Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 MAY1S 1999 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
Flash TV, yayınıyla oyunu çarpıtarak pornografik bir olay biçiminde kamuoyuna sundu
Ortaçağ kafası Faust'a saldırdıKültûr Servisi - Istanbul Kültür ve Sanat
Vakfı (İKS V) tarafindan dûzenlenen 11. Ulus-
ararası Istanbul Tiyatro Festivali'nin açılışın-
ia yer alan La Fura dds Baus topluluğunun
4
F@nstSürûm3.0" oyunu; 24 Mayıs 1999 ta-
ihinde Flash TV'de ana haber bülteninde ve
•Dûztem-Ayna" programında "Çırüçıplak ti-
tVtm* altyazısıyla "Istanbui'un göbeğînde 19
Vfayıs günü. devkdn resmi bir kurumunun bi-
ıasında çeküen bu görüntüier, kadmlann, er-
(jekkrin ber yeri meydanda- utandığunız için
»ntlaj^rakekranagetirij'oruz" biçiminde su-
lularak, tiyatro yapıtı kamuoyuna pomografîk
>irolay gibi gösterildi. Flash TV'nin yayıru üze-
ine Beyoğlu CumhuriyetKaymakamlığı tara-
indan oyunun müstehcen olduğu iddiasıyla
stanbul Kültür ve Sanat Vakfi'na soruşturma
çılıyor.
Benzer yaklaşun 26 mayıs çarşamba günü
le Kanal 6 tarafindan da gösterilerek, F@ust
lürüm 3.0, 'şeytan oyunu'olarak nitelendiril-
li. Flash TV'de "Düzfem- Ayna" programın-
ia ise bir sanat yapıtıua gerçeğinden farkJı bir
nlamı zorla yükleme cabasıyla, neredeyse bir
ısanlık suçu işlenmişçesine, ÎKSV'ye saldı-
arak, iddialannı birbiri ardma bir savcı eda-
ıyla ve kamuoyunu yanıltıcı biçimde ekrana
ışıdı.
Flash TV yayınında tüm oyun içersinde, yal-
ızca bir buçuk dakikalık bölümde yer alan
fephisto'nun Faustu vaftiz etmesi sırasında
ir kadın ve bir erkek oyuncunun çıplak görün-
ilerini durmaksızın yineleyerek karalamala-
nı sürdürdü. Oyunun sadece ve sadece Faust'un
imliğinde, insan egosunun şeytana yenik dü-
jşünü vurgulamak için insan bedeninin son de-
xe simgesel bir boyutta, üstelik usta bir ışık
• Flash TV
çağdışı bir
zihniyetle,
sanat n ,—
polisliğine soyunarak festivalin
açılış oyunu F@ust Sürüm 3.0'da
yer alan bir buçuk dakikalık
bölümü durmaksızın yineleyerek
ÎKSV'ye futursuzca saldırdı.
perdelemesiyle çıplak görüldüğü bölüme takı-
lıp kalarak, tüm mesajın] yok etmeye çalıştı.
Istanbul Kültür ve Sanat Vakfi, bir açıklama
yaparak, çalışmalannı çağdaş çizgisinden, 27
yıldır ödün vermeksizin sürdüren bir kunım ol-
duğunu belirterek, bu bağlamda, sanattaher tür-
lü bağnazlık, yasak ve sansür karşısında dur-
mayı sürdüreceğini vurguladı. Bir televizyon
kanalının bilgisiz ve çagdışı bir zihniyetle, sa-
nat polisliğine soyunan tavn karşısında da ku-
ruluş ve varoluş ilkelerinden ödün vermemek-
te kararlı olduğuna değinerek, bu fütursuz sal-
dın karşısında vakfın yasal haklannı saklı tut-
tuğunu bildirdi.
IKSV açıklamasında, çekim yapılmasına
izin verilmediği iddia edilen oyundan, La Fu-
ra dels Baus ve IKS V yönetiminin izniyle AXM
Büyük Salonu'nda 1. Balkon'un en ön sırasm-
dan içlerinde Flash TV'nin de bulunduğu 13
televizyon kamerası tarafindan aynı anda 20 da-
kikalık çekim yapıldığmı belirtti.
Yayında, " l luslararas FestivaTin açıhşj,sah-
neyeflkkezçıkan birtopluluğa eraanetedümiş-
tir" iddiasına yönelik de; La Fura dels Baus"un
dünyada ekol yaratan bir tiyatro topluluğu ola-
rak, kendi ülkesini tüm dünyada vedünyaca say-
gın festivallerde başany la temsil ettiği, çağdaş
tiyatronun öncüsü olarak son derece önemli
etkinliklere imza attığı ve ödüller aldığına dik-
kat çekildi.
90 dakikalık bir tiyatro yapıtında, 'Faust' gi-
bi bir dünya klasiğınin çağdaş yorumunda, Fa-
ust'un Mephisto'ya yenik düştüğü sahnenin
çarpıtılmasını, Flash TV'nin ucuz reyting kay-
gılanna yenik düşmesi olarak değerlendiren
İKSV, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Kanımız-
ca. sanaün kayıtsız, şartsız özgürlûğünü savu-
nan; sansürün, her türiü bağna/lığın karşısın-
da karariıhkla duran Istanbui Küitür ve Sanat
Vakfi gibi bir kuruluşa, hangiamaca hizmet et-
tiği anlaşdamayan bir üslupsuzlukla vegerçek-
leri çarpıtarak yöneltilen dayanaksu suçlarna-
lar karşısında utanç duyulmalıdır.
Heykelleri kakuran, kırdıran, sanat ve sa-
natçryı sansüıieyip smırlandınnayaçahşan zih-
niyetten utanç duyulmabdır.
19 Mayıs gibi anlamlı bir günde, Atatürk
Kültür Merkezi'nde yer alan seçkin bir tiyatro
yaprtjnj pornografik bir ucuztuğa dönüstünne
çabalanndan utanç duyulmalıdır.
21.Yüz>ihn eşiğinde. sanab Ortaçağ'dan kat-
ma bir yaklaşınila yargüaına cüretinden utanç
duyulmalıdır.
Her şeyden öoemlisi. Türkiye'de üstesinden
gelinmesi gereken bunca sorun varken, seçkin
bir tiyatro yapınndaki çıplakbğa takılıp kalan
çağdışı yakiaşunlardan utanç duvulmahdir.
Istanbul Kültür ve Sanat Vakfi'nın kimliğj-
ni zeddemeye yönelik eylenueriniz karşısınız-
da yasal hakianmızı sakîı tuttuğumuzu bügini-
ze sunanz." 'F(cı ust Süriim 3.0' festivalde büyük ilgi görmüştü.
Sanatçılar, saldırılara karşın, dünyada hiç bir gücün tiyatroyu durduramayacağını savundu
'Faşizan seslerinşiddetigittikçe artiyor'PTNARKÜR - Söz konusu oyun şu an-
a yaşayan en önemli Amerikalı yazann
/unudur. Içerdeki "kufur" olan sözler
<unun yalnızca bırtek kişisinin agzından
kmaktadır. Oyunun en kötü kişisi de ay-
ca o. Tiyatroyu anlamamak. piyes yeri-
; senaryo demek çok acıklı şeyler, ancak
unu yine devlet büyüklerimizin dediği
ibi, münferit bir olay olarak görmemek
sektiğini düşünüyorum. Bu insanlar ya-
nda Milli KültürBakanlıgYnı, Milli Eği-
7) Bakanlıgı"nı ele geçirecekler. Böyle bir
jmmda da tiyatrolann, sinemalann yar-
m alması konusundaki sorunlarçok cid-
boyuüaraulaşacak. lçindelcüfürolanoyu-
\ destek vermeyecekler, örneğin. Tar-
ıs'taki bu adam densiz birisi, ama tek
ışjna hareketetriğini sanmıyorum. Uma-
m bu olay takıp edilir ve İcendisi göre-
nden alınır.
ORHAN KUKTULDU - Bu saldınrun
ilmda bireysel bir anlayışın ifadesi oldu-
mu sanmıyorum. Ülkemizde var olan
:11i bir düşüncenin, anlayışın dışavuru-
udur. Sanata yapılan saldın bizi yıldır-
az, onlann başına dert açar.
)eğiştiği' söyienen siyasi görüş
HAYATt ASILYAZia-Alttan alta her
inemde yapılan bu sansür olayının Tür-
ye'de geçerliliğini hiçbirzaman yitirme-
3i birbela oldugunu vurgulamak istiyo-
m. Köşe yazarlan arkadaşlanma sesle-
yorum: Belediye başkanının kaymakam-
bırlikte sergiledigi tavır, "değişti" dedik-
•i siyasi görüşün aslında hiç değişmedi-
nin bir göstergesidir.
FÜSUN DEMİREL - Bazı şeyleri ye-
den yaşıyorum adeta. 1997 yılından bu
na Ekin Tiyatrosu'nun sahneye koydu-
ı 'Bir Anarşfcsnn Kaza Sonucu Ötûmfi'
lı oyun otuz civannda yerde engellerle
rşılaşü. Biz oyunun yazan DarioFo'nun
nsilcisi olduğumuz için bunlan çok ya-
ı akip etrik. Bunlan kamuoyunaduyur-
ik için çok çalıştık. Bunlar münferit
ıjlar değil gerçekten. Tiyatrolar Istan-
i 'dan çıktıgı andaçok fazla yasaklakar-
aşıyor. Birizlemekomitesi oluşturuhna-
gerek.
TM. IV
CANKOLUKISA - Bu olaylan Ana-
dolu'da uzun süredir yaşıyoruz. Daha da
yaşayacağımızı düşünüyorum. Bu komis-
yonlann yanında yaptınm uygulayacak
bir kuruluşa ihtiyacımız var. Bu tür yan-
lış uygulamalara dava açaJım.
IŞIL KASAPOĞLU - Tiyatro dünyada
her şeye karşın ikibin yıldır sürüyor ve
sürmeye devam edecek. Önemli olan bu.
Tiyatronun diğer sanatlardan farkı can
cana, bırebir, et ete yapılan bir mücadele
ohnası. Tıyatroya yapılan her müdahale,
karşısında canlı oyunculan ve o sihirlı ha-
vayı bulacaktır. Bütün bu engellernelere kar-
şın tiyatro yaşamını sürdürecektir. Gerek
Tiyatro Stüdyosu, gerek Ekin Tıyatrosu,
gerek de Tiyatro Festivali'ndeki Faust'un
başına gelenler Türkiye'de giderek iğrenç-
leşen ortamı fark etmeyip sanat ortamın-
dan saldınrsak belki daha önemli hale ge-
liriz diyenlerin işi diye düşünüyorum. Et-
raflanna baksınlar, çok başka şeylerdönü-
yorbu ülkede. Sanatı bizimle bıraksınlar.
Gölge etmesinler başka ihsan istemez.
S i n e m a Y a z a r l a n s e c t i
Sezonun en iyisi
'İnce Kırmızı Hat'
HALDUNDORMEN- Bütün bu olan-
lara 'korkunç'diyebiliyorum yalnızca. He-
le olayın Tarsus gibi kültürlü bir yerde
geçmiş olması dahada üzücü. Tarsus'ta bu
işten çok iyi anlayan. çok fazla keyif alan
birizJeyici var. Gülüyorum artık olanlara.
Yabancılar Faust'u sahneliyor ülkemiz-
de... İnsanlarbeğenmeyebilir. Amakalkıp
da dava açmalan konusunda söyleyecek
sözcük bulamıyorum.
'Ayıplar arük ay^Tika çıkü'
UĞUR YÜCEL - Ayıplar ülkesi bura-
sı. Bu ayıplar artık ayyuka çıkü. Ama bir
tek şey söylemek istiyorum: Dünyada bir
tiyatroyu durduracak hiçbir güç yoktur.
DERYA ALABORA - Bir insana sana-
tuı ne oldugunu anlatmak bu saatten son-
ra çok uzunzaman alır. KültürBakanlığt'nm
bu adamlarm eline geçmesı olasılığı oldu-
ğu için önümüzdeki yıllarda daha bir sü-
rü oyun, fılm yasaklarİabilir. Yardnnlan ke-
sebilirler. Tamamen bir ortaçag zihniyeti.
Herhangı bir insana DavidMamet'ın oyu-
ısıanauı iruiUSlflR/IRASI
«Ü
S«MT ISTANBUL
ı/AKH TİYATRO FESTİUALİ
19 MAYIS - 4 NJUİRAN1999
ıyatro
Srüdyosu'nun
Tarsus'ta yasakçı
ve sansürcü bir
yaklaşımla
kaymakam
tarafindan oyun
sırasında^ "" * ^
engellenmesine ve
Tiyatro
Festivali'nde
sahnelenen Faust
Sürüm 3.0 oyununa
yönelik saldmlara
karşı tepkiler
yoğunlaşıyor.
nunun yasaklanamayacagım anlatmak çok
zor bir şey. Hepimize kolay gelsin.
MAHMLTGÖKGÖZ - Bu olay, sanat
alanındaki sivil dayanışmaya neden ol-
muştur. Buna karşı toplu mücadele edi-
lecektir. Türkiye'de sanata ve kültüre kar-
şı sansürcü bir duşünce her zaman var ol-
du. O duşünce şimdi topragın alnndan bi-
raz daha çıkardı başını.
AYLA ALGAN - Bizler "Sezuan'm tyi
İnsan"ında basılmıstık. Muhsin Hoca ba-
sılacağımızı bildiği halde oynatmıştı oyu-
nu. Çünkü bu olsyla toplumda herkesin çok
şe>- öğreneceğini düşünüyordu. Tarsus'ta-
ki belediye başkanının da öğrenmesi ge-
reken çoİc şey var. Oyunun zahmet edip
tamamrm izleseydi metnin Türk toplumu-
nu değil Amerikan toplumunu anlatnğını,
bu topluma bir eleştiri getirerek bizlere
aynatuttuğunu görürdü. Beş yaşındaki ço-
cuklar bile tiyatroda çok daha iyi izleyici
oluyorlar.
GÖKSEL KORTAY - Sanatçı olarak
bizim amacımız sananmızı özgür bir or-
tamda yapabümek. Ikibinlere girerken ar-
hk sanatımızla uğraşmamız gerekir. Ama
ne yazık ki bu tür saldınlara ugruyor sa-
nat. Herkes kendi işini yapsın. Yetkilile-
rin görevi sananmızı üretebileceğimiz öz-
gürortamı sağlamak olmalıdır, engellemek
değil. Avrupa Birliği'ne ginnek için bü-
yük bir çaba gösterirken Avrupa'dan ge-
len bir sanat topluluğuna yönelik yaklaşım
da son derece endişe verici.
FİKRİSAĞLAR - Sanatçıya ve sanata
saygı duymayan devletlerin, kendilerine de
saygısı olmaz. Ülkesinde var olan yöne-
tim yapısı sanatçıya, sanatahatfe insana say-
gıdan uzak bir anlayışı sergilemeye çalı-
şıyor. Bugünkü Kültür Bakaru'nın sahip-
lendiğı Tarsus'ta görev yapanlann uygu-
lamalan, demokrasi, hukuk ve sanat adı-
na utanç vericidir. Bu ayıbı bir kez daha
nefretle kınıyor, gelecek günlerin pek ay-
dınhk olmayacağını, ancak dayaruşma içe-
risinde karanlıklan aşacağımızı biliyorum.
MAHİRGLTSŞOUY-Tiyatro Stüdyo-
su'nun yaşamış olduğu barbarlık, vahşet
karşısında hepimiz büyük bir acı duyduk.
Her geçen gün biraz daha şiddetini arrö-
rarak yaklaşan bu faşizan seslerin, tiyat-
ronun bile içine girebibnek pervasızhğı-
nı ve cesaretini bulma noktasına gelmesi
kabul edilebilecek bir olay değildir. Böy-
le bir terörün halk tarafindan seçilmiş bir
kişi tarafindan yapılması aynca kaygı ve-
ricidir. Kendisi hakkında sorusturmaaçıl-
ması ve görevinden aJınması kaçırulmaz-
dır.
Sanatuı anayasadabeUrtilenkoşullar al-
ttnda özgürce yasamasının önemini bilen
Sayın Cumhurbaşkaru'nın ve TBMM'nin
bu konuda gerekeni yapması, toplumu ve
tiyatro sanatçılannı sevindirecektir. Sa-
natsal ve kültürel faaliyetlere karşı yapı-
lan engelleme, sansür, ne yazık ki hâlâ ül-
kemizin duşünce zenginliğinin ve yaratı-
cı insarunı önünde büyük bir engel ola-
rak durmaktadır. Her kişinin düşüncesini
özgürceifade edebümesi gerektiği gibi, her
sanatçı da her türlü düşünceden ve yakla-
şımdan yola çıkarak yaratnğı eserini öz-
gürce sergileyebilmelidir. Yarancı insan-
lara geçmiş olsun.
Kültür Servisi - Sinema Yazarlan
Dernegi (SIYAD) üyeleri Haziran
1998 üe Haziran 1999 döneminde
Türkiye'de ticari sinemalarda
gösterime çıkmış yabancı filmlerin
en iyilerini seçti.
Mthmet Açar (Sinema-AJctüel).
Cem Altmsaray (Sinema), Okan
Arpaç (Cine 5), Tunca Arslan
(Radika!), Cumhur Canbazoğta
(Cumhuriyet), Sungtı Çapan
(Cumhuriyet), AöHa Dorsay
(Sabah), Tona Erdem (Radikal),
Burak Göral (Gazete Pazar),
Kuüukhan Kutiu (Radikal)., Sevin
Okyay (Radikal), Zarife Oztürk
(Radikal), VecdiSayar
(Cumhuriyet), Necati Sönmez
(RadikaJ), Aün Ikşçıv^n (Milliyet),
üğur Vardan (FHM), Rasilı
Yümaz'ın (Zaman) oylanyla
TerrtDce Malick'in yönettiği İnce
Kınmzı Hat (The Thin Red Line)
105 puanla geçen sezonun en iyi
filmi unvantnı alırken listede Başka
K r Dünya (The Sweet Hereafter,
Yön: Atom Egoyan) 82 puanla
ikinci, Truman Sbow da (Yön: Peter
Weir) 80 puan toplayarak üçüncü
oldu. Listenin diğer fılmleri şöyle
sıralandı:
4- Aşk ve Para (Out Of Sight-75
puan-yön: Steven Soderbergh),
5- Büyük Lebowski (Big Lebowski-
71 puan-yön: Joel Cohen),
6- Er Ryan'ı Kurtarmak (Saving
Private Ryan-56 puan-yön: Steven
Spielberg),
7- Banıt Fıçsı (Bure Barata, 46
puan-yön: Goran Pascaljevic),
8- Benim Adım Joe (My Name is
Joe-44 puan-yön: Ken Loach),
9-1 Wmt You, (I Want You-43 puan-
yön: Michael Vrtnterbottom),
10- Gizemli Şehir (Dark Ciry-41
puan- Yön: AIex Proyas).
11. Uluslararası Istanbul Tiyatro Festivali sunar
Truvalı Kadınlar
Euripides,
Macunaima Topluluğu
Yönetmen: Antunes Filho
Muhsin Ertuğrul Sahnesi
2, 3 Haziran 1999/21.00
Elektronik üstyazı sistemiyle türkçe çeviri yapılacaktır
MtHMET EFEHW
Kurukahveci Mehmet Efendi Mahdumları'nın değerli katkılarıyla
MiHDUMUBI
FESTİVA1. SPONSOBU
Henkel
KURUMSAL SPONSOflLAR
KOÇBAHK fcSKS*??
V
RENAUU
8u ilan Cumhuriyet Gazetesı'nin
katkısıyla yayınlanmıştır.
Cumhurtyel
KUŞBAKIŞI
MEMET BAYDUR
Mozaik Meselesi
Nryazi Berkes, Pakistan ve Hindistan izlenimle-
rini anlattığı Asya Mektuplan'nda bu iki ülke halkı-
nın, özellikle de aydınlarının evrenin merkezi olarak
ya Pakistan'ı ya da Hindistan'ı gördüklerini yazar. Bir
Hintli için dünyanın en önemli, değerli, bilgi dolu ye-
ri Hindistan'dır. En iyi mutfak, en iyi müzik, en iyi şi-
ir de Hindistan'dan çıkar. Nüfus biraz fazladır ve
yoksulluk, sefa/et filan biraz tahammül ötesidir ama
olsun, medeniyetin merkezi burasıdır işte. Ya Peşa-
var ya Yeni Delhi ya da Kalküta
Ben yolculuklanm boyunca buna benzer düşün-
celertaşıyan Türkler ve Amerikalılar da tanıdım. On-
lar da kendi ülkelerini, uygariıklannı evrenin merke-
zi sanıyorlardı. Bu, büyük bir cahilliğin temel belirti-
lerinden biridir.
Geçen hafta Kopernik'in söylediği bir şeyden
bahsetmiştik. Gezegenler (dünyamız dahil) güneşin
etrafında dönerler. Adam bunu söyleyince kıyamet
kopmuş tabii. Yok demişler, daha neler! Evrenin mer-
kezi dünyadır ve güneş dahil her şey dünyanın et-
rafında döner. Bu, Pakistan mutfağının önemi ya da
Kopemik, yaşamının son yılında (1543) De Revo-
lutionibus Orbium Coelestium adlı yaprtında söyle-
miş söyleyeceklerini. Bunlann evrensel bir gerçeği
yansfttığırun biraz daha iyi anlaşılması için Kepter'i
ve Tiko Brahe'yi beklememiz gerekecek. Bu ara-
da insanlar birbirierini yemeye devam ededursun-
lar Kepler 1596 yılında yazdığı Mysterium cosmog-
raphicum adlı yaprtında Kopernik devrimine yeni
an/amlar katar. Prag'da Tiko Brahe ile buluşur Kep-
ler ve onun Merih gezegeni ve Güneş üstüne yap-
tgı gözlemlere dayanarak duruma aydınlık getirir. Kep-
ler'e göre gezegenlerin yörüngesi güneş etrafında
çizdikleri bir elipstir. Aynca bir gezegenle güneş ara-
sındaki bir çizgi eşit zamanlarda eşrt aralıklan kate-
der.
Tiko Brahe, Danimarkalı birgökbilimci. Komşusu
yönetmen Ingmar Bergman gibi o da kendi zama-
nında bir adada yaşıyor. Brahe, Kopernik teorisi üs-
tüne çıkan tartışmaya bakıp son derece devrimci ve
önemli bir kararvermiş kendi kendine. Büyük bir dik-
katle gökyüzüne bakmak gerekir ve en ince ayrıntı-
sına kadar gazegenlerin gökyüzündeki gezinmele-
rini kaydetmek gerekir diye düşünmüş. Ancak böy-
le yaparsak altematif teoriteri birbirinden ayırmak
mümkün olabiliıi Brahe'nin on altıncı yüzyılda ver-
diği bu karar modem bilimin anahtandır diyor Pro-
fesör Feynman Fızik Yasasının Karakteri adlı yapı-
tında. Aynı zamanda Doğa'yı anlamaya, gerçekten
anlamaya başlamanın ilk adımı.
Gözünüzü açıp ilgilendiğiniz şeye bakacaksınız;
aynntılan (hepsini) kaydedeceksiniz; bu birikimin bir
başka yoruma, teorik bir açılıma ipucu olabileceği-
ni umut edeceksiniz sonra. Kopenhag açıklannda
bir ada sahibi olan Brahe (vartıklı bir adam) kendine
ait adasını dev pirinç çemberlerle donatmış. Özel gö-
zetleme noktalan kurmuş ve yıllarca her gece geze-
genlerin gezinmelerini izleyip gerçekleri kayda ge-
çirmiş. Bütün bunlar da Kuzey Denizin'de ıssız bir
adada 1546 ile 1601 arasında bir tarihte oluyor! lyim-
ser bir Bergman filmi gibi olup bttenler. GökyCteü ile
adası arasında iyi bir is yaptığmı bilen bir adam yıl-
larca her gece gökyüzünü dikizleyip sayfalar doldu-
ruyor. Bilimin ve gerçek bilim adamlannın güzelliği
bir kere daha karşımıza çıkıyor. Brahe'nin topladığı
bu data, Kepler'in eline geliyor. O da bu gezegen-
lerin güneş etrafında nasıl, ne biçim hareket ettiği-
nin analizine gırişiyor.
•••
Milattan önce 427-347 yıllan arasında yaşamış
Plato (Eflatun) isimli bir adam, inançla bilgiyi birbi-
rinden ayırmış. Geleneksel olarak bilgi, "mazurgö-
rülebilir, haklı çıkanlabilirgerçek İNANÇ" olarak ta-
nımlanıyordu. Burada epistemolojik bir sorun çıkı-
yor karşımıza. Bilginin doğası, kaynağı, çeşitleri,
nesneleri ve sınırlan üstünde düşünme mecburfye-
ti. Bilim insanı dostlanmla toplanıp konuştuğumuz
geceler bu ve benzeri meseleler üstüne de saatler
harcryoruz. Çıkış noktamız ya da merakımız aynı: Ku-
antum fiziği, bilim öğretisinden geçmemiş, sıradan
bir insana izah edilebilir mi? Çalışmaya başladıkça
bu soruyu aşan ya da ıskalayan başka keyifli soru-
lar çıktı karşımıza. Kuşbakışı köşesinde bu konula-
ra da ortaya karışık, biraz dağınık da olsa değine-
ceğim. Türkiye Cumhuriyeti yine ilginç mi ilginç za-
manlardan geçiyor. Milliyetçilik çeşitli kılıklarda, be-
ğenmediği her düşünceye hindi gibi kabanp posta
koyuyor ve bizler de bu babalanmayı seyrediyoruz.
BirTürk büyüğü "mozaik" denilince "Ne mozaiğiulan"
gibi düşünsel bir tepki göstermişti ya, işte o tepki-
nin etkilerini hep beraber yaşıyoruz şimdi. Bu man-
zaranın ortasında Johannes Kepler'den ya da Tiko
Brahe'den söz etmek kimilerine gülünç gelebilir. Ba-
na öyte gelmiyor, tam tersine mayıs ayında bir ge-
ce gökyüzüne bakmaya başlıyorum meraklı birdik-
katle.
BUGUTV
• ADAM KTTABEVİ'nde gerçekleştirilen imza
günleri kapsamında 16.00-19.00 saatleri arasında
Onıç Aruıoba okurlanyla buluşacak. (245 46 96)
• CİHANGtR PARKI'nda Cihangir'i
Güzelleştırme Demeği tarafindan dûzenlenen ve
saat 12.00'de başlayacak olan etkinliklere şef Kamil
Coşkun'un yönetımindeki Kent Orkestrasrnın
konseri, Pera Güzei Sanatlar Okulu'nun 'BroaoVaj
Müzikallerinden Seçmeler' başlıklı dınletısi, Kuzey
Yddızı Spor Okulu'nun bale gösterisi ve arkeolog
Bensen Ûnlfioğlu'nun eşliğinde Cihangir gezisi yer
alıyor.
• AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat
15.00'te Koçbank Çocuk Tiyatrosu'nun kimsesiz
çocuklar yaranna sunacağı, Halit Kjvanç'ın
çocuklarla söyleşisini ve Enis Fosforo^u'nun
sahneye koyduğu 'Topik Khap Okuyor' adlı oyunu
içeren şenlik yer alıyor.
ULUSLARARASI İSTANBUL TİYATRO FESTİVALİ
BUGUN
• Mîsyon Istanbul Şehir Tiyatrolan'nın sahneye
koyduğu oyun saat 15.30'da Muhsin Ertuğrul
Sahnesi'nde izlenebilir.
• Ferhad Ue Şirin Istanbul Şehir Tiyatrolan'nın
sahnelediği oyun saat 21.00'de Taksim Sahnesi 'nde
izlenebilecek.
YARIN
• Dans SergisL Aydın Tekerin tasarladığı, Jim
Pywell'in müziklerini yaptığı performans saat
19.00'da Dulcinea'da izlenebilecek.