20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12MART1999CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türkiye'de yaşanan en büyük kitlesel hareketlerden biri olan Gazi olaylannın üzerinden 4 yıl geçti 17 ölüıtüü provokasyontstanbul Haber Servisi - Türkiye'de yaşanan en büyük provokasyonlardan biri ola- rak nitelendirilen "Gaziotay- lan"nın bugün 4. yıldönümü. Karanlık eller tarafından ger- çekleştınlen saldınlardan sonra Gazı ve Ümranıye'de gelisen olaylarda 23 kişi öl- müş, onlarca kışi yaralanmış- tı. Gazi Halk Meclısi üyelen ve olaylar sırasinda yaşamını yitirenlerin ailelen, bu yıldö- niiraünde de Gazı davasının tstanbul'a ahnmasını ve ger- çek katillerin bulunup yargı- lanmasmı istiyorlar. Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu (FUAF) tarafından yapılan açıklamada da katlıamı ya- panlann halen saklanıp ko- runduğu belırtildi. Gazı olaylan. 12 Mart 1995 Pazar günü beyaz renk- lı Renault marka otomobil- den, lsmetpaşa Caddesi üze- rinde bulunan 3 kahvehane ve 1 pastaneye Kalaşnıkof- larla ateş açılmasıyla patlak verdi. Yaylım ateş sonucu Haül Kaya adlı Alevı dedesı öldü, çok sayıda yurttaş yara- lı olarak hastaneye taşındı. Taranan kahvehaneler Gazi Karakolu'na yakın olmasına ve cadde üzerinde devriye görcvı yapan polislere karşın saldırganlar olay yennden kaçmayı başardı. İlk olaylardan sonra so- kaklara dökülen yurttaşlar bankatlar kurdu, ateşler yak- u. Polis göstericileri dağıt- makta güçlük çekiyordu. Olaylann durulduğu pazarte- sı günü 04.30 sıralannda Mehmet Gündüz. polıs pan- zerının bulunduğu yönden açılan ateş sonucu öldürüldü. Aynı gün saat 16.00'da Zü- beyde, Gazi, Esentepe ma- hallelennde sokağa çıkma yasağı ılan edildi. Gazi Mahallesı'nde göstericiler ile polis arasına askerler tampon görevi- ni üstlendi. Ancak barikatlann yanlma- sıyla zaman zaman polis-göstericiler ara- smda çatışmaiar yaşandı. Pazartesı günü meydana gelen olaylar- da çok sayıda kişi yaşamını yitirdı. DSP tîenel Başkanı Büient Ecevit CHP Mil- letvekılı Mehmet Sevigen ve sanatçı Zül- fü LKaneü'nm da aralarında bulunduğu bir grup, olaylann yaşandığı bölgeye ge- lerek yurttaşlara provokasyona gelmeme- OLAYLARIN 4. YILINDA ÖLEN 17 KÎŞÎ ANILDI Kaıı dökülen taşlara ırtnızı karanfiller Gazi Mahallesi'nde 4 yıl önce 17 kişinin öldüğü olaylann yıldönümü nedeniy le toplanan bir grup, ilk olüm olayının yaşandığj yere kırnıta karanfıller bırakarak, mezarhk riyaretinde bulundu. Cemevi'nden 1. Nalbur Durağı'na gekn topluluk, ilk ölümün yaşandığı yere eDerindeld karanfUleri bırako. Gazi Cemevi Genel Sekreteri Hüseyin Polat, açılan davaİarda suçlıüann cezalandınlacaklanna inanmadıklannı söyledi. Olaylarda yaşamnu yitirenlerin anneleri. çocuklaruun öidürüldüğü yerde ağıtiar yakarken toptuhık "Analann öfkesi katifleri boğacak" ve "Gazi halkı değiL katffler cezalandınlsnT sloganlan attL Daha sonra Afibevköy Mezarhğı'na giden grup. olaylarda yaşamını yitirt-n Fevzi Tunç, Mümtaz Kaya. Reis Topal'la önceki gün toprağa verilen sendikacı Sükvman Yeter'in mezannı ziyaret ettiler. Aflcler. Hacı Bektaş-ı Veli Ktutûrünü Tanıtnıa ve Yaşatma Derneği Başkanı Mahmut Türkmen ve ÖDP fctanbul büyükşehir bekdiye başkan adayı Vicdan Baykara'nın da kanldığı anma törenleri çerçevesinde dün Gazi Cemevi'nde bir de yemek verikrL(Fotoğraflar: ÖZKAN GÜVEN ALPER TURGUT) len, tahnklere kapılmamalan yönünde uyanlarda bulundular. Gazı'de yaşanan- lardan sonra 14 Mart'ta da Ümraniye olayları patlak verdi. Bilanço 23 ölü, on- larca yaralıydı. Dönemın Başbakanı Tansu Çiller. Ba- kanlar Kurulu toplantısı öncesı olayın PKK tarafından yapıldiğını tahmin ettik- lerini söyledı. Basın kuruluşlaruu arayan kişiler, Ismerpaşa Caddesi üzerindeki kahvehanelerin taranmasmı Türk Intikam Tugayı (TtT) adına üstlendi. Olaylardan sonra polisi "kitle katliamr yapmakla suçlayan çok sayıda yurttaş, bırçok yerde gösten düzenledi. Ankara'da 2 bın kişının katıldığı eylemde 15'i polis 36 kişi yara- landı. Istanbul'da ikı bin kişi, 1.5 saatlik bir yürüyüşle valiliğe kadar yürüdü. Bur- sa'da 4 bin kişi, Atatürk Anıtı'na siyah çe- lenkbıraktı. Adli Tıp Kurumu'nun raporlannda ölen 15 kişınin "ateşli sflah mermi cekir- degine bağlı yaralanma"" sonucu öldüğü belırtildi. Hayatını kaybedenlerin büyük bir bölümüne "öldürücü tek kurşun" isa- bet ettiği kaydedılen raporlarda, bu tek kurşunun belden yukan, baş ve göğüs böl- gesindekı yaşamsal yerlere yöneltildıği vurgulandı. Eskı Emnıyet Istihbarat Daıresi Baş- kan Yardımcısı Hanefi Avcı, olaylardan çok sonra yaptığı bir konuşmada ilk sal- dınyı, halen aranan Yeşfl kod adlı Mah- mut Yıldırun'ın başlattığını ıleri sürdü. Avcı, "Bu olaylarda Yeşil'in parmağı oi- duğundan şüpheleniyorduk. Yaptığımız araştınnalarda kahvehane tarama olay> nı Yeşil \e arkadaşlannın gerçekleştirdiği sonucuna ulaşuk. Ancak bir belgeddeede- medik" dedı. Bazılanna göre Gazi'de kanlı bir senaryo tam anla- mıyla sahnelenirken olaylar sonrasında 100 yurttaş ve 20 polis hakkında dava açıldı. ts- tanbul'da yapılması ıstenen dava ise tüm girişimlere rağ- men Trabzon'da görülmeye devam ediyor. FUAF yapüğı açıklamada, katliamın devlet içinde yuva- lanmış gerici ve faşist kadro- lar tarafından gerçekleştirdi- ğıni belirterek şunlan kaydet- ti: "Alevi insanlanmrza, ileri- ci vç demokrat insanlanmıza süahlarta saldında bulundu- lar. Dümanın gözü önünde in- sanlar kurşunlandı. Birçok in- san öldürüldü ve onlarca insa- mmız kurşunlandı. Boş me- zariıklarda insan cesetieri bu- lundu. Kadiamlan yapan ca- nikr yakalanıp hesap verme- leri gerekirken katiller bugün de halen saklanmakta ve ko- runmaktadır. Gazi davasL ka- muoyundan saklanması ama- cryla fstanhul'dan Trabzon'a alındı. Gazi davası derhal ts- tanbul'a alınmalıdır. Gazi da- vası mağduıianna yapılan baskılara son wrilmdidir. Ga- zi davasının gerçek katilleri bulunupcezalandınlmaİKhr.'' İnsan Haklan Derne- ği'nden yapılan açıklamada da gizli bir elin tetiğe dokun- masıyla 23 kişınin yaşamınm yıtirildıği hatırlatılarak "Ga- zi'de eline kan bulaşanlar ha- lencezalandınlmadL Yaşamı- nı yitirenlerin ailelerine top- lum olarak borçluyuz. Çünkü bizler üzerimize düşen görevi yerine getiremedik" denıldı. Pofeten bûyfik önlem Istanbul Emnıyet Müdürlü- ğü, Gazı olaylannın 4. yıldö- nümünde olağanüstü boyutlarda önlemler aldı. Emniyette tüm izınler kaldınlırken yaklaşık 27 bin polise görev verildi. Ön- lemler içinde tstanbul Valiliği "kriz mer- kezj" oluşturdu. Eğitimli polıs köpeklerı ve panzerlerin de kullanılacağı önlemler çerçevesinde havadan da polis helikopte- ri yerdeki ekıplere destek verecek. tstanbul Valiliği'nden yapılan yazıh açıklamada da. toplantı ve gösterilerin an- cak Şişli Abide-i Hürriyet Meydanı, Bey- koz Çayın ve Zeytinburnu Kazlıçeşme Alanı olarak belirlendiği kaydedildi. Süleyman Yeter'in ölümüne tepkiler artıyor DİSK: Poliste işkence ne zaman kalkacak? APflCARA (Cumhuriyet Bürosu) - DtSK Ankara Merkez Temsilcisi ve Dev Maden- Sen Genel Başkanı Tayfun Görgûn, Lımter- Iş Sendikası uzmanı Süleyman Yeter'in gö- zaltmda ışkenceyle öldürülmesınin. '12 Ey- hll rejimini ısrarla ayakta tutmaya çalısanla- nn. çetekrin, hukuksuztuğun iflagnın gös- tergesi olduğunu' söyledı. DİSK Ankara Merkez Temsilcisi Görgün, Yeter'in tstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde gözaltında öldürülmesiyle ilgilı olarak yap- tığı açıklamada, nöbetçı savcı Irfan Özleyen gözetımindekı otopsi raporuna göre Yeter'in yüzünde. boynunda. kann bölgesinde, sır- ftnda, el ve ayak bileklerinde henüz kabuk bağlamamış taze yaralar. kanama ve kızank- lar bulunduğuna dikkat çekerek l4 Daha evvel- ce bflinen bir rahatsızlık ve hastahğı bulun- mayan Süleyman Yeter işkencegörmüş vegö- zaltuıda öldürülmüştür" dedi. "Hukuk kurallannın sağhkh jşlemesi, can ve mal güvenliği nin sağlannıası v« benzeri gö- revter için oluşturulan kolluk güçleri ve bina- lanndan işkence ne zaman kalkacaknr" di- ye soran Görgün, eskı DtSK Genel Başkanı Kemal Tûrkler. bombalı suıkast sonucu 51- dürülen gazetemız yazan Uğur Mumcu, po- lısler tarafından öldürülen gazeteci Metin Göktepe'nın katilleri bulunsaydı bugün bu cinayetlerle karşılaşılmayacağını söyledi. Görgün. "Tek çıkış. duşüncenin suç olmak- tan çıkarüması. örgürJenme hakkının kuDa- nılmasıdır" dedı. Türk Eczacılan Bırliği ve Türk Dışhekım- leri Bırliği adına yapılan açıklamada da, Ye- ter'in hedef olduğu uygulamalar kınandı. Açıklamada. gönüllü kitle örgütleri, sendıka- lar ve onlann öncülenne yönelık baskı ve gözaltılarda ölümlenn, demokrasının ku- rumlannı yok etmeye yönelik olduğu belir- tılerek işkenceyle toplum vicdanının körleş- tırildiğı kaydedildi. Türkiye'dekı insan haklan eksikliğinin bir boyutunun daha gözler önüne senldigine dik- katçekilen açıklamada, "Yeter'in ölümüney- olacan sorumsuzluk veşiddet ülkemizin çağ- daş ülkeler arasmda yer almasını önlemekte, çağdaş demokratik ülke topluluklan arasuı- da özürlü konumuna düşürmektedir'" denıl- dı. Yargılanan jandarma muhbiri bağlantılara dikkat çekti Yeşil, JTTEM, MHP üçgeni ; DtYARBAKBR (Cumhuriyet Bürosu)-Dı- yarbakır' ın Ergani ılçesinde Fethitpek adlı bir emekli memurun öldürühnesi nedenıyle, Di- yarbakır 1 No'lu DGM'de birjandarma yüz- başısı, iki astsubay ve iki uzman çavuş ile bir- ; likte "çete kurmak" iddiasıyla yargılanan jan- darma muhbiri Ali Yddız verdıği ifadelerde. "YeşT kod adlı MahmutYıkünm. JİTEM ve MHP'lilerin ilginç bağlantılanna dikkat çek- ti. Birlikte çalıştığını belirttiği Yeşirin döne- ' min MHP Diyarbakır tl Başkanı rbrahim Yi- ğft'le arasının iyi olduğunu anlatan Yıldız. Jt- TEM elemanlannın vatandaşlara şantaj yap- tığmı iddia erti. tdam istemiyle Diyarbakır DGM'de yargı- lanan Ali Yıldız, DGM Savcılıgı'nda verdiği ifadede, JTTEM'le ilişkisının ilk kez Ergani'de başladığını, iki-üç ay kadar Ergani bölgesin- de çahştıktan sonra. JtTEM'in Diyarbakır Merkezi'ne alındığım söyledi. Yıldrz, ifade- sinde, itirafçı olan PKK'liler ile bırükte Jİ- TEM'de çalıştıklanru, zaman zaman silahlı çatışmalara girerek. teslim olmayan örgütmi- litanlannı öldürdüklerini anlattı. 1992 yılın- da Yeşil kod adlı Mahmut Yıldınm'la tanıştı- ğını belirten Yıldız şunlan anlattı: "Yeşil'i ben Ahmet Demir otarak büiyor- dum. Ancak basında fotoğraflan çıkmca adı- mn Mahmut Yıldınm olduğunu anladun. Ye- şil, gözlerine bazen yeşil lens taktığı için ken- disine Yeşfl kod adı verflmiştL*1 "JİTEM'in sivil kanadı"nın o tarihlerde iki kol çalıştığını belirten Yıldız, PKK itiraf- çılannm çalıştığı kanadı itirafçı 'Zınar' kod adlı Alaaddin Kanat'ın ıdare ettiğıni, kendisı gibi sivil muhbirleri ise Yeşil'in koordine et- tığini söyledi. Yıldvz şöyle de\am etti: "Herikikol 1993 yıhna kadar devletiçinçok faydah işler yapd. Bizim bulunduğumuz Ye- şil'in klare erriği kol. PKK kamplannı doğru- dan hedef alan operasyonlar yapü. 5 kez silah- h çabşmaya girdim. Benim \eşîl kod adlı Ah- met Demir ile samimiyet kurrnam mümkün ounadı. CHamazdı da. Biz onu Özel Harp Da- iresi'nden gönderilmiş görev li olarak tanryor- duk. 1993 yıuna kadar Yeşil bizi bu şekilde ça- hşürdı. Yeşil'in osıralarda zaman zaman uzak- lara gittiği de oluyordu. Bu zaman zarfinda birlikte çahşrığımız elemanlarve ben MHPDi- yarbakır tneşkuatı'na gidiyorduk. O zaman- lar MHP il teşkilat başkanı İbrahım Yiğıt'ti. Yeşil de teşkilata gider gelirdi. İbrahim Yigıt'le bir samimiyeti vardı. Yeşil'in Diyarbakır böl- gesinde görev yapttğı süre içinde gayri kanuni işler yapıp yapmadığı konusunda bir bilgi sa- hibideğilim. Ancak. 1993 yıbıun sonlanna dog- ru bizim teşkilatın elemanlan, her nedense ör- gütten ziyade vatandaşlara vöneldL \atandaş- lann kaçınlması. şantaj yapıhp para isteme hadiseleri meydana gelmeye başladı. Bu yüz- den bizim teşkilat dağıldı. Bizim kola mensup birçok eleman kendi memlekerine gitti. Buete- manlann büyük bir çoğunluğu. zaten ül- kücülerden oluşan vabancılardı." 13MartCumartesi, saat 19:00 Naklen ve sadece CINE5'te. Hemen üye olun (0212) 225 55 55 www.cine5.com.tr Decoder'ler Multicanal Yetkili Satıcılannda, Bosch, Arçelik, Beko, Vestel ve K.V.K. Bayilerindedir. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Nereden Başlamalı? İki olay arka arkaya geldi. Bir tanıdığın Ankara'da özel ilkokulu var. Öğret- menlik için başvuranlann önemli bir kısmı türban- lı. Hemen hepsi de Gazı Üniversitesi mezunu. Okulda ve derslikte türban takılamayacağı anım- satıldığında tepkiler hep aynı: - Başımı açmam! Fazilet Partisi'nin Istanbul'dan seçilmesi kesin adaylanndan Merve Kavakçı da aynı şeyi söyle- miş: - Meclis'e girersem başımı açmam! Bir yanda bireysel inanç ve özgürtük... öte yan- da yasalar ve kamu düzeni. Meclis'tekitürbanlı mı daha önemli, sınıftakitür- banlı mı? • • • Meclis'teki türbanlı, olsa olsa bir siyasal simge- dir. Sınrftakı türbanlı öğretmen ise Türkiye'nin gele- ceğine atılmış bir imzadır. Tarikatlar ve dinsel topluluklar yıllardır bir kann- ca sabnyla çalıştılar. Çok uzun süreli bir stratejiyi adım adım yaşama geçirdiler. Özel yurtlannda eğrttikleri, para ile destekledik- leri gençlerin erkeklerini kamu yönetimi ve hukuk alanına yönlendirdiler... Kızlannı da hep öğretmen- liğe! Erkeklerkaymakamlıkkoltuklannayerleşti...Yar- gıya yerleştı... Iç güvenliğe yerleştı. Kızlar da ilkokuldan başladılar, geleceğin ku- şaklarını kendi hamurlanndayoğurmaya... Eğitim fakülteleri, sınav sırasında yoklama çizel- gesini imzalamaktan kaçınan kız öğrencilerle do- lu... O kâğıtlan imzalarken erkek öğrencilerin de elleri değmiş olduğu için! Sayın Uluğbay'ın bakanlığı döneminde, kura çeken öğretmen adaylarını zaman zaman TV'ler- de izlıyorduk. Çoğu başörtülüydü. • • • Hiç değilse kural ile inanç arasında denge kur- mak amacıyla başını 'peruk' ile kapatmayı bile ka- bul etmemek ne anlama gelir? Bir... Inançtan çok siyasal ideolojinin önem ta- şıdığı anlamına! İki... Görüntünün de siyasal bir simge olarak ağırlık taşıdığı anlamına! Sınıftaki ıdeoloji, Meclis'teki ideolojiden çok da- ha önemlıdir. Çünkü Meclis'teki bir üründür, ama sınıftaki bir tohumdur. Türbanlı öğretmen önce türbanı ile öğrencileri- ne örnek olur. İlk 'mesay'ı türbanıyla verir. Ve son- ra sıra, ideolojisinın aktanlmasına gelir. Türbanlı öğretmen sınıfta Atatürk'ü ve laikliği acaba nasıl anlatır? Laikliğin konu olduğu derslerde üniversite sıra- lannı boşaltan türbanlı öğrenciler gibi mi?.. * • • Kimse kendini aldatmasın! Türkiye'nin hemen her köşesinde... Birçok öğ- retmen, 'türban'\ gelecek kuşakların beyinlerine yerieştiriyor. Ve o ögretmenleri de YÖK düzeni ye- tiştimror. YOK 'devrim tarihi' derslerinde devrim karşıtlı- ğı yapılmasını bile önleyemiyor. Kendi elleriyle ye- tiştirip büyüttüğü canavarın karşısında şimdi ça- resiz... Ne yapmalı? Işe, öğretmen yetiştiren kurumlardan başlama- lı! Oralar yeniden birer 'cumhuriyet ocağı' olma- dan, Türkiye'nin üzerinde kara bulutlann eksik ol- mayacağı unutulmamalı. Meclis'teki türbanın 'ürün', sınıftaki türbanın ise 'tohum' olduğu lyice kafalara kazınmalı!.. 2. Manisa davası Dava bozıüdu gençler hapis tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Kamuoyunda 2. Manisa davası olarak adlan- dınlan, çoğunluğu üniversite öğrencisı, 10'u4.5 yıldırtu- tuklu 16 genç, yeniden tzmir DGM'de yargılanacak. Gazı olaylannı protesto amacıyla DYP tzmir tl bınasında basın açıklaması yapan gençlerin DHKP-C örgütü üyesi ol- duklan iddia edilmişti. 2.5 yıl ile 14 yıl arasında değişen ağır hapis cezasına çarptrn- lan gençlerle ilgili karan Yar- gıtay 9. Ceza Dairesı eksik soruşturma gerekçesiyle bozdu. Ancak gençlerle ilgi- li tahliye karan çıkmadı. Gençlerin avukaü DuyguŞe- noi, müvekkillennin. suçsuz olduğunu belirterek, "Mü- vekkillerim gözaltında ağır işkence gördüler, işkenceden kurtuhnakiçin emniyette ha- zuianan tutanağı imzalama- lan sonucu örgüt üyesi ol- makla suçlandılar'"dedı Gazi olaylannı protesto amacıyla Mayıs 1995 tari- hınde aralannda üniversıte öğrencilerinın de bulunduğu bir grup DYP tzmir tl Bina- sı'na giderek basın açıklama- sı yapmıştı. Basın açıklama- sının ardından gençlerden bir kısmı Konak Alanı'ndaki çe- şitli demokratik kitle örgütle- nnin gerçekleştırdiğı etkinli- ğe katılmak üzere giderken gözaltına alınmış, bir kısmı da evlerinden toplanmıştı. Gözaltına alınan Umit Kanh, Enis Araş. Sinan Do- ğan,Ozsev AlevOzcan,Sami Güvercüı, Rıza Doğru, Banş Yıkhnm. TamerÇadurL,Ay- ten Anlaş, Mehmet GöcekİL Seray Kaplan. Ebru Ozdağ, Şair Nedim. Malik Bahah, Yasemin Aydoğan, Mahir Bi- ci hakkında tzmir DGM'de DHKP-C örgütü adına partı bmasını ışgal etmekve örgüt üyesi olmak iddasıyla dava açıldı. Sanıklar duruşmalar- da, emniyette işkence gör- düklerini ilen sürerek kendi- leriyle ilgili suçlamalan red- detmışlerdi. Mahkeme kara- nnda, Mehmet Göcekh 14 yıl 7_ay, Sami Güvercın 15 yıl, Ümıt Kanlı, Ems Aras, Tamer Çadırcı, Banş Yıldı- nm, Ayten Anlaş 12 yıl 6 ay, Rıza Doğru 10 yıl, Sinan Do- ğan. Özse\ Alev Özcan 8 yıl 4 ay ağır hapis cezasma çarp- tınldı. Aynı davada yargıla- nan diğer sanıklar hakkında ise, 2 yıl 6'şar ay hapis ceza- sı veren mahkeme heyeti bu sanıklann tahlıyesinı iste- mişti. Sanık avukatlan Yargı- tay'a başvurarak karan tem- yiz etmışlerdi. Dosyayı ınce- leyen Yargıtay 9. Ceza Da- ıresi, tzmir DGM'de görülen başka DHKP-C davasında yargılanan NevzatKalaycı ile birlikte üç kişınin de bu olay- la ilgili olarak ıfadelerinin alınması gerektiğı görüşüne vararak eksik soruşturma ne- deniyle karan bozdu. Yargıtay 9. Ceza Daire- si'ninbozma karan sonrasın- da îzmır DGM'de yapılan ikinci yargılamada mahkeme heyeti eski karannda direndi. Avukatlar bu karara da itiraz ettiler. Yargıtay 9. Ceza Da- ıresi, ikinci incelemesınde bir önceki karannda ısrar ederek, dosyayı tekrar tzmir DGM'ye gen gönderdi. Yargıtay'ın verdiği bozma karannı olumlu bir gelişme olarak değerlendıren Avukat Şenol, "Müvekkillerim. em- niyette işkence altında zorla inizalanlan ifade rutanakla- nna dayanılarak vargılanı- yoriar. MüvekkiUerimin bu davadan aklanacaklanna inanıvorum" dedı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle