23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
•SVAYIS 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER RP yöneticisi Ahmet Tekdal, laik devlet aleyhine yaptığı konuşmayı anımsamadığını söyledi MGV yöneticileri yargı öniindeANKARA(Cumhuriye«Bûrosu)-Anavasalrejimi /Lkna?a teşebbüs ettıkleri ıddıasıyla haklannda ölüm rezısma varan cezalar istenen MGV yöneticilerinm •arçılandığı davanın sanıklanndan eskı RP yönettcı- ;i Ahmet Tekdal. hacda laık devlet aleyhine yaptığı coruşınayı anımsamadığını söyledi. Mahkeme baş- can ik sanık a\ukatlannın tartıştığı duruşmaya. tra- Fiktazasında ölen MGV Genel Başkanı Adnan De- mirrtjrkün cenaze törenine katıldıklan bildirilen sa- nıkyönetıcılenn büyük bölümü katılmadı. Ankara 2 No'lu DGM'de görülen davanın dünkü ılk iuruşmasında sorgusu yapılan. kapatılan RP'nin siytsi yasaklı eskı genel başkan yardımcısı Ahmet Tekdal. iddıanamede bırkaç kişiye atfedilen sözlenn yerıldığını sa\unarak "'Busözlerolmadığıhalde var- mı^ gibi kabul edilse bile. düşünce özgüriüğü kapsa- miDda değerlendirilmelidir" dedi. lddianamenin si- yas bır amaçla MGV hedef alınarak hazırlandıgını, /Lapatılan RP'nin eski genel başkan yardımcısı Ahmet Tekdal iddianamenin siyasi bir amaçla MGV hedef alınarak hazırlandıgını, kendisinin de bu vakıfla ilgisinin bulunmadığını söyledi. kendisinin de bu vakıfla ilgisinin bulunmadığını öne süren Tekdal, kamuda yaptığı görevleri anımsatarak "Üzüldüğüm nokta. benimle PKK'nin elebaşısı Ab- dullah Öcalanın aynı kefeye konulmuş olmasKhr" dedı. Tekdal, Mahkeme Başkanı Turgut Okyaj'ın "1993'te milktvekili miydiniz ve hacca gidip konuş- mayaptınız mı" sorusuna, o dönemde millet\ ekıli ol- madığı vanıtını verdı. Tekdal. 1993'te hacda arka- daşlanyla bırlikte sohbet toplantüan düzenledıkleri- nı belırterek "Konusma yapmıs olabilirim. Tam ola- rak haüriamıyorunr dedi. Sanıklar; MÜSİAD Genel Başkanı Erol Yarar ıle MGV Genel Başkan Yardımcısı Ali Bayramoğlu ise iddianamenin kendılenne teblığ edılmediğini ıfade ederek, gelecek duruşmada savıınma yapacaklanru ve bunun içın de süre ıstediklenni belirttiler. Okyay, sa- nıkların sözlerini tutanağa geçırirken avukatlarla ara- lannda tartışma yaşandı. Sanık Vlehmet Kahraman'ın avukatı Mehmet E- ner, müvekkilınin hasta olduğunu ve bu nedenle du- ruşmaya katılamadığını belırterek mazeretınin kabu- lünü istedı. MGV yöneticisi olan sanıklann avukatı tsmailA) dost da müvekkili olan MGV Genel Başka- nı Adnan Demirtürk'ün Samsun'da geçırdiği trafik kazası sonucu yaşamını yitırdiğini ve dığer müvek- killerinin de cenaze törenine katıldıklarmı belırterek mazeretlennin kabulünü, Demirtürk için davanın dü- şürülmesini istedı. Mahkeme Başkanı Okyay, avukattn istemlerini ka- bul ederek duruşmayı erteledi. DGM çıkışmda gazetecilenn sorulannı yanıtlayan MÜSİAD Genel Başkanı Erol Yarar, iddianamede suç olarak belirtilen konuşmalannın yer aldığı kaset- lerin kendisinde olmadığını. fakat medyada elden ele dolaştığını öne sürerek "Kasetierin yayımlanmasısuç- rur ve yayımla>an bazı programlan tekzip cttim ve de edeceğim. Davada direkt olarak değil yandan suçla- nan Idşiteriz" dedı. 28 sanıklı davada. Ahmet Tekdal. Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan ve İbrahim Ha- lil Çdik hakkında TCK'nin "anayasal düzeni bozma- ya teşebbüs" suçunu düzenleyen 146. maddesi uya- nnca ölüm, diğer sanıklar hakkında da suça iştirak- ten 22 yıla kadar ağır hapıs cezası ısteniyor. Güneydoğu Anadolu Hizbullah ve PKKbüyük darbeyedi ENVERSEYİŞ DtYARBAKIR- Doğu ve Güneydoğu Anado- lu bölgelerinde güvenlik güçlerince düzenlenen operasyonlarda PKK ve Hizbullah terör örgütle- rine önemli darbeler vuruldu. Yılın ilk 5 ayında düzenlenen operasyonlarda 358 PKK'li öldürülür- ken 987 Hizbullah militanı da yakalandı. PKK operasyonlannda ise toplam 52 güvenlik görevli- si şehiî oldu. 43'ü de yaralandı. PKK. ve Hizbullah gibi örgütlere yönelik, Do- gu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde operas- yonlar sürüyor. Yılın ilk 5 ayında faaliyetlerini yogunlaştırmaya çalışan PKK'lılere karşı güven- lik güçlerince düzenlenen operasyonlarda 358'i ölü, 38'i sağ ve 12'sı de kendilığinden teslim ol- mak üzere toplam 408 örgüt mensubu etkisiz ha- le getırildi. Bu operasyonlarda 52 güvenlik görev- lisi şehit olurken 43'ü de yaralandı. Yine bu süre içinde örgütün Kuzey Irak'ta bulunan Haftanin, Pirbela, Hakurk ve Sınat kamplanna da geçen Mart ayında geniş ve kapsamlı bir asken harekât başlatıldı. Halen devam eden operasyonlar sıras\n- da örgüte önemli kayıplann verdirildiği açıklan- dı. PKK operasyonlannı sürdüren güvenlik güçle- ri, bölgede faaliyetlerini arrftrma ve kırsala çıkma hazırlıklanna giren Hizbullah'a da göz açtırmıyor. 1999 yılının ilk 5 ayında bölgede Hizbullah örgü- tüne yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda 978 örgüt elemanı yakalandı. Başta Diyarbakır olmak üzere Mardin, Şanlıurfa ve Batman'da örgüte ait 12 hücre evi ortaya çıkartıldı ve çok sayıda örgüt- sel doküman ile silah ele gecirildi.Güneydoğuda Islami esaslara dayalı bir Kürt devleti kurmak için çaba harcayan Hizbullah'a yönelik son 4 yıl için- de gerçekleştirilen operasyonl.-nia ise yakalanan Hizbullahçı sayısı 4 bin 472'e yükseldi. Bunlar- dan 2 bin 351 'ı tutuklanırken 2 bin 121"i ise tu- tuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Yaka- lanan Hizbullahçılann yapılan soruşrurmalannda bin 39 olay aydınlatıldı. Bu oiaylardan 452'sinin öldürme. 403"ünün yaralama, 184'ünün ise adam kaçırma olduğu açıklandı. Yakalanan Hizbullah- çılarla birlikte 205 adet uzun namlulu silah ıle 387 tabanca ve 13 bin 285 mermi ele geçirildı. 18 PKKii olduruldu Irak sınmndaki operasyonda 15 askerşehit DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)-Terörist- lenn Türkiye'ye geçişlerini önlemek amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından önceki gün Türkiye- Irak sınınnda başlatılan operasyon- lar aralıksız sürüyor. Operasyonlar sırasında dün 18 PKK'li öldürülürken şehit güvenlik görevlile- rinin sayısının 15'e yükseldiği bildirildi. TSK'ye bağlı 5 bin askerin Hakkâri'nin Çukurca ve Şır- nak'ın Uludere ilçesi yakınlannda Irak'tan Türki- ye'ye terörist sızmalan önlemek amacıyla başlat- tığı operasyonlar yaygınlaştınlarak bütün hızıyla devam ediyor. 2 bine yakın geçici köy korucusu- nun da katıldığı hava destekli operasyonlann Taş- delen, Işıkveren, Yemişli ve Çayırlı bölgelerinde yoğunluk kazandığı bildirildi. Dün bu bölgelere yakın alanlar Savaş uçaklan tarafından yaklaşık 2 saat boyunca bombalandı. Operasyonlarda Kobra tipi saldın helikopterleri- nin de yer aldığı öğrenildi. Dün gerçekleştirilen operasyonlarda 18 PKJC'linin daha öldürüldüğü ve etkisiz hale getirilen PKK'li sayısının 91 'e yük- seldiği belirtildı. Çatışmalar sırasında şehit olan güvenlik görevlisı sayısının ise 15 olduğu öğrenil- di. Yetkililerbölge teröristlerden temizlenene ka- dar operasyonlann süreceğini bildirdiler. mşirelergünün koşullarına uygun düzenleme istiyor Sağhk ve Sosval Hizmet EmekçSeri Sendikası (SES) Aksaray Şubesi 12 Mayıs'ta başlayan ve dün sona cren Hemşirelik Haftası nedeniyle Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi bahçesinde bir açıklama yapü. SES Aksaray Şube Başkanı SongülBeydilK tarafindan yapılan açddamada, 1954 yüında çıkanlao Hemşirelik Kanunu'na göre hemşirekrin hekim yardunası olarak tanunlandığına dikkat çeküerek, günün koşullarına uygun düzenleme ik hemşireliğin bağınısız bir meslek disiplini olarak tanınması istendL Hemşirelik ve ebeüğin kadın mesleği olmaktan çıkanlma» gerektigi kaydedilen açıklamada. mesai saatkrinin gündüz haftada 40, gece 30 saate indirilmesi \« fazla çahşma ücreti ödenmea istendL (Fotoğraf: HATtCE TUNCER) TÖMER tarafından düzenlenen 'Dünyada Türkçe Öğretimi' semineri sona erdi 6 Iran gençliğî Türkçeyi çeldci buluyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Azerbaycan tlım, Kültür Araştırma Merkezı Öğretım Cyesi Doç. Dr. Ka- dir Gukekin, Türk âdet ve gelenekle- nnin, Türk televızyonu yayınlanyla tran'ın tümünü etkisi altına aldığını, bu durumun da Türkiye'yi \ e Türkçe- yi Iranlı gençler için çekici hale getir- diğini belirttı. Macaristan Peter Pazmany Katolik Üniversitesı Öğretim Oyesi EvaCsa- ki. Türkçeden Macarca'ya geçen 400 sözcük olduğuna dikkat çekerek *Macar öğrencfler, Türkçe öğrenme konusunda çok hevesli. Ancak bu ko- nudagereklisa>ıdakitabınuzyok" de- dı. Türkçe Öğretim Merkezı (TÖ- MER) tarafından düzenlenen "Dûn- yada Türkçe Öğretimi" semineri dün sonaerdi. 22 ülkeden 37 bilim adamı- nın katıldığı seminerde, dürryada' Türkçeye olan ilginin artmasına kar- şın. Türkiye'nin Türkçenin gelışmesı içın çaba göstermedıği belirtildi. Azerbaycan Ilun, Kültür Araştırma Merkezi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ka- dır Gültekın. Iran'da Farsça. Kürtçe, Türkçe, Lorca, Beluçca ve Arapça dil- lerinin konuşulduğuna dikkat çekerek "Bugün Türkiye, telekomünikasyon araçbnna. diğer cihaz ve imkânlara sahip olduğu için özel bir duruma sa- hiptir" dedı. Türk televizyonlan ile Türk yaşam biçiminin tran'a yayıldığına işaret e- den Güldıken. "Aynca Türkiye'nin bugünkü dunımuTürkiye'yi ve Türk- çeyi İran gençleri için de daha çekici >~e güzei kılmaktadır. Bu nedenlerle Türkçe öğrenûni günden güne art- maktadır" dıye konuştu. Türkçenin öğretılmesı konusunda malzeme ve ögretmen eksiğı bulunduğunu anla- tan Güldiken. Türkıye'nın desteğini istedı. Moskova Devlet Üniversitesi Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü Başöğ- retmenı Nataüya Kalaşnikova. Rusya ile Türkiye arasında gelışen ilişkılere koşut olarak Türkçeye olan ilginin art- tığını belırtti. Kalaşnikova, "Fakat Türkçe ders kitaplaruruz ve Türkçe öğretmenlerinıizyermenıektedir" de- dı. Rusya Bilimler Akademisi Şarki- yat Enstitüsü Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Dfaıhriy Vasflyev, Rusya ar- şivlerinde 700 binden fazla Osmanlı belgesi bulunduğunu, ancak bunlann şimdiye kadar incelenemediğini bil- dırdi. Vasilyev, lisansüstü düzeyde ge- rek modern Türkçenin, gerekşe Os- manlıcanın öğretilmesi için TÖMER ile bağlantı kurduklannı kaydetti. Bulgaristan Balkanistika Enstitüsü ve Bulgar Bilimler Akademisi Öğre- tim Üyesı Dr. Iordanka Bibina. Bul- garistan'ın demokrasiye geçiş döne- minde yaşadığı ekonomik, toplumsal ve kültürel sorunlara dikkat çekerken bu kapsamda 1972'de ders program- lanndan kaldınlan Türkçenin yeniden Bulgar okullannda öğretime girdıği- ni bıldirdi. Peter Pazmany Katolik Üniversite- si Öğretim Üyesi Eva Csakı, Macar- lann 1100 yıl önce Karpatlar Havza- sı'na yerleşmeden önce Türk halk ve kavimleri arasında yaşadığını belirte- rek "Macarlann ulusal bilim olarak kabul ettikkri Türkoloji hem dilbilgi- si hem de Macarlann tarihi. etnograf- yası U' genel kültürü bakımından da büyük önem taşunaktadır" dedi. Şişecam 'da anlaşma sağUmdı Türk-tş'e bağiı Kristal-tş Semfikas ile Şişecam Topluluğu'na bağb işyerlerinde 6 bin 300 işçjyi kapsayan tophı iş sözleşmesi görüşmeteri anlaşma Ue sonuçlandLTürk-İş'e bağlı Türkiye Deri-tş Sendikasu Tuzia Organize Deri Sanayü Bölgesi'nde faaliyet gösteren 75 işyerinde ise grcv karart akh. Türkiye Deri-İş Sendikası Genel Yönetim Kuruhı aduıa yapılan açıklamada, greve gkuunesinin tek sorumlusunun krtn firsat olarak değeriendinnek isteven deri işverenleri okiuğu öne sürüldü. Kamu-Sen, yeni olaylann yaşanmaması için güvenlik elemanlan kadrosu tahsis edilmesi gerektiğini bildirdi 'Okıdlarda abnan güvenlik önlemleri yetersiz9 İstanbul HaberServisi- Türkiye Kamu Çalışanlan Sendikalan Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen) İstanbul Bölge Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hanefi Bostan. Kartal Endüstri Meslek Lisesi'nde ge- çen hafta yaşanan cinayet olayının bir daha yaşanmaması için okullara mutla- ka "güvenlik elemanlan" kadrosu tahsis edilmesi gerektiğini belırtti. Bostan, okullardaki rehberlik servıslerine de iş- lerlik kazandınlması ve "uzman rehber" ihtiyacınm acilen karşılanmasını da iste- di. Hanefi Bostan tarafından yapılan ya- zılı açıklamada, Kartal Endüstri Meslek Lisesi'nde yaşanan türde olaylann tekrar meydana gelmemesi için alınması gere- ken tedbirleri şöyle sıraladı: • Okul disiplin kurullan daha geniş bir perspektifle ele alınmalı; çalışmalan. il- çe milli eğıtim müdürleri ve diğer ilgıli- lerce periyodik olarak denetlenmeli ve yönlendirilmeli. Bu kurullarda. öğrenci- lere ceza verilmesi düşüncesi değil, on- lann topluma kazandınlmalan düşünce- si hâkim olmalı. • Okullarda "sevgi ve toplumsal uziaş- ma" konusunu işleyen konferanslar \e- rilmeli. • Radyo ve tel^'izyonlarda, öğrenci- lerin birbirlerini ve öğretmenlerini sev- melerinı sağlayacak eğiticı programlar yayımlanmalı • Okullardaki kültür, sanat. spor ve diğer faaliyetler arttmlmalı ve bu faali- yetlerin ciddi biçimde uygulanmasına özen gösterilmeli. • Okul, çevre ve aile işbirliğinin öne- mi idrak edilmelı ve bu işbirliğinin pe- kiştinlmesi için ilgıli birimlerce gereken tedbirler aciten alınmalı. • Okullar ve çevrelerinin güvenliği sağlanmalı, öğrencileri tehdit eden çete- ler ve uyuşturucu satıcılanna karşı etki- li mücadele başlatümalı. • Okul yöneticileri ve öğretmenleri gereksiz soruşturmalarla meşgul edile- rek öğretimden soğutulmamalı. • Milli Eğitim Bakanhgrnın 800 öğ- renciye bir müdür muavini uygulaması- na son verilerek, bu sayı eskisi gibi 400'e indirilmeli. • Okullardaki ögretmen açığı kapatı- larak derslerin boş geçmesinin önüne ge- çilmeli. öğrenci sınıf mevcutlan 30 kişi- ye indirilmeli. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TAJNER K1ŞLALI Üç 'A've Üç 'U'! Talat Halman. Kemalist Devrimi iki üçlü sentez- le özetler. Bir vanda üç "U": Ulusçuluk, usçuluk ve uygar- lık... Ote yanda üç "A": Asya, Anadolu ve Avnjpa... Bir büyük dönüşüm, herhalde bundan daha gü- zel formülleştirilemezdi. Bygün Mayıs'ın 19'u.. "Üç A" ve "Ûç U"nun anlamını bir Rez daha anımsamanın tam zamanı. Çünkü bugünü doğru değertendirmek, o temeli doğru anlamaya bağlı! • • • Kemalist Devrim her şeyden önce bir kültür dev- rimidir. Amaç, çağın gereklerine uygun bir "yeniînsan" yaratmak.. Batı'da koşullar o yeni insanı yaratmış. Yeni insan da devrimi. Oysa geri kalmış ülkelerde koşullar değişmemiş. Değişmediği için de yeni insan yok. Devrimin ken- disi o yeni insanı yaratmak zorunda. Atatürk'ün devriminin kolian bir yandan Asya'ya uzanıyor. Asya'dan Anadolu'ya neler taşındığını daha iyi anlayabilmek için! Bir yandan Anadolu'nun geçmişinin derinlikle- rine gidiyor.. Ta Etilerden, Sümerlerden bugüne neler kaldığını saptayabilmek için! Ve Avrupa'yaaçılıyor. Evrensel kültürden yarar- lanabilmek için! Kemalist Devrimin en önemli yanını oluşturan Anadolu Aydınlanması'nın insanı, işte bu üçlü sen- tezin ürünüdür. Köklerinden kopmamıştır, ama in- sancıl ve çağdaştır... • • • "Ulusçuluk, usçuluk ve uygarlık"\ Atatürk'ün ulusçuluğu, bu topraklar üzerinde yaşayan insanlar arasında bir dayanışma duygu- su, bir "BİZ" duygusu yaratmayı amaçlar. Yirmiyi aşkın etnik kökenden gelen insandan çağdaş bir toplum yaratmayı... Irkına, diline, inancına bakılmaksızın... Yurdunu ve üzerinde yaşayanlan sevmeye ve bin yıllık be- raberiiğin yarattığı ortak değerlere dayalı bir ulus. Atatürk'ün usçuluğu ise kulluktan yurttaşlığa ge- çişin aracıdır. Buyruklan uygulamakla yetinen, edilgen bir in- sanın yerine.. Kendi aklı ve bilinci ile davranan, et- ken bir birey. Ve usa dayalı kamusal bir düzen! Amaç çağdaş uygariığı yakalamaktır.. Araç ise çağına açık insanlardan oluşan, çağına açık bir toplumdur. • • • Kemalist Devrim işte bu iki sacayağı üzerine ku- rutu. Karşı-devTimciler bunun bilincindeler. Ve "Üç /\"ya da karşılar, "Üç L/"ya da.. Dinciler için önemli olan Orta Asya değil, Ara- bistan ve İran... Irkçılar Orta Asya'dan yana, ama Türkler öncesi Anadolu'ya karşı.. Avrupa'dan ikisi de çok hoşlanmıyor. Dinciler ulusçuluğa karşı, ümmetçilikten yana.. Irkçılar da Atatürk ulusçusu değiller, çünkü ırkçı milîiyetçiler. Dinciler inancı aklın önüne geçiriyorlar. Temel sloganlan "Döşûnme, uygula!".. Irkçılar otoriteyi aklın önüne koyuyorlar: "Düşünme, buyrvğa uyl".. Uydu insan, uydu toplum! Erekleri de zaten "çağdaş" uygarlık değil.. ûner- dikleri insan ve topkjm modelleri, tarihin derinlik- lerinde kalmış bazı özlemleri yansıtıyor. Yüzleri değil, sırtlan çağdaş uygariığa dönük! • • • Köy Enstitüleri ve Atatürk'ün diğer eğitim ku- rumlan "yeniinsan"\ yaratmıştı. Imam okullan ve dinci-ırkçı kafalann yozlaştır- dığı eğitim kurumlan da "eski insan") yeniden ya- rattı. Devrimin temel gücü eğitimdi.. Dernekleri, va- kıflan, yurtları, okullan ve "M////"(!) Eğitim kurum- lanna egemen olmuş kadrolanyla, karşı-devrimin temel gücü de bugün gene eğitim. Eğitim amaç, türban ise sadece bir araç! MHP elbette ki yirmi yıl öncesinin MHP'si değil, olamazda... Ama sekiz yılı yozlaştırmak amacında mı değil mi? Türbanın eğitim kurumlarında bir baskı aracı olarak kullanılmasından yana mı değil mi? Genç- lerinin üniversitelerde diğer gençlere "tekbir" ge- tirerek saldırmalarına son verebilecek mi vere- meyecek mi? Ve MHP yandaşlan, egemen oldukları eğitim kurumlarında 19 Mayıs'ı nasıl değerfendirecekler? "Üç A" ve "Üç l/"ya inanarak mı, yoksa küf- rederek mi? İşte 19 Mayıs'ın anmağanı olan turnusol kâğıdı. Milli Eğitim Bakanı'ndan uyarı ' Sorunlu öğrenciler yakından izlenmeli' ANKARA (Cumhuri- yetBünDsu)-Milli Eğitim Bakanı Metin Bostanaoğ- lu, son günlerde okullarda meydana gelen cinaVetler üzerine yayımladığı ge- nelgede. öğrencilerin okul içi ve okul dışı dav- ranışlanmn yakından iz- lenmesini, sorunlan oldu- ğu belirlenenler için ön- lemler alınmasını \ e okul çevrelerinin çok iyi denet- lenmesini istedi. Bostancıoğlu tarafın- dan dün yayımlanan ge- nelgede, ortaöğretim öğ- rencileri arasında zaman zamanbulunduklan yaşm fizyolojik ve psikolojik koşullannın etkisiyle so- runlar yaşanabiîdiğine dikkat çekti. Bostancıoğ- lu, alınması gereken ön- lemleri şöyle sıraladı: • Öğrenci, ögretmen ve yöneticiler arasında ahenkli ve sürekli bir ile- tişim kurulmalıdır. • Yönetici ve öğret- menler, öğrencilerin so- runlannı rahatlıkla açabil- melerine olanak tanıya- cak şekilde davetkâr dav- ranmalıdır. • Velilere, okul ve aile işbirliğinin yararlan açık- lanmalı, öğYetimin deva- mı süresince öğrencilerin özellikle okul dışı davra- nışlannın izlenmesi veli- lerden istenmelidir. • Okullarda periyodik olarak veli toplantılan ya- pılmahdır. • Öğrencilerin boş za- manlannı sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerle da- ha yararlı ve olumlu bir biçimde değerlendirmele- ri için yöredelö tüm tesis, araç ve gereçlerin ortakla- şa kullammı konusunda planlama yapılmalıdır. • Resim. müzik. spor, tiyatro ve folklor gibi sos- yal etkinliklere daha çok yer verilrrfelidir. • Smıf içinde ve dışm- da öğrencilere sorulan so- rular, doyunıcu şekilde yanıtlanmalı; kıncı ol- maktan kaçınılmalıdır. • Öğrencilere verilen ödül ve cezalann tepkile- ri incelenmeli ve izlenme- lidir. • Yönetici, ögretmen, memur ve öğrenci nöbet- lerinde okula giriş ve çı- kışlarda. gerekli kontrol- ler titizlikle yapılmalıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle