15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT 1999 PAZAR HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN Yol Sevgili, Bir garip ölmüş diyeler Ûç günden sonra duyalar Soğuk su ile yuyalar Böyle garip bencileyin Yaşamını Yunus'u özümsemiş, bir kişi olarak yaşayan dostum Çetin Pekiner, böyle ölmüş. Ölmüş, diyorum. çünkü onu yitirdiğimiz habe- rini Bandırma'ya gömüldükten sonra gözü yaş- lı eşi Sema'dan aldım. Kardeşi Ersin. bana ula- şamamış haberi vermek için. Galatasaraylı arkadaşlannın Arnavut Çetin dedikleri dostum, son zamanlarda, çocukların tahsilleri ıçin ailece yerleştikleri Izmir'den, bir türlü doğru dürüst kâra geçiremediği Karaca- bey'deki soğuk hava deposuna gitmiş, gece yatmış sabaha kalkmamış. haber alamayınca gitmişler, ama çok geç... Çetin ile uzun yıllara dayanan bir dostluğu- muz, ortak anılarımız, benzer düşlerimiz oldu. Zaten dostluk, anı ortaklığı değil mi Sevgili? Hangisinin hangisinden doğduğunu kestir- mek de güç. Paris'te altmışlı yılların ikinci yansında, birlik- te hukuk doktorasına yazıldığımızda, benim 370 Fransız Frankfna aldığım elden düşme, Ves- pa'da yaptığımız gezintilerde, güzel sesiyle ar- yalar söyler, sokaktan geçenler ona gülümse- yerek bakarlardı. Bir gün rue Soufllofnun köşesindeki kahve- nin tezgâhında, çok beğendiğt romu kaçınnca, çaktınmadan rehin kalması, benim gidip, para aramam, gözlerimın önünden film şeridi gibi ge- çiyor şimdi. Bir ara da ilk yılın bitiminde, yaz tatilinde, pa- ra kazanmak için bına boyacılığı işine soyun- muştuk. Patronumuz da Hasan Şahin adında, Adana kökenli, Paris'e yerleşmiş bir Türktü. Çetin ile ben, balkonu boyarken Türkiye'yi kurtarma sohbetiyle lafa dalıyor ve patronun kârından yiyorduk. Allah için iyi adamdı; sinirle- niyor, ama ses çıkarmıyordu. Sonunda, ben panjurları dışandan boyamak için katlararasın- da inip çıkan çatıya bağlı iskeleye tırmandım. Orası çok keyifliydi. Patron, Çetin'in isteğini ise reddetti. "Tayyare gibi adam, düşer müşer de başımız derde girer" diyordu. Tabii kaçak çalışıyorduk. Çetin'e bunu söyle- diğimde öfkeden mosmor olduğunu hatırlıyo- rum. Onu rue Bonaparte'taki otele gece bekçi- si olarak sokan da bendim. Otelin patronu be- ni başka bir yerde çalışırken görmüş, "Bende çalışır mısınız" dıye sormuştu da ben de onu tavsiye etmiştim. Dostluğumuz Türkiye'de de sürdü. Bir ara ol- dukça az para kazandığım sırada işte tereyağ ticaretineatıldık, parayı batırdık. Karacabey'de- ki soğuk hava deposuna elma istifleyip, sonra satacaktık. Ben tereyağ işinden dersimi aldı- ğımdan vazgeçtım. İyi de etmişiz, Çetin de o ışi başaramadı. O, ticaretin değil, yazının çizininadamtydı. Bandır- ma'da bir gazetede yazıları yayımlandı, bana göre çok iyi ve kaliteliydiler. Ama onlarla yaşa- mı sürdürme oianağı yoktu. Kansı, sevgili dostumuz Sema, izmir 9 Eylül Üniversitesi'nde ders vemneye başlamak üze- re olduğunu söyledi telefonda. Çetin, nihayet istediğini elde etmiş, tuttuğu yoldailerlemefırsatınıbulmuştu. Amaömrüve- fa etmedi. Sevgili, Çetin'in yaşamında, kendi onuriu ki- şiliği ve sevecenliği dışında büyük başarılar yok. Ama o güç, mihnetli. belki de nankör, ancak kendi açısından doğru bir yolda yürüme çaba- sından hiç vazgeçmedi. Bu arada çeşitli işlere girdi çıktı. Belki de bana sorabilirsin "yürüdüğü yolda başarıya ehşemediyse, ne sağladı ki" diye. insanlar için sonuç önemlidir. Oysa ben hiç de öyle düşünmüyorum. Herza- man varılan sonuç önemli olmuyor, girilen ve yü- rünmeye çalışılan yol belki de daha önemli. Zaten kaç kişi girdiği yolu sonuna kadar yü- rüyüp zirveye varabildi ki? Benim artık yok olan güzel dostum. güzel bir yolda yürüme azmini hiç yttirmemişti. Az şey mi bu dersin? 31 kisi hakkında soruşturma FP'lilere 'sayaç yolsuzluğu' fezlekesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Cumhuriyet Başsa\cılığı. EGO Genel Müdürlüğü tarafındanl 994-1995 yıllannda açılan doğalgaz alımı ihalelerini Alfagas fırmasına vererek, görevlerini kötüye kullandıklan gerekçesiyle FP'li iki milletvekıli hakkında fezleke hazırladı. Başsavcıhk. Dıyarbakır Milletvekili Ömer Vehbi Hatipoğlu % e KırıkkaleMilletvekılı Kemal Albayrak' ın dokunulmazlıklannın kaldınlmasını istedi. Içişleri Bakanlığı mülkive müfettışlerinin suç duyurusu üzerıne başlatılan soruşturma kapsammda. Başsa\ cı Vekilı Bekir Selçuk tarafından hazırlanan 2 sayfalık fezlekede, Hatipoğlu ve Alba^rak'ın yargılanması ıstendi. Fezlekede, Hatipoğlu nun genel müdür olduğu 1994-1995 vıllannda EGO Genel Müdürlüğü tarafından 275 bın adet G ^ tipi elektronik ön ödemelı doğalgaz sayacına dönüştürme işlemlerinin 4 ayrı ihale sonunda Alfagas firmasma verildiği belirtıldi. thale edilen işin Türkiye'de ilk kez uygulandığı ve belirli bir teknolojık bilgi birikimi gerektırdiğine dikkat çekilen fezlekede, sayaçlann araştırmalannın yapılmadığı da vurgulandı. Fezlekede "İhaleden birkaç ay önce 1 raihar lira sermayeyle kurulan Alfagas firması. mevcut teknolojisine uygun olarak karşılıklı mutabakatia hazırlanan teknik şartnamevle baskın ihale\e katılmış. hiçbir ciddi firmanın katılınuna imkân tanınmanuştır. Engellemelere rağmen ihaleye katılan 2 firma da sudan sebcplcrle elenmiştir" denildi. Sayaç ihaleleriyle ilgili olarak, Ankara Cumhuriyet Başsa\cılığı'nca 31 kişi hakkında yürütülen soruşturma sürüyor. Savcı Hüseyin Yalçın'm bu kişilerin ifadelerine başvurabileceği belirtildi. Erzurum Atatürk Üniversitesi'ndeki tarikatçı egemenliği, istihbarat birimlerince rapor edildi Universitede tarikat sultasıA.NKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde tırmanan irtica kadrolaşması ve tarikat egemenliği, istihbarat birimlerinin raporlan üzerine ilgili devlet kurumlannda görüşüldü. Başbakanlık Takip ve Koordinasyon Kurulu'nda (BTK) da ele alındığı öğrenilen raporlara göre. sayılan 9O'ı bulan öğretim görevlileri. irticai eylem ve eğilimlerini gizlemeye gerek görmüyorlar. Iran'ın da etkisiyle öğretim görevlileri arasında irticai faaliyet ve kadrolaşmanın büyük boyutlara ulaştığı, bazı personelin bu ülke tarafından düzenlenen kurslara katıldığı, rektör yardımcılanndan birinin "Kırkıncı Hoca" olarak bilınen Mehmet Kırkıncj'nm müridi olduğu ve toplantılanna katıldığı belirtildi. İstihbarat birimleri, Yüksek Öğretim Kurulu'nca da araştınlan Atatürk Üniversitesi'ndeki gerici kadrolaşma ve faaliyetleri belirledi. İlgili birimlerce değerlendirilen bazı saptamalar şöyle: # Yöneticilerin büyük bir kısrrunın Erzurum'un tanınmış şeyhlerinden Mehmet Kırkıncı'nın müridi olduklan. sık sık bu kişiyi ziyaret ettikleri, toplantılanna katıldıklan belirlenmiştir. # Yöneticilerin, İran'ın üniversiteye bilgisayar hediye etmesine ve bazı personelin bu ülke tarafından düzenlenen çeşitli kurslara katılmalanna izin verdikJeri, bütün bu faaliyetlerine karşın herhangi bir yaptınmla karşılaşmadıklan anlaşılmıştır. # Bunun yanında bir rektör yardımcısmın da Mehmet Kırkıncı'nın müridi olduğu, irticai faaliyetlerin tıp. eczacılık ve mühendislik fakülteleri ile sağlık meslek yüksekokulu ve sağlık bilimleri enstitüsünde yoğunlaştığı tespit edilmiştir. # Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde irticai faaliyette bulunan öğretim üye ve görevlileri sayısmın 90 civannda olduğu. bu kışilerin kentteki irticai vakıf ve derneklerle de ilişkili olduğu, sık sık tarikat ve cemaat toplantılanna katıldıklan. bazılannın îran'a kısa süreli ziyaretlerde bulunduklan, bu ülkeden getirdikleri kıtap ve dokümanlan öğrencilere dağıttıkJan da elde edilen bilgiler arasında yer almıştır. # Söz konusu öğretim üye ve görevlilerinin, irticai faaliyetleri konusunda defalarca uyanlmalanna karşı aldınş etmedikJeri, haklannda mevcut koşullarda herhangi bir işlemin yapılamayacağına inandıklan. faaliyetlerini üniversite ile sınırlı tutmadıklan da tespit edilen bilgiler arasındadır. Şûra (Mehmet Kırkıncı) Grubu: Emniyet istihbaratınca yapılan çalışmalar sonucu Mehmet Kırkıncı Hoca'nm lideri olduğu Nurculann "Şûra Grubu" ile ilgili olarak da şu bilgiler derlendi: • 1980 yılına kadar Nurculuğun Yeni Asya Grubu içerisinde yer almıştır. 1982 Anayasası'nı aktif olarak desteklemesi nedeniyle Mehmet Kutlularla arasında ihtilaf çıkmış ve yaşanan aynlıktan sonra grup, Kırkıncı Cemaati olarak anılmaya başlanmıştır. Erzurum. Erzincan ve Ankara'da taraftarlan mevcut olan grubun yapı ve görüş olarak Fethullah Gülen Grubu'na benzer bir tarzı bulunmaktadır. Erzurum'da faaliyet gösteren Kültür ve Eğitim Vakfı, 3 ayn öğrenci yurdu, 1 özel ilköğretim okulu sahibi olarak faaliyetlerini sürdüren gnıbun, ortaöğrenim ve yüksekögrenimde okuyan taraftar öğrencilerin kaldıklan öğrenci evleri de mevcuttur. Anılan grubun, "Eğitim, Doğu ve Güneydoğu AnadohTya medrese yoluyta girerse anarşi ve terörii ayakta tutan sütunlannın pek çoğu yıkılmış olur. Ancak, Doğu ve Güneydoğu mektep, medrese veya üniversite eğhiminde Arapça vacip, Türkçe lazun, Kürtçe caiz olmau. Herhalde 70 yulık pahalı tecrübe, bunun en acı ve ibret verici vesikasıdır" gibi görüşlere sahip olduğu bilinmektedır. • Güncel konular ile ilgili olarak 1997 yıh içerisinde Erzurum"da meydana gelen protesto gösterilerine bu grubun katılmamak için özel itina gösterdiği bilinen hususlardandır. Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde belirli bir sempatizan grubunun var olduğu bilinmektedir. Yoyın kuruluşları, MİTve BTK çalışmalarına göre değerlendirilecek KTUK fyhdhûğuh'isteyecekANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkan Yardımcısı Şevki Göğüsger, yayın kuruluşlannın, lisans başvurusu için Başbakanhk'tan alınacak "sakınca bulunmadığına"' ilışkin belge dahil, tüm dokümanlan şimdiden hazırlamalan gerektiğini bildirdi. Kuruluşlann ortak ve yöneticileri hakkında "Ulusal güvenlik açısından sakmca bulunmadığnu gösteren" belgenin verilmesi sırasında. Milli istihbarat Teşkilatı (MÎT) ile Başbakanlık Takip Kurulu (BTK) çahşmalannın ağırlıklı olarak dikkate alınacağı belirtildi. RTÜK, lisans ve izin verilmesine ilişkın esaslan yeniden düzenlediği yönetmelik değişikliğiyle. frekans tahsisi ihalelerinin ilk adımını attı. Düzenlemeye göre, özel radyo ve televizyon kuruluşları, lisans başvurulannda ortaklan, yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile sonımlu müdürleri hakkında Başbakanhk'tan "Ulusal güvenlik açısından sakmca bulunmadığııur> gösterir bir belge alacaklar. Belgenin verilmesi sırasında ağırhklı olarak MtT ve BTK'nin çahşmalannın dikkate alınacağı bildirildi. Kanal ve frekans tahsisinde de yayın kuruluşlannın kurucu, ortak ve diğer yetkilileri hakkında çeşitli suçlardan hüküm giymemiş olmalan koşulu aranacak. Taahhütname alınacak Kuruluşlardan aynca ""Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na, yasalara, yönetmeliklere ve diğer mevzuat hükümlerine uygun biçimde yayın yapaeaklanna, yayın ilke ve esaslanna bağh kalacaklanna ve kurulu; amaçlan dışında faaliyet göstenneyeceklerine" ilişkin noter onaylı bir taahhütname alınacak. RTUK Başkan Yardımcısı Şevki Göğüsger. öncelikle frekans ve kanal tahsisi ihalelerine yönelik şartname taslaklannın hazırlanması. ardından da ihale duyurulannın yapılması gerektiğini bildirdi. Frekans tahsisi ihaleleri için kesin bir tarih veremeyen Göğüsger. "Kuruluşlann şimdiden başvurup belgelerini hazuiaması lazım. Süre yetmeyebilir. Hazırlıklı olmalan gereldr" dedı. Polisten annelere gizli gözaltı Cumartesi Anneleri 195'inci eylemlerine geiemedi Her hafta olduğu gibi saat 11.00'den itibaren yoğun güveımk önlemJeri alınan Galatasaray'da basın mensuplan uzun süre bekledi. Çevik Kuvvet, İstiklal Caddesi'ne çıkan Hava Sokak'ı kapadı. kalkanlan kaldıran polisler arkada olanlann görülmesini engelledi. İHD yetkilileri. Galatasaray 'a taksiyle ghtikleri belirtilen üyeleri ve kayıp yakınlaruidan haber almaya çalışü. Bir süre kimsey i gözaltuıa almadıklannı belirten emniyet yetkililerinden. gözaltına alındıktan sonra cesedi Kimsesizler Mezarlığı''nda bulunan Hasan Ocak'uı annesi Emine Ocak, Nimet Tannkulu, Hanife ^'ıldız. Alev Demir ve Neşe Ozanın gözaltına alınarak Karaköy Karakolu'na götürüldükleri öğreniku. Lluslararası Gözaltında Ka>iplarla Mücadele Komisyonu (ICAD), kamuoyunu, Cumartesi Anneleri'nin sessiz çığuğının vanında oünaya çağırdı.( HATİCE TüNCER) Şanlıurfa'da bağış toplanan 2 camide sandıklardan toplam 195 bin 300 İran Riyali çıktı Kuran kursıında Iran RiyaliŞANLILfRFA (Cumhuri- yet) - Kamu kuruluşlarında türban genelgesinin uygulan- madığı Şanlıurfa'da Başba- kanlık genelgesinin ardından harekete geçen polis, izinsiz açılan bir Kuran kursunu mü- hürledi. İzinsiz bağış toplanan 2 camide ba- ğış sandıldanndan top- lam 195 bın 300 İran Riyali'nin çıkması dik- kat çekti. Türban genelgeleri- nin uygulanmadığı Şan- lıurfa'da kamu kuruluş- lan ile okullarda halen binden fazla öğretmen ve memur türbanla gö- rev yapıyor. Valilik ise iki yıîdır yayımlanan genelgeleri dikkate al-, mıyor. Başbakanlığın irtica ile ilgili son genelgesi- nin ardından Şanlıurfa Emniyet Müdürlü- ğü'nün bir operasyon yapması dikkat çekti. Emniyet Müdürlü- ğü'nden yapılan açıkla- maya göre. güvenlik guçleri Yeşildirek Ma- hallesi'nde izinsiz Ku- ran kursu faaliyetlerinın sürdürüldüğünü ve Arapça dersler verildi- ğini belirledi. Bunun üzerine yapılan kontrol- de, Kuran derslerini ve- ren Celal Akbulut ile kursta bulunan Davut Aslan ve Mehmet Do- ğan adh 2 kişi gözaltına alındı. M.A. adh çocu- ğun, aynı yerde yatılı olarak Kuran okuma ve Arapça dersleri aldığı, öteki çocukla- nn kurstan izinli olduğu. söz konusu yerin açılması konu- sunda yetkili mercilerden izin alınmadığı da anlaşıldı. Açıklamada, adı geçen ki- şilerin ifadelerinde. olayı doğruladıklan da bildırile- rek, izinsiz Kuran kursu ile il- gili olarak sorumlular hak- kında yasal işlem yapılmak üzere. Cumhurivet Savcılı- ğı'na suç duyurusunda bulu- nulduğu belirtildi. Bağış sandıkları Emniyet Müdürlüğü açık- lamasında, Eyyübiye semti ve Balıklıgöl'deki Mevlüt-i Hazine arazilerini yağmaya açtığı öne sürüldü Valilikten Koçak'a yargılama istemi tstanbul Haber Ser\isi - Istanbul Valiliği U Idare Kurulu, milletvekili olmak için Sultanbey; li Belediye Başkanhğı'ndan istifa eden FP'li AH Nabi Koçak'ın. Hazine arazilerinin yağmalanmasına olanak sağladığı, usulsüz imar plaru tadilatı yaptığı ve kaçak yapılar hakkında yıkım kararlannı uygulamayarak çarpık kentleşmeye neden olduğu gerekçesiyle Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasını istedi. Sultanbeyli'ye bayram törenleri için Atatürk Anıtı dikmemekte direnen ancak 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Doğn Silahçıoglu'nun girişimleriyle anıt dikiminin gerçekleştirilmesi sonucu pek çok kez kamuoyunun gündemine gelen Ali Nabi Koçak'ın başı yargı ile dertte. tstanbul tl îdare Kurulu'nun, hakkındaki iddialarla ilgili "lüzum-u ımıhakeme" kararı verdiği Koçak, ancak milletvekili seçilirse yargılanmaktan kurtulacak. Il îdare Kurulu'nun 17 Haziran 1998 tarihinde Koçak ile ilgili "lüzum-u muhakeme" karan vermesine karşın yargılamaya bugûne kadar başlanamadı. Istanbul Valiliği yetkilileri, dosyanın itiraz üzerine Danıştay'a gönderildiği. dosya Danıştay'dan dönmediği için yargılamanın başlamadığını söyledi. Içişleri Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı raporlar sonucu İl Îdare Kurulu'nun verdiği kararda çok önemli iddialar yer alıyor. Ali Nabi Koçak başta olmak üzere 22 belediye yöneticisi hakkında "görevi ihmaL görevi kötüye kuUanmak" suçundan verilen lüzum-u muhakeme karannda yer alan iddialardan bazılan şunlar • Yasa ve yönetmeliklere aykın personel ahmı >apmak • Nâzım ve uygulama planlan yapmamak suretiyle hazine arazilerinin yağnıalandığı bir kentleşme sürecinin oluşmasına olanak sağlamak • l'subüz imar planı tadilarJan yapmak. • Kaçak yapılar hakkındaki îmar Kanunu'mm emrettiği yıkım kararlannı uygulamamak suretiyle arazi işgali ve çarpık kentleşmeye neden olmak. Ali Nabi Koçak'm hapis cezasından kurtulmak için miîletvekili olmak istediği, ancak FP içerisinde, RP döneminde oluşan imajı değiştirmek için Koçak gibi sivrilmiş olanlann geri planda tutulması yönünde bir karşı çıkış olduğu öne sürülüyor. Ali Nabi Koçak'ın milletvekili olmak için başvuruda bulunduğunu belirten bir FP'li, milletvekili olmak için başvuranlann bu pazar gûnü Ankara'da 3 kişilik bir heyet önünde "mülakaftan geçeceklerini, Ali Nabi Koçak'ın durumunun da bu mülakat sonrasmda netleşeceğini söyledi. Halil ve Halil-ü Rahman ea- milerini onarma ve güzelleş- tirme derneklerinin de izinsiz bağış topladıklannın tespit edildiği belirtildi. Açıklamada, camilerin önündeki kilitli bağış san- dıklannda, 48 milyon 235 lira ile 195 bin 300 İran Riyali. Halil-ü Rahman Eğitim ve Kültür Vakfı "na ait 100"er bin liralık 176 sayfadan oluşan mak- buz koçam ve 50'şer bin lira olan 3 adet ko- çanın bulunduSu kay- dedildi. Konuyla ilgili olarak, her iki derneğin başka- nı olarak Abdülkadir Özen ile Halil-ü Rah- man Eğitim ve Kültür Vakfı Müdürü Nebi Parlakçı ve vakıf üyesi Übdüssemih Polat'ın ifadelerinin alındığı, aynca Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç du- yurusunda bulunuldu- ğu bildirildi. Urfa Emniyet Mü- dürlüğü camideki bağış sandığına İran Riya- li'nin kimler tarafından atıldığını açıklamadı. Ancak bazı kaynak- lar, Şanlıurfa'da uzun süredir Iranlı, Afganlı ve Pakistanlı bazı grup- lann camilerde konfe- ranslar verdiğini ve po- lisin bu olaylara müda- hale etmediğini öne sür- düler. Üsküdar'da dinci gericilik körükleniyor • Üsküdar'daki laiklik karşıtı gelişmeler konusunda "Yıkıcı Bölücü ve trticai Faaliyetleri İzleme Kurulu"nun etİcin bir çalışma yapmadığı öne sürüldü. MEHMET DEMtRKAYA FP'li Üsküdar Belediye Başkanı Yılmaz Bayat. Milli Eğitim Bakanlığı'nın onay vermediğ_i bölümler de eklenerek basılan "Biricik Önderimiz Peygamberimiz" adlı kitabı. Üsküdar'daki tüm ilköğretim okullanna dağıttı. Kitapta Yılmaz Bayat'ın "Bu değerli eseri size armağan etmiş olmaktan mutluvum. Selam \t muhabberterimle" ımzalı yazısı yer alıyor. Üsküdar'daki laiklik karşıtı gelişmeler konusunda "Yıkıcı Bölücü ve trticai Faaliyetleri İzleme KuruhTnun etkin bir çalışma yapmadığı öne sürüldü. 1 Şubat 1999 tarihinı taşıyan ve çeşitli kademelerdeki yetkililere gönderilen dilekçede Üsküdar'daki anti-laik gelişmelere dikkat çekiliyor. Çeşitli belgelerin de eklendiği dilekçede özetle ; , ' şöyle deniyor. • -<•< -- Görcvden alınan önceki Üsküdar İl MilB Eğitim Müdürü Mustafa Yeşilova'nm yasaklamasına karşın, Üsküdar Kaymakanu \'ahap Yıldınm, ramazanda ilköğretim okullanna belediye ile ortaklaşa iftar yemeği verilmesi için ilçe Milli Eğhinı Müdüıiüğü'ne >azılı talimat vermiştir. - Mahkeme karan> la tekrar göreve başlayan İlce Milli Eğitim Müdürü Recep Sezer, göreve başladığı gün, Üsküdar Belediye Başkanı Yıhnaz Bavat imzab. Talim ferbiye Kurulu'nun onay tarihi geçmiş ve ilk 45 sayfasını oluşturan böhlmü hiç onaylanmanuş Yusuf Özarslan'ın 'Biricik Önderimiz Peygamberimiz' adh kitabı seçim yasağına karşın Ocak 1999'da l sküdar'daki tüm ilköğretim okullanna dağıtmıştır. - Aynca Acıbadem Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin hepsi kıyafet yönetmeliğine u\ma>arak. okula türbanlı gelmekte özeUikle ısrar etmektedirlerr Usküdar'daki şeriat yanlısı vakıf ve tarikatlara bağlı özel okul. dershane ve yurtlann yayginlaştığı. tarikatlann denetimindeki okullann birinci ve ikinci sınıflanndaki öğrencilere dahı dini eğitim verildiğini savunan yurttaşlar, tarikat yanlısı stajyer öğretmenlerin imam-hatip liselerinde görevlendirildikleri ve buralarda stajyerliklerini tamamladıklarmı iddia etti. Şeriatçı kadrolaşmayı sağlamak için ilçedeki bazı okulların müdür yardımcılığı kadrolannın şişirildiği ve bu müdür yardımcılannın daha sonra başka okullara müdür olarak atandığını öne süren bir eğitimci, "Üsküdar Ticaret Lisesi'nde 14, Kız Lisesi'nde 10, Üsküdar İmam-Hatip Lisesi'nde 11, Haydarpaşa Endüstri Meslek Lisesi'nde 15 müdür yardımcısı kadrosu bulunmaktadır" dedi. 17 Kasım 1997 tarihinde görevden alınan, ancak 14 ay sonra mahkeme karanyla Üsküdar tlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne dönen Recep Sezer'in sık sık Almanya'ya gittiği. burada Türkiye'deki laik rejim karşıtı çalışmalar yürüten Kaplancılarla görüştüğü öne sürülüyor. Recep Sezer'i yakmdan tanıyan bir başka eğitimci, eğitimciler camiası içerisinde Sezer'in Kaplancı olarak tanındığını belirterek "Recep Sezer'in Kadıköy İlçe MiDi Eğitim Müdürü olduğu dönemde sık sık Ahnanya'ya gittiği N'alilik onay yazılanyla belgeBdir. Yıllık iznini Almanya'da geçiren Sezer, tatil yapmak için de raporlar ahyordu" dedı. FP'li Belediye Başkanı tarafından hediye edilen ve tlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün izniyle okullara dağıtılan kitabuı basımında sahtekârlık yapıldığını savunan eğitimci, kitabın 12 bölümden oluştuğunu, Milli Eğitim Bakanlığı'ııın 1. bölüme onay vermemesine karşın bu bölümün de kitaba eklenerek basıldığını ve dağıtıldığını söyledi. Atahîrk'e "Llu Önder" denmesini çekemeyen çevTelerin bu kitaba 'Biricik Önderimiz' başlığını koyduklannı savunan eğitimci, "Kitabm üzerine Milli Eğitim Bakanlığı tavsneli ibaresi basarak, onay verilmemiş olan bölümü de trinli gibi gösteriyortar. Rejiıne kötülük etmek için küçük sahtekârhklan dahi marifet sayıyorlar" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle