25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 1999 PAZAR 14 KULTUR Selim Naşit, 54 yıldırtiyatrodahep küçük rollerde 'elle tutulur nüanslarla' karakterler yarattı ' Ayağı uğurlu' bir tiy atro dervişi GÜL ERÇETİN Türk tiyatrosunun babası Selim Na- şh Özcan, 'Baba' lakaplı tek sanatçısı. 54 yıldır sahnede .. 200'ü aşkın oyun- da. 6j)'a \ akın fılmde rol aldı bu süre ıçin- de. Öncelen, özellikle sinemada ufak rol- ler \ eriliy ordu kendisine. Seviyordu ufak rollen. ama "Niye bana hep ufak rol ve- riyorsunuz'" di\e söylenmeden de ede- miycrdu. Aldığı yanıt hep aynıy dı: "Ro- lün büyüğü küçüğü olur mu hiç Selim- ciğün?" Bır gün Celal Sururi aynı yo- rumu yaptığında "O zaman sen oynasa- na benim rolümii" dedı. Aldığı tek ya- nıt şaşkın bır yüz ıfadesıydı. ama zaman- labudurum hırslandırdı kendisini Kü- çük rollerde oynayacaktı, ama "oynaya- caktı!". Küçük rollerin elle tutulur nü- anslan üzennde durdu; tiyatroda, sine- mada. televizyonda canlandırdığı her rolde bır karakter yarattı sonunda. Son olarak Ömer Vargı'nın yönettıği 'Her Şey Çok Güzel Olacak'ın babasıy- dı Selim Naşit. Bırkaç karede görün- mesıne karşın fılmden çıkanlann an- madan, övmeden yapamadıklan aksi mi aksi babayı canlandırdı. Filmle. uzun süredır özlettiği izleyıciyle buluşurken SlYAD'ın en iyı yardımcı erkek oyun- cu ödülunün de sahibı oldu. Daha galada. bu film tutacak, demiş kendi kendine. Çekimlerde ekibin 24 saati 28 saat gibı değerlendiren enerji- sıne. insanlann sevecenligine hayran kalmış. Galada ise kendisini en çok mut- lu eden şey. tıpkı tıyatrodaki gibi ızle- yicınin. toplu kahkahalarla biçim bulan tepkisini alabılmek olmuş. Naşit Tiyatrosu'nun kuruluşu Tiyatroyla 12 yaşında Saray Muzika- sı"na talebe olarak gıren, ismini Türk tı- yatro tarihıne altın harflerle yazdıran babası Naşit Ozcan aracılığıyla tanışan Selim Naşit Özcan, profesyonel tiyatro yaşamına babasının ölümünden sonra Vluhlis Sabahattin'in kurdugu operet topluluğuyla başladı. Daha sonra Mu- ammer Karaca'nın yanında talebesi ve oyuncusu olarak 16 yıl ge- çırdi Kendı tiyatrosunu kurma serüveni ıse 1961 "de Anka- ra"da başladı, Yassıada Mah- kemeleri'nde alınan idam kararlan nedeniyle altı ay sonra da sona erdı. Muam- mer Karaca'nın yanında ça- lışırken kardeşi Adile Naşit • Hayattaki en büyük kazancım 1938"e kadar Atatürk devrini görmüş olmak. Herkes birbirini severdi eskiden, şimdiki gibi değil. • Babamla ilgili hiçbir kayıt yok elimizde, ama televizyon sayesinde elli yıl sonra herkes beni de Adile'yi de hatırlayacak. • 3-4 yıl daha yaşayacağıma biraz emin olayım, tiyatrosuz yaşayamayacağımı bilmenizi istiyorum. oluyorum, ama bunun başlangıcında sa- yıyorum kendimi de. Aile olarak da ti- yatro için gerekli fedakâruğı yapüğunı- zı düşünüyorurn. Fakat şimdi verdikle- rimizin karşüığmı almaya başladık. Çok güzel birseyirciyetişti Türkiye'de.Tîyat- roculann bundan attmış-yetmiş yü ön- ce mahkemelerde şahitligi kabul edü- mezken bugün artık devlet sanatçısı ti- yatroculannuz var. Özel tiyatrolanmızın sonınlan var hâlâ elbette. Ama öyle ö- yatrolanmız \ar ki ödenekli tiyatroların yaptıklan işleri kendi kısıtiı bütçeleriy- İe yapmaya çalışıyorlar. Başanyoriar da. Örnek olarak Tiyatro Stüdyosu._" Tiyatro sahnesıne de son olarak Tiyat- ro Stüdyosu'nun •Histeri' oyunuylaçık- mıştı Naşit. Oyundakı rolüyle tiyatro kanyennin ılk elle tutulur tiyatro ödü- lü olan Afife Jale En İyi Yardımcı Oy un- cu Ödülü'nü kazandı. Törende "Ben bir tiyatro denişiyim" dıye başlamıştı sö- ze. Sonra da kendisine özgü mizahıyla "Bekleyen derviş muradına erdi" dıye- rek gülümsetmışti bütün salonu. Naşit ilk ödülün bu kadar gecıkrnesını başlan- gıçta yerleşik ödüllenn az olmasına, bel- ki daha çok vodvillerde. komedilerde rol almış olmasına baglıyor. Son dönemler- de bırbın peşı sıra gelen ödülleri de yi- ne kendine özgü muziplığiyle yorumlu- yor: "Nejat Uygur devlet sanatçılığı un- vanını ahnca "Giderayak bana dopmg oldu' demiş. Kusura bakmayın,ama be- nim gitmeye hiç niyetim yok.-" Çok seviyorum mesleğimi Sanat yaşamı süresınce ülkesınin üç darbesını de gördü. Geceleri ayn kaldı izleyıcilerinden. Ama o hep güzel gün- leri hatırlamak istiyor. 1928 yılında dün- yaya geldi. Böylelikle on yaşına kadar Atatürk devrini de gördü. O günleri ya- şamış olmayı bir ayncalık olarak nite- lendiriyor: "Hayattaki enbüyük kazan- cım 1938'e kadar Atatürk devrini gör- müş olmak. Herkes birbirini severdi es- kiden, şimdiki gibi değil. Sanki Kurtu- luş Savaşı"ndan çıkan insanlar onlar de- ğildi. Her şey ucuz. insanlar birbirine selam veriyor.Cumhuriyet bayramlan- nm bizim için bambaşka bir anlamı \ar. Şehzadebaşrndan Taksim'e giderdikeg- lenmeye. Beyoğlu bambaşka bir Beyoğ- lu'ydu tabü. tstanbuTun kültür merke- ziydL Tiyatrolann yeniliklere adun atö- ğı devirlerdL Direkkrarası'nın da ken- disine özgü bir sevecenliği ve güzelliği vardı." Bugünlerde nerden baksa eski günler gehyorakhna. "tstanburaAnkara'dan mebuslar geldiğinde örneğin, bando ta- kunlany la, merasimlerle karşüanırlar- dı. Bugün adamlann haJini görüyorsu- nuz. Cumhuriyetgazetesi okumayan in- sana cahil derierdi... Gazeteciük de bir başkaydı™" Bugün içın de hoşnut oldugu şeyler var elbette... Öncelikle özel kuruluşla- nn tiyatroya verdikleri destek çok mut- lu ediyor kendisini. Bir de televizyonun bazı nimetlerini sevıyor: "Babamla il- gili hiçbir kayıt yok elimizde. ama elli yıl sonra herkes beni de Adile'yi de hatır- layacak." Önümüzdeki günlerde Haiuk Bflgj- ner'ın başrolünü oynadığı 'Eyvah Ba- bam' adlı dizıde rol alacak. Birde yeni başlayacak bir dizide Atilla Taş'ın de- desı olacak Naşit. Geçirdiğı rahatsızlık nedeniyle tiyat- rodan uzak kaldı Selim Baba. Gelen önenleri istemeye istemeye de olsa ge- n çevirdi. Çünkü tiyatro süreklı bır iş onun için. Sabahtan gece yansına kadar kurcalıyor aklını. Bir de tiyatronun iş- lerini aksatmak istemiyor. Ama bır sö- zü varizleyicılerine: "3-4 yıl daha yaşa- y acağıma biraz emin olayım, tiyatrosuz yaşayamayacağımı bilmenizi istiyorum. Tiyatro benim ayağımı basügım yer. Çok seviyorum mesleğimi." 'Hilary ve Jackie' adlıfilme sanatçılar ve arkadaşlan tepki gösteriyorlar Müziğin 'altın kızı'nınyaşanu tarüşütyor\e eniştesi Ziya Keskiner'le "Usta-çırak ilişkisi bu kadar yeter" dıyerek koyuldular yola. Başlangıçta işler yo- lunda gitti. Ankara tumesi sı- rasında yanıp kül olmaktan kurtardığı otelin sahibi en üst katı uygun bir fiyata ki- ralayıncalstanburdan gelen oyunculann kalacaklan yer ayarlanmış oldu. Güneş Si- neması'nın sahibi de yakın- lık göstennce babalannın is- mıyle Naşit Tiyatrosu'nu kurdular. '.\hududu' ıle açıl- dı tiyatro. Tiyatro çok iyi yolda Naşit ailesini çok sevıyor- du Ankaralılar. ama tiyatro- nun açıldığı günlerde Yassı- ada'da idam kararlan alındı \e ınfazlaruy gulandı. Gece- leri sokağa çıkmaz oldu An- karalılar. Cumartesi-pazar matınelennde tamamen do- lan salon alkıştan inliyordu adeta. ama geceleri bom- boştu salon. Oyunculann yevmıyelerinı söz verildiği gibi aksatmadan son kuru- şuna kadar ödeyen Naşitler büyük parasızlık çektı o dö- nemde. Adile Naşit. Ziya Keskıner ve Selim Naşit ço- cuklanyla otelin üst katında- ki mutfakta haşladıklan pa- tateslerle beslendiler gün- lerce. Sıtkı Akçatepe besin- sızlıkten hasta düşecekleri- ni anlayıp bır gün dört dana dıli götürdü 'tiyatronun sa- hiplerine'. Haşlayıp yediler. Aylar sonra ilk kez et ye- mişlerdi. Altı ayın sonunda kapandı Naşit Tiyatrosu. Na- şitler de kalktılar tstanbul'a döndüler. Daha sonra Toto Karaca \e Surunler'in ayakta tut- tukları İstanbul Tiyatro- su'yla. Gönül Ülkü-Gazan- fer Özcan Tiyatrosu'yia, Ali Poyrazoğlu-Korhan Abay Tiyatrosu'yia, .\hmetUgur- lu'yla, Metin Akpınarve Ze- ki Alasja'yla çalıştığı De- \ ekuşu Kabare Tiyatrosu'yla sürdürdü tiyatro serüvenini. Gittığı her yerde "Ayağınm uğuruyla geldin Selim Abi" diye karşılandı. Pek sıkıntı- ya düşmedi çalıştığı tiyat- rolar. Dekordan kostüme, ışıktan ses düzenine her ko- nuda yardımcı oldu çalıştı- ğı tiy atrolara. Bugün de "Ka- pısından bacasma kadar il- gilenmediğûn konu kalma- dı tiyatroda" dişor. Günümüz tiyatrosu için umutlu Sehm Naşit: "Tiyat- ro çok iyi bir yolda. Güzeİ bir çizgi takip etti senelerdir. Kendi kendime gelin güvey Kültür Senisi - Ünlü çellist Jacquelinedu Pre'nin, kız karde- şi Hilary ıle olan ıhşkısının ko- nu edildıgı ve yönetmenliğini AnandTucker'ınüstlendiğı 'Hi- lary and Jackie' adlı film geçen günlerde tngiltere'de gösterime girdi. Film, sanatçının kız kar- deşi Hilary ve erkek kardeşi Pi- ers'ın kaleme aldığı ve 1997'de yayımlanan "A Genius in the Fa- mÛy' adlı kitaptan beyazperdeye uyarlandı. Emily VVatson"\n baş- rolünü oynadığı fılmde Hilary'yi Rachel Griffrths canlandınyor. Ancak film klasık müzik dünya- smda tepkıyle karşılandı. Lloyd Webber, Yehudi Menu- hin, Itzhak Peıiınan,W illiam Ple- eth, Mstisla% RostropoMç. Pinc- has Zukerman gibi bır dönem Jacqueline du Pre ile çalışmış olanklasik müzik sanatçılan yap- tıklan ortak açıklamada 'Hilary and Jackie' adlı filmin sanatçıyı yanlış tanıttığını belirterek. "Jac- queline müzikyapmaktan büyük bir keyif alırdı ve bu keyfi dinle- yiciye de yaşatırdı. Bizim hatnia- dığunız Jacqueüne işte bu_.~ > de- diler. 60'lı yıllarda Elgar yorumla- nyla dikkat çeken Jacqueline du Pre'nin yaşamının konu edildiği filmde ağırlıklı olarak sanatçı- nın kız kardeşinin kocası Kiffer ile olan aşkı ve daha sonra kız kar- deşinin kendisini bağışlaması an- latılıyor. Jacqueline du Pre, he- nüz 26 yaşınday ken bütün v ücu- dunu kaplayan doku sertleşmesi sonucunda 1987'de 42 yaşında yaşamını yitirdi. Yönetmeni Tucker, 'A Genius in The FamiK' adlı kitap y ayım- lanmadan önce bir kısmını oku- duğunu \e çok etkilendığinı söy- lüyor: "Jackie'nin ne kadar faz- la acı çektiğini bilmiyorum. Kız kardeşiyle arasındaki özel ilişki- yi de bilmiyorum. Büyük ve ina- nılmaz bir güç, benim bu nimi • Klasik müzik sanatçılan. Jacqueline du Pre'nin kızkardeşi Hilary ve erkek kardeşi Piers'ın yazdığı kitaptan, Anand Tucker'in beyazperdeye aktardığı 'Hilary ve Jackie' adlı filme, ünlü çellist yanlış tanıtıldığı için tepki gösterdiler. Arkadaşlan ve hayranlan da filmin ve kitabın sanatçıyı karaladığına inanıyorlar. Satışa sunulan CD'leri ise listelerde yükseliyor. 42 yaşınday ken yaşamını yitiren Jacqueline du Pre ve yaşamını sinemaya aktaran Anand Tucker. yapmama neden oldu. Film, ko- şulsuz sevgi üstüne." Alan Tucker ve kitabı beyaz- perdeye uyarlayan FrankCortrell Boyce, bir yıl boyunca du Pre'nin ailesi. arkadaşlan, komşulan, öğ- retmenleri ve iş arkadaşlanyîa görüşmeler yapmışlar. Yalnızca du Pre'nin eşi David Barenboim görüşmeyi kabul etmemiş. Tuc- ker du Pre'nin yakınlanna şu açıklamayı yapmış: "Ortaya çı- kan yalnızcabenim bakışaçnn oba- cak. Eğer yaşamınızın tamamen doğru ve akıcı bir şekilde anlatıl- masını istiyorsanız kendi filmini- zi kendinizçekin. Benim sizin ya- şamınız hakkmda film yapma- ma izin vermeyin.'" Film. sanatçının çocukluk, gençlik ve ergenlik dönemini ko- nu alıyor. İlk bölümde çocukça davranışlara sahip olarak yansı- tılan du Pre'nin yalnızlığı, has- talığiyla olan mücadelesi de göz- lerönüne seriliyor: "Filmlerçok basit Yaşam ise karmaşık. Önce hakkmda film yapacağımz kişiy- le ilgili bilgileri bir araya getiriyor- sunuz, o Idşiyle ilgili anlatüanlar- la bir araya getirmeye çauşıyor- sunuz. Ben iki olağanüstü kadı- nın y aşamını anlatıyorum. Sahip olduğumuz tek şey müzik. Müzik sizinlc konuşuyor. Korku. acı, hü- zün,aşkhepsionun müziğindehis- sediliyor. Siüziğinin sesini duy- mamanız imkânsız." Anand Tucker. insanlann Jac- queline du Pre'yi kutsal kabul ettikleri için filme tepki göster- diklerini söylüyor: "tnsanlar,bu altm kmn hastabğa ycnOmesinika- bullenemiyordu. Ama o köşesi- ne çekilip oturmak yerine ölüm- le savaşb. Kızgm ve çaresizdL" Jacqueline du Pre'nin yaşamı- nı konu alan film için işbirliği yapmayı kabul etmeyen plak şir- keti ise sanatçının CD kayıtlan- nın satışından büyük paralar ka- zanıyor. CD kayıtlan film göste- rime girmeden satışa sunuldu. Filme karşı çıkan EM1 Plak Şir- keti, sanatçının 1965 yılında kay- dettiği Elgar'ın Çello Konçerto- su'nun, Sony tarafmdan piyasa- ya sürülen film müzıklerinden daha fazla satacağına emin. Sony. du Pre'nin 1970 yılında eşi Da- niel Barenboim yönetiminde kay- dettiği CD'den bazı parçalan film yapımcılan tarafından kullanıl- ması için piyasaya sürmüştü. Şim- di ise bu kaydın tamamını film müziği olarak çıkardı. Ancak lis- telerde EMI'den çıkan kayıt yük- seliyor. du Pre'den esinlenerek çello ile tanışan Julian Lloyd Webber ise "Eğer insanlar Sony'den çıkan kaydı ahrsa yan- lış kaydı almış olur. Asü kayıt sa- natçının Sir John BarbiroİU yo- netiminde yapnğı kayrttır" diyor. Sanatçının arkadaşlan ve hay- ranlan da hem filmin hem de ki- tabın sanatçıyı karaladığına ina- nıyorlar. En yakın arkadaşlann- dan biri olan John VYilliams. "Filmde anlatdanlann doğru ol- duğunu kabuUenmeye hazınm. Yaşamının sonlanna doğru ger- çekten de inandmaz nıhsal prob- lemleri olduğuna inanıyorum. Hi- lary *nin kocasıy la yattığnu da bi- Uyorum. Bunlarla ilgili bir soru- num yok. Ancak bu bügUeri ki- min verdiği,künin anlatnğı önem- H" diyor. Williams sanatçının son döneminde ne Hilary'yi ne de erkek kardeşini görmediğini an- latıyor: "Vîırtdışındayaşayanmü- zisyen arkadaşlan Londra'ya gd- diklerinde mutlaka onu görür- lerdi. Ancak Hilary % e Pters yok- ru bumann arasuıda. O gerçek- ten de ailesini terk etmişti ya da ailesi onu." Pre ölene dek yanmdan aynl- mayan Cyntia Friend de bu fil- me karşı "Her zaman Jackie'nin bir ailesi obnadığmı düşündüm. Kardeşleri hep buhastahğm Tan- n'nın cezası olduğunu söy lüyor- lardı ona. Jackie ise bunun doğ- ru olup olmayacağmı soruyordu bana." Doktorlar Jackie'nin ölü- münün çokyaklaştığını söyledi- ğinde ise kardeşleri onu ziyaret etmeyi kesmiş: "Anlamıyorum, o ölene dek gelmediler. Yalnızca birkaç arkadaşonun yamndaydık. O sırada aileden tek bir kişi var- dı bizimle, o da Daniel Barenbo- im'in annesi Aida." 'Yüzüklerin Efendisi' sinemaya uyarlanıyor Jackson. proje için para anyor. Kültür Servisi - J.RR. Tolkien" in 'Yüzüklerin Efendisi' adlı fantastik üçlemesınin sinema uyarlaması başanlı bir yapıt olur mu sizce? Yapıtın 1978 yılında gerçekleştırilen çizgi film uyarlamasının yol açtığı hayalkınklığı bunun ımkânsız olduğu kanısını doğurmuştu. Yenı Zellandalı yönetmen Peter Jackson tanhin akışını tersine çevirmeye kararlı gözüküyor. Yönetmen bu nedenle sihirli güçleri olan yüzüğün öyküsünü anlatan kitabı sinemaya uyarlamadan önce film şirketleriyle amansız bir pazarlığa girdi. Jackson ilk olumlu yanıtı kendisine paranın geri kalanını bulması için üç hafta tanıyan ve kendisine ilk film için 75 milyon dolar vermeyi kabul eden Miramax'tan aldı. Elindeki projelerle şirketleri kapı kapı dolaşan Jackson son olarak New Line Cinema'dan üç film için toplam 130 milyon dolarlık destek sözü aldı. Üçlemenin görsel efektlerini üstlenecek olan Charlie McClellan filmlerin 'Yıklız Savaşları'na benzer bir etki yaratarak bin yılın ilk büyük filmleri arasında yer almasını umduklannı söylüyor. 2001 ve 2002 yıllannda gösterime girmesi beklenen film henüz işin başındayken ses ve görsel efektler konusunda büyük bir iddiayla çıkıyor yola. Yönetmen Jackson'ın amacı ise üçlemeyle hem şimdiden kitabın sinemaya uyarlanmasına tepki geliştiren Tolkien hayranlannı hem de sıradan sinema izleyicisini memnun etmek. Senaryonun yazımma da katılan yönetmen fantastik filmlerle ilgili olarak şunlan söylüyor: "Pek çok fantastik film çok derin bir ifade yakalamay ı denerken izleyicinin aklını kanştınyor. Bence filmler kitabı okumayan kişüere de hitap etmeli." Jackson'ın düşlerinin gerçekleşmesi şimdilik New Lines'ın kesenin ağzını açmasına bağjı gözüküyor. Namaste Klarînet Dörtlüsü İtalyan Kültür Merkezi'nde • Kültür Senisi - Namaste Klarinet Dörtlüsü, Borusan Kültür ve Sanat Merkezi'nin katkılanyla 15 Şubat Pazartesi günü saat 19.00'da italyan Kültür Merkezı Tiyatro Salonu'nda müzikseverlerle buluşacak. Ivan Gambini, Claudio Miotto, Luca Saracca ve Guido Arbonelli'den oluşan topluluk. 1991 yılında müzik dünyası içındeki yerini aldı. îtalya'da ve yurtdışında birçok festivale katılan Namaste Dörtlüsü'nün repertuvan, klasikten etnik müziğe. halk müziğinden caza kadar uzanıyor. Dörtlü, konserde Gıoacchino Rossini, David Bennett. Bnıno Mussinı. Amilcare Ponchielli, Charlie Parker. Volodymyr Runchak. Tzvi Avni, Alexander Graur. John Cage. Giancarlo Schiaffîni, Astor Piazzola ve George Gershvvin'in yapıtlannı yorumlayacak. Asteriks filmi Fransa'da gösterime girdi • Kültür Servisi - Ünlü çızgi roman kahramanlan Asteriks ve Obeliks'i beyazperdeye taşıyan "Asteriks ve Obeliks Sezar'a Karşı" adlı film, Fransız sinemalannda göstenme girdi. Ünlü Fransız yönetmen Claude Zizı'nın yönettiği filmin başrol oyuncusu, Asteriks rolûnü üstlenen Gerard Depardieu. Filmin diğer önemli rollerini ıse Christian Clavier ve Roberto Benigni üstleniyor. Claude Berri'nın yapımcılığını üstlendiği film, Fransa'da şu ana kadar çe\Tİlen en pahalı film olma niteliğine sahip. Toplam 275 milyon franka mal olan filmin sadece dekor ve kostümleri için 44 milyon frank, teknik donanımlar ıçinse 33 milyon frank harcanmış. Fransız basını. filmi, "bütçe ve teknik açıdan rakipsızlıği ıle tanınan Hollywood sinemasma karşı bir başkaldın" olarak değerlendiriyor. Ilk aşamada 764 kopya ile sinemalarda göstenme giren filmin sponsorluğunu çok sayıda Fransız firmasıyla bazı Alrnan ve İtalyan şirketleri üstleniyor 1998 yılında Fransız sinemaseverlerin izlediklen filmlerin sadece yüzde otuzunu Fransız sinema yapıtlannın oluşturduğuna dikkat çeken eleştirmenler. bu film sayesinde gelecek yıl için Fransız sinemasının Hollywood'a karşı güç kazanacağını \ urguluyorlar. Çırağan'da koieksiyon müzayedesi • Kültür Senisi - Koieksiyon Müzayede Organizasyonlan tarafından bugün saat 14.00'te Çırağan Sarayı'nda bir müzayede düzenleniyor. Müzayedede, benzen Londra Victoria and Albert Müzeleri'nde bulunan, TC Kültür Bakanlığı Topkapı Sarayı Müzesı'nden tescılli, Sultan 1. Mustafa (1617- 1618V(1622-1623) tuğralı gümüş maşrapa da satışa sunulacak. Bugüne dek müzayede yoluyla satılacak olan en eski tuğralı eser olan gümüş maşrapamn fıyatı için herhangi bir değer biçilemedi. Kanada Rlm Akademisi Ödülleri belirlendi • TORONTO (AA) - Kanada film endüstrisinin Oscar'lan sayılan "Genie" ödülleri sahiplerini buldu. Yönetmenliğini Francois Girard'ın üstlendiği 'The Red Violın" (Kırmızı Keman) adlı tarihi film, en iyi film dahıl olmak üzere 7 dalda ödül kazandı. Başrollenni Samuel L. Jackson ve Greta Scacchi'nin paylaştığı ve 400 yıl boyunca el değiştıren bir kemanı konu alan film, Girard'a En iyi Yönetmen Ödülü'nü kazandırdı. Girard, En tyi Senaryo Ödülü'nü Last Nıght filminin senaristi ve yönetmeni Don McKellar'la paylaştı. Film aynca en iyi görüntü yönetmenliğı, en iyı ses, en iyi sanat yönetmeni ve en iyi düzenleme ödüllerini aldı. Last Night adlı filmdeki rolüyle Sarah Oh 'En İyi Kadın Oyuncu', Such a Long Journey adlı filmdeki rolüyle de Roshnan Seth 'Eniyi Erkek Oyuncu' ödülüne değer bulundu. Chicago Üniversitesi'nde Türk Filmleri Festivali • CHİCAGO (AA) -Chicago Üniversitesi'nde Türk Filmleri Festivali düzenleniyor. Yılmaz Güney'in Baba filmiyle başlayan festivalde yine Yılmaz Güney'in Yol. Halit Refiğ'in İki Yabancf, Mustafa Altıoklar'm tstanbul Kanatlanrnın Altında adlı filmlen gösterilecek. Chicago Üniversitesi'nın Doğu Ülkeleri Enstitüsü Bölümü'nde gerçekleştirilen festival sırasında izleyicilere Türk sineması hakkında bilgi verilecek. Barış Manço Ozel • Kültür Senisi - Kuşadası Festivali Düzenleme Kurulu, kısa süre önce yitirdiğimiz Banş Manço'nun adını yaşarmak amacıyla 13. Altın Güvercin Müzik Yanşması'nda 'Banş Manço Özel Ödülü' verilmesini kararlaştırdı. Temmuz ayının ilk haftasında gerçekleştirilecek olan Kuşadası Festivali kapsamında Banş Manço anısına çeşitli etkinlikler düzenlenecek. BUGÜN • CRR'de saat 19.30'da İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Mehter Bölümü'nün dınletısı yer alıyor. (232 98 50) • NÂZEV1 KÜLTÜREVİ'nde saat 16.00'da Charlie Chaplin'in yönettiği 'Sirk' adlı film, saat 18.00'de ise 'Mavi Islık'ın dinletisi yer alıyor. (414 51 50) • BEKSAV'da yönetmen Artun Yeres'in katılacağı söyleşi saat 16.00'da gerçekleşecek. (349 91 55) • MEBA SANATEVT nde Stanislavski Tiyatrosu' konulu seminer MineErgen'in yönetiminde saat 15.00'te gerçekleşecek. (547 13 35) • KEMANCI KÜLTÜR MERKEZt nde saat 21.00'de şef Yeşua Aroyon'un yönetimindeki İstanbul Oda Korosu. 'Madrigal'den Negro Spiritual'e tnsan Sesi' başlıklı dinletisıni sunacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle