Katalog

Cumhuriyet Imtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç • Gcnel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya • Yazıışleri Müdürii. fbrafaim Yıldız 9 Sonımlu Müdûr: Fikret İlkiz 0 Habcr Merkezı Müdürii. Hakan Kara • Görsel Yönetmeır Fikret Eser Istihbarat Ceogiz Yıldırım # Ekonomı: Özlem Yüzak 0 Kültür Handan Şeoköken • Spor: Abdülkadir Yücelman 0 Vfakaleler Sami karaörcn 0 Duzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf: Erdoğan Köseoğlu 0 Bıleı-Belge. Edibe Buğra 0 Yun Haberlen Mehmet Faraç Vavın Kurulu: tlhan Selçıık (Başkan). Orhan Erinç, Oktav Kurtbökc Hikmet Çetinkaja, Şükran Soncr. Ergun Balcı, tbrahim YıMız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbav. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbaj Atatürk Bulvan No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hat). Faks: 4195027 0 lzmırTemsılcısi SerdarKıak, HZiyaBlv 1352S.2'3Tel 4411220, Faks:4419117 0AdanaTemsilcisi:ÇetinYiğeDotlu, inönüCd. 119 S. Noi Kat.l. Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdürii Üslfln AJotıcn • Koondınator AJunet Komlsan # Muha- sebe Büknt Yener • Idare Hüseyin Gürer* Bılp-tşlem Nail tnal • Bılp- sayarSıstem Mürtvet ÇBer#Saüş FızUetKuza MEDYA C: • Yönetım Kunılu Başkanı - Genel Miıdur Gültrin Erduran # Koordınatör Reha Işıtman • Genel MudürYandımcısı: SevdaÇoban Tel 514 07 53 - 513958O-5I384#M5l.Faks 5138463 >ayımlavan *e Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basm ve Yayıncıhk A Ş TûrkcKagı Cad ?•» -11 Cagaloglu 34334 Ist PK 246 Sırkeci lstanbul Tel (0.212)512 05 05 (20 hat) Faks (0.212)513 85 95 12MART1999 Imsak: 4.49 Güneş:6.15 Öğle: 12.21 lkindi: 15.36 Akşam: 18.13 Yatsı: 19.34 Viagra'mn Türkiye'de satılması • Istanbui Haber Servisi - PfîzerilaçlanAŞ Genel Müdürû Alev Sonat, yaptığı açıklamada, Viagra'yı üretmekten vazgeçmedikJerini belirterek ilacın piyasaya çıkmasının brr ayın üzerinde zaman alacağını söyledi. Yaşama dönen prematüpeler bir arada • İstanbul Haber Senisi - Amerikan Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi 2. kuruluş yıldönümünü, tedavileri gerçekleştirilerek yaşama döndürülen bebekler ve aileleriyle bir araya gelerek Taksim'deki Divan Oteli'nde kutladı. YÖK'ten eğitime destek • ANKARA (ANKA)- Başta ABD olmak üzere lisans ve yüksek lisans programlannda binlerce ders Internet üzerinden verihrken, YÖK de üniversiteleri teknolojiden en üst düzeyde yararlanmalan konusunda uyardı. YÖK, üniversitelerden, ODTÜ'nün Internet üzennden verdiği dersleri izleyen ve başanlı olan öğrencilerin, dersi geçmiş sayılmalannı istedi. ODTÜ Enformatik Enstitûsü'nce yürütülen Internet'e Dayalı Asenkron (yer-zaman bağımsız) Eğıtim Projesi kapsamında, bazı dersler Internet üzerinden veriliyor. 