16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 ŞUBAT 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Türk-İş Başkanı Meral, Başbakan Ecevit'e çalışan kesimin sorunlanna yönelik önerilerini iletti Çalışanlardan 10 acüistek UNICEF ile ortak calısma Çocuk ışçılığını önleme planı ADAN.VDİYARR\KIR(Cıımhuri\çt Bfi- rosu) - Türk - îş tarafından UNICEF ve I- LO'nun desteğiyle kısa vadede çalışan ço- cuklann eğitimi ve çalışma koşullannın iyi- leştirilmesi, uzun dönemde de çocuk işçili- ğinin önlenmesine yönelik eylem planı yü- rûtülüyor. Istanbul, Ankara, Izmir, Adana ve Bursa'da yapılacak anket çalışmasına göre beş bölgede 250 çocuk işçı ile 150 aile eği- time tabi tutulacak. Diyarbakır VaJiliği de, 2 bin kadar sokak çocuğu için eğitim merkezi kuracak. ILO ve UNICEF'in desteklediği, oluştu- rulan eylem komiteleri eliyle yürütülen pro- jenin temel yaklaşımı, "Çocuk işçiliğiııio or- tadan kaldınlmasında topiumun rüm kesim- lerinin kadlımının ve işbiriiğinin sağtanması için >erel girişimlerin genişletilnıesi. rehber- Uk ve hizmetin kola>laştınlmasL, çocuk işçiii- ği ile mücadelttie sürdürütebilir çok yöoJü ey- lem programının amaçlanmasL'" Projede görev alacak işçi temsilcileri, iş müfettişleri, üniversitelerin halk sağlığı ana bilim dah uzmanlanndan oluşan toplam 25 eğiticinin bölgelerde bir program çerçeve- sinde eğitildiğini belirten Türk-İş Çalışan Çocuklar Bürosu Müdürü Özcan Karabulut, bu kişüerin şimdi sorumiuluk bölgelerınde çalışan çocuklar ve aılelere yönelik çalışma yapacağını bildirdi. Diyarbakır Valiliği ise sayılan 2 bini bu- lan sokak çocuklan için "75. Yıl Genctik ve Çocuk Eğitim Merkezi" kuracak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Bülent Ecevit ile görüşen Türk-îş Başkanı Bayram MeraL çalı- şan kesimlenn sorunlannm çözümüne yönelik 10 mad- delik bir öneri paketi sundu. Pakette, ekonomik bunalım nedeniyle işten çıkanlanlann geri alınması. toplu iş sözleş- melerinin seçimlerden önce bağıtlanması, mevsimlik iş- çilerin KİT'lerde değerlendi- rilmesi, kamu kesiminde işçı alacaklannın ödenmesi. şa- ibeli özelleştirmelerın göz- den geçirilmesi istendi. Türk-İş Başkanı Meral, dün Ecevit'i ziyaret ederek yaklaşık l saat süren bir gö- rüşme yaptı. Meral'in Ece- vit'e sunduğu pakette şu öne- rilereyer verildi: • Ekonomik bunalım ge- rekçesiv le çok sayıda işçi işten çıkanldı. Bunalımın atladla- bilmesi için bazı işverenkrin devletten kredi isfemlerini do- ğal karşılı>oruz. Kamu ban- kalannca verilen kredilerde işçi çıkarmama koşulunun konması ve kredilerin buna göre verilmesi, işten çıkanlan- lann geri alınması işjerterin- deki huzursuzluk nedenini azaJtacakor. • Bazı kamu kurum ve ku- ruluşlarında mevsimlik işçi sorunu hâlâ sürmektedir. Bu işçilere ışbaşı yaptınlması, çalışma sürelerinin ınsanca yaşamalanna yetecek biçim- de uzatılması ve bazı KİT'ler- de emekli olan çok sayıda iş- çinın yerine bunların kade- meli olarak kadroya geçiril- mesi, kamu kesimindekı önemli bir sıkıntıyı sona erdı- recektir. • Kamu kesiminde başia- Bayram Meral'in Başbakan Ecevit'e sunduğu pakette, ekonomik bunalım nedeniyle işten çıkanlanlann geri alınması, toplu iş sözleşmelerinin seçimlerden önce bağıtlanması, mevsimlik işçilerin KİT'lerde değerlendirilmesi, kamu kesiminde işçi alacaklannın ödenmesi, şaibeli özelleştirmelerin gözden geçirilmesi istendi. •> •• Türk-İş Başkanı MeraL, dün Ecevit'i zharet ederek yaklaşık l saat süren bir görüşme yapü. maktaolan toplusözkşmeg&- riişmelerinin ciddi gerginlik- lere yol açmadan. geçmiş dö- nemİerin kayplannı karşıla- vacak \e üytlerinıi/i enflasyo- na karşı konıyacak biçimde seçimlerden öncesonuçlandı- nlması önde gelen beklenti- mizdir. • SSK, sosyal devletin ana dayanaklanndan biridir. Ku- rumun araç-gereç ve perso- nel istemlerintn karşılanması ve bu konuda DPT engellinin kaldınlmast, kurumun sağlık hızmetlerinden yararlanan 28 milyon yurttaşımızın sorun- lanpı azaltacaktır. • Zorunlu Tasarruf Fonu ve Konut Edindirme Yardımı Fonu. bugüne kadar kuruluş ilkelerine ve ilgili yasalara av- kın biçimde istismar edilmiş- tir. Bu iki fonun tasfhe edile- rek ücret kesintisinin ve işve- ren payının ücretlere ekîen- mesi ve fondaki kaynağm hak sahiplerineödenmesi,pivasa- daki iç talep yetersizliğini önemli ölçüde giderecek ve >lilardır süren bir haksıznğa son verecektir. • Şaıbelı özelleştirme uy- gulamalannın gözden geçi- rilmesi, konuya ilişkin yargı kararlarının uygulanması, konunun işçi - işveren - hükü- met temsilcileri arasmda sağ- lanacak uzlaşı çerçevesinde çözüme kavuşturulması, ulu- sal sosyal hukuk devletini güçlendirecektir. • lluslararasıÇalışmaÖr- gütü'nün Türkivetarafindan onaylanmış 158 sa>ilı sözfcş- mesi uyaruıca sağianacak iş güvencesi, sosyal devlet anla- yışının gereği olduğu kadar hükümetimizin uluslararası alandaki önemli bir yüküm- lülüğüdür. İşsiziiksigortası ile getirilecek iş güvencesi, Türk çalışma mevzuatında bir dö- nüm noktası olacakür. • Sendikal örgütlenmenin hukukı, idari ve keyfl engel- lerin kaldınlması ve kamu ça- lışanlannın haklannın ülke- mizce onaylanmış bulunan uluslararası belgeler çerçeve- sinde düzenlenmesi, gereksiz toplumsal huzursuzluklan ve gerginleri önleyecektir. • Başta betedheiscileriol- mak iizere, işçi alacaklannın ödenmesi. yüzbiıüerce üyemi- n rahatiatacak, piyasayı can- landıracakür. • Ekonomik ve Sosyal Konsey'in demokratik bir ya- pıda kurumsallaştınlması ve bağımsızlaştınlması, önemli ve çözümü için zaman gerek- tiren sorunlann çözümüne katkıda bulunacaktır. Bayram Meral. gazetecile- rin sorulan üzenne milletve- killiğine aday olmayacağını belirtti. Gecen haftalarda bır- likte hareket etme karan alan 3 işçi ve memur konfederas- yonunun hangi partiye oy ve- recekieri konusunda karara vanp vanlmadığının sorul- ması üzerine de Meral, "He- nüz bir karara varmadık. Lis- telerde ne kadar işçi aday var, hangi parti programında iş- çinin sorunlan daha fazla di- le getiriliyor, çözüm aranıyor? Ondan sonra orurup karar vereceğiz* Başbakan Bülent Ecevit, bazı alt sektörlerde yaşanan ekonomik bunalım nedeniy- le çok sayıda işçinin işsiz kal- dığını belirterek bunun ciddi bir sosyal sorun oiduğunu söyledi. Buna karşı Meclis'te yasal yaptınm olanağı oidu- ğunu, ancak Meclis'i çahştır- manın kolay görünmediğini kaydeden Ecevit, ancak uy- gulamada bazı etkili önlem- leri alacaklannı söyledi. Ece- vit, "Herfces seçim çevresin- de, Mecfis kapab" eleştırilen- nin anımsatılması üzerine de. u Biz işbaşındayız. Özellikle ekonomik çevrelerin sorun- lannı günü gününe izliyonız. Elimizden gelen her tedbiri abjDruz" dedi. ŞIRNAKLIGENÇLERÎNORTAKSORUNLARI Eğjfim, sağhlf ve insan hakkut.. Gazetemizi ziyaret eden öğrenciler. Güneydogu ile ilgili daha fazla haber görmek istediklerini söylerken, Şırnak'ta gençlerin ve çocuk- lann sosyal faaliyetlerde bulunabileceği bir üvatro, sinema. hatta "kafetenB" bile oimadığından yâkındılar. (Fotoğraf: tPEK YEZDANt) İstanbul Haber Senisi- Şırnak'tan Istanbul'a "15günlüküniversiteye hazuiık kursu görmek'' amacıyla gelen gençler, yaşadıklan ilde sosyal faaliyetlerden yoksun bırakıldıklannı belirterek •'tekdüıe bir bayat yaşadıldJtnıu" söylediler. Şırnak'ta gençlerin ve çocuklann gidebileceği bir tiyatro, sinema. hatta "kafeterya" bile oimadığından yakınan gençler, "Burada bu kadar çok sinema, tiyatro oiduğunu görmek bize çok ilginç geüyBr" dedi. Şırnak Valiliği ile Birincı Ordu KurmayBaşkanı ve eski Şırnak Tümen Komİtanı Tümgeneral ÖmerKeçedgirin işbirliğiyle Kavram Dershanesi'nde "15 günlük yoğunlaştınlmış üniversiteye hazuiık pmgranuna" katılmak için IstanbuFa gelen 25 öğrenci ve lise mezunu genç, gazetemizi ziyaret etti. İstanbul'daki gezi programı çerçevesinde "Wr gazetenln hazırlamşını'' görmek için gazetemizin servislerini gezen öğrenciler, yönetici ve çalışanlara çeşitli sorular yönelterek bölgelerinden daha fazla haber vermelerini istediler. Radyo Cumhuriyet'i de gezen gençler, servis şefleriyle "gazeteciük" konusunda sohbet ettıler. Bazı gazetelerin verdıklen "promosyon"larla kendilerini "markete" dönüştürdüklerini vurgulayan öğrenciler, bu gazetelerin "okura saygı duyTnadıklannı" da söylediler. Türkiye'nin ve Şırnak'ın en önemli sorunlannı "eğitim, sağlık. insan haklarT olarak sıralayan öğrenciler, bu sorunlann medyada yeteri kadar yer , . almadığından şikâyet ettiler. • - • Şımak'ta özellikle kadınlann üzerinde çok fazla baskı oiduğunu anlatan kız öğrenciler ise "Şunakta yaşamak zor, ama kadm olarak yaşamak daha da zor" dediler. Ozürlülere sağhk raporu müjdesi ANKARA (ANKA) - Özürlülerin sağlık, iş, vergı ve dığer alanlarda kendilenne sağlanan avantaj ve ındirimlerden yarar- lanmalan için gerekli olan sağlık kurulu raporlannı veren has- tane sayısı arttınldı. Sağlık Bakanlığı Tedavı Hızmetleri Ge- nel Müdürü CüıangirOzcaıtözürlülere sağlık raporu veren 87 hastaneye 50 hastanenın daha eklendiğıni bildirdi. Özcan, Tür- kiye genelınde 137 hastanenın ozürlülere Sağlık Kurulu Ra- poru vereceğını belirtti. Halen 32 devlet. 21 SSK, 34 üniver- site hastanesinin rapor verdiğine dıkkat çeken Özcan, bu sa- yıya 45 devlet hastanesi. 4 SSK hastanesi, 1 de üniversite has- tanesinin ilave edildiğinı söyledi. Özürlü raporu vermek için yetki verilen hastaneler şöyle: Adıyaman Devlet Hastanesi, Agn Devlet Hastanesi, Amas- ya Devlet Hastanesi. Arrv in Devlet Hastanesi, Türkiye Ihtisas Hastanesi (Ankara), Dr. Muhıttin Ülker Acil Yardım ve Trav- matolojı Hastanesi (Ankara), Ankara Fizik Tedav i ve Rehabi- litasyon Merkezi. Onkoloji Hastanesi, Dr. Samı Lius Çocuk Sağlığı ve Hastalıklan Merkezi, Burdur Dev let Hastanesi, Bar- tın Devlet Hastanesi, Çanakkale Devlet Hastanesi, Elazığ Dev- let Hastanesi, Eskışehir Dev let Hastanesi, Gıresun Devlet Has- tanesi, Isparta Devlet Hastanesi, Taksim Hastanesi (İstanbul), Haseki Hastanesi (İstanbul), Kartal Eğitim ve Araştırma Has- tanesi (İstanbul), Bakırköy Ruh ve Akıl Sağlığı ve Hastalıkla- n Hastanesi (İstanbul), Zeynep Kâmil Kadın ve Çocuk Has- talıklan Hastanesi (İstanbul), Dr. S. Ersek Göğüs Kalp ve Da- marCerrahisı Hastalıklan Hastanesi (İstanbul), Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hastanesi (İstanbul), Behçet Uz Çocuk Hasta- lıklan Hastanesi (tzmir). Karşıyaka Devlet Hastanesi (Izmir), T.C.S.B. NevvarSalih Işgören Alsancak Devlet Hastanesi (Iz- mir), Kastamonu Devlet Hastanesi, Kayseri Devlet Hastane- si, Kırklareli Devlet Hastanesi. Kırşehir Devlet Hastanesi, Ko- caeli Devlet Hastanesi, Malatya Devlet Hastanesi, Manısa Devlet Hastanesi, Nevşehir Devlet Hastanesi, Niğde Devlet Hastanesi. Sakarya Devlet Hastanesi, Sinop Devlet Hastanesi, Tekirdağ Devlet Hastanesi, Uşak Devlet Hastanesi, Yozgat Devlet Hastanesi. Aksaray Devlet Hastanesi, Kınkkale Dev- let Hastanesi. Batman Devlet Hastanesi, Karabük Devlet Has- tanesi, Aydın SSK Hastanesi, Balıkesir SSK Hastanesi, Man- isa SSK Hastanesi, Mersin SSK Hastanesi ve Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi. SONGUNLE * p Mi P8*4 lORDU) • tSTTAKBUL (0-216) 30» 54 10 (PBX.) iBARTti 80LU 3URSA. ÇANANCALE. HMRNE 42 (9 -KAItAMMi (O-3» 2^3 50 »UJlTYft |(W2Z) 382 78 «6 325 46 6t-6»ı«ör*lıW*} ' K H H | D - S 4 ) 327 3»«0 f5ha^ -NEVŞEHİR (0-3»4l 2ti 75 06 06 « 22S 74 447 M W (3 65 85 <? t»t • EIAZIG Y««* Htym 23S 37 3f • ER2İNCAJI r « u H0«M 2>4 «O 33 • EftZUItU* Yara( Hume 259 19 5.1 Z5§ «3 9* • B«yttl*taâ YıUf Hom S52 03 50 (3 h«I) • C«fln« vatcf home 420 36 43 - Sırmtvta; YıUş Home 644 ' 5 26 • Ş.şt Ykiı^ Homt 230 77 73 235 U M - M4.LATI» Yıltl K » 312 7G i» Ui *t «;-«4 ' MKMKTO «aut tun« ?7I 10 7« otaıttt vmortomlneö* rrrstlafa KDV 33 - Di.w AftflJUCm M 4? • ISTANBUL SEflt V*(a; 2*0 70 3f • «C 'j Y»LXî Hûn • 2S May» 18S4 \* A Ş r*l sabU Ityal Q*r3OJ>n> dn f}ttaö>r Ttfvsryv »dJİon fîystfardtr. f-ıftttannuz 7 HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Kral Artık Çıplak! Öyküyü herkes bilir. Bir kurnaz terzi bir kralı aldatır. Ona diktiği "ola- ğanüstü" elbiseyi, ancak aptalların göremeyeceği- ni söyier. Oysa ortada ne öyle tılsımlı bir kumaş ne de gizemli bir giysi vardır. Kral dahil, herkes susar. "Aptal" görunmemek için! Kral sokaklarda çıplak dolaşırken herkes coşkuy- la alkışlar. Bağnşmalar duyulur, "Kralımız ne kadar da şık" diye.. Ve birden ortaya bir çocuk çıkar. Şaşkınlıkla elini uzatır. - Aaaa!.. Kral sokağa çıplak çıkmış! Oyun biter. Herkes rahatlar. Insanlar, kendilerinin aptal olmadıklannı, ama bırilerinin kendilerini aptal yerine koyduğunu anlarlar. • • • O. Pamuk'la ilgili "Balo Maskesiz Olsun!" yazısı, o öyküdeki çocuğun işlevini gördü galiba.. Telefonlar susmadı.. "Mesaj"\ann ardı arkası ke- silmedi.. Bilim adamlan.. Yazın adamlan.. Sanatçılar.. Kö- şe yazarları.. Sade okurlar. Kendilerini aldatılmış hissedenler. En ilginç telefon da, AÜ Tıp Fakültesi'nden bir sa- yın bayan profesöre aitti: - O. Pamuk'un sinsice Atatürk karşıtlığı yaptığı- nı bilmiyordum. Ama ben de reklamlann etkisiyle aldığım romanını bitirememiştim.. Yazınızı başka profesör arkadaşlarla tartıştık. Onlar da aynı du- nımdalar.. Eğerbunca şişinlen birromanı biz de an- layamıyorsak, herhalde eksiklik ya da yanlışlık biz- de değil, başkalannda olmalı! Izmir'den bir genç bayan "Kara Kitap "ı yanda ko- casına devretmiş, okuyup da kendısine de anlatsın diye.. Ama o da bitirememiş kitabı; üstelik o da hiç- bir şey anlamamış. Telefondakilerin kimisi ünlü, kimisi ünsüz.. Ünlüler, düşündüklerini bırilerinin yüksek sesle söytemesinden mutlu.. Ünsüzler, anlayamayanın, "malum" yazan sonuna kadar okumaya tahammül edemeyenin, sadece kendileri olmadığını bilmekten huzurlu... Ortak yanları aynı.. Rahatlamışlar! Kralın çıplak oiduğunu, kendilerinin ise aptal ol- madığını "artık" biliyorlar. • • • Kralın çıplak olduğu "teşhir" edilince, birileri na- sıriarına basılmış gibi oldular. Özellikle de O. Pa- muk'la "aynı kabileye mensup" olanlar.. Bilgi Üniversıtesi'nin yöneticilennden Murat Bel- ge, sinirden zangır zangır titreyen bir yazı yazdı. O kesimin belki de en saygın ısmine hiç yakışmayan, düzeyı çok aşağılarda bir yazıydı bu. CHayı ilk kez sergileyen Emin Çölaşan a hakaret- ler yağdıran.. beni de ayraç içinde çorbaya dahil e- den bir yazı.. Balonun "maskesiz" olmasını savunduğum yazı- da üç somut öğe vardı: Bir.. O. Pamuk'un ıki kitabını aldım, ikisini de -tüm çabama karşın- bitiremedim. Iki... Emin Çölaşan, bu yazarın son kitabı hakkın- daki rakamlann yalan oiduğunu, aşırı abartıldığını söylüyor. Uç.. Bu adam kitaplannda, çok sinsice bir Ata- türk ve Kurtuluş Savaşı karşıtlığı yapıyor. Prof. Fa- hir Iz'in de bu konuda bir incelemesi bulunuyor. Bunlann içinde benim vurgulamaya özen göster- diğim asıl öğe, üçüncüsüydü. Bir yazan beğenip beğenmemek, sonunda her- kesin kendi sorunudur. Bir kitabın kaç basıp kaç sarnğı da, aslında işin özüyle ilgili değildir. (lyi birrek- lam, kötü bir kitabı da çok sattırabilir.) Ama yazann gerçekyüzünün okurlardan saklanması ahlaksızlık- tır!.. Tıpkı seçmenden oy isteyen bir siyasetçinin, ger- çek kimliğinin bilinmesindeki zorunluk gıbi.. Maske- ler inmeli ki, ne seçmen aldatılsın ne de okur! Erbakan'ın Sıvas'ın bir köyünde söylediklerini okurlanma niçin duyurduysam.. O. Pamuk'un Ata- türk'ü aşağılama çabalannı da aynı nedenle köşe- me aldım. Sayın Belge, "Bunlar yalan! Uydurma!" diyebili- yor mu? Hayır! Sadece Çölaşan'ın yalanladığı satış rakamlarının doğru oiduğunu söylüyor.. Ama bunu söylerken de sinirden zangır zangır titriyor. • • • Daha önce de yazmıştım. Çok uzun yıllar önce izlediğim bir oyun, bir efen- di ile uşağının ilginç söyleşılerinden oluşmuştu. Bir- den efendinin sinirlendiği görülüyordu. Ve uşak, şaş- kın, soruyordu: - Hayrola efendim!.. Sinihendiniz.. Acaba doğru bir şey mi söyledim?!.. Sayın Doğan Hızlan, NTV'de O. Pamuk'la söy- leşi yaparken, övücü sorulann yanına bir küçük so- ru daha eklemeliydi: - Sayın Pamuk, acaba niçin kitaplannızın orasına burastna, Atatürk'ü ve Kurtuluş Savaşı'nı aşağıla- yan tümceler sıkıştırmak gereğini duyuyorsunuz? Prof. Fahir Iz, bu tümcelerin romanlarınıza bir şey katmadığını, ama sizin bazı "ruhsal gereksinmele- rinizi karşıladığını" öne sürüyor; ne dersiniz?.. Böyle bir soru mutlaka sorulmalıydı.. Tabii, eğer "basın etiği" diye bir şey varsa! Çalışan kadın güvence istiyor .4NKARA (ANKA) - Tür- kiye'de toplam işgücü içinde- ki pa>T yüzde 34 olan kadın- lann iş güvenliğinin yeterli düzeyde olmadığı bildirildi. Dokuz Eylül Üniversitesi 1İBF Fakültesi Çalışma Eko- nomisi ve Endüstriyel tlişkı- ler Bölümü Öğretim Üyesı Doç. Dr. Nükhet Hotar, çalı- şan nüfusun yüzde 34'ünü kadınlann oluşturduğunube- lirterek kadınlann çocuklan- nın bakımı için kreşlerin ye- tersizliğinden ve doğum iz- ninden sonra işe geri dönüş garantisinin oimadığından yakındıklannı bildirdi. Söz konusu sorunlann ka- dınlann işgücü ıçındeki oran- larının azalmasına ve üreti- min düşmesine neden oidu- ğunu ileri süren Hotar, çözü- mün kadınlann kendı sorun- lannasahipçıkmalanndan ve sendikal örgütlülükten geçti- ğini söyledi. Hotar'a göre ka- dınlann işgücüne katıltm ora- nını engelleyen ve teşvik e- den nedenler şöyle: Engelleyen nedenler u İş>er1erüıd€ kreşlerin (rf- maması Çalışma şaıUanıun ağır o(- ması Eğftim Meslek Statü." Teşvik eden nedenler "Geçinme şartian Kadının eğitim seviyesinin yükselmesi Üretimde kadın işgücünün kabul edilmesi >f kadınlara duvulan ihtiyaç Kadın olmaktan kaynak- lanan özel sebepler Çekirdek aile yapısının yayguılaşınası Evlenme vasının artması ve boşanmalann çoğalması.'1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle