Katalog

1 MAYIS 1999 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 lirkek ortakDSP, koalısyonun buyuk ortağı değıl, ur- kek ortağı oldu Sanı- nz Bülerrt Ecevit, sos- yal guvenlık reformu adı altında emek aley- hıne alınacak kararlar- da sorumluluktan ka- çındığı ıçın Çalışma ve Sosyal Guvenlık Ba- kanlığı'nı ANAP'a dev- rettı. Bıze oyle gelıyor kı DSP, uluslararası tah- kım gıbı, enerjı sekto- rundekı ozelleştırme- ler gıbı konularda da ana tartışma odağı ol- mak ıstemedığı ıçın Enerjı veTabıı Kaynak- lar Bakanhğı'nı ANAP'a teslım ettı Kuçuk bır ayrıntı Sayın Ecevit kabıne- nın başı Gerçı sosyal guvenlık refonmunu da, uluslararası tahkımı de, ozelleştırmelerı de ANAP'h veya MHP'lı bakanlar pışırecekler ama sofraya koyan Başbakan Ecevit ola- cak ISIK KANSU Çalışma ve Sosyal Guvenlık Ba- kanlığı tarafından hazırlanan ve SSK'nın kunjm yasasında değışık- lık ongoren ve bıze gore sosyal devlet ılkesını zedeleyen "neolıberal" bır ruh taşıyan taslak uzenndekı tartış- malar suruyor Goruştugumuz kımı DİSK yonetıcıle- n, taslağın SSK'yı ozerkleştırecegını, yo- netım yapısını demokratıkleştıreceğını ılen suruyorlar DİSK yonetıcılennın bu yondekı goruşlenne, Hak-lş'ten de ben- zer gerekçelerie destek gelıyor Taslağı hazıriayanlar arasında yer alan eskı SSK Genel Muduru Kemal Kılıç- daroğlu da taslak ıle devletın SSK'ye yo- nelık sorumluluklarının ortadan kaldırıl- madığını, ozelleştırılmeye kapı açılma- dığını, tam tersıne bugunku yapı surdu- ğu takdırde kurumun ozelleştırılmesının kaçınılmaz hale geleceğını savunuyor Buna karşılık, daha çokTurk-lş'e bağ- lı sendıkalar taslağa donuk haklı kaygı- lar ılen suruyorlar Edındıgımız ızlenıme gore Turk-lş, SSK'nın bır "başkanlığa" donuşturulmesıne, yonetımının sendıka- cılann da yer alacağı bır ozerk yapıya ka- vuşturulmasına sıcak bakıyor Ancak taslakta ongorulen ve devletın kurum Seç beğen aluzenndekı sorumluluklarının ortadan kalkmastna, gerek emeklılık, gerekse sağlık hızmetlerının "tıcarıleşmesıne" olanak sağlayabılecek hukumlerden açıkça rahatsız Bu kuşku, Turk Harb-lş Sendıkası'nın çıkardığı dergının son sayısında şoyle dı- le getırılıyor "Yıllardır kamu açıklarını arttırdığı gerekçesıyle bıryandan emek- lılık yaş sınınnı yukseltmeye, dığeryan- dan da sosyal guvenlık kunıluşlannın hızmetlennı 'pazartamaya' çalıştılar Han- gı partılerce oluşturulursa oluşturulsun, tum hukumetler SSK kaynaklannı yağ- malamanın ınce taktıklerını yurürluğe sokmak ıçın çaba gösterdı Bugünlerde bıradım daha atmaya ça- lışıyorlar Dunya Bankası ve Uluslarara- sı Para Fonu ıstemlenne bağlı olarak emeklılıkyaş sınınnı yukan çekmek, sağ- lıkhakkını tumuyle tıcanleştırmek, kamu sosyal guvenlık kuruluşlannın taşınır-ta- şınmaz variıklannı ozelleştırmek Bunun ıçın IMFıle goruşmelersurdünjluyor, ış- veren ve ışçı kuruluşlanyla art arda top- lantılar yapılıyor Ve 18 Nısan 1999 tanhınde pahamentoya gı- ren tum partılenn uzennde anlaş- malan olanaklı, onlann tartışma- sız onay vereceğı bır çozum uzennde duruluyor Artık daha oncekı dönemler- de yaşadığımız sureçten farklı bır sureç yaşanıyor Bu tehlıkelt gelışme yenı hu- kumetın oluşturulmasının ardından he- men hıç bekletılmeksızın gundeme ge- tınlecek, boylece hedefe etkılı son vu- ruş yapılacak " SSK, bugun sayıları 20 mılyonu aşan yurttaşa verdığı hızmetlerle, anayasa- nın değıştınlmesı teklıf bıle edılemeye- cek olan cumhunyetın temel nıtelıklerı arasında sayılan "sosyal devlet" ılkesı- nın en önemlı kalesı ve sımgesıdır SSK'nın yapısı uzerınde yapılacak de- ğışıklıkler, bır anlamda anayasa degı- şıklığı nıtelığınde olacaktır Yenı hukumetın oncelıklen arasında yer alan bu taslak, bır donum noktası aslın- da Ya "sosyal devlet" surecek ya da "taşeron devlet" yurürluğe gırecek Ya haklan bulunan "yurttaş" olmaya de- vam edeceğız ya da "seç, beğen, al" -alabılecek gucun varsa tabıı- mantığı ıle "muşten" konumuna duşeceğız Topluma buyuk zararlar verdığı, ka- musal alanı, ulus-devlet yapılanma- sını zedetedığı açıkça bellı olan ozel- teştırmeler, DSP-MHP-ANAP koalıs- .yonunun da oncelıklı hedeflerı ara- smda yer aldı Kamu Işletmecılığını Gelıştırme Merkezı Vakfı (KİGEM), yıl- lardır ozefeştırme uygulamalanna kar- şı dırenryor Yayınlar yapıyor, kamuoyu- nu uyar.yor ve en onemlısı ozelleştır- melere karşı davalar açıyor Ne yazık kı geçen yıl sonunda Kl- GEM'ın önune onemlı bır engel çıktı Danıştay 10. Daıresı, Edırne Lalapa- şa Çımento Fabnkası'nın satışına ılış- kjn Ozelleştırme Yuksek Kurulu kara- KİGEM'in işlevi sürmeli rı ıle ıkjılı davayı ıncelerken KİGEM'in dava açma ehlıyetı bulunmadığı huk- mune vardı KİGEM'in başvuruları uzenne ıdare mahkemelen ve Danış- tay tarafından verılmış ozelleştııme uygulamalannın ıptalıne ya da dur- durulmasına ılışkın onlarca karann geçmış ıktıdarlarca uygulanmaması, dolayısıyla hukuk devletıne aykıniık gerçeğı gun gıbı ortadayken, 10 Da- ıre'nın bu ışlevsel vakfın hukuksal mu- cadeiesını zortaştıran bır hukme var- ması çok dıkkat çekıa Doğal olarak KİGEM, bu karann duzeltılmesı ıstemıyte Danıştay'a baş- vurdu Dılekçeye Barolar Bırlığı Baş- kanlığı, Istanbul Barosu Başkanlığı ıle ıdare hukuku alanında yetkın ıkı bılım ınsanının, Prof Dr Ulku Azrak ıle Prof Dr Ersanllal'denalınangoruş- ler de eklendı Sayın Azrak ın goruşu- nu ozetleyelım "Subjektıf dava ehlı- yetının variığının kabulu ıçın bır mes- lekkuruluşunun, bırderneğınya da bır vakfın statûsûnde, sözgelımı yargı yo- luna başvurma yetkısını belırieyen bır hûkmun bulunması gıbı bır koşulun aranması, anayasada guvence altına alınmış olan 'hak arama ozgurlüğu'nün kabul edılemez bıçımde kısıtlanması anlamına geleceğınden, bır yargı or- ganının böyle bır yola başvurması kabul edılemez Danıştay 10 Daıresı'nın KİGEM'in sübjektıf dava ehlıyetınm bulunmadığı gerekçesıyle adı geçen kuruluş tarafından açılmış olan ıptal davasının reddedılmesı gerektığını huküm altına alan karannın hukukauygunolmadığıkanısındayım " Kamu çıkariarını yakından ılgılen- dıren davanın sonucu merakla bek- lenıyor •• _ _ •• Kültiir başkenti Ankara, kultur başkenti oldu Bır et- kınlık bıtıyor, dığen başlıyor Kıtap ve Mu- zık Gunlerı ıle 3 Öyku Gunlerı yazar- lar ve sanatçılarla buluşturdu Ankara- lıları Ankara 3 Öyku Gunlen'nın Onur Ödulu bu yıl yazarımız Oktay Akbal a verıldı Duşler, oykuler, anılarasıldı Ko- nurSokak'ınakasyalanna Gunlennbu yılkı Onur Konuğu Tahsin Yucet, yap- tığı sıcacık konuşmada epey guldurdu yazınseverlerı Yucel kıtaplarlatıkaba- sa dolu kuçuk bırodada çahşırmış Ma- sası da kapıya donuk olurmuş Yucel'ın eşı takılırmış ona "Senı hep ensenden hatıriayacağım " Öyku gunlerının eşgudumunu yazar Burhan Gunel ıle Özcan Karabulut sağ- ladılar bu yıl Ya gelecek yıl ne olacak? Ozcan Karabulut, şu çağrıyı yaptı "Bu turetkınlıklerıle hem ülkenın kul- tur yaşamına katkıda bulunuluyor, hem de kentlere soluk aldırılıyor Bu yıl benı en çok sevındıren gelışme, Ankara Öy- ku Günlen'ne okuriann sahıp çıkması Dıtenm, gelecekyıldan başlayarak Ede- bıyatçılar Demeğı, Çankaya Beledıye- sı, Dıl Demeğı gıbı orgut ve yerelyone- tımlerımız bu etkınlığe kurumsal bır nı- telık kazandınrlar" Dedık ya, bır etkınlık bıtıyor, dığen başlıyor Bugun de Toplumsal Araştır- malar Kultur ve Sanat Içın Vakıf Anka- ra Şubesı Eğıtım-Sen Ankara şubele- rı ve Edebıyatçılar Derneğı'nın ortakla- şa duzenledıklerı ve 5 Hazıran'a değın surecek olan "Duşunce özgurluğu ve Kıtap Haftası "na gıreceğız Fılm goste- nlen ve panellerie suslu hafta, bugun saat 17 00 de Konur Sokak'takı Bılım ve Sanat Kıtabevı nde Muzaffer llhan Erdost un "Kıtabın Özgurieşmesı Uze- nne" adlı soyleşısı ve saat 18 30'da Çankaya Beledıyesı'nın Mıthatpaşa Caddesı'ndekı toplantı salonunda du- zenlenecek olan Nun Aksal, Vecıhi Tî- muroğlu ıle Zekı Sanhan ın konuşa- cağı "Eğıtımde Edebıyatın Durumu" adlı tartışmayla başlayacak Haftaya yıne aydınlık duşunce ıle gırıyoruz yanı :ALIŞANLARIN / SORULARI •ORUNLARI YILMAZ ŞIPAL furtdışında yapılan bilimsel alışmanın borçlanması 9RU: Bir kamu kurumunda, TC Emekli Sandığı iştirakçisi ola- rak, 13 yıl 7 ay çalıştıktan sonra ikisi aylıksız izinli ve kad- rom saklı kalmak uzere, bilimsel araştırmalar yapmak için iıç kez tngiltere'ye gittim. İkisi aylıksız izinli, biri de gorevimden avrılarak gittiğım tngiltere'de, 6 yıl 5 ay (2.310 gun) İngiltere Ulusal Sigorta Kurumu'na prim öde- yerek çalıştım. Halen Turkıve'deyirn ve bır kamu kuru- ^^"-«•.uBda Mayıs 1998'den bu yana Emekli Sandığı'na ke- senek ödeyerek çalışmaktayım. Ekim 1998'de Emekli Sandığı'na yurtdışı çalışmalarımı, yurtiçi hizmetlerim- le birleştirmek suretiyle emekli olmak istemiyle başvu- dum. Ancak Emekli Sandığı benden aylıksız izinli süre- leri hesaba katmay arak 4 v ıllık (1.440 gün) sürenin kar- şılığı 4.620 Amerikan Doları tahsil etti ve daha sonra ay- lıksız izinde geçen 4 yılhk surenin goz onüne alınmadı- ğı için, 20 \ıllık sürenin de dolmadığı, "a>lıksız izinde geçen sıireler için işlem vapılması nıumkun değildir" denilerek emeklılik başvurum geri çev rildi. Yurtdışında v \geçen çalışma sürelerimin primleri İngiltere Ulusal Si- gorta Kurumu'na yatırılmıştır. Yukarıdakl bilgiler ışı- ğında, emekli olabilmek için gerekli süreyi tamamlayıp tamamlav amadığım v e tamamlamamış olmam söz konu- su ise ne kadar sure çalışmam gerekmektedir? (İ.S.) YANIT: 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Yasası Ek Madde 31'e ıre "a) Emekliliğe tabi olmaksızm doktora oğrenimi veya tıp- uzmanlık için > urtiçinde veya vurtdışında geçirdikleri normal )ktora veya uzmanlık öğrenim surelerı" borçlanma kapsamına ınmıştır Âncak bu surelennı borçlanmak zorunlu olmayıp, ıştırak- nın ısteğme bırakılmıştır Yundışında geçen sürelenn sosyal gü- nlık yonünden değerlendınlmesıne ılışkın 3201 sayılı yasanın 1 addesı ıle "18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlannın >urtdı- nda geçen ve belgelendirilen çalışma sureleri" borçlanma kap- mına alınmıştır Yasanın 3 maddesı u>annca yazılı ıstekte bulu- nlar "v urtdışında geçen sürelerin tamamını veya diledikleri ka- ırını döviz olarak odemek şartıyla borçlanabilir." Borçlanma surelenne ılışkın borcun hesaplanması 22 Mayıs 1985 ıle 14 Şubat 1997 donemı ıçın gunde 1 (bır) ABD 3İan, (3201 sayılı yasa madde 4 ıle) 15 Şubat 1997 ıle 15 Mayıs 1998 donemı ıçın gûnde 2 5 (ıkı bu- k) ABD Dolan (15 Şubat 1997 gunlü Resmı Gazete'de yayımla- n 97/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Karan ıle) 16 Mayıs 1998'den sonrası ıçın gunde 2 (ıkı) ABD Dolan (16 Ma- 51998 gunlü Resmı Gazete'de yayımlanan 98' 10999 say ılı Bakan- • Kurulu Karan ıle) hesaplanması ve odenmesı ongorulmuştur Bu bılgılenn ışığında, Ekım 1998'de yatırdığınız 4 620 ABD Do- ı, her gun ıçın 2 dolar hesabıyla tahsil edılmıştır Buna gore 4 620 ılar karşılığı borçlanılan sure 2 310 (4 620'2) gûndur 2 310 gun 1 6 yıl 5 aylık suredır Odedığmız 4 620 ABD Dolan yurtdışında çen aylıksız ızınlı sürelen de kapsamaktadır Yurtdışına gıtmeden Z Emekli Sandığı'nda geçen 13 yıl 7 aylık sureye, yurtdışında ge- n ve her gunü ıçın 2 ABD Dolan da odenen, 6 yıl 5 ay süre ıle Ma- > 1998 ıle Mayıs 1999 arasındakı Emekli Sandığı kapsamında ge- Q 1 yılhk süre de eklendığınde toplam 21 (yırmı bır) yıl TC Emek- Sandığı'nda geçen sure bulunmaktadır TC Emekli Sandığı'ndan •kadın ıştırakçının emekli olabılmesı ıçın, 20 tam yıl (7 400 gun) senek odemış olması yeterlıdır Bu venlere gore, 21 \ıl kesenek eyen bır kadın ıştırakçı olarak, emekli olmanıza yasal bır engel lunmadığı anlaşılmaktadır HAYVANLAR ÎSMAIL GÜLGEÇ KİM KİME DÜM DUMA BEHİÇAK [email protected] HARBÎ SEMİH POROY BULUT BEBEK SURAYÇIFTÇİ K.ÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo 1998'822Esas Davaci Hulya Paşayığıt vekılı tarafından da\alı Ahmet Paşayığıt aleyhıne açılan boşanma davası nedenı ıle Mahkememızce davalı Ahmet Paşayığıt e meşruhatlı davetıye gondenlmış olup davetıye bıla teblığ ıade edılmış, yapılan araştırma netıcesınde de adresı tespıt edılemedığınden, yukarıdâ adı geçen da- valı Ahmet Paşayığıt'ın mahkememızde yapılacak olan 22 6 1999 günü saat 10'dakı duruşmada bızzat hazır bulunup dı> eceklennı bıl- dırmesı veya kendısını bır vekıl ıle temsıl ettınp davaya karşı dıye- ceklennıbıldırmesı, aksı takdırde usulün 377 \emüt mad gereğın- ce duruşmanm gıyabında devam olunup sonuçlandınlacağı ılan olu- nur 6 5 1999 Basın 23709 Size anla-tırım .."bu)jrtıny nasıl bi şey <Çözur\îxz\e. t ıçın TARtHTE BUGÜN MÛMTAZ ARIKAN 31 Mayıs ZEYTİNBURNU SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN EsasNo 1998 1632 KararNo 1999 160 Hâkım Kemal Güzel 20998 Kâtıp Zanf Nalbantoğlu Mahkememıze an 998/1632 esas, 1999 160 karar sayılı 3 3 1999 tarıhlı ılam ıle küçuk Özlem Göksu'ya ablası Arzu Aydın (Göksu) vası tayın edılmıştır 3 3 1999 Basın 23811 „ # ^^şuı^ HAYOARPASA SILOSU AÇILDI.. 13SS'l>£ BU6UM, TOfKAK MAHSÜLLERl İSTAM&UL HAYOA&PHŞA l DA INŞA E0ILEN StLO- Sü 7WENL£ AÇILMIŞTI Su AeAOAjAYUt YER- O£ yAPlLAN ET VE BAUt: KURilMu'NUU SO- ĞUK HAI/A PePoSU PA f/tZMET£ TANE, YltMRU VE KOK 6181 B<T*US£L LE8.I DEPOU4YA&I/C KOKUMAK. /Ç/lV KUUA- HILAU StU)ts4IS,GEUELUK.LE StUNDlR 8f- ÇlMIMPEKl AMBAKlA&PAN OLUÇM/i*LTAp(fî. usrreu DOLi>ueuLUP ALTTMM SOŞALTT- S/LOLAGOAK/ UtZUMLE/efM UZUN SU- BOZ^ILÂAAOAN tO4LA&lLME£f, OUŞUK. LtpfR HAyD/UZfA$A'DAKt SlLO, 34 BlN 7VM KAPASt TES/NDEPI&. GÖRÜŞ Dr. EMİN GÜRSES Hindistan, Pakistan ve Keşmir Sorunu Hindistan ıle Pakistan arasında ellı yılı aşkın bır sure- dır devam etmekte olan Keşmir bolgesının kontrolu ko- nusundakı anlaşmazlık, ıkı ulke arasında sınır çatışma- larının yoğunlaşmasıyla yenıden dunya kamuoyunun gundemıne gelmıştır Hindistan Pakistan yonetımının Keşmir dekı radıkal tslamcıları destekledığını ve aynca Pakistan ve Afgantstan'dan buraya savaşmak ıçın ge- lenlere destek verdığını ılen surmektedır Pakistan ıse bu- nu reddederken Keşmır'dekı Muslumanlann Hındıs- tan'dan aynlmak ıçın ayaklandıklannı ılen surmektedır Ikıncı Dunya Savaşı sonrası Hındıstan'da Ingıltere'nın somurge yonetımı sona ermış ve Hindistan ıkıye bolu- nerek buradan Pakistan devletı doğmuştu Hindistan ıle Pakistan arasındakı Keşmir sorunu bu bolunme done- mınde 1947 yılında başladı İngiltere bolgeden aynlma- dan once Muslumanlann çoğunlukta olduğu yerlerı Pa- kıstan'a venrken, Hındu ve Sıh'lenn çoğunlukta olduğu yerlen Hindistan a verdı Ingıltere'nın somurgesı olduğu donemde Keşmir gıbı bazı bolgeler yan otonom statu ye sahıplerdı Bolunme sırasında Keşmir ın statusu ko- nusunda tam bır anlaşma sağlanamamıştır Nufusu ço- ğunlukla Musluman olan Keşmir, Hindistan ıle Pakistan arasında bolgenın kendı kontrollenne alınması ıçın bırya- nş alanına donuşmuştur Keşmir bolgesındekı Musluman- lann Pakistan ıle bırieşme gınşımlerı ıle başlayan çatış- malar ve Pakıstan'ın buna taraf olması sonucu Keşmir yonetımı 26 Ekım 1947'de Keşmir ın Hındıstan'a katıl- ma ısteğını bıldırmış ve asken yardım talep etmıştı Bu- nun uzenne 27 Ekım 1947'de bolgede Hınt ve Pakistan bııiıklen arasında çatışmalar başlamıştı Ocak 1948'de Bııieşmış Mılletter'ın (BM) araya gırmesıyle başlayan bır goruşme surecı sonrası Temmuz 1949'da Karaçı anlaş- masıyla bır ateşkes hattı oluşturulmuştu Bolgenın yak- laşık uçte bın Pakistan, yaklaşık uçte ıkısı ıse Hindistan ın kontrolune gırmıştı Fakat sorun çozulememış, ertelen- mıştı Pakistan çoğunluğu Musluman olan Hindistan tara- fında kalan bolgenın kendısıne venlmesı ısteğınden vaz geçmemıştır 1962 de Hındıstan'ın Çın tle gırdığı çatış- mada başansız olması Pakıstan'ı yureklendırmış, Keş- mir bolgesınde devam eden Muslumanlann ayaklanma- lannı da bır destek olarak goren Pakistan yonetımı 1965'te Hindistan ıle gınştığı çatışmalardan bır sonuç elde ede- memış ve BM nın araya gırmesıyle Eylul 1965'te savaş sona erdınlmıştı Moskova'nın aracılığıyla Ocak 1966 da Taşkent'te varılan anlaşma ıle savaş oncesı duruma do- nulmesı kabul edılmıştı Pakistan, 1971 de Doğu Pakıstan'ın (Bangladeş) ken- dısınden aynlmasında Hındıstan'ın oynadığı rolu unut- mamakta ve bu ulke ıle ılışkılere kuşkuyla yaklaşmakta- dır Dunyanın belkı de etnık olarak en benzeşmez ulke sı olan Hındıstan'ın sorunayaklaşımı ıse değışmedı Keş mır'e daha fazla otonomı ya da bağımsızhk vermeyı tar- tışmaya açarsa Hındıstan'dakı dığer bırçok bolgenın de aynı tartışmayı başlatacağından korkuyor Keşmir bolgesınde ozellıkle 1989'dan sonra sureklılık kazanan dınsel/etnık gaıplar arasındakı şıddet ve ayak- lanmalar Pakistan ve Hindistan sıyası hayatına da yan- sımıştır Hıntlı ve Pakıstanlı mıllıyetçı partıler Musluman ve Hınt duşmanlığı uzenne ınşa ettıklen polıtıkalarla oy- lannı artırmaya çalışmışlardır Hindistan kendı ıçensınde bulunan yaklaşık 110 mtlyon Muslumanın (toplam nutu- sun yuzde 12 sı) varlığından da tedırgın olmaktadır Bu durum sıyasıler tarafından bır tehdıt olarak gostenldığı ıçın Hindistan toplumunda mıllıyetçılığın artmasına kat- kı sağlamaktadır Bolgede gergınlığın surmesı sonucu 1988-1992 yılları arasında Hindistan sılah ıthalınde ge- lışmekte olan ulkeler arasında bınncı sırada yer alırken Pakistan yedıncı sıraya yukselmıştır Kaynaklann onem- lı bır bolumunun sılaha ayrılması sonucu bağımsızlığın uzennden ellı yıldan fazla bır sure geçmesınerağmenPa- kıstan'da yetışkınlenn yuzde 65 ı, Hindistan da ıse yuz- de 52 sı okuma-yazma bılmemektedır Beş yaşın altın- dakı Pakıstanlı çocuklann yuzde 40 ı, Hıntlı çocuklann ıse yuzde 63 u yetersız beslenmektedır Bolge dışına yayılmayan çatışmalar sılah satıcısı ge- lışmış Batılı ulkeler ıçın uygun bır ortam yaratmaktadır Geçen yıl once Hindistan ve sonra da Pakistan tarafın- dan yapılan nukleer denemeler gehşmış Batılı ulkeler arasında bır panık yaratmışsa da ılk denemeyı yapan Hın- dıstan'dan çok Pakistan şıddetle kınanmıştır Şubat 1999'da ıse Lahor Deklarasyonu ıle bu yanşın durduru- lacağı karan alınmış fakat sukûnet uzun surrnemıştır Hindistan ve Pakistan tarafından yapılan nukleer başlık taşıma kapasıtelı balıstıkfuze denemelen ortamı gergın- leştıımıştır Ikı ulke arasındakı nukleer yanş bu coğraf- yayı Asya- Pasıfık'ın en nsklı bolgelennden bın halıne ge- tırmıştır Çın ın bolgesel gucune karşı Hindistan bolge- de doğrudan hegemon olmaya soyunmuştur Sovyetler'ın çokuşunden sonra Pakistan ın stratejık onemının azal- dığını goren ABD ıse bu yanşta Hındıstan'ı Çın'e karşı bır denge unsuru olarak gormektedır Keşmir bolgesel hegemonya yanşının ıfadesını bulduğu alanlardan bınsı olarak one çıkmıştır ABD nın ıkı ulkeyı ıtıdallı davranma konusunda zorlamaması ıse Çın'ın bolgesel gergınlığın ıçınde tutulmasında yarar gorulmesındendır Çın'ın bol- gede nukleer bır kutuplaşmadan en fazla zarar gorecek ulke olduğu açıktır Bu nedenle Çın gerektığınde Hin- distan'a )est yaparak bu ulkenın bolgesel guç yarışını bı- rakması halıride Pakistan ın nukleer sılah gelıştırme prog- ramına verdığı desteğı durdurabıleceğını de gostermış- tr Çın Hındıstan'ın bolgedekı yanşta ABD tarafından ken- dısıne karşı denge unsuru olarak kullanıldığını gormek- tedır Bolgedekı ulkelenn bırbırien uzennde hegemonya kur- ma çabalan dunya hegemonyasını pekışttrmeye çalışan- lann ışını kolaylaştınnaktadır Pakıstan'ın ve Hındıstan'ın Keşmir konusunda kendı çozumlennı dayatma çabala- n ıkı tarafa da zarar vermıştır Keşmir bolgesı bu ıkı ul- kenın guç gostensı alanı olmaktan çıkanlmadan Hındıs tan-Pakıstan ılışkılennın duzelmesı ve bolgesel guç ya- rışının sona ermesı zor Çatışmalann surekhlığı bolgeye yoksulluk getırırken, bolge dışındakı ozellıkle bazı gehş- mış Batılı ulkelere venmlı ve sureklı bır sılah tıcaretı or- tamı yaratmaktadır BULMACA SEDAT YAŞAYAS 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA: 1/Nışastaylakav- natılan uzüm şıra- sım tepsılere dö- küpkurutarak ya- pılan bır tûr pes- tıl Bır cetvel tü- rû 2/ Üve Aç- 4 gozluluk 3/Vıet nam ın plaka ışa- retı Tekkelerde- kıayın\ede\ran larda ılahı oku makla gorevl kımse 4/ Mevve şeken 5/Gemıcı lıkte kullanılan bır çeşıt duğum 6/ Koyun tu- yu Hafıtvegozeneklıbır çokeltıtaşı 7/Pırınç ve şe- kerkamışından elde edılen bırtürrakı Yuzmetreka- 3 re tutannda yuzey ölçusu 4 8/ Arap abecesınde bır harf AJcdenız Bolgesı nde bır akarsu 9/ Eskı Vunan 6 kentlermde pazar \erı Hayvanlara vurulan damga VUKARIDAN AŞAGI- V\ 1/ Halk dıhnde çınar 9 ağacına verılen ad 2/ Nesnelenn gervegıne değıl bıre> ın du şunceveduvgulannadayanan tskambıldebırkağıt 3/Bırno- ta Karagoz e benzer bır tur Endonezva golge oyunu 4/\zız Nesın ın bır romanı 5/ Ağırlık ve uzunluk ölçulen ıçın kabul edılmış yasal olçu modelı Utanma ha>a 6/Boruları dondur medeneklemevısağlavanbağlantıparçası Kanşıkrenklı II Lor peynırıne \enlen bır başka ad 8/ Halk müzığıne özgu tel lı bır çalgı Çıplak vucut resmı Bır nota 9/ Yarı memnun luk anlatan bır ûnlem San boya elde edılen kuçuk bır bıtkı