Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 MART 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
12 Eylül 1980 cuntası, din eğitimini 1982 Anayasası ile ilk ve orta dereceli bütün okullarda zorunlu hale getirdi
Oğretim Birliği Yasası yc
m
75. yıldönümü
etlünliklerle
kutlanıyor
istanbulHaberServisi-Tarihe "ÜçDevrim Ya-
saa" olarak geçen ve halifelik ile Şeriye ve Evkaf
Vekâleti'ni kaldııarak öğretim bırliğini gerçekleş-
tiren yasalann kabulünün 75. yılı bugün kutlanı-
yor.
TBMM'nin, 75 yıl önce, 3 Mart 1924 tarihinde
kabul ettiği üç yasayla, Şeriye ve Evkaf Vekâleti
ile halifelik kaldınldı ve Tevhid-i Tedrisat Kanu-
nu yani Öğretim Birliği Yasası kabul edildi. Bu ya-
salar bir yandan genç cumhuriyetin laik niteliğini
açıkça ortaya koyarken öte yandan da daha sonra
çıkanlacak olan Türk Medeni Kanunu, Türk Harf-
leri'nin kabulü gibi birdizi Devrim Yasası'nın te-
melini oluşturdu. Ülkemizin çağdaşlaşmasında ve
Kemalist Devrim'in kökleşmesinde çok önemli
adımlar olarak kabul edilen bu üç yasadan 430 sa-
yılı Öğretim Birliği Yasası ile öğretimde birlik ve
bütünlük sağlanırken eğitim ve öğretim işleri Mil-
li Eğitim BakanhğVnın denetimine verildi. 429 sa-
yıh yasayla kaldınlan Şeriye ve Evkaf Vekâleti'nin
vermekte olduğu şeriat ve medrese eğitimi de ta-
rihe kanşti ve dinsel eğitim veren vakıflar Milli
Eğitim Bakanhğı'na bağlandı. 431 sayıh yasa ile
kaldınlan halifelik ise genç cumhuriyetin egemen-
lik ve bunun kaynağı olan ulus konusundaki du-
yarlıhğındandolayı,tarihtekiyerini aldı. Böylelik-
le din ve devlet işleri bütünüyle birbirinden aynl-
dı. ulus egemenliğine ters düşen bir kurum daha
tasfıye edildi.
Öğretim Birliği Yasası (Tevhid-i Tedrisat). ka-
bulünün 75. yıldönümünde, hafta boyunca çeşitli
etkinliklerle kutlanacak. ÎO ve ÇYDD işbirii£iyle
bugün saat 13.30'da ÎÜ Fen Fakültesi'nde "Oğre-
tim Birliği Yasası'nın Yıldönümü ToplantısT ger-
çekleştirilecek.
Eğit-Der Cenel Başkanı Cazalcı
6
Yasayı delen
kurslar
kapatdmah
9
ANKARA (Cumhuri-
yetBürosu)-TBMM'de 3
Mart 1924 tarihinde ka-
bul edilen Tevhid-i Tedri-
sat (Öğretim Birliği) Ya-
sası'nın 75. yıldönümün-
de, laik-çağdaş-demok-
ratik eğitimi geliştirme
gereği vurgulandı.
CHPAnkaraîl Başka-
nı Levent Gök, 1949 ve
1956 yıllannda din der-
sinin ilkokul ve ortaokul
öğretim programlanna
girdiğini belirterek.
"1950'tenlen sonra din
dersleri ve ardından i-
mam hatip okullan ile
cumhuriyetin temel eğj-
tim ve öğretim felsefesi
dejenere edilmeye çalışıt-
dı. tmanı hatip okullan
adeta ünhersite \e ülke
yönetimine gelmearaçia-
nokhTdedı.
Cumhuriyetin temel
kazanımlannı delmek gi-
rişimlerine dikkat çeken
Gök. "Ancakcumhurrve-
tin sahipsiz oknadığL bu
kişi ve kuruluşlara göste-
rflerek,buçabalarbüyük
öicüde durdurulmuştur.
Bu yoMaki en önemli
adunJardan biri 8 yıluk
temel eğitiınin yasalaş-
masıdır. Eğitim ve Oğre-
tinıin Birliği esasımn te-
mel dayanağı olan laik
düşünceye hep birliktesa-
hip çıkacağız
r
görüşünü
vurguladı.
Eğit-DerGenel Başka-
nı Mustafa Gazakı. Öğ-
retim Birliği Yasası'nın
ilk çıktığı y11larda yetişen
gençlerin yurtdışında
Türkiye'yi en güzel şe-
kilde tanıttığına dikkat
çekerken, 1950'li yıllar-
dan sonra başlayan anti-
laik uygulamalarla eğitı-
min büyük zarar gördü-
ğûnü kaydetti. Imam ha-
tip okullan ile ikili eğiti-
me yeniden geçildiğini
belirten Gazalcı, son yıl-
lardaki irtica tehhkesınin
de ögretım birliğınin bo-
zulması sonucu ortaya
çıktığını anlattı. Gazalcı,
son iki yıldır başlayan
uyanışa işaret ederek,
"Zaman geçirilmeden
ders kitaplan ve prog-
ramlar da öğretim birliği
anlayışryia yeniden hanr-
lanmalıdır. Eğitim yöneti-
cilcri laik kişilerden oluş-
malıdır. Öğretim birfiği-
ne a> kın kurs ve okullar
kapaulnıaİKİır" dedi.
Kaûapayı ödemeyene
'samk'nüelemesi
NECATİAYGEN
İZMİR - Bornova Musta-
fa Kemal Lisesi'nde. katkı
payı ödemeyen 11 öğrenci-
nin okul disiplin kurulunca
"sanık" olarak nitelenmesi
büyük tepki yarattı.
İI Milli Eğitim Müdür
Yardımcısı tbrahim Çiner.
çocuklann ellerine verilen
soruşturma belgelerinde 'sa-
mk' sözcüğünün yer alması-
nın yanlış olduğunu belirte-
rek, gerekli incelemenin baş-
latıldığını söyledi.
Bornova Mustafa Kemal
Lisesi'nde 19 Mayıs kutla-
malan için katkı payı öde-
medikleri savıyla 11 öğrenci
hakkında disiplin soruştur-
ması açıldı.
Okulun Müdür Yardımcı-
sı ve Disiplin Kurulu Başka-
nı tsmail Yıkiınm. kurul üye-
leri Selcan Topbasan, İnci
Ayzeren, Ahmet Ayvaz ve
Ayfer Yaman, öğrencilen sa-
mk olarak nitelendirdiklen
soruşturma belgelerinde.
"Milli bayramlanmızdan
olan 19 Mayıs Atatürk'ü An-
ma Gençlik ve Spor Bayramı
için tzmir Valiliği'nce istenen
katkı payını şu ana kadar
vermediğiniz tespit edilmiş-
tir. Bu bayrama karşı gelmek
için mi katkı payı vermiyor-
sunuz" sorusunu yönelttiler.
Olaya öğrenciler ve veliler
büyük tepki gösterirken.
Eğitım-Sen tzmir Şubeleri
ile İZ-ÖVDER Bornova Şu-
besi yönetıcileri de yaptıkla-
n açıklamalarda. okul disip-
lin kurulu üyelerinm kendi-
lerini yargıç. öğrencilen po-
tansiyel suçlu gördüklerini
öne sürdüler. Bu uygulama-
nın öğrenciler üzerinde
"olumsuz etid" yapacağını
savlayan Eğitim-Sen lzmir
şubeleri. İZ-ÖVDER Borno-
va Şubesi yöneticileri, lzmir
Milli Eğitim Müdürlüğü'nü
okul yöneticileri hakkında
soruşturma açmaya çağırdı.
Tepkiler sürerken basından
sorumlu lzmir Milli Eğitim
Müdür Yardımcısı Ibrahım
Çıner, olaya el koyduklannı
açıkladı.
YUSUFZtYAAY
Eğitimde çok başlıhğın ve dınselliğın gideril-
mesi amacıyla Cumhunyet kadrolannca 3 Mart
1924'te çıkanlan Öğretim Birliği Yasası (Tevhid-i
Tedrisat Kanunu) bugün 75. yılına girdi. Öğretim
Birliği Yasası, eski Demokrat Parti'nin (DP) irti-
caya verdiği ödünlerle delinerek, günümüze dek ge-
len, eğitimde dinci kadrolaşmanın yolu açıldı. Ya-
sa, 1997'deki 28 Şubat Kararlan'nın ardından çı-
kanlan 8 Yıllık Kesintisiz Eğitim Yasasf yla özü-
ne dönmeye başladı.
Türkiye'de din eğitimi 1935'teki 1. Milli Eğitim
Şûrasfndan 1953'teki 5. Milli Eğitim Şûrası'na
dek laik cumhuriyetin ılkeleri doğrultusunda veril-
di. Eğitimi dinsel temellere döndürme girişimine
1946'da çok partili döneme geçilmesıyle başlandı.
1946 yıhndaki bütçe görüşmeleri sırasında Cum-
huriyet devrimlerine karşı olanlarca "GençBğe ah-
laki duygu \e davranışlannı dûzenlemek ve komü-
nizm tehlikesine karşı bir emniyet supabı olmak
üzere din eğitimini gündeme getirmenin zorunlulu-
ğundan" söz edildi. 1948-49 öğretim yılından baş-
layarak ılkokullann 4. ve 5. sınıflanna din dersi
konuldu. Ardından yaşanan yıllarda din derslen
ortaöğretimin üst kademelerine kadar yaygınlaştı-
nldı.
1956-57 öğretim yılından başlayarak ortaokul
ve dengi okullann 1. ve 2. sınıflanna. 1967-68 öğ-
retim yılından başlayarak da lise ve dengı okulla-
nn 1. ve 2. sınıflanna seçmeli din dersi konuldu.
• Öğretim Birliği Yasası'nda yalnızca
imam gereksinimini karşılamak için
belirli sayıda açılması öngörülen
imam-hatip okulları, Demokrat Parti
iktidan tarafından 1951'de Milli Eğitim
sistemi içinde yaygınlaştınlmaya
başlandı.
Demokrasiye en ağır darbeyi vuran 12 Eylül
1980 cuntası, Öğretim Birliği Yasası'nı hiçe saya-
rak din eğitimmi 1982 Anayasası ile ilk ve orta de-
receli bütün okullarda zorunlu hale getirdi. 12 Ey-
lül cuntasınm Milli Güvenlik Konseyi Başkanı Ör-
general Kenan Evren, radyo ve televizyonlarda
yaptığı konuşmada, "din öğretimi ve eğitiminin dü-
zenti bir şekilde devtetin denetimi ve gözetiminde il-
kokuL ortaokul ve üselerde 1982-83 öğretim yıhn-
dan başlayarak zorunlu ders olarak okutulacağuıı"
duyurdu.
Delinen laik eğitim
Öğretim Bırlıgı Yasası'nda yahuzcaımam gerek-
sinimini karşılamak için belırlı sayıda açılması ön-
görülen imam-hatip okullan, Demokrat Parti ikti-
dan tarafından 1951'de Milli Eğitim Sistemi için-
de yaygınlaştınlmaya başlandı. DP iktidannm 7 il-
de imam hatip okulu açmasıyla başlayan süreç hız-
landı. İmam- hatip okullan 1971 yılından başlaya-
rak birinci devreleri kaldınlarak ortaokula dayalı 4
yıllık okullara dönüştürüldü. Eğitimde ilkokul. or-
sayıldıtaokul ve lise tanımlaması yerine ilköğretim ve or-
taöğretim kavramını getiren 1973 tarihli Milli Eği-
tim Temel Yasası ile imam-hatip okullan liseye dö-
nüştürüldü.
Milli Eğitim Yasası uyannca yalnızca erkek öğ-
rencilerin öğrenun görebildiği imam-hatip lisele-
rinde, yasada yapılan değişiklikle "erkek" sözcü-
ğü kaldınlarak, ilk kez 1960'larda Isparta İmam
Hatip Okulu'nda gizlice öğrenim gören kız öğren-
cilere de bu okullara devam etme hakkı yasal ola-
rak tanındı. Bunun yanı sıra imam-hatip liseleri
'hem mesleğe, hem de yükseköğretime hazıriayıa
programlar uygulayan" meslek liseleri statüsüne
getirildı. İmam-hatip liselerinin 1976'da verdikle-
ri ilk mezunlannın yetiştırildikleri alanda yükse-
köğretim kunımlanna girmeleri sağlandı. 12 Eylül
yönetiminin Başbakanı Bülent Ulusu dönemi olan
16 Haziran 1983'te 2842 sayılı yasayla Milli Eği-
tim Temel Yasasf nda yapılan değişiklik, imam-
hatip lisesi mezunlannın tüm yükseköğretim prog-
ramlanna gırebilmelerinin önünü açtı.
Bu sürecin devamıyla birlikte imam-hatip lisesi
mezunu ve hukuk, siyasal bilgiler, iktisat, eğitim ve
edebiyat fakültesini bitiren kişilerin devlet bürok-
rasisi ve eğitim kurumlannda kadrolaşmalan plan-
lı bir şekilde adım adım sürdürüldü.
Sekiz yıllık kesintisiz eğitimi getiren yasanın
1997'de çıkanlmasıyla imam- hatip liselerinin or-
ta kısımlan, tüm ortaokullar gibi kapatılarak yal-
nızca ilköğretimden sonra girilebilen imam-hatip
liseleri varlığını koruyabildi.
Üniversitelerde
YÖKprotestosu
Ankara CnKçrsitesi Rektörlüğü'nün ka-
yıt yenileme sırasında YÖK tarafindan
belirlenen tutann üzerinde harç ahnma-
sına yönelik karan, öğrenciler tarafin-
dan protesto edildi. Cebeci'de Ankara
Cniversitesi İletişim Fakültesi önünde
dün toplanan bir gnıp öğrenci, ortak
açıklama yapü. Açıklamayı okuyan Ha-
san Algül. yükseköğretimin parasız ol-
ması gerektiğini söyledi. lstanbul Üni-
versitesi Edebiyat Fakültesi öğrencileri
de YÖK'ün en son disiplin yönetmeliği
gereğince, "Gözaltına ahnan öğrencile-
rin okuldan atılmasını \eya uzaklaşOnl-
masınr dün kitiesel bir gösteriy le protes-
to etti. YÖK'ün yeni disiplin yönetmeli-
ğiyle üniversite kapılannı "Sesi çıkanla-
ra kapatmavı hedeflediğini" belirten öğ-
renciler "YOK'ün istemediği, eşit para-
sız, özgür, bttimseL, anadilde eğitimi sa-
viınan öğrencikrdir" dedfler. (Fotoğraf:
SERDAR ÖZSOY)
ir1R¥ 1 de BUGÜN
Işte TRT'den kaliteli, düzeyli bir kabare...
•#
BIZDEN SOYLEMESI
Günümüze ayna tutmayı amaçlayan bir kabare...
Bir yandan toplumsal sorunlara eleştiri oklartnıftrlattrken, mizah
yüklü şakalarla, hicivlerle birbirinden güzel şarkılarla Çarşamba
gecenize renk ve eğlence katacak.
Haydi ekran başına...
Yaptm-Yönettm : Zeynep Esen / Sabiha Eşmedereli
Metin Yazan : Ali Erdoğan
Oyuncular : Sinan Bengier, Ayberk Atilla, AyşegiU Uygurer,
Rozet Hubaş, Yusuj'Atala ve Hayal Atan Erdoğan
Bugün ve
her Çarşamba
22.30
TRT-1
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Kürt Aydınlarının
Sorumluluğu!
Derste "Öcalan Olayı "nı tartışıyorduk.
Bir öğrencim, uzunca bir çözümleme yaptı ve
sözlerini şöyle noktaladı:
"Ben Kürdüm ve biliyorum ki sorunun çözümü
Kürtçe TV falan değil. Bölgenin ekonomik ve top-
lumsal yapısının değişmesi gerekir. Bölgenin geri
bıraktınlmış olması bugün bu sonuçlan yaratmıştır."
Cumhuriyetin bölgeyi bilinçli bir tutumla geri bı-
raktığı propagandasını Kürtçüler hep yapıyorlar. Bu-
na inanmak da yöre insanının kolayına geliyor.
Doğu'nun geri kalmışlığı acaba cumhuriyetle mi
yaşıt, yoksa yüzlerce yıllık bir geçmişi mi var? Niçin
yörenin vartıklılan bile yatınmlarını orada değil de ül-
kenin batısında yapıyorlar? Hemen tüm cumhuriyet
hükümetlerinin bu bölgedeki yatınmlan özendirecek
önlemleri acaba niçin sonuç vermiyor?
Ve son bir soru... Iç Anadolu'da ve özellikle de Do-
ğu Karadeniz'de aynı öiçüde yoksul yerler yok mu?
• • •
Sorunun iki boyutu var. Ikisi de "eşitlik"\e ilgili!
Birincisi bölgeler arasında... Ikincisi bireyler ara-
sında..
Bölgeler arasındaki dengesizliği düzeltmeden ne
"Güneydoğu sorunu"nu çözebilirsiniz.. hatta ne de
lstanbul1
un sorunlannı.
Istanbul'a kuşaklar önce gelmiş olan Güneydo-
ğu kökenlilertoplumla bütünleşmişler. Ama hızlanan
göçün yarattığı "kimlikbunalımı "nı ve aşın büyüme-
yi çözemeden, Istanbul'un esenliğe çıkma olasılığı
yok!
Göçün hız kesmesi ve PKK'nin umut olmaktan
çıkması için, GAP'ın hızlanması ve gençler arasın-
da işsizliğin azalması gerekiyor. Araştırmalara göre
teröre Şırnak'ta ciddi taban var, Urfa'da yok. Çün-
kü Urfa, GAP'ın yarattığı umudu çoktan yaşamaya
başlamış.
Sorunun bu boyutunda Kürt kökenli aydınlanmız-
la anlaşmamız kolay. Ama sorunun bireyler arasın-
da eşitlik boyutu gündeme geldiğinde iş değişiyor.
Onlann bir kesimi, bireysel eşıtlıği "etnik eşitlik"
biçiminde anlıyoriar. Etnik eşitliği de giderek "ortak
kimliğin" yok edilmesinde anyorlar...
Şiddeti yadsıyan Kürt aydınlanndan, eski TİP'Iİ
Avukat Kemal Burkay şimdi Isveç'te yaşıyor. Na-
ki Özkan'ın kendisiyle yaptığı söyleşide iki nokta
dikkatimi çekti.
Birincisi...
Sayın Burkay, Ortadoğu'daki bütün Kürtleri tek bir
halk sayıyor.. "öteki ülkelerdeki halkımız" diyor.
Aralannda bir dil birliği bile bulunmadığını gör-
mezden geliyor. MED TV'deki bazı açıkoturumlar-
da, Kuzey lraklı Kürt ile Türkiyeli Kürdün niçin çe-
virmen aracılığıylaanlaşabildiklerini unutuyor. "Soy-
daş" olmakla "ulus" olmayı birbirine kanştınyor.
fkincisi...
Sayın Burkay, bölgedeki feodal yapı ile ilgili ola-
rak devtetisuçtuyor... "Şeyhliğin, ağaltğın sorumlu-
su olan rejim bu kesimlehe sıkı iş ve kader biriiği
içinde" diyor.
0 konuda da unuttuklan var... Doğu'daki bu ka-
lıntılann Osmanlı'nın mirası olduğu gibi. Osman-
lı'nın da bu bölgedeki bazı yöreleri tımar sistemine
dahil etmeyi başaramaması gibi.
Ve de... Devleti bugün aşiret reisleri ile, ağalarla
işbirliği yapmak zorunda bırakan temel nedenin, P-
KK terörü olması gibi.
• • •
Aydın olmanın ölçütü bilgi değildir, davranıştır.
Ne her çok bilgili kişi aydındır, ne de ınandığını -
sonuçlannı düşünmeden- her yerde herfırsatta hay-
kıran kişi...
Bilgili olmak başka, aydın olmak başkadır. Ken-
dini tatmin etme arayışı içindeki "entel" başkadır. ay-
dın başkadır.
Aydın, kendini toplumundan sorumlu hisseden
kişidiıi
Aydın, attığı her adımın toplumu açısından yara-
tacağı sonuçlan düşünen kişidir.
Ve şimdi zaman, Kürt kökenli aydınlanmızın so-
rumluluklannı üstlenmesi gereken zamandır. Artık
meydanı Öcalan'lara ve onlann emir kulu siyasetçi-
lerden geri almalan gereken zamandır...
önyargıiardan annarak, sağduyu ile ve yüreklilik-
le!
îmam-hatip
sayısında gerileme
EBRU TOKTAR
A^^KARA - 8 yıllık temel eğitim ile üniversite sınav siste-
mi değişikliğinden etkilenen imam-hatip liselerinin sayısında
ilk kez azalma oldu. Son dört yıllık verilere, her yıl sayılan ar-
tan imam hatip okullan, bu yıl azaldı. 605 dini okul sayısı
604'e düştü. Ortaokul bölümleri kapatılan imam hatip lisele-
ri, yeni sınav sisteminde alana göre seçenek sistemi getirilme-
si nedeniyle de öğrencilerin en fazla kaçış yaptıklan okul türü
oldu. Lisede öğrenim gördüğü alanda tercih yapan öğrencinin
ortaöğretım başan puanını yükselten yeni model. ilahıyat dı-
şmdaki fakülteleri yeğleyecek öğrencileri "dezavantajh" hale
getiriyor. Yeni sistem nedeniyle en az 30 puanlık kayba uğra-
yacak imam hatip lisesi öğrencileri. istedikleri fakülteleri seç-
mek için genel liselere geçiş yaptı. Öğretmen sayısının fazla,
öğrenci sayısının az olması nedeniyle daha önce özendirici
olan imam hatip liseleri, yeni sınav sistemi nedeniyle kayıt
oranlannda da dörtte üç kayba uğradı.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın dört yıldaki istatistiklerine göre.
448 dıni okul sayısı 1995'de 561'e. 1996'da 601'e, 1997'de
605'e çıkü. İlk defa bu yıl artış azalmaya dönüşerek. dini okul
sayısı 604'e düştü. Son dört yılın imam hatip liselerindeki öğ-
renci ve öğretmen sayılan şöyle:
• 1994-1995 öğretim yılında Din Öğretimi Genel Müdür-
lüğü"ne bağlı 448 okulda 476 bin 175 öğrenci öğrenim gördü.
15 bin 494 öğretmen görev yaptı.
• 1995-1996 öğretim döneminde Din Öğretimi Genel Mü-
dürlüğü'ne bağlı 561 okulda (486 imam hatip lisesi, 75 Ana-
dolu imam hatip lisesi) 492 bin 809 öğrenci öğrenim gördü. 17
bin 226 öğretmen görev yaptı.
• 1996-1997 öğretim yılında Din Öğretimi Genel Müdür-
lüğü'ne bağlı 601 okulda (464 imam hatip lisesi, 30 çok prog-
ramlı lise, 107 Anadolu imam hatip lisesi) 511 bin 502 öğren-
ci öğrenim gördü. 18 bin 809 öğretmen görev yaptı.
• 1997-1998 öğretim yılında 464 imam hatip lisesi, 107
Anadolu imam hatip lisesi, 34 çok programlı lise olmak üzere
toplam 605 okulda 178 bin 046 öğrenci öğrenim gördü.
• 1998-1999 öğretim yılında 604 okuida (464 imam hatip
lisesi, 33 çok programlı lise, 107 Anadolu imam hatip lisesi)
192 bin 786 öğrenci öğrenim gördü. 18 bin 145 öğretmen görev
yaptı.