'Otistik Çocuk • İstanbul Haber Senisi - lstanbul Büyükşehir Belediyesi Saglık tşleri Müdürlüğü'ne bağlı Özürlüler Koordinasyon Merkezi ve Türkiye Ötistiklere Eğitim ve Destek Vakfı (TODEV) tarafından düzenlenen 'Otistik Çocuk Kimdir?' konulu panel, dün Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde yapıldı. Panelde konuşan Vakıf Gureba Hastanesi doktorlanndan Uzm. Dr. Mücahit Öztürk, dünyada her 10 bin kişiden 5'inde otizm görüldüğünü ifade ederek "Türkiye'de 50 bin otistik bulunduğu düşünülmektedir" dedi. Turizme yeni kaynak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, geçen yıl turizmde yaşanan sıkıntmın 1999'da yinelenmemesi için ahnması gereken önlemler konusunda harekete gecti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in başkanlığında önceki gün yapılan loplantıda, sezon başlangıcında alınacak önlemler ve izlenecek politikalann koordinasyonu üzerinde duruldu. ÖSS deneme smavı • ANKARA (AA) - Özel Dershaneier Birligi Derneğı (Özdebir) tarafindan düzenlenen ÖJrenci Secme Sınavı (ÖSS) Deneme Smavı, 14 Mart Pazar günü yurt genelinde yapılacak. ÖSS'ye hazırhk amacını taşıyan deneme sınavı, 61 il ve 62 ilçede gerçekleştirilecek. Sınav saat 09.30'da başlayacak ve 180 dakika sürecek. Sınav sonuç belgeleri 12 Nisan'da başvurunun yapıldığı dershane müdürlüklerine gönderilecek. TGC'ye üç odul • İstanbul Haber Senisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, lstanbul Tabip Odası (İTO) ve lstanbul Üniversitesi (1Ü) tletişim Fakültesi ödülüne layık görüldü. TGC'den yapılan açıklamada. cemiyetin, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin her yıl düzenlediği Halk Külrürleri Ödülleri'nin "Demokratik Kitle Örgütü Ödülü"nü, 14 Mart Pazar günü yapılacak törende alacagı bildirildi. Ezbersiz eğitim sisteminin uygulandığı okullarda olumlu sonuçlar alındı Katdımcı öğrenciler yetişiyor• Öğrenciler, ders boyunca laboratuvara, İcütüphaneye ve bilgisayar odasına da gidebiliyor, hayal güçlerini ve yaratıcı düşüncelerini harekete geçirmek amacıyla projeler geliştiriyorlar. FİGENATALAY Öğrenci merkezli ezbersiz eğitim siste- minin uygulandığı okullarda olumlu so- nuçlar alınıyor. Öğrencilerin bu sistemle, derslerde ve ders dışında daha sorgulayıcı, meraklı, özgüvenli ve katılımcı olduklan be- lirtiliyor. TmazTitiz'in başkanı olduğu Beyaz Nok- ta Vakfı'nın gjrişimiyle az sayıda pilotokul- da başlatılan ezbersiz eğitim. Özel Moda ll- köğretim Okulu'nda geçen öğretim yılın- da deneme olarak uygulandıktan sonra bu yıl geniş kapsamlı biçimde gerçekleştirih- yor. Okul müdürü Suay Sipahi veProje Da- nışma Kurulu Başkanı Samiye Özkaraoğ- hı'nun verdikleri bilgilere göre, bu okulda ezbersiz eğitimle öğrencılerde amaçlanan- lar şunlar: 1. ÖgrencJİeri derslerde daha aktifkjlmak. 2. Sürekli dinleyen. öğrenen durumun- Geçen öğretim yılında Özel Moda İlkögretim Okulu'nda deneme olarak uygu- lanan ezbersiz eğitim sistemi bu yıl daha geniş kapsamlı hale getirildL dan kurtararak kanbmcı ve uzman duru- rouna getirmek. 3. Merak etmelerini sağlayarak araştır- maya yöneltmek. 4. Konulara ilgi duymalannı sağlayarak kendiöğrenme profîlleri çerçevesinde öğren- melerine rehbertik ttmek. 5. Yaratıcı düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri özgün projeler üretmelerini sağlamak. 6. Sorunlannı kendilerinin saptayıp çö- zfim ürermeferini sağlamak. 7. Kendilerine güvenen. yeteneklerini keşfeden, yetenekleri dofrultusunda çalış- ma isteği duyan kişiler olmalanna özen göstermek. 8. Soran, sorgulayan. neden \e niçinJere yanıt bulabilen bireyler olmalan için ortam hazjrlamak. Bu hedeflere ulaşabilmek içın dersler, öğrencileri motive etmek ve onlarda ilgi uyandırmak amacıyla senaryo temeli ile iş- leniyor. Örneğın, işlenecek konulardaki he- defleri ıçeren bir mizansen hazırlanıyor ya da gün içinde yaşanan bir olaydan yola çı- kılıyor. Senaryo ile ilgisı ve merakı artan öğrenci. açık uçlu sorularla araştırmaya yönlendiriliyor. Yapılan beyin firtınalan ile öğrenci, konunun derinliğini ve genişliği- ni kavnyor. Öğrenciler. ders boyunca labo- ratuvara. küfüphaneye ve bilgisayar odası- na da gidebiliyorlar. Hayal güçlerini ve ya- ratıcı düşüncelerini harekete geçirmek ama- cıyla projeler de geliştiriyorlar. Okul müdürü Suay Sipahi. öğrencilerin bu sistemle daha sorgulayıcı olduklannı belirterek "Herşeyioiduğugibikabuietıni- yortar. Soru soruyor, arastınvoriar. Oğren- meyi. bilgive ulaşmayı öğreniyorlar. Ozgü- venleri de gelişti. Örneğin. odama gelip ra- hatça düşüncelerini ifade edebili)orlar*'di- yor. Sıpahi. bu sistemde oğretmenlerin ders- lere çok hazırhklı ve donanımlı girmek zo- runda olduklannı da vurguluyor. Samiye Özkaraoğlu da, öğrermenin ya- ratıcılığmı sonuna kadar zorlaması gerek- tiğine dikkat çekıyor. TTB, tıpta mezuniyet öncesi sınava pratik eğitimi azaltacağı gerekçesiyle karşı çıkıyor 'Yenisistem katitesizhe/dmyaraür'İstanbul Haber Servisi - Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, tıp fakül- telerine mezuniyet öncesi bitirme sınavı getirme karanna eğitimin kalitesini düşü- receği gerekçesiyle karşı çıktı. TTB Mer- kez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sajek, bi- tirme sınavının, TUS'ta yaşananlara ek ola- rak öğrencilerin pratik eğitimden uzakla- şarak sınava hazırhk kurslanna yönelme- lerine neden olacağını ve hekim kalitesı- nin düseceğini söyledi. lstanbul Tabip Oda- sı Başkanı Prof. Dr. Orhan Anoğul da sı- navın bilimsel tutarlılıktan uzak oldugunu belirterek bu sınavda başansız olanların pratisyen olmalannın toplumu başansız hekimlere mahkûm edeceğini kaydetti. Tıp fakültelerine bitirme sınavı getirile- mesi konusunda lstanbul Tabip Odası'nda bir basın toplantısı düzenleyen Dr. Füsun Sayek, YÖK'ün tıp fakültelerini yeniden yapılandırma ginşımine olumlu bakmala- nna karşın bitirme sınavının Tıpta Uzman- lık Sınavı (TUS) uygulamasında yaşanan- lann benzeri sonuçlar doğurarak öğrenci- ierın hasta başında eğitime verdikleri öne- mi azaltacağını söyledi. YÖK'ün, böyle bir sınavın tıp fakültelenndekı eğitimin ka- litesini ölçeceği yönündeki gerekçesinin çok tehlikeli olacağını vurgulayan Sayek. bu sınavın, eğitimdeki nitelik düşüklüğü- nün sorumluluğunu öğrenciye yükleyece- ğini kaydetti, Tıp fakültelerinin asıl görev - leri olan tıp eğitimini ıkınci plana atıp TLS'a hazırlık kurslan açmalannı eleşti- ren Sayek, bitirme sınavının da benzer so- nuçlar doğuracağını savundu. Sayek, böy- le bir sınavın belirli aralıklarla fakülte yö- neticilen ve öğretim üyelerine yapılması ge- rektığini belirtti. Prof. Dr. Anoğul da tıp efıtıminde amaç- lann belirlenmesi, amaca uygun program geliştirilmesi ve bu programı denetleye- cek sistemin kurulması gerekmesine kar- şm. programı denetleme yollanndan bin olan sınavlann, işlevinden uzaklaştığını savun- du. Anoğul, öğrencilerin bu sınava hazır- hk için hasta başı eğitim yerine kurslarayö- neleceğini vurguladı. Baş döıuııesiııi hafife ahnayınÇeviri Servisi - Baş dönmesi ve göz kararması yaygm olarak görülen rahatsızhklar arasında bulunuyor ve çok farklı nedenlerden kaynaklanabilıyor. Bunte dergisinde yayımlanan 'habere göre baş dönmesinin en önemli nedenleri arasında orta beyindeki denge merkezine yeterince kan gitmemesi, orta kulak iltihaplan, kan dolas.ımı bozukluklan, ani tansiyon düşmeleri, yaşhlık ve yanlış gözlük kullanımı bulunuyor. Beyin tümörleri ve bazı kanser türleri de şiddeth baş dönmesine yol açıyor. Uzmanlar seyrek görülen (ani kalkışlarda. çok sıcak havada, herhangi bir hastahk sürecinde) baş dönmelerini tehlikesiz olarak nitelerken,'göz kararması, bulantı, terleme ve çarpıntı eşliğinde gelişen baş dönmelerinde bir doktora başvurulması gerektiğine dikkat çekiyorlar. Uzmanlar özellikle iş kazalannın yüzde 20'sinin ani baş dönmesi ve göz kararması • î sonucu oluştuğunu anımsatıyorlar. bsan beyni gözlerden, kulaklardan ve orta kulak içindeki denge organlanndan aldığı bilgiler ve sinyaller doğrultusunda bir mekân kavramı oluşturuyor. Böylelikle insan, yukanyı, asağıyı, arkasuu, önünü ya da yanını algılıyor. Ancak bu algılama için yukanda sayılan duyulardan sürekli sinyaller alması gerekiyor. Yanlış bir gözlük veya orta kulak içinde ıltihap gibi bu sinyalleri aksatan ya da yanlış sinyaller gitmesine neden olan etkenler, dengenin bozulması nedeniyle baş dönmesine yol açıyor. Orta beyin içindeki denge merkezi bozukluklannda ise gelen sinyal ve bilgiler doğru olsa da, beyin bunlan gerektiği şekilde işleyemiyor. 2000 yılı Türkce Yılı' olacak Türkçenin kirlenmesine karşı kampanya ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - Türkçenin kirlen- mesine karşı kamuoyu olus- turmak amacıyla Türk harf- lerinin kabulünün 71. yıldö- nümü olan 1 Kasım 1999 ta- rihinden itibaren başlamak üzere "Türk Dili Haftası" düzenlenecek. Devlet Baka- nı Aydın Tümen konunun daha geniş biçimde yayıl- ması için 2000'i "Türkçe Yılı" ilan etmeyi düşündük- lerini bildirdi. Devlet Bakanı Aydın Tü- men, dün Türkçenin daha doğru, güzel ve zengin kul- lanılmasını sağlamak için il- gilı kurum ve kuruluşlann temsilcilerinden oluşturulan grubun çalışmalan hakkın- da bilgi vererek "Temiz Türkçe" kampanyasını baş- lattı. Tümen'in açıklaması- na göre, çalışma grubunun üzerinde anlastığı öneri pa- keti şöyle: Afişasüacak • Türkçenin doğru kulla- nılması yolunda kamuoyu oluşturmak üzere hazırlana- cak afişlerin üniversıteler, ilköğretim ve lise düzeyin- deki okullara, çeşitli kurum ve kuruluşlarla metro v e tren istasyonlanna, kitle taşıma araçlanna, havaalanlarına asılması. • Dil bilinci uyandıracak cümlelerin gazete, radyo ve televızyonlarda reklam ola- rak yayımlanması. •Türk Dil Kurumu (TDK) ve başka kuruluşlarca veri- lecek dil ödüllerinin yaygın- laştınlması. • Başta TRT olmak üze- re dil kampanyasının tüm basın-yay ın organlannca du- yurulması, dil ve kampanya konusunda programlar ya- pılması. • Radyo ve televizyonla- nn kültür ve eğitim için ay- nlan saatlerinde dil konusu- na daha çok yerverilmesi. • Işyen adlannm Türkçe olması konusunda özendıri- ci kararlar ahnması için TDK tarafından belediyelere yazı göndenlmesı. •Türk dıli ve edebiyatı derslerinin dahaetkili işlene- bilmesi için gerekli önlem- lerin ahnması konusunda MEB'ye görüş bildirilmesi. • Türk harflerinin kabu- lünün 71. yıldönümü olan 1 Kasım 1999'dan başlamak üzere "Türk Dili HaftasT ilan edilerek çeşitli etkinlik- lerin gerçekleştirilmesi. Toplantı hakkında bilgi veren Devlet Bakanı Aydın Tümen, alınan kararlarda ya- saklama, zorlama gıbi hiçbir önlem ya da yasal cözümle- meye yönelik düşünceleri- nin olmadığına işaret etti. Kararlann Türk dili konu- sunda yurttaşlan dahadikkat- li ve bilinçli olmaya çagırdı- ğını anlatan Tümen, "Bu ko- nunun daha geniş biçimde yayılması amaayla TDK'den de sonımlu olan Devlet Ba- kanbğuna2000viluu Türk- çe Yılı' ilan etmeyi düşün- mektedir. Bunun 21. yüzyı- un Türkasn olacağına ilişkin inancınuzla da uyuştuğunu düşünmektejiz" diye konuş- tu. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Yıldız, Hilâl ve KalpakL.' Sis soğuktu: su tozlan, ağaçlann arasından cad- delere, sinsi birduman halinde dağılıyordu; san- ki hayaletlerin işgalindeki İETT otobüsleri, görün- mez bir semt-i meçhulden gelip, gönınmez bir baş- ka semt-i meçhule gidiyorlar! Hem yurüyor hem de sabah sabah okuduğum o yazının, -başlıbaşına bir program say/labilecek- 'başlığını' düşünüyorum: "Türkiye'yi, Türk Halklan ve Bütün 'Mazlum Mil- letter'i; llerletici ve Özgürieştirici, Tek Seçenek: 'Ulusal Devrimci Güçler Birliği." Bu kalsa, iyi; ay- nca, yazının başına Sultan Galiyef'in şu müthiş söz- leri oturtulmuş: "Emperyalistlere karşı savaşta, milletierbir oisun: milletier, eşit olsun!" Bu da. baş- lıbaşına, bir 'program'değil midir? Uğruna nice Av- rasya 'Ulusal So/cu'sunun, başını verdiği bir 'prog- SALÂH &ÎRSBL- 700. kuruluş yılını TRT kutlayacak Osmanlı'yla ilgili belgesel yağmuru e-posta : tan (a prizma. rtet. tr ANKARA (AA) -Osman- lı devletinin kuruluşunun 700. yıldönümü kutlamalan do- layısıyla, TRT ekranlan bel- gesel yağmuruna tutulacak. TRT, kutlamalara mızahtan kadın hareketlerine, minya- türlerden külliyelere kadar Osmanlı'nın çeşitli yönleri- nin incelendiği zengin bir belgesel koleksıyonu ile ka- tılacak. TRT Genel Müdürii Yücel Yener. 700. yıl için ünlü Os- manlı tarihçisi Prof. Dr. Ha- lil tnalcık'ın danışmanlığın- da "Osmanlı Devleti'nin Do- ğuşu" adlı bir dramatik bel- gesel film çektiklerini söyle- di. Yener, Osmanlı tmparator- luğu'nun kuruluş yıllannın anlatıldığı ve TankBuğra'nın aynı adlı eserinden senaryo- laştınlarak 12 bölüm olarak çeki len ve daha önce yayım- lanan "Osmancık" adlı ese- rin, sinema filmi haline ge- tirilerek yeniden ekrana taşı- nacağını söyledi. 700. yıl ne- deniyle "Avrupa'da Osman- lı" adlı belgesel de ekrana gelecek. "Osmanh-Altkıta TürkDCTİeÜeri'' adlı belge- selde ise Gazneliler, Yeni Delhi Türk Sultanlığı, Gur- kanlı devleti, Osmanlı'nın Hintlılerle olan ilişkileri in- celeniyor. "Beytikten İmparatorlu- ğa" adlı 13 bölümlük belge- selde de, Osmanlı lmpara- torluğu'nun Şehzade San- caklan ele alınıyor. "Arşiv- dekiOsmanlı Hazineleri" ad- lı 3 bölümlük belgeselde Os- manlılann arşivciliği konu edilıyor. "Osmanlı'da Mi- zah" adlı belgeselde saray ve halk kesimindeki yazılı ve sözlü mizah örneklerine yer verilirken. "Osmanh Kül- Byderi" belgeselinde de Türk- lslam sanatının abide eserle- ri külliyeler konu ediliyor. Hakan Reytıan imzalı bu yazı, 'Ulusal Sol'a Te- orik Katkı' adını taşıyan kalın birdergi/kitabın, ilkya- zısı; ötesı yazılar da, en az bu ilk yazı kadar ilginç ve çarpıcı; sayfalan kanştırırken, ne garip bir his 'kırmı- zı tepelikli' kalpaklanyla, kaşlan çatık Kuva-yı Milli- ye komünistleri'ni; sakaJlannı sıvazlayan, elı tespih- li Müdafaa-i Hukuk'çu 'Müslümanlan'; Hakkı Be- hiç Bey'in, düşük bıyıklannı ve mahzun gözlerini; Yeni Gün gazetesinde yayımlanmış, o ünKi 'Halk Züm- resi' bildinsini; ve Gâzi'ye omuz vemniş, yürekleri par parateş, Türkocağı münevverierini', -ki halissüd- dem anti/emperyalist Türkçülerdir- görürgibi oluyor- sunuz; yüreğiniz kalkıyor. Daha da ilginci, derginin. 'Ulusal Sol'un Kaynak- lanndan Kronolojik Derieme' bölümü!.. Nasıl il- ginç olmasın ki, Mollanur Vahidof'la Mustafa Sup- hi'nin ve Yusuf Akçura'nın yazılan, birbirı ardınca ge- liyor; Sultan Galiyef, 'ŞarkMesdesi'ne; Mustafa Ke- mal Paşa, 'Bakû Kongresi'ne ilişkin konuşmuş; Şev- ket Süreyya Bey'in Kadro'dan bir yazısı, onlann ardında: Inkılâbın İdeolojisi; 'Sosyal Milliyetçili- ğin Zaferi!'. Ya insanı, büsbütün bir 'Yıldız, Hilâl ve Kalpak' atmosferine sokan, en sondaki eski ve soluk fotoğraflar? Hayatlannı 'Mazlum MilletJer'in kurtuluşuna adamış, o Avrasya aydınları, o Türkler, o Müslümanlar? 'Aydmlık'ın, Türk Yurdu'nun, 'Kadro'nun, Yön'ün kökleri kurumamış; baksanıza, yeni filizler süruyor; bunlardan önemli birisi de, hiç şüphesiz: "Ulusal Sol'a Teorik Katkı"! (Tlf: 0312-430 14 15; faks: 0312-31518 42/Haberteşme adresi: PK 293-06443 Yenişehir/Ankara.) Anahtar kavram, 'ulusallık'! Hakan Reyhan, fikir ve siyaset hayatımızdaki alı- şılmış yavanlığı ve yüzeyselliği, yeni -yeni oldu- ğu kadar çarpıcı- tahlilleriyle delip geçiyor; Türk 'Ulu- sal Sol' siyasal stratejileri için, şu söylediklerine bir bakar mısınız? Bunlann Türkçü, Sosyalist ve Müs- lüman çevrelerde tartışılmayacağını kim iddia ede- bilir? Aynca, tartışılmalıdır da!.. XX. y/ın ikinci yan- sını, 'havanda su döverek' geçiren, biz değil miyiz? Biraz olsun, kendimize ve tarihimize, kendi gözleri- mizle bakalım. - Varan/1. "...Türk 'Ulusal Sol' siyasal strateji- leri, şu üç ulusal devrimci düşünce aksiyon blo- ku dikkate alınarak oluşturulmalıdın Ulusal Dev- rimci Sosyalizm, Ulusal Devrimci Milliyetçilik ve Ulusal Devrimci Müslümanlık!.." "...burada, her üç blok için, anahtar kavram 'ulu- sallık' ojmaktadır. Zira, ulusal olmayan Sosyalizm de, Milliyetçilik de, Müslümanlık da, nihayetinde emperyalist odaklann, sömürü sistemlerinde kul- landıklan ideolojik manipülasyonların aracı ola- bilmektedir. Sosyalizm'in, enternasyonal koz- mopolitizme, Milliyetçiliğin faşizm ve ırkçılığa, Müslümanlığın da gerici şeriatizme kayma po- tansiyeli herzaman mevcuttur. Bu sapmalan ön- leyici tek faktör ise ulusallık'tr..." "...çünkü 'Ulusallık', en genel anlamıyla, ken- di toplumsaf koşullanndan yola çıkarak evren- sel bakışa, yâni 'insan'a ulaşabilmenin, nesnel ko- şullannın itadesidir. Yani kendi fizyo/kültürel var oluşuna ve içinde yaşayarak katıldığı kolektif du- rumuna yabancılaşmadan, sosyal variık ve sos- yal bilinçle, evrensel boyutlu sosyal/siyasal ey- lemler içersine girebilmeyi sağlar 'Ulusaliık'. Bu yüzden yüzde yüz 'Ulusal' olmayan hiçbir siya- sal düşünce aksiyon, 'Ulusal Sol' perspektif için- de yer edinemez..." (Ulusal Sol'a Teonk Katkı, s. 2) Varan/2. "...sık sık yinelediğimiz gibi, tek ülke- de 'uiusalcı' devrimden bahsetmiyoruz. Ancak ev- rensel bazda, ulusal devrimci güçlerin birbirle- riyle irtibat halinde olarak, bu stratejik devrim- sel hareketliliğin olması için harekete geçmesi; ve bütün 'mazlumlar' coğrafyasında uiusalcı dev- rim sürecinin oluşturulması halinde, 'Uiusalcı Devrim' teorisi, başanyla fiiliyata geçirilebilir, et- kileşerek pratikleşir. Tek ülkede uiusalcı devri- min her zaman faşizme kayma tehlikesi vardır..." "...biz Türk devrimcileri, Türkiye'nin ulusala devrim sürecinin kavramsaf rfadesi olan 'Kema- lizm'i de bu şekilde algılayarak, Avrasya perspek- tifinde düşünmeliyiz. Yani, sözgelimi, Recep Pe- ker'ci faşizan, sözde Kemalizm ideolojisi yerine; Mustafa Kemal'in öz düşüncesine çok daha ya- kın olan 'Kadro'cu -dolayısıyla Galiyevist-, Kema- list tavrı benimsemeliyiz. Bizi Türk dünyasına ve mazlumlar dayanışmasına götürecek tarz bu- dur!.." (Ulusal Sol'a Teorik Katkı, s. 5) Varan/3. "...sömürge koşullan arbnda yaşayan Türk/Doğu/Güney halklannın, yâni Avrasya ve- ya Afrasya (Afrika/Asya) halklannın verili olma- yan, yani kimliğinden/doğuştan veya herhangi aş- kın bir güçten kaynaklanmayıp, uluslararası sö- mürü ilişkilerinin sonucu olarak ortaya çıkmış olan ortak özellikleri 'mazlum'luklandır..." "...biz ulusal solcular bu genel 'mazlumluk' saptamasının, ülkelerin kendi içlerindeki sınıfsal ilişkilerini ve bu sınıfsal ilişkiden kaynakianan ikinci bir sömürüyü, globalist sömürgeciliğin bir uzantısı olan işbiriikçi iç kapitalist sömürüyü de göz ardı etmesine olanak tanımadan, ulusal/stra- tejik bir projeksiyon ortaya atmalıyız..." "...'Ulusal Devrimci Güçler Birliği' de, bu pro- jeksiyonlardan bir tanesidir; ulusal sol düşünce- nin, sözü edilen bileşenleriyle birlikte dikkate alı- narak tartışılmalıdır...'' (Ulusal Sol'a Teorik Katkı, s. 23) '...O sarısın kurt'da... Eğri oturalım, doğru konuşalım; son seçim kam- panyası, aynı şeyi göstermiştir 'çok partili dü- zenimiz', gerçekte. Türkiye'yi 'Sistem'e tutsak et- miş, tek ve 'soğuk savaş' zihniyetli bir 'partinin', 'çı- kargruplanna' göre fraksiyonlara bölünmüş, parça- lı görüntüsünden ibarettir. Yurt ve millet, dolayısıyla tarih bilincine sahip, ne bir vizyon sahibidir; ne de, ülkenin geleceğine dair, kapsamlı ve umut verici bir projeksiyon yapabilir. Onun için, Türkiye'nin -ve Av- rasya'nın, yâni Turan'ın-, yeni nesilleri; kökleri, ta 1917'den, 1919'dan gelen, 'MazJumlar'ın 'Müda- faa-i Hukuk Doktrini'ne, -yâni 'Yıldız, Hilâl ve Kal- pak'a- sahip çıkıyorlarsa, bu onlara tarihin emridir. Son Ergenekon serüveninde, hepimizı düzlüğe ve aydınlığa çıkaran kılavuz '...o sanşın kurt' da, aynı emre baş koymamış mıydı? http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/aiihan.htlm