Katalog

SAYFA CUMHURİYET 31 MAYIS 1999 PAZARTES! OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Boğaziçi Üniversitesi'ne... Prof. Dr. Sina AKŞİN 1 5 Mayn 1999gunlüCumhuriyet'ınbırha- benne gore Boğaziçi Unıversıtesı (BU) ozelleşmek ıstıyormu^ Belkı Yenı Dun- ya Duzenı 'ne yetennce uyum sağlay ama- dığım ıçın olacak, bu ışe şaşırdım Ge- rekçesı de şuymuş Devlet unıversıtesı oiarak genç oğretım uyelennın ya da oğretım uye- sı olabılecek gençlenn ıstedıklen yuksek ucretler ve- nlemıvormuş (Demekyaşlılanngözüdahatok )Boy- le gençler anlaşılan Koç Sabancı gıbı unıversıtele- n veğlıyor olmalılar Bu amaçla bır komısyon ku- rulmuş Komısyon şımdıden yıllık okuma ucrennı saptamışbıle 3500dolar Yanı her Allah'ıngunu daha da rezıl olan ulusal paramızın bugünku değe- nne gore ozelleşınceoğrencıleryılda 1 400 000 000 TL odeyeceklerdır Hemen belırtevım kı BU paralı olur olmaz nıte- lığı duşecektır §u anda BU'\eTurkıve'nınçokge- nış yığınlanndanoğrencı gelırken paralı olunca an- cak çok küçuk bır kesımın gençlen gelebılecekler- dır Şımdı zekâsı, bılgısı, çalışkanlığı ılen kertede olan pek çok genç varken bunlar ıyıce azalacaktır Ozel unıversıtelenn mantar gıbı çoğaldıklan da du- şunulürse, bu saymın ne denlı az olacağı kestınle- büır Oysa bır unıversıtenın ya da herhangı bır eğıtım kurumunun nıtelığı oğretım kadrolannın nıtelığı denlı, oğrencılenn nıtelığıne de bağlıdır Bunu bıl- dıklen ıçın, vakıf unıversıtelen bırmıktarburslu öğ- rencı almayı ıhmal etmıyorlar Ama bu da doyuru- cu bır çozum olmuyor Bu yontemı genış olçude uy- gulayan bır vakıf unıversıtesı ıçın kımı kışılenn soy- ledığı ağır, fakat galıba durumu betımleyen bır sö- zu,herkestenozurdıle>erekaktarmakıstıyorum "300 dâhı ve3000 akılsmn buhuıduğu falan ünrversitesL" Boyle bır unrverMte, o 'dâhiler' sayesmde bır olçu- de adını ve unünu belkı 'kurtanyor' Ama o olçu- de de onemlı sorunlara yol açıyor Bunlardan belkı en onemlısı oğretım üyesının tutumuna ılışkm olan- dır Hoca dersı, bırkaç burslu oğrencıye gore mı yok- sa varhklı olmak dışmda genellıkle 'nasipsiz' olan çoğunluktakı oğrencılere gore mı anlatacak9 Deyım yenndeyse, 'şizofrenik' bır konumda olacaktır oğ- retım uyesı Ve belkı cuzdaru şışkınce olacaktır, ama ders vermenın tadını hıç alamayacaktır Başka sakıncalan burada ele almıyorum Eğıtımlennı pahalıya satmay a heveslı BÜ'lulere seslenıyorum Sermayenın buyruğuna gırmeye ra- zı olmadan once, maaşlannın arttınlması ıçın çaba gostersınler, örgutlensınler ögretım Uyelen Sen- dıkası'na (ÖES) uye olsunlar Ote yandan, yenı oğ- retım uyesı çekebılmek ve eldekılen kaptırmamak ıçın ODTU'nun başvurduğu çareyı de duşunebılır- ler ODTÜ bu amaçla çok sayıda ve çok guzel loj- manlar yapmıştır Bu sayede oğretım üyelennı da- ha sıkı kendıne bağlamıştır BU ozelleşırse unıversıtede en yuksek yetkı, vak- fin ve unıversıtenın mütevelh heyetıne aıt olacak- mış Unıversıtenın mulkıyetı ıçın 'çoğukubirsahıp- ler modeti' duşunuluyormuş Kuşkusuz bu Koç ve Sabancı unıversıtelenndekı 'büyûk patron' mode- lınden daha demokratık Bununla bırlıkte, geçmış- te ODTU'de yaşanmış olan çok tatsız mutevellı so- runlan, bu kürumun akademık özgurluk konusun- da nasıl davranacağını kuşkulu kılıyor Vakıf ünrversitelennin çolduğu: Vakıf unıversıte- len neden çoğalıp duruyor' Bır kez, devlet eğıtım kurumlanna o derece boş \erdı kı özel nıtehklıdır dıye bır önyargı oluştu herkeste îkıncısı, genel lı- selerde dıl oğretımı o denlı başansız kı, yabancı dı- lı oğrenmek ıçın bırçoklan bu unıversıtelere gıdı- yor Çunku ozel unıversıte lenn galıba hepsı Ingı1ız- ce oğretım yapıyor Işletme, muhendıshk, tarıh vb öğrenımı bır yerde bahanesı oluyoT Örtcmlı amaç, yabancı dıl oğrenmek tşletme, muhendıshk, tanh vb öğretım üyesı de onemlı oranda lngılızce öğret- menı olmak durumunda oluyor Tabıı kendısı lngı- lızce bıldığı olçude Çunku bu hocalann bırçoğu tarzan tngitizcesiyle' meramını anlatmaya çabalı- yor Uçuncüsu. bu unıversıteler ozel, ama 12 Eylül or- tamında herhalde Doğranua'nın bulduğu güzel bır düzenekle butçelerının O o45'e değın varabılen bır bolümunu, aynca arazılennı de\ letten alabılıyorlar (1999 butçesınde 2 5 tnlyon bu ışe aynlmış ) Dev- let kendı unıversıtelennm oğretım uyelennın ma- aşlarından. kıtaphklanndan, laboratuvarlanndan esırgıyor, özele venyor Yabancı dflde eğföm: Bu vesıleyle yabancı dılde unıversıte eğıtımınm kımı sakmcalanna da değın- mek ıstıyorum Yabancı dılı çok ıyı öğretmek gere- kır Ama yuksekoğrenımde Türklenn Türklere ya- bancı dılde ders vermesı, Türk oğrencılennın Turk hocalanna yabancı dılde sınav kağıdı yazması *nor- maklışı' bır durum, 'Türkiın Tûrke etüğı bır eayet- tir.' Matematıksel bıhmler dışında yabancı dılde ıyı bılımdeyapılamazdıyeduşünuyorum lnsanın ken- dı dılıyle daha ıyı bılım yapabıleceğı açıktır Ama ulkemızdekıçarpıkiıklar yuzundenyabancıdılde egı- tımın buyuk rağbet gorduğu bır gerçektır Bu bır yana, şunu da belırtmek ıstıyorum Özel- lıkle ınsan ve toplum bıhmlennın gereklen açısm- dan, BÜ 'de (ve başka yerlerde) hazırlık sınınnda ya- pılan bır yıllık lngılızce dıl eğıtımı yetersızdır Bu- nun ıkı yıl olması gerekır Ama ıkincı hazırhk yı- lında öğretım hemen tümuyle. humanıst bır ekın ver- mek amacını da ıçeren ve dunya klasıklenne odak- lanan edebıyat derslennden oluşmalıdır dıye duşu- nuyorum Ancak bu bıçımde lngılızce ınsan ve top- lum bılımlen yuksekoğrenımı ıçın yeterlı bır lngı- lızce (ve ekın) edınılebılır Sonuç: Robert Kolej mezunu olduğum ve altı yıl Robert Kolej Yuksekokulu'nda öğretım gorevlıh- ğı yaptığım düşunülse, pek de 'haricten gazd okn- madtğını' anlaşılabıhr BÜ'lulere tavsıyem, özel- leşme sevdasından vazgeçsınler ARADABIR M U S A SEYIRCI 4»ra/va // Kultur Uuduru Ksantos Koyağı'ndan... Guneş Ulkesı Anadolu nun her koyunun bır ya- tın, her dağının bır erenı vardır Mendos Dağı'nın uzantısı Çuldur Erenı'nden Ksantos Koyağı'na (Vadısı'ne) bır nısan sabahı bakarsan once Yunus Emre'nın "Karfı dağlann başında, I Salkım sal- kım olan bulut, I Benım ıçın saçın çözüp, I Va- şın yaşın ağlar mısın?" dortluğunu anımsatırca- sına her mevsım, ustu karla ortulu Akdağ'la kar- şılaşırsın Sonra aşağılara ınersın Ksantos Su- yu'nun kıyısındakı yeşılın tonlarınatakılırgozun Armutların bır gelın gıbı beyaza burunduğu, kır çıçeklennın renk renk açtığını, tarlalan beyaza, sa- nyaboyayanpapatyalaraçıçeklenırsınız Kaş'tan Fethıye'ye uzanan yol boyunca bahçe ıçlennde kırmızı kıremıtlı damlann uzennde, şımdılerde ne anlam ıçerdığı bılınmeyen şışelen gorursunuz O şışeler kı 1970'k yıllara dek bır geleneğın sesıy- dı Damlann uzennde yer alan şışe sayısı kadar o evde evlenecek kızın variığı bılınırdı Ardından Kaş-Yeşılkoy'den Fethıye'ye uzanan Ksantos Koyağı'ndan eskıl (antık) kentten Pata- ra'yı, ozgurluğun destanını yazan Ksantos'u, Le- toon'u, Arsada'yı, Tlos'u, Pınara'yı yanyana dı- zersınız Dahası bu coğrafyanın çocuöuysanız bu duzluklerde at koşturduğunuz gunlen Olu Denız'ın bır bebek kadar temız, bır gençkız kadar masum olduğu 196O'Iı yıllarda çevresınde keçi oflattığ^ nız, bırçoban çocâğu olduğunur||unter usunuz-' dan bir slnema şendı gıbı geçer* "" Ve bırdenbıre bır duygu selıne kapılır Troyalı kahraman Hektor'a, "Ben ta uzaklardan geldım yardıma I Anafoıiu Ksanthostan geldım, uzak ük- ya'dan" dıye seslenen ükya savaşlarının komu- tanı yığıt Sarpedon'u yorenın Turkleşmesınde sımgeteşen Hacı Bektaş ardılı Elmalı'nın Tekke Ko- yu'nde yatan Abdal Musa Sultan't 19 yuzyılda belırtılen Vadı'ye egemen olan Tlos'un en yuce- sıne sarayını kuran Kanlı Alı Ağa'yı özgurluk, de- mokrası ve Ataturkçuluğun sureklı uğraşını veren Cumhunyet gazetesının kurucusu-bu bolgenın çocuğu- Yunus Nadi'yı ve başyazan Nadir Na- di'yı anımsarsınız Olasılıkla onlann ozgurlukçu- luğu, Sarpedon toprağını, Ksantos havasını kok- lamalanndan, suyunu ıçmelerınden kaynaklanır Suna-lnan Kıraç Akdenız Medenıyetlen Araş- tırma Enstrtûsû yayınlan arasında yenı çıkan Pa- tara Kazı Başkanı Prof Dr Fahri Işık'ın Doğa Ana Kubaba Tannçalann Ege'de Buluşması ad- lı yapıtını bu duygu selı ıçerısınde elınızı alırsanız. Yazann yapıta Akdağ'la başladığını, yapıtın ıkın- cı paragrafında Akdağ'ın yer aldığını gorursunuz, "Tlos'ta Akdağlar'ın Islam erenlenne yurt ol- muş doruklanndan bınne adını veren Eren, gu- ney eteklennde yatan bır başka Eren'e baskın- dır Ululuğunu bırkocamış meşenın koyu golge- sınde uzanan heybetlı görnutuyle, çağlarla ban- şıklığını meşenın ote dıbındekı yuvariak Roma Do- nemı sunağıyla ve tapınak gomutluğunu de Trysa ya da Fellos gelenegını çağnştıran temenos du- van ve ıçıne gomulu najvaz mıhrabıyla sergıle- yen Arsada Erenı'ne Şımdınm Arsadalı'sı, dağdakı Eren'ın gücunu, "savaş olduğunda yıl- dınm ateşıyle yakarak kopardığı kocamış meşe- de" görmüş, "bınmız kopan dallan ocağında ya- kacak olduğu, ocağı sondu, oldu o gece" oyku- sunde efsaneleştınmıştır Sankı çok eskılere söylenmış, ancak onun bılmedığı ve hıç duyma- dığı goklenn Fırtına Tannsı Teşup'a yakışan, son- raları Zeus 'un olan bır öykudur bu, sanılır kı dağ- da oturan Eren, Teşup'tur Belkı o Zeus'tur da, eldeyıldınm dernetıyle dûzde oturanın üstûne ateş hışmıyla vanşı, O'na üstunlüğu bundandır Eskı- nın soylencesını bılmeden ve onu duymadan düşündüğu ve dedığı, eskıyle tam tamına aynı- dır Dağ, çok tannlı Anadolu dunünde tannlanndan Baş Tann'ya otağdır ve gücünün goksel dınıne dunun uyartanışında yansılanışı bundandır Çun- kü, dennlennde hıç sönmeyen bın ınancın köz- len tuter Tannsallığı, dağa guç yetmezlıkten ve dağla baş edılmezlıkten gelır O gûç, başka bır ınanca hep dın ve ırk köktencılığınden annarak, başka bır ad/a aş//anarafc gırer Çağlar boyu kul- lenmemıştır, közü ayn bırocakta, ayn bırınsana tutuşmuş, dağın gucu hep surmüştur. Zaman- sız ve mekânsız Dağ bulut toplar, gok yağmura dolar, dağ da yağmur da Gok Tanrısı'dır Inen yağmurta bıtkı- ye durur Toprak, doğurur ve doyurur Doğuran da doyuran Toprak Ana'dadır" Her uludağın bır Olympos olduğunu benımser- sek Akdağ'ın karlı doruklannın, Kubaba'dan tek tannya uzanan çızgıde tannlaraotağ olduğunu go- rursunuz Dahası, Lıkya'nın baş tannsı Apollon'un, kardeş Artemıs'ın Ana Leto'nun Sarpedon ardı- lıksantoslu yığıtlere hâlâ guç verdığını, nısan do- ğurganlığındatoprağı suyu, havayı dolleyıp sıca- ğa, berekete donuşturduklenne tanık olursunuz Susamı, domatesı, patlıcanı, kavunu, karpuzu, buğdayı ureten paylaşan ellen Leto'nun kızlannı, Anadolu bacılarını selamlarsınız Merve Kavakçı Olayı Uzerine Prof. Dr. Aydlll K Ö K S A L Türkıye Bılışım Dernegt (TBD) Kurucusu A BD'de Bılgısayar Muhendıslı- ğı okudugunu söyleyen bır genç kadın 18 Nısan 1999 seçımle- nnde FP'nın hstesınden nrullet- vekılı seçıldı Islam ınancına bağh bır özgurluk savunucusu olduğunu one süren Merve Kavnkçı, Atatûrk devnmlenne ve laık Cumhunyet e bağlılığı ko- nusunda ant ıçmek üzere, TBMM'ye "teset- tûr"lu (tûrbanlı) oiarak gelıp salondakı yenne orurunca, Başbakan Ecevk'ın "burası devlete meydanokunacak yer değüdir! Buhanıma had- diıûbildirintt."'çağnsı uzenne DSP mılletvekıl- lennın bıtmeyen protestolan sonucunda laık Cumhunyet'e bağlılık andını ıçemeden "dışa- n" çıkmak zorunda kaldı Fazılet Partısı konu- yu topluma "bir hukuk sonınu", "bireysel öz- gurluk ve insan haklan sorunu" gıbı sunup üye- sınıdesteklerken,Cumhurbaşkanı Denurel "böy- ie kışkırOcı ajanlan çok gordüğümüzü" açıkla- dı Ardından, Kavakçı'nın ortaya çıkan yalan- lan, sakladığı gerçekler ve uluslararası toplan- tılarda yaptığı "cihat" çağnlan kamuoyunun bılgısıne sunulunca, Cumhunyetçılerle Şenat- çılar arasındakı ortulu savaş halkın bılınç duze- ^uıde su yuzuae çıku. ^ ^ ^. rrT ~ Olaybuyüdükçebuyûdü KavakçrABDyjurt- taşı olduğmju, avıkUuna^zorunda k^ldt..Tıp fa- kultesınden türban takamadığı ıçın bmncı v ıl so- nunda kendı ısteğıyle aynlmadığı, terstne, dört yıl okuduktan sonra başansızlıktan okuldan atıl- dığı yûzune vuruldu Sıvıl Toplum Örgutkn'nın (STÖ) bırçoğu ve STÖ Bırlığı olayı kınadı Tur- banlı oğrencılen unıversıteye sokrnayan Rektör Omer Şarlaka tepkı gosteren bınlerce kışı, cu- ma namazı çıkışında Malatya'da dev lete karşı bır "kaUoşma" denemesi yapıp "Malatya rektore mezar olacak" dıye bağnştılar Unıversıteler, Ünıversıtelerarast Kurul YÖK., rektorün arka- sında olduklannı bıldırdıler Öte yandan Iran'da, ellennde "tslaın Ozgûrlüktûr" yazılı, M Kavak- çı pankartlan ta^ıvan, tûmû kara çarşafh Tah- ranlı kadınlar Turkıye'yı protesto ettıler; TC de Iran hükumetme "ideoloji ihraç etmc" çabala- nna son vermesı doğrultusunda nota verdı Son oiarak Yargıtay Cumhunyet Başsavcısı Vural Savaş, Fazılet Partısı'nın usrü kapalı "laikCum- hurivetkarşrtiığı"'nı "kanlabeslenenvaınpirler", "metastazyapanhabisbirur" gıbı tehhkenınbü- yukluğunü vıırgulayan benzetmelerle betımle- yerek, bu partının kapatılması ıçın Anayasa Mahkemesf ne başvurdu Bflgisavar mühendisi ya da biüşimci, rutu- cu/gerici olabüir mi?: Bılgısayar mühendisi ya da bılıs.ımcının gorevı, bılışım sıstemlen tasar- lamak ve gerçekleştırmektır Bunu yaparken bı- lışımcı, bugun yururlükte olan duzenı ve ışlev- len eleştınsel bıçımde kavramak ûzere bır "sis- tem çözümleıne'' çalışması ıle ışe başlar; böy- lece sıstemın guçlu, guçsuz yanlannı, sıstemı ıyı- leştırmek üzere kullanılabılecekolanaklan ve sıs- temı ıyıleştırmek uzere ongorulen değışıklıkler uygulanırken düşulebılecek tuzaklan düzenlıbır bıçımde ınceler Sonuç oiarak bugunku duzen yenne, gelışen bılgısayar, ıletışım, eğıtımlı ın- sangucü vb olanaklardan da yararlanarak, da- ha ustun nıtelıklı, daha venmlı, daha gelışkın ye- nı bır duzen tasarlar Çalışmanın bunu ızleyen bolümu, var olmayan bu yenı duzenın adım adım gerçekleştınlmesıdır Doğal oiarak gerçekleşrı- nm sırasında, aynntılı tasanm gehştınlır, ge- rektıkçe yenıden sıstem çözumleme adımına donulerek, ozlenen yenı duzenın ışlevsellığı sağ- lanır Bu kısa tanım bıle göstenyor kı, sıstem çö- zümleme çalışması bır kez başlatıldı mı, duzen- de öngörülen değışıklık gereksemelennın nere- de duracaği kestınlemez Hıçbır duzen (dızge sıstem) aynı kalmaz, hep değışır, hep akar (pan- ta rheı, Herakleitos, I O 576-480) Hızladeğı- şen, gelışen bılgısayar sıstemlenru, ıletışım ağ- lannı kullanan bız bılışımcılenn gorevı, bugû- nun sıstemlennı yenı araç-gereçlenmızle sûrek- lı olarak değıştırmeve daha venmlı dızgelerbı- çımınde yepden usarlamaya çalış: Işte 1>« ya^ım Iroşullan ıçınde bır bıîj muhendüîaia.>dda bır bılışımcının birakınge- ncılıği, tutucuİJir yaklaşımı benımsemesı bıle duşunulemez 1 Soruşturdum Kavakçı TBD uyesı değılmış, uyelık ıçın başvuruda da bulunmamış Tıp'tan başansızlık nedenıyle atılmış Kavakçı'nın u ls- lami cihat", uluslararası ılışkıler vb ılgı alanla- nyla bılgısayar mühendıslığı gıbı ağır bır eğı- tımden geçıp ABD'de dıploma almış olabılece- ğıne ınanmakta, bu eğıtımı Turkıye'de örgutle- yıp başlarmış bır öğretım uyesı olarak gerçek- ten güçluk çekıyorum TBD ve TMMOB bu ha- nırrun bılgısayar mühendıslığı dıplomasını araş- tırmalıdırlar Bırkaç haftalık/aylık bır kurstan ucuz bır sertıfıka almış da olabılır Bır yıllık üp öğrenımı konusundakı yalanı ortada Kaldı kı, Fazıleth ya da yenı fazıleth, başı açık Nazh Ih- cak Hanımefendı'nın güven uyandırmayan kı- lavuzluğunun yanı sıra, bırsemınere katıldığı ıçın kendısıne verılen te^ekkür belgesını, "Har- vard'dan fahri doktora" dıye hıç gereğı yokken "bedavaya" satan, Turkıye'de başbakanlık yap- mış, Amenka görmüş, gene *tatayye''cı ama başı açık sanşın güzel kadının (Prof Dr Tansu Çıller) tanıkhğı da bu tür olası bır davranış ıçın "karine" oluşturuyor Tutucunun/ilericinin erdetni ve gericilik: Do- ğal olarak her turlu değışımı tasarlamak ongö- rûlen duzenın özlenen koşullarda ışley ışını sağ- layabılmek buyuk çekıncelerde ıçeren "inceve uzun bir yol"dur Daha ıyısını duşlerken, yanlış bır hesap, ışleyen yenı bır duzenı sağlayamadık- tan başka, gerçekten eldekını de yıtırmekle so- nuçlanabıhr İşte tutucunun erdemı bu korkuda gızlıdır Üstelık, bır kez başlayan değışım süre- cı, değıştırmek ıstemedıklenmızı de elımızden alıp bızı büsbütün yok olmayla burun buruna ge- önrse, hep akan ve çağlar boyu hep akacak olan bu serüvenler çağlayanında yann duruma nasıl egemen olacağız 9 Boyle bakarsanız, değışım karşısında korkmakta tutucu kendınce haklıdır llencının erdemı ıse, doğanın genel kuralının değışım olduğunu kavrayabılmesmde, daha lyı- yı elde etmek ısteğınde, buna kalkıştığında ta- sarladığı yenılığe yenık düşmeyecek ölçüde öz- güvenının bulunmasındadır Kendılenne sorar- sanız mühendıs doğru ölçecek, hesap yanlışı yapmayacak, bılgısayar uzmanı ya da bılışım- cı, venmlı çalışmayacak bır yenı duzen tasarla- mayacaknr tlencınınerdemı, yannın değışen dun- yasında da (bılışım çağında da Yenı Dunya Du- zenı'nde de, kureselleşmede de) kesınlıkle ge- nde kalmayacak, yok olmayacak, yaşamını gı- derek daha ıyı koşullarda sürdürecek olmasın- dadır tlencı, gelecekten korkmamakta, kendı- ne ve gelışen uygarlığa guvenmekte, çağdaşh- ğı, geleceğı yaİcalamak ıçın yanıp tutuşmakta- dır Onun doğaya, gerçeğe ve geleceğe donük merakını dmdıremez, değışım, gehşme doğrul- ındakı arayışuudurduramazsıruz encmın durmmna gehncdr^Be-durum, bı- jjüuageleceğın yesyenı dünyasmayönelıp de- nemeler yapmayı, bugunün sürtfi düzenıne bı- le ayak uyduramayıp geçmışın denenmış ve ar- tık bırakılmış düzenıne takılıp kalmış, bugun- ku durumdan yakınıp kurtuluşunu, mutluluğu- nu geçmışın ozlemlennde yaşayan bınsının tep- kıcılığını düşunduren, sayn (hastalıklı) bırkım- lığı çağnşürrnaktadır Belkı de bundan dolayı bı- reysel gencılık eylemlen ıçın (örneğın 10 Ka- sım'larda Anıt Kabır'de) kendını ortaya atanla- ra genellıkle "meczup" (cezbe'ye kapılmış. de- mek kı usunu yıtırmış) nıtelemesı yakıştınlıyor Mühendıslıkte "GenelDizgeler Knramı"na gö- re de oncekı duruma gıdış-gelışler (genye dö- nüşler) dızgeyı ft sahnım*'a (oscıllarıon) sokup dız- genın ışlerlığını yıtırmesıyle sonuçlanır Gen- cının erdemı belkı ancak bıze geçmışın karan- lığını ve çıkmazını gosteren "mûzeBk" davra- nışıyla, bızı uyarmasıyla sınırlı olabılır Sonuç olarak geçmışte Osmanlı'nın son yüz- yılında ongorduğu yenıleşme devınımı (Nızamı- cedıt) karşısında (1807'de "Kabakçı Mustafa Olayı"ndan 192 yıl sonra, Cumhunyet' ın 76 yı- lında "Kavakçı MerveOla\ı"yla karşılaşmak. ad benzerhğı dışında benı şaşırtmıyor Ne ekersen onu bıçersın 1 Ataturk'ün Cumhunyet'ı emanet ettığı genç- lık, uyanmız' Başta Almanya'dakı Karases ve Baş- komutan Kaddafı'nın yardımcısı yıne Alman- ya'dan doktoralı Prof Dr Necmettin Erbakan olmak uzere bu orgutlü gencılık çetelenne ar- tık hadlennı bıldırmelısınız' KALBİNÎZStZİN İÇtN ÇALIŞIYOR, YAStZ TÜRKKALPVAKFI lcılavi. Kontrol 19MaytsCd No 8 Şışlt/İSTANBUL Tel (0 212)2120707 (pbx)10Hat Faks (0212)212 6835 ACI KAYBIMIZ Methum Şafia-Şevket Ture'nın oğullan, raerhum Naare- Nedım Pınnççıoğlu'nun damatlan, Sevım-Fıkn Üna] ve Şınn-Turhan Baytıravır'un kanJeşlen Alı Ulvı Türe'mn agabeyı, Tahıre-Aydm Ün&al ve Nurdan-Erdal Gülseven'ın dayılan, Uluğ ve Doğanay aılelennın enıştelen Nazan Türe'nın bıncık eşı, Özan Nedım Tûre'mn sevgıtı babası KBB Uzmanı Op.Dr. 29 Mayıs 1999 Cumartesı gunu aramızdan aynlmıştır 31 Mayıs 1999 Pazartesı gunü Teşvıkıve Camıı'nde kılınacak oğle namazından sonra Zıncırlıkuyu Mezarlığı'nda toprağa venlecektır AİLESİ VEFAT Merhum Hahl Nedım ıle merhume Fevzıye Aşuroğlu'nun oğullan, Hulkı Aşuroğlu, Müeddep Sımav ve merhume Alıye Aşuroğlu'nun ağabeylen, merhum Alı Aşuroğlu'nun babası, Müfıde Aşuroğlu'nun kıymeth eşı ADLt AŞUROĞLU Hakk'ın rahmetıne kavuşmuştur Cenazesı 31 Mayıs 1999 Pazartesı (bugün) Kızıltoprak Zühtûpaşa Camıı'nde kılınacak öğlen namazının ardından, Maltepe Başıbuyuk Kabnstanı'nda toprağa venlecektır Eşi: MÜFtDE AŞUROĞLU ORTA ASLİYE HÜKUK HÂKİMLİĞt'NDEN 1998 16 Davacılar Şabanözü ılçesı Bulduk Köyu'nden Hamdı, Musiafa, Osman, Salahattın, \aşar lhsan ve Hıdayet Kavaklı tarafmdan davalılar Ahmet Gokmen H Sayıt Yığıttekın Omer Koyuncu aleyhıne açtı gı tapu ıptalı tescıl davasuun duruşmasmda venlen karar gereğınce Davalılar Oıta ılçesı Abnalık kasa- basından Ömer oğlu Adıl Koyuncu Omer kıa Sanıye Koyuncu, Ahmet kızı Zeynep Gökmen, Omer kı- zı Ayşe Gokmen (Yığıttekın) \htnet kızı Emıne Gokmen \hmet oğlu lsmaıl Gokmen Ahmet oğlu Hakkı Gokraen'm bûtun aramalara rafmen adreslen tesbıt edılemedığmden kendılenne teblıgat yapıla- madığından ılanen teblıgat yapılmasına karar venlmış olmakla adı geçen davalılann durusma gunü olan 6 7 1999 günu saat 9 OO'da Otta Aslıye Hukuk Mahkemesı duruşma salonunda haar bulunraalan ve>a kendılermı vetalle temsıl ettırmelen aksı takdırde HUMK'nun 213-337 maddelen gereğınce dunısma- nın yokluklannda>apılacagıhususu ılanen teblığolunur 21 5 1999 Basın 24791 ACI KAYBIMIZ Istanbul Yelken Kulubu'nun değerlı ağabeyı, yelken ve denız dostu, ADLİ AŞUROĞLU 29 05 1999 gunu vefat etmıştır Aılesıne ve yelken camıasına başsağhğı dılenz YELKENCt DOSTLARI ZEYTİNBURNU 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo 1999/101 Davacı Şafak Kısılmış vekılı Av Salıh Tahıroğlu tarafmdan davalı Hakan Kısılmış aleyhıne açılan boşanma davasında, Cumhunyet Mah 1346 Sk No 9/2 Mersın adresınden yapılan tümaramave araştırmalara rağmen davalı Hakan Kısılmış'ın teblıgata yarar açık ad- resı tesbıt edılememıştır Duruşma günü olan 7 7 1999 günü saat 10 30'da davalı Hakan Kısılmış' ın mahkememızde hazır bulunması veya kendısını bır vekılle temsıl ettırmesı, aksı takdırde yokluğunda yargılama yapılarak karar venleceğı hususu dava dılekçesı ve duruşma gününu ıhtıva eden teblıgat yenne geçerh olmak üzere tarafına ılanen teblığ olunur Basın 24896 CUMHURİYETTEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ ProtokoHi Okurken.. Turkıye Cumhunyetı'nın 57'ncı hukumetı, 28 Ma yıs 1999 gunu ımzalanan koalısyon protokolunu ya şama geçımnek amacıyla kuruldu ve gorevı ustlen dı Protokol, ulke gerçeklen yonunden pek doyuru cu değıl Özelhkte hıçbır kadına bakanlık gorevı ve nlmemış olması, kabınenın en buyuk eksıklığını v« bır olçude de ayıbını oluşturuyor Kadınlann ılk kez Meclıs'e gırdığı 1935 yılında 1 ( olan kadın mtlletvekılı sayısı bu seçımlerde 22'yt yukselmış 399 sandalyelı parlamentodakı kadın mıl letvekılı oranı yuzde 4 56 ıken, 1999 seçımınd< oran yonunden yüzde 4'e ınmış DSP-MHP-ANAP ortaklığının toplam kadın mıl letvekılı sayısı 14 Bu kadar kadın arasndan bakar olarak atanacak bır veya bırkaçının bulunamamı: olması, tster ıstemez "Acaba kabınede kadın e// sık maktan kaçınan bakan mı var?" sorusunu aklage tınyor Hatırlarsanız RP'lı koalısyonlar sırasında bı yuzden tatsız olaylar yaşanmıştı Protokolun dıkkatı çeken bolumlennden bın ck turbanla ılgılı Bır ust paragrafta, laıklığın savunulacağı, kutsa dın duygulannın polıtıkaya ve çıkar hesaplanna ale edıimesının onlenecegı belırtıkJıkten sonra şoyie de nılıyor "8u çerçevede, hanımlann özelyaşamlannda gı yım kuşamlanna bır kanşma söz konusu değıl dır " Paragraftakı hanım sozcugunu yadırgadığımc belırtelım Çünku bu sozcuk, 22 Kasım 1934 gunu kabu edılen 2590 sayılı "Efendı, Bey, Paşa Gıbı Lakat ve Unvanlann Kaldınlmasına Ilışkm Yasa" ıle resrr belgelerde kullanılması yasaklanan sözcuklerdeı bındır Protokol de resmı bır belgedır "Ataturk ılke v< ınkılaplannı her alanda pekıştırmeye" soz veren b ortaklıgın bırdevnm yasasına uymaması onemlı bı çelışkı oluşturur Aynı tutumun hukumet programın da yınelenmeyeceğını umanz 8 yıllık zorunlu temel eğıtımle ılgılı yasanın görû şulmesı sırasında gundeme gelen ve reddedılen yıldan sonra Kuran kurslanna gKJebılme olanağı, pro tokolle yenıden ve sakıncalı bır bıçımde "kanunı tem sılcılennın talep etmesı halınde" ıbaresıyle geçef lı kılınmak ıstenmektedır Araştırmalar, kız ve kadınlann ortunmelennd çevre baskılannın onemlı bır yer tuttuğunu gostet mektedir Sağlananekonomıkçıkanarave çevre bas kısına çok sayıdakı yerteşım yennde dırenmenm ote naksızlığı bılınmektedır Protokolde yer alan yakla şımın lakhk ılkesını yıkmaya çalışanlann elıne onerr lı bır guç vereceğı gozardı edılmemelıdır Ortaklık sozleşmesının bır başka ozetlığı de, "ı/e tışım ozguhuğûnun" sağlanmasına bır cumle ıle o sun degınmemış olmasıdır Sayın Ecevrt, gazete cı, yazar ve çızerlenn mahkûmıyetlennden en azır dao-fcendısını üzttştneyı sağlayacak bır atılınfı işaretını vermemıştir _ ^ . ^ Bu nedenden doğan karamsarlığı bır olçude Ad£ let Bakanlığı'na Prof Dr HıkmetSamıTürk'üngt tınlmış olması azaltmaktadır Geçen hukumette Insan Haklan Koordınator Us Kurulu'nun sorumlusu durumundakı devlet bak£ nı olan Prof Dr. Turk'un olumlu çalışma ve hazıı lıklar yaptığı bılınmektedır Bu donemde de ıletışır ozguriuğunu sağlayacak yasa tasanlannı da hazıı layacak bakanlığın başına getınlmış olması, protc koldek) eksıklığın gıdenlebıleceğı umudunun korur masını sağlamaktadır • Basınımızın ıkı değerlı ınsanını geçen gunlerd yrtırdık Bın, ulkemızın ılk baskı ustalanndan Yaku Alkıştı Turkrye'ye getınlen ılk rotatrf baskı mak netennden bmnı yıllarca saat gıbı çaltştran, unhj ba; kı ustalan yetıştıren ve kltşeten kalıplara yaptştırmat ta kullandığı yapıştıncılan bır bır kendı ellenyle h£ zıriayan Yakup Usta artık anılarda yaşayacak Genç yaşta yıtırdığımız Kemal Güler de gazei reklamcılıgı alanındakı onderlerden bınydı Kayt sadece basın dünyasında değıl, reklamcılık dur yasında da uzuntu yarattı Alkış ve Guler'ı saygıyla anıyoruz • 57 hukumetın kuruluşuyla ılgılı gelışmelen Tî rey Köse, Dürdane Kırçuval, Emine Kaplan v Sertaç Eş ızledı • CHP kurultayından sonra partı ıçındeyaşanan gt lışmelen Turey Köse ve Mutlu Sereli haberleştı dı • Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'ın göre süresının uzatılmasına ılışkm tartışmalar ıle DY ıçındekı muhalefet hareketını Ayşe Sayın, okurti raduyurdu • Irak'ın geleceğıne ılışkm VVashıngton'da yapıle toplanblara gozlemcı olarak çağnlmaması nedenr le Ankara'nın duyduğu rahatsızlığı ve Dunya Tıa ret örgutu'nun başansızlıkla sonuçlanan Çokt. raflı Yatınm Anlaşması'nın (MAI) yenne Transatlaı tık Ekonomık Ortaklığı'nı fTEO) dunya ulkelenne k< bul ettırme çabalannı Serkan Demirtaş, okurlaı aktardı • YÖK'un turban yasağını yenı donemde de u> gulayacağını ve Akkuyu'dayapımı planlanan nul leer santralla ılgılı gelışmelen Ebru Toktar habe leştırdı • OHAL Valısı Aydm Arslan'ın PKK raporunu, Ev Göktaş gundeme getırdı. • Hasankeyf'ı KurtarmaGonullulen'nın, 1978'deS alanı ılan edılen 11 bın yıllık yerleşım merkezı H. sankeyf'ın baraj sulannda yrtıp gıtmemesı ıçın su durduklen mucadeleyı ve onerdıklen alternatrf ç zumlen, bolgeye düzenlenen gezıye katılan Alp Turgut aktardı • Kara para aklamak ısteyenlenn dışsatımayon< dıklennı, bu yolla hem kara parayı akladıklan he de KDV ladesınden yararlandıklannı Merih Ak d yurdu • Koruma alanlannın tunzme açılarak talana fırs yaratıldığını Asuman Abacıoğlu haberleştırdi. • önumuzdekı pazartesıye kadar gonlunuzce hafta geçırmenız dıteğı ve saygılanmcla oertnc@cumhuriyetcom.tr