25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
kN 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER »ln'de yapılacak zirvede, Avrupa'nın güvenliğinin yapılandırılmasına yönelik kararlar ahnacak İB Ocalan davasnn tarbşaeakflCARA (Cumhuriyet Bü- I - Abdullah Öcalan'ın yar- ıdığı günlerde Köln'de ya- ak Avrupa Birliği (AB) zir- ıde, Avrupa'nın güvenlik larisinin yapılandınlmasına ;lik kritik kararlar da alma- Tûrkiye'yi, Avrupa Gü- ik ve Savunma Kimli- den (AGSK) dışlanma teh- siyle karşı karşıya bırakan •ç kapsamında AB, Batı Av- i Birliği (BAB) ile bütünleş- meadımımatacak DışişleriBa- kanlığı yetkihlen. Türkiye'nin AGSK'den dışlanmamasının tek yolunun AB tam üyeliğinden geçtiğini, hûkümetin bu konuya ağırlığım koyması gerektiğini bildirdiler. AB'nin 3-4 Haziran günlerin- de Köln'de yapılacak zirvesi, Türkiye için iki açıdan önem ta- şıyor. Öcalan davasının sûrdüğû günlerde yapılacak zirvede, yar- gılama ile ilgili Türkiye'ye yö- nelik bir eleştiri ya da idam ka- rannın alınması ve uygulanma- sı durumunda ortaya çıkabile- cek sorunlan içeren bir görûş iletilmesi bekleniyor. Bonn sıkıntıh Bu arada, AB Konseyi'nin aylık olağan toplantısı nedeniy- le dün Brüksel de bulunan AB dışışleri bakanlan, zirve ile ilgi- li son hazırhklan tamamlarken, Ankara'y a karşı izlenecek tavır konusunda uzlaşma arayışına girdiler. AB kaynaklan. özellikle dö- nem başkanı Almanya'nın "sı- kıntüı olduğunu", dönem baş- kanlığı süresinde Türkıye-AB ilişkilerine "hiçbir sooıut katkı ve canhhk kazandıramadığını'' belirtıyor. Bonn'un toplantıdan mümkün olduğunca "açıkvepo- zhifbir mesaj" çıkmasından ya- na tavırkoyduğû ileri sürülüyor. Zirvede gündeme gelecek bir başka konu da Avrupa'nın yeni güvenlik mimansinin yapılan- ması olacak. NATO'nun Was- hington'da yapılan zirvesi sıra- sında kabul edilen AGSK kap- samında, Avrupa'nın güvenliği- nin sağlanması konulannda ABD'den kopmayı planlayan Avrupa ûlkeleri, BAB'nin bir- lik bünyesine ahnmasını planlı- yor. Planın uygulanması duru- munda, Türkiye gibi AB üyesi m r a l ı d a n i z l e n i m l e r Jlümkorkusu KMET ÇETtNKAYA iaat sabahın beşı... 4udanya yakın tarihe tanık- edecek yeni bir gûne başlı- '31 Mayıs 1999 PazartesL." *4udanya llçe Jandarma Ko- ıtanlığı binasının önünde- Yerli ve yabancı gazetecıler, îvizyoncular, şehıt aıleleri, Jcatlan. yabancı gözlemci- Iskele Meydanı'na hareket lyor ve güvenlik denetımin- n geçiyoruz... Saatyedikırk... Feribot hareket ediyor... Elli dakika sonra tmralı Ada- ndayız... Saatdokuzellibeş... DGM Başkanı Turgut Ok- y tanhi davayı başlatıyor... Açık yeşil renkli camh fanu- elı kanlı terör örgütünün ba- Abdullah Öcalan ginyor ve ndalyeye oturuyor... Yaklaşık 5 metre ötemızde... Koyu füme ceket giymiş. ömleği gece mavisi. Pantolo- ı krem rengi. Ayakkabılan ve >rabı siyah... Önce Öcalan'ın ikı avukatı asip Kaplan ve Ercan Ka- ır söz alıyor. Diyorlar ki: "DGM'nin bu avsyabakmalanndayetki tar- Saat onu on geçyyor... öcalan'ın kimlık saptamas» apılıyor: "Doğum tarihi 1949 tashihli. kStı 1947. Baba adı Ömer, ana h Üvanüş, Şanlıurfa ili Hatfe- şesiÖmerii köyfine kayıüı_" öcalan evlı mı, bekâr m\? Yanıt veriyor: "ResmenevBKkvTU-™" Yani eşinden boşanmamış a- naaynyaşıyor... Öcalan söz alıyor "Yakalandığım günden bu- <ûne dek baskı \e işkence gör- nedimJ' Mahkeme sözünü kesi- tor."Bunlan baskı albnda açık- amadıgmı da beürt.." Öcalan: "Baskı aiûndadepim..'1 Ardmdan eklıyor: "Benim banş ve kardeşh'k İçin yaşamam gerekir. Şehit ai- leierinin aasını pay laşıyorum, »nlara acı cektirdiğim için özür dBrvorumJ' Şehit ailelerinde hafif bir kı- pırdanma oluyor... Öcalan, kardeşlik ve banştan savunması sırasmda da sözedi- yor, demokrasi bilincinin ellı yaşından sonra geliştiğini anla- tıyor... Diyorki: "BanşicineHmden geJen çabayı göstereceğüne söz veriyorum_" Öcalan'ın bu sıradabacakla- n titriyor... Gözleri kısık... Sanınro görroe zorluğu çekı- yor... Iddianame okunmaya başlı- yor... Saat on iki otuz... Mahkemebaşkanı bir saatlik ara veriyor... Bir saat sonra ıddianame ye- niden okunmaya başlıyor ve sa- at on dört otuzda bitıyor... Öcalan söz alıyor ve savun- maya geçıyor: "Zor koşuDarda bir savunma hazıriadım. Şunu söylemek istiyorum: Sonucu ne olursa olsun, yan- Uşlıklar ne olursa, olsun banş gelsin. Ben iddianamenın tü- münü kabul ediyorum. Ülke bütûnlüğü, devletin bağımsız- hğı esas alınmak kaydıyla so- runçözülûr..." Öcalan'ınYunanistan'la ilış- kisi neydi? Şöyle dedi: "Yunanistan bizi çok destek- tedi. Iddianamedoğrudur. Ama YunanisUn'da kaçınlma pla- w>h» karş»laştMn. Bk giinde- Kenva planı orta>a çıkn-*" Yâ HADEP'm PKK'vle ihş- kisi: "HADEP.PKKtabanındasi- yasetyapüJ" Öcalan ölûmden korkuyor muydu? EvetL Öcalan "Yaşamak istiyo- rum'1 sözcüğünü sık sık yinele- di... Dedi ki: "Örgütüyaratan be- nim ama şimdi durduramıyo- rum. Eğer bana kanal açıhrsa, eğer yaşarsam banşu kardesli- ğigerçekkstiririm.Demokratik Cumhuriyete hizmet ermek kurtuluş yoludur. PKK'yi iiç ay- da dağdan indiririm. Geün Cumhuriyete olan tehlikeleri bertaraf edelim. Demokratik bilinci keşke örgûtü kurarken yakalasaydun." Evet... tlk günkü Imralı iz- lenimlerimız bu kadar... Vurdundört\-anindangelen şehhvakuılan eüerinderesimleriesabahınerken saaflerinden itibaren Mudanya dava ile ilgili geüşmeleri tdedi. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLİ) Almanya'nın Beriinkentinde PKKyandaşlar\"Ocaian'aözgürlük' 1 afîşIeriaçülar.(REUTERS) PKK'ülentenpmtestogösterüeri LONDRA / BRÜKSEL (AA) - Terör örgütü PKK'nin liden Abdullah Öcalan'ın tmralı Adası'nda başlayan davasını protesto amacıyla örgût yandaşlan Avrupa'nın çeşitli kentlerinde gösten ve yürüyüş dûzenlediler. îngiltere'nin başkentı Londra'da başbakanlık binası önünde toplanan terör örgütü PKK yandaşlanna bir grup Rumun da destek verdiğı dikkat çekti. Belçika'nın Liege kentinde de terör örgütü yandaşlan bİT yürüyüş düzenlediler. Isvıçre'nin başkenti Bern ve Fransa'nın Marsilya kentinde de birer gösteri düzenlendi. Rusya'mn başkenti Moskcrva'da da Türk büyükelçüiğinin önürte gelen terör örgütü PKK yandaşlan sloganlar attılar. olmayan NATO üyeleri AGSK'den dışlanmış olacaklar. Dışişleri Bakanhğı'ndan üst düzey bir yetkıli, konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede, "Buday arök NATO'nun dışına çıkıyor. Biz AB'ye ûye olmadıkça, AB'nin bu boyutunun içine eşit haklar- la gtremiyoruz. AB üyesi Yuna- nistan kadar söz hakkimız otma- yacak, bu da çok ciddi sonınlar yaratacak" dıye konuştu. Operasyon 10 terörist öldürüldü Yurt Haberteri Servisi- Güvenlik güçlerince Hak- kâri, Şırnak ve Mardin'de gerçekleştirilen operas- yonlarda 10 terörist öldü- rüldü. Çatışmalarda, 1 güven- lik görevlisi şehit oldu. Batman'daki TÜPRAŞ te- sislerine yapılan roketli saldın ile ilgili olarak 18 kişi gözaltına alındı. Olağanüstü Hal Bölge Valiligi'nden yapılan açık- lamaya göre güvenlik güç- lerince PKK'ye yönelik olarak sürdürülen operas- yonlar suasında çıkan ça- tışmalarda. Hakkâri'nin merkeze bağlı Büyükçift- lik köyü bölgesinde 2, Yüksekova ilçesi Düztepe bölgesinde 4, Şemdinli il- çesi kırsal alanmda 1 ve Şırnak'ın Cudi Dağı böl- gesinde de 3 olmak üzere toplam 10 terörist öldürül- dü. Çatışmalar sırasında 1 güvenlik görevlisi de şehit oldu. Bu arada, Mardin'in Dargeçit ilçesinde gerçek- leştirilen çalışmalarda, bir teröristyakalandı. Operas- yonlann aralıksız sürdü- rüldüğübıldinldi. TÜPRAŞ saldınsmda 18gözalü Geçen hafta salı gûnü Batman'daki TÜPRAŞ te- sislerine yapılan roketli saldın olayı ile ilgili kim- likleri henüz açıklanmayan 18 kişi güvenlik güçlerin- ce yakalandı. bu kişilerin soruşturmalan tamamlan- dıktan sonra adli makam- lara sevk edilecekleri bildi- rildi. Tokat'ta gerçekleştirilen operasyonlarda yakalanan ve eylem hazırlığı içinde olduldan öne sürülen DHKP-C örgütünün Tokat sorumlusu"Senemr ' kod adlı Devrim Turan, Kurtu- luş gazetesı muhabiriAy- nur Siz ıleAziz Dönmez ve Erdal Bektaş tutuklanırken 8 kişi de tutuksuz yargılan- mak üzere serbest buakıl- dı. C A L A N t D D İ A N A M E S Î "Batılı iükelerden kolaylık sağlaıulı^ MUDANYA (Cumhuriyet) - Türk- Kürt binlerce yuntaşın ölümünün so- rumlusu Abdullah Öcalan ölüm cezası istemiyle Imralı'da yargı karşısına çık- tı. Duruşmarun ilk bölümünde Ankara DGM savcılan taıaftndan hazırlanan 139 sayfahk iddıaname okundu. tddi- anamede, PKK kuruluşundan ideoloji- sine, yapısından eylemlerine kadar ay- nntıh şekilde ele alındı. PKK'nin Suri- ye, Yunanistan, Iran gibı ülkelerle bağ- lantılanna da yer verilen iddanamede, PKK-HADEP, PKK ve uyuşturucu ti- careti ilişkilen de gözler önüne serildı. Ankara DGM savcılan Nuh Mete Yüksel, Talat Şalk ve Hamza Keleş ta- rafindan hazırlanan 139 sayfalık Öca- lan ıddianamesi 6 bölümden oluşuyor. 26 Nisan 1999 tarihini taşıyan iddi- anamenin 1. bölümünde Öcalan'ın 16 Şubat günü gözaltma alındığı, tutukla- ma tarihinin ise 23 Şubat olduğu belir- tildi. Öcalan'ın suç işleme tarihinintt 15 Şubat 1999 ve öncea" olarak belirtilen ıddianamede Öcalan'ın amacı şöyle an- latıldı: "Türkiye topraklannın bir kıs- mında Marksist-1 eninist ideolojiye da- yalı bağunsc bir Kürt de\leti kurmak ve 1972- 1973 yıilanndan bu yana bu amacına ulaşabilmek için öncefikle ül- ke topraklanndan bir kısnunda yoğun şekilde ayn bir Kürt ırkı bulunduğu ve bunlann egemen TC taranndan sömü- rûldüğü, ezildiği ve katledüdiği konusunda inandırdığı kişileri örgfitle- yerek yasadışı silahlı terör örgütü P- KK'yi kurmak. Bu amaca yönelik ey- lemler planlamak ve silahlandırdıgı khnseierin terörist faaliyetkre kanlma- lanru sağlayarak sOahta ayaklanma ha- reketi başlatmak; yurtici ve yurtdışında bölücü ve silahlı terör eyletnlerini ger- çekleştirmek." tddianamenm 2 bölümünde ise "P- KK terör örgütünün kuruluşu, amacı, programı, stratejisi, yapdanması ve fa- ahyetleri'" anlatıldı. Orgütün faaliyet- lerinin "yurtiçi" ve "yurtdışı" olarak aynldığı iddianamede *yurtdışı faaliyet aJanlan" bölümünde özetle şöyle de- nildi: "Yunanistan, Suriye, tran ^bi ül- keter PKK terör örgütüne tstihbarat ör- gütleri veya gay ri resmi kanallarla her türiü desteği verirken Batuı ülketer de ay nı yollarla bölücü terör örgütüne ko- laylıklar sağlamtşlardır." tddianamenm, PKK'nin konferans vekongrelerinin anlaüldığı "YurtiçiFa- afiyet Alanlan" bölümünde şu başlıklar dikkat çekti: HADEP-PKK UlŞklSİ 1994yılın- da güvenlik kuvvetlerinin gerçekleştir- diğı operasyonlarda halktabanını gıttik- çe kaybeden PKK, operasyonlan dur- durmak amacıyla legal kuruluşlan ha- rekete geçirerek özellikle dış çevreler- de operasyonlann halka karşı gerçek- leştirildiği propangandasmı yapmak is- temiştir. Legal kuruluşlann en etkilisi olanla- nn başmda siyasi partilerin geldiği şüp- hesizdir. Bu nedenle DEP'in kapatıl- masmdanhemen sonra HADEP adı al- tında bir siyasi parti kurulmuştur. Ab- dullah Öcalan'ın tahmatlan doğrultu- sunda HADEP'm ERNK'nin faaliyet- lerini üstlenmesi kararlaştınlmıştır. PKK-Uyuşturucutlcaretl ln- sanhayatına değer vermeyen silahlı çe- te PKK, uyuşturucu ticaretı de yapmak- tadır. Sanık Abdullah Öcalan örgütü- nün dogrudan uyuşturucu ticareti yap- tığmı mkâr etmiş; bizim örgütümüzün uyuşturucu madde ticareti ile iştigali yoktur. Başlangıcta da ifade ettim; bi- zim Zağros bölgesi dediğimiz, Van ve Hakkâri bölgesinin normal ticareti uyuşturucu ticaretidir. Oradaki bölge sorumlulanmız, buradaki uyuşturucu ticaretinden rjay almışlardır. Burun dı- şmda örgütümüz uyuşturucu ticaretiy- le iştigal etmez' beyanında buhmmuş- tur. (Kls:/Dizi:43 78/ Cumhuriyet Sav- cılığı Sorgu Zaptı Sayfa 21 22) tddianamenin 3. bölümünde ise P- KK'nin gerçekleştirdiği eylemlere yer verildi. PKK'nin haraçaldığı vurgulan- dığı iddianamede, Öcalan'ın sorgudaki şu sözlerine yer verildi: "1991-1993 yıBan arasmda bölgede- ki müteahhitİerden yüzde itibanyla miktar örgüte gelir adıyla para aluuntş- ur. Müteahhit rırmalar, örgütün gücü- nü kullanarakihale aldıklannda, bizde onun üzerinden bir gelir tenıin etmek- Yabancı temsiküer mahkemeyi iyi bııhlıı MüDANYA (AA) - Terör örgütü P- KK'nin lideri Abdu&ah Ckalan"m du- ruşmasma katılan yabancı izleyiciler. mahkemeyi son derece disiplinli ve iyi düzenlenmiş bulduklannı belirttiler. Duruşmayı izledikten sonraMudan- ya'ya dönen Türkiye'deki yabancı mis- yonun temsilcileri, disiplinli ve iyi dü- zenlenmiş organizasyon karşısmda bi- raz şaşkm, biraz da hayal kmklığına uğramış görünürken bazılan mahke- meyle ilgili açıklama ve yorum yap- mak istemediklerini söylediler. Ingiltere Büyükelçiliği Siyasi Bölüm Başkanı Benjamin Jonathan.Batılı gö- züyie mahkemeyi iyi düzsnlenmiş ve disiplinli bulduğunu belirtırken sanık öcalan'ın hemen öğleden sonra savun- maya başlamasmı beklemediklerini kaydetti. Jonathan, şehit yakuılannm da birkaç küçük protesto hariç düzen içinde ve herhangi bir olay çıkmasma ftrsat vermeden mahkemeyi izledikîc- rini söyledi. Kanada Büyükelçiliği Üçüncü Sekreteri Eric WaJsh da Öca- lan' ı son derece sağlıkh gördüklerini ifade ederek mahkeme yeni başladığı için duruşmalann seyri ve süresi için yorum yapamayaeağmı belirtti. Amerikah hukukçu VVlliam Butier ise dunışmayla ilgili olarak bekledıği- ni bulamadığını söylerken başka yorum yapmayacağını ifade etti. teyiz. Bunlardan Halis Toprak, fabrika yapımına başlayınca bizimkiler ona, 'Eğer burada fabrika yapacaksan, çalış- tıracaksan bir ücret vermek zorunda- sm. Yanı örgüte bir bedel vereceksin' demişler ve ondan ücret almışlardır. Miktannı bilemiyorunı. Bölgedeki eie- manlannuz tahsü etmişlenür. Alı Rıza Seprioğlu'nun ailece işlettiği taş ocak- ları vardır. Bundan da bölgesel örgü- tümüz örgüt adına ücret almıştır. Miktannı bilemiyorum. Ceylan Hol- ding Şirketi'nden bölgesel birimleri- miz para tahsil etmişlerdir. Miktan- nı bUmiyorum. Bu para alma usulle- ri bölgemizde yaygındır... Bunun dı- şında ismini bUemediğim çok sayıda işadamından da para temin edilmiş- tir." tddianamenin 4. bölümünde ise tel- siz konuşmalanna, PKK'nin yayın or- ganlannda yer alan yazılara, yakalanan sanıklann anlatımlanna, Öcalan'ın ki- taplanndan bölümlere yer verildi. Tüm bu delillerin değerlendirihnesi sonucu eylemlerin tüm sorumluluğunun Öca- lan' a ait olduğununbelirtildiği iddiana- mede PKK'nin DHKP-C ve TÎKKO gi- bi örgütlerle ittifak yaptığı, bu örgüt- lerle birlikte eylemler gerçekleştirdiği \r urgulandı. tddianamenin 5. bölümünde ise "P- KK ve eylemleri anayasa, Ugili yasa ve uhıslararası sözieşmeler açtsından" de- ğerlendirildi. tddıanamenin "Sonuç ve Istem" başlıklı "beşjnd" bölümünde ise Öcalan'ın TCY'nin 125. maddesi uyannca ölüm cezası ile cezalandınl- ması istendi. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Vatanı İçin... Bizim semtlerde; yani Istanbul'un "suriçi" ola- rak isimlendirilen bölgelerinde, her yıl birkaç kez yenilenen "şölen zinciri'', yaklaşık bir hafta sür- dü. Gençler arkadaşlarına, aileler evlatlanna "as- ker uğuriaması" yaptılar. Ve ben her zamanki gi- bi, bir heyecan kasırgası içinde, askere uğurlanan gençleri ve uğuriamayı yapanlan izledim. MHP'li gençler de her zamanki işaretleriyle uğuriuyorlardı arkadaşlannı. Benim, uygunsuzbir el işaretine benzettiğim; "el ışaretleri", onlara so- rarsanız, bir kurdu temsil ediyor. Oysa ki aynı işa- reti, Peru'nun bir futbol takımının taraftarlan, çok uzun bir zamandan beri kullanıyor ve onlara so- rarsanız bu işaret, bir "lâma"y\ temsil ediyormuş. Doğrusu, kurttan çok lâmaya benzıyor... Asker uğurtamalan konusunda bundan önce yazdığım kimi yazılar, bazı süper zekâlı "demok- raf (!) arkadaşlan çokkızdırmıştı. Hatta, "Arayış" köşesinin kapatılmasını dile getirenler bile olmuş- tu. Amaşimdi bakiyorum, "çıt/an" çıkmıyor. O dö- nem, işte öyle birdönemdi. Devletten yana olmak; kimilerinin gözünde, vatan haini olmakla eşde- ğerdi. Ve siz, eğer "yurtseveriiği" faşistlerin teke- line bırakırsanız, sonunda günümüzün hükümeti gibi bir hükümet oluştuğunda, şükredersiniz... Geçenlerde bir arabanın arkasında, beni çok duygulandıran bir yazı gördüm. "Vatanı için gitti, bizim için dönecek..." diye yazıyordu. O yazıyı; arabaanın arkasına, biraz da gururia yazan in- sanlann yaşamlannı düşündüm. Inanın içim sız- ladı. Vatan sevgisıyle aile sevgisıni bu kadar gü- zel birleştiren ve yorumlayan bir yazı görmemiş- tim. Odelikanlı elbette vatanı için gitti ve yann dö- necek ve sevdiklerini mutlu edecek. Umanm o gu- rurlu baba da arabasının arkasına, "Vatanı için gitti, bizim için döndü" diye yazacak. Bundan 5-6 yıl önce aynı konuda yazdıklanma bir kez daha baktım ve "pek beğendim". O gün- lerde bu yazılara çok içerieyen arkadaşlara inat, 1993'te kaleme aldığım, "En Büyük Asker Bizim Asker..." ve "Bizim Askerter..." başlıklı yazılanm- dan bazı paragraflan sizlerle yenıden paylaşmak istiyor ve şu anda yeni askere giden çocuklarımı- zı ve hudut boylannda vatanı bekleyen yavrulan- mızı sevgi ve muhabbetle kucaklıyorum. "...Dünya üzerinde hiçbir ulus çocuklannı as- kere ve savaşa böyle şölenlerie uğuhamaz. Bu duyguyu anlatabilmekve nedenlerini açıklayabil- mek mümkün değildir. Ve işte bu nedenle, ABD'nin bilgisayarian herşeyibilemez. Ve işte bu nedenle, Türkiye'yi parçalamak varsayımı üzeri- ne kunjlmuş planlann, değersiz kâğıtparçalann- dan öteye bir anlamı yoktur. Kullanılmış gazete kâğıdı fiyatına alıcı bulamazsınız. ...Ne olursa olsun. Bizim çocuklanmız askere gidecek, geri gelecek. Babalan gibi, ağabeyleri gibi, amcalan, dayıları, dedeleri gibi... Bu top- lumda kimileri askere gitmenin enayilik olduğu- nu savunun\en, kimileri askerliğin çağdışı oldu- ğunu savunurken, "En büyük asker, bizim asker'. Bu duygu, yüzyıllann damıttığı biryurt sevgisinin açığa çıkmasıdır. Bu şölenler, bu hüzünlü duygu seli, bu gurur; yaşadığı topraklara sah/p çıkma- nın bedelinin ödeniyor olmasının bilincidir. Bu kamp ateşleri, bu halaylar, geçmişe sahip çıkma- nın ve geleceğe sahip olmantn umudunun işare- tidir. Elbette yavrulanm, 'gidecek ve geri geleceksı- niz'. Ve elbette, 'En büyük asker bizim asker'." "...Kimi gazeteler, '250 bin asker kaçağı oldu- ğunu" yazarak ınsanlann askere gitmekten kork- tuğunu vurguluyohar. ...Elbette korkacak insanlar. Kolay mı? Anne- ler, babalar da korkacaklar; sevgililer, nişanlılar da korkacaklar Ama en çok, gidenler korkacak- lar. Çoğunun, baba ocağından ilk aynlışlan bu. Sabahlan kahvaltılannı hazırlayacak, akşamlan önlehne sıcak bir çorba koyacak anne/eri de ol- mayacak baş/annda. Hiç görmedikleri yerlerde ağır bir eğitim görecekler. Çoğunun hiç alışık ol- madıkian birdisiplin ortamı içinde, zaman zaman isyan da edecekler. Daha ilkgünden itibaren, 'Gel tezkere gel' mavrasına başlayacaklar. Ama gene de, 'güle oynaya' gidiyohar. Şarkılarla, türküler- le, halaylarla gidiyohar. Kendilennı bekleyen teh- likelerin bilincinde olmaksızın değıl; tam tersine, bilincinde olarak gidiyorlar. Ama bu ülkeye karşı sorumluluklannın da bilincinde olduklan için gı- diyoriar. Şarkılarla, türkülerle, halaylarla... ...Ve bizim oralarda her gece düğün bayram var. Tüm bunlan bilen insanlar; çocuklannı, kom- şulannı, arkadaşlannı, kardeşlerini, nişanlılannı, sevgililerini askere uğurluyoriar. Şarkılarla, türkü- lerle, halaylarla... Fazla yüksek birihtimal olmamakla birlikte, gı- denlerin bazılannın geri dönmeyeceğini de bıli- yoıiar. Geriye dönenlerden bazılannın aylarca uy- ku uyuyamayacağını, uykudan sıçrayarak uyana- cağını, sürekii bir korku duyacağını, sivil yaşama uymakta zorianacağmı da biliyorlar. Hiçbiri aptal ya da cahil değil. Kendilerini nelehn beklediğini biliyorlar. Ama ülkelerine olan borçlannı ödüyor- lar. Değerlersistemiattüst olmuş birtoplumun sah- te vepalavracı kahramanlan ve sözde demokrat- lan olmak yerine; kendi güzel dünyalannın 'yeri- ni hak eden' ve bunun 'bedelini ödemiş' insanla- n olmak için gidiyohar. Korkulannı geri plana atı- yor, umutla ve sevgiyle coşarak gidiyorlar. Şarkı- larla, türkülehe, halaylarla..." Insan kaynaklanna temelden yatınm: OKUL Türkiye Gazetecıler Cemiyeti'nin yaptırmakta olduğu İLKÖĞRETİM OKULU'NA SİZ DE KATKIDA BULUNUN BAĞIŞURINIZI Istanbul ll Özei IdaresıranZıraat Bankas Cagaloğlu Şubesı'ndekı 30402/2776 numalan hesabına yapablırstnız. Türkiye Gazetecıler Cemıyetı Tel: 0213 513 83 00
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle