Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12MART1999CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türkiye'de yaşanan en büyük kitlesel hareketlerden biri olan Gazi olaylannın üzerinden 4 yıl geçti
17 ölüıtüü provokasyontstanbul Haber Servisi -
Türkiye'de yaşanan en büyük
provokasyonlardan biri ola-
rak nitelendirilen "Gaziotay-
lan"nın bugün 4. yıldönümü.
Karanlık eller tarafından ger-
çekleştınlen saldınlardan
sonra Gazı ve Ümranıye'de
gelisen olaylarda 23 kişi öl-
müş, onlarca kışi yaralanmış-
tı. Gazi Halk Meclısi üyelen
ve olaylar sırasinda yaşamını
yitirenlerin ailelen, bu yıldö-
niiraünde de Gazı davasının
tstanbul'a ahnmasını ve ger-
çek katillerin bulunup yargı-
lanmasmı istiyorlar. Fransa
Alevi Birlikleri Federasyonu
(FUAF) tarafından yapılan
açıklamada da katlıamı ya-
panlann halen saklanıp ko-
runduğu belırtildi.
Gazı olaylan. 12 Mart
1995 Pazar günü beyaz renk-
lı Renault marka otomobil-
den, lsmetpaşa Caddesi üze-
rinde bulunan 3 kahvehane
ve 1 pastaneye Kalaşnıkof-
larla ateş açılmasıyla patlak
verdi. Yaylım ateş sonucu
Haül Kaya adlı Alevı dedesı
öldü, çok sayıda yurttaş yara-
lı olarak hastaneye taşındı.
Taranan kahvehaneler Gazi
Karakolu'na yakın olmasına
ve cadde üzerinde devriye
görcvı yapan polislere karşın
saldırganlar olay yennden
kaçmayı başardı.
İlk olaylardan sonra so-
kaklara dökülen yurttaşlar
bankatlar kurdu, ateşler yak-
u. Polis göstericileri dağıt-
makta güçlük çekiyordu.
Olaylann durulduğu pazarte-
sı günü 04.30 sıralannda
Mehmet Gündüz. polıs pan-
zerının bulunduğu yönden
açılan ateş sonucu öldürüldü.
Aynı gün saat 16.00'da Zü-
beyde, Gazi, Esentepe ma-
hallelennde sokağa çıkma yasağı ılan
edildi. Gazi Mahallesı'nde göstericiler
ile polis arasına askerler tampon görevi-
ni üstlendi. Ancak barikatlann yanlma-
sıyla zaman zaman polis-göstericiler ara-
smda çatışmaiar yaşandı.
Pazartesı günü meydana gelen olaylar-
da çok sayıda kişi yaşamını yitirdı. DSP
tîenel Başkanı Büient Ecevit CHP Mil-
letvekılı Mehmet Sevigen ve sanatçı Zül-
fü LKaneü'nm da aralarında bulunduğu
bir grup, olaylann yaşandığı bölgeye ge-
lerek yurttaşlara provokasyona gelmeme-
OLAYLARIN 4. YILINDA ÖLEN 17 KÎŞÎ ANILDI
Kaıı dökülen taşlara
ırtnızı karanfiller
Gazi Mahallesi'nde 4 yıl önce 17
kişinin öldüğü olaylann yıldönümü
nedeniy le toplanan bir grup, ilk olüm
olayının yaşandığj yere kırnıta
karanfıller bırakarak, mezarhk
riyaretinde bulundu. Cemevi'nden 1.
Nalbur Durağı'na gekn topluluk, ilk
ölümün yaşandığı yere eDerindeld
karanfUleri bırako. Gazi Cemevi Genel
Sekreteri Hüseyin Polat, açılan
davaİarda suçlıüann
cezalandınlacaklanna inanmadıklannı
söyledi. Olaylarda yaşamnu
yitirenlerin anneleri. çocuklaruun
öidürüldüğü yerde ağıtiar yakarken
toptuhık "Analann öfkesi katifleri
boğacak" ve "Gazi halkı değiL katffler
cezalandınlsnT sloganlan attL Daha
sonra Afibevköy Mezarhğı'na giden
grup. olaylarda yaşamını yitirt-n Fevzi
Tunç, Mümtaz Kaya. Reis Topal'la
önceki gün toprağa verilen sendikacı
Sükvman Yeter'in mezannı ziyaret
ettiler. Aflcler. Hacı Bektaş-ı Veli
Ktutûrünü Tanıtnıa ve Yaşatma
Derneği Başkanı Mahmut Türkmen ve
ÖDP fctanbul büyükşehir bekdiye
başkan adayı Vicdan Baykara'nın da
kanldığı anma törenleri çerçevesinde
dün Gazi Cemevi'nde bir de yemek
verikrL(Fotoğraflar: ÖZKAN GÜVEN
ALPER TURGUT)
len, tahnklere kapılmamalan yönünde
uyanlarda bulundular. Gazı'de yaşanan-
lardan sonra 14 Mart'ta da Ümraniye
olayları patlak verdi. Bilanço 23 ölü, on-
larca yaralıydı.
Dönemın Başbakanı Tansu Çiller. Ba-
kanlar Kurulu toplantısı öncesı olayın
PKK tarafından yapıldiğını tahmin ettik-
lerini söyledı. Basın kuruluşlaruu arayan
kişiler, Ismerpaşa Caddesi üzerindeki
kahvehanelerin taranmasmı Türk Intikam
Tugayı (TtT) adına üstlendi. Olaylardan
sonra polisi "kitle katliamr yapmakla
suçlayan çok sayıda yurttaş, bırçok yerde
gösten düzenledi. Ankara'da 2 bın kişının
katıldığı eylemde 15'i polis 36 kişi yara-
landı. Istanbul'da ikı bin kişi, 1.5 saatlik
bir yürüyüşle valiliğe kadar yürüdü. Bur-
sa'da 4 bin kişi, Atatürk Anıtı'na siyah çe-
lenkbıraktı.
Adli Tıp Kurumu'nun raporlannda
ölen 15 kişınin "ateşli sflah mermi cekir-
degine bağlı yaralanma"" sonucu öldüğü
belırtildi. Hayatını kaybedenlerin büyük
bir bölümüne "öldürücü tek kurşun" isa-
bet ettiği kaydedılen raporlarda, bu tek
kurşunun belden yukan, baş ve göğüs böl-
gesindekı yaşamsal yerlere yöneltildıği
vurgulandı.
Eskı Emnıyet Istihbarat Daıresi Baş-
kan Yardımcısı Hanefi Avcı, olaylardan
çok sonra yaptığı bir konuşmada ilk sal-
dınyı, halen aranan Yeşfl kod adlı Mah-
mut Yıldırun'ın başlattığını ıleri sürdü.
Avcı, "Bu olaylarda Yeşil'in parmağı oi-
duğundan şüpheleniyorduk. Yaptığımız
araştınnalarda kahvehane tarama olay>
nı Yeşil \e arkadaşlannın gerçekleştirdiği
sonucuna ulaşuk. Ancak bir belgeddeede-
medik" dedı.
Bazılanna göre Gazi'de
kanlı bir senaryo tam anla-
mıyla sahnelenirken olaylar
sonrasında 100 yurttaş ve 20
polis hakkında dava açıldı. ts-
tanbul'da yapılması ıstenen
dava ise tüm girişimlere rağ-
men Trabzon'da görülmeye
devam ediyor.
FUAF yapüğı açıklamada,
katliamın devlet içinde yuva-
lanmış gerici ve faşist kadro-
lar tarafından gerçekleştirdi-
ğıni belirterek şunlan kaydet-
ti: "Alevi insanlanmrza, ileri-
ci vç demokrat insanlanmıza
süahlarta saldında bulundu-
lar. Dümanın gözü önünde in-
sanlar kurşunlandı. Birçok in-
san öldürüldü ve onlarca insa-
mmız kurşunlandı. Boş me-
zariıklarda insan cesetieri bu-
lundu. Kadiamlan yapan ca-
nikr yakalanıp hesap verme-
leri gerekirken katiller bugün
de halen saklanmakta ve ko-
runmaktadır. Gazi davasL ka-
muoyundan saklanması ama-
cryla fstanhul'dan Trabzon'a
alındı. Gazi davası derhal ts-
tanbul'a alınmalıdır. Gazi da-
vası mağduıianna yapılan
baskılara son wrilmdidir. Ga-
zi davasının gerçek katilleri
bulunupcezalandınlmaİKhr.''
İnsan Haklan Derne-
ği'nden yapılan açıklamada
da gizli bir elin tetiğe dokun-
masıyla 23 kişınin yaşamınm
yıtirildıği hatırlatılarak "Ga-
zi'de eline kan bulaşanlar ha-
lencezalandınlmadL Yaşamı-
nı yitirenlerin ailelerine top-
lum olarak borçluyuz. Çünkü
bizler üzerimize düşen görevi
yerine getiremedik" denıldı.
Pofeten bûyfik önlem
Istanbul Emnıyet Müdürlü-
ğü, Gazı olaylannın 4. yıldö-
nümünde olağanüstü boyutlarda önlemler
aldı. Emniyette tüm izınler kaldınlırken
yaklaşık 27 bin polise görev verildi. Ön-
lemler içinde tstanbul Valiliği "kriz mer-
kezj" oluşturdu. Eğitimli polıs köpeklerı
ve panzerlerin de kullanılacağı önlemler
çerçevesinde havadan da polis helikopte-
ri yerdeki ekıplere destek verecek.
tstanbul Valiliği'nden yapılan yazıh
açıklamada da. toplantı ve gösterilerin an-
cak Şişli Abide-i Hürriyet Meydanı, Bey-
koz Çayın ve Zeytinburnu Kazlıçeşme
Alanı olarak belirlendiği kaydedildi.
Süleyman Yeter'in ölümüne tepkiler artıyor
DİSK: Poliste işkence
ne zaman kalkacak?
APflCARA (Cumhuriyet Bürosu) - DtSK
Ankara Merkez Temsilcisi ve Dev Maden-
Sen Genel Başkanı Tayfun Görgûn, Lımter-
Iş Sendikası uzmanı Süleyman Yeter'in gö-
zaltmda ışkenceyle öldürülmesınin. '12 Ey-
hll rejimini ısrarla ayakta tutmaya çalısanla-
nn. çetekrin, hukuksuztuğun iflagnın gös-
tergesi olduğunu' söyledı.
DİSK Ankara Merkez Temsilcisi Görgün,
Yeter'in tstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde
gözaltında öldürülmesiyle ilgilı olarak yap-
tığı açıklamada, nöbetçı savcı Irfan Özleyen
gözetımindekı otopsi raporuna göre Yeter'in
yüzünde. boynunda. kann bölgesinde, sır-
ftnda, el ve ayak bileklerinde henüz kabuk
bağlamamış taze yaralar. kanama ve kızank-
lar bulunduğuna dikkat çekerek l4
Daha evvel-
ce bflinen bir rahatsızlık ve hastahğı bulun-
mayan Süleyman Yeter işkencegörmüş vegö-
zaltuıda öldürülmüştür" dedi.
"Hukuk kurallannın sağhkh jşlemesi, can
ve mal güvenliği nin sağlannıası v« benzeri gö-
revter için oluşturulan kolluk güçleri ve bina-
lanndan işkence ne zaman kalkacaknr" di-
ye soran Görgün, eskı DtSK Genel Başkanı
Kemal Tûrkler. bombalı suıkast sonucu 51-
dürülen gazetemız yazan Uğur Mumcu, po-
lısler tarafından öldürülen gazeteci Metin
Göktepe'nın katilleri bulunsaydı bugün bu
cinayetlerle karşılaşılmayacağını söyledi.
Görgün. "Tek çıkış. duşüncenin suç olmak-
tan çıkarüması. örgürJenme hakkının kuDa-
nılmasıdır" dedı.
Türk Eczacılan Bırliği ve Türk Dışhekım-
leri Bırliği adına yapılan açıklamada da, Ye-
ter'in hedef olduğu uygulamalar kınandı.
Açıklamada. gönüllü kitle örgütleri, sendıka-
lar ve onlann öncülenne yönelık baskı ve
gözaltılarda ölümlenn, demokrasının ku-
rumlannı yok etmeye yönelik olduğu belir-
tılerek işkenceyle toplum vicdanının körleş-
tırildiğı kaydedildi.
Türkiye'dekı insan haklan eksikliğinin bir
boyutunun daha gözler önüne senldigine dik-
katçekilen açıklamada, "Yeter'in ölümüney-
olacan sorumsuzluk veşiddet ülkemizin çağ-
daş ülkeler arasmda yer almasını önlemekte,
çağdaş demokratik ülke topluluklan arasuı-
da özürlü konumuna düşürmektedir'" denıl-
dı.
Yargılanan jandarma muhbiri bağlantılara dikkat çekti
Yeşil, JTTEM, MHP üçgeni
; DtYARBAKBR (Cumhuriyet Bürosu)-Dı-
yarbakır' ın Ergani ılçesinde Fethitpek adlı bir
emekli memurun öldürühnesi nedenıyle, Di-
yarbakır 1 No'lu DGM'de birjandarma yüz-
başısı, iki astsubay ve iki uzman çavuş ile bir-
; likte "çete kurmak" iddiasıyla yargılanan jan-
darma muhbiri Ali Yddız verdıği ifadelerde.
"YeşT kod adlı MahmutYıkünm. JİTEM ve
MHP'lilerin ilginç bağlantılanna dikkat çek-
ti. Birlikte çalıştığını belirttiği Yeşirin döne-
' min MHP Diyarbakır tl Başkanı rbrahim Yi-
ğft'le arasının iyi olduğunu anlatan Yıldız. Jt-
TEM elemanlannın vatandaşlara şantaj yap-
tığmı iddia erti.
tdam istemiyle Diyarbakır DGM'de yargı-
lanan Ali Yıldız, DGM Savcılıgı'nda verdiği
ifadede, JTTEM'le ilişkisının ilk kez Ergani'de
başladığını, iki-üç ay kadar Ergani bölgesin-
de çahştıktan sonra. JtTEM'in Diyarbakır
Merkezi'ne alındığım söyledi. Yıldrz, ifade-
sinde, itirafçı olan PKK'liler ile bırükte Jİ-
TEM'de çalıştıklanru, zaman zaman silahlı
çatışmalara girerek. teslim olmayan örgütmi-
litanlannı öldürdüklerini anlattı. 1992 yılın-
da Yeşil kod adlı Mahmut Yıldınm'la tanıştı-
ğını belirten Yıldız şunlan anlattı:
"Yeşil'i ben Ahmet Demir otarak büiyor-
dum. Ancak basında fotoğraflan çıkmca adı-
mn Mahmut Yıldınm olduğunu anladun. Ye-
şil, gözlerine bazen yeşil lens taktığı için ken-
disine Yeşfl kod adı verflmiştL*1
"JİTEM'in sivil kanadı"nın o tarihlerde
iki kol çalıştığını belirten Yıldız, PKK itiraf-
çılannm çalıştığı kanadı itirafçı 'Zınar' kod
adlı Alaaddin Kanat'ın ıdare ettiğıni, kendisı
gibi sivil muhbirleri ise Yeşil'in koordine et-
tığini söyledi. Yıldvz şöyle de\am etti:
"Herikikol 1993 yıhna kadar devletiçinçok
faydah işler yapd. Bizim bulunduğumuz Ye-
şil'in klare erriği kol. PKK kamplannı doğru-
dan hedef alan operasyonlar yapü. 5 kez silah-
h çabşmaya girdim. Benim \eşîl kod adlı Ah-
met Demir ile samimiyet kurrnam mümkün
ounadı. CHamazdı da. Biz onu Özel Harp Da-
iresi'nden gönderilmiş görev li olarak tanryor-
duk. 1993 yıuna kadar Yeşil bizi bu şekilde ça-
hşürdı. Yeşil'in osıralarda zaman zaman uzak-
lara gittiği de oluyordu. Bu zaman zarfinda
birlikte çahşrığımız elemanlarve ben MHPDi-
yarbakır tneşkuatı'na gidiyorduk. O zaman-
lar MHP il teşkilat başkanı İbrahım Yiğıt'ti.
Yeşil de teşkilata gider gelirdi. İbrahim Yigıt'le
bir samimiyeti vardı. Yeşil'in Diyarbakır böl-
gesinde görev yapttğı süre içinde gayri kanuni
işler yapıp yapmadığı konusunda bir bilgi sa-
hibideğilim. Ancak. 1993 yıbıun sonlanna dog-
ru bizim teşkilatın elemanlan, her nedense ör-
gütten ziyade vatandaşlara vöneldL \atandaş-
lann kaçınlması. şantaj yapıhp para isteme
hadiseleri meydana gelmeye başladı. Bu yüz-
den bizim teşkilat dağıldı. Bizim kola mensup
birçok eleman kendi memlekerine gitti. Buete-
manlann büyük bir çoğunluğu. zaten ül-
kücülerden oluşan vabancılardı."
13MartCumartesi, saat 19:00
Naklen ve sadece CINE5'te.
Hemen üye olun
(0212) 225 55 55
www.cine5.com.tr
Decoder'ler Multicanal Yetkili Satıcılannda, Bosch, Arçelik, Beko, Vestel ve K.V.K. Bayilerindedir.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Nereden Başlamalı?
İki olay arka arkaya geldi.
Bir tanıdığın Ankara'da özel ilkokulu var. Öğret-
menlik için başvuranlann önemli bir kısmı türban-
lı. Hemen hepsi de Gazı Üniversitesi mezunu.
Okulda ve derslikte türban takılamayacağı anım-
satıldığında tepkiler hep aynı:
- Başımı açmam!
Fazilet Partisi'nin Istanbul'dan seçilmesi kesin
adaylanndan Merve Kavakçı da aynı şeyi söyle-
miş:
- Meclis'e girersem başımı açmam!
Bir yanda bireysel inanç ve özgürtük... öte yan-
da yasalar ve kamu düzeni.
Meclis'tekitürbanlı mı daha önemli, sınıftakitür-
banlı mı?
• • •
Meclis'teki türbanlı, olsa olsa bir siyasal simge-
dir.
Sınrftakı türbanlı öğretmen ise Türkiye'nin gele-
ceğine atılmış bir imzadır.
Tarikatlar ve dinsel topluluklar yıllardır bir kann-
ca sabnyla çalıştılar. Çok uzun süreli bir stratejiyi
adım adım yaşama geçirdiler.
Özel yurtlannda eğrttikleri, para ile destekledik-
leri gençlerin erkeklerini kamu yönetimi ve hukuk
alanına yönlendirdiler... Kızlannı da hep öğretmen-
liğe!
Erkeklerkaymakamlıkkoltuklannayerleşti...Yar-
gıya yerleştı... Iç güvenliğe yerleştı.
Kızlar da ilkokuldan başladılar, geleceğin ku-
şaklarını kendi hamurlanndayoğurmaya...
Eğitim fakülteleri, sınav sırasında yoklama çizel-
gesini imzalamaktan kaçınan kız öğrencilerle do-
lu... O kâğıtlan imzalarken erkek öğrencilerin de
elleri değmiş olduğu için!
Sayın Uluğbay'ın bakanlığı döneminde, kura
çeken öğretmen adaylarını zaman zaman TV'ler-
de izlıyorduk. Çoğu başörtülüydü.
• • •
Hiç değilse kural ile inanç arasında denge kur-
mak amacıyla başını 'peruk' ile kapatmayı bile ka-
bul etmemek ne anlama gelir?
Bir... Inançtan çok siyasal ideolojinin önem ta-
şıdığı anlamına!
İki... Görüntünün de siyasal bir simge olarak
ağırlık taşıdığı anlamına!
Sınıftaki ıdeoloji, Meclis'teki ideolojiden çok da-
ha önemlıdir. Çünkü Meclis'teki bir üründür, ama
sınıftaki bir tohumdur.
Türbanlı öğretmen önce türbanı ile öğrencileri-
ne örnek olur. İlk 'mesay'ı türbanıyla verir. Ve son-
ra sıra, ideolojisinın aktanlmasına gelir.
Türbanlı öğretmen sınıfta Atatürk'ü ve laikliği
acaba nasıl anlatır?
Laikliğin konu olduğu derslerde üniversite sıra-
lannı boşaltan türbanlı öğrenciler gibi mi?..
* • •
Kimse kendini aldatmasın!
Türkiye'nin hemen her köşesinde... Birçok öğ-
retmen, 'türban'\ gelecek kuşakların beyinlerine
yerieştiriyor. Ve o ögretmenleri de YÖK düzeni ye-
tiştimror.
YOK 'devrim tarihi' derslerinde devrim karşıtlı-
ğı yapılmasını bile önleyemiyor. Kendi elleriyle ye-
tiştirip büyüttüğü canavarın karşısında şimdi ça-
resiz...
Ne yapmalı?
Işe, öğretmen yetiştiren kurumlardan başlama-
lı!
Oralar yeniden birer 'cumhuriyet ocağı' olma-
dan, Türkiye'nin üzerinde kara bulutlann eksik ol-
mayacağı unutulmamalı.
Meclis'teki türbanın 'ürün', sınıftaki türbanın ise
'tohum' olduğu lyice kafalara kazınmalı!..
2. Manisa davası
Dava bozıüdu
gençler hapis
tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - Kamuoyunda 2.
Manisa davası olarak adlan-
dınlan, çoğunluğu üniversite
öğrencisı, 10'u4.5 yıldırtu-
tuklu 16 genç, yeniden tzmir
DGM'de yargılanacak. Gazı
olaylannı protesto amacıyla
DYP tzmir tl bınasında basın
açıklaması yapan gençlerin
DHKP-C örgütü üyesi ol-
duklan iddia edilmişti. 2.5 yıl
ile 14 yıl arasında değişen
ağır hapis cezasına çarptrn-
lan gençlerle ilgili karan Yar-
gıtay 9. Ceza Dairesı eksik
soruşturma gerekçesiyle
bozdu. Ancak gençlerle ilgi-
li tahliye karan çıkmadı.
Gençlerin avukaü DuyguŞe-
noi, müvekkillennin. suçsuz
olduğunu belirterek, "Mü-
vekkillerim gözaltında ağır
işkence gördüler, işkenceden
kurtuhnakiçin emniyette ha-
zuianan tutanağı imzalama-
lan sonucu örgüt üyesi ol-
makla suçlandılar'"dedı
Gazi olaylannı protesto
amacıyla Mayıs 1995 tari-
hınde aralannda üniversıte
öğrencilerinın de bulunduğu
bir grup DYP tzmir tl Bina-
sı'na giderek basın açıklama-
sı yapmıştı. Basın açıklama-
sının ardından gençlerden bir
kısmı Konak Alanı'ndaki çe-
şitli demokratik kitle örgütle-
nnin gerçekleştırdiğı etkinli-
ğe katılmak üzere giderken
gözaltına alınmış, bir kısmı
da evlerinden toplanmıştı.
Gözaltına alınan Umit
Kanh, Enis Araş. Sinan Do-
ğan,Ozsev AlevOzcan,Sami
Güvercüı, Rıza Doğru, Banş
Yıkhnm. TamerÇadurL,Ay-
ten Anlaş, Mehmet GöcekİL
Seray Kaplan. Ebru Ozdağ,
Şair Nedim. Malik Bahah,
Yasemin Aydoğan, Mahir Bi-
ci hakkında tzmir DGM'de
DHKP-C örgütü adına partı
bmasını ışgal etmekve örgüt
üyesi olmak iddasıyla dava
açıldı. Sanıklar duruşmalar-
da, emniyette işkence gör-
düklerini ilen sürerek kendi-
leriyle ilgili suçlamalan red-
detmışlerdi. Mahkeme kara-
nnda, Mehmet Göcekh 14
yıl 7_ay, Sami Güvercın 15
yıl, Ümıt Kanlı, Ems Aras,
Tamer Çadırcı, Banş Yıldı-
nm, Ayten Anlaş 12 yıl 6 ay,
Rıza Doğru 10 yıl, Sinan Do-
ğan. Özse\ Alev Özcan 8 yıl
4 ay ağır hapis cezasma çarp-
tınldı. Aynı davada yargıla-
nan diğer sanıklar hakkında
ise, 2 yıl 6'şar ay hapis ceza-
sı veren mahkeme heyeti bu
sanıklann tahlıyesinı iste-
mişti. Sanık avukatlan Yargı-
tay'a başvurarak karan tem-
yiz etmışlerdi. Dosyayı ınce-
leyen Yargıtay 9. Ceza Da-
ıresi, tzmir DGM'de görülen
başka DHKP-C davasında
yargılanan NevzatKalaycı ile
birlikte üç kişınin de bu olay-
la ilgili olarak ıfadelerinin
alınması gerektiğı görüşüne
vararak eksik soruşturma ne-
deniyle karan bozdu.
Yargıtay 9. Ceza Daire-
si'ninbozma karan sonrasın-
da îzmır DGM'de yapılan
ikinci yargılamada mahkeme
heyeti eski karannda direndi.
Avukatlar bu karara da itiraz
ettiler. Yargıtay 9. Ceza Da-
ıresi, ikinci incelemesınde
bir önceki karannda ısrar
ederek, dosyayı tekrar tzmir
DGM'ye gen gönderdi.
Yargıtay'ın verdiği bozma
karannı olumlu bir gelişme
olarak değerlendıren Avukat
Şenol, "Müvekkillerim. em-
niyette işkence altında zorla
inizalanlan ifade rutanakla-
nna dayanılarak vargılanı-
yoriar. MüvekkiUerimin bu
davadan aklanacaklanna
inanıvorum" dedı