Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4MAYIS1999SALI 10 DIŞ HABERLER dishab(y cumhuriyet.com.tr Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü, ABD'ye karşı direncin arttığını bildirdi 'Süper gücün stratejisi yok' KAVŞAK OZGEN ACAR 'Alaman Türk' kabuğundan çıktı Almanya'da nüfusun yüzde 2.3'ü Türk'tür. Yabancılar içinde yüzde 28 ile en büyük paya sahiptir. Türk nü- fusu yılda 75 bin artıyor, ortalama 45 bin Türk çocuğu doğuyor, 3 bin Türk ölüyor. Yasal yollardan Alman- ya'ya 50-70 bin Türk giderken 40 bini de dönüyor. Türk toplumu Alman- ya'da kalıcı ve yerleşik bir konuma girdi. Türk nüfusun yarıdan fazlası Al- manya'da doğdu. Uçte ikisi en az 10 yıldır Almanya'da yaşıyor. Nüfusun yüzde 27"sı 15 yaşın altındaAlman- lar için bu oran yüzde 16. Türk işyer- lerinin sayısı 1990'da 33 bin iken 1997'de 47 bine yükseldi, yıllık ciro- ları da 34 milyar markı aştı. Yıllık ya- tırım hacmi 9.5, toplam net gelirleri 20, tasarruflan ise 3 milyar mark. Yıl- da 6 milyar mark dolaysız vergi ödü- yorlar. Sadece, Merkez Bankası'nda- ki mevduatı 9 milyar mark. Türki- ye'ye ise yılda 3 milyar mark hava- le ediyorlar. Benlin Duvanı'nı yıkan Tiirkler Berlin Duvarı ve özgürlüğünü an- latan ünlü t?irfotoğraf vardır. Silahı ile tel örgülerden atlayıp Batı'ya kaçan bir Doğu Alman askeri. Bugün Al- manya'da yaşayan 2.1 milyonuTürk olan 7.4 mil- yon yabancı işçi Alman- ya'da bulun- ma varlıklan- nı bir anlam- da bu askere borçludurlar. Anımsanaca- ğı üzere, 2. Dünya Sava- şı'ndan son- ra Almanya Bat-Doğu dt- ye ikiye aynlmıştı. Batı, Doğu'dan zengindi. Bu nedenle bazı ikincil iş- leri, daha fakir olan Doğu Alman- ya'dan getirdikleri işçilerie karşılıyor- lardı. 1961'de soğuk savaşın etki- siyle Berlin Duvan'nın yapımına baş- layan Doğu'dan artık işçi getirilemez oldu. Bunun üzerine başta Türkiye d - mak üzere Balkan ülkelerinden ve Italya'dan iş- çilerözeltren- lerle Alman- ya'ya taşındı. Alman işçiteri- nin yapmak istemedikleri ikincil ve kol gücünedaya- lı işler bu ko- nuk ışçilere verildi. Konuk işçiler iş bu- lup para ka- zanmaktan, Alman işadamlan da ucuz işçiyle maliyeti düşürdüklerin- den, uluslararası alanda kazandıkla- rı rekabetten dolayı sevinçliydiler. Alman vatandaşlığına DNA testi Almanya'da, Türk vatandaşlığından çıkıp Alman vatandaşlığına giren 220 bin Türk yaşıyor. Avrupa'da, yabancılara vatandaşlık hakkı tanımada "kan yasasım" (Jus Sanguinis) uygulayan sadece üç ülke kaldı. Neredeyse, Almanya, Avusturya ve Lüksemburg, bir yabancıya vatandaşlık hakkı tanırken DNA" testi sonuçlan isteyecek. Günümüzde, Türkiye dahil, ülkeler artık "toprak ilkesi" uyguluyor. O ülkelerin topraklannda belirli bir süre yaşamışlık, vatandaşlık için yeterli görülüyor. Günümüzde, Türkiye dahil, artık ülkeler vatandaşlann çıkar ve mutluluklan için "çifte vatandaşlık hakkı" tanıyor. Artık kendi ülke vatandaşlığından çıkmaksızın bir başka ülkenin vatandaşlığına da sahip olunabiliyor. önümüzdekı birkaç hafta içinde Almanya'da "çifte vatandaşlık" tartışmalan iyiden iyiye alevlenecek. Yedi ay önce Yeşillerle iktidara gelen Sosyal Demokrat (SPD) Gerhard Schröder, "Muhalefet ne derse desin Almanya 'daki yabancılara çifte vatandaşlık hakkı tanıyacağız" gibilerden büyük konuştu. Içişleri Bakanı Otto Schily'nin açıkladığı yasa tasarısına göre 1913'ün ırkçı yasasının temel ilkesi değişiyordu. Artık, sadece "Alman kanı" ile bağlantısı olanlar değil, "Almanya'da uzun süre yaşayan yabancılar da kendi vatandaşlıklanndan çıkmadan" Alman vatandaşlığını da kazanabileceklerdi. Kan yasası korunmakla birlikte toprak ilkesi de devreye sokuluyordu. "Konuk işçi" (Gastarbeier) Türkler de 2. sınıf vatandaş konumundan kurtulacaktı. Yabancılar, yıllardır Almanya'da çalışıyor, vergı ödüyor, sigorta primi yatınyor; bir Almanın iyi bir vatandaş olarak yerine getirdiği tüm yükümlülükleri onlar da aynen uyguluyorlardı. Ancak, değil federal parlamentoya seçilmek, oy bile kullanamıyorlardı. Değil federal parlamento seçiminde oy kullanmak, muhtar seçiminde dahi oy hakkına sahip değillerdi. Demokrasi ve azınlık haklan konusunda mangalda kül koymayan Hans Amca, kendi sınırlan içindeki demokrasıden söz edildi mi üç maymun rolünü oynuyordu. Yabancılar, Almanlar gibi siyasal yaşamda da söz sahibi olmak istiyorlardı. Çünkü, siyasal yaşama katılmayan insanlann ekonomik haklarından da söz edilemezdi. Sosyal Demokratlar-Yeşiller koalisyonu bu gerçeği görerek 1913 tarihli katı Alman Vatandaşlık Yasası'nı değiştirme karan aldı. Almanya'da 7.4 milyon yabancı yaşryordu. Bunun 2.1 milyonu Türk'tü. Yeni yasadan, 1.5 milyonu Türk olmak üzere 3 milyon yabancı yarartanacaktı. Tasannın temel ilkesi, "sürekli Almanya'da yaşayanlar ile Almanya'da doğan çocuklanna (otomatik olarak) -kendi vatandaşlığından çıkmadan- vatandaşlık hakkının tanınmasını" öngörüyordu. Schröder, "Almanya 'da sürekli yaşayan, çalışan ve vergisini ödeyenlere el uzatılacağını, böylece onlann demokrasiye katılacaklannı, eski vatandaşlıklannıyitirmeyeceklerini" vurgulayınca Hessen eyaletinde kıyamet koptu. Muhalefet CDU lideri VVolfgan Schaeuble. yasaya karşı 1 milyon imza toplattı. Eyalet seçimi, "çifte vatandaşlık" referandumuna dönüştü. SPD yüzde 38'den 39'a çıktı, koalisyon ortağı Yeşiller yüzde 11 'den 7'ye düştü. CDU 40'tan yüzde 44'e çıkarken Hür Demokratlar da yüzde 5'le barajı geçti. Eyalette SPD-Yeşiller koalisyonu çöktü, tasarıya karşı çıkan tutucular ve sağcılar eyalet yönetimini devraldılar. Bu tasan, sol ve beklenti içindeki yabancılara önemli bir darbe oldu. Bu yıl içinde Almanya'da beş eyalet seçiminin varlığı da unutulmamalıydı. Çifte vatandaşlık engeli VVashington'da NATO doru- ğunda Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel'e, "Çifte vatan- daşlık yasasım mayısta getihyo- rum° diyen Alman Başbakan Ger- hard Schröder'in hazıriattığı ikin- ci yasa tasansında eskisine kıyas- la önemli gerilemeter var. Birinci tasarıda 1.5 milyon Türk, TC va- tandaşlığından çıkmadan Alman vatandaşı olabilecekken, yeni- sinde an- cak 300 bin kişi bu ola- naktan yararia- nabile- cek. 5 maddetik yeni ta- sanda "kan ilke- si" koru- nurken "toprak ilkesi" değiştiriliyor. ön- ceki tasarıda olduğu gibi Alman- ya'da doğan yabancı çocuklan- na ya da anne-babası sekiz yıl- dır Almanya'da oturma hakkına ve 3 yıldır süresiz oturma iznine sahip olanlara vatandaşlık hakkı tanınıyor. Ancak eskisinden fark- lı olarak bu çocuklar, rüşt yaşına girdikleri tarih ile 23 yaşını doldu- racaklan tarihe kadarki süre için- de bir seçim yapmak zorundalar. Ya anne-babalanndan gelen va- tandaşlığı ya da Almanlığı seçe- cekler. Bu durumda çifte vatan- daşlıktan söz edilebilir mi? likta- sanda böyle bir zorlama yoktu. Ta- san, Alman soyundan gelen, yurt- dışında yaşayan kişilere, herhan- gi bir incelemeye bağlı olmaksı- zın yeniden vatandaşlık hakkı ta- nıyor. Bu- nun için başvuru dilekçesi vermek yeterli. 30 yıldır Al- man- ya'da ya- şayan, Al- man top- lumu ile bütünleş- miş, Al- manca konuşan, vergisini ödeyen yabancılara karşı, tasanda "Vol- ga Almanlan" denilen, Alman kül- tür ve dilini unutmuş Rusya ve Po- lonya'daki ırktaşlarınaöncelik ta- nınıyor. Yeni tasan çifte vatan- daşltğı engelliyor. Ilk tasanya kar- şı çıkan Bavyeralı lider Edmund Stoiber, "Çok renkli toplum is- temiyoruz" diyor. Elmek: oacar@superonline.com Faks:0312.46815 79 LONDRA (AFP) -Mooka Leuinsky skan- dalına karşın süper güç olmaya devam eden ABD"nin dış politilcasının belirgin bir stra- tejiden yoksun olduğu öne sürüldü. Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitü- sü (IISS), dün yayımlanan yıllık raporunda, Lewinsky skandalının ABD dış politikastnı felce uğratmadığını kaydetti. Merkezi Londra'da bulunan think-thank ku- ruluşu IISS, Washıngton'ın Balkanlar'dan Kuzey Irlanda'ya. Ortadoğu'dan Çin'e ka- dar bütün dünyada etkın olduğunu, bunun da "orta vadede dünya Kdertiğine süper güçten başka bir ada> bulunınadığr görüşünü güç- lendirdiğini bildirdi. IISS. bununla birlikte. Çin ve Rusya gibi "eski düşmanlaria", Fran- sa ve lsrail gibi "eski müttefikkrin" "kûre- • Merkezi Londra'da bulunan enstitünün yıllık raporunda, kriz bölgelerindeki gelişmeler değerlendirildi. Raporda, Washington'ın dış politikada benimsediği tehditkâr söylemle elde ettiği sonuçlar arasında uçurum bulunduğu kaydedildi. sel polis rolüne" karşı direnç göstermeye başladığına dikkat çekti. IISS raporunda, Washington'ın kullandı- ğı tehditkâr söylemle, elde ettiği sonuçlar ara- sında bir açıklık olduğu da kaydedildi. Ra- porda, ABD Dışişleri Bakanı Madekiııe AJb- right'ın Lockerbie sanıkiannın teslim edil- mesi için Libya'ya karşı sürdürdügü ısrarlı tutuma karşın sanıklann sonunda Güney Af- rika "Devlet Başkanı Nelson Mandela'nın arabuluculuğu sayesinde teslim edildiği ha- tırlatıldı. Albright'ın. Batı Şeria'dan çekilme- si için îsrail'e bir süre tanıdığmı belirten IISS, "Amatanınan süregeüpgeçti, NYashing- ton tebditlerini yerine getiremedi" dedi. Irakçıkmaa Washington'ın Irak konusunda uluslara- rası destek bulmakta zorlandığı kaydedi- len raporda, Irak'a yönelik Çöl Tilkisi ope- rasyonunun iki taraf açı- sından da yarar sağlama- 'OyuAfrika'da, bölgesei savaşlardan kaçan binlerce kişi mülteci kamplannda yaşıyor. Mülteci kamplannı evleri gibi gören çocuklann kendilerine tahtadan vapöklan oyuncak silahlar. Afrika'nın gelecegi hakkjndada ipuçlan verivor. Aşırı milliyetçilik tehlikesiStratejik Çalışmalar Enstitüsü'nün yıllık raporunda ele alınan bir başka ko- nu, Rusya'da yaşanan ekonomik kriz. Krizin gitgide derinleştiğini belirten enstitü, yıllık raporunda. hükümetin krizle başa çıkmakta zorlandığına dik- kat çekti ve bunun gelecek seçimler- de aşın milliyetçilerin güçlenmesine yol açabileceği uyansında bulundu. Devlet Başkanı BorisYeHsin'ingücü- nü yitirdiğine dikkat çekilen IISS rapo- runda, suç oranlann- da ciddi bir artışın yaşandığı Rusya'da halkın çetin koşullar altında yaşadığı ve gelecek seçimlere katılan hiçbtr parti veya adayın, krizin çözmek için güve- nilir bir planının bulunmadığı kayde- dildi. Rus halkının artık "iyi bir gele- cek" için fedakârlık yapacak gücünün kalmadığı belirtilen raporda, krizin aşın milliyetçilerin seslerinin yüksel- mesine yol açtığı ifade edildi. Bu durumun seçimlere yansıyabile- ceğine işaret edilen raporda, "Rus- ya'da milliyetçi duygularuı yükseüne- m: • Raporda, Rusyâ'da yaşanan ekonomik krizin, gelecek seçimlerde aşırı milliyetçiler gibi uçlann yükselmesine yol açabileceği uyansında bulunuldu. si, Moskova'nın Batı'yla olan ilişldle- rini olumsuz etkUe>ecektir*" denıldi. Raporda, ekonomik krizin buna kar- şın "Rusya'nın yüzünü geieceğe dön- mesini ve geçmişin gölgesinden kurtu- lan yeni bir si\ asi lider kuşağının yetiş- mesini sağla\abik.H-egi" kavdedildı. Enstıtü'nün yıllık raporunda Çin ko- nusunda ise daha iyirnser ifadeler yer a ' * - I ' s ^ . Çîn'in ekonomik sorunla- nnı çözmek için "sa- bıra" ihtiyacı oldu- ğunu, dünyada ken- dısıne uygun bir rol edinebilmek için de zaman zaman saldır- ganlığa varan tavır- lardan vazgeçmesı gerektiğini öne sür- dü. HSS'nın yıllık raporunda, şu ifa- deler yer aldı: "Geçen \ıL büviik bir ülkeolma po- tansiyeli taşı\an Çin'in ekonomik ve toplumsal sorunlarla boğuştuğunu ve dünyada kendisine uygun bir rolü he- nüz tanımlayamadığını ortaya koydu. Ulke ve öndetüği, üstûnlük duygusu Ue kendi gücsüz yönlerinin farkında olmak arasında gelgitler yaşıyor." Yaşam koşullannın gitgide kötüleştiği Rusya'da, kış ayla- n evsizlerin sayısuun artmasına yol açü. (REUTERS) Nükleer sflahlanma korkutuyor Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü'nun yıllık raporunda, Hindistan ve Pakistan arasmdaki nükleer yanşın her iki ülkeyi siyasi ve ekonomik yıkıma götüreceği belirtildi. Raporda, özellikle Pakistan'ın siyasi ve ekonomik istikrarsızlık içinde olduğu, ülke içi şiddetin arttığı belirtilerek nükleer silahlanma konusunun gündemi meşgul ermesi yüzünden bu meselelerin geriye itildiği kaydedildi. Raporda, "Siyasive mezhepler arası şiddetle giderek artan suç olaylannın kıskacında olan Pakistan. aynı zamanda dış borçlannı ödeyemiyor" denildi. 'Görüşmelerden sonuç almmadı' IISS, Pakistan'da demokrasinin tehlikeye girmesi durumunda. 'nükleer silahlann işe yaramayacagY yorumunda bulundu. Pakistan ve Hindistan nükleer silahsızlanma konusunda diyaloğu sürdürse de görüşmelerden bugüne kadar somut bir sonuç alınabilmiş değil. Hindistan, geçen yıl Mayıs ayında 5 ayn nükleer deneme gerçekleştirmişti. Nükleer silahlanma konusunda Çin'in desteğini aldığı belirtilen Pakistan da Hindistan'a misilleme olarak 28 ve 30 Mayıs'ta nükleer denemeler gerçekleştirmişti. dığı belirtildi. IISS raporunda, Bağdat'm tavırlanyla komşulannm tepkisini çektiği, "Irak Devlet Başkanı Saddarn Hüseyin'ide- \irme hedefi ön plana çıkan" ABD'nin de hedefine ulaşamadığı belirtildi. Raporda, Saddam Hüseyin'in devrilme- sinin "çok mümkün görünmediği" de vur- gulandı. Uluslararası Stratejik Çalışmalar Ensti- tüsü, Kosova deneyiminden sonra Batı'nın "güç iledesteklenen diptomasi" politikası- nı daha güvenilir hale getirmesi gerektiği- ni vurguladı. Raporda, NATO'nun kara kuvvetleri kullanma konusundaki istek- sizliğinin. Yugoslavya Devlet Başkanı Slo- bödan Miloşeviç'i cesaretlendirdiği öne sürüldü. AFRÎKA Bab, sırt çevîrdi Afrika kıtasındakı bölgesei ça- tışmalann gitgide şiddetlendiği- ne dikkat çeken IISS. Batı'nın bu çatışmalar karşısında kayıt- sız bir tutum benimsediğini ifa- de etti. Enstitünün yıllık raporunda, Büyük Sahra'nın altında kalan 20 ülkenin doğrudan çatışma için- de olduğu ya da bu çatışmadan etkılendiği belirtildi. Raporda, "Çatışmalann boyu- tu düşünükhığünde Afrika'ya ba- nş kolay kolay geleceğe benzemi- yor. Zaten dünyanın gerisinde ka- lan ekonomlsi de daha da gerile- yecek" ifadeleri kullanıldı. 30 yıl önce bağımsızlık savaş- lanna sahne olan kıtada bu kez madenler gibi ekonomik değer- ler yüzünden ülkeler arasında ça- tışmalar yaşandığı belirtilen ra- porda Batı'nın, Afrika"daki böl- gesei çatışmalardan uzak durdu- ğuna işaret edildi. Raporda "Böylesi bir şiddet dünyanın başka bir tarafinda ya- şansaydı, uluslararası tepki de çokfarklıolurdu: Kosova 'da,gö- rece daha düşûk yoğunluklu bir çatışmada olduğu gibi" denildi. TEHÜKE ARTTI Terörün yeniyüzü IISS raporunda, konvansiyonel silahlara ve ideallere sahip olan "esld tarz" terör örgütlerinin ye- rini kişisel motiflerle hareket eden bireylerin almaya başladığına dik- kat çekildi. IlSS'ye göre son tek- nolojileri ve biyolojik araçlan kul- lanmaya hevesli olan "yenitarzte- röristierin" hafıfe alınmaması ge- rekiyor. "Siyasi amaçb terörün" de sürdüğü kaydedilen IISS raporun- da, "yeni tarzteröristierin" ise si- yasi bir amaçtan ziyade, hüküme- te veya topluma karşı kişisel bir kin besledikleri, bu yüzden hedeflerin- de daha az seçici ve daha tehlike- li olduklan öne sürüldü. Usame bin Ladin örneğine de değinilen raporda, yeni tip terörün güçlü bir örgüt yapısına dayan- madtğına, bu yüzden mücadele edilmesinin daha zor olduğuna dikkat çekildi. Rapora göre "si- ber terorizmin" hâlâ emekleme aşamasmda olmakla beraber, ey- lemlerinin dikkate alınması ge- rektiği vurgulandı. GÜNEYSU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 1989/26 Karar No: 1995/11 Hâkim: A. Fuat Gölcük 34325 Kâtip: Zübeyde Gülşen Davacılar: 1 - Ahmet Mercan, 2- Mehmet Mercan, 3- Zaide Mercan. Vekilleri: Av. Cemal Şışmanoğlu - Rize. Da^'ahlar: 1- Hazine'yi temsilen Güneysu Malmüdürlüğü, 2- Güneli köyü muhtarlı- gı ve Güneli köyünden, 3- Ali Rıza Mercan, 4- Fatma Mercan, 5- Ayşe Mercan, 6- Emi- ne Mercan, 7- Fatuli Peçe, 8- Safiye Peçe, 9- Mihriban Peçe, 10- Fatma Peçe, 11- Me- miş Peçe, 12- Hatice Peçe, 13- Ayşe Peçe. 14- Zinnet Peçe, 15- Ümmügül Peçe, 16- Şüknye Peçe, 17, Şaban Peçe, 18- Şaban kızı Ümmügül Peçe. 19- Hatice Peçe, 20- ll- yas Peçe, 21- Ayşe Peçe. 22- Cemal Peçe. 23- Mehmet Peçe, 24- Celal Peçe, 25- Halil Peçe. 26- Zehra Genç, 27- Şükür Genç. 28- Havva Genç, 29- Hatice Genç. Dahili da- valılar: 1- Hidayet Ali Kar, 2- Ali Osman Kar, 3- Emine Ateş, 4- Fatma Ateş, 5- Mev- lüt Adet, 6- Hatice Ayhan, 7- Zinnet Kalın, 8- Ümmügül Peçe. 9- Şükriye Peçe, 10- Şa- ban Peçe, 11- Memiş Peçe. 12- Mehmet Gemici, 13- Fatma Yazıcı, 14- Hatice Gemici, 15- Ayşe Gemici, 16- Hacere Gemici, 17- Emine Fındıkçı, 18- Ali Gemici. 19- Ziya Gemici, 20- Mahmut Gemici, 21- Şükriye Gemici, 22- Emine Gemici, 23- Idris Gemi- ci, 24- Ramazan Gemici. 25- Asiye Yazıcı, 26- Fatma Demirci, 27- Binnaz Yazıcı. 28- Ayşe Gemici, 29- Şükri Gemici, 30- Ümmihan Kaya, 31- Maksude Kaya, 32- Feyzul- lah Kaya, 33- Niyazi Kaya, 34- Asım Kaya, 35- Fatma Peçe. 36 Gülbahar Peçe. 37- Ha- mit Peçe, 38- Hatice Peçe, 39- Ayten Peçe, 40- Fırkat Peçe, 41- Celal Peçe, 42- Hatice Gemici (Peçe), 43- Zinnet Peçe, 44- Ümmügül Peçe, 45- Şüknye Peçe, 46- Memiş Pe- çe, 47- Şaban Peçe, 48- Mihriban Peçe, 49- Fatma Peçe, 50 Mevlüt Ateş, 51- Hatice Genç. Dava: Tescil. Davatarihı: 19Temmuz 1983. Karar tarihı: 15 Mart 1995. Hüküm: Davanın kabulü ile dava konusu Rize ili Güneysu ılçesi Gürgen köyünden kain 29650 metrekarelik gayrimenkulün dosya içmde mevcut Rize Sulh Hukuk Hâkim- liği'nın 1982/538 esas, 1982/826 karar sayılı veraset ilamına istinaden, ilamda isimle- ri geçen mırasçılar adına tapuya tescıline, Dosya içerisindeki 27.12.1993 tarihli teknik bilirkışıler tarafindan hazırlanan krokinin kararın ekı sayılmasma, Karar verilmış olup işbu karar; Hazine'yi temsilen Güneysu Malmüdürlüğü tarafindan "Usul ve yasaya uy- gun bulunmadığı" gerekçesiyle 15.08.1995 tarihli dilekçe ile temyiz edilmiştır. Davanın 29 davalı, 51 dahili davalısı bulunduğu ve mahkeme karan ile temyiz dılek- çesınin davalılara bulunup tebliğ edılemedıği ve birçoklannın adreslennin de tespit edi- lemedığinden; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 28 ve müteakip maddeleri gereğince ilanen tebliği- ne, ilan tarihınden ıtibaren 15 gün sonra dosyanın Yargıtay'a göndenleceği hususu ila- nen tebliğ olunur. 10.03.1999 Basın 12069 24 T Cumhurryet ^ kitap kulübü SAAT KESİNTİSİZ HİZMET SAAT ADRESE KİTAP TESÜMİ SAAT ÜYHJK KABULÜ SAAT KİTAP SİPARİŞ OLANAĞI SAAT TAKSİT1İ KİTAP SATIŞI Dilediğüıiz kitabuı adı'nı, kredi kartınızın numarası ve son kullanma tarihi ile birlikte bildirin. kitap evinizde olsun. Adınızı. soyadınızı ve telefon numaranızı da bildirmeyi unutmayın. Üye değilseniz. diterseniz üye de olun ya da üyeliğinizi yenileyin. HER İŞLEM BİRTELEFONLA:0212 514 01 96 T CumhuHyet kitap kulübü "T~Taksim Sergi Salonumuzda TAKSİTCARD ile Otuz Milyon TL'sının üstünde kitap alanlara 3 TAKSİT OLANA Istıklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim Tel: 252 38 81/82