUGOVA İLK DEFA AÇIKLIYOR! ^ M İ L O S E V İ Ç İLE NEDEN GÖRÜŞTÜ? lis barikatını aşarak gazetecileri kovalamaya başladı. Bu sırada bir patlama duyulması, "si- lah aükn" söylentisini doğurdu. Patlama konusu netlik kazanmazken büyü- yen olay, çevredeki emniyet güçlerinin araya girmesiyle engellendi. Aileleri barikatın arka tarafına geçiren emniyet görevlileri, gazeteci- leri de bölgeden uzaklaştırdı. Daha sonra Türkiye'de kurulu bulunan tüm şehit aileleri dernekleri yazılı birbildiri yayım- ladı. "Pişmanhk yasasını istemryonız" denilen bildiride özetle şu görüşlere yer verildi: "Pişmanlık yasasuıın her türlüsüne karşıyız. Çünkü bugüne kadar yapılan uygulamalann faydası görülmemiştir. Amaç, dağdaki kandı- rılmış diye masum gösterilen gençleri kazan- maksa buna inanmıyoruz. Suç işleyipde' pişma- nım' diyen affedilecekse masum ve namuslu in- sanlann suçlan nedir? tnamyonız ki pişmanhk yasası ile suçiuya prim verilecek ve masum in- sanlar dahi suç işlemeye teşvik edilecek. Halka inanıp güveniyorsanız pişmanhk yasasını halka götüretim." Muharip Gaziler de dün Mudanya sokaklannda ellerinde Türk bayraklanyla gün boyunca tur attılar. - , .n«v 6 Söz, Türk adaletinde 9 I Baştarafı 1. Sayfada ması, kusur gibi gösteriliyor. Neticede o aye de hâkimdir. Hukukun gereklerini yapa- rak karar verecektir." MHP Grup Başkanveki- li İsmail Köse de "Türk devleri de bir kanlı terörist başına karşı, bir hukuk devleti nasıl vaziyet alacak- sa o tavn almtşür" dedi. FP Genel Başkan Yar- dımcısı CemilÇiçek, dava nedeniyle dünyanın gözü- nün Türkiye'de olduğuna dikkat çekerek "57. hükü- met gerekli olan yasal ve anayasal değişiklikJeri bir an önce yapmahdır" görü- şünü kaydetti. ANAP Grup Başkanvekili Zeki Çakan ise "İnsan haklan olayına sığınanlar, şehit analaruun gözyaşlanna bakmaudır- lar. Adafct muüaka tecelli edecektir" diye konuştu. w w G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada aleyhine değeriendirme yapmaya meraklı olanlar bastılar narayı: - lyi ki CHP barajı geçememiş. Bu parti mi, Tür- kiye'ye lazım olan! Tabii bu değerlendirmede gerçeklik payı da yok değil. Ancak, o günlerde de vurguladığımız gibi, Türkiye'de demokrasi ne kadar yürüyorsa, CHP de kendi içinde demokrasiyi o kadar uygulayabiliyor. 22 Mayıs kurultayının sonucunu şöyle özetleye- biliriz: Bir baş seçildi. Gövde oluşturulamadı. Baş ile gövde, arasında bağlantı olmayan bir yapıya bü- ründürülmek istendi. Olmadı, tutmadı. CHP delegeleri 26 Haziran Cumartesi günü Par- ti Meclisi'nin seçimi için Ankara'ya gelecek. Genel Başkan Altan Oymen'in çizdiği tablo şöyle: CHP'yi ve daha önce CHP'den aynlanlan da ku- caklayacak bir PM listesi... Bunun sonucunda oluşturulacak üst yönetimde de daha önce aynlmış olanlara yer aynlmış görü- nüyor! Omeğin Mümtaz Soysal'ın genel başkan yar- dımcısı, Erol Tuncer'in genel sekreter olması gün- deme gelirse şaşırmamak gerekir. öymen için son günlerde yapılan tanımlamalar- dan biri şu: Sakin güç... Nedense CHP'de "güç" denince, "sakin" söz- cüğünün ikinci hecesi akla gelirdi! Oymen'in 23 Mayıs sabahından bu yana sergi- lediği tablo, gerçekten sakin güç tanımını doğru- luyor. Daha önce aynlmış olanlan çağırmada da sa- mimi olduğunu kendisiyle yapılan her söyleşide yineliyor. Hani neredeyse, çok sevdiği "tavla"y\ so- aınca bile, "ama" diye başlayıp karşılık verecek: - Buna tavlama demeyelim de, öze dönme di- yelim. O arkadaştan kıncı bir değehendirme yap- mak tatiı bir başlangıç izlenimi vermeyebilir... Daha önce partiden aynlmış olanlann dönmesi için düşünülen formül de şöyle: 26 Haziran'daki kururtayın başında küçük birtü- zük değişikliği yapılacak, böylece sözü edilen ki- şilerin partiye kaydı gerçekleştirilmiş olacak. PM yelpazesi... Gelelim yanrtı beklenen soruya: PM nasıl oluşacak? Hasan Fehmi Güneş, Altan Öymen'le çalışabi- leceğini açıkça söyledi. Baykalcılar, sabah koşu- lan dışında sürekli Baykal'la hareket eden Önder Sav'ın genel sekreter olması planlarını yapıyoriar. öymen, buna sıcak bakmıyor. Baykalcılar bunu bir dayatma olarak getirmezlerse öymen, PM lis- tesinde "güleryüzlü Baykalcılara" da yer verebilir. Murat Karayalçın ve Ertuğrul Günay'ın dele- geden aldığı oy, onların da PM'de temsil edilme- sini gerekli kılıyor. oymen'in oluşturacağı yelpazeyi kepazeye çe- virmek isteyen çıkar mı? Çıkar... Onümüzdeki günler kıran kırana bir PM yanşına gebe. Oluşacak 60 kişilik yelpaze 15 kişilik Mer- kez Yürütme Kurulu'nu seçecek. Ardından genel başkanın etrafında oluşacak yapı belirlenecek. CHP'de genel sekreteriik, parti örgütüne hâkim ol- mak anlamına geliyor. Deniz Baykal'la biıiikte politıka yapanlar PM'de belli bir ağıriıkta olmak isteyecek. Buna kuşku yok. Baykalcıları ikiye ayırabiliriz: Genetik Baykalcılar, medyatik Baykalcılar... İkinci gruptakiler gücü onda gördüğü için Bay- kalcı. Güç Baykal'dan gidince yeni saflar arama- ya başladılar. Genetik olanlar ise neredeyse "Baykal yoksa CHP de yok" diyecek kadar ileri... Gen mühen- disleri bu kişiler üzerinde araştırma yapsalar, bilim dünyasını attüst edecek sonuçlara ulaşabilirler. Genetik Baykalcılann 26 Haziran'da oluştura- caklan anahtar liste ne ölçüde etkin olur bilinmez, ancak Oymen'in öncelikle bu hareketin eğilimini dikkate alması gerekiyor. Yerel seçimlerin kesin sonuçları geçen hafta açıklandı. fjurum ortada, CHP'nin yeref seçimler- de aldığı oy, genel seçimlerin iki katı. Buna karşın Baykalcılar politik yaşamlannı yine partinin tepe- sinde sürdünnek istiyoriar. Bu heyecana da "Tür- kiye'de böyle" diye bakılabilir. Ama parti ka- muoyunun CHP'den bir isteği var: Sakin oteun, kin olmasın! Koııııt araşbrması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Istatistik Ensti- tüsü (DİE) Toplu Konut ldaresi ile Türkiye genelinde konut araşOrması yapacak. Araştırma sonucu, Dünya Bankası'nın çeşitli ülkelerin konut sektörlerini karşılaştırmak amacıyla hazırladığı Konut Göstergeleri Programı içinde yer alan bil- gilerin Türkiye için de derlenmesi hedefleniyor. NTV www. ntv.com.tr BU AKŞAM 22:05 İSAUAMLARI, POLİTİKACILAR, SİVİL TOPLUM ORGUTLERİ YENİ HÜKÜMEnBİI KİMLER, NELER BEKLİYOR VEBA, TİFO, KOLERA TARİHİN FELAKETLERİ GERİ DÖNÜYOR MAHİR KAYNAKTAN ŞOK AÇKLAMALAR NATO KENDİNİ VURMAYA DEVAM EDİYOR BAUMNLAN NASIL B» GELECEK BEKLİYOR HASANKEYF'İ BARAJ ALACAK ÇL7GİLBUYLEIVRJSA KART Nokta dergısı Internet Web Adresı: http-.A'ww.nnedyatexi.co.Ti,ncmta Nokta dergisi. E-Mail Adresi: ro<ta@ medyatext com
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle