17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 NİSAN 1999 CUMA HABERLER DUNYADA BUGUN ALt StRMEN Erbabı Kalem, Erbabı... PARİS - Bill Clinton, Miloşeviç i uyarmayı, NA- TO güçleri Sırbıstan ve Kosova'yı bombalamayı sürdürür, Sırplar üç Amerikalı askeri yakalar vete- levizyon ekranlannda teşhır edip büyük bir zafer kazanıriarken, ünlü Monica Levvinsky de Paris'in en büyük mağazalanndan Galenes Lafayette'ie kitabını imzaladı çarşamba günü. Oval Ofis'tekı oral seksiyle Amerikan tarihine geçen, Clinton'a ecel terleri döktüren Levvinsky, aslında kendı kitabını kaleme almış da değil. O anı- larını anlatmış, profesyonel bir yazar da kaleme al- mış. Kısacası, fettan Monica kaleminı değil, yine ağzını kullanmış. Ama doğrusu, Monica'ya kitap imzalatmak için bekleyenlerin oluşturduğu kuyruk, nice ünlü, hat- ta popüler yazan kıskandıracak nitelikteydi. Nitekim öyle de oldu. 'Sınek Sarayı' yıllar önce Fransızcaya çevrilmiş olan Mine Kınkkanat, - Şu işe bak, dıyordu, kadın yazı yazmasını bi- le biimeden ünlü yazar oldu. - Eeee, dedim, şaşacak bir şey yok, artık erba- bı kalem dönemı geçtı. Şimdi erbabı hokka daha gözde. Son zamanlarda züğürt tesellisıyle mi avunur ol- dum ne, bilmiyorum, ama bu ışin, Fransa gibi, okumanın hâlâ revaçta olduğu, yazariann saygı gördüğü bir ülkede de bu şekilde cereyan etme- si, benı çok sevındırdı. Gerçi Fransızlar da son yıllarda gençlerin artık eskisi gibı okumamalarından şikâyetçiler, ama Christian Baudelot'nun yıllar süren bir araştırma sonundayayımladığı kitap, ışlenn peksanıldığıgı- bi olmadığını, yıne de gençlerin sanıldığından çok dahafazla okuduklarını belirtiyor. Tabii okumayanlar, kitaplara boş verenler yok değil, işin kötüsü, gençler 15 yaşında, 18 yaşın- da okuduklanndan daha fazla okuyorlar. Aynca okumanın biçimi de değişmış. Kimileri bilgiye doğ- rudan, bilgisayardan ulaşıyor, artık basılı kâğıdın eski kutsallığı kalmamış. Kitap okumak, müzik dinlemenin, televizyon seyretmenin, arkadaşlarla takılmanın, sporyapmanın. dergi okumanın ardın- dan altıncı sırada yer alıyor. 15 yaşındakilerin yüz- de 33'ünün en sevdiği uğraş kitap okumak. Bu o- ran 18 yaşındaki gençferde yüzde 30'a düşüyor. Ve de kızlar, oğlanlardan daha çok okuyoriar. Ko- lej oğrencılerı de lisedekılere oranla okuma alanın- da daha ileriler. Rakamlar, kımi Fransızlann endişelerinin haksız olmadığını, ama yine de durumun abartıldığı ka- dar vahamet kesbetmediğini de gösteriyor. Tabii bütün bu veriler bizim için kıskandıncı. Ama gördüğünüz gibi, burada da yazdıklannı okutmak için illa eskilerin deyimiyle erbabı kalem olmak, yani kaleminin gücüne güvenmek şart de- ğil. Monica Levvinsky olayında gördüğümüz gibi, pekâlâ erbabı hokka da başının çaresine bakabi- lfyprHh.atta.diyşbLİiriz ki kalem erbabjnı geride bi- İeDirakıyor."' Türkiye'de öyle değil mi? Maşallah eski adıyla basınımız, yeni sanıyla medyamjz, gerçekten ka- lemlerinin gücü nıceerkeği kıskandıracak çok de- ğerli kadın yazarlann yanı sıra bu alanda yetene- ği herkesi güldüren birçok da erbabı hokkayı sü- tun sahibi yaptı. Onlann da müşterileri bol olmalı ki uğraşlannı sürdürüyorlar. Kendi içine kapanık Türk toplumu- nun bireyleri olan bizler de bu durumu kültürel az- gelişmişlığımizin birsonucu olarak kabul edip üzü- lüyoruz. Halbuki, Monica Levvinsky olayında da görebileceğimız gibi, erbabı hokkalann itibarı da küreselleşmiş, her yerde erbabı hokkalarel üstün- de tutuluyor. Yazar Fakir Baykurt 'Sermaye iktidaraıa ÖDP son verecek' ASUMAN ABACIOĞLL tZMİR- Özgürlük ve Daya- nışma Par- tisi lztnır 2. bölge 1. sıra milletvekilı adayı Fakir Baykurt Türkıye'nın 50 yıldır sermaye iktıdarına çok müsamaha gösterdiğı- ni beürterek "50 yıl çok uzun bir süredir. 50 yıllık sermaye iktidanna son ver- mek ve emekten yana yö- netim için ÖDP'ye oy ver- mekgerekir''dedı. Köy Enstıtüsü'nübitire- rek köy öğretmeni çıktığı yıl aldığı politikaya girme- me karanna 70 yaşına ka- dar bağlı kaldığını belirten Fakir Baykurt, Türkiye'de geleceğe doğru büyük bir değişımm sinyalini gördü- ğü ÖDP'den teklıf gelınce politikaya atılmaya karar verdiğini söyledı. Öneriye olumlu yanıt vermesinde Izmır adaylığının da etkıii oldufunu kaydeden Bay- kurt, "1935 yıhnda İzmîr, Hasan Âli Yücel'igönder- di Medis'e. Onun bölgesin- den adayukda bu karanrn- daetkilioidu. Görüj>akın- hğımdan dolayı ODP'yi tertihettim" dıye konuştu. Bu seçımlerin sürpnz sonucları olabıleceğıne dikkat çeken Baykurt, söz- lerinı şöyle sürdürdü: "Çünkû 50 yıldan beri sürüp gelen yönetimler ağuiıkla sağ ve sermaye yö- netimleridir. Buna karşıhk emekçi kesimler >eterince desteklenmemiş, işçi hak- lan kjsıtlanmış, tanm üre- tkikrinin ürünlerini de- ğerlendirme konusunda gerekli özen ve duyaruhk gösterUmemiş, örgütlen- melerine, fiyaüannı betir- lemelerine olanak gösteril- memiştir. ÖDP'nin prog- ramında bunlann böyleol- mayacağı. emek ve işçi ke- sûninin haklannı alabüece- ğL ekonomik mücadeienin daha özenle yürütüleceği, tanm kesiminde üretimin destekleneceği açıktır. 50 yıllık sermaye yönetimin- de, eğitinı bozulmuş, sag- lıkta çağdaş düzeye geline- memiş, Türk parası büyük ölçüde değer yitirmiş, so- nuçta toplumdaki tüm de- ğerler yok olmuş. bundan ahlak da etkÛenmişrir. Programımızda eğitimden sağuğa. ekonomiden ada- lete ve güvenHğe kadar her alanda çözümümüzvanhr. Bunlann hepsine çözüm bulunabilir. Savnrganhkve sönıürü önlenirse Türid- ye'nin kaynaklan doğru kuHanüırsa,sorunlarçözü- lebüir." 50 yıhn, bir sermaye idaresi için çok uzun bır süre olduğunu vurgulayan Baykurt, "Türkiye, bu ser- maye idaresine çok müsa- maha göstermiştir. Bizim önümüzde TİP ömeği var. Onunkadrolanbizimpar- timizdedir. Aynısını şimdi biz gercekleştireceğiz. ÖDP, bütün Türkiye'nin sol geçmişini, sosyalist geç- miş'ıni kapsayan bir yapı- dadır. Çok iyi bir birikim vardır. 50 yühksermayeik- tidanna son vermek için, emekten yana yönetim için ÖDP'ye oy vermek gere- kir" dıye konuştu. Bolu Kıbnscık Yatılı İlköğretim Bölge Okulu'nım yeni yaptmlan binası çürük çıktı Umutlannımüteahhitçaldı 7 995 yılında yapılan 5 katlı sözde "görkemfi" binanın içinde oluşan göçükler üzerine yeniden eski okula taşınan öğrenciler, olanaklann sınırlı olmasma karşın başan grafıklerini her yıl yükseltiyor. Mezun olan pek çok ögrencinin Anadolu ve öğretmen liselenni kazandığı okula en büyük destek yine öğretmen ve kaymakamdan geliyor. Okul Müdürü Sadık Ozbek, 439'u gündüzlü, 215'i yatıh ögrencinin öğrenim gördüğü okulun toplam bütçesinin 20 milyar lirayı bulduğunu belirtiyor. Koruma Derneği ve kaymakam desteğını de arkalanna aldıklannı vurgulayan Özbek, yeni okulun müteahhidı Kemal Mutlu'dan yakınıyor. 1995'te devredilen okulun zamanla göçmeye başladığını anlatıyor: "5 katlı okulda göçükler ve çatlaklar oluşunca hemen tahliye ettik. Eski okula taşındık yenkten. Ogrencüerin yaşamını riske atsunazdık. Okulda yaklaşık 2 yıl kalımşbk, Kaymakamımız Ferhat Kurtoğlu da konunun ûzerinde hassasiyetle durdu. Bayındırİık Bakanügı'ndan mübendisleri çağınü. Mühendiskr, yapüklan incekmekr sonucunda okula oturulamaz raporu verdi. Çimento ve demir eksiknği saptandı. Bakanhk, müteahhitfc mahkemelik oldu. Sakarya Ünrversitesi'nden uzmanlar getirildi. Konu şimdi Bolu Asliye Hukuk lNiahkemesi'nde. Bu okulun yıkdması da büyük mahyet gerektiriyor. Mflyarlarca tira hav^a uçtu." • İşsizliğin çok yoğun olduğu Bolu'nun Kıbnscık ilçesinde kurulu Yatılı ilköğretim Bölge Okulu (YİBO), sürekli göç veren bölgede renkli bir pencere açıyor. Okul, tavukçuluk ve koyun çobanlığı mesleklerinin egemen olduğu bölgeye, eğitim hareketliliği getiriyor, yoksul aile çocuklanna eğitim şansı sunuyor. . .. Müteahhidin malzemeden çaldığı okulda göçükler oluşmaya başlayınca, öfrenciler yeniden eski okula şbnmış. (Fotoğraflar: SERDAR'ÖZSOY) ilçeye uğrayan velilerin sürekli okula geldikJerini, çocuklanrun okuması için her türlü fedakârlıgı gösterdiklerinı belirtiyor. Özbek'in anlatımlan, bölgeler arasındaki görüş farklılıklannın eğitıme etkısıni gösteriyor. öflrencller... Kıbnscık YÎBO'daki öğrencilerin öyküleri diğer yatılı okul öğrencilerinden farklı değil. Köyierindeki birkaç kışıyi öldürdüğü için babası cezaevinde olan Reşat Öncel, devlet yardımından öncelikli yararlanan öğrencilerden. Öncel'e annesi ve komşulan bakıyor. 7. sırufa giden Fatma Kocataş da babası cezaevındeki diğer öğrencilerden bin. Babası, düğünde sarhoş iken kayınpederini öldürdüğü için 7 yıldır cezaevindeymiş. Havva Akmaz. aile durumu iyi birkaç şanslı öğrencıden. Anadolu liselerine hazırlanan Akmaz, beden egitimi öğretmeni olmak istiyor. Babası çiftçi, annesi ev hanımı. Havva, okullanndaki eksiklikleri şöyle anlatıyor. "BUgisayar laboratuvsn istiyoruz. Bu yıl pek çok öğreanenimiz askere gidiyor. Matematik dersimiz bu nedenk boş geçecek. Dersleri vetiştiremeyeceğiz. lngüizce dersini, sınıf öğreanenimiz veriyor. İkinci dönem tngiÛzce öğrenmeye başladık. Burs imkânlannın artonlmasını istiyoruz. Fenbilgisi laboratuvanmızda çok sayıda eksik var. Aslında lstanbul'da okumak istiyorntn. Çünkfi oradaki imkâıuar dah» Okullannın aşçı ve bulaşıkçılan olmadığını belirten Özbek. bu açıklannı koruma derneğinden tutulan kadmlarla gidermeye çahştıklannı söylüyor. Oğrencılere öğretim yılı basjinda kaban, ceket. forma dağıtılmış, ayhk 900 bin lira harçlık verilıyor. Diğer yatılı okullarda olduğu gibi altına işeyen çocuklan ilaçla ya da nöbetçi öğretmenlerle tedavi etmeye çahştıklannı aktaran Özbek, sorunlannı şöyle özetlıyor "Eski okula taşuımak zonında kaldığmuzdan çocuklan banyo için cumartesi-pazar evlerine yoUuyoruz. Eski okulda duş sistemi \ok. Bu da baa sorunlan gündeme getirdi. Geçen yıl birçok ögrencinin saçında sirke saptadık. Doktorlaıia olaya müdahale ettik. Koğuşlan dezenfekte ettik. Banyosunu yapmadan geleni yeniden evine gönderdik. Eski okulda mutfak da bulunmadığı için kendi olanaklannuzla bir yemekhane yapük. Öğrencilerin yüzde 8ü'i cumartesi- pazar köylerinc giderken soğuk aigınhgı geçirdi. Bu sorun nedeniyle de hemşire tuttuk. Tabii bunlar maliyetimizi artbnyor. Günde 20 öğrenci viziteye çıkryor. Her öğrend en az 2 mflyonluk ilaç alıyor." Bılgısayar laboratuvan sözü verilmesine karşın ilçenin alım lıstesinde yer almadıklannı aktaran Özbek, "Bize verflen söz tutulmah'' dedi. Müdür Sadık Özbek, diğer yatılı okullardan farklı olarak ilçelerindeki velilerin öğrencilerin durumuyla yakından ılgilendiğıni söylüyor. Müdür, perşembe pazan nedeniyle fyi" 2 yıl yatılı okuduktan sonra gündüzlü eğitime geçen Yasemin Çeltik. temizlik sorunlanndan şikâyetçi. Çeltik, hemşire olmayı ve Ankara'da yaşamak istediğini vurguladıktan sonra, artık yatılı okumadığı için mutlu olduğunu söylüyor İİTTİ Örgütte kan kaybının sürdüğü ancak tehdidin ortadan kalkmadığı belirtildi TKK siyasallaşmaya çalışıyor'ANKARA (CumhuriyetBürosu) - PKK'nin 1992 yılından bu yana uğradığı kan kaybı sonunda zayıfla- dığı. ancak örgütün neden olduğu tehdidin henüz ortadan kalkmadığı bildırildi. Gazi Oniversitesi Iktisadi ve îda- ri tlimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr ÜmHÖzdağ. 'bugünedekordulaşa- mayan PKK'nin bundan sonra si- vasallaşmaya çakşnğııu' beürterek. 1999 yıhnın gerek PKK gerekse Türkiye açısından bir dönüm nok- tası olacağını söyledi. PKK'nin 15 yılını değerlendıren ve bu konuda rapor hazırlayan Öz- dağ. "1984 yihndan 1990'a kadar stratejik saviınma, 1990-1993 ara- sında stratejik denge aşamasında kalan PKK. stratejik dengeden or- dulaşarak stratejik saldın aşaması- na geçmeyi başaramamış \e yavaş yavaş stratejik savunma dönemine dönerken stratejik dengenin baa unsurlannı muhafaza etmeye çauş- nuşnr" dedi Özdağ. 1984 yvhnda Türkiye'ye karşı açık savaş başlatan PKK'nin. 1984-1990 yıllan arasın- daki eylemlerinın asken açıdan ba- şansız, fakat politik ve psikolojık açıdan başarıh olduğunu ileri sürdü. PKK'nin 'stratejik savunma' diye adlandırdığı bu dönemde güvenlik güçlennın etkin olarak kullanılama- dığını, Kürt milliyetçihğınin yükse- lişe geçmesınden dolayı örgüte ka- tılımlann lcitleselleştığuıe dikkat çe- ken Özdağ, PKK'nin 1984'te 100 civannda olan milıtan sayısının 1992'de ise 15 bıne ulaştığuu belirt- ti. IkinciInönü Zafeıi'nin 78.yüdönümü törenlere gecUdi. Inönü Zaferleri Anırj vetkinci Inönü Zaferi'nin 78. yüdönümü, Biledk'in Bozü\ük ve Eskişehir'in İnönü ilçekrinde törenkrie kutiamh. Metristepe Anıü'na çelenk konulması Ue başlayan törene, Bozüyük'ün Akpınar köyündeki tnönü Şehider Anıb'nda devam edildi. Tanm ve Köyişleri Bakanı Mahmut Erdir, törendeki komışmasında, tarih boyunca Türk miltetinin hjçbir cephede mağlup edilemediğini beiirtti. Daha sonra, Eskişehir'in tnönü ilçesinde Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıü'na çetenkier konuldu, say şj duruşu \ apılarak lstiklal Marşı okundu. ınönü Zaferi'nin 78. yıldönümü dolayısryla Cumhurbaşkam Süleyman Demirel, TBMM Başkam Hikmet Çetin, Başbakan Bülent Ecevit, Genelkurmay Başkam Orgeneral Hüseyin Kıvnkogju, Milli Savunma Bakanı Hikmet Sami Türk, Bilecik ve Eskişehir valflerine kudama mesajı gönderdUer. Örgütün, bu yıllarda gösterdiğı ciddi güçlenme trendının sonucu olarak 1989 yıluidan ıtıbaren Türki- ye'de eğitim kamplan kurduğunu bildıren Özdağ, daha sonraki geliş- meleri şöyle anlattr "1990'lann başmda sayılanyüz- leri bulan PKK gruplan, kaçırdık- lan binlerce küçük baş hayvandan oluşan sürüleıie günlerce aradde hiç bir güvenlik gücü ile karşuaşma- dan dolaşabilmekte. gü\enlik güç- lerinin görüş alanı içinde kamp ku- rabilmekte idiler. Hatta güvenlik güçleri üe PKK arasında çıkan ba- a çaoşmalarda geri çekilen tarafîn PKKdeğil, güvenlik güçleri olduğu btte görülmüştür. Dağdaki PKK unsurlanna lojistik desteğin gayet iyi olduğu bu dönemi, 1995'ten iti- baren PKK militanlan 'altın çağ- lar' olarak hatuiayacaklar, 'o za- manlar devlet gibı ıdık' diye düşü- neceklerdir. Örgüt, 1992'den itiba- renIdtiesel ayaklanmave dışandan saldınlaria ele geçirme planını yü- rürlüğe koymuştur. Bu plan çerçe- vesinde Şırnak. İdiL, Silopi, Ulude- re ve Cizre'de ayaklanma çabalan 1992 flkbahannda Nevruz müna- sebeti Ue gerçekkştiritaneye çahşu- dı. Ağustos 1992'de ise PKK, dısa- ndan militan, içerkkn milisleri üe Şunak'a y önelikağırbir saldın baş- latn. Şumak saldınsu PKK ile gü- venükgüçleri arasındaki mücadele hem psikolojik hetn de askeri açı- dan bir dönüm noktası teşkil etmiş- tir. Son dönemde elde ettiği başan- h operasyonlarile başı dönen PKK, Şırnak'da başansızhğa uğraul- nuşür. Ağustos 1992 başanstdığını, örgüt için ağır bir darbe oluşturan Ekim 1992 Kuzey Irakoperasyonu bJemiştir" Özdağ, PKK'nin bu tarihten iti- baren alan hâkimiyeti stratejisi ge- reği olarak militanlanra sınıra mü- cavir alanlardan atarak iç bölgelere kaydırmaya başladığını kaydettı. Kayış alanlannın başında Tunce- li'nın geldiğini belirten Özdağ, 'TİKKO'nun alanı' sayılan Tunce- li çanağında ise PKK'nin pek başa- nlı olamadığmı bildirdı. 30 yıl öncenin eylemcisi Selvi, siyasete çok erken girdi SAMİHAZMİEZER ADANA-CHPGenel Başkan Yardımcısı ve Adana 1. sıra milletvekili adayı Cevdet Sehi, aktif sendıkal mücadeleye ve siyaset yaşamına çok erken girenlerden. Selvi bundan tam 33 yıl öncç, henüz öğrenciyken ölüm orucu eylemi yaprruş ve bu eylemle gazetemizin birincı sayfasına konu olmuştu. Harb-lş Sendikası'nda genç yaşta başladığı işçi haklan savaşımını daha sonra Petrol-lş'te sürdüren ve bu sendikamn uzun süre genel başkanlığını yürüten Cevdet Selvi, siyasal yaşamda da etkin şekilde yer aldı. 12 Eylül sonrasında MGK taraftndan veto edilen 21 SODEP kurucusu arasında bulunan Selvi, 1987'de SHP milletvekili seçildi. Önce SHP'nin, daha sonra da CHP'nin Parti Meclisi üyeliğine ve genel başkan yardımcılığına getirilen Selvi, halen Istanbul milletvekili olarak görev yapıyor. Selvi, 18 Nisan seçimlerinde ise CHP'nin Adana milletvekili adayı. Birinci sayfa konuğu Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun43. yıldönümünün kutlandığı 29 Ekim 1966 günü yayımlanan gazetemizin birinci sayfasında bir fotoğraf var. Önde darağacında sallanan ilmekli bir ip ve arkada battaniyenin altında yatan iki genç "İlti tekniker kendini asacak" başhklı resimaltında şöyle denıyor. "Eskişehirü Tekniker Okulu öğrencilerinin ölüm orucu devam etmektedir. Öğrenciler, 10 gün sûrecek oruç sonunda teknikerierin haklan verilmediği takdirde, kendilerini yanlannda bulundurduklan sehpa Ue asacaklannı ifade CHP Adana milktvekili adayı Cevdet Sehi. etmektedirier. Resimde, banklann ûzerinde yatan Tekniker Okulu Cemiyeti Başkam C. Sehi Ue YazmanE.Yenkefi görütanektedir." Akşamlan Tekniker Okulu Makine Bölümü'nde öğrenim gören ve bu okulun Talebe Cemiyeti Başkanhğı'nı yürüten, bugünün politikacısı Cevdet Selvi, gündüz de Eskişehir Hv. Ikmal Merk. Tayyare Fabrikası'nda 1. sınıf usta olarak çalışıyor ve Harb- tş Sendikası'nda yöneticilik yapıyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle