Katalog

SAYFA CUMHURİYET 7ŞUBAT 1999 PAZAR HABERLER Pen Yazarlar Denneği'nden Maliye'ye tepki • İstanbul Haber Senisi - Pen Yazarlar Başkanı Alpay Kabacah yaptığı açıklamada, "Maliye Bakanlığı'nca >azar ve sanatçılara defter tutma yükümlülüğünün getırilmesi durumunda. yazar ve sanatçılann siyasi baskı altında kalabileceğini" öne sûrdü. 'Tansu Çüler ovanadan çıktı' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Genel" Başkan Yardımcısı Yaşar Okuyan. ANAP ve DSP dışındaki tüm partilerin seçimi Azraıl gibı gördüklerini ve uykulannın kaçtığını ileri sürdü. FP \e DYP'nın yöresel olarak seçim ıttifakı yaptıklannı belırten Okuyan, "Bu seçimlerin ezanı susturanlarla ezandan yana olanlann seçimi olacağmı söyleyen Tansu Çiller'in Necmettın Erbakan'dan ne farkı var° DYP FP'ye iltihak etsin. tüm Türkıye'de işbırligi yapsınlar. Çiller aile telev izyonunda 'zıvanadan çıkmış" gibi Sayin Mesut Yılmaz'a \e ANAP'a saldınyor. Korkunun ecele faydası yok" dedi. Swisscard işçileri için şenlik • istanbul Haber Merkezi - DİSK'e bağlı Basın-Iş Sendıkası'na üye olduklan gerekçesıyle ışten çıkanlan ve 45 gündür direnişte bulunan Svvisscartdişçıleri ıçin bugün Kartal Rahmanlar Serenat Düğün Salonu'nda bir şenlik düzenleniyor. Yaklaşık 3 bin işçınin katılacağı şenlik 13.00-17.00 saatleri arasında yapılacak. Sendikadan yapılan açıklamada. Svvisscard ve Abacıkart firmalanna manyetik kart ve kart yaptıran yerleri ışvermemeve çağırdı. Açıklamada. "çalışma bakanlığından yetki tespıti gelmesine rağmen Swisscard ışvereni yasa tanımaz tutumuna devam ediyor" denıldı. MetropoUerin yerleşim sorunu • İstanbul Haber Senisi - İstanbul Büyükşehır Beledıyesi'nın kuruluşu istanbul Konut tmar Plan Sanayi ve Ticaret AŞ (KİPTAŞ) tarafmdan dün Mecıdiyeköy Kültür Merkezi'nde "Metropolıtan Bölgelerde Yerleşım Problemleri" konulu panel düzenlendı. Panelde konuşan Toplu Konut Yapımcıları Derneğı Başkanı, işadamı Uzeyir Garih, "Kjrsal bölgelerdekı ınsanlann büyükşehırlere göç etmelerinın kaçınılmaz olduğunu ve bu insanlan banndırmak zomnluluğu bulunduğunu" söyledi. Tankerde ceset ihtimali • BURSA(AA)- Yalova'nın Armutlu ilçesi açıklarında. anı bır patlamanın ardından yanan ve güçlükle karaya oturtulan Marmara adlı akaryakıt yüklü tankerde. ceset olduğu sarulan bir cisim belırlendi. Ancak bölgede çalışmalannı sürdüren ekiplenn patlama riskinin sürmesı nedenıyle tankerin cısmin bulunduğu bölümüne yaklaşamadıklan bıldirildı. 22 Ocak'ta meydana gelen tanker yangınmda 2 kışi ölmüş. 8 kişı yaralanmış, 3 kişi de kaybolmuştu. isten çıkanma • İZMİR (AA) - Izmır'in Kemalpaşa ilçesinde kurulu, motosiklet üretımi yapan thlas Ege Mosan Motorlu Araçlar Sanayi ve Ticaret AŞ'deki işçilerin tümünün işten çıkarıldığı bildirildi. tşyerinde örgütlü olan Türk Metal Sendikası Izmir Şube Başkanı Muharrem Kalkavan. işverenin 80 işçiye sendikadan ayrılmalan ıçin yaptığı baskıdan sonuç alamaymca topluca işlerine son verdiğini belirtti. Bora, emniyet müüüPlüğünde • İstanbul Haber Senisi - Beşjktaş'ta uğradığı silahlı saldın sonucunda yaralanan ve "çete" soruşturması kapsammda hakkında giyabı tutuklama karan çıkarılan Hasan Bora. tedavi gördüğü hastaneden sedye ıle ıfadesı alınmak ıçin dün emniyet müdürlüğüne götürüldü. îzmir'de ANAP, Özfatura'nın karşısma aday bulmakta zorlanıyor Sağda tarikatgölg<SERDAR KIZIK İZMİR - Izmır Büy ükşehır Beledıye Baş- kanlığı konusunda sağ partıler sıkıntılı bir süreç geçiriyor. En sancılı parti ANAP gö- rünüyor. Yıllardır bırlikte politika yaptığı DYP'li Burhan Özfatura nın karşısına çık- mak istemeyen ve seçılmeyi nskli gören Işı- lay Saygm. MesutYümaz'ın ısrarlanna kar- şın adayhğa yanaşmıyor. Anlaşılan büyük şehırler içinde en çekiş- meli yanş, Îzmir'de yaşanacak. Gelişmeler bunu gösteriyor. Geçen seçimleııde MHP'nin şikesı ve RP'nin desteğiyle seçilen Özfatu- ra. yeniden adaylık konusunda başlangıçta gönülsüzdü. Milletvekilı olmak içın giri- şimlerdebulunmuştu. Ancak Tansu Çiller'in dayatması sonucu bıraz da gönülsüz olarak adaylığı kabul ettı. Görev süreci boyunca tarikatlara destek veren, bu nedenle hakkında Başbakanlık Ta- kip Kurulu'nca soruşturma açılan,belediye- yı ve bağlı şirketlerini MHP ve BBP kadro- lanyla dolduran, başta arsalar olmak üzere kent değerlerini yandaşlanna peşkeş çeken Özfatura, bu kez yine, özellikle RP desteği- ni almak için girişimJerini sürdürüyor. Büyük bir olasıhkla CHP'den Yüksd Çak- mur, DSP'den Ahmet Piriştina'mn karşısı- na çıkacak olan Özfatura, eğer CHP ve DSP oylan birbirine yakın bir orana oturursa se- çileceğine inanıyor. Saygın ikna edüemiyor Büyükşehir adaylığı konusunda en sıkın- tılı süreci ANAPyaşıyor. ANAP Genel Mer- kezi bu süreci düne değin aşamadı. Yıllar- dır tzmirpolitikasında etkın bir isim olan Say- gın, bir türlü ikna edilemiyor. ANAP için- de yerel politikaanlammdaen güçlü isimola- rak benimsenen Saygın'ın adaylığı kabul et- memesi. üstelik Mesut Yılmaz'a da karşı çıkarak bu direncini sürdürmesi ilginç kar- şılanıyor. Son olarakbaskılar karşısında "bu- nakügmT belirterek Kore'ye gitmeyi yeğ- leyen Saygın, yakın çevresine "gerekirse partiden istifa" edebileceğini bile söyledi. Saygın, belkı bır bakanlıktan bile önem- lı görülen lzmir Büyükşehir Belediye Baş- kanlığı için adaylığı niçin kabul etmiyof? Say- gın. seçilme şansını az mı buluyor? Genel kanıya göre ANAP. en çok oyu Saygın'la top- layabılecek. Saygın da seçim çalışmalann- da sık sık ANAP'ın îzmir'de birinci parti ol- duğunu söylüyor. Öne sürüldüğü gibi ANAP 1. partiyse. Saygın neden aday olmuyor? Anlaşılan, seçimi riskli görmesinden değil. O zaman ortaya başka gerekçeler çıkıyor. Farklı partilerde olsalar da yıllardıı birbir- lenne destek veren Özfatura ve Saygın, baş- ka bağlantılanndan ötürü mü karşı karşıya gelmıyorlar acaba? Buaşamada. geçmişte her iki politikacıya da destek veren tarikat lide- ri bir "hoca efendi"rün adı ortaya atılıyor. Saygm'ın direncinin altında bu "hoca efen- «fi"nin * aday olma" çağnsınm yattığını öne sürenler var. Bu kesim, Özfatura'nın konuy- la ilgili geçen haftakı şu demecini anımsatı- yor: "Saygın'a Türkiye'nin millervekili ola- rak ihtiyacıvar.ANAP,tzmir Büyükşehir Be- lediye Başkanhğı için Işılay Saygın'dan baş- ka aday bulamadı mı? Saygm'm milktvekili olarak parlamentoya gjtmesi lazun. Kendisi millenekili olarak güzel işler yapü. Bundan sonrada yapacajpna inarmorum. ANAP ken- disine bu kadar hizmet etmiş insanı milletve- kili adayı yapmazsa büyük vefasızhk eder." Diğer ılgınç bir gelışme Izmır'de valiliği dönerninde Özfatura'yla çokyakın ve uyum- lu çalışan eskı Içişleri Bakanı Kutlu Ak- taş'ın da büyükşehir belediye başkanhğı adaylığını kabul etmemesinde ortaya çıkı- yor. Yılmaz gibi bir genel başkanm Saygın ya da Aktaş'a adaylığı kabul ettirememesi- nin altında ne yatıyor acaba? Ya da Özfatu- ra, Işılay Saygın'ı. "Sayguı'dan dahaçokne diye düşünüyor?'' Politika kulıslennde bu soru işaretlerinin çengelleri uçuşuyor... YÖK Oğretim üyesi açığma karşı yeni proje ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Yükseköğretım Kurulu "(YÖK), taş- rada gelişmekte olan üniversitelerden seçilen araştırma görevlilerinin Tür- kıye'de gelişmiş üniversitelerde lisan- süstü öğretim almalanna ılişkin pro- jeyi uygulamaya koydu. Bu yıl söz- lü sınava giren 518 araştırma görev- lisinden 208'i seçildi. YÖK Başkan- vekili Prof. Dr. İsmailTosun. "Yurt- dışına öğrenci gönderme>e karşı de- ğiliz. Ama bunu Türkiye'de henüz yeterince gelişmeyen Hi-tech (yük- sek teknoloji) alanlam la sınıriamak tstnoruz. Yurtiçi kaynaklan en etkin biçimde kullanmazamanı gekU" de- di. Öğretim üyesi açığını kapatmayı yurtdışı eğıtimın maliyetini düşür- meyı ve Türkiye'deki üniversitele- rin araştırma potansiyelini arttırma- yı amaçlayan •'yurtiçi lisansüsrü eğj- tim programı", taşra unıv ersıtelerin- deki eğitimin kalitesıni de yükselt- meyi hedefliyor. Efitımi içrn mil- yarlarca dolar harcanan öğrencilerin çoğununTürkiye'ye geridönmeme- si ya da akademisyenliği seçmeme- sini dikkate alan YÖK. gelişmekte olan üniversitelerin araştırma görev- lilerinin gelişmiş üniversitelerde li- sansüstü eğitim yapmasına dayanan programı geliştirdi. Lisansüstü Eğitim Sınavı (LES) sonuçlannın da etkıli olduğu sözlü sınavı kazananlann hangi üniversi- telerin araştırma görevlısi kadrosu- naatandığı 15-19Şubattarihlerinde belirlenecek. Sözlü sınavda 30 puanın altında kalan 310 öğrenci elenirken, sınavı geçen 208 öğrencinin Kamu Personelı Dil Sınavı'nda (KPDS) 60 barajını aşmalan gerekecek. KPDS'de başansız olan öğrencılenn atandık- lan ünıversite ile ilişikleri kesılecek. Yüksek 1 isans ve doktora program- lan Ankara, Atatürk. Boğazıçi, Ço- kurova, Dokuz Eylül. Ege, Gazi. Ha- cettepe, İstanbul, istanbul Teknık, KaradenizTeknik. Marmara, Mimar Sinan, Uludağ, Yıldız Teknık ve Or- tadoğu Teknik Üniversitesi"nde ya- pılacak. YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Is- maıl Tosun, "\\ırtdısınaöğrendgön- derilmesine karşı değiliz. ama yurt- dışına bciirii alanlarda öğrenci gön- derilmesini istiyoruz. Hi-tech alarun- da yurtdışı eğrrjme nereksiramimizvar. Bunun dışındaki alanlarda Türki- ye'de de çok nitelikli eğitim verüryor" dedi. Tosun. yurtıçinde lisansüstü eğitim programına devam edecek- lerini vurgulayarak "Yurtiçi kaynak- lan etkin kullanma zamanı geldi" diye konuştu. Yangında ölen 9 kişiden 7 si dün toprağa verildi Basbakan Ecevit Yaşanüannı vitirenler toprağa verilirken Münevver Olgaç'ı minik torunlan yalnız bırakmadı. (Fotoğraf: AA) HuznroisoruşturmasısürüyorANKARA (Cumhuri>et Bü- rosn)- İstanbul Maltepe'de özel Erciyes Huzurevi'ndeçıkan yan- gınla ilgili soruşturma çok yön- lü olarak sürdürülüyor. Devlet Bakanı Hasan Gemid Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (SHÇEK) özel hu- zurevlerinı de denetlediğini be- lirterek olaydan 6 gün önce bu denetimin gerçekleştirildiğini ve bir eksiklik görülmediğini söyledi. Gemici. personel sayı- sı ıle ilgili soruşturmayı sürdür- düklerini bildirdı. Yangında ölen 9 kişiden 7'si dün toprağa veril- di. Maltepe'de 9 yaşh yurttaşın yaşamını yitirdiği huzure\ r i yan- gınında, ahşap binaya istanbul Büyükşehir Belediyesi ltfaiye Müdürlüğü tarafindan "Yangı- na karşı alınan konıyucu ön- lemler yeterlidir'' raporu veril- mişti. Her gün onlarca yangırun çıktığı tstanbul'da, bır kez daha "ihmal var mı" sorusu günde- me gelirken olayla ilgili çok yönlü sonışturmalara başlandı. Devlet Bakanı Hasan Gemici, özel huzurevlerinin SHÇEKHen açıhş ruhsatı alması gerektiği- ni ve Türkiye'deki tüm huzu- revlerinin denetiminin SHÇEK'e ait olduğunu söyle- di. Bunun teknik anlamda bır denetim olmadığını vurgulayan Gemici, SHÇEK'ın görevinin huzurevlerinde yeterli persone- lin bulunup bulunmadığı, te- mizlik, düzen gibi fiziki koşul- lann sağlanıp sağlanamadığı ve yaşlılann bakımlannın yerine getirilıp getirilmediğine yönelik olduğunu anlattı. Gemici. denetimlerin ortala- ma 3 ayda bir gerçekleştrrildi- ğini. olaydan 6 gün önce de Er- ciyes Huzurevi'nin denetlendi- ğini ve fiziki koşullarla ilgili bir eksiklik bulunmadığını anlattı. Yönetmelikte ahşap binalann huzurevi yapılamayacağına iliş- kin bir madde bulunmadığını belirten Gemici, yangına karşı koruyucu önlem olup olmadığı- na ilişkın belge istendiğini söy- ledi. Hasan Gemici. bu belge- ninde 1996yılındahuzurevinin açılışı sırasmda verildiğini bıl- dirdi. Türkiye'de doğrudan SHÇEK'e bağlı 44 huzurevin- de 4 bin 300, bakanlıldara bağ- lı 4 huzurevinde 1763, beledi- yelere bağlı 19 huzurevinde 1868, demek ve vakıflara bağ- lı 22 huzurevi ıle özel ve tüzel- kişitere bağlı 24 huzurevinde de toplarri 2 bin 234 yaşh ban- nıyor. Huzurevindeki yangında ha- yatlannı kaybeden 9 kişiden Le- man Erdoğan, Münevver Ol- gaç. Zakire Tunçok, Safiye Sa- nkaya. Muammer Erbey ve Ni- hatAlkanatdün lstanbuî'unçe- şitli semtlerinde toprağa veri- lirken Hatice Kuş yakınlan ta- rafindan alınarakmemleketı Bo- lu'da toprağa verildi. tnci Çakırözen ve NBüfer Ko- cabıyık'ın cenazelerinin ise alm- ması için henüz başvuruda bu- lunulmadığı öğrenildi. Bu arada yangınla ilgili hazır- lanan itfaiye raporunda, binada yangını önleyici tedbirlerin alın- madığınayer venldi. • Eski Karayollan Genel Müdürü Yiğit, üçüncü kez görevine iade edildi Bürokratm onur mücadelesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Da- nıştay, ANAP'ın iktidara geldiği her dö- nemde kapı dışan edilen eski Karayolla- n Genel Müdürü Dinçer Yigt hakkında üçüncü kez göreve iade karan verdi. Yi- ğit, Damştay kararlannı uygulamayan es- ki Bayındırhk Bakanı Yaşar Topçu aley- hine açUğı 1.5 müyar lirahk "şahsi rnane- vi tazminat" davasını da kazandı. YaşarTopçu,Danıştay'ınikincikezver- diği göreve iade karan üzerine 31 Temmuz 1998 günü Dinçer Y'iğifi göreve başlat- mak zorunda kaldı. ancak yaklaşık bir sa- at sonra yeniden görevdenaldı. Bunun üze- rine Damştay'a bir kez daha başvuran ve yürütmeyidurdurmakaran alanYiğit, ay- nı zamanda Topçu hakkında da 1.5 mil- yar lirahk şahsi manevi tazminatdavası ac- U. Ankara 22. Asliye HukukMahkemesi, eski Baymdırlık Bakanı Topçu'nun "yük- sek yargı kararlannı uygulamamış ohna- sı nedeniyle yasal laizi de olmak üzere 15 miryarfira tazminat" ödemesine karar ver- di. DSP'ninişbaşında olduğu 56. hükümet döneminde, yargı kararmauyulacağı ve ha- len Başbakanlık Müşaviri olan Dinçer Yi- ğit'in yeniden Karayollan Genel Müdür- lüğü'ne getirileceği tahmin ediliyor. SIFIRNOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Bomonti Mıhitaryan tlköğre- tim Okulu'nun sıralan, Şişli so- kaklannda sürünüyor. öğren- çiler, eğitim yuvalannı yitirdiler. Üstelik bu okulun binası Erme- ni Katolik cemaatinin topladı- ğı paralarla, 1958yılındasatın alınmıştı. Yıllarca parasını ve- rip satın aldıkları bu okulu, da- yayıp döşemişler ve kendileri- ne göre kullanılır bir hale getir- mişlerdi. Ama ne hikmetse "özel mülkiyetin" kutsal sayıldığı bu ülkede, azınlıklann malı bu kap- samda sayılmıyor. Bu okulun nasıl ellerinden alındığının öyküsü, yıllardır uy- gulanan birdramı dile getiriyor. Oykünün geçmişi şöyle: Ata- türk, 1935 yılında fslamcı ha- reketin temel dayanaklarından birisi olan lslami vakrfları kont- rol altına alabilmek, hatta ken- di deyişiyle "tasfiye edebilmek" amacıyla bir dizi hazırlık yapı- yor. Zamanın Sovyet Büyükelçi- si Aralov, anılarında bu konu- yu Atatürk'le konuştuğunu di- Sokağa Atılmış Sıralar... le getiriyor. Atatürk ona, "Is- lamcı vakıfian" tasfiye etmek is- tediğini anlatıyor. Mustafa Ke- mal'in bu hazırlığı. sonunda 1936 yılında bir beyannameye dönüşüyor. Beyanname gere- ğince bütün vakıflara yazı ya- zılıyor ve ellerindeki mülklerin listesi isteniyor. O dönemde, diğer vakıflaria birlikte azınlık va- kıfları da mülklerinin listesini bildiriyor. Bu saptamadan sonra bir gelişme olmuyor. Azınlık olsun olmasın bütün vakıflar, mülk edinmeye devam ediyorlar. Er- meni, Rum, Yahudi vakıfları da bağış, yardım yollarıyla yeni mülkler ediniyorlar. Bu süreç, 1972 yılına kadar devam edi- yor. 1972 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü, 1936 yılındaki be- yannameyi gerekçe göstere- rek bir Rum vakfı ateyhinde da- va açıyor. Vakıflar, 1936 yılın- dan sonra azınlık vakıflarının edindikleri mülklerin eski sa- hiplerine iade edilmesi gerek- tiğini talep ediyor. 12 Mart as- keri darbesi koşullannda, azın- lıklara yönelik bu girişim, yar- gınındadesteğinisağlıyor. Yar- gıtay, Rum vakfının mülkünün eski sahiplerine iadesi gerek- tiğine karar veriyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne yıllarca Islamcı kesimlerin yön verdiği gerçeğini de dikkate alırsak, ondan sonra olanlar oluyor. Vakıflar, 1936 yılından sonra azınlık vakıfları nerede mülk edinmişse birer birer sap- tıyor ve bunlann onlann ellerin- den alınmasına öncülük edi- yor. Böylece, yıllar önce mal- larını satmışTürkler ve Müslü- manlar, sattıkları mallan, ha- vadan, hiç yoktan yeniden el- de etme olanağına kavuşuyor- lar. Bu arada, özel mülkün kut- sallığı falan unutuldu, sanki ye- ni bir cihat hareketi başlatıldı. Kâfirin malı helal hale geldi. Bu "gasp"tan kamunun da bir ya- ran olmadı. Yalnızca azınlıkla- nn mallan ellerinden alınıp, azın- lık olmayanlara devredildi. ••• Şişli Bomonti'de Mıhitaryan llköğretim Okulu'nun öğrenci- lerı şimdi ortalıkta ve şaşkın durumdalar. Bu binayı 40 yıl önce satanlann mirasçıları ise yeniden şehrin göbeğinde ye- ni bir mülk edinmenin keyfini ya- şıyortar. Havadan mülk sahibi olanlar, 2 Şubat Salı günü Şiş- li Izzetpaşa sokak 45 numara- daki binaya ıcra memuru ve polis nezaretinde "yasal hak- lannı" kullanarak geldiler; sı- ralan, masaları sokağa atıver- diler. Bu öyküyü dinlediğinizde nasıl bir duyguya kapıldınız. Atatürk neyapmak istemişti, Is- lamcılar onun yapmak istedik- lerini nasıl tersine çevirmişler- didiyedüşünebilirsiniz. Bu ül- kede yaşamı zorlaşan ve bu ülkeyi öfkeyle terk eden azın- lıklan kaybetmenin hüznünü yaşayabilirsiniz. Bu ülkenin neden bu kadar kavruk bir kül- tür içinde kıvrandığının temel- lerine ilişkin önemlı bir gerçegi bu olayla kavrayabılirsiniz. Bel- ki de "kâfirleri" mülksüzleştir- menin keyfini yaşayabilirsiniz. Farklılıkları yok etmenin ve ırk- sal saflaşmanın gururunu içinize sindirebilirsiniz. Şişli Bomonti'deki Ermeni il- kokulunun sokaklara atılan sıralan, 1999Türkiyesi'ndebu ülkeye egemen olan yönetme anlayışının fotoğrafını veriyor. Bu fotoğrafın önünde bir fotoğ- rafçektirip, cumhurbaşkanına, başbakana, cümle iktidar sahiplerine postalayabilirsiniz. Arkasına da "Türkiye sizinle gurur duyuyor" diye yazmayı da unutmayın. 'Öcalan'ın izini sürmeye devam ediyoruz' Haber Merkezi - Terör örgütü PKK' nın lıden Ab- dullah Öcalan'ın yerinın henüzbelirlenmediğinı be- lirten Basbakan Bülent Ecevit, "izsürme\ede\am ettiklerini" söyledi. Belçi- ka Içişleri ve Dışişleri ba- kanlıklannın. Öcalan'ın Belçika'ya girmesinin söz konusu olmadığını belir- terek gerekli talimatları verdikleri bildirildi. Belçika Hava Kuvvet- leri'ne ait ıki F-16 savaş uçağının, geçen çarşamba günü içindebÖlücübaşı Ab- dullah Öcalan olduğu sa- nılan bir özel uçağın yolu- nu kestiğinin öğrenilmesi, ülke gazetelerinin dünkü baskılannda çeşitli yorum- lara neden oldu. AA'nm habenne göre konuya yarım sayfa yer ayıran "LeSoir" gazetesi. Itah/a'dan hareket eden "PS- per-42 Navajo" tıpi özel uçağın önce Rorterdam'a ındigini, ancak "ucuş pla- nı belirtmediği" gerekçe- siyle geri çevrildiğıni, ora- dan Brüksere hareket et- tiğini \e bu kez yolunun F-16'lar tarafindan kesildi- ğıni yazdı. 'Taiimatverikli' Almanya'nın Kalkar bölgesindeki N'ATO üssü- nün Belçika ve Hollanda'yı uyardığını, bu uçakta. "Türkiye tarafindan ara- nan tehlikeli bir teröristin bulunduğunu" bildirdigı- ni yazan gazete. "Belçika Içişleri ve Dışişleri bakan- lıklan. Öcalan'ın Belçi- ka'ya girmesinin söz konu- suolmadığını belirterekge- reklitalimaüverdikr" de- dı._ Öcalan'ın Belçika'ya gelmesi halinde bu ülkede yargılanması gerekeceği- ni belirten gazete, havada eğitimde olan 2 F-16'nın pilotlanna \erilen talimat ile özel uçağın tekrar Rot- terdam'a indirildığini be- lirtti. Gazete, daha sonra söz konusu uçakta 2 lsra- illi işadamı bulunduğunun belırlendigıni kaydetti. 'Sorun istemiyoruz' "LaLibreBelgique'' ga- zetesi de "Oealan korku- suyla yapılan hava balesi" başlıklı haberinde olayı ak- tardı ve hiçbir Avrupa ül- kesinın terönsti istemedi- ğini, "Türkiye ilediploma- tik sorunlardan kaçınıldı- ğuıf yazdı. NATO istıhbarat servis- lerinin Belçika'yı uyardık- lannı belirten gazete, bu olayın bazı şeyleri gözler önüne serdiğini kaydede- rek"Öcalan'ınBelçika'da gerçekten istenmedigiorta- ya çıkü" dedi. Gazete, teröristin sığın- ma arayışlannı yansıtan ve havada "bale yapan" bir uçak karikatürüne de yer verdi. "La Derniere Heure" gazetesi de olayı geniş ola- rak yansıttıktan sonra, te- rör örgütünün başmm Bel- çika'da ıstenmedığinı vur- guladı. Bir kuryesi daha yakalandı Endüstri Holding'e !; lkara para' kıskacı - ' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Sermayesini kay- nağı belirsız şekılde arttır- dığı saptanan ve yönetim kurulu başkanı "ceteohış- turmak" suçlamasıyla An- kara DGM'de yargılanan Endüstri Holding'in, yurt- dışından kayıtsız döviz ge- tiren bir kuryesi daha 255 bin markla yakalandı. Esenboğa Havaalanı'nda dün düzenlenen operas- yon, Konya merkezli hol- dingin kaynağındakı "ka- ra para" kuşkusuna yeni birhalkaekledi. Dün sabah saat 07.00'de Berlin'den Ankara'ya ge- len Ankara nüfusuna kayıt- lı Ahmet Tannsever, bir ihbar üzerine Emniyet Mü- dürlüğü Esenboğa Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. Ahmet Tanrısever'in üzerinde yapılan aramada, pantolonunun cebinde 50 bin mark bulundu. Bunun üzerine yapılan detaylı üst aramasında. Tannsever'ın beline çıkın içinde sakla- nan 205 bin mark ile En- düstn Holding'e ait çok miktardatahsilatmakbuzu ele geçirildı. Bu kişiyi karşılamak üzere Esenboğa Havalima- nfna gelen Konya nüfu- suna kayıtlı ve Endüstri Holding'de çalıştığı belir- lenen Mustafa Kayar da (33) gözaltuıa alındı. Ahmet Tannsever'in iş- çi pasaportuna sahip oldu- ğu ve Almanya'da çalıştı- ğı bildirildi. Tannsever'in ilk ifadesinde, paranın 5 bin markınm kendisine ait olduğunu, gerisini Endüst- ri Holding'e getirdiğini söylediği kaydedıldi. Tannsever ve Kayar, ge- rekli soruşturma için Ma- li Şube Müdürlüğü'ne gö- türüldü. SPK soruşturması Holdingin. daha önce SPK'den gerekli ızni al- madan ve yükümlülükleri- nı yerine getirmeden ya- nıltıcı bilgiler vererek hal- ka arzda bulunduğu belir- lenmışti. Şirketin hesapla- nndan, hiçbir resmi kayıt tutulmadan değışık kişile- re 16 trilyon lirahk ödeme yapıldığını saptayan SPK uzmanlan. sermaye arttın- mı ıçin kullanılan 24 tril- yon 749 milyar lirahk pa- ranın kaynağını da bula- mamışlardı. Konya Ticaret Sicili Mü- dürlüğü"nün de sermaye arttınmı kararmı usulsüz onayladıgı belirlenmişti. Endüstn Holding'le ilgi- li bir çete davası da Anka- ra Devlet Güvenlik Mah- kemesi'nde görülüyor. 1OÎ1 î) 293 89 78 (3 H«T) 4«« Şubat 21.15/7 Şubat 15.00 HAZfl, IKjflk Ktnttr, Şitoın Ginjör, MriMNt Blrtdyı, Kı#rtr« Kanttr, Tllta Smn, Kibal Enfir AytiM Kam, Mılitu Kntır, Dml Baan 11-12-13 Şub«t 21.15 : 14 Şubat 15.00 EFES Pilscn'ınkulluıve5anitakalk:lan aıtatak surectk.