17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 MAYIS 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Parasayatılı smavtarı yapıldı • A.NKARA (Cumhumet Bûrosu)- llköğretim okullan ve lıselerin ara smıflannda okuyan öğrencilerin girdiği Devlet Parasız YatılJık ve BuTsluluk Sna\ lan yapıldı. Türkiye'nin tüm il merkezlen ile Lefkoşa, Trablus. Rıyad Medine ve Cıdde'de dürı gerçekleştırilen sınava toplam 544 bin 782 öğrenci girdı Sınav sonuçlannın agustos ayında duyurulacağı bildirildi Tpafik kazası: 5 ı a m m % olu • NAZİLLİ(AA)-Söke- Denizli sefenni yapan yolcu treninin, Âydın'ın Yavuzköy yakınlannda hemzemin geçitte otomobile çarpması sonucu 5 kişı öldü, 2 kişi yaralandı. Kazada, otomobilde bulunan Hüseyin Gök (34), Ayşe Keskin (38). Omer Keskin (38), Ahmet Gök (5) ve ismi öğreniîemeyen bir kadm yaşamını yitirdi. Banka soygunu gipişimi • fstanbul Haber Servisi - Etıler Nispetıye Caddesı'ndek'i Zıraat Bankası şubesine gelen 3 kişi, para kasasını çalmaya çalışırken alarmın çalması üzerine kaçtı. Binadan atlamak istedi • İstanbul Haber Servisi - Zeytinburnu Matbaacılar Konut Sıtesi'nde Ismail Tekin adlı yurttaş 17 katlı bir binanın tepesine çıkarak intiharetmek istedi. tşsiz olduğu için ölmek isteyen Tekin, ıkna edilerek kurtanldı. Ormanlık alanda ceset • İstanbul Haber Servisi - Beykoz'daki ormanlık alanda. yaklaşık 4 gün önce öldürüldüğü beh'rlenen bir kişinin • ••; -' cesedi bulundu. Kenan •'' • Aşçı'nın (37) cesedinin, kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp morguna kaldınldığı bildirildi. Tabancayla intihar etti • İstanbul Haber Servisi - Bakırköy Ataköy 7-8 Kısım Gazi Bloklan 42; 3 numarada Cem Sançimen (34) adlı bırtekstilci başına tabancayla ateş ederek intihar etti Yalnız olduğu sırada intihar eden işadamının ölümüyle ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi. Maltepe'de yangın • İstanbul Haber Servisi - Maltepe Fatih Caddesi Limon Sokak 47 numarada bulunan Ahmet llger'e ait atölyede dün yangın çıktı. Maltepe. Kartal itfaiyelerinin müdahale ettiği yangın söndürülürken can kaybı olmadı. Yetkililer. yangında yaklaşık 10 milyar liralık zarar meydana geldiğini belırttiler. Optik parmak izinin hünepleri • ANKARA(AA)- Suçlulann belirlenmesinde :n önemli delillerden biri jlan parmak izinin jilgisayar ortamında iegerlendirilmesi sayesinde faili meçhul Dİaylar daha kısa sürede ;özülüyor. Polis orakoluna roketle saldın, \taturk büstünün tahrip îdilmesi. bombalı pankart jlaylan ve faili meçhul >irçok asayiş olayının. )tomatik parmak izi teşhis iistemı sayesınde lydınlatıldığı bildirildi. riipk bayrağına saldın • İZMİR (AA) - Izmir' in îasmane semtindeki Ibni iina İlköğretim Okulu'nun lireğinde asılı olan Türk »avrağı, kımliği belirsiz dsıler tarafindan »önderden indirildikten onra yırtıldı. Saldırganlar tynca okulun duvanndaki "•BizTürklerbütün arihimiz boyunca özgürlük •'ebağımsızlığa örnek »İTiuş bir milletiz" yazıh »ankartı da keserek .ajtılar. İstanbul'un fethinin 546. yıldönümünde, kentin geçmişi tam bir yıkım sürecinde 'Tarih9 yok ediliyor...OKTAY EKtVCl İstanbul'un alınışının 546. yıldönümünde büyükşehır yö- netimındeki 'dinci' ve 'muha- fazakâr' kadrolar kenti 21. yûzyılataşırlarken ülke sıyase- tinde de 'şoven-millryetçi' gö- rüş cumhuriyet döneminın en güçlü parlamento desteğinı el- de etmiş durumda. Her ikı akım da Fatih'in 1453 yılında İstanbul'a girdi- ği '29 Mayıs' gününü yıllardır 'Müslümanhğınve Türklüğün Tarihsel Gurur Günü' olarak anmayı ve mümkün olan en görkemli tören ve gösterilerle kutlamayı politik hedeflerinin 'geleneksel eylemi' sayıyorlar. Özellikle eskı 'Refah Parö- B' kadrolann 1994 yerel seçim- lerini kazanmalannı adeta 'ildnci fetih' gibi göstermele- nyle başlayan son 5 yıllık sü- reçte ise 'İstanbul'da hasret bitti' söylemlenyle > ine her 29 Mayıs günü 'Osmanh öykün- meciKği' de doruğa tırmanıyor. Fetih kutlamalanna triryonlar harcayanlar. Istanbul'un Osmanlı dönemi kent dokusunu bugünlere taşı\ an Zey rek' ki mirası kurtarmak isteyen Fatih Beiediyesi'ne tek kuruş yardım yapmadılar... te- Peki, acaba bu 'fetih duygulan' içinde kentı yöneten kadrolar. bir an- lamda 'Fatih'in emanetf olan İstan- bul'daki Osmanlı peyzajını ve tarih- sel dokuyu konımak için ne yaptt- lar? Siyasal söylemlenndeki 'Os- manh'ya sahip çıkma' aşkını kentin imanna da taşıyıp kültürel mirası yok olmaktan kurtarmak için hangi planlan ve projelen ürettiler?.. Birincı sorunun yanıtı 'hiçbirşey yapmadılar' şeklinde verilebılece- ğinden. ikincı soru da belki '«rek- siz' gibı görülebilir. Ancak istan- bul'un özellikle SİT alanlanndaki kentsel koruma planlannı ve buna bağlı projelen üretmek 'Cumhuri- vetyasalannın bir koşulu' olduğun- dan. bu görevini yerine getırmeyen aynı yöneticilerin sadece tarihe kar- şı değil, 'çagdaş hukuk devletine' karşı da aymazlık içinde olduklan- nı görmek, bu sorunun irdelenme- siyle mümkün... Işte. 'Osmanlı dönemi) lc birttkte kültürel dokusunu zenginleştiren' tstanbul'da, 1994 "tenbuyana tarih- sel değerlerin ve StTlerin durumu. BizansSurlan Fatih'in tstanbul'u alır almaz 'kentin kadısı' olarak görevlendir- diği Hızır Bey Çelebi'nin ilk yaptı- ğı imar hizmeti. kuşatma süresince top güllelerinin 'Surlarda' açtığı ge- dikleri onarmaktı. Ikınci onanm se- ferberliği 1509 depreminden sonra 8 bin işçiyle gerçekleştırilmiş. 17. yüzyılda IV' Murat'ın sadrazamı Bayram Paşa'nın da surlan tamir et- tirdiğı. 1690 ve I719depremlerin- de yıkılan yerlerin ise ni. Ahmet döneminde onarıldığı biliniyor. 1766 depreminden sonaki onanmın miman da Hacı Ahmed Ağa~ Işte bu 'Osmanlı çabalanyla' cumhuriyet dönemıne ulaşan 'Bi- zansSurlan'. 1930'lardaki ilk ımar planlanyla korumaya alındı. Nuret- tin Sözen döneminde de cumhuri- yet'in en büyük onanm projesiyle restorasyonuna başlanan surlann bu umutlu günlen ise 1994"te Refah Partilı beledıye yönetimi başlayın- ca sona erdı. RP yönetimi, surlar- daki restorasyon çalışmalannı 'ge- reksiz' diyerek durdurdu. Stileymaniye lstanbul'daki Osmanlı dönemi kent dokusu ve sivil mimarisinin en görkemli örneğini oluşturan Süley- maniye semtinde de tahribatın, ba- kımsızlığın ve •yangınlann' doruğa çıktığı bir süreç yaşanıyor. 'Ramazan' aylannda iftar çadır- ları kuran 'Eminönü Bdediyesi',ya- kılarak yok edılen tanhı konakların yerine 'parabotopark' ışgalıni 'vak- fa bagış karsılığı Ldn vererek' adeta teşvik ederken Büyükşehır Beledi- yesi de hiç değilse bir sokağı ya da birkaç evi restore edip 'örnek yarat- mak' için trilyonluk bütçesınden pa- ra ayırmaya bir türlü yanaşmadı. Bu duyarsızlık ve ılgisızliğin pençesin- de teker teker yıtirilen Süleymaniye evlerinin küçük v e komik 'maketk- rini' Sultanahmet Meydanı'na sıra- lamak ise tarihe karşı aymazlığın ar- kasındaki 'düşünsel dûzeyi' sergili- yordu... Suriçindeki Fatih Belediyesi'nin Sadertin Tantan'la birlikte başlattı- fffTVn KllVPtİPfİ RR VnVM/f/I HavaKuv>etkriKomutanhğı"nm88.kunı)uşyudönümüve''AııılarıTazeleıneGünü'*törenlekut- 1 I M H I - 1 1 - * * ^ c * * c / • " " y u g u n M * * l a n ( J l Yeşih-urt'taki Ha\^ı HarpOkulu'ndadüzenlenen törenekatılankonuklan.Ha>"aKuv>etle- ri Kurmay Başkanı Korgeneral Cumhur Asparuk ve Hava Harp Okulu Komutanı Hava Pilot Tümgeneral Aydoğan Babaoğlu karşıladı. Dörtlü ke- man grubu eşUğinde verilen koktey ün ardından konuklar öğle yemeği için yemekhaneyc geçtiler. Korgeneral Cumhur Asparuk burada > aprığı ko- nuşmada, Türk Hava Kuvvetleri'nin, AvTupa'nın \urucu gücü en yüksek ve modern hava ku>~veti olduğunu belirterek "Bir ferdi olmaktan ömür boyu hakiı bir gurur duyacağımız Hava Ku\^etlerimiz. bugün, yurtiçinde. y urtdışında ve hatta Okyanus ötesinde kendisine verilecek her türlü gö- revi en iyi şekilde yapmay a hazırdır" dedi. Törende daha sonra Ha\~a Kuvvetteri Komutanhğı'na hlzmet venniş general, albay, şehit ailesi ve astsu- baylara. günün antsına birer plaket ve gümüş kartal hediye edildi. Törene, eski Ha> a Ku\wtleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nni da ara- lannda bulunduğu emekli subay ve astsubaylarla eşleri katıldı. THK'nin kuruluş yüdönümü nedeniyle Dryarbakır'dadüzenlenen kutlamalarda da Arama-Kurtarma Timi'nin heîikopterleyaptığı gösteriler büyük ilgi gördü. (Fotoğraflar: KADER TUGLA / AA) ğı 'Zeyrek'i kurtarma' ve 'Fe- ner-Balat Rehabüitasyonu' gi- bı tanhi kucaklayan projeleri- ne Avrupa'dan bile yardım ge- lırken. istanbul Büyükşehir Belediyesi yönetimi parasal katkıda bulunmadı. Bölgedeki Bizans yapılan- nın da Osmanlı yapılanyla bir- likte restorasyonunu öngören Fatih Koruma Projelerinin 18 Nisan 1999'da beledıye yöne- tımine gelen FP'lı kadrolann elinde nasıl devam edeceği ise bilınmiyor. Yenı başkanın 'UNESCO Yardım Bürosu'nu' belediyeden dışan çıkarması ve koruma projesi kadrosuna da 'soğuk' davranması. 'tarih bilinci ve kültürel sorumluluk" konusunda siyasal yandaşla- nndan 'farklı olmadığı' kaygı- sını koruma projelerine de ta- Şiyor- SÎT'kr plansız' Koruma Yasası, 'SÎT kap- samına alınan bölgelenn 'bir yıliçinde' tarihi ve doğal değer- leri yok etmeyecek bir 'koruma pla- nına' kavuşturulmasını öngörüyor ve kentlerde bu görevi de beledıye- lere veriyor. Ne var ki 1994'te SİT sınırlan ye- niden belirlenen Beyoğlu için, 1995 "te 'tümüyle SİT karan alınan Tarihi Yanmada (Eminönü-Fatih) için. yine 1995-1996 kararlanyla StT sınırlan ilçe sınırlanna genişle- rılen Beykozve