17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4MAY1S1999SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Abbas Kiarostami, başansının gizli yanlanndan birinin yalınlık olduğunu vurguluyor Doğa, film ve fotoğrafla baş başa ASLISELÇUK 18. Uluslararası tstanbul Film Festı- vali. tran'ın usta ve özgür sinemacısı Abbas Kiarostami'ye Yaşam Boyu Onur Ödülü verdi. Festi\-ahn Ustalara Saygı bö- lümünde yönetmenin Arkadaşımm Evi Nerede. Yakm Plan. Ve Yaşam Sürüyor. Kirazın Tadı fılmleri Türk seyırcisiyle buluştu. 1940 yılında Tahran 'da doğan yönetmen. Tahran Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'ni bitirdi. Grafîk ta- sanmcı ve afişçi olarak çalışan Kiaros- tami. sinemaya film jenerikleri ve rek- lam fılmleri yaparak başladı 1970'ten 1983 yılına dek Çocuklann ve Gençle- rin Entelektüel Gelişimı Enstitüsü'nün sinemabölümünün başkanlığını yaptı. ço- cuklar ve gençler üzerine filmler çektı 1997 Cannes Füm Festıvali'nde 'Taste of Cherry" (Kirazın TadO fılmıyle ka- zandığı Altın Palmiye. onun uluslarara- sı şöhretini tümüyle pekiştirdi.. - Çahşmalannız sonucunda uluslara- rası boy utlardatanınmış bir sinemacı ol- dunuz. Bu başanyı neye bağlıyorsunuz? ABBAS KİAROSTAMİ - Yurdumun dışmda fılmlerimın ilgı görmesini ve se- vilmesini sanatın evTensel oluşuna bağ- lıyorum Başlangıçta eserlerim çok ilgi görmüyorlardı. Fakat uzun yıllarboyun- ca çalışmalanm ve çabalanm sayesinde aşadığımız karmaşık hayatı her gün göğüsleyebilmemizin yolu bence yalınlıktan geçiyor. Mesleğime değer veririm. Her iki yılda bir film çekiyorum. Film çekmediğim zamanlar doğayla baş başa oluyorum. Doğa ve fotoğraf çekmek en değer verdiğim şeyler. Doğanın güzelliği bana huzur veriyor diyebilirim. ektiklenmı bıçmeye başladım Insanlar son fılmimı Kanada'da. Japonya'da. Ko- re"de ve ttalya'da seyredebiliyorlar. İran"da filmlerimin pek ızleyicısi yoktur En se- v ilen fılmim 'Arkadaşımın Evi Nerede' olmuştur 'Yakın Plan' ıle 'Ve Yaşam Sü- rüyor". tran'da çok ilgı görmedi. Dün- yanın her vennde seyırciler. Batı dünya- sinıntican filmlerinınyerinekalıtelıya- lın fılmleri yeğlemeye başladılar. Sanı- nm bendekı yaltnhk başanmın gızli yan- lanndan biri Yaşadığımız karmaşık ha- yatı her gün göğüsleyebilmemizin yolu bence yalınlıktan geçiyor -Sizin çok özgün bir sinemanız var. Bir sanatçı duyariığı var sinemanızda. Di- ğer sanatlarla olan üginiz nedir? Resim yapmakla başladım. Daha son- ra fotoğrafla ilgilendim. Tahta oymacı- lığı yapıyorum Fotoğraf beni çok çeki- yor. Fotoğraf. teknik ekibe gerek duyul- madan. kişi ile seçtiği obje arasında ku- rulan bir bağdır diye düşünüyorum. Bu bütünlüğü de fotoğrafta yakalamak ola- sı.. - Siz çok duyarh bir yönetmensiniz. Hayatta en çok nelere değer veriyorsu- nuz? Film yönetmek asıl mesleğim Mes- leğime değer veririm. Her iki yılda bir film çekiyorum. Film çekmediğim za- manlar doğayla baş başa oluyorum. Do- ğa ve fotoğraf çekmek en değer verdi- ğim şeyler Doğanın güzelliği bana hu- zur veriyor diyebilirim. - FBmlerinizde hayata olan inancınızı işliyorsunuz. En zor koşullarda hayatla- nnı yaşayanlar bile bir çıkış yolu btılabi- liyorlar. Kirazın Tadı'nda ise neredeyse bir intihar deneyimi ve bundan vazgeçiş var. Bu yaklaşımınız konusunda nder sövlerdiniz? Eğer yaşamak istiyorsanız ölümü de düşünmelisiniz. Eğer mutlu değilseniz vntihar bir olasılıktır. Eğer mutsuzsanız ve yaşamınızı daha fazla sürdürmek is- temiyorsanız bu yolu seçebilirsiniz. 01- mak ya da olmamak gibı. Mutsuzsanız intihar bir çıkış kapısıdır. Ölüm ve ya- şam birbirine çok yakın iki unsurdur. tn- tihar eğilımi olan kişilerin sayısı olduk- ça fazla. Ülkemde 10-14.000 kişi intihar giri- şiminde bulunuyor. Ölüm. isteseniz de istemeseniz de karşı koyamayacağınız bir şey. Bazen hepimizin karşı sına dikili- yor. Bence her insan yaşamında bir kez olsun intihar etmeyi düşünür. Ben niçin yaşıyorum, hayatımın anlamı nedir gibı başlıcasorularsorar. Sonuçtahayatı gü- zel yaşamahyız, tek çözüm bu - Kirazın Tadı'nı çekerken maddi ko- şuüarda zorlandımz mı? Kirazın Tadı için İran hükümetinden yardım almadım Kendi olanaklanmla çektimfılmimi. Benlebirlıkte iki kişi da- ha yapımı üstlendi. Filmin başka bir ver- siyonu daha v ar. bu değişik versiyon ba- zı ülkelerde gsöterildi, fakat başoyuncu- nun kendini öldürüp öldürmediğini be- lirtmeyeceğim.. Kendinı öldürüp öldür- memesı o kadar önemli değıl zaten. Önemli olan. yaşam ile ölüm arasında- ki o ince çizgı.. Gürol Sözen'in heykel ağırlıklı 'Denge' başlıklı sergileri Istanbul ve Ankara'da 'Resimlerimin heykelleriniyapıyorum y GÜL ERÇETtN "Ben resmimin heykellerini yapryorum'1 diyor Gürol Sözen. heykel ağırlıklı ilk sergilen ıçin Bu nedenle de 8 May ıs"a dek Is- tanbul Urart Sanat Galerisi'nde. 7 Mayıs'a dek de Ankara Emlak Sanat Galerisi'nde görülebile- cek olan 'Denge1 başlıklı sergi- lerinde heykellerine yağlıboya- lan, akrilikleri, desenleri eşlik ediyor. Beş kopya olarak üreti- len heykellerinde bile mumla ça- lışarak her parçada özgünlüğü yakahyor Sözen. Sanatçının do- ğaaın derinliğıni izlediği yapıt- lannda insan. at ve kuş figürle- ri ağırlıkta. Gürol Sözen önümüzdekı yıl sanatta 40. yılını bir koleksiyon sergisiyle kutlayacak. Sanatçı- nın daha önce yayımlanmış olan 'Mavi Uygarük' kitabının bale ve belgeselini gerçekleştirme projeleri de var. - Denge'yi ikinci kez bir sergi- nize başlık olarak seçiyorsunuz. Nedirsizi denge temasına çeken? Aslında bu sergi içın. 'otura- yım da dengetemalı yapıtlar üre- teyim'diyedüşünmemıştım. Te- ma kendiliğinden oluştu. 39 yıl- lık sanat yaşamım süresince ne düştüğümüzü ne de ayakta kala- bildiğımizi gördüm. Desenlerim- de, resimlerimde sürekli bir ka- rarsızlık var. Bu kararsızlık figür- lenn kendisindeymiş gibi görün- se de. bulunduklan zemınde as- lında. Bu kararsız zeminler üze- rinde dengede durmaya çalışı- yoruz. Sadece insanın değil yap- rağm da bır dengesi vardır. Ko- pup düştüğü zaman konduğu yer- de durabiliyor, ama bız kondu- ğumuz yerde duramıyoruz. Bu ikilemi sanınm ıleriki yapıtla- nmda daha da boyutlandıraca- ğım. Urart atölyelennden hey- kel çalışmamız için teklif gel- dikten sonra iki yıl kadar elim- deki heykel için çizmiş olduğum desenler üzerinde çalıştık. Bu desenlerin hepsinde düştüdüşe- cek hissi olduğunu gördüm. Bu nedenle 'denge' koyduk serginın başlığını. Figürlerim kendiliğin- den beni buraya getirmiş oldu. - " Ben resmimin heykelinı ya- pıyorum" diyorsunuz. Resimte- rinizle heykeüeriniz arasındaki Uişldyi değeriendirir misiniz? Ben heykeltıraş değilim, ama heykeli seviyorum. Heykeltıra- şım demem. heykeltıraş arkadaş- lanma haksızlık olur. Yalnız re- simdeki figürlerin heykellennı yapıyorum. Her iki sergide de iç X^en heykeltıraş değilim, ama heykeli seviyorum. v^JtV^Î^ Resimdeki figürlerin £ f l K ^ heykellerini yapıyorum. Her 1 ^ ^ 3 ( 1 iki sergide de iç içe ^ J f l ^ ^ ^ ^ M kompozisyonlar var. Desenini ^ ^ ^ ^ ^ ^ F yanına koyuyorum. akriliğini ^^^^^g yanına ko>uyorunı. gerekirse ^ ^ ^ ^ ^ L yağlıboyasını yanına ^ ^ ^ ^ ^ V koyuyorum. Heykeli de zaten ^ ^ ^ ^ ^ B aynı mekânda sergileniyor. ^ ^ ^ ^ ^ B Yani ben kendi resimlerimin ^ H ^ V içindeki figürlerin heykelini ^m ^m yapıyorum. Resmim gelecek ^m a dönemlerde ağırlıklı olacak, V V ama heykeli de çok ^^m * seviyorum. ^m içe kompozisyonlar var. Dese- nini yanına koyuyorum. akriliği- ni yanına ko> uyorum. gerekirse yağlıboyasını yanına koyuyo- rum Heykeli de zaten aynı me- kânda sergileniyor. Yani ben ken- di resimlerimin içindeki figürle- rin heykelini yapıyorum. Res- mım gelecek dönemlerde ağırlık- lı olacak. ama heykeli de çok se- viyorum. - Çabşmalannızda atlann ya- nında kuşlar da eşlik ediyor in- san figürlerine. Yapıtlannızda bu iiçlüvü bir araya getiren unsur- lar neler? Daha çok insan ve portre ağır- lıklı figürlerimde derinliği anyo- rum. Bütün yapıtlanmda insan yüzünün derinliği, doğanın de- rinliği ve sonsuzluğu var. Bır sa- natçının her şey çizebilmesi ge- rektiğin] düşünüyorum. Buradan hareketle önce atlara yönelmiş- tim. Şimdi de kuşlar Sanatçı- lar yüzyıllar boyu attan kopama- mışlar. Sanınm nedeni hem atın ınsana çok yakın bir varlık olma- sı hem de çizgıye müthış yatkın olması. O sertliğı. vumuşaklığı. özgürlüğü içinde müthiş bir plas- tik öğe atlar... Onlarla yaptığım çalışmalann ardından aynı de- rinliği kuşlara v ernıeye çahştım Bütün bu yapıtlann ortak nokta- sı derinlik. Kuşlann ve atlann özgürlüklerine düşkünlükleri de etkiliyor beni. Bu üçlü uzun sü- re yapıtlanmda yer alacak gibı. - Resimlerinizde de, heykelle- rinizde de, kullandığınız malze- me neolursaolsun beürgin bir ışık var. Bu ışığın kaynağı ne? Umut... Yapı olarak karamsar biriyim aslında. Bu karamsarlık toplumdan yansıyoı bana. Ne yapmak isteseniz sürekli engel- ler çıkıyor karşınıza. Anado- lu'nun binlerce yıllık birikimine bugün sahip çıkamayan bır top- lumuz. Karamsarhk da, var olan zenginliğin farkında olmama- mızdan kaynaklanıyor. Öte yan- dan benimbu kadar karamsar ol- mam, yaptığtm işlere umutsuz- luk taşımama neden olamaz. Bu nedenle renklerime ışık. denge- ye hareket katıyorum. Bu kadar kötümserliğin içinde her şey yok olmuyor. Bütün savaşlann. iha- netlerin içinde bile hiçbir top- lum yok olup gıtmemış, pek ço- ğu geleceğe bir şeyler bırakmış- tır. Çünkü savaşlann. umutsuz- luklann içinde sanat vardır. Bu nedenle sanatın tek kurtancı ol- duğuna inanıyorum. Onun için hepimız sanatın peşinde koşu- yoruz. Bunun da mutlak bir ışık- la bütünlenmesı gerekıyor. Do- ğada bu ışık var. Doğayı o kadar yok edıyoruz, yıne içınden bır kır çiçeği, bir ot çıkıyor. Doğa kendisini bu kadar yenilerken bi- zim de kendi ışığımızı yaratma- mız gerektığıne inanıyorum. - Sanattarihiokudunuz, sana- tın pek çok dalı\ la, özellikk de Anadolu kültürüyle > akından il- gilendiniz. Siz yapıtiannızda ne- lerden etkileniyorsunuz? Sanat tarihinde okumayı se- çerken bu zengin topraklann cev- herlerini keşfetmeyi amaçhyor- dum. Çok beslendım bu zengin- liklerden ve beslenmeye de de- vam ediyorum. Yeryüzünde hıç- bır bölge. sürekliliğinı Anadolu •. topraklan kadar geliştirmemiş. Ben dersimi orada çalışıyorum. Günümüzden 8- \0 bin yıl önce- sınde. hiçbir teknolojinin olma- dığı dönemlerde bu ustalığa. bu soyutlamaya nasıl vardıklanna inanamıyorum. Gördüklerim, okuduklanm bana tek bir şev öğ- retti: 'Herandeğişiminiyaşayan doğanın, on binlerce yıldan beri süregelen toplumlann hiç de ap- tal olmadıklannı... Haddimi bil- memL..' Batılı ustalar da çok şey öğrettı bana. Bütün bunlann so- nunda fazla abartmadan kendi işımi kendi dükkânımda yapma- ya çalışıyorum. - Önümüzdeki yıl sanatta 40. yıhmzdolacak.Netür etkinlikler gerçekleştireceksiniz? Koleksıyonlardan oluşan 40. yıl sergim olacak. Iş Banka- sı'ndançıkan Mavi Uygarlıkkı- tabımın üçüncü baskısı gerçek- leşecek. Bu kitaptan yola çıka- rak Mavi'nin balesini hazırlaya- cağız. Temasını ben vereceğim. librettolannı yazacağım. Bir de 13 bölümlük Mavi Belgeseli'ni çekmek istiyorum. Bütün bu ça- lışmalann teması bu topraklarda- ki serüven olacak. Bu çalışma- larda bir anlamda da kendimle he- saplaşmaya giriyorum. Gürol Sö- zen' in faturasmı gelecek kuşak- lar çıkaracak, ama önce ben çı- karayım diyorum. - Bu hesaplaşma sürecinde sa- nat geçmişinizi nasıl değeriendi- riyorsunuz? Yanılgılanmı görüyorum. ba- zı yerlerde çok konulara bağlı kaldığımı da görüyorum, bazı konularda çok romantik kaldı- ğımı görüyorum. Amabirçizgi- mi hıç bozmamışım. Anlattığım. yaptığım her şeyi insanoğlunun çevresinde yapmışım, bir akıma bağlı kalmamışım, akım değiş- tirmemişim. Yapıtlann çoğunu sergide koyacağım. Yeni işlerime de yer vereceğim. Hep birlikte gö- receğiz Osmatılı müziğiııin Baü'ya etkisini yansıtan konserler KültürServisi-Mbank, •'18.>üz>ilOr- yantalizmi" teması altında Osmanlı mü- ziğınin Batı'vı klasik dönemden bugüne nasıl etkılediğıni orta) a koyacak olan •'Al- la Turca- Mehter'den Mozart'a'" başlıklı konserler dizisini 26-30 Mayıs tanhlerı arasmda Tophane-i Amire binalannda ger- çekleştirecek. Konser dızisinın sanat vö- netmenlığini Cem Mansur üstlenivor. Akbank Oda Orkestrası, 'AllaTurca'nın açılış konserine, yeniçerilerın V'ıyana ka- pılanndan çekilırken Kremsmünster Ma- nastın'nda bıraktıklan çalgılardan etkıle- nerek bırkaç eser yazan ve Alla Turca akı- mının öncülerinden sayılan Johann Jo- seph FIH' un' Yeniçeri Senfonisi' ıle.başla- yacak. Konserde avrıca mehter esinlı kla- sik müzığin iki esen. Mozarfm 'Türk Konçertosu've Haj'dn'ın 'Asker Senfoni- si' Suna Kan vorumuyla seslendirilecek. Alla Turca"da 29-30 Mayıs tarihlennde ise Saraydan Kız Kaçırma Operasf ndan önce yazümış ve onun gibı Osmanlı Sa- ra>n ve haremınde geçen. Mozan'ın Zaide Operası. 5 solist ve bir anlatıcı tarafından ilk kezbütünüyle konser biçiminde seslen- dirilecek. Mozart'ın olgunluk çağının ilk sahne yapıtı olan Zaide Operası nda An- na Rv berg (soprano), James Gilchrist (te- nor). David EUis (bas barıton). Stephen \llen ftenor) ve Kevork Tavitvan (l>ariton ı sahne alacak Okay Temiz ve Mehteran. 27 Mayıs ta- rihinde birlikte konser verecek. Genel vö- netmenhğım \hmetÖzhanınüstlendiğı Mehteran. Şemsettin Akbulut (mehterba- şı). Sakari Kukko (tenor saksofon, sopra- no saksofon flüt). Ivo tbrahim Papazm (klannet). YamarThianı (davul)ve \hmet Özden'den (zurnaı oluşuyor. Mercan Dede Ensembk, caz müzığınin ustalarınm da yer alacağı, Osmanlı müzi- ğınden hareketle ortaya çıkan müzik an- layışını ve Osmanlı'nın felsefesıni sergi- leyeceği konserı gerçekleştirilecek. 1998 yılında Mercan Dede (Akın Ibcalı), Mo- hammadShamsve Farokh Shamstarafın- dan kurulan toplulukta avrıca Ben Gross- man ve Hugh Marsh yer alıyor Alla Turca'nın son gününde ise Prof. Dr. Zafer Toprak. Prof. DT. Semra Germa- ner. Prof. Dr. Ethem Eldem ve Cem Man- sur'unkatılacağı 'KültürveSanatta 18. Yüz- vıl Oryantalizmi, Osmanlı- Avrupa Edd- leşinü' konulu panel gerçekleştirilecek A>nca Bedri Bay kam ın 'Ingres. Gero- nıe.Bu Benim Hamamım" adlı çalışması ve Ottomanıa Galerisıne ait Batılı res- samlann gözüyle 17.-19. yüzyıl Osmanlı Gravürlen sergisi Tophane-ı Amire'de gö- rülebilecek. Festiv al biletleri mayis ayı boyunca Vak- korama Taksim. Akmerkez ve Suadiye mağazaları. Megavizyon Capıtol. Caro- usel ve Beyoğlu mağazalan ile \ksanat"tan temın edilebılir. Biîet fıyatlan tanı 6 mil- yon. 4 milyon ve öğrenci 3 milyon lira olarak belirlendi. Aktör Oliver Reed yaşamım yitirdi Kültür Servisi - Ingiliz sinema yıldızı OtivtrReed, pazar günü yapımcılığını Stevıen Spielberg'in üstlen- diğı bir filmin çekimleri için gittiği Malta'da yaşa- ma veda etti. Eşi ve arka- daşlanyla birlikte gittiği barda aniden rahatsızlan- ması üzerine hastaneye kal- dınlırken yolda ölen Re- ed" in ölüm nedeni tam ola- rak bilinmiyor. Otopsi so- nucunun bugün açıklan- ması bekleniyor. Sert, sal- dırgan. kompleksli kişilik- len başanyla canlandıra- rak 1960'larda ön plana çı- kan. D.H. Lavvrence'ın ro- manında sinemaya uyarla- nan "ÂşıkKadınlar' ile yıl- dızı parlayan Reed 61 >a- şındaydı. Oliver Reed film yönet- mefıi SirCarolReed'in ye- ğeniydı. Sinema kariyeri boyunca korku filmlerin- den kavgalı dövüşlü film- lere uzanan 53 filmde rol aldı. Oliver adlı müzikal. Kurt Adamın Laneti. ts- tenmeyenler. Kandahar Havdudu. Tuzak. Otomo- bildeki Kadın ve Çalınan Taç rol aldıgı başlıca fılm- ler arasında yer alıyordu. Son filmınde bir glad- vatörü canlandıracak olan Reed, gerçek yaşamında da kavgacı bir kişi olarak ta- nınıyordu. Filmlerini arat- mayacak kadar renkli özel yaşamıyla her zaman ilgi odağıydı. 1960'lıyıllarda. alışılmış eğitimlı ve şık tn- giliz oyuncusu imajına hiç uymayan ası bir karakter olarak tanındı. Reed, işçi sınıfından gelen oyuncu- lann kuşağındandı. Çok içki içmesi ve sık sık kavga çıkarmasıyla tepki alması üzerine > aptığı açık- lamada; 'Kötü adam deği- lim ben. Hiç kimseyi incit- medim. sadece zaman za- man patlayan kaba biri- yim' demıştı. Sanatçı iyı bir aktör olmanın birinci kuralının bariara SIK git- mek olduğunu söylüyor- du. Oliver Reed, 1938'de Kuzev Londra'da dünyaya geldi. Sınemayla tanışma- dan önce striptiz kulübü fedaıhğinden fabrika işçi- liğine kadar uzanan pek çok işte çalıştı. Iriyan ya- pı sı ve yüzündeki yara izi sayesinde kısa sürede film- lerin aranan oyuncusu ha- line geldi. Ken Russel. Oliver Re- ed'e D.H LavvTence'ın ro- manından sinemaya uyar- ladığı 'ÂşıkKadınlar'da si- nema kariyennin en önem- li rollerinden bırinı vermiş- ti. BufilmdeReed'in rol ar- kadaşı olan Glenda Jack- son. Reed'in ölümü üzeri- ne şunlan söyledr. "Tam bir profesyonekHKamera kar- şısına çıküktan sonra ken- disini tamamen rolüne adardı. Ölümüncçoküzül- düm ama ona vakışan bir şekiklc av nldı aramızdan." Russel, Reed'in hangi roller ıçin uygun olacağı- nı bilen yönetmen oldu her zaman. Televizyon için ha- zırladığı ve bazı ünlülerin yaşamlannı anlatan bir se- rinin farklı bölümlerınde Debussy, Rossetti ve Rous- seau rollenni Reed'e ver- mışti. Reed bu karakterle- ri başanyla canlandırarak, sadece kötü adam rollerin- de iyi olmadığını da kanıt- ladı. Tıyatro sanatçısı Cezayirli öMü • ANKARA (AA) - Tiyatro sanatçısı Vedii Cezayirli cumartesi günü geçirdiği kalp krizi sonucunda yaşamım yitirdi. Devlet Tiyatrosu'nda çok sayıda oyunda rol alan sanatçı, dün Büyük Tiyatro'da düzenlenen törenin ardından Cebecı Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi. 1928 yılında Antakya'da dünyaya gelen Cezayirli, tiyatro öğrenimini 1948 yılında girdiği Ankara Devlet Konservatuan'nda tamamladı. Daha sonra Devlet Tiyatrolan'na geçerek uzun yıllar bu kurumda görev yaptı. Cezayirli, 1957 yılında Adana'ya giderek Şehir Tiyatrosu'nu kurdu, 4 yıl boyunca bu kurumun müdürlüğünü üstlendi, bu dönemde 25 oyun sahneye koydu. 1%2 yılında Devlet Tiyatrosu'na geri dönen Cezayirli, 1974 yılında emekli olana kadar Istanbul Efendisi. Bir Tavsiye Mektubu, Çığ, Onikinci Gece, Yanlışlıklar Komedyası gibi sayısız oyunda rol aldı. Koleksiyonerler için yönetmelik • .ANKARA (AA) - Kültür Bakanlığı'nca, 'Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklan Koleksiyonculuğu ve Denetimi Hakkında Yönetmelik'te değişiklik yapılmasına ilişkin hazırlanan yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Değişikliğe göre, bundan böyle belgesiz kültür ve tabiat varlığı bulunduran koleksiyonerlerin koleksiyonculuk izin belgelen ıptal edilemeyecek. Yeni yönetmelığe göre aynca, çeşitli yollarla elde edılen kültür ve tabiat varlıklan bakanlığa bildirildikten sonra, bakanhk bu varlıklan bilimsel esaslara göre tasnif ve tescile tabi tutacak. Bunlardan devlet müzelerinde bulunması gerekli görülenler. ilgili yönetmelik hükümlerine göre müzelere ahnacak. Resmi müzelere bildirilip de tasnif ve tescil dışı bırakılanlar ile tescile tabi olup da müzelere alınması gerekli görülmeyen taşınır kültür varlıklan. gerekli belgelerin düzenlenmesiyle birlikte sahiplerine geri verilecek. Gökalp Baykal'ın konseri • Kültür Servisi - Bonısan Kültür v e Sanat Merkezi, bugün müzikseverleri rock müzik sanatçısı Gökalp Baykal ile buluşturuyor. 'Akustik Rock' başlıklı konser saat 19.00'da Bonısan Kültür Merkezi'nde gerçekleşecek. Baykal konserde Türkçe sözlü blues, balad, rock and roll türündeki yapıtlann akustik yorumlanndan oluşan 22 parça seslendirecek. (252 96 05) BUGUN • YAPI KREDİ SALITOPLANTILARI kapsamında saat 18.30'da Turkcell Salonu'nda Ahmet Kuyaş. Arif Sağ, Hasan Uçarsu ve Can Kozlu'nun katılacağı 'Bnrvıl İçin Tahminler-Müzik' başlıklı söyleşi gerçekleşecek. (280 65 55) • AVUSTURYA KÜLTÜR OFİSİ'nde Dr. Armin Eidherr kendi yapıtlanndan bölumler okuyacak. ARKEOLOJİ FILMLERİ FESTİVAÜ'NDE BUGÜN • tTALYAN KÜLTÜR MERKEZt'nde 16.00- 20.30 saatleri arasmda Liparili Ressam-ltalya, Zamana Açılan Yoflar: Tekerleğin Türküsü-Türkiye. Tütsüotu Yollan: Yemen'de AraşOrmalar-Almanya, Napoli'nin Yeraltı-ltaKa, Schliemann'm Mirasçılan: Yeraltı Şehirlerinin Tanıkhğı-Almanya. Medkine Man-ltalya. Malta'nın Sırian-ABD ve Buzdan Mumyalar-lngiltere gösterilecek. CUMHURİYET KITAP KULUBU'NDE BUGUN • Cumhuriyet Kitap Kulübü Taksim Sergi Salonu'nda düzenlenen söyleşi ve imza günleri kapsamında, 18.00-20.00 saatleri arasında Hasan Uysal okurlanyla birlikte olacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle