Katalog

12 MART 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Üç ay önce gösterilen 'Gemide'yle bir bütün oluşturan, yeni bir 'Yeni Sinemacılar' filmi Azize ya da bir Laleli hikâyesi SUNGU ÇAPAN Günümüz Istanbul'unun suç-fuhuş âlemi Laleli 'de iş tutan ve parasını cüz- danı yerine donuna yerleştirmeyi yeğ- leyen kadın satıcısı Aziz (Güven Kıraç) ve eski mahalle arkadaşı olan Makor'la Doktor lakaplı Ud arkadaşı (tştar Gök- seven, Cengiz Küçükayvaz), 1 milyar Türk Lırasrnı bastınp bakire bir çıtır fa- hişe isteyen maganda bir müşterinin si- parişini yerine getirmek üzere kollan sıvarlar. Genelde karanlık işlerin dön- düğü birkirli ilişkilersemtinedönüşmüş ve kendine özgü yasalannı koymuş La- leli'de, sürekli kadınlannı sattığı patro- nu Hacı MeKh'e çalışmaktansa fırsatı- nı bulduğunda kendi işını kurup bir an evvel kendi kendinin patronu olmaya can atan Aziz, el değmemiş, kızoğlan kız siparişi veren, para babası kumaş tüc- can için buiduğu sanşın peruklu, Roman- yalı bir hayat kadınını (Ella Manea) be- ceriksiz bir jinekolog müsveddesıne 'diktirerek' emre amade duruma geti- nr ve patronundan habersiz anlaştığı dükkân sahibi, tekstifci müşteriye malı teslim etmek üzere yola düşer, inşaat ameleliğinden kurtanp yanına aldığı. her işi genellikle yüzlerine gözlerine bulaştınp sürekli videoda hard porno kaset seyretmekten özel zevk alan ıki ada- mı, Maİcor ve Doktor'la birlikte. Ancak yolda ansızın belirip saldırarak onlan fe- na halde pataklayan, gemici kılıklı 4 ki- şiye paralan ve Rumen nataşasını kap- tıracaklardır Aziz'Ie Makor ve Doktor. Yeni yüzter, yeni yetenekler 3 ay kadar önce sinemalarda gösteril- miş, son Antalya Altın Portakal Film Yanşması'ndan en iyi ikinci film, en iyi yönetmen (Serdar Akar), en iyi erkek oyuncu (Erkan Can) ve en iyi montaj (Nevzat Dişiaçık) ödüllerini kazanarak dönen ve esrar dumanından suç-parano- ya triplerine yuvarlanan, küçük bir kum gemisinin 'kafası hep iyi' kaptanıyla üç mürettebatının. argo-küfürden geçilme- OkuDu genç yönetmen Kudret Sabana'nın fiıhuş-suç aleminden yansımalar getiren ilkfilm dencmesi 'Azize'de tştar Cökseven, Güven Kıraç ve EUa Manea oynuyor. yen, şenlıklı-şamatalı hikâyesini anlatan "Gemide*yle hem bir- birlerini tamamlayan hem de bir- bırlennden bağımsjz olarak sey- redilebılecek bir film "Azize." Genelde tek mekânda geçen ve ağır aksak gelişen. neredeyse seyircinin de dumanaltı olduğu 'Gemide'den daha hareketli bir tempo futturmuş okullu genç yö- netmen Kudret Sabancı, alışıl- mış kronolojik zaman akışına al- dınş etmeksızın gevşek ama es- nek bir dramatik yapı kurmuş, oturtmuş 'Azize'de. ttalyan yapı- mı spagetti western filmlerine tutkun olduğunu belirten genç yönetmen. bir balama yerelleşti- rilmış 'lyi, Kötü, Çirldn' karak- terlerini çağnştıran ve bol sövgü- lü konuşan üç küçük 'kadın satıcısı'. lümpen kahramanının, yaptıldan işe pa- ralel bir rezillik ve izbelik halindeki, mafyanın kol gezdıği günümüz Laleli '- sini fon a!an, karanlık ve *pis' serüven- lerini hikâye ederken klasik anlatıma Yönetmen: Kudret Sabancı / Senaryo: K. Sabancı, Serdar Akar, Önder Çakar / Kamera: Gökhan Atlmış, Ercan Durmuş, Mehmet Aksın / Müzik: Uğur Yücel / Oyuncular: Güven Kıraç, Iştar Gökseven, Cengiz Küçükayvaz, Emin Gümüşkaya, EUa Manea, Cemal Şan, Mutlu Polat, Fikret Urulu, Yıldıray Şahinler, Naci Taşdöğen /1998 Yeni Sinemacılar (Özen Film). mesafeli duran, gerçekçi, yeryer haşin, sert, yer yer de esprilı, yumuşak olabı- len, tıkınnda bir anlatım yakalamış. Çev- renin yozluğundan, pıslığinden farksız. yoğun bir 'pezo-maço' muhabbetınin ay- yuka çıktığı 'Azize', her ceşıt 'aç' erkek sürülennin doluştuğu, sabah ak- şam Alman işi 'hardporno' iz- ienen döküntü birahanelerle, sefih ve sefil yaşantılarla. bü- tün ahlaki ilke ve değerleri geç- mişe gömerek köşeyi dönmek içın her yolu var gûcüyle dene- meye kesinkes kararlı, firsatçı, içten pazarlıkçı karakterlerle kuşatılmiş, çeşitli ırk, dil ve renkten, gözü dönmüş, karan- lık tiplerle çepecevre sanlmış Is- tanbuI-Laleli'den gerçekçi man- zaralar, arabesk duyarlıklar ser- giliyor bir buçuk saatliğine. Çamura. belaya bulaşmadan hayatta kalabilmenin çok zor olduğu bu fiıhuş-suç âleminde geçen 'Azize', 'Ucuz Ro- man VCMağan Şüphetiler' ya da 'Seven' vb. gibisinden son dönemin göz- de çağdaş kara fılm ömeklennı iyice özümsemış 'Yeni Sinemacılar'ın elin- den çıkma, taze ve farkh bir polisiye macera denemcsi. Bencil, firsatçı, beceriksiz ve 'Doğu Zipırcabirdevlet-bürokrasiyergisiDoğup büyüdüğü köyünden Ankara'ya giderek okuyup adam olan ve yıllar sonra gürnrük mu- hafaza müdürü üniformasıyla kö- yüne dönen, tipik devlet memu- ru ruhlu Mehdi 'yle (Kemal Su- nal), birlikte Kurtuluş Savaşı'na da katıldıgi, çocukluk arkadaşı, eski can dostu, okuyup liseyi bi- tirememesine karşın on parmağın- da on marifeti bulunan, becerik- li, ufku geniş, küçük ağa Rahim'in (Metin Akpınar) ve köyü tam or- tasından geçerek stnm belirle- yen dikenlı tellerle aynlıp parça- lanan ailelerinin hikâyesini an- latıyor 'Propaganda', gülermisin ağlarmısıntavnyla tngilizceje- nerik döşenilmiş bu yeni 'Sinan Çetin fflmi', Türkiye'nin öteden beri gen bırakılmış Güneydoğu- sundaki çorak birsmırmezrasın- da. 1948'degeçıyor. 5 yıl önceki 'Bay E' rezaletin- den beri kendini iyice reklam- klip çekimlerine vermiş yönet- men SinanÇetin'in yeniden sine- ma aşkımn depreşmesinin ürünü 'Propaganda'. Ne var ki filmde anlatılanlar, kısa ya da bir orta metraj filmin malzemesini ke- sinlikle aşamayıp çizgi roman düzeyinde kalıyor. Uzatıldıkça uzatılmış birtakım seyirci tavla- yacak bölümlerin peş peşe mon- tajlandığı ve yönetmenin bir ara- ya getırdiği eski ve yeni ünlü oyunculann çekiciliklerine ve te- levizyondan iyice aşinası olduğu- muz ucuz komikliklere dayanan bir gişe filmı izlenimini veriyor 'Propaganda'. Haber görüntülerinden... 'Toplumsal içerikii' ılk dönem fılmlerini yok sayıp 1986 yapı- mı 'Prenses'ten iribaren aşın ki- şisel fantazmlara yelken açarak son on yılı aşkın sürede, 'Berlin in Berün'(1992) dışında dişe do- kunur bir iş üretemeyerek rek- lam sektörüne gömülen Çetin, sanki her meseleyi halletmişçe- sine bu kez 'resmi devlet ideoİo- jisi' eleştirisme soyunmuş. Bir süre önce televizyon haberlerin- de izlediğimız o bayramlaşmak için sınır tellerinin iki yanmda sıralanmış, parçalanmış ailelerin Filmde Kemal Sunal-Merin Akpınar gibi ustalarla Meftem Cumbul-Rafet El Roman gibi gençler bir arada. Yönetmen: Sinan Çetin / Senaryo: S. Çetin, Gütin Tokat / Kamera: Rebekka Haas Çetin / Oyuncular: Kemal Sunal, Metin Akpınar, Meitem Cumbul, Rafet El Roman, Meral Orhonsay, Ali Sunal, Nazmiye Oral, Nail Kırmızıgül, Kenan Baydemir, Müge Oruçkaptan/1999 Plato Film (WB) perişan halini yansıtan gö- rüntülerden esinlenerek, otobiyografik öğelerle, aru- larla. gözlemlerle destek- li, yanm yüzyıl öncesinin Türkiye Cumhunyeti'nde yaygın egemen 'merkezi otarite'yi sarakaya alan, sö- züm ona bir kara mizah fil- mi yazıp çekmiş üstat. Ön- celikle Mehdi karakten hiç de inandıncı değil bir ke- re, Kemal (Kemal Sunal'ı hiç bu kadar ruhsuz, donuk görmemiştık). Sunal ne yapsın, Hislihisar köyüne Gürnrük Muhafaza Müdü- rü atanmış Mehdi. veterin- ce işlenmemiş, hiç ikna ede- meyen, çoğu kez bön ve alık, tam kartondan bir ka- rakter. Köy ahalisinin kah- vede oturup uzaktan sey- rettiği bu iki eski dost arasmda- ki, dikenlı tellerden kaynaklanan çatışma, gayet yapay bir şekilde kızışırken, iki canlı Filiz'le Âdem'in aşkı değil de. evlilikle- ri sırunn dikenlı tellerine takılı- yor. Nicedir sınemadan ayn kal- mış yıllann Metin Akpınar'ı yi- ne mimikleri. şivesi, candanlı- ğıyla oyunculuğunu öne çıkanr- ken ilk beyazperde denemesinde- ki Rafet El Roman, yeni askerden dönmüş. Rahim ağanın kızıyla çoktan mercımeğı fınna vermiş, (tıpkı şarkısındaki gibi) 'macera dolu Amerika' yollannda, Colo- rado'ya girmek hayalleri kuran, Mehdi'nin motosikletli, büyük oğlu Âdem'de durumu idare edi- >or. Dikenli telın ayırdığı bu genç çiftın Filiz'indeyse güzel Mdtem Cumbul çok gay- retli. Filmde (aslında Meh- di 'yi çekıp çeviren), devle- ti temsil eden, Ankara'nm ispiyoncusa bütün melane- tin kaynağı, çok bilmiş, hi- noğluhin ve hikâyenm kö- tü adamı. müdür muavini gümrükçü memur Mahmut rolündekı Ali Sunal'sa ace- miliğini yenerek sonradan ısınıyor. Rahim ağayla çok gereksiz bir sevışme sahne- sinde görünen, modern, ci- velek köy öğrermeni, key- fine düşkün ağanın dör- düncü karısındaki Nazmi- ye Oral da yeni bir yüz ve kazanç sayılabilir. Sinan Çetin'in babasına adadığı 'Propaganda'. yönetmenin spagetti western estetığiy- le beslenen çerçevelemelerine. hem geniş, hem de yakın plan ağırlıklı, çalımlı, gösterişçi, klip'imsı anlatımına yaslanan görselliğiyle bıçimsel bakımdan geçerli notu alıyorsa da. özü ba- kımından 'baştan sonu belii bir' sıghktan kurtulamıyor sonuçta. Kavruk, kurak ve çorak bir coğ- rafyayı yansıtan, sıcak renklenn ağır bastığı, Rebekka Haas'ın ka- merasıyla saptanmış başanlı gö- rüntülerineyse diyecek yok fıl- mın. Uyduruk, ucuz bir yergi Bizden çok dış piyasa için çe- kildıği söylenen, birdönemin 'ki- tim gibifnm'lerini anımsatan 'Pro- paganda', futbolumuzgıbı Edir- ne'den öteye geçemeyecek nite- likte, çeşitli ucuzluklarla, gözbo- yayıcı numaralarla, duygu sömü- rüsü sahnelerle bezeli, uyduruk, çarpık çurpuk. popülist, zıpır ve özenti bir çalışma sonuçta. 'An- kara,Ankara güzeJ Ankara'mar- şıyla, bando mızıkalı resmi kar- şılama törenleriyle, (hem de bu düzeysızlikte) dalga geçilmesin- den gıcık kapmamak olası mı? Köyün delisi davulcunun asker Hamdı (Kenan Baydemir) tara- fından ayağından kurşunlandığı ya da, mesleki sicılini düşünüp kaygılanan, ebleh müdür Meh- di'nin fînalde oğlunu da kolun- dan vurduğu gibısınden müsa- meremsi ve benzcri sahnelerin gırla gittiği 'Propaganda', doğ- rusu bu yönermenden artık ne köy, ne de kasaba olamayacağı- nı yeterince örnekledi bizim için. YENİ BASLAYANLAR... YENİ BASLAYANLAR... YENİ BASLAYANLAR . YENİ BASLAYANLAR. Saving Private Ryan - Er Ryan'ı Kurtarmak 21 Mart'ta açıklanacak olan Oscar ödül- lerine 11 dalda aday gösterilen filmler- den Steven Spielberg'in "Saving Private Ryan - Er Ryan'ı Kurtarmak"ı yeniden gösterimde. Son günlerin (hatta mevsımin) en iyi filmi "The Thin Red Line-tnee Kırmızı Haftm biraz gölgede bıraktiğı Er Rvan'ı Kurtarmak yine de tkınci Dün- ya Savaşı'nı konu edmen filmler arasın- da şimdiden bir kilometre taşı nıteliğine kavuşmuş bir Spielberg filmi. Bilındıği gibi savaşm sonunu getirecek Normandiya çıkarmasının yapıldığı 6 Hazıran 1944 günü, son derece etkileyi- ci ve gerçekçi çıkarma sahneleriyle baş- layan Er Ryan'ı Kurtarmak'ta özetle dört oğlundan üçünü savaşa kurban ver- miş Amerikalı bır annenin, askeri yetki- lilere başvurarak düşman bölgesinde ka- lan son oğlunun kurtanlmasını isteme- siyle gelişen olaylan anlatıyor ünlü yö- netmen. Spielberg'in, akıcı ve sürükleyici, hat- ta yer yer görkemli sinemasıyla kamera- sını savaş alanına çevirdiği ve kimi bö- lümlerde seyırcinırr nerdeyse soluğunu kestiğı "SavingPrivate Ryan" bir insanın hayatını kurtarmak içın başka sekiz insa- nın hayatı riske atılır mı ahlaki sorusu çerçevesinde gelişen vc görüntülerinden montajına, o>oınculuğundan müziğine ka- dar savaşm olanca dehşetini, bütün kor- kunçluğunu hissettiren, hatın sayılır, çağ- daş bh" savaş filmi klasiği. Her ne kadar finalinde Amerikanvari bir kahramanhk edebiyatı yapsa da kuşkusuz Spielberg si- nemasmın en önemli filmlerinden biri sayılacak Er Ryan'ı Kurtarmak, alması olası Oscar ödüllerinin öncesinde hâlâ görmemiş olan sınemaseverler içın bugün yeniden gösterime ginyor. kurnazı' karakterlerin ilişkileri üstüne gelişen hikâyede herkes birbirine kazık atmaya bakıyor öncelikle. 'Azize' ya da 'Lafeo"ye Bir ,\zize' ya dajeneriktekı ikin- ci adıyla 'Bir Laleli HM.vçsi', keskin göz- lemlerle saptamalar içeriyor ve gerçek- çilik adına diyaloglara yansımış sövgü- lerin aşınhğına karşın baştan sona ilgiy- le seyrediliyor, özellikle nezih, varlıklı kesimden seyirciyi rahatsız edecek ve cinsellik ağırlıklı sövgü ve argo dağar- cığını zenginleştirecek cinsten, okkalı kü- fîirlü diyaloglar eşliğinde. Sövgü dağarcığı geniş film! Antalya'da en ıyı erkek oyuncu ödü- lünde çekiştiği, 'Gemide'nin hayat ve ke- nevir filozofu. keş kaptanı rolündeki Erkan Can'a yenik düşen Güven Kı- raç, sürekli ana avrat düz giden ve hep paralan donuna sokuşturan pezevenk Aziz kompozisyonuyla öne çıkıyor 'Azi- ze'de. Aynca Rumen fahişeye iyi dav- ranan (hatta gizliden gizliye tutulan), porno meraklısı, bıçkm Makor-İçtar Gökseven'le, çaktırmadan herkesi faka ^ ^ ^ ^ ^ bastınp dayak yedikleri sı- —~—~ rada'kötü'Aziz'IeAziz'ial- datmış 'iyi' Makor'un don- lanndan çektığı paralan ka- pan. salak görünüşlü, as- tımlı.'çirldn' Doktor-Cetf- giz Küçükayvaz gibi yeni yüzler de bayağı gelecek vaat ediyor bizce. Filmin (rıpkı 'Gemide'ki gibi), ba- kirelik operasyonundan ge- çirilip dikilmiş, ağzı vardi- li yok, cinsellik nesnesi, Romanyalı güzel hayat ka- dını-EUa Manea da üstüne düşen konu mankenliğini kıvırmış yine. Esas 'Gemi- de'nin oyunculan olup bu filmde de. senaryo gereği kısaca boy gösteren Erkan Can, Haldun Boysan, Naci Taşdöğen ve Yıldıray Şa~ hinler'in yanı sıra Emin Gümüşkaya, Fikret Urucu, Mutlu Polatgibi yeni isim- ler de var aynca 'Azize'de. Odülsüz ama başanlı 1966 doğumlu. Dokuz Eylül Üniversitesi Sinema TV Bölümü mezunu Kud- ret Sabancı'nin bugün ses- siz sedasız gösterime çıkan bu ilk yönetmenlik dene- mesi için, Antalya'dan 4 ödül kazanan öteki Yeni Si- nemacılar yapımı, kardeş film 'Gemide'den hiç de aşağı kalır yanı yok diyebi- liriz rahatlıkla. Sonuçta Kudret Saban- cı, onca güçlüklere, yok- luklara karşın sinema duy- gusuna sahip. yetenekli. umut veren bir genç yönet- menin gelişini haberliyor 'Azize'yle." Ağzı bozuk ama capcan- lı ve taptaze bir 'ilk film'ın dinamizmi ve çekicilikleriy- ledonatılmış 'Azize', bizce bugün gösterime giren ye- ni haftanın ilgiye ve seyre değer bir başka filmi kanı- mızca. Filmin her sahnesinde sü- rekli atmosferpompalayan, \-urmali çalgılann ağırlık- ta olduğu, her an hiç susmak bilmeyen müzikleri de Uğur Yücel'e ve ekibine, görüntüleriyse (jeneriğe gö- re) 4 genç kameramana ait. 'Gemide'yle aynı ekibin (Yeni Sinemacılar) eseri olup, birbirleriyle iç içe geç- miş bir takip-gerilim entri- kasma dayanan, ince ince ta- sarlanıp kurulmuş, sonuç- ta birinin bıraktiğı yerden ötekinin devam ettigi dön- güsel bir (ikili) bütün oluş- turan, 'amatör şevki ve yû- riitme aznüyle' kotanlmış bu 'Azize'nin Antalya'dan odülsüz, eli boş dönmesi sanınz Altın Portakal seçi- ci kurulunun pezevenk bir kahramandan pek hazzet- meyişinden kaynaklandı herhalde. Borusan Sanat Galenisi'nde Fluxus Kadmlapı • Kültür Servisi - Fluxus akımının yapıtlanna evsahipliği yapan Borusan Sanat Galerisi'nde Fluxus performanslanna devam ediyor. Öykü Potuoğlu ve John Cook, yann saat 15.30'da 'Merdıven' isimli performanslannı Borusan Sanat Galerisi'nde sunacak. Sanatçılar, Fluxus'un kadın sanatçılara karşı aynmcı tutum izlediğini öne süren görüşlerden yola çıkıyor. Performansın videografısini Ilke Abur Erçin üstleniyor. Borusan Sanat Galerisi: (Istiklal Cad. 421-423 Tünel, Beyoglu ) Orkestrasrmn konseri • Kültür Servisi - Bursa Bölge Senfoni Orkestrası, her cuma saat 20.30'da Bursa Tayyare Kültür Merkezi'nde ve her cumartesi çevre il ve ilçelerde gerçekleştirdiği penyodık konserlerine devam ediyor. Orkestra bugün saat 20.30'da ve yann saat 11.00'de Tayyare Kültür Merkezi'nde konser verecek. Şef Ibrahim Yazıcı yönetimindeki konsere Ece Demırci (piyano) solist olarak katıhyor. Konserde E. Elgar'ın 'Serenat', F. Chopin'in 'Piyano Konçertosu No. 1", F. Mendelssohn'un 'Senfoni No.5' başlıkh yapıtlan yorumlanacak. Roger Moore'a knaliyet nişanı • LONDRA (AA) - Ingıliz ajanı 007 James Bond fılmlerinin unutulmaz aktörü Roger Moor, yaptığı hayır işlerinden dolayı. tngiltere Kraliçesi II. Elizabeth ailesi tarafindan onur nişanı ile ödüllendirildi. Ilk kez kraliyet ailesi tarafindan. ülkenin güvenliğini korunıak, illke düşmanlannı bertaraf etmek ve ülke için kahramanhk göstermekten değil, yaptığı hayır işlerinden dolayı onurlandınlan Moore, "Biraz sinirliydim. çünkü böylesi sahneler içın önceden prova yapmaya ahşkınım. Ancak, böylesi birolay için önceden prova yapmak mümkün değil" dedi. Şövalyelik nişanmdan sonra, Ingiliz Kraliyeti'nce verilen en önemli onurnişanını alan 71 yaşındaki Moore'un, UNICEF'le yaptığı çalışmalardan dolayı buna layık görüldüğü açıklandı. Moore, çocuklar için yaptığı çalışmalardan dolayı yaklaşık 10 yıldır BM özel büyükelçilik görevini sürdürüyor. Oıty Saban'm resimlepi Paris'te • Kültür Servisi- Çalışmalannı Paris'te sürdüren Ody Saban, resimlenni Paris'te Galeri Alain Margador'da 8 Nisan'a dek sergileyecek. Sanatçınm resimleri aynca, 27 Mart-5 Nısan tarihleri arasında Albigny Sur Saone'daki 13. Çağdaş Sanat Salonu'nda Türkiye'yi temsil edecek. Fransız yazar Kits Hilaire, Saban'm resimlenni şöyle tanımlıyor:"Ody Saban insan etıni göstermekten körKrriuyörriç'organfenve fantazmlanyla, eti düşe, hafızayı kokuşmaya karıştıran insan etinı. Arzunun kaba gücünü gözler önüne sermekten kaçınmıyor." Sokak çocuklan yararına konser • Kültür Servisi - Bostancı Gösten Merkezi'nde 22 Mart Pazartesi günü Athena, 23 Mart Salı günü Bulutsuzluk Özlemi ve 24 Mart Çarşamba günü Teoman, Sokak Çocuklan Rehabilitasyan Derneği yaranna birer konser verecek. Konserin numarasız biletleri 2 nıilyon TLden, numaralı biletler ıse 3 milyon TL.'den satışa sunuluyor. Konser biletlen Capıtol Alışveriş Merkezi. D & R, Vakkorama, Gençlik Kitapevi. Mado Dondurmacılan, Beyaz Fınn, Zihni Müzik ve Kadıköy tskelesi'ndeki dernek karavanlanndan temin edilebilir. Behpamoğlu ndan Aşk İki Kişiliktir' • Kültür Servisi - Ataol Behramoğlu'nun 1994-98 yıllan arasında yazdığı şiirlerinin yeraldığı 'Aşk fki Kişilıktir' adlı kitabı Adam Yayınlan'ndan çıktı. Kitapta, toplumsal sorunlar önünde olduğu kadar kişise! yaşantılar karşısında da duyarlı bir şairin çağına ve kendi bıreysel yaşantısma ilişkin dizeler, tanıklıklar bir araya geliyor Rumuz Goncagül sahneleniyop • Kültür Servisi - Konya Devlet Tiyarrosu, Oktay Arayıcı'nın yazdığı Ege Aydan'ın yönettiği Rumuz Goncagül adlı oyunu sahneliyor. Müzıklerini Tımur Selçuk'un yaptığı oyunun sahne tasanmı Behlüldane Tor'a, giysi tasanmı Sevgi Türkay'a ait. Serap Ulusoy Taşan, Dilek Bozkurt, Alpay Ulusoy, Ali Hakan Beşen, Sedat Keçeci, Nilgünçorağan. Alper Tazebaş, Ersin Ayhan, Dara Tan, Aytuğ Ozben, Bahadır Karasu, Emine tekın, Levent Uzunbilek'ın rol aldığı oyunda dejenere olmuş gelenekler, köyden kente göç, ekonomik sıkıntılar, kadının toplum içindeki yeri, evlilik kurumu sembolize edilerek anlatılıyor. BUGÜN • AKSANAT'ta saat 12.30'da Hamlet Balesi videodan izlenebilir. Saat 19.00'da Molly. S 'Görmeve Dair' adlı oyun sahnelenecek/252 35 00) • BÎLĞİ İNİVERSİTESİ'nde saat 19.00'da Mutlu Torun'un 'Gelenekten Geleceğe' konsen izlenebılir. (216 00 00) • İSTANBUL DEVLET OPERA VE BALESt saat 19.00'da Müzikallerden Seçmeler'i sahneleyecek. (251 56 00) • FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 19.00'da Mario Levi'nin 'Jacques Brel, İnsan Sıcakhğmın ve Başkaldınnın Şarkıcısı' başlıkh konferansı izlenebilir. (244 44 95) • BELGESEL SİNEMACILAR BİRLİĞİ'nde 13 00-19.00 arası her saat başı Gülfem Gürses'ın 'Yaylanuı Sesi' başlıkh belgeseli izlenebilir. (292 3984) • BORUSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZİ'nde 10.00-13.00 arasında 'Müzigin Rengi' başlıkh çocuk atölyesı, saat 17.30'da Bird adlı belgesel izlenebilir. (292 06 55) • ALMAN KÜLTÜR MERKEZf nde saat 19.00'da Romy Schneider retrospektifı kapsarnında ' adlı film göstenlecek. (249 20 09)