19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 ItfcYIS 1999 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Yurdun kuzeydo- ğu kesımleri par- çalı bulutlu, öteki yerier az bulutlu ve açık geçecek. Ha- va scaklığıartma- yadevamedecek. Rüzgâr batı yön- lerinden hafrf, ara sıra orta kuvvette esecek. JJJS MMMK12 1 IR Oslo Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn PB PB PB PB A A PB PB 11 7 13 20 16 21 22 18 Münih A 20 Zürih Beriin Budapeşte Madrıd Vjyana Belgrad Sofya Roma Atina A Y Y Y A A Y A 18 21 17 20 25 25 18 27 PB 19 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflıs Kahire Y A A A A A PB A 14 22 20 26 20 12 22 31 A 32 O '* Bmuttu t Çok bulutlu ı Yağmurtu W ^ J Karlı Gök gürültülü G L NCELcÜTNEYT ARCAYÜREK H laştarafı 1. Sayfada kanDevlet Bahçeli? Gürültülü oturumlardan son- ra, Spkisinı üç sözcükle açıklıyor: "liz görevimizi yaptık." N/HP görevini nasıl yapmış? Türban eylemine suarak! Bıhçeli başka pencereden bakıyor: Türbanlı bir kadı milletvekili var MHP'nin. Nesrin Ünal. Par- ti, Lnal'ın TBMM'yetürbansız gelmesini ve ant iç- mesni sağlıyor. "\azifemizi yaptık" derken, anlatmak istediği bu. Nfe ki, bir soru işte bu noktada canlılık kazanı- yor:TBMM çatısı altında laikliğe saldırıyı. devlete karş başkaldın nrteliğındeki bıreylemi; Devlet Bah- çeliJ MHP'nin vazifesi dışmda" mı görüyor? Uik Cumhunyete karşı sorumluluğunu, parti- sincen türbanlı milletvekilinin başını açtırmakla sı- nırlıtutuyor. Tabii doyurucu olamıyor. TBMM'deyaşananlardan sonra Başbakan Ece- vit'ir olaylan yorumlayan sözlerine katılmamak ola- nakiiz: "Laik, demokratikrejıme, bu Meclis'in çatısı al- tınca DSP'den başka sahip çıkan olmadı. Dğerleri hep suskun, tarafsız görünüyorlar. Bu, tarafsız kalınabilecek bir olay değıl. BJ çatının altında, devlete meydan okuma giri- şimt/le karşı karşıyayız. Başka bırpartiden ses seda çıkmaması çok acı bir jey." Sayın Ecevit; sağ blok karşısında yalnızlığınızı, kimlerle ortaklığa hazırlandığınızı bir kez daha gö- rüyor musunuz? Chemsenecek ölçüde değer verdiğinız Mesut Yılmaz a bakınız! Türban konusunda suskunlu- ğun sımgesi. Adeta bir Buda heykeli. Ya ANAP yöneticilerinden, bir zamanlar "Otel ayısı" dıye ünlenen Mustafa Taşar'ın, partinin Meclis'te türbana neden "tavır koymadığım" so- ran Berna Yılmaz'a verdiği şaheser yanıta ne der- "DSP ve MHP birincı ve ikinci parti, tavn onlar koysun." Aklmla bın yaşa Taşar! Belki bulursunuz çözümü Ecevit; işte bunlaria, kendi partisinden türbanlı- nın başını açtırarak laik Cumhuriyete karşı görevi- ni yaptığına inanan. olası hükümeti azınlık olmak- tan kurtaracağını öne süren ANAP'la uyumlu bir hükümet kurmaya hazırlanıyor. ANAP'ın, türban sorununa çare olarak içtüzük değişikliğini gündeme getireceği söyleniyor. "Türbanlı Kadın"a tepki gösteremeyen sağ par- tilerie, laik Cumhuriyete yaraşır doyurucu bir çö- züm bulunacağına inanabilir misiniz? Iç ve dış büyük sonjnların üzerine bir de türban krizi. Ecevit, hükümet için liderleri turiarken; görüşme- lerde ola ki, türbana çözüm ilk sırada yer alacak. Zira, Ecevit ilk işareti verdi: "Inançlara saygılı la- ik anlayışla çözüme katkı yapacağız" diyor. Uzaktan kumandalı "Türbanlı Kadın" ile siya- sette başrole soyunan öteki kadınların çözüme olası katkıları önem taşımıyor mu? Sahneyi dört kadın renklendiriyor. Ön sırada; Berna Yılmaz. Aydın bir kadın. Laiklikten ödün ver- mez. Çiller mi? Yarar gördüğü anda laik. Yarar bulma- dığı noktada laiklik karşıtı. Nazlı llıcak; (günahı Sabah'ın boynuna; nere- deyse tam sayfa ayırdığı tanımlamaya göre) "ge- ce kulüplerinin viskili masalanndan kalkmıyordu, şimdi Meclis'in en hızlı türban savunucusu". Asıl kahramanımız "Türbanlı Kadın" Merve'ye gelince: Kim bu kadın? Adını Mekke'deki kutsal bir dağ- dan alan bu kadının mazisinde ne gibi gizemler yer alryor acaba? Nijeryalı futbolcu Uche'ye benzer biriyle mi ev- lendi? Yoksa Ürdünlü bir kocadan mı boşandı? Dediğine göre, "mazlum halkın temsilcisi" imiş. Mazlum halka 31 yıllık yaşamında ne kadar ma- sum olduğunu açıklaması gerekmiyor mu? Açık- lamayabilir! Ama yakındır, "kendini" medyadan öğrenir! Yargıdan çifte soruşturma I Baştarafı 1. Sayfada ğerlendirmişti. Yargı kurumlan. ant içme töreninin yapıldığı TBMM Genel Kurul Salonu'na siya- si yasaklı Necmettin Erba- kan'ın talimatıyla türbanla giren Merve Kavakçı hak- kındaayn ayn inceleme baş- lattılar. Ankara DGM Baş- savcılığı'nın suç duyurusu üzerine FP haklcında kapat- ma soruşturması yürüten Yargıtay Cumhuriyet Baş- savcısı Vural Savaş, olan bi- teni bizzat çok yakmdan ız- lediğini söyledi. Sa\aş. TB- MM TV'ye başvurarak ge- nel kurulda önceki gün yaşa- nan gelışmeleri içeren kase- ti de ısteyeceğini belırterek "Bu durum karşısında ana- yasamız ve yasalar neyi em- rediyorsa onu cesaretie yapa- cağundan hiç kimse kuşku duymasın" dedı. Ankara DGM Cumhunyet Başsavcı- lığı da Kavakçı"nın eylemi- ni TCY hükümlen çerçeve- sinde inceleme>e aldı. İnce- leme. TCY'nin"halkıs*- nıf, ırk. din. mezhep \e bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanbğa açıkça tahrik et- mek" fıilıni düzenleyen 312/2. maddesine göre _v ürü- tülüyor. Kavakçı'nın duru- munun, Ankara DGM Sav- cısı Nuh Mete Yüksel'ın da- ha önce kapatma istemiyle suç duyurusunda bulunduğu FP'ye ilişkin soruşturmanın kanıtlan arasında yer alabi- leceği değerlendiriliyor. Yüksel. kapatılan RP'nin gençlik örgütü Milli Genç- lik Vakfı'yla ilgili soruştur- ma sırasında, FP'nin kapa- tılması istemine kanıt oluştu- racak bilgi ve belgeleri Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcı- lığı'na göndererek suç duyu- rusunda bulunmuştu. Yük- sel'in gönderdiği dosya Baş- savcı Savaş tarafmdan de- ğerlendirmeye alınmıştı. Kavakçı. FP hakkında ka- patma davası açılması ve olası kapatma kararına bu ey lemın de gerekçe yapılma- sı durumunda siyasetten ya- saklanacak. Yargıtay Cum- huriyet Başsavcılığı'nın baş- vurusu üzerine RP'yı kapa- tan Ana\asa Mahkemesı, ka- ranna gerekçe olarak parti yöneticilerinin türbanı 'siya- siistismar' konusu yapmala- nnı da göstermişti. Kamusal kuruluşlarda ve öğretım kurumlannda başör- tüsü ve onunla kullanilan bellı biçımdeki giysılerin bir ayncalıktan öte aynm aracı nitelığinde olduğu belirtilen kararda, "Dinsel kaynakh düzenlemelerie girişimler anayasa karşısında geçerli olamaz ve bu tür eyiemler anayasadaki laiklik ilkesine aykınlık oluşturur" denıl- mişti. Inönü CHP'lflere vuııııt verdiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP'de "yeniden yapdanma" önce- si genel başkan belirlemeye çalışan partililer, eski SHP'nin Genel Baş- kanı Erdal İDÖrjü>r ü ikna etmek için çaba gösteriyorlar. Inönü'nün, CHP'lilerin önceki günkü ziyaretin- de genel başkanlık önerisini hemen geri çevirmemesi ve bu hafta içinde yanıt vereceğini bildirmesi, muhalif- leri umutlandırdı. Inönü'nün, kendi- sine öneri getiren partililerle bugün bir görüşme yapabileceği oelirtildi. CHP'de 22 Mayıs'ta yapılacak 28. olağanüstü kurultay öncesinde "bir- kştirici" genel başkan arayışı sürü- yor. Erdal tnönü'nün yeniden genel başkanlığa dönmesini için yoğun ku- lis yürütülüyor. CHP'nin muhalif grubundan Fikri SağUr, Gaziantep Beledıye Başkanı Celal Doğan, Meh- met Moğultay, İbrahim Tez, ıstifa e- den genel başkan yardımcısı Onur Kumbaracıbaşı ve eski TBMM Baş- kanı HikntetÇetin. önceki gün Istan- buFda Erdal Inönü'yü yalısında zi- yaret ederek bir süre görüştüler. Sağ- lar, tnönü ile daha önce de görüşmüş ve "Genei başkanlığa dönün" çağn- sında bulunmuş, genel başkanlık için adı geçenlerden Murat Karayalçın da, adaylıktan ancak Inönü karşısın- da çekilebilecegini açıklamıştı. Görüşmeye, genel başkanlık için adı geçen kışilerin katılması dikkat çekerken İbrahim Tez'in de Karayal- çın' ı temsilen görüşmeye gittiği öğ- renildi. Ziyareti gerçekleştiren partı- lilerin bu öneriyi yineledikleri ve Inö- nü'nün öneriye bu kez soguk yaklaş- madığı kaydedildi. Kumbaracıbaşı, bu görüşmede ge- nel başkanlık konusunun gündeme gelmediğini savundu. Kumbaracıba- şı, "Genel başkanhğı görüşmedik, yalnızca sohbet ettik" derken tnö- nü'nün yeniden aday olacağına inan- madığını söyledi. Fikri Sağlar, Inö- nü'nün bu hafta içinde kendilerine bir yanıt \ereceğini bildirdi. Celal Doğan. bugün Inönü ile bir görüşme daha yapabileceklerini belırterek u Ben van yanya umuduyum" dıye konuştu. Mehmet Moğultay da Inö- nü'nün öneriyi kabul edeceğinden umutlu olduğunu kaydetti. Erdal Inö- nü'nün daha önce sıyaseti tamamen bıraktığını belirterek karşı çıktığı öneriye düşünmek için biraz zaman ıstemesi ve yanıtını birkaç gün için- de açıklayacağını belirtmesi. eski ge- nel başkanın yeniden partıye dönme- sini isteyenleri umutlandırdı. Hükümet turlarında 'türban' da konuşulacak Çüler, muhaüfleritemkJiyor AYŞE SAYIN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP Istanbul Milletvekili MerveKavakçı'nın TBMM'ye türbanıyla gelip ant içme ıs- ran, hükümet pazarlıklanna koşut olarak bu soruna çözüm arayışlannı da günde- me getirdi. TBMM tçtüzüğü'nde tûrbaru yasakla- yan net ifadeler bulunmadığı vurgula- nırken oluşacak başkanlık divanınm, so- runun çözümünde yetkili olacağı savu- nuldu. Başbakan Bülent Ecevh hükümet turian sırasında, bu konunun da günde- me gelebileceğini söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de TBMM'nin başlangıcının "gölgelendiğiııi" vurgular- ken konuyu FPnin "gözden geçirmesi gerektiğini'' bildirdi. Oluşacak TBMM Başkanlık Divanı, Kavakçı'nın türbanlı yemin edip edeme- yeceğinde belirleyici olacak. TBMM Genel Sekreterliğı, bu konudaki hukuki yorumu başkanlık divanına bıraktı. Ge- nel sekreterlik yetkilileri, TBMM Baş- kanlık Divanı'nda "türbanlaantiçüeme- yeceği'' yönünde karar çıkması duru- munda, Kavakçı'nın ant içmesinin "ge- çid" olarak engellenebileceğini vurgula- dılar. Ecevit, dün Çankaya Köşkü'nden aynlırken gazetecilerin türban sorunuy- la ilgili sorulannı yanıtladı. Ecevit, bu konuda halkın ve başörtü- sü ıstisman karşısında rahatsız olan ba- şörtülü hanımlann sağduyulanna güven- dığıni söyledi. Başbakan Ecevit, milletvekilleri ile Anıtkabir'i ziyaretinde özel deftere şun- lan yazdı: "DSP milletvekilleri,örgütü ve tüm üyelerhlesenin bu>ükeserin olanla- ik, demokratikcumhuriyeti ödünsüz ko- ruma ve güçlendirme karannda ve az- mindedir. Bu azmini dünldi Meclis otu- rumunda bir kez daha kanıtiamıştır." MHP lideri Devlet Bahçeli milletve- killeriyle Anıtkabir'i zıyareti sırasında, "21. yüzydı kucaklavan TBMM'nin her- bangi bir krizie başlamamasuıı istedikle- rini,ota>dan üzuntü duydugunu" söyle- di. ANKARA - DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller. partisindeki muhalifleri, "ihraç" yöntemiy- le uzaklaştırmak için harekete geçti. Çiller, Bağımsız Elazığ Milletvekili Mehmet Ağar'ın açık hava toplantısına katılan genel idare kurulu üyelerinden eski Antalya Milletvekili Hayri Doğan ile eski Muğla Milletve- kili Mustafa Dedeoğlu nun "tedbirü" olarak disipline gön- derilmesi talimatını verdi. Ağar'a destek için Ankara'ya gelen il ve ilçe örgütlerindeki yöneticiler hakkında da disiplin sürecinin başlatılacağı öğrenil- di. GlK'te, muhaliflerin "ço- ğunlugu" ele geçirmesinden en- dişelenen Çiller. bu isimleri par- tiden uzaklaştırmaya hazırlanı- yor. Parti tüzüğü gereğı, millet- vekili olmayan üyelerin il teşki- latlan aracılığıyla ihracı sağla- nacak. Edinilen bilgiye göre Hayri Doğan için Antalya. Mus- Cumhuriyet in katkılarıyla I. ULUSLARARASı ISTANBUL ARKEOLOJI FILMLERI FESTIVAÜ* Dünü anlatan, bugünü açıklayan, yarınlara ışıldak tutan bilimin kanatları altında; geçmişi tanımak, gelecek üzerine sağlıklı düşünmek için... • Cumhunyet ga/efesmtf) 75 kurvhç yitdonumunde Mkh\ 4-7 Mayıs 1999 Film gösterileri hergün saat 16.00-18.00 ve 19.00-21.00 saatlen arasındadır ttalyan Kültür Merkezi Tıyatro Salonu (Casa d'Italia) Meşrutıyet Cad. No: 161 Tepebaşı (Tel: 0212. 293 98 48) 4MayısSah Lipari'li Ressam ve Okulu (ltarya) Zamana Açılan Yollar: Tekerleğin Tûrküsü (Türkiye) Adem, Maymunlar Krah (Fransa) Napoli'nınYeraltı (Italya) Schliemann'ın Mirasçılan: Yeraltı Şehirlerinin Tanıklığı (Almanya) Medicine Man (Italya) Malta'nın Sırlan (ABD) Buzdan Mumyalar (Ingiltere) 5 Mayıs Çarşamba Tütsüotu Yollan - Yemen'e Yolculuk Barri Höyûğü K 17: Hava Tannsı'nın Keşfî Zamana Açılan Yollar: Kan Damarlan (Tûrkiye) Tel Hazor (lsraıl) Firavunlann Sırn (Isveç) Inagina Son Demiı Evi (Isviçre) 6 Mayıs Perşembe Gizeıiüi Hessen: Kelt Prensi ve Kutsal Ritüel (Almanya) Bonorva'daki Tarihöncesi Mezariık: S. Andrea Priu (Italya) Ayasofya (Türkiye) ' • t j Rio La Venta'daki Yitik Uygarlık (ttalya) Cennet Adası - Kıbns (Türkiye) Orvieto'nun Yeraltı (Italya) Hycran'ın Izlen Ozennde (Fransa) Ölüdeniz Parşömenleri Çözülüyor (lsrail) Lahitler Ülkesı Lıkya'da Araştınna (Almanya) 7 Mayıs Cuma Kuş Köşkleri (Türkiye) .. : Gizh Mozaik (Italya) Rûstempaşa Camii - Ateş Çiçekleri (Türkiye) Zaman Kapsülleri (Türkiye) Tannlann Gemisı (Almanya) Muhteşem Iskenderiye (Fransa) YAN ETKİNLtKLER 5 Mayıs Çarşamba/Saat: 14.00 Panel "Türkiye'nm Zengınlıklen. Kültürel Değerleri ve Belgesel Film". Konuşmacılar: Prof. Dr. Metm Sözen, Enis Rıza Sakızlı, Hasan Özgen, Nezih Başgelen. 7 Mayıs Cuma/Saat: 1830 Konferans "Kültürel Mirasımızın Korunması için Belgeleme - TAY (Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri) Projesi. Konuşmacı: Arkeolog OğuzTanındı. tafa Dedeoğlu için de Muğla ör- gütüne. "diaplin" sürecinin başlatılması talimatı verildi. Bu örgüt yönetimlerinin en kısa sü- rede toplanarak "parti aleyhine faaliyette bulunduklan" gerek- çesiyle 2 GlK üyesini "tedbir- U" olarak disipline sevk edece- ği öğrenildi. Ihraç istemi Tedbirli" oldu- ğu için bu iki üye GlK toplantı- lanna katılamayacak. Çiller'in geçen hafta yapılacağını ilan et- tiği, ancak sürekli ertelediği GlK toplantısının geciktirilme- sinin altında da bunun yattığı bildirildi. DYP yönetiminin se- çimler öncesinde de muhalifler- den GlK üyesi ve eski Yozgat Milletvekili MustafaBacaıuVyı benzer yöntemle disipline sevk ettiği ortaya çıktı. Bacanh'nın ise bu girişimden haberdar ol- madığı belirtildı. Ağar'ın toplantısına örgütler- den katılan yönetici ve partililer de genel merkez tarafından sap- tanmaya çalışılıyor. DSP'li kadınlar 'Karanlığa geçit yok' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - FP yönetimi türban gerilimini tırmandırma karannı açıklarken DSP'nin kadın milletvekilleri de TBMM Genel Kurulu'nda ilk gün izledikleri tavn aynı kararlılıkla sürdüreceklerini vurguladılar. DSP'li kadın milletvekilleri nin açıklamalan şöyle: Sema Pişkinsüt: "Türkiye Cumhuriyeti Uelebet payidar kalsın" diyenler buna izin vermeyecektir elbet. Ayşe Gürocak Bir defa başörtü değil, türban. Başörtü diyerek başörtü takan kadınlanmızı da aynı noktaya getiriyoruz ki bu yanlış. Son derece siyasi amaçla kullanılan, bir nevi simge haline getirilen bir siyasal anlayıştır. O anlamda karşıyım. Yoksa inançlara son derece saygılı bir partiyiz. Tabii bu hanımefendinin başını inançlanndan ötürü kapattığinı söylemesi inandıncı olmaktan çok uzak. Beyninin içindeki pozitif bilimle topluma yararlı olsa gerçekten çağdaş Atatürk cumhuriyetinin neferlerinin daha ileriye taşınmasında daha çok katkısı olur. Bizim bu konudaki tavnmız değişrneyecektir. Esvet Özdoğu: Türkiye'nin çok önemli ekonomik sorunlan var. Halk bu sorunlara çözüm bekliyor. Bu tip ideolojik olaylarla suni gündem yaratmak doğru değil. Kadınlanmız buna hayret ediyor, çok üzülüyorum. MeMa Bayer Son derece çirkin bir olay. 21. dönem son derece iyi başlayacak derken hiç olmayacak derecede çirkin bir olayla başladı. Sayın Ecevit'in söylediği her şeye gönülden katılıyorum. Olmaması gerekirdi; bunun devamının olmaması için elimizden geleni yapacağız. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada sürekli, "Sayın Cumhurbaşkanı görevlendirme yapmadan değerlendirmeyapmam uygun olmaz" yanıtını verdi. Artık o dönem geçti. Şimdi görev Ecevit'in kucağında. 19 Nisan'dan bu yana, görev kendisine verilin- ce oynayabılecegi kartları tartan Ecevit'i asıl kay- gılandıran konu sanınz şu: - MHP ile kurduk... Yürümezse, sonrası ne olur? önce, böylesi durumlarda yakın geçmişte ne ol- duğuna bakalım. 1996 ilkbahannda Mesut Yıl- maz'la Tansu Çiller'in kurduğu ANAYOL hüküme- tinin yürümeyeceği iki ay içinde anlaşıldı. Zira Yıl- maz, Başbakanlık koltuğuna oturur oturmaz, Tan- su Çiller'i nasıl sileceğini düşünmeye başladı. Bu- nu hisseden Çiller, akla gelecek her türiü yöntemi denemeye hazır bir şaşkınlıkla ortaklığı bozup RE- FAHYOL'un önünü açtı. Erbakan'ın başbakanlığında kurulan REFAH- YOL'un da çok uzun ömüriü olmayacağı Hoca'nın Tahran gezisiyle ortaya çıktı. Ecevit'in MHP ile kuracağı ortaklığın elbetteyu- kandasıraladıklanmızla ilgisi yok. Ancak, MHP'yle ilgili soru işaretleri ister istemez yakın geçmişi ak- la getiriyor. DSP milletvekilleri arasında da MHP'ye karşı so- ğukluk dikkati çekiyor. Ecevit bu kez milletvekille- rini koro halinde bulmayabilir. Arada farklı yakla- şım içinde olanlar düşüncelerini yüksek sesle dile getirmek isteyebilir! O gün Ecevit ne yapar? Bunu şu aşamada öngörmek güç, ama kulağını tıkama- sının zor olduğunu şimdiden söyleyebiliriz. MHP cephesinde ise şu dikkati çekiyor: Ne pahasına olursa olsun, hükümet ortağı ola- lım! Böyle bir tablo MHP'yi "sağın en güçlü partisi" yapacak, sayısal ve siyasal güce "iktidargücü" ek- lenecektir. MHP'nin kamuoyuna yaptığı değerlendirmeler- de bu partinin, DSP'li seçenekten başka olasılık- lan düşünmek istemediği izlenimi ortaya çıkıyor. Bu değişirse? Çoktan seçmeli yeni bir durum ortaya çıkar. Ancak şu aşamada görev Ecevit'in ve Ece- vit siyasi yaşamına başbakan olarak devam et- mek istiyor. Biz de bu seçenek üzerinden olasılıklann izini sü- relim. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, önce- ki gün Demirel'le yaptığı görüşmenin ardından durumu değerlendirdi: "Bize görev düşerse üzerimize düşeni yapanz." Bunun Türkçesi şu: "Sayın Cumhurbaşkanı DSP-MHP-ANAP'ın iyi olacağı görüşünde. Biz de buna katılınz." Şimdi gözler Ecevit'in temaslarında... Sonuç-başlangıç Meclis yelpazesinde DYP'yi bir kenara koyarsak, geriye FP kalıyor. FP de yerini şimdiden belirlemiş görünüyor: Ana muhalefet. Önceki gün yaşanan Merve Kavakçı otayı, FP'nin sadece Meclıs'e muhalefet etmekle kalma- yacağını, herfırsatta sisteme de muhalefet edece- ğini gösterdi. FP'lilerin bu konudaki "rahatlıklanndan" biri şu: "Nasıl olsa CHP yok. öteki partiler de blok ola- rak bize karşı çıkamazlar." Ancak yemin töreni sırasında Ecevit ve DSP'li- lerin tavn şunu gösteriyordu: FP öngördüğü kadar rahat olamayacak. Kimileri Kavakçı olayını "aynntı" görüp, "O ka- dar da büyütmemek gerekli, öyle yemin etse ne olur" diyebilir. öyle değil. Kavakçı için iki şey söy- lenebilir: Bir sonuç ve bir başlangıç. Bir sonuç; yıllardır verilen ödünler işi bu nokta- ya getirdi. Sonuçta kendi anlayışlannı Meclis'e de dayatmak istiyoriar. Bir başlangıç; eğer Meciis'ten bu ödünü kopa- nriarsa bütün devlet kurumlannda ağırlıklannı koy- mak isteyeceklerdir. Üniversitelerdeki görünüm tü- müyle değişecektir. Merkez sağ partilerin acizliğinin ardından "soru- nu biz çözeriz" çıkışı ise tam bir kara mizah. "Sonuç" ve "başlangıç" onlar için de geçerli. Bu kafayla giderierse, sonun başlangıcındalar... Demirel: Atina terörle iliskisiııi kesmeli PARİS (Cumhuriyet) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Osmanlı Impara- torluğu'nun kuruluşunun 700. yılı kutlamalan kapsa- mında Osmanlı Sarayı Ha- zineleri Sergisi'ni açmak için gitiği Fransa'da Yuna- nistan'a yüklendi. Demirel, Yunanistan'ın terörle işbir- liği yaparken suçüstü yaka- landığını belirteTek bu ülke- nin terorizme destek ver- mekten vazgeçmesi gerekti- ğini bildirdi. Cumhurbaşka- nı, komşulanndan bazılan- nın hâlâ Türkiye'den toprak talebi bulunduğunu da kay- detti. Fransa Cumhurbaşka- nı Jacques Chirac'ın daveti üzerine dün Fransa'yagiden Demirel, Fransa Uluslarara- sı Ilişkiler Enstitüsü (IFRI) tarafından verilen akşam ye- meğinde uluslararası sorun- lar ve Türk dış politikasının ana hatlannı şöyle özetledi: 0 Demokrasiler camiası olarak bugün Kosova'da ver- mekte olduğumuz mücade- le, etnik milliyetçilik ideolo- jisine sahip baskıcı bir dik- tatörlüğe karşı hürriyetlerin korunması mücadelesidir. Bu mücadelede mutlaka ba- şanlı olmak durumundayız. Aksı takdirde yeni Miloşe- viç' ler, Avrupa banş ve gü- venliğini tehdit etmeye de- vam edecektir. # Türkiye'ye yönelik te- rör hareketJerine yine kom- şularımızdan açık destek ve- rildiği apaçık bir gerçektir. Ancak Türkiye, terörün dış bağlantılannı kesmeye ka- rarlıdır. Suriye ile bu doğrul- tuda bir mutabakata, kararlı bir politıka neticesinde van- labilmiştir. Yunanistan'ın da bu suçüstü yakalandığı te- rörle işbirliğini kesmesini beklemekteyiz. # Hazar havzasından or- taya çıkan yeni enerjı coğ- rafyası küresel pazarlarla Türkiye üzerinden, inşa edi- lecek enerji hatlanyla bütün- leşecektir. Bakû-Ceyhan projesi olarak da bilinen Ha- zar-Ceyhan boru hatlan pro- jesi süratle somut bir gercek- liğe dönüşmektedir. # Türkiye ile Avrupa Bir- liği (AB) arasındaki ilişki- ler, konjonktürel sorunlara rağmen Türkiye'nin dış po- litıka öncelikleri arasındaki önemini ve belirleyici yerini işgal etmektedir. Tarih Tür- kiye'siz bir Avrupa'nın, Av- rupa'sız bir Türkiye'nin ha- yal dahi edilemeyeceğini or- taya koymaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle