20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
: MAFT1999 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TURKIYE Issttnbul PB 12 Sinop Etme PB 14 Adana PB 19 PB 16 Samsun PB 12 Mersin PB 19 tCcaeli PB 14 Trabzon PB 10 Diyarbakır PB 16 PB 15 Giresun PB 11 Şanlıurfa PB 17 A 18 Ankara PB 13 Mardin PB 14 _A 17 Eskişehir PB'15 Siirt PB 13 /Vylın Oeıizli A 19 Konya PB 13 Hakkâri PB A 18 Sıvas PB 5 Van PB Zcıguldak PB 11 Antalya PB 21 Kars PB ç T ^ Pan^lı bduttu Yurdun kuzeybatı kesimleri parçalı bulutiu, Marmara ile yurdun iç ke- simleri yeryersis- li geçecek. Hava stcaklığı birazar- tacak. Rüzgâr ku- zey vebatıyönler- den hafrf olarak 6S6CGK. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn ÇB ÇB ÇB Y PB PB Y PB -4 -3 -2 14 10 15 17 9 Münih PB 6 Zürih Bertin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB Y PB PB PB PB PB 7 10 14 9 13 13 15 18 PB 16 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire K PB PB PB Y Y PB PB -2 20 -10 15 9 5 14 23 PB 20 B u l u t l l J k Çok bulutlu Yağmurtu Kariı K 3 * gürültülü CrUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Kim bu "birisi"? Yasaklı olduğu dönemlerde De- mrel'e layık görülen "bir bilen" adıyla anılmaya baılanan Erbakan! >a gerileyenler? Ecevrt-Yılmaz işbirliğine koşut yoialan medyamız; başlarda "küskünler" diye ta- nınlayıp hor gördüğü milletvekillerinin 110 imzayı toflayamayacağını yazdı, manşetlere çıkardı. Ya- nılcı! Akadan yeni birsüreç başladı: Medyamız, Mec- lis' olağanüstü toplantıya çağırmayı başardı, a- ma?... .. Meclis'in çalışmaya başlaması için gerekli 184 oyı bulamayacağını seslendiren türküyü çığırma- ğ a Daşladı. Cünden bugüne bakıyoruz medyamıza: Aaaa, "küskünler" adı kalkmış başlıklardan. Kimi gazete ve yazar, olağanüstü toplantıya omuz veren FP'Iİ- lereyeni katılımlarla Meclis'in çalışmaya başlaya- caönı kabul ediyor. Bu da Ecevit-Yılmaz işbirliğini "muzafferkılmak" için büyük çaba içine düşen böyyük medyamızın ikirci yanılgısı! A-na bu arada medyamız başka bir gelişmeye sanıyor. Erbakan yönetiminde Fazilet orkestrasın- dak kimi enstrümanlardan bozuk sesler çıkryor. Kmi üyeler var ki, başkanlık divanına katılmı- yoriar. Sayıları ise -habercilerin yalancısıyım- beşi geçmiyor. Seçimi ertelemeye olanak sağlayacak olağanüstü toplantıya karşı çıkıyorlar. Ecevit'le aynı ağzı kullanıyorlar: "Seçimi ertele- mek kaos, hatta rejim bunalımı getirir. Sakın ha!" diyoriar. Partide olağanüstü toplantıya muhalefet bayra- ğını açanlar arasında yönetimde ağıriiğı olan Ab- dullah Gül'ün de adı geçiyor. Ne çare; Gül'le şöy- le btr araya gelip "gerçeği aramak", gazeteciler arasında sadece Fikret Bila'nın aklına geliyor. Bilaşunlanyazıyor: "Gül, cumartesi günü gerek- li olan 184 sayısına ulaşılabileceğini ve bir öner- geyle Meclis 'in açık tutulabileceğini söylüyor." "Parti olarak küskünlere destek verilmesi yö- nünde bir karanmız yok" diyor Gül ve ekliyor "Ancak, Meclis'in açılmasını isteyen arkadaşlar olabilir. Bu arkadaşlara engel olmak gibi bir eğilim de taşımıyoruz. Benim kanaatim Meclis'in açıla- bileceği yönünde." Milli Gazete, dünkü başyazısında Gül'ü doğru- luyor. "Elbette Meclis'in bir an evvel toplanıp dış dünyanın özellikle terör karşısında takındığı tavn tahlil etmesi, atılacak adımlara çare bulması lazım" diyor. Ya 4 yıl örtcpsi? _ _ _ Olası erteleme eylemini "sivil darbe girişimi... râjim bunalımı doğuracak" diye tanımlamak, sa- dece Ecevit'e özgü bir hırçtnlık gösterisi olarak ka- lacağa benziyor. Seçim iptal edilirse ne olur? Mümtaz Soysal Hoca, ne olacağını tek bir cümle ile ifade ediyor: "Yasalar çıkanlır ve yeni bir takvim düzenlenebi- lir." Zaten, seçimi iptal girişimi sadece günümüze özgü bir olay değil. 1995 seçimlerinden önce Ece- vit; "24 AraJık'ta yapılması öngörûlen seçimlerin zaman ve mevsim bakımından uygunsuzluğuna dikkati çekiyor" ve hatta, "Bu biryana, Seçim Ya- sası anayasayla da birçok bakımdan uygunsuzluk- lar içermektedir" diyordu. O tarihte yine Ecevit, Seçim Yasası'nı dayanak yaparak, seçimin iptalini sağlamak amacıyla baş- vuru dilekçesini kendi elceğizi ile Anayasa Mah- kemesi'ne sundu (3 Kasım 1995). Demokratik savı ise "adil bir seçim' yapabilmek için Seçim Yasası'nı yeniden düzenlemek gerek- tiği" idi. Fakat, 4 yıl önce 1995'te Seçim Yasası'nı "adil" bulmayan Ecevit, değişmesini ısrarla istediği aynı Seçim Yasası ile bugün "18 Nisan'da sandık ba- şına", diyor da başka bir şey demiyor. Neden? Zira, Ecevit de tıpkı Özal'lar, tıpkı De- mirel'ler gibi düşünüyor. Bugünkü Seçim Yasası'nın yüzde 25'lerin üze- rinde oy alana, hele yüzde 30'lann biraz üstüne çı- kan bir partiye, tek başına bir iktidara yakın büyük olanaklar sağladığını artık biliyor. Daha dün DSP'nin birinci parti olacağını yinele- memiş miydi? Siyasal dürüstlük nerede kaldı? Terörün 15 yıllık bilançosu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Genelkurmay, te- rörün 15 yıllık ağır bilan- çosunu çıkanrken, yurtdı- şında düzenlenen operas- yonla Türkiye'ye getirilen Abdullah Ocalan'ın ba- ğımsız Türk adaletine tes- lim edildiğini ve hak ettiği cezaya çarptmlacağını bil- dirdi. Genelkurmay'ın be- lirlemelerine göre, terörle mücadelede, güvenlik gö- revlilerinin 5 bin 606 'sı şe- hit olurken aralannda be- bek. yaşlı ve kadınlann da bulunduğu sivillerden 5 bin 316 kişi de yaşamını yitirdi. Genelkurmay Başkanlı- ğı Hasan Tahsin Bılgi Mer- kezi'nde yer alan bir bilgi notunda, TSK'nin, terör ve teröristle mücadelesini bü- yük bir inanç. azim ve ka- rarlılık ile demokratik hu- kuk kurallan çerçevesinde, insan haklanna uluslarara- sı standartlann üzerinde bağlı kalarak başanyla yü- rüttüğü kaydedildi. Yurtiçi ve Kuzey Irak'ta sürdürülen mücadele so- nunda örgütün silahlı ey- lem yapabilme etkinliğinin büyük ölçüde kontrol altı- na ahndığı kaydedilen not- ta, savaş göze ahnarak te- rör örgütü elebaşısının yurtdışında bannma olana- ğının ortadan kaldınldığı belirtildi. Notta, "Terörist- başı, 9 Ekim 1998'de bu- lunduğu ülkeden aynlmak zorunda bırakılmıştır. Hiç- bir ülke tarafindan siyasi sı- ğınma hakkı verilmeyen te- röristbaşı,Türkiy^'nin ger- çekleştirdiği özel bir ope- rasyonla Türkiye'ye getirü- miş,tir bağımsız Türk ada- leti tarafindan hak ettiği ce- zaya çarptınlacakür" de- nildi. Örgütün cinayet, uyuştu- rucu ve insan kaçakçılığı faaliyetlerine de yer veri- len notta, terorizmi ulusla- rarası politikanm aracı ola- rak kullanan ve Türkiye üzerindeki tarihi emelle- rinden vazgeçmeyen bazı ülkelerin hukuk kurallanm hiçe sayarak örgüte hertür- lü zeminde destek verme- yi sürdürdükleri belirtildi. Küsldinlerin 3Tü planı• Baştarafi 1. Sayfada hai hedeF olarak bu konuyu gün- deme getirecekJer. Ancak kulisler- de, milletvekilleri "öncelikli yasa- lar" konusunda ve düzenli olarak genel kurul çalışmalanna katılma konusunda fıre vereceği için ''seçi- mi ertetetine" hedefıne ulaşılması- nın zor olduğuna dikkat çekiliyor. Küskünler arasında da bazı mil- letvekilleri "DevletGüvenlikMah- kemeleri'nin siviUeştirilmesi. piş- manlık yasası ve bütçe yasasuıın çı- kanlmasr için çalışmalara destek vereceklerini belırtirken, FP'lile- rin ilk koşul olarak Erbakan'ı kur- tarmaya dönük Türk Ceza Yasa- sı'nın 312. maddesini getirmesi durumunda grup içinde çatlak olu- şacağma dikkat çekiyorlar. Küskünler, "fider suftası" olma- dığı için milletvekillerinin özgür iradeleriyle hareket edeceklerini, böylece Meclis'in çalışmasının sağlanacağı görüşünü dile getiri- yorlar. "Kurucu Meclis gibi çahşa- cağız" diyen imzacılar, çok aşama- lı planlannı şöyle aktardılar: "ÖncetikJe Meclis'in topJanabü- mesi icin genel görüşmenin günde- me alınması sağlanacak. Kamuoyu tepkisi de dikkate ahnarak, Abdul- lah Öcalanınyargılanmasısırasııı- da oluşabflecek engeüeri aşmak için DGM'lerin sivilleştirilmesine dö- nük tasan ilepişmanlık yasasıçıka- nlacak, zaman kalırsa bütçe yapn lacak. Gündemde bulunan Türk Ceza Yasası'nın 312. maddesi, siya- si konjonkrür \e milletvekillerinin çoğunun desteği ohırsa değiştirile- bilir. Bötûn bunlan yapan Meclis, seçimlerin 18!N'isan'dayapdmasına iJişkin Meclis karannı kaküracak. Ancak,yasalara geçfldiğinde hükü- met sürekli engelleme yaparsa, gen- soru verilecek. FP ve CHP grup ola- rak bu gensonıya destek vermekten kacamaz. 'Hükümet düşerse yeri- ne yenisi kuruiamaz' görüşüne iti- bar edilmeyecek." lmzacı milletvekilleri, biçimsel boşluğu doldurarak TBMM Daruş- ma Kurulu'nda temsil edilebilmek için DTP'nin milletvekili sayısını 20'ye tamamlayacaklar. imzacılar dışındaki milletvekil- lerine, "Meclis'te hazır olun, genel kurula ginneyin'' çağnsı yapan ANAP, DSP ve DYP yöneticilen. izleyecekleri yöntemi birlikte be- lirleme karan aldılar. Bu çerçeve- de, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Ozkan ön- ceki akşam ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'la konutuna giderek yaklasık 3 saat görüştü. DYP ile de telefonla temas sağlanarak destek istendi ve ilkesel olarak anlaşma- ya vanldı. Buna göre ANAP, DYP ve DSP, milletvekillerini yannki toplantı için Meclis kulisinde hazır tutacak. Küskünlerin 184 milletve- kilini bularak genel kurulu açtır- malan durumunda, 3 partinin mil- letvekilleri ve grup yöneticilen toplantıya katılarak Meclis görüş- mesinin gündeme alınmasını en- gel Iemeye çahşacaklar. Daha son- raki aşamada hükümet ve komis- yon başkanlan yerlerini almayarak yasalann görüşülmesini engelleye- cekler. Imzaalar arasında yer alan ANAP Malatya Milletvekili Metin Emiroğlu. kendisinın "adaylıkbaş- vurusu yapmadıgı" halde olağa- nüstü toplantı çağnsına imza ko- yanlar arasında olduğunu anımsa- tarak "kişisel çıkann" söz konusu olmadığını savundu. Emiroğlu. ıki seçimin bir arada yapılması nedeniyle oy kullanılan sandık sayısının 8'e kadar çıkabi- leceğine, yalnız 4 sandıkta oy kul- lanan bir kışinin 8 dakika kaybede- ceğine. 200 seçmenin bir sandıkta ancak 26 saatte oy kullanabileceği- ne dikkat çekti. Bu durumda. merkez sağ ve sol seçmenin saatlerce sandık başında bekJemeyeceğini. böylelikle seçi- me katılımın düşeceğini belirten Emiroğlu.u Bu durunı radikal par- tilere yarayacak. Sandık başlann- da, çok iyi organize okluklan için FP gibi radikal partilerin seçmen- leri oy kullanırken, merkezdeki bir partinin seçmeni en fazla 1 saat bekledikten sonra, oy kuilanmak- tan vazgeçecektir. Bu da son dere- ce sağhksız bir durunı ortaya çıka- racak. Yani bu seçim ne ANAP'a, ne DYP'ye ne de DSP'yeyarar" gö- rüşünü dile getirdı. CHP'de imzacı 9 milletvekilinin yanı sıra AM Raa Bodur ve Önder Kuiı'nın da genel kurula girmesi bekleniyor. Istanbul Milletvekili Ercan Karakaş da dün yaptığı ya- zılı açıklamada, 18 Nisan seçimle- ri için yapılan oylamada olumsuz oykullanmasınakarşın, 116 millet- vekilinin Meclis'i olağanüstü top- lantıya çağırma girişimlerine des- tek vermediğini, ancak cumartesi günü toplantıya katılacağını söy- ledi. Karakaş, "TBMM'nin olağa- nüstü toplantıya çağnlmasının, aci- liyeti olan bazı yasalann çıkanlma- sı için bir firsat olarak değerlendi- rilebileceği düşüncesindeyim. Ka- nunca. bu yasalann başında, piş- manlık yasası, DGM yasası, ifade özgüıiüğünün genişleten yasa ile uyum yasalan geimektedir" dedi. Kulislerde toplantıya katılabile- cekler arasinda adı anılan, yeniden aday olmayan CHP Tokat Millet- vekili Şahin Ulusoy, "toplantıya girmeyi düşünmediğini, hareket güç kazanırsa aralanndaki farklı- lıklardan yararlanan birtakım güç- lerin yönlendirmesiyle endişe veri- ci geüşmeter ortaya çıkabileceğin- den kaygı duyduğunu" söyledi. CHP Grup Başkanvekili Önder Sav ise ımzacılann "nihai hedefı- nin seçimleri iptal ettirmek" oldu- ğunu, CHP olarak buna destek ver- meyeceklerini bildirdi. FP'nin kendi içindeki hesaplaş- ma sonucunda imzacılara bu par- tiden verilecek sayısal gücün önemli olduğuna dikkat çeken Sav, Erbakan'ın siyasi yasaklannın kal- dınlması hedefıne ulaşmalannın güç göründüğünü söyledi. Sav, "Erbakan'ın yasakianmn pazar- lık konusu yapıldığı söyleniyor. TCY'nin 312. maddesindeki deği- şiklikten Erbakan yararianamaz. Onlann sorunu Siyasi Partiler Ya- sası'nın degiştirilmesiy le çözümle- nebilir" dedi. Atiııa\la üç eski bakaıı suçlaııcb • Baştarafi 1. Sayfada yarguayamıyoruz. Bu konuda karar parlamen- toda kurulacak bir komisyon tarafindan verile- bilir" dedi. Dün sonuçlanan soruşturmada, Öcalan olayı ile ilgili görülen 18 kışinin mahkeme edilmesi- ne karar verildi. Atina savcısının en ağır suçla- malannı yönelttiği sanık ise Öcalan'ı ülkeye ge- tiren emekli amiral Andonis Naksakis. Naksa- kis ve Costas Pandulas, ülkenin güvenliğini teh- likeye soktuklan gerekçesiyle yargılanacaklar. Savcılık bu konuda Costas Pandulas'ın doku- nulmazlığının kaldınlmasını istiyor. PKK'ye destek veren Pandulas daha önce Pasok Parti- si'nden ihraç edilmişti. Bu kişilerin dışında Öca- la'nı havaalanında ağırlayan VIP müdürü Ken- ya'ya giden uçağın sahibi işadamı, uçağın per- soneli, Pasok Milletvekili Kostas Banduvas, Öcalan'ı evinde saklayan Vula Damianaku ve kızı Eleni Vasilopulu gibi isimler bulunuyor. Savcıya göre, PKK lideri Öcalan yasadışı yol- lardan sahte pasaportla Yunanistan'a gelmekle suçlanıyor. 10 değişik suç ile yargılanmalan beİdenen diğer sanıklar, Öcalan'a yataklık ve eş- lik edenler. Edinilen bilgilere göre, Atina sav- C!9tmn*'t8 kişiye suç yöneltmesirâle r 5naTîn'rol oynayan iki isim oldu. Bu kişilerden biri Yuna- nistan'ınNairobi Büyükelçisi Yorgos Kostulas. diğeri ise Öcalan ile Kenya'ya giden EİP ajanı Savas Kalenderidis. Atina Savcılığı'nda yakla- şık 25'er saat ifade veren bu kişilerin tuttuklan notlar ve kayıt yaptıklan ses bantlan önemli belgeler olarak yer aldı. Soruşturma sonunda bazı milletvekillerinin yargı süreci için dokunul- mazlıklannm kaldınlmasını isteyen Atina sav- cısı, tutanaklann bir kopyasını Yunanistan Par- lamentosu'na gönderdi. Dışişleri^nden brifing Bu arada Dışişleri Bakanlığı tarafindan Tür- kiye'nin dış politikası ve güncel gelişmeler hak- kında önde gelen iş çevreleri ile sivil toplum ku- ruluşlannın temsilcilerine yönelik bir brifing verildi. Istanbul Ceylan Intercontinental Ote- li'ndeki brifingin basına açık olan bölümünde açılış konuşması yapan Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi KorkmazHaktanır.yaşa- nan son gelişmelerin iş dünyası ve sivil toplum örgütlerine önemli görevler düştüğünü göster- diğini söyledi. PKK'ye verilen dış destek konusuna değinen Haktanır, "Bunlann başında, Yunanistan'ın te- rorizmeverdigi, bütün dühyatarafindan bilinen destek, bu ülke ile iliskilerimizi gündemimizin bi- rinci sırasına yerieştirmiş bulunmaktadır. Yu- nanistan'ın terorizm ile bağlaruıı koparması ve ülkemize karşı husumet politikasına son verme- si zorunludur. Terör bağlantısı ay nı şekilde Gü- ney Kıbns'a da uzanmaktadır. Bütün bu bağlan- tılann kesilmesi gerekir" dedi. Haktanır. AB üyesi devletlerin de son dönemde başansız bir sınav verdiğini, ABD'nin Türkiye'ye desteğinin ise samimi olduğunu savundu. Okçuoğlu: Abduflah Ocalan'ın sağliğı iyi • Baştarafi 1. Sayfada çokdaha iyi koşullarda gör- düğümü söyleyebih'rim. Sağbğıoidukça iyiydL Ken- disine defalarca sordum, 'Herhangi bir sağlık prob- leminiz var mı?' dSye, 'Ha- yır' dedi 'Kalp krizi geçir- diniz mi?' 'Hayır' dedi. ' Böyle bir ihn'mal var mı?', 'Hayır.. Günde iki defa doktor kontrolünden geçi- yorum. Hiçbir sağlık prob- lemimyok...' Aynca psikolojik olarak iyiydL Farkh yaşam koşul- lan, daha iyi yaşam koşul- lan sağlandL Ancak bizim savunma görevimizi yerine getirmemiz bakımından, gerek onun gerek bizim ba- kınumızdan birtakım ek- siklilder var. Bunu da ilete- ceğiz. Umanm daha iyi ko- # ANA M İT "Jİ*ll"'» İİ¥''»İİlIJİİI''V" fATJİİ'It"Y¥W*fJMİİİ^*'*""»*. ımmsiCTi «prahnıı TAKİIATLAEVtö!mm».•n<ııi«ııu iı ı»»rnTm-ıiııifınıiıiiının «m ııını ••mjıın.taiMnıiıTnıiı ^- r—n- nnl—•—--—" **•—-, —iın»ıjniıiıy ırt.iıHıinmiıiımiı uımı şuliar da saglanır." Avukat Okçuoğlu. daha iyi koşullardan kastmın ne olduğunun sorulması üze- rine "Dinlenmesi, dinlen- memizfeügür yanıtını ver- di. Okçuoğlu, bir başka so- ru üzerine de Ocalan'ın normal, iyi düzenlenmiş bir yerde kaldığını açıkla- dh Okçuoğlu'na yoğun koruma Zeki Okçuoğlu'nun Im- rah'ya gidişi ve dönüşü, daha öncesine oranla sa- kindi. Ahmet Zeki Okçu- oğlu. özel bir araçla yoğun koruma altında kardeşi Se- lim Okçuoğlu ve beraberin- dekı iki kişıyle birlikte Mu- danya'ya geldi. Hükümet konağında Mudanya Cum- huriyet Savcısı Ayhan Köksal ile bir süre görüşen Okçuoğlu kardeşlerden Ahmet Zeki Okçuoğlu, sa- at 10.30'da Mudanya Hü- kümet Konağı'ndan aynldı ve koruma çemberi altında iskeleye geldi. Adalet Ba- kanlığı'na ait lmralı-9 tek- nesine binerek 10.40'ta adaya hareket etti. Imralı-9 teknesine Sahil Güvenlik Komutanlığf na bağlı bir sürat motorunun eşlik etti- ği görüldü. Ahmet Zeki Okçuoğlu adadayken iske- le ve çevresindeki önlemle- rin arttınldığı görüldü. Ahmet Zeki Okçuoğlu adadayken kardeşi Selim. Okçuoğlu Mudanya Cum- huriyet Savcılığı'nda bek- ledi. Selim Okçuoğlu ken- disini telefonla arayan ga- zetecilere, vekâlet aldığını, adaya gidiş için izin tale- binde bulunduğunu, iznin verilmesi durumunda Öca- lan'la adada görüşeceğini söyledi. Selim Okçuoğlu, Oca- lan'ın birinci derecede ya- kınlannın önümüzdeki günlerde yüz yüze görüş- me talebinde bulunabile- ceklerini de savundu. Ah- met Zeki Okçuoğlu ise Mudanya'ya döndükten sonra yaptığı açıklamada, salı ve cuma günleri görüş- me izni aldıklannı söyledi. Avukatlara yönelik daha önce görülen saldın tablo- lan bu kez yaşanmadı. Ba- zı küçük gruplar. Okçuoğ- lu kardeşlere 'yuh' çekti. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada konusunda sağlıklı kararlar almak gerekiyor. Çankın olayının ardından önceki gün Istanbul'da yaşananlan da dikkate alarak genel görünümü ak- tarmaya çalışalım... Önce medya... öcalan, 12 Kasım'da Roma'da or- taya çıkınca, koro halinde, "Mutlu son " sesleri yük- seldi. Türkiye'ye getirilince de "zafer" naralan... 16 Şubat günü popüler medya için her şey bitmiş, te- rör sona ermişti! Bizim medya böyledir. önce man- şet atarian "Işlem tamam... Zafer..." Ardından ilk meydana gelen olayda sorariar "Hani bitmişti?" Medyanın teröre ilişkin olumlu-olumsuz haberle- re bulgulardan çok duygularia yaklaşması, iç ban- şa katkı sağlamıyor. Devlet katında ise terörle ilgili en çok kullanılan tümce şudun "Belini kırdık." Bu nasıl belse, her seferinde kınlır, yeniden doğ- rulur! Içişleri Bakanı Cahrt Bayar dün valilerie düzen- lediği seçim güvenliği toplantısı öncesinde terörü değerlendirdi: "Failler yakalandıkça bu tür olaylar azalacak. A- ma ne yazık ki içimizde birtakım hainler bulunmak- tadır. Devletçe, milletçe bunlaria mücadele etmek zorundayız." Bayar'ın iyi niyetinden şüphemiz yok. Ancak bir devlet adamının ülkesinin insanlanna karşı "inti- kamcı" duygulan çağnştıracak demeçlerden kaçın- ması gerekli. Türkiye yakın tarihinde ne çektiyse, "içimizde hain var" sendromundan çekti... Buna bir de dışan bakıp, "Türk'ün Türk'ten başka dostu yok- tur"u ekleyince, geriye yeni gezegen aramak kalı- yori Teröre içeride ve dışanda destek verenlerin oldu- ğu doğru. Böyle bir durumla sonuna kadar müca- dele etmek gerekiyor. Ancak topluiğneyi de kendi- mize batırmak gerekirse, bu konuya bir başka pen- cereden bakalım. Ne diyooız: - İç ve dış destek! Destek sözcüğünün anlamı nedir? Mevcut, var olan bir duruma katkıda bulunmak! O zaman bizim de ülke içinde terörün beslenebi- leceği kaynaklan kurutmamız gerekiyor. Bu, "İçimiz- de hain var, onlan temizleyeceğiz" diyerek olmaz. O zaman, terörü önlemek için başka terör yöntem- lerine başvurmak durumunda kalırsınız ki, o da ye- ni terör ortamlannı beraberinde getirir. Nevruz... Yukanda sıraladıklanmız, konuyu biraz da nevru- za getirmek içindi. Doksanlı yıllar, özellikle nevruz dönemlerinde iç banşın noksanh yıllan oldu. Kimi 21 Mart'larda kutlarna yasaklandı. Günler öncesinden sıkıönlemleralındı. Kimi21 Mart'larda kutlamazor- landı. Halka yaksın diye lastik dağıtıldı. Konu las- tikli hale gelince de neresinden tutulacağı bilinmez bir hal aldı. Yeri geldikçe vurguluyoruz. Terör örgütleri ve on- lan maşa olarak kullananlar iç savaşı başaramadı. Başta PKK olmak üzere terör örgütleri eylemleri yaygınlaştıracak, kitleleri arkasına alacak..tı. Olma- dı. Şimdi, kitleleri arkasına alamayan terör, kitlele- re yönelik eylemler yapmaya başladı! Bu noktada devlet organlannın dikkatli hareket et- mesi; toplumu, toplumun kimi kesimlerini karşısına alacak tavırlardan kaçınması gerekiyor. Zira, önü- müz Gazi olaylannın yıldönümü ve nevruz... Terörie mücadelenin siyasi halkasına gelince... Seçim dönemlerinde ister istemez geçen seçimde yaşananlardaakla geliyor. 1995'tekiTBMM rapor- lannda, Gazi olaylanndan ve Güneydoğu'daki köy boşaltmalardan sorumlu tutulan kişiler Meclis'e gir- miş, raporu yazanlar Meclis dışı kalmıştı. Bu dönemin adaylan da fena değil! Ülkemizde terör sorununun kökünden çözümle- nebilmesi için, her türlü teröre karşı çıkmak, bunu bir siyasi irade haline getirmek gerekiyor. Yazıyı bir soruyla noktalayalım: Sendikacı Süleyman Yeter gözaltındayken öldü! Bunu, Türkiye'de yaşanan olaylar yelpazesinin ne- resine koyacağız? Duhok'ta intihar saldınsı: 3 ölü ENVERSEVtŞ Kürşat Yılmaz iade edîliyor SOFYA (AA) - Eski Kuşadası Belediye Başkanı Lütfti Suyolcu'nun öldürülmesinden dolayı tutuklu bulunduğu Burdur Cezaevi'nden firar eden ve Bulgaristan'da yakalanan Kürşat Yılmaz, Türkiye'ye iade ediliyor. Varna lstinaf Mahkemesi, Vama Bölge Mahkemesi'nin Kürşat Yılmaz'ın Türkiye'ye iadesiyle ilgili aldığı ret karanna. Türkiye'nin yaptığı itirazı dün karara bağladı. lstinaf Mahkemesi, Kürşat Yılmaz'ın Türkiye'nin isteği doğrultusunda iade edilmesine karar verdi. Mahkeme heyeti, karar gerekçesinde; Türkiye'de ölüm cezası uygulaması oimasının Kürşat Yılmaz'ın DÎYARBAKIR - Kuzey Irak'ın Duhok kasabasında dün öğle saatlerinde Türkmen Partisi'ne ait büroya bir PKK'li tarafindan intihar saldınsı düzenlendiği bildirildi. Saldm sırasında biri saldırgan olmak üzere 3 kişinin öldüğu, 4 kişinin de yaralandığı öğrenildi. Türkmen Partisi'ne ait büroya dün öğle saatlerinde Akif kod adlı bir PKK militanı tarafindan bombalı intihar saldınsı düzenlendi. Büronun içine girmeyi başaran PKK'li, üzerinde bulunan bombalan patlattı. Patlama olduğu sırada Türkmen Partisi bürosuna dışandan da yaylım ateşi açıldı. Patlama ve yaylım ateş sırasında biri intihar saldınsını gerçekJeştiren PKK'li olmak üzere toplam 3 kişi öldü, dört kişi de yaralandı. Yerel kaynaklar, Milli Istihbarat Teşkilatı (MlT) mensuplannın sürekli Türkmen Partisi bürosunu kullandıklannı belirterek ölen ve yaralanan şahıslann MtT mensubu olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirttiler. Bu arada PKK yanlısı yayınlanyla tanınan MED TV, akşam saatlerinde bombalama eyleminin MlT mensuplanna karşı yapıldığını ileri sürdü. Televizyon yayınında, PKK'nin askeri kolu ARGK'nin açıklamasına dayanılarak verilen haberde, saldınnın, Abdullah Ocalan'ın tutuklanmasına yanıt olarak gerçekleştirildiği ve eylemlerin devam ettirileceği savunuldu. iadesine bir engel oluşturmadığını, çünkü Türkiye'de en az 15 yıldır ölüm cezasının uygulanmadığını kaydetti. Kararda, Kürşat Yılmaz'ın itiraz hakkının bulunmadığı ifade edildi. Bu durumda Kürşat Yılmaz, önümüzdeki yaz aylannda cezası sona erdikten sonra Türkiye'ye iade edilecek. Lütfü Suyolcu'nun öldürülmesinden dolayı tutuklu bulunduğu Burdur Cezaevi'nden firar eden Kürşat yılmaz, bir süre sonra Varna'da Türk ve Bulgar polisinin ortaklaşa düzenlediği bir operasyonla yakalanmıştı. YıJmaz, Varna lstinaf Mahkemesi tarafindan 1 yıl hapis cezasma çarptınlmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle