Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 HAZİRAN 1999 SALJ
DtZİYAZI
Bitmeyen
toplusözteşme
görüsmeleri
• GAZIANTEP (AA) -
Gaziantep'in metropol
Şahınbey ilçe
belediyesinde çalışan
işçilenn. 17 aydan bu
yana imzalanamayan
toplu iş sözleşmesi
yüzünden mağdur
durumda olduklan
bildirildi. Belediye-lş
Sendikası Şube Başkanı
Sadık Genç, işverenle 79
maddelik toplusözleşme
taslağını görüşmeye
başladıklannı belirterek
görüşmelerin. çoğunlugu
akçalı hükümler içeren 24
madde üzerinde anlaşma
sağlanamaması üzerine
uyuşmazlık zaptı
düzenlenerek kesildiğini
anlattı.
DenîzkuPdu-99
tatbikatı
• ANKARA(AA)-
Deniz Kuvvetlen
Komutanlığrnın 1999 yıh
planlı tatbikatlanndan
olan Denizkurdu-99, dün
tatbikata katılan gemilerin
ana üs ve limanlanndan
hareketleriyle başladı.
Deniz Kuvvetlen
Komutanlığı Genel
Sekreterliği'nden yapılan
yazıiı açıklamada, 1-25
Haziran tarihleri arasında,
Marmara. Ege ve Doğu
Akdeniz'in uluslararası
sularında ve hava
sahasında icra edilecek
olan Denızkurdu-99
Tatbikatrnın, Donanma
Komutanı Oramiral
llhami Erdil tarafından
sevk ve idare edilecegi
bildirildi.
73 kaçak
yakalantfı
• EDİRNE(AA)-
Edime'de, yasadışı yolla
sının geçerek
Yunanistan"a gitmeye
çalışan yabanc\ uyruklu
73 kişi yakalandı. Alınan
bilgiye göre jandarma
ekiplerince yapılan
kontrollerde. Ipsala
ilçesinde 54 "ü Bangladeş,
Meriç ilçesinde 12'si tran,
' 2'si Gambiya, 2'si Fas,
2'si Suriye ve l'i Mısır
uyruklu olmak üzere,
toplam 73 yabancı
uyruklu ele geçirildi. Söz
konusu kişilerin
sorgulamasında. sının
geçerek Yunanistan"a
gitmek istedıklerini
söyledikleri bildirildi.
Kömüp ocağında
göçiık
|ZONGULDAK(AA)-
Zonguldak'ta, kaçak
kömür ocağında meydana
gelen göçükte 1 kişi öldü.
Rat mahallesinde Bülent
Yeşildağ'a ait, izinsiz
ûretim yapılan kömür
ocağında, toprak kayması
sonucu göçük oldu.
Ocakta çahşan ve henüz
yaşı tespıt edilemeyen
Ramazan Güncal, olay
yennde hayatını kaybetti.
Yetkililer. kömür ocağı
sahibi Bülent Yeşildağ'ın
arandığını, soruşturmanın
sûrdürüldüğünü
bıldirdiler.
Yangıtay'da
atama
• ANKARA(AA)-
Yargıtay 18. Hukuk
Dairesi BaşkanlığYna
aynı daire üyesi Alpaslan
Nazhoğlu seçildi. 1938
Mİında Yozgat'ta doğan
Nazhoğlu. 1961yılında
Ankara Ünıversıtesi
Hukuk Fakültesi'nden
mezun oldu. Hâkimlik.
savcı yardımcılığı ve
Anayasa Mahkemesi
Raportörlüğü yapan
Nazhoğlu. 1992 yılında
Yareıtay üyesi oldu.
Nazlıoğlu. Fransızca
biliyor.
Salim Öksüz
toprağa verildi
• Ç AMLIYAYLA (AA) -
Ulaştırma Bakanı Enis
Öksüz'ün. kalpkrizi
sonucu önceki gün vefat
eden babası Salim Öksüz
toprağa verildi. Cenaze
törenine. Ulaştırma
Bakanı Enis Öksüz.
ailesi. yakınlan, Içel
Valisi Şenol Engin,
Adana Valisi Oğuz Kağan
Köksal, MHP Adana
Mılletvekili Metanet
Çulhaoğlu, Içel
milletvekilleri Yalçın
Kaya, Cahit Tekelioğlu
ile DSP Milletvekili Edip
Özgenç ve vatandaşlar
katildı.
'Türkiye hoş olsaydı dönerdim'"1976'da Abnanya'ya yakuüanmm ya-
nına turist olarak gelmiştim. DedOer ki,
'burada kımseye haksızlık yapılmıyor,
istersen kalabilirsin' Öncekorkrum,ço-
cuklanm Mardin'de kalmıştı. Bir süre
sonra onlan da akiım burava. tki karde-
şim kalmıştı orada. Birini öldürdüler. ka-
tili bulunmadı. Allah için, Almanlar otur-
duğum verde çahşmadan para veriyorlar.
Tüm ihtiyaçlanm karşılamyor. Günde
dört defa doktora yoUayabilivorlar. Val-
lahi Türkiye hoş olsaydı yine de döner-
dim!.." Bu sözler, Köln'de tanıştığımız
Midyat kazasının Hah köyünden Gevri-
ye Aydın'm. Daha dün gelmiş gibi köyü-
nü anlatıyor Özlemiş mi özlemiş!.. "Köy-
de badem. nar, üzüm. incir, etana yetişir-
di. Turistiik köy sayılırdı. Ne güzel yerle-
rimiz vardı. 80 hane Hıristiyan Süryani
vardı, 20 hane Müslüman Kürt. Bir ca-
mi. iki kilise, bir manastır vardı. Okul
1%6'dayapdmışa\maneoldırral98fl\k
göç başiamasıyla oldu. Toprağm bereke-
ti kaçtı!.. Kala kala köyde 15 Süryani.
Müslüman Kürtlerden yaşlı bir kadın
kaldı" diyor. Düşünceli. elıni çenesıne
destek veriyor. Köln ve yöresinde 250
Midyatlı olduğunu söylüyor. Sorumla ir-
kiliyor
- Neden göç ettiniz?
- Önce Müslümanlardan kaçtık. Ki-
min eline yetki geçerse ötekini eziyordu.
HalkCHP'li ve Demokrat Partili'ydi. Bu
partilerin başını çekenler bir oluyor, bi-
zi eziyorlardı. 14 yıl muhtarlık yaptım.
Sonunda ne oldu biliyor musunuz? Kar-
şı taraf mühüriimü zorla elimden aldı.
Malımı ve canımı da alabılirdi. Ona kim-
se kanşamazdı. Çünkü ağaydı. Kimse
ağzını açamazdı. Ağa isterse yaşatır, is-
terse öldürürdü. Hangi partiden olduğu-
nu hiç belli etmezdi. Kimse isteyerek
gelmedi. Köyde kurşundan korkuyor-
duk, burada sadece arabalarezmesin di-
ye dikkat ediyoruz.
- Muhtar olduğunuza göre siz de poü-
tika yapıyordunuz değil mi?
- Muhtann politikacılığından ne ola-
cak! Biz Süryaniler kötü yollara girme-
mek için politikaya girmedik de burala-
ra göç ettik. Nerede huzur varsa orada ya-
şamak istiyoruz.
- Hiç unutamadığınız bir anınta anla-
tır mısınız?
- Ben inşaat ustasıyım. Çevre köylere
6 tane cami ve minare yaptım. Siirt'e
bağlı bir köyde beni çok sevdiler. Cami-
lenni yaparken imam. "Böyle bir Hıris-
tiyan ölanı dinimize davet etmemiz şart"
diyerek üç defa "Müslüman oluyor mu-
sun?" diye sordu. Üçüne de hayırdedim.
Nereye gldeceğiz, .r co
vatanımız kalmadıl • '_;_"•
Hediye Taş. Köln'dekı Süryaniler ara-
sında en yaşlılanndan biri. O da Mar-
din'in Kerboran kazasından: Süryanice
konuşuyor. Yaşını soruyorum, bilmedi-
ğini söylüyor. Onun en çok hoşuna gide-
ni Almanya'nınadaleti. "Adaletiibiryer-
deyiz" diyor ve Alman kadmlannın ken-
disini sevdiğini şöyle anlatıyor: u
Beni
görünce çok seviyorlar. Bana elbise, ça-
maşır veri>oriar. Sosyal Dairede para ve-
riyor. Nereye gideceğiz, vatanımız kalma-
dı. Ama anam babam orada mezarda!_"
Hediye Taş'a, niye köyünde yaşama-
yıp da Almanya'ya geldiğim sorunca,
"Bize çok haksızlık yapülar. İnsan insan-
du-, fark etmez. Müslüman ounanuzı Lv
tiyoriardL Biz onlara Hıristiyan olmala-
n için teklifetmiyorduk, nedenonlar tek-
lif ediyordu? Aİlahım. biz ne yapük ki
böyle yapryorlar?.."Abdullah, 1978 de
Almanya'ya geliyor, oradan Fransa'ya
geçıyor. Şimdi Fransa'da
ticaretle uğraşıyor.
Köln'de Süryani kilise-
sinde Süryanilerin ara-
sında görüşüp tanıştık.
Konuşmaya başlarken
"Ben Müslümanım" di-
yerek kendini tanıttı.
1959 Midyat doğumlu.
Anneannesi Süryani. ba-
bası Müslüman Kürt.
400 hanelik. Müslüman
Kürtlerin çoğunlukta ol-
duğu Deyvan köyünden.
Köyde cami var, kilise
yok. Abdullah köye ken-
dilerininhâkim olduğu-
nu, Süryanilerin Kürt-
çe konuştuğunu anlatı-
yor. Kendine güvenen,
Süryanilere yapılan bas-
kılardan rahatsız olan
bir insan. Bizi izleyen
bir Süryani. esprili söz-
lerle, "Işte bunlar bizle-
R'u sözler, Köln'de tanıştığımız, Midyat kazasının Hah
köyünden Gevriye Aydın'ın. Daha dün gelmiş gibi
köyünü anlatıyor. Özlemiş mi özlemiş!.. "Köyde badem,
nar, üzüm, incir, elma yetişirdi. Turistiik köy sayılırdı. Ne
güzel yerlerimiz vardı. 80 hane Hıristiyan Süryani vardı,
20 hane Müslüman Kürt. Bir cami, iki kilise, bir manastır
vardı. Okul 1966'da yapılmıştı. Ama ne olduysa 1980'de
göçbaşlamasıyla oldu. Toprağın bereketi kaçtı!.. Kala
kala köyde 15 Süryani, Müslüman Kürtlerden yaşlı bir
kadın kaldı" diyor.
1978 yıhnda Abnanya'ya gelen Abdullah konuşmaya başlarken 'Ben Müslümanım' diye kendini tanıtü.
Hediye Taş (soida)
Köln'deki
Süryanikr
arasındaen
yaştılanndan biri.
Yaşını
sorduğumuzda
bümediğini
söylüjor. O da
Mardin'in
Kerboran
kazasından.
1976'da
AlmanyaŞn gelen
Gevriye Avdın
re baskı yapü" demekle söyleşimizi de
başlatmış oldu. Abdullah'a, nasıl baskı
yaptıklannı soruyorum.
- Psikolojik baskı yapılırdı. Kürt ho-
calardan gelen dini baskı vardı. Yörenin
tanınmış aşiretlerinden 6'sı bizim köyde
otururdu. Bunlar arasında Madi aşireti,
Müsirki aşiretı, Haydarki aşireti de var-
dı.
Ben Şeyh Halil'in talebeleri arasın-
daydım. 12 defa Kuran'ı hatmettim. Şeyh,
Süryanileri düşman olarak görüyordu.
Sanki cehennemi kendi yaratmış da on-
lan oraya koymak isterdı. "Bunlar ce-
hennemliktir. Bunlann ellerini sıkmanız
dinimizce haramdır. Bunlaria yardunlaş-
gelmiş gibi
köyünü anlatnor.
Mkhat kazasının
Hah köyünde
doğan Aydın'ın
özlemi çok büyük.
ma içinde olursanız eehennemlik olursu-
nuz" derdi. Kursta bunu dinleyen çocuk-
lar olarak dersten çıkmca Süryanilerin
tavuklannı yakalar. keserdik. Çocuklan-
nı dağda görünce döverdik, eşeklerine
gözleri önünde biner gezerdık. ses çıkar-
mazlardı. Çünkü Şeyh Halil'in söyledi-
ğine göre bunlar helaldir. Şeyh bizim ya-
nımızda Allah sayılırdı.
- Sizce Hıristiyan Süryanilikle Müslü-
man Kürtlük arasında ne fark var?
- Sünnı ve Hıristiyanlık arasında bir fark
göremiyorum. Tüm dinlere saygım var.
Bizi birbirimize düşüren, şeyhlerimiz ve
aşiret ağalan oldu. Devlet bu sorunu çö-
zücü adımlar atmadı. olaya göz yum-
makla Müslüman Kürtlerden yana oldu.
Ben 1978'den ben Avrupa'dayım. Müs-
lüman olduğum halde kimse bana baskı
yapmadı. Süryanilere yapılan haksızlık-
İardan dolayı üzgünüm.
-Sizbekâr olsaydnuz bir Süryani kızry-
la evlenir miydiniz?
- Şöyle, eskiye bakarak, geleneklere gö-
re evlenmezdim. Çünkü Süryaniler ken-
dilerini ezilmiş olarak görüyorlardı. Ay-
nca benim çevrem de böyle bir evliliği
kabul etmezdi. Süryaniler ve Kürtler ara-
sında kız alıp verme yoktu. Kız kaçın-
hnca evlilik zorunlu oluyordu.
Süryaniler ve kimlik arayışı
Almanya ve Avrupa'nın öteki kentlerinde
yaşayan Türkiye kökenli Süryanilerin, bu
ülkelerde yaşayan Türkiye kökenlilerle,
ulus ve din temellerinin dışında aynı
sıkınnlan yaşadıklan görülüyor. Bunlardan
en önemlisi yeni kuşağın kimlik sorunu.
Isveç Süryani Federasyonu'nun üç dilde
çıkardığı ayhk Bahro Suryoyo dergisinin
160. sayısuıda Kimfik Arayışı başbklı
yazıda şu görüşlere yer verilmektedir:
" Süryanileri dini bir topluluk olarak
görmek ahşılmış bir tutumdur; çünkü din,
onlan diğer toplumlardan ayıran en
belirşin özellikleridir. Oysa çağımızın
Süryanisi, temel farklılı^ı, dinsel inançtan
çok' ulus', yani bir miDet farkhhğı
btçiminde görmeye eğiBmlidir. Süryaniler
kendi öz atalanndan söz ederken 'Arami'
adını kuüanmaktadniar. Süryani kimliginin
tanımtannıasında Abgariar dönemindeld
Süryaniler dışında Sünaniler biçbir zaman
gücjü bir nıillet olmadüar, her seferinde
kendUerini tarihin en girdaptı akmlanna
yakalanmış buldular." Süryani kimliginin
bugün bazı Süryaniler için bile bir bilmece
olduğu belirtilen yazıda, "Kimiiguı tek
cümkyk açıklanabibnesi imkânsızâır, ona
yakJaşmanın tek yolu tarihtir. Süryani
olarak özel bir inancı kabul etmek degü,
tümüyte geçmişe olan bağhnğm
ona>1anmasıdır" denilmekte ve
Süryanilerin birbirine bağhtığı ile biriikte
yaşanan aynlık da şöyle dile getirilmekte:
"Birey^el olarak Süryanfler birbirlerine çok
bağlıdır. Turabdin'deki >a da Suriye'deki
bir Süryani; Irak'tald ya da Lübnan'daki,
tsveçteki >« da diğer Avrupa ülkekrindeid
bir Süryaniyie görünüşte çok şeylerte
ortakor. Bu Süryanikri birbirine bağlayan
tek şey. her ne kadar bugüne dek
açddanmamış ya da öğretflmemiş ise de dfl
ve tarihleridir, gelenek \« görenekleridir,
kimlikkridir, ibadet şekilleridir. Ancak son
yıllarda Avrupa'daki Süryaniier arasında
belirsizlik >e aynhk yaratıldı. Turabdin'de
olduğu gibi Süryani kimliği için mücadeteyi
Btekk benumerierken. bazüan başka
kimliği işaret ederek Süryani kardeşkrinin
mücadefesine sırtiannı dondükr. Bu yüzden
Süryani kimliği derin bir bunalıma girdi.
Siyâsal baskılar yüzünden son >ıllarda
endüstrileşmiş Batı'ya büyük ölçekU göçe
yol açü. tşte bu göç Süryani yaşamının ve
kimliginin üzerine büyük etki yapn."
Siyanürcü şirket pasif direniste
Bergama
köylüleri
endîseli
METtSGÜR
BERGAMA - Danış-
tay'ın karanyla Bergama'da
siyanürle altın araması en-
gellenen çokuluslu Euro-
gold Madencilik AŞ 'nın pa-
sif direnişe geçmesı yöre
halkını endişelendiriyor.
Türkiye smırlan dışına ka-
dar taşan dokuz yıllık dire-
nişın merkezi konumunda
bulunan ve siyanürle altın
arama sahasına 100 metre
uzaklıktaki Çamköy'ün sa-
kinleri, şirketıru Bergama
ve çevresindeki işsizliği kul-
lanarak köylülerin direni-
şini kırmayı amaçladığını
savundu. Çamköylüler. şir-
ketin pasifbir mücadele baş-
lattığını belirterek şu ilginç
açıklamayı yaptılar:
"Madende çalışma >ok
ama işletme tesisleri olduğu
gibi dunıyor. Dinamiflerin,
siyanürierin gittigi söyleni-
yor. Bizbu adamlara güven-
miyoruz. Bunlar madenle-
ri çalıştırmaya karariılar.
Onlann parası varsa, bizim
de yasaya da>anan gücü-
muzvar."
Köyün önde gelenlerin-
den ve siyanürle altın ara-
maya karşı 17 köyün dokuz
yıllık direnişinin yazılı ve
görüntülü tüm belgelerini
"Köy Kütüphanesi" adı ve-
rilen küçük bir odada birik-
tiren Polat Bektaş (60) köy-
lülerin moral kaynağı. Köy-
lülerin dırencini yansıtan
ve bu yoldan dönmeyecek-
lerini vurgulayan Bektaş,
"Atalarunızdan bize kalan
topraklarunızı çevreleyen
şu 50 metre ötedeki siyanü-
rii koruma tel örgüleri bizi
rahatsız ediyor. Onlar dur-
dukça yeniden getebihrler!-
Şirket temsücaeriadam kan-
dcmak içindolaşıp duruyor-
lar. Kimine para teklif edi-
yorlar, kimine de iş teklifi
yapıyoriar. Bana da iş tekli-
fi yapülar. Ama benim için
paradan ve işten önce kö-
yüm ve insanhk geür" di-
yor. Köyün eski öğretmeni
Kamfl Çok (69), siy anürün
ve çevre kirliliğinin zarar-
lannı köylülere durmadan
anlatıyor ve
"100 yüdır tankla, topla
yokedemeyenler şimdidesi-
yanürle girdiler. Biz bunla-
ra teslim ounayiz. Çözüune
yok. Gerektiğindeyarun sa-
at içinde toplanınz" diyor.
Mustafa Ertuğrul (73). Ra-
mazan Gökçeoğhı (43), Sü-
leyman Bektaş (52) Hûseyid
Özkan (29) ve AM Zeybelı
kararlı olduklannı belirti-
yorlar.
Siyanürle altın için kesi-
len 2500 çam ağacı, 20C
zeytin ağacı ve bunlann dı-
şmda kesilen ağaçlara üzü'
lüyorlar, içleri buruk. Yol
olan ağaçlannı istiyorlar.
Bergama'da yayımlanaı
yerel aylık gazete Halkıı
Sesi, mayıs sayısında Eu
rogold Maden Müdürü ls
met SKTİoğlu'nun bir açık
lamasını yayımladı. Berga
ma köylülerinin bu konud
endişe duymalanndane ka
dar haklı olduklannı göste
ren açıklamada şöyle deni
liyor "Maden çahşır mı bS
miyorum. Bergama ekonc
misideülkcekonomisideb
madenin çalışmasına bağl
400 ton rezerve, 600 ton p<
tansiyel kesin rezerve va
Bu 70 milyar getiri sağlayı
cak proje bir an önce faal
yete geçmeli. l'oplumla bı
nşma \olunagideceğiz. Be
gamalılaria kucaklaşma
için Dikilideki e\1erisatap t
mir'deki ofisleri de kapat
bnndan sonra cabşmalaf
mta Bergama'dan yârti'
ceğiz. Bergamalılar \\
oluncaya kadar Be
ma'dayız. Onlar ikna
cak, ondan sonra da IT
ni faaByete geçireceğiz
Ahrıaıı poKsmin
vize küstahhğı
LEYLA TAV'ŞANOĞLU
Düsseldorf Havaalanı... 20
Mayıs Perşembe günü... Sa-
at 11:30... Istanbul'a gide-
cek THY uçağına binece-
ğiz... Havaalanındaki C 46 çı-
kış kapısına yöneliyoruz...
Kapıya gelmeden pasaport
görevlilerinin denetiminden
geçeceğiz...
Pasaportumuzu uzatıyo-
ruz... Gençten, sanşm polis
nazik bir tavırla pasaportu-
muzu alıyor... Sonra yüzü al-
lakbullaîc oluyor... Soruyor:
- Ne zaman Yunanistan'a
- "Şu sıralar gitmedim.'"
- O zaman neden Yunan
Konsolosluğu'ndan aklığınız
Schengen vizesiyle Ahnan-
ya'ya girdiniz?
- "Bunu bana çıkışta ne-
den soruyorsunuz? Ayrıca,
Schengen vızesi, Schengen
Antlaşması'na taraf bütün
üikelerde geçerlı değil mi?"
Bizim pasaport polisı pis-
lik görmüşçesine yüzünü bu-
ruşturuyor:
- "Bir dahaldsefere aynışe-
yi yaparsanu kafanızı kopa-
nnm."
Polisi terbiyeli olmaya da-
vet ediyoruz, ama anlay
kim? "ÇekO buradan", di;
rek konuşmayı noktalan
ya çalışıyor.
Evet, bir Türkiye Cuml
riyeti vatandaşı ve gazet
olarak görevle Almanya
gitmemiz gerekmişti. Va
çok dardı. Alman Konsol
luğu tatilde olduğu u
Schengen Antlaşması'ı
imzacısı ülkelerden Yıı
nistan Konsolosluğu'nc
vize almıştık. Bildiğimiz
danyla bu vize Schenge
taraf bütün ülkelerde ge^
liydi.
Cstelik, bir zamanlar
içinde birbirlerine yakın
lan bilinen Almanya ve
nanistan arasında Schen
nedenıyle bir anlaşma:
olabileceği aklımızın uc
dan geçmezdi. Her şey
önemlisi de Türkiye Cı
huriyeti vatandaşlanna,
ze alımı yüzünden özell
AB ülkelerinde yapılan ı
ameleydı. Düsseldorf
vaalanı'nda başımızdar
çenleri,birbelge olması a
cıyla yazdık. Lmanz, Ti
ye Cumhuriyetı vatandi
nna zaman içinde daha<
gün muamele edilir.
SIFIR NOKTAS11 ORAL ÇALIŞLAR oralcalislartaturfc
Öcalan'ın mahkemenin açılışındaki
sözlerini ve tavrını tüm dünya anında
ekranlardan izledi. Cam kabinin içinden
çevresine endişeyie bakan Öcalan, "Tür-
kiye Cumhuriyetı'ne hizmet etmeye ha-
zır olduğunu" söyleyerek mahkemede
nasıl bir yol izleyeceğinin mesajını da ver-
di. Öcalan, şehit ailelerinden özürdiler-
ken kendisinin "barış için" yaşaması
gerektiğinin altını çizmeyi de unutmadı.
Öcalan'a mahkemenin idam hükmü
vereceği herkesin malumu; Yargıtay'ın
bu kararı onaylayacağı da. Süreç ondan
sonra başlayacak. idam karan Meclis'e
gelecek, önce komisyonlardan geçe-
cek. Sonra da Genel Kurul konuyu ele
alacak. İdam hükmünü Meclis'in onay-
laması koşulu, idam cezalannın infazı-
nın siyasi birtercih olduğu anlamına ge-
liyor. Siyaseten Öcalan'ın idam edilip
edilmeyeceğine sonuçta Meclis, yani
siyasi irade karar verecek.
Öcalan Davası Başlarken
Öcalan'ı bundan 6 yıl önce ilk kez Be-
kaa'da basın toplantısı sırasında görmüş-
tüm. Hakkımda dava açılmasına neden
olan söyleyişiyi de g'rttiğim ikinci basın
toplantısı öncesi gerçekleştimniştim. O
zaman kendisine çok güveniyordu. O
söyleşi sırasında bir gün Suriye'nin ken-
disine sahip çıkmayabileceğini söylemiş
ve böyle bir durumda ne yapacağını
sormuştum. "Oradan çıkar, istediğim
herhangi bir ülkeye rahatltkla giderim"
tarzında bir cevap vermişti. Kendisini ka-
bul edebilecek çok sayıda ülke olaca-
ğını düşünüyordu.
Gelişmeler umduğu gibi olmadı. Böl-
gedeki dengeler değişti. Öcalan, Suri-
ye'yi ^erk etmek zorunda kaldı; bir an-
lamda onun için sonun başlangıcının
yolu böylece açılmış oldu. Öcalan, bu-
gün daha önce hiç düşünmediği bir ge-
lişmeyle, yargılanmayla yüz yüze. 35
bin insanın ölümünün baş sorumlusu ola-
rak suçlanıyor. Bu suçlamaya karşılık,
temel stratejisini, "Ben size gerekliyim,
beni asmayın" anlayışı üzerine kurdu-
ğu görülüyor.
Öcalan, ilk yakalandığında, "Türkiye
Cumhuriyeti'ne hizmet etmeye hazı-
nm" dediğinde, aslında mahkemede
nasıl bir strateji izleyeceğinin ilk işaret-
lerini vermişti. Onun bu ilk konuşmala-
nnı dinleyenler şaşırmışlardı. Bu nasıl
bir lidersorusunu dile getirmişlerdi. Dün-
kü duruşmadan tüm dünyaya yansıyan
konuşmaları da benzer bir anlayışı yan-
sıtıyor.
Bu süreç, Öcalan'ı kişisel olarak ta-
mamen bitirebilir. Bunu önümüzdeki dö-
nem içinde göreceğiz. öcalan'ın kişisel
kaderi belki çok önemli, belki de hiç de-
ğil. Ama Güneydoğu gerçeği, hepimiz
için ülkemizin kaderi için çok önemli. Tür-
kiye'nin, bölgede banşı ve kardeşliği
gerçekleştirebilecek bir olanağı yarat-
masını, büyük acılara neden olan süre-
ci yumuşak bir inişle sona erdirmesini
diliyoruz.
Öcalan ve PKK, önümüzdeki süreç
içinde bütün etkinliğini deyitirebilir. An-
cak, burada unutulmaması gereken ger-
çek, yeni PKK'leri, yeni Öcalan'lan ya-
ratacak koşulları ortadan kaldırmak.
Türkiye'yi, insan haklanyla, demokrasi-
siyle, çoksesliliği ve çok kültürlülüğüy-
le uygar dünyaya taşımak.
• • •
öcalan'ın sözleri kulağımda tekrar
tekrarçınlıyon "Türkiye Cumhuriyeti
hizmetindeyim. Banş ye kardeşlik
yaşamam gerekiyor." Öcalan, kend
deriyle banş arasında bir bağ kurrr
çalışıyor. Topluma böyle bir mesaj
meye çalışıyor. Bizlerin kaygısı ise
kiye'nin geleceği. Bir buçuk ay c
dolaştığım Güneydoğu illerindeki e
şeli insanlanmızı düşünüyorum.
Tarih, çoğu zaman büyükacılann
rinde yükseliyor. Ellerinde, yitirdi
çocuklarının fotoğraflanyla mahk
sıralarında oturan ailelerin de, dağl
yaşamını yitiren gençlerin de acısın
bir şeyin dindiremeyeceğini biliyı
Hangi anne, hangi baba gencecrt
lunun ölüm haberine dayanabilir, k<
lenebilir? Kim bunu içine sindirebi
Öcalan davası, umanm Türkiyt
bir başlangıç olur. Ölmenin ve ö
menin olmadığı bir Türkiye, en b
özlemimiz.