Sanyer için ve Ada- lar'daki SİT kararlanru imar düze- nine baglamak için gerekli ve 'zo- runlu' koruma planlan bugüne dek Büyükşehir Belediyesi'nce yürür- lüğe sokulmuş değil. Dahası, yine Büyükşehir yöneti- mi. İstanbul'un tarihsel kimliğıni sürdüren bir imar düzeni getirmek- ten başka hiçbir amacı olmayan bu SİT kararlannın hemen tümüne de karşı çıkarak 'iptal davalan' açtı. Gerekçesı ise tarihi ancak 'kendisi- nin' koruyabileceği ve SÎT uygula- masının yine kendi imar yetkilerine 'siyasal müdahale' amacını taşıdı- ğıydı.. 1994'ten bu yana Büyükşehir Be- lediyesi'nce Yıkhz Parla, Emirgan Koıiıluğu, Hıdiv Kasn gibi koruma alanlanndaki tarihsel köşk ve ko- naklarda yaptığı tüm restorasyon uygulamalan ise 'kaçak' ve Koruma Kurulu'ndan 'onaysız' projelerle gerçekleştirildi. Çambcagibı I. derece bir StT içi- ne ise 'kaçak bina' bile yapıldı. Bu yasa dışı ınşaatlann 'ruhsatsız' ıha- leleri ile de 'denetimsizmetraj veke- şiflerle' ödemeler >apıldı. Osmanlı dönemınin görkemli yapılan bilim dışı, abartılı ve zevksiz bir bezeme kültürüyle özgünlüğüne aykın mü- dahalelerin kurbanı olurken bu tarih suçunu önlemeye dönük 'Cumhuri- yetyasalan' da ayaklar altuıa alındı... Evet... İstanbul'un geçmişine kar- şı büyük bir duyarsızlık ve hatta 'tahripkâr bir vefasızük" içinde ken- ti yönetenler, şündı bir 29 Mayıs'ı daha 'fetih coşkusuyla' kutluyorlar. Oysa ki Fatih'in ordusundaki kenti aldıktan sonra 'yağmaya izin verdi- ği' çapulcular bile tstanbul'a karşı böylesine acunasız davranmamış- lardı... DPT tarafından yayımlanan Osman Yılmaz'ın tezinde mevzuat farklılıklannın giderilmesi istendi 6 Yap-işlet-devret modelinin kapsamı daraltdsuı 9 ANKAR\ (AA) - Kamunun fı- nansman sıkıntısı nedeniyle 199O'lı yıllarda alryapı yatınmla- nnın finansman yönteminde önemli bir araç olarak gündeme gelen yap-işlet-de\ret (YİD) mo- delinin kapsamının daraltılması. bu kapsama alınacak projelerde seçici davranılması istendi. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından yayımlanan, Os- man Yıhnaz'ın uzmanlık tezinde, YİD modelinin uygulanması ko- nusunda Türkiye'nin, gerek proje sayısı ve çeşitliliği, gerekse proje stokunun ulaştığı bü- yüklük nedeniyle dikkat çekici bir ülke konu- munda olduğu vnrgu- landı. Bu çerçevede bir- takım sorunlann >aşa- nılmasının kaçınılmaz olduğu belirtilen çalış- mada, Türkiye'de özel- likle hukuki altyapı ne- deniyle bu sorunlann beklenenden daha bü- yük boyutlara ulaşabil- diği ifade edildi. Çahşmada, bu konu- daki çabalann başanya ulaşabilmesi için bazı öneriler sıralandı \e mevzuat farklılıklannın giderilmesi istendi. YlD modelinin kapsamının daraltılması talep edilen çahşmada, kısa veya or- ta vadede özelleştirilebi- lecek yatınm ve hizmet- lerin YİD kapsamı dışı- na çıkanlması önerildi. Çalışmada. kamu mül- kiyetindeki bir arazi üzerine bir te- sisin yapılmasına yönelik uygula- malann 3996 sayılı kanun çerçe- vesinde değil, inşaat hakkı çerçe- vesinde ve özel hukuka tabi olarak gerçekleştirilmesi gerektiği ifade edildi. Yat limanlan Model uygulamasında önemli bır yer teşkil eden yat limanlannın da bu çerçe\ede düşünülmesi gerekti- ği kaydedilirken. inşaat hakkı çerçe- vesinde gerçekleştirilen işler özel hukuka tabı olacağından imtiyaz, Danıştay incelemesi, idari yargıya tabi olma gibi sorunlann kendiliğin- den ortadan kalkacağı belirtildi. Modehn uygulanmasında 'esas olarak tavan ücret yönteminın ka- bul edilmesi istenirken, bu çerçeve- de; ihalelerde şirketlerin önerdikle- ri yatınmın maliyeti, iç kârhhk oranlan gibı unsurlar yerine. üreti- lecek mal ve hizmetin fiyatı ile ta- lep edilen işletme süresinin temel değerlendirme ölçütü olarak kulla- nılması gerektiği kaydedildi. Enerji üretimi gibi orta ya da uzun vadede özel kesime açılma- sı düşünülen sektörlerde YlD ye- rine yap-işlet-sahip ol ya da yap- işlet diye adlandınlan modeller- den yararlanılabileceği ifade edil- di. Ancak bu modellerin özelleş- tirme için birgeçiş yöntemi olarak kullanılması, imzalanan sözleş- melerdeki satvn alma ve fıyat ga- rantilerinin kısa bir dönem için ve- rilmesi istendi. Modelin daha hızlı işlemesi için işlemleri kolaylaştıncı düzenleme- lerin yapılması, aynca büyük proje- lerde, ilgili kurumlardan uzmanla- nn katılacağı geçici, proje bazlı de- İstihdam içindeki payları hâlâ düşük sevîyede Kadınlann üçte ikisi ücretsiz aile işçisi • Devlet Istatistik Enstitüsü verilerine dayanarak yapılan hesaplamalara göre. Tûrkiye genelinde kadınlann işgûcüne katılım oranı yüzde 28 olarak belirlendi. Yüzde 70'i tanm sektöriinde çalışan kadınlann yalnızca yûzde 0.9'u işveren konumunda bulunuyor. Kadınlann üçte ikisi hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı değil. İSTANBUL (AA) - Kalkrnmanın en önemli yapı taslarmdan biri olan kadının istihdam içindeki payı hâlâ düşük düzeylerde bulunuyor. Devlet Istatistik Enstitüsü (DtE) verilerine dayanarak yapılan hesaplamalara göre, Türkiye genelinde kadınlann işgücune katılım oranı, Ekim 1998 tarihinde yüzde 27.9 iken erkeklerde bu oran yüzde 69.5'e ulaşıyor. Kadınlann kentlerde işgûcüne katıhmı yüzde 15.2*te kalırken kırsal kesimde bu oran yüzde 44.4 olarak gerçekleşiyor. Kırsal bölgelerde kadınlann işsizlik oranı yüzde 1.6 iken kentsel bölgelerde yüzde 16.4'ü buluyor. Tanmdan sana>1>ı e geçiş Büyük çoğunluğu tanm sektöriinde çalışan kadmlar, her geçen yıl hızla hizmet ve sanayi sektörlerine kayıyor. tktisadi faaliyct alanına göre kadınlann yûzde 70'i tanm, yüzde 19.4'ü hizmet ve yüzde 10.6'sı da sanayi sektöriinde çahşıyor. Türkiye'deki kadınlann üçte ikisi hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan ve "ücretsiz aile işçisi'' olarak istihdam ediliyor. Ancak yüzde 0.9'u işveren konumunda bulunan kadınlann yüzde 9.8'i kendi hesabına çalışırken yüzde 32.8'i ücretli, maaşlı ve yevmiyeli, geri kalanı da ücretsiz aile işçisi dururnunda bulunuyor. Türkiye'de 1996 yılında çalışan nüfiısun yüzde 53.7'sinin herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmadığı görülürken bu oran erkeklerde yüzde 42.8, kadınlarda yüzde 79.6 olarak gerçekleşti. ğerlendirme ve koordinasyon birim- lerinin kurulması teklif edildi. Bü- yük boyutlu projeler ile küçük pro- jelerin farklı prosedüre tabi tutul- ması, bunu sağlamak için de (prog- ram kararnamesinde olduğu türden) yatınm tutannı baz alan bir farklı- laştırmaya gidilerek bazı projeler konusunda kararlann ilgili idare ve- ya bakanlığa, bazılannda da Yüksek Planlama Kunılu'na bırakılabilece- ği belirtildi. YlD sözleşmelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından imtiyaz sözleşmesi olarak kabul edilmesi nedeniyle ortaya çıkan sorunlan ortadan kaldır- maya yönelik düzenleme- lerin yapılması talep edı- lirken, Danıştay incele- mesini belirli bir süreyle sınırlandırmak üzere Da- nıştay Kanunu'nda gerek- li değişikliğin yapılması istendi. Proje stokunu da- ha da genişletmemek için YlD kapsamındaki proje- ler konusunda seçici dav- ranılması önerildi. Kamu- sal hizmetlerin özel kişi- lerin elıyle gördürülmesi- nin usul ve esaslannın be- lirlenmesi gereğinin altı çizilirken, devletin rolü- nün yeniden tanımlanma- sı demek olan böylesi bir çalışmanın YlD. imtiyaz. özelleştirme, işçi-memur aynmı gibi konularda ya- şanan sıkıntılara çözüm konusunda yeni açılımla- ra imkân vereceği belir- tildi. Kuran kursu tepkisi 'Hükümet 8yüdan ikli'ın verdi' • Danıştay tarafindan iptal edilen Kuran kurslan düzenlemesinin hükümet protokolünde yer almasına tepkiler sürüyor. Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı düzenlemenin, 8 yılın bütünlüğünden verilen siyasi ödün olduğunu belirtti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danış- tay'ın, 5. sınıfi bitiren ögrencılerin yaz aylann- da Diyanet Işleri Başkanlığı tarafindan açılacak Kuran kurslanna gidebilmesini öngören Kuran Kurslan Yönetmeliği ve Diyanet Işlen Başkan- lığı'nm genelgesini iptal etmesine karşın aynı yöndeki düzenlemenin DSP-MHP-ANAP'tan oluşan 57. hükümet protokolüne alınması, tar- öşma konusu oldu. Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazakı, Danıştay ve hukuk kuralkn- na karşın hükümeti kurmak için siyasi ödün ve- rildiğini, 8 yılhk eğitimin kesintiye uğratıldıgı- nı vurguladı. İlk olarak 55. hükümet tarafindan Î997'de 8 yılhk kesintisiz temel eğitim yasasına konulan "bköğretimde isteyen öğrencüer 6. snıftan rti- barenDiyanet tşleri Başkanhğı'nca açüao, Mil- li Eğitim Bakanlığı'nın dcnetim \Î gözetiminde olan Kuran kursianna cumartesi-pazar \e yaz aylannda gktebüirler" maddesi. reddedihniş- ti. Yasanın TBMM'den dönmesi üzerine aynı yöndeki degişikiiği "Diyanet tşleri Baskanhğı Kuran Kurslan V nnetnıefigi" şeklinde düzen- leyen 55. hükümet. bu kez de Danıştay enge- liyle karşılaştı. V'eü Göndeten adlı velinin açtı- ğı davada, yürütmenin durdurulması istemini kabul eden Danıştay 8. Daıresi, yönermeliğin 8 yıllık kesintisiz temel eğıtime, öğretimin birli- ğine ve çocuklann psikolojik gelişünine aykı- n olduğunu kararlaştırmışti. Danıştay'ın karan Yönetmelığın hukuka aykın olduğunu belir- ten Danıştay, 21 Ocak 1998'deki karanndaşöy- le demişti: "18Ağustosl997'deResmiGazetedeyayınv lanarak yürüriüğe giren yasa ile ilköğretimin 8 ydhk okullardan oluşacağı, bu okullarda kesin- tisb eğitimyapüacağı,bitirenlereilköğretim dip- loması verileceğiöngnrülmüştür. Yasanın kabu- lünden 2 gün sonra yürürlüğe gjren Kuran Kurslan Yönetmeliği degişikiiği ise §. sınıfi biti- ren çocuklann hafta sonlan ve yaz aylannda Kuran kurslanna gidebilmesi kurahnı getimüş- tir. Böylece. açtkça 8 yılhk zorunlu eğftdm yaşa- wua>ian bir üke kabul edilmiş obcaknr. Öte yandanokullarda zorunlu din kültürü \« ahlak bflgtsi dersi okotulmaktadır. Daha üeri düzey- deegtim almak isteyenler. 8 y ıllık eğitimi bitir- dikten sonra imam-hatip listlerine, daha sonra da ilahiyat fakültekrine gklebilirleıf Hükümet, yönermeliğin de Danıştay tarafın- dan dönmesi üzerine Diyanet Işleri Başkanlığı aracılığıyla 29 Mayıs 1998'de yasal boşluklar- dan yararlanarak *yaş suun aranmaksızın her- kesin yaz aylannda Kuran kurslanna gidebtt- mesini öngören bir*' genelge yayımlattı. Cami- lerde Kuran öğrenmek isteyenlerin yaş durumu- na bakılmadan eğitim alabıleceğini öngören ge- nelgenm de iptalı istemiyle avukat VeB Deved- oğfu tarafından Danıştay'a dava açıldı. Danış- tay, genelgeyi ve söz konusu yönetmelik mad- desini de Mart 1999'de iptal etti. 'Dini eğitim okullarda var' Eğit-Der Genel Başkanı Gazalcı, bılimsel ol- mayaneğitimin çocuklann okullarda öğrendik- lerini ortadan kaldırabilecegini vurguladı. Da- nıştay'ın dahaönceaynı yöndeki yönetmelik ve genelgeleri iptal ettiğine dikkat çeken Gazalcı. "Yasa yönetmelik ve genelgetere yapılanıayan düzenknK,şimdidcrıükümttprotükolüikkar- şımıza geliyor. Bu hükürneün kurulmaa için 8 yüdan «rilen bir siyasi ödün" dedi. Gazalcı. okullarda dini eğitim \erildiğini, öğrencilerin zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersi aldı- ğını belirterek "Bu aslında kısın okullarda öğ- renüenfcrin, yazın yıkılmasıdır" dıye konuştu. Gazalcı,vift tarafli eğitimin çocuklann ruh sağ- hğı açısından da sakıncalı olduğunu kaydetti. 28 Subat'ta baslamıstı Türk-Ürdün ortak tatbikatı sona erdi ERDALÖZCAN ÇORLU - Türk-Ürdün silahlı kuvvetlerine ait iki piyade birliği karşılıkh olarak 28 Şu- bat'ta başlayan ve bugün biten ortak tatbikata katıldı. Türk birliği Crdün'de tatbikata katılır- ken, Ürdün askeri birliği ise Türkiye"deydı. Ortaktatbikartn bitmesiyle ilgili olarak Çor- lu Askeri Havaalanı'nda yapılan askeri törene Çorhı 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Tun- cerKdmç, 3. Zırhlı Tuğay Komutanı Tuggene- ral Saffiet Kayu Ürdün askeri ataşesi Tuğgene- ral Abdülselam Alharat Çorlu Kaymakam Ve- kili Yümaz Ergbn, Çorlu Beledıye Başkanı Dr. Rauf Çetiner ile Türk ve Ürdünlü subaylar ka- tıldı. Tuğgenaral Saffet Kaya, Ordün Birlik Ko- mutanı Bmbaşı Ali Helalafa bir ay içerisinde çekılmiş fotoğraflardan oluşan bir fotoğraf al- bümü ile birlikte Atatürk portresi hediye etti. Törende konuşan Ordün birlik komutanı Bin- başı Ali Helalat, iki ülkenin dostluğunun de- vam etmesini istediklerini belirtti. Türk askeri birlik komutanı Piyade Kurmay Binbaşı Selami Cinbat ise askeri birliğimizin bir aylık süre içerisinde görevini en iyi şekilde yerine getirdiğini anlattı. Korgeneral Tuncer Kıhnç ise her iki ülkenin bulunduklan coğra- fi konumda güvenlik ve banşın sigortası olduk- lannı söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle