Katalog

IAZİRAN1999SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER PKK'nin lideri, yaşaması gerektiğini belirtti ve devlet hizmetinde çalışmak istediğini söyledi ÖÖÖealaıı özürle başlachtMRALI-KürtveTürkbin- lerce yurttaşımızın ölümünden sorurnlu tutulan Abdullah Öca- lan ölüm cezası istemiyle ılk kez yargı karşısına çıktı. Yakalan- dıktan 103 gün sonra mahke- meye çıkan Öcalan, ıddiana- menin tamamını kabul ederek "acılannı ve üzûntükrini pay- laştiğuu" belirttigi şehit aile- lerinden "özûr" dıledi. Baskı, sözlü hakaret ya da işkence görmediğini özellikle vurgu- layan Öcalan, yakalanmasm- dan Yunanistan, Rusya ve ttal- ya'yi sorumlu tutarak protes- to etti. Banş için yaşamasının gerekli olduğunu ileri süren Öcalan. "PKK'nin silahh çaOş- mayı bırakmasını istnorum. Süahb konumdan yasaL siyasi konuma dönüşmesini istiyonım" dedi. PKK'nin iilegal bir örgüt oîduğunu kabul eden Öcalan, HADEP'in PKK tabanı üze- rine politıka yaptıgını söyledi. Mahke- me, Ocalan'ın avukatlannın "yargılama- nın ertdedmesi" istenııni reddetti. Avnıpa'nın "adfl yargdanuT istediği Öcalan davası tüm dünya kamuoyuna ay- nı anda sunulan naklen yayınla başladı. Sa- nık Öcalan, saat 09.38'de lmrah'da kaldı- ğı cezaev inden elleri kelepçeli olarak alın- dı ve zırhlı araçla mahkeme salonunun bu- lunduğu binaya getirildı. Salona ilk ola- rak şehit aileleri, gazetecileT, Öcalan'ın ai- lesi ve 11 avukatı ile 11 müdahil avukatı alındı. Saat 09.45'te de başkan Mehmet TurgutOkyay, üyeler Hüse>in Eken, Hâ- kim Albay Abdülkadir Davarcıoğiu, An- kara DGM Cumhuriyet Başsavcısı Cev- detVUkanile Yardımcı Savcı TatalŞalk'tan oluşan Ankara 2 No'Iu mahkeme heyeti salondaki yerini aldı. Sanık avukatlan Er- can Kanar ve Hasip Kaplan 6 sayfalık bir dilekçe sunarak mahkemeden "yetldsiz- Kk" ile "mahkemenin ertetenmesi" iste- minde bulunmak istediler. Mahkeme baş- kanı Okyay, henüz sanığın kimlik tespi- tinin yapılmadığına dikkat çekerek avu- katlardan istemlerini sonra mahkemeye iletmelerini istedi. Saat 10.00'da ise Öcalan salondaki "kurşun geçirnıez'' camlı bölmeye gire- rek yenne oturdu ve mahkeme kimlik tes- pitini yaptı. Kimlık tespitinden sonra ise Abdullah Öcalan "Kısa biraçıklamayap- ma gereği duyuyorunT diyerek mahke- meden söz istedi. Öcalan şunlan söyledi: "Banş için yaşayacağun sözünü verdi- ğim günden bugüne kadar kaba bir bas- kı. sözlü hakaret ve işkence görmedigimi beJirtmek istiyorum. Bu bağkmda, de- mokratik cumhuriyet ekseninde banş ve kardeşlik için devletin hizmetinde çahş- na isteğinü, kararuhğımu Türkiye Cum- iiuriyeti Devletf nin bu konuda gösterdiği saygjb yaklaşınun bir gereği olarak bende bu konudaki karariılığunı savgı ve sûk- ranla beürrmek istryonım. Bundan sonra banş ve kardeşiik için yaşayacağınu Tür- ki>t Cumhuriyeti'ne bu amaçla hizmet edeceğjmi betirtmekistiyorum. Banşve kar- deşlik için yaşamam gerekliliğini düşünü- yorum. Akıülan bu kanın durması ve ba- nş için çaltşacagıma söz veriyorum." Öcalan, aynca Sunye'den çıktıktan son- ra sığındığı Rusya, Yunanistan ve ltal- ya'yı da "uluslararasj hukukun gereğim yapmadıklannT belirterek yakalanma- sından sorumlu tuttu. 'Banş için yaşamam gerekli' Savunmasının fazla uzun olmayacağı- nı belirten ve "banş ve kardeşfik içiıı ya- şaması gerektiğine inandığuıT yıneleyen Öcalan. daha sonra şehit aılelerine döne- rek "SayıiL saygıdeğerşehityakmlanna da tasa bir açıklama yapmak istiyonım" de- di. Iddianamede. yaklaşık 30 bin kişinin ölümünden sorumlu tutulan PKK lideri sözlerinı şöyle sürdürdü: "KendOerinin yaşadığı üzüntüyü ve acı- >i yörekten paylaşıyorum. Yıne bundaki sorumluluk payım için özür dih'yorum. Bir toplumsal yaradan kaynaklanan ka- nın durması için ve banş için efimden ge- len her türlü çabayı göstereceğini sözünü veriyorum. GÖstereceğim. Saj gılanmla." Mahkemenin sanığın sözlerinı tutana- ğa geçirmesınden sonra avukat Hasip Kapian söz alarak mahkemelenn görev ve Terör örgütü PKK'nin Uderi Abdullah Öcalan, kurşun geçirmez cam kafes içinde yargı önüne çıkö. Duruşmaya elleri kelepçeli olarak getirilen Öcalan, banş için yaşamasının gerekli olduğunu ileri sürdü. yetkisine ilişkin şimdihk bir şey söyleme- yeceğinı belirtti. AtHM karan doğrultu- sunda DGM'lerin yapısıyla ilgili düşün- celerini aktaran ve yargılamanın durdu- rulmasını isteyen Kaplan, 6 sayfadan olu- şan dilekçesini mahkemeye sunduktan sonra duruşmadan çekildigini açıkladı. Daha sonra bu yönde bir konuşma yapan Ercan Kanar ile Kaplan, sonra da salon- dan çıkular. Müdahil avukatlar, sanık avu- katlannın isteminin hukuka aykın oldu- ğunu belirtirken söz alan Öcalan, "pra- tik yaşanı koşullannın dikkate alınması" için dilekçe v erdigini söyledi \e bunun dik- kate alınmasını istedi. Savcı Talat Şalk ise anayasa ve yasalar- da değişiklik yapılması ihtimalinin yargı- lamanın durması için gerekçe olmayaca- ğını söyledi ve davaya devam edilmesi gerektiğini belirtti. Mahkeme kısa bir ara- dan sonra avukatlann istemıni reddetti. tddianameyi kabul etti tddianamenin özetlenerek üç saatte okunmasından sonra sorgusu yapılan Öca- lan, mahkemeye 181 sayfalık savunma metni sunarak iddianarneyi bütünüyle ka- bul ettığinı açıkladı. Öcalan, "Savunma- sını zor koşuliarda haarladığıru. iddiana- roede belirtilenden fazla eylem yapıldığı- nı, PKK'nin program \e taktiğinin ken- disi taranndan oluştunıiduğunu, bu kkH- alara fazla yanıt vermeyeceğini'' söyledi. Mahkemede askeri yargıcın bulunması- nın da, bir sakınca yaratmayacağını vur- gulayan Öcalan, Türkiye'de çok acılar çe- kildiğini, bunlann tekrar yaşanmaması gerektiğini belirterek örgüt elemanlanna silahlan bırakma çağnsı yaptı. Öcalan şunlan söyledi: "PKK'nin silahh çanşmabn btrakma- suıı istiyorum. PKK'nin silahh konum- dan yasal konuma dönüşmesmi istiyorum. Biraf yasası. i/ni gibi şeylerin düşünülme- sini istiyorum. PKK'ye sesleniyorum. Si- ziyanıltanben, hiçbir baskı alnıida kalma- dan sö> lüyorum. Bizi koruyacak »lan de- mokratik cumhuri>etin çatLsıdır. Ben bu- nu gördüm. Bu dönekük >aptığım anlanu- nı taşımaz. PKK'lüere diyonun ki niye si- lahla savaşıyorsun. düşüncevarken. Yine- liyorum. ayn bir Kürdistan de\ leti iste- mhorum. Türidve'de demokrasinin acıl- masını istivorum." PKK lideri, "Küıüerin sgmacağı de- mokrarik cumhuriyettir. Başka bir \er yoktur. Düşünce özgüıiüğü \ ardır. Siyasal özgürlük de \ardır. Olan bir şe>i niye iste- yeyim. Sadece dil \e kültürel varlık prob- lemdir" diye konuştu. Kürt sorununu kendısinın yaratmadığı- nı, 200 yıldır devam ettiğini anlatan ve Tür- kiye'de 1993 yılından itibaren 1925 yılın- da yaşanan sürecin gündemde olduğunu iddia eden Öcalan, bunu örgüt elemanla- nna da anlatmaya çalıştığını. ancak başa- nlı olamadığını savundu. Eylem emirle- ri verdiğini, sürecin hazırlığma katıldığı- nı kaydeden sanık Öcalan, 1990'dan iti- baren devletm duyarlıhğının geliştiğini ıfade etti. Sivillere yönelik eylemlerin kendisini mahvettiğini iddia eden ve bu eylemlerle endişeye sürüklendiğini savu- nan Öcalan sözlerinı şöyle sürdürdü: "Sürekli ateşkes istedim. Kosma'da, Bosna'da yaşanan acılar ortada. Ben çok çabaharcadun. İntihare>1emleriemri ver- medim. Kürdistan'ı siyasi değil, coğrafi zemin olarak vurguladımT Mahkeme Başkanı Okyay'ın, "19250e Musul ve Kerkük'ü mü kastettiğini" sor- ması üzerine sanık Öcalan, ellerini kaldı- rarak "1925'ten daha tehliketi. dahaderin birdunımvarşimdLLütfenbenianlayin. Anlamanıaricaedhi)rum.Türkhe'ninbü- tünlfiğfi çok önemlidir" dıye konuştu. 1993-94 yıllannda Türkiye'nin gücünün kendilerıni silip süpürdüğünü belirten Öcalan. "Bu bana bir ikazdır. PKK kötü kullanıunıştır 7 ' dedı. Öcalan, -Kendimi kurtarma sorunum yok. Bizimkikr' Böy- le konuşursan olmaz' diyor. diğerleri de beni ünc etmek istiyor. Bugünkü bilinç dü- zeyine 197.Vtesahipolmakisterdim.Oza- man bu yöntem izlenmezdi" diye sözle- rinı sürdürdü. Kendisine "PKK kötü kul- ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART CU-ARı, İŞAPAMLA&I DGM'lerin sivilleştirilmesine dönük anayasa değişikliği imzaya açılıyor Adalet Bakanı destek arayışındaANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk. DGM'lerin siviUeş- tinlmesiyle ilgili anayasa deği- jiklığınin gerçekleştirilmesi ıçin dün TBMM'de grubu bu- lunan siyası parti liderleri ile gö- rüşerek destek istedi. Taslağı jugün imzaya açmayı planla- lıklannı bildiren Türk, düzen- lemenin TBMM'ye gelmesi Jurumunda AbduUah Öcalan iavasmın seyrinin değişebile- :eğini, ancak yargılama bitme- ien değişikliğin gerçekleşme- >ini hedeflediklerini aktardı. Koalisyon ortaklan önceki jün kendi aralannda DGM 'le- in "shiUeştirUmesine" ilişkin ieğişiklık üzerinde uzlaşma- /a vardılar. Adalet Bakanı Hik- net Sami Türk, bu çerçevede iün önce Başbakan Büfcnt Ece- it, Başbakan Yardımcısı Dev- et Bahçeü ile görüştükten son- a; "tam uzlaşma" sağlayabil- mek için daha sonra FP Genel Başkanı Recai Kutan ve DYP Genel Başkanı Tansu Çifler'i zı- yaret ederek destek istedi. Türk, bugün de ANAP Genel Başka- nı MesutYumazla görüşece- ğini açıkladı. Hikmet Sami Türk, DGM'lerin yeniden ya- pılandınlmasına ilişkin anaya- sa değışıkliğinin "referanduma gereksinim duyulmadan" ya- pılabilmesi için hükümet dı- şındaki partilerin de desteğine gereksinim olduguna işaret ede- rek "Koalisyon partüeri, tekii- fi verecek say ly a sahiptir. Ama bizim hedefımiz. bö>1e bir ana- yasadegişikliğinin nıümkün oJ- duğu kadar geniş uzlaşma ile çıkmasıdır" dedi. Türk, Ku- tan'm anayasada başka değişik gündeme getirip getirmediği- nin sorulması üzerine, "Her partinin değişik görüşleri var. Ama şu anda sınırlı bir konu üzerinde görüşüyoruz. Sayın Kutan, bu konudaki önerimiz- le ilgili görüşlerini de en kısa zamanda bize ileteceğini biklir- di" dedı. Kutan'ın görüşmede, ilke olarak değişikliğe destek ve- receklerini. ancak diğer de- mokratikleşme yasalan, gözal- tı süreleri gibi konularda da düzenleme yapılması dileğin- de bulunduğu öğrenildi. Türk, "Anayasa değişikliği Öcalan davasının se> rini etki- lermi" sorusuna "Anayasa de- ğişikliği gündeme gelirse, tabii mahkeme bu konuda bir kara- ra \arabilir. Bu karar sejTİni de- ğiştirebUir, ama bu mahkeme- nin takdirindedir" görüşünü dilegetirdi. Türk, Çiller'inde DGM'lerin yapısıyla ilgili de- ğişiklikten yana olduğunu, an- cak "zamanlama" konusunda endişelerini dile getirdiğini söy- ledi. Çiller'in de arkadaşlan ile görüştükten sonra yanıtını kendisine ileteceğini kaydeden Türk, "Sayın Çiller, bu değisik- Kğin geçmişte yapıunası gerek- tiğini geç kâlındığmı bize aktar- dL Ancak. Meclis son dönem- de hiçbir yasa çıkaramamıştı. Çahşmalannui büy ük bölümü- nü denetime ayırmıştı; daha sonra da seçimler oMu" dedi. Yargılama bitmeden deği- şikliği gerçekleştiımek istedik- lerini aktaran Türk, değişiklik önerisinin yalnızca DGM'nin bütün üyelerinin "srvil" olma- sım öngördüğünü belirtti. Türk, bir soru üzerine, DGM'lerin yapısındaki değişikliğin, geç- mişteki kararlan etkilemeye- ceğini bildirdi. Geçmişte de yargı alanında değişiklikler ya- pıldığını ve geriye yürumedi- ğini anımsatan Türk, "Öyleol- saydı hiçbir yargı reformu ya- pılamazdı" görüşünü dile ge- tırdi. Türk, "Askeri üyenin bu- lunması eleştirilere yol açıyor- du. Avrupa İnsan Haklan Mah- kemesi de karariannda bu ko- nuva deginnıişti. Türkiye Avru- pa İnsan Haklan sözleşmesini im/aladığı için kendi yasalan- nı da buna göre düzenlemesi gerekiyordu'* dedı. Başbakan Bülent Ecevit de gazetecilerin "Anayasa deği- şikliği dava sonuçianmadan ye- tişir mi" sorusuna, "Bilemem. Ben hukukçuobnadığım için ne zamana kadar yetişir, ona bir şey söyleyemem. Ancak o konu- da haariıklanmızı tamamla- dık" yanıtını verdi. Ecevit, ön- celikli tasanlann çıkanlması için TBMM üyelerinin bu yıl daha az tatil yapması gerekti- ğini vurguladı. Adalet Bakanlığı'mn hazır- ladığı iki taslak, anayasanın 143. maddesi ile DGM'lerin Kuruluş ve Yargılama Usulle- ri Hakkında Yasa'da değişiklik- ler öngörüyor. buuhyor" yolunda iletilen söz- ler üzerine bu gidişi önlemek için çaba harcadığını, ancak her şeyın kontrolünde olmadı- ğmı ileri süren PKK elebaşısı, sistemin çözüme yönelmesi- nin kendisine ilaç gibi geldiği- ni söyledi. Iddianamede sayı- lan birçok eylemin 1996'dan önceki döneme ait olduğunu kaydeden Öcalan, "Devtetin en üst makamlanndan mesajlar geliyordiL Duyarlı mektuplar abyordum. Tek kişi ne >apabi- lirdim? Silahlı mücadeieyie bir yere vanlmayacagını anladım. AvTupa'ya çıküm. Ancak bun- dan sonra beni çrvileme hare- kâb başladı" dedi. '3 ayda indireceğim' Savunmasını demokratik çözüm kap- samında yapacagını, avukatlannm bu sa- vunmasına karşı çıktığını üstü kapalı ola- rak anlatan sanık Öcalan, "Heyeti kabul edip etmeroek, ertekmek önenüi değil. Uzanlsa ne olur. uzaulmasa ne olur? Bu işin özü önemlidir" dedı. Mahkeme Baş- kanı Okyay'ın "banş için kemüsinin ne ya- pabüeceğjni" sorması üzerine ise sanık Öcalan, geçmişte yaptıklanndan sonım- lu olduğunu, şimdi de sorumlu olmak is- tedığiru belirterek sözlerini şöyle sürdür- dü: "Ben hizmet etmek istedim. Buna âşı- ğun. Demokratikcumhuriyette banş için- de yaşanabilir. Türkiye için yararlı ola- caksa şu an canımı feda ederim. Dağdan indireceğim.3aydaindireceğim.Banamü- saade edm_." Sanık Öcalan savunmasında, Suriye'den sonra ltalya, Rusya, Yunanistan arasında- ki gelişmeleri ve kaç kez gidip geldiğıni anlattı. Yunanistan'ın örgüte verdigi des- teğin PKK elemanlanndan Fethi Demir'in ağzından iddıanamede anlatıldığını ifade eden Öcalan, PKK'yi başlangıçta herke- sin kabul ettiğini savundu. Yunanistan'a son gelişinde bir saat dahi kalmâ%ına izin verilmediğini kaydeden Öcalan, karşılaş- tığı bu olayı "vahun" olarak nitelendirdi. Öcalan, Suriye'den çıkışından sonraki sü- reci değerlendirirken de "Ingütere geç- mişteMusulveKerkûk'übö>1eo>ıuıla al- dı" görüşünü dile getirdi. Öcalan, 17 Ey- lül I998'de Washuıgton'da yapılan Ku- zey Irak'a yönelik anlaşmanın ne anlama geldiğinin iyi bilinmesı gerektiğini savu- narak 1993'ten itibaren kak olayına Ingil- tere'nin "yeşfl ışık" yaktığinı ilen sürdü. Sanık Öcalan, "Geçmişyargılanmasın demiyonım,Ama ileriye bakmak gerekir. Bir firsat vermek gerekir. Demokratik cumhuriyet içinde uısanca yaşamak, öz- gür bir şekilde yaşamak. Türkiye'yi daha gücjü halegetirecektir. 'Geç oldu' diyecek- siniz. Geç olsun ne yapahm. bir canun var, ülke için bu canun ne yapar" dıye konuş- tu. Öcalan. PKK'nin İllegal birörgüt oldu- ğunu, MED TV ile ilişkisinin bulundu- ğunu ve HADEP'in, PKK tabanmda po- litika yaptığını söyledi. Öcalan, savun- masında PKK'ye bir şans verilmesini, şans venlirse, PKK'nin silahlan bıraka- cağını, kendisinin de buna yardımcı ola- cağını savunan Öcalan, acılann büyüme- mesini istedi. Başkan Okyay, daha sonra Ocalan'ın mahkemeye verdiği 2 sayfalık dilekçesini okudu. Dilekçedeaynlık, bas- kı, yakma, yıkma ve isyanla sorunlann cö- zülemeyeceği, banş içinde birlıkte yaşan- ması gerektiği, demokratik cumhuriye- tin, ortak vatanda birlikte yaşamak için bir firsat olduğu ifade ediliyor. Tekrar söz alan Öcalan, terörörgütünün silahlı çatış- maya son vermesi gerektiğini, baskınla. zıtlıkla bir yere vanlmayacağını dile ge- tirerek "tyi bir jest, özel bir UgL yöntem bektiyorum. DGVIIerin yaps, Avrupa'nm istekİeri önenüi deği]" dedi. PKKİleHADLPilişkisi ~ Mahkeme Başkanı Okyay, Suriye ve Yunanistan'ın terör örgütüne nasıl yar- dım ettiğini, bunu açmasını istemesi üze- rine Öcalan şöyle konuştu: "Suriye herza- man PKK'yi kabul etmedL tç ve dış siya- sal açıdan gayn yasal örgüt olarak kabul etti. Suriye'deki cezaevlerinde yatanlar var. Ama engeUemedi de~ Özel, siyasi bir yardunı obnadL" Avrupa'nın, istediği şeyleri yapması halinde kendisini diledikleri gibi kullana- caklannı savunan Öcalan, buna izin ver- mediğini öne sürdü. Başkan Okyay, HA- DEP'in, PKK'ye eleman gönderip gön- dennediğini sorması üzerine sanık Öca- lan. eleman temininde çalışmalar yapıl- mış olabileceğini, ancak HADEP e, PKK'nin resmi bir kuruluşu denemeye- ceğini söyledi. Okyay'ın, Suriye'ye iliş- kin bir başka sorusu üzerine sanık Öca- lan. Suriye"nin yardımlan olduğunu, ör- güt elemanlanna hüviyet \erdiğini, an- cak para yardımı yapmadığını savundu. Suriye'nin eylem talimahnın olmadığını kaydeden Öcalan, Yunanistan'ın eğitim kamplan kurarak yardımda bulunduğunu anlattı. Okyay'ın. "Orgütün silahlan DH rakması için açık bir çağnn >ur mı" soru- suna sanık Öcalan. örgüt üzerinde otori- tesinin devam ettiğini. demokratik çözü- mü onlann da kabul edeceğini iddia etti. HADEP'e suç du>ıtrusu istemi Müdahil avukatlar, Ocalan'ın ifadesi doğrultusunda HADEP hakkında suç du- yurusunda bulunulmasını istediler. Duruşmanın bitiminden sonra Mudan- ya'ya dönen müdahil avukatlar, Apo'nun açıklamalannı samımı bulmadıklannı söy- lediler. Gemliğe dönen Ocalan'ın ailesi ve avukatlan ise burada açıklama yapmadı- lar. POLİTİKA GÜJNLÜĞÜ HtKMET ÇETİNKAYA Apo Yargı Önünde... Mudanya Iskelesi'nden denize bakıyorum... Imralı Adası hangı yöne düşüyor? Iskele meydanı kalabalık... Masmavı bir gökyüzü, dalgasız bir deniz... Apo, Imralı Adası'nda yargılanmaya başladı. Du- ruşmayı izleyen gazetecilerden biriyim... Abdullah Ocalan'la ilk kez karşı karşıyayım... GATA Hastanesi'nde yatan Mehmetçikleri anım- sıyorum, şehit aılelerini... Kolları ve bacakları kopan insanları, gözü yaşlı analan, babalan!.. Cumhuriyet ekibi Mudanya'ya karargâh kurdu: Deniz Teztel. Ayşe Yıldınm, Erdoğan Köseoğ- lu, Alper Ballı, Levent Gencelli ve Bertan Ağa- noğlu... Havasıcak... Muhabiriertetikte... Televizyon kameraları hazır... Canlı yayın araçlan merkezden 'komut' bekliyor... Deniz Teztel, deneyımli bir yargı muhabiri... Cumhuriyet'in 'Imralı Ekibi'nin komutanı Deniz, arkadaşlannı uyanyor: "Uyanık olun!" Bertan en genç olanı... Yanıt veriyor: "İki gündür uyumadım!.." Birden, yıllar önceye gidiyorum... Uğur Mumcu neyazmıştı 12Ekim 1992de? Şöyle: "Türkiye, Kuzey Irak'ta kurulan Kürt Federe Dev- leti'ni tanımıyor, başta ABD olmak üzere bütün dünya da Kuzey Kıbrıs'ta kurulan Türk Federe Devleti'ni tanımıyor. Batı dünyası, 'Kuzey Irak'taki Kürt Federe Dev- leti'ne evet, Kıbns'taki Türk Federe Devleti'ne hayır' diyor. ABD New York 'ta Denktaş'a baskı ya- pıyor. Ayru Amerika, Kuzey Irakta Kürt Federe Dev- leti kurulmasını destekliyor! Bütün dünya, 'Kıbns'ta Türkler tek başlanna devlet kurduklannı ilan edemezler' derken Ku- zey Irak'taki Kürt Federe Devleti'ne çok sıcak ba- kıyor. Görünüş bu. ABD, Türkiye'yibüsbütün gözden çıkaramaz. O halde ne yapmalı? Türkiye'ye ödün verilmeli. Kurulan Kürt Federe Devleti. bir süre sonra plesıbit yoluyla Türkiye 'ye katılamaz mı? Bu senaryo üzerinde birkaç yıldır konuşuluyor. Üzerinde iki yıldır konuşulan ve bazı asker ve si- vil yöneticilere benimsetilmeye çalışılan bu se- naryo, Kürt Federe Devleti'nin bir süre sonra plebisityoluyla Türkiye'ye katılmasıdır. Senaryoyu oluşturan mantık aşağı yukan şöyle: Körfez Savaşı sonrasında Irak'ın kuzeyinde bir Kürt devletinin kurulması kaçınılmazdır. ABD de bunu istiyor, bütün dünya da... Gelin önce bu devleti destekleyelim. Sonra?" ••• Imralı Adası'nda bir hareketlilik gözleniyor... Marmara Denizi sakin... Gazeteciler Imrah'ya ayak basıyor... Duruşma başladı... Apo heyecanlı... Yıllar önceye gidiyorum yine... Ugur Mumcu ne diyordu: "Son yıllarda Kürt örgütleri, ne zaman ve ne amaçla biraraya geldiler ve bugün niçin savaşı- yorlar? Bu konulan bilmeden bugün yaşanan ça- tışmaları anlayamayız. Bugün, PKK'ye karşı sa- vaşan Talabani 'ye güvenilip güvenilmeyeceği so- rusuna da bu olaylan yorumlayarak yanıt bulabili- riz. PKK lideri öcalan ve 'Kürdistan Yurtseverier Bir- liği' (YNK) arasında 1 Mayıs 1988 günü imzalanan protokol ile Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı silahlı mücadele konusunda anlaşma yapılmıştı. YNK Genel Sekreten Talabani, PKK'nin Alman- ya'da yayımlanan 'Berxweden' adlı gazetesine verdiği demeçte 'PKK'Iİ milıtan ve savaşçılan se- lamladığını' bildirerek şu görüşleri savunmuştu: '-... Bu ittifak, halkımızı ve onun ulusal demok- ratik devrimini yok etmeye çalışan Turancı faşist Türk rejimi ile Aflaki faşist Irak rejimine ve onla- nn planlanna karşı koymanın yanı sıra halkımızın kendi kaderini özgürce tayin etmesinin ve hakla- nnı elde etmek uğruna yürüttüğü mücadelenin de bir gereğidir' (Berxweden, 31 Mayıs 1988) Talabani, aynı demecinde bakın neler diyordu, neler. Okuyalım: '-... Yıllardır Kuzeybatı Kürdistan'da gelişen ve surekliliğini kaybetmeyen mücadele, ABD ve Ba- tılı ülkelerin en modern yıkım sılahlanyla donanmış faşist rejimin bütün zorbalığına rağmen Kuzey Ba- tı Kürdistan'da en uzun sürelı silahlı mücadele- dir.' PKK eylemleri, 1984 yılı 15 Ağustos günü baş- lamış ve bu protokolün imzalandığı günlere doğ- ru tırmandırılmıştı." Evet!.. Abdullah Öcalan, Imralı Adası'nda yargı- lanmaya başladı... Imralı'dan Mudanya'ya dönüyoruz... iskele meydanı kalabalık... Televizyonlar canlı yayındalar... Türkiye ve dünya Apo davasını izliyor... Bir bacağı takma 25 yaşındaki gazi, denize, yıl- dızlara bakıyor... Onu anlıyorumL hikmet.cetinkayaa cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Ç A G D A Ş Y A Y I N L A R ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2 BASI 60COCCJL KUBILAY OLAYI VE TARIKAT KAMPURl 4. BASI 9oc ooo n. SANCILIYILUR KU$ATILMI$ SOKARLAR 4. BASI KUZU POSTUNDA KURT 1 İ0O3O0TL ZAMBAK SANA DA BULAJTI KAM 2. BASI 1 1CO0O0TL DİN IARONUHUH KAZURI 2. BASI A$IK KADINLAR S0KA6I 2. BASI • lOOÛOCT, ŞERİAT PAZAII 1 İDOOOCTL SEVDANIN ADRESİ BELIİ DEĞİL • K » OOC "L TÜRKİYE'NİN SEHAN ÜÇGENİ Cumhuriyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş TCırkocağı Cad No.39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbul Tel514 01 96