Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç
# Genel Yayın Koordınatörü: Hikrael
Çetinkava # Yazıışleri Müdürü. tbrahim
Yıldız "• Sorumlu Müdur: Fikret tlkiz
# Haber Merkezı Müdüru Hakan
Kara • Görsel Yönetmen Fikret Eser
Istıhbarat: Cengiz Yıldınm • Ekonomı Özlem
Yûzak • Kültür Handan Şenköken • Spor
Abdülkadir Yücelman # Makaleler Sarai
Karaören # Du/eltmc Abdullab Yazıcı 0
Fotograf. Erdoğan köseoğlu • Bılgi-Belgc
Edibe Buğra • Yun Haberleri Mehmet Faraç
Yayın Kurulu: llhan Selçuk
(Başkanl. Orhan Erinç, Okta>
Kurtböke. Hikmet (.«inkasa.
Şûkran Soner, Ergun Balcı,
tbrahim Yıldız, Orhan Bursalı,
Mustafa Balbav. Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı. Mustafa Balbav AtatürkBuKan
No: 125. Kar4, Bakanlıklar-AnkaraTel: 4195020 (7
hai). Faks 4195027 •izmırTemsılcısı Serdar Kıak,
H.ZıyaBK 1352 S.2-3Tel:4411220, Faks. 4419117
9 Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, tnönü Cd. 119
S No 1 Kat l.Tel: 363 12 11, Faks 363 12 15
Mûessese Müduru Üstân Akmen 0
Koonimatör Ahmet Konılsan O Muha-
sebe Bülent V ener V Idarc Höseyin
Gürer^l^leOTK Önder Çelik • Bılgı-
Işlem Nail Inal 0 Bılgısa>ar Sıstem.
Mürüve* Ç0er#Sati) Fazitet Kuza
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Genel Müdür Gûlbîn
Erduran # Koordınatör Reha
Iptman • Genel MüdürYanhmcısı:
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
Ya)uüa>ınveBauu: Yenı Gun Habcr Ajansı, Basın ve YayıncılıkAŞ
TMtEcagıCad 31-41 Cağaloglu ?4334 l»ı. PK 246 Islanbul Tel (0212) 5120? 05 (20 hap Faks (0 2121513 85 95
îmsaK. 3.J IV ı U g i e . İ Z . O lKinai.13.VM 17 7Q
Çin Tavşan
Yılı'na giPdi
• Haber Merkezi -
Çınliler, kendı
tak\ imlerine göre Tavşan
Yılfna girdikr. Şangay'da
tavşan kılığına girmiş bir
model kentın en büyük
reklam panosunun önünde
poz veriyor. Kola reklamı
ise boş bir gökdelene
sanlmış 8 bin 789 metre
karelik dünyanın en büyük
reklam panosu olarak
Guiness Rekorlar
Kitabı'na girmeye aday.
Kanser
hücrelepini
yok ettilep
• CHICAGO(AA)-
Daha önce kanser
hücrelerinin beslenmesini
önleyerek tümörlerin
farelerde küçülmesini
sağlayan bilim adamlan.
bu defa da molekül
kullanarak sağlam
hücrelere zarar vermeden
farelerde kanser
hücrelenni öldürmeyi
başardılar. ABD'de
yayımlanan Journal
Nature Medicine adlı tıp
araştırmalan dergisinde
yer alan habere göre,
farelere, önce insanlardan
alınan göğüs ve kalın
bağırsak kanseri tümör
hücreleri enjekte edildi,
ikı hafta sonra tümörlerin
oluşmasıyla birlikte
moleküller verildi. Günlük
enjekte edilen TNF
moleküllerinden sonra,
farelerdeki tümörler
gözlendi ve bir süre sonra
tümörlerin yüzde 70 ile
100 arasmda küçüldüğü
görüldü.
knönü
fotoğrafları
sergisi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)-
Gazi Ünıversıtesi tletişım
Fakültesi öğretim üyesi.
fotograf sanatçısı Yard.
Doç. Ibrahim Demirel'in
hazırladığı "Atatürk'ün
Silah Arkadaşı lsmet
Inönü'nün Yurt Gezileri"
başlıklı sergi,
sanatseverlerle buluştu.
Serginın açılış töreninde
konuşan Gazı Cniversitesi
Rektörü Enver Hasanoğlu,
Cumhunyetin 75.
y\ldönümü kapsamında
düzenlenen sergı ile
Cumhuriyet kavramına
sahip çıkılmasını
sağlamayı amaçladıklannı
söyledi.
IngiHzler talip
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Mardin'de yüzyıllardan
beri dikiş ve nakış
işlerinde kullanılan iğne
oyasına lngilizlerin talip
olduğu belirtildi. Mardin
Valisi Fikret Güven, iğne
oyasının İngiltere'ye ihraç
edileceğıni söyledi.
Ingiltere'den bir tekstıl
firmasından teklif
geldiğini belirten Güven
"Bu değerlı ürünün
temelinde kadınlanmızın
sabır, azim ve kararlılığı
yatıyor. Bizim amacımız
el sanatlannı geliştirmek
ve kadmlanmızı aile
yapısı içinde ekonomik
anlamda söz sahibi
yapmaktır" dedi.
KTHY'nin hostes
eğitimi
• İstanbul Haber Servisi -
Kıbns Türk Hava
Yollan'nın (KTHY), kabin
memurlannın eğitimi
amacıyla penyodik olarak
düzenlenen "acil ınış"
tatbikatlanndan
sonuncusu dün Atatürk
Ha\ahmanı'ndaki Kabin
Eğitım Sımülatör
Merkezi'nde
gerçekleştirildi.
Dünya Sulak Alanlar Günü'nde, Bursa Uluabat Gölü'ne Ramsar Diploması verildi, sulak alan korumacılan anıldı
Doğa dostu llciler'e çevre ödiilüBURSA (Cumhuriyet) -Traf ik ka-
zasında yaşamlannı yitiren Burdur
Belediye Başkanı Armağan tlcî ile
gazetemızın Burdur temsilcisi yeğe-
nı Gülçinİki doğaya duyarhlıklan ne-
deniyle çevre ödülüne layık görüldü.
Doğal Hayatı Koruma Derneği'nce
(DHKD) ikinci kez verilen ödülleri
llcıler'in yakınlan aldı.
Doğal hayattn devamı açısından
büyük öneme sahıp sulak alanlann ko-
runması amacıyla 1971 yılındatran'm
Ramsar kentınde yaşama geçirilen
" Ramsar Sözteşmesi''mn imzaya açıl-
dığı günün anısına düzenlenen "Dün-
ya Sulak Alanlar Günü". Bursa'da
gerçekleştirilen etkinliklerle kutlan-
dı. Uluabat Gölü'nün Ramsar Sözleş-
mesı kapsamma almması nedeniyle
düzenlenen toplantıdakonuşan Çev-
re Bakam Fevzi Aytekin. Türkiye'nin
coğrafı konumunun yanı sıra biyolo-
jik çeşitlilik yönünden de yeryüzünün
en önemli ve stratejik ülkelerinden bi-
ri olduğunu söyledi.
Türkiye'de, 56'sı uluslararası öne-
me sahip yaklaşık 250 sulak alan bu-
lundugunu anlatan Aytekin. "Bu alan-
lann korunmasL, kuruluşundan bu
yana bakanlığımızın öncelikli hedef-
leri arasmda yer almıştır. Bu çerçeve-
de, 9 sulak alanımız, Ramsar Sözleş-
mesi'ne dahil edilmiştir" dedi.
Aytekin, uluslararası öneme sahip
Amik Gölü de dahil olmak üzere.
Emen, Gâvur. Suğla, Kestel. Avlan,
Söğüt, Simav, Efteni ve Ladik gölle-
ri ile Anyaz ve Karasaz bataklıklan-
nın da kurutulduğunu bildirdi.
Sanayi tesisleri ve yerleşim merkez-
Gülçin tki Armağan Ilci
Dünya Sulak Alanlar Günü
nedeniyle, Burdur Gölü'nün
korunmasma büyük katkı sağlayan
arkadaşımız Gülçin tlci ve Burdur
Belediye Başkanı Armağan İlci'ye
çevre ödülü verildi. Trafık
kazasında yaşamını yitiren
tlciler'in ödülünü vakınlan aldı.
lerinden gelen atık sularla taşınan
ağır metaller ve pestisitlerin, balıkla-
nn, kurbağalann ve su kuşlannın top-
lu ölümlerine yol açtığına dikkatı çe-
ken Aytekin, "Avrupa Konse>i tara-
fuıdan A suufi diploma ile ödüllendi-
rflmiş ManyasGölü başta olmak üze-
re, Uluabat,Tuz. Eber ve Akşehir göl-
leri kirlilik tehdidi altında" dedi.
Türkiye'nin önemli sulak alanlann-
dan biri olan UluabatGölü'nün de kir-
lılikten etkılendiğini anlatan Ayte-
kin, şöyle devam etti:
u
Gölün Ramsar SözJeşmesi'ne da-
hiledilmesini takiben, alanda etkin bir
izleme vedenetimin yanı sıra ha/ırla-
nacakplanlann u\ gulanmasını ve ta-
kibini sağlayacak uygun bir yönetim
modelinin oluşturulması için çauşma-
lar \ ürütülmektedir. Bu amaçla Hol-
landa Büyükelçiliği, DSİ ve Doğal Ha-
yatı Koruma Derneğj nezdinde giri-
şimlenk bulunulmuş, Uluabat Gölü
Yönetim Planı Projesi başlatılmıştır."
Çe\Te Bakanı Fevzi Ayiekin. top-
lantıdan sonra, Uluabat Gölü'nün
*Ramsar SözfcşmesTne dahil edilme-
si nedeniyle Türkiye'ye verilen "Ram-
sar Dipk>mas"nı. Bursa Valisi Orhan
Taşanlar'a teslim etti.
Ağlatan tören
Toplantıda. Burdur Gölü'nün ko-
runmasına büyük katkı sağlayan ve
bir trafik kazasında ölen Burdur Be-
lediye Başkanı Armağan tlci ile ga-
zetemiz temsilcisi olan yeğeni Gül-
çin llci'nin yakınlanna, DHKD Ge-
nel Müdürü Nergjs Yazgan tarafından
çevre ödülü verildi.
Bu yıl ıkıncisi verilen ödülleri, Ar-
mağan İki'nin eşi Birsen tlci ile Gül-
çin tlci'nin kardeşi Nurçin tki aldı.
llciler gözyaşlan içinde ödülünü ahr-
ken, salonda bulunanlann da ağla-
dıklan görüldü.
Nergis Yazgan, Armağan ve Gül-
çin tlci'nin çevTe korumaya, özellik-
le de sulak alanlann korurunasına bü-
yük emeklen geçtiğıni belirterek şun-
lan söyledi:
" Onlarçokderin, saygın doğa dost-
lan. Armağan ve Gülçin îlci'\i, 1990
\ıhndatamdık. Dikkuyruklann >ıtşam
alanlannı korumak çok önemliydi.
Armağan tlci ve Gülçin tlci bizim is-
tekkrimizi dinkdikr. Bizdendaha ite-
riye gittiler. 9 sene olağanüstü işbuii-
ği yaptık. Burdur Gölü korundukça
aramızda olacaklardır."
Afvoniu antikacı Şahin tşlek. 150 >ilnk bir Yörük çuvah ya da bir cicunin değerinin m&yarlaıia ölçükıneyeceği görüşünde.
Gözden kaçan tarihOZAN YAYMAN
AFY'ON - Anadolu'daki
antik eserler yurtdışına ka-
çınlarak büyük paralarla pa-
zarlanırken, yüzlerce yıl ön-
cesınin günlük kullanım eş-
yalan. arkeolojik eser kap-
samında olmadığından, izi-
ne gerek olmaksızın kolay-
ca alınıp satılabilivor. Bu
alandabüyük birsektöroluş-
tuğunu belirten uzmanlar,
duyarsızlık vebilgisızlik ne-
deniyle birçok medeniyetin
simgesi eserlerin. aıt oldu-
ğu yerlerden kopanldığını
söylüyorlar.
Anadolu'nun en eski yer-
leşim yerlennden olan Af-
yon, antik eşya açısından da
oldukça zengin bir bölge.
Kent merkezinde bulunan
üç antikacı dükkânı Afyon-
lulardançok kentın ziyaret-
çilerinin ilgı odağı.
Yaklaşık 10 yıldır Af-
yon'da antikacılık yapan Şa-
hin Isiek. antik eşyalara ken-
tin yerlilerinden çok tzmir,
Ankara. Antalya ve diğer
büjük şehirlerden gelenle-
nn ilgi gösterdiğini belirte-
rek şunlan söyledi:
u
ArjT>n eski bir yerleşim
merkezi Pek çok medenhe-
tin doğduğu birycrin kültü-
relsüngeleri büyük ilgiçeld-
\or.Odevirdeyaşayan insan-
B i r h a f t a i ç i n d e d ö r t k a z a
Denizler karayoluna döndü
BURSA(AA)-Tûrkiye'dekarayollann-
da meydana gelen trafık kazalanna çözüm
yollan aranırken bu defa da karasulanmız-
daki deniz kazalan dikkati çekmeye baş-
ladı.
Ülkelerarası denizticaret yolunun geç-
tiği ve 1998 yılmda 130 bin 550 yerli ve
yabancı geminin geçiş yaptığı Çanakka-
le ve tstanbul bogazlanndaki gemi vetan-
ker yoğunluğu, son günlerde deniz kaza-
lannı da gündeme getirdi.
Bir haftada İstanbul ve Çanakkale bo-
ğazlannda 3 gemi karaya oturdu, Mar-
mara Denizi'nde benzin yüklü bir tanker
yandı. Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma
Işletmeleri (KEGKİ) Genel Müdürü Hn-
cum Tnlgar. işletmede 12 söndüren, 2
konvansiyonel kurtarma, 9 destek olmak
üzere 23 gemi bulunduğunu. deniz kaza-
lanna bu ekipmanla müdahale ettiklerini
bildirdi.
Ûzellikle îstanbul ve Çanakkale bo-
ğazlannda son günlerde meydana gelen
deniz kazalannm dikkat çekici olduğunu
ifade eden Tulgar. "Uzun yıllardan beri
deniz kazalarnia uğrAşmaktavım. 20 yd-
dır tki deniz kazasmın aynı gün olduğunu
görmedim. an» üç gemi kazasını hafta
yaşadım. Aynı anda üç deniz kazası da
Türkiye tarihinde görüinu'miştir" dedi.
lann yaşam biçimterinL orf
ve âdctlerini günlük eşyala-
nnda görebiliyoruz. Her bi-
ri kültür hazinesi sayüacak
eşyalann üretimi ve tüketi-
mi günümüzde mevcut de-
ğfl.Buviizden geçmişkültür-
lere karşı ilgi du\anlar et-
nografık eser sayılan antik
eşyalarla ilgilenivorlar."
tşlek, amatör ruhla \ap-
tığı antikacılığa. yöre insa-
nının kendisine getirdiğı eş-
yalan biriktirerek başladı-
ğını ve bugün çok farklı dö-
nemlen yansıtan, pek çok
eşyayı dükkânında bulun-
durduğunu söylüyor.
Şahin lşlek,"Geçnûşdö-
nemlerinküitürünebu den-
li merakhsınız. Peki satma-
yakıyamadığuuzeş>"alarvar
mı" şeklındeki sorumuzu,
"Tüm eş>-alarbenim için »-
n bir değer. Bu işin ricareti-
ni yapıyonım. Her eş>anın
beili bir ücreti var. Âncak
bana sorsanız mih^rlar bir
cfcim kiliminL 150i\ılnk Yö-
rük çuvalnu, yüzlerce vıDık
kolyeleri almaya yetmez.
Çünkü tüm bunlar tekran
ofanayacak /amanlardanbu-
güne yansıyanlar" diyerek
yanıtlıyor.
(aüıyağmurkrıy/o. bitgün gpçtün gittjn-
Amaç öğrenciyi bilgilendirmek
TEMA eğitimcilere
erozyonu anlattı
e-posta: tan @ prizma. net tr
tstanbul Haber Servisi -
TEMA Vakfi,
tstanbul"daki ilçe milli
eğitim müdürleriyle
birlikte ülkenin en önemli
sorunlanndan biri haline
gelen erozyon konusunda
bir toplantı gerçekleştirdi.
TEMA yetkilileri,
toplantmın amacının milli
eğitim müdürlerinin
erozyon konusunda
bilgilendirilerek kendi
ilçelerindeki eğitim ve
öğretim kurumlannda bu
bilgilerin öğrencilere
aktanlması ve duyarlılığın
arttınlması olduğunu
söyledi. TEMA Vakfi, ilçe
milli eğitim müdürleriyle
dün Şişli Etfal Hastanesi
Konferans Salonu'nda bir
toplantı yaptı. Hastane
Başhekimi ve TEMA
Vakfi İstanbul Temsilcisi
Prof. LütfüBaş'ın
katkılanyla gerçekleyen
toplantıda TEMA
Vakfi'nın erozyon kontrolü
ve teşkilatlanma
çalışmalan hakkında
bilgi verildi. Toplantıya
ilçe milli eğitim
müdürlerinin yaklaşık üçte
birinin katılımı ise Prof.
Lütfü Baş tarafindan
eleştiri konusu yapıldı.
Prof. Baş, bu konuda iş
yoğunluğu mazeretlerimn
geçerlı olmadığmı.
kendisinin de son derece
meşgul olmasma karşın
erozyon konusuna zaman
ayırdığını söyledi.
Toplantıda, TEMA Vakfi
Başkanı Hayrettin Karaca
Türkiye'de erozyon
tehlikesi, TEMA Bılim
Kurulu Üyesı Prof. Metin
Bahtiyar. Türkiye
topraklannın temel
sorunlan, TEMA
Teşkilatlanma Bölüm
Başkanı Semra Yücedağ da
teşkilatlanma çalışmalan
hakkında bilgi verdı.
ÇEVTIEYE ZARAR VEREIN YOL YAP1MI DLRDURLT-DU
Fırtnıa balonunda ilk paüak
RİZE (Cumhuriwt)-Rıze'nınÇam-
lıhemşin ilçesinde yapımı süren Dilek-
Güroluk santraltnm yol yapım çalış-
malan \atandaşlara zarar venldıği ve
ÇED raporunau>r
ulmadığı gerekçesi ile
durduruldu.
Çamlıhemşınlı çe\Tecilenn 205 im-
za ile Trabzon Bölge Idare Mahkeme-
sı'ne açtığı yürütmeyı durdurma dava-
sı devam ederken BVI Holdıng'ın sant-
rahn su tünellen için yapımı sürdürdü-
ğü iki ayn yol çalışmasından zarar gö-
ren vatandaşlar. Çamlıhemşin Cumhu-
nyet Savcılığı'na suç duyurusunda bu-
lundu.
Yol yapım çalışmalannda ÇED ra-
poruna uyulmadığı ve bırinci derece-
de SİT alanlanna zarar verildiği gerek-
çesiyle Trabzon Tabiat ve Kültür Var-
lıklannı Koruma Kurulu Müdürlüğu
de Rize Valiliği. Çamlıhemşin Kayma-
kamlığı ve beledıyesi ik BM Holding'i
uyardı. Orman tşletmeleri de işaretle-
nen ağaçlar dışmda ağaç kesıldıği ve
çe\ reye saçılan hafriyatlar nedeniyle
çevTenın zarargördüğünü gerekçe gös-
tererek yol yapım çahşmalannın dur-
durulmasını ıstedi.
Alabahkiar ökiû
Şenyuva mevkıindeyapılan yol (Ulaş-
2) çalışması nedeniyle arazisı ve tesis-
lerinın zarargördüğünübelirterek Çam-
lıhemşin Cumhuriyet Savcılığı'na baş-
vuruda bulunan Musa Yıhnaz adlı va-
tandaşın isteği doğrultusunda Asliye
Hukuk Hâkimligi yol için "ihii^-atited-
bir karan" alarak yol yapımını dur-
durdu. Yılmaz'ın, lObineyakınalaba-
hk yavrusunun ölmesi, tesis ve arazi-
lerinin zarar görmesi gerekçesiyle BM
Holdıng aleyhine tazminat davası aç-
maya hazırlandığı da öğrenildi.
Konaklarmeviuinde yapılmakta olan
ikinci yol (Ulaş-1) çalışması sırasında,
proje dışında çalışma yapıldığı ve ha-
ber venlmeden evinin üzerinde 2 kez
dınamıt patlatıldığını gerekçe gösteren
Akif HacaJoğlu adlı vatandaş da yürüt-
menin durdurulması için Cumhuriyet
Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Her ıki yolun yapımı sırasında Or-
man tşletme Şeflıği tarafından proje
ve ÇED raporu doğrultusunda belirle-
nen güzergâh dışına çıkıldığı ve işaret-
lenen kesilebilecek ağaçlann dışmda ke-
simyapılarak bölgeye zarar verildiği ge-
rekçesiyle PazarOıman tşletme Şefli-
ği de maddi zarar tespiti istedi. tşletme
Şefı Neşat KansuL "Arazi şarüan ola-
ğanüstü durumda.Bu nedenleçalışma
alanı dışuıa çıkıhyor. Bize karşı bu ko-
nularda verilnüş taahhütlervar. Buyü-
kümlülükkr >erine getirilmezse yasal
yollara başvurmamız söz konusu ola-
cakür" dedi.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Operasyon': Sanatı, 'Sanal' Yapmak!
Affedersinız, Barones Aurore Armandine Du-
pin-Dudevant'ı tanır mıydınız? Hiç sanmıyo-
rum!
Ama eminim ki George Sand'i tanırsınız: 4O'lı
yıllarda, hayatını anlatan birfilmde, Chopin'in 'ga-
rip' sevgilisiydi; ünlü, kadın yazar; 'garip', çünkü
'erkek' adı taşıyor, 'erkek' kılığıyla dolaşıyor; da-
hası, -o zaman için, birskandal-, 'erkekgibi' pipo
içiyor! Bu iki kadın, aslında bir ve aynı kişidir. Ge-
orge Sand, bir 'öarones'ti, yânı bir soylu (asil)!
Onu meşhur eden romanları, ('Indiana', 'Valenti-
ne', 'Lelia', 'Meuprat'), bir manada 'tutku' ro-
manlanydı. Şaşmak gerekir mi, böyle 'Barones'e,
öyle yazarlık!
Oysa, George Sand'in 'özelliği', başka: 'bisek-
süe/'L Hayatının önemli iki aşkı, şair Alfred de Mus-
set, besteci Friedrich Chopin gibi görünürya; za-
manın en ünlü tiyatro oyuncusu, Marie Dorval ile
de, 'gizlı' bir 'gönül serüveni' yaşamıştır; o Marie
Dorval ki, ünlü şair Alfred de Vıgniy'nin 'metre-
s/'ydi; ve şair, Marie'ye yazdığı bir mektupta, 'Sa-
na, canını sıkan bir Sappho'yu, görmeyi ya-
saklıyorum' diyecek kadar, bu ilişkiden bezmiş-
ti. Günümüzde yaşasaydı, George Sand'in, bu
'değ/ş/Vc'cinselliğınden, 'küreselpiyasa'için, nero-
manlar 'üretebileceğinı', hele bir düşünün! 'Malı
götüreceği' kesin!
Hayır, o böyle bir şey yapmamıştır. Peki, ya ne
yapmıştı?..
'Halka mektuplar' yazıyor...
1848 Devrımi, Paris, Ledru/Rollin, 'Le Globe'
gazetesinin başyazan; Saint-Simon taraftarı
eski bir işçı, radıkallerin solunda görünüyor; Ge-
orge Sand, nam-ı diğer Madame la Baronne
Aurore Armandine Dupin-Dudevant, Ihtilâlin he-
yecanlı ve dağdağalı günlerinde, Ledru/Rollin'le
omuz omuza vermış; 'Le Globe'da. o ateşli 'Hal-
ka Mektuplan'nı, 'Cumhuriyet Bültenleri'ni ya-
zıp yayımlamıştı! Çünkü ülkesinde. 'Temmuz Mo-
narş/s/'nce('Louis-Philippe') sağlanmış, 'aynca-
lıklardan 'yarartanan 'FinansAhstokrasisi'nin; 'Üre-
tici' Sanayi Burjuvazisi'ni, bir kenara itmesine, 'kü-
çük' Burjuvazi'yi ezip, 'Işçi Sınıfını ve Köylüyü soy-
masına' katlanamıyordu. 1848 Ihtilâli'nin, 'gerek-
çesi' de budur. (Bkz. 'Kari Marks', 'Fransa'da Sı-
nıf Kavgası')
XIX. yy'da, -XX. yy'ın ilk yansında-, sanatçının,
genel olarak yaklaşımı aynı: o, 'sınrfsal olarak',
hangi katmanda bulunursa bulunsun; 'bireysel
olarak', hangi ruhsal ya da cinsel sorunlann için-
de, olursa olsun; eğer ülkesinde halkın büyük
çogunluğu küçük bir azınlığın ekonomik basın-
cı, siyasal sultası altına düşmüşse; görevi, hal-
kının yanında hatta 'önünde' olmaktır!
Kolaycatahmtn edebilirsınizı bundan en hoşlan-
mayacak olan, zamanın finans aristokrasisi'yd\, evet!
'Mazlumların bayrağı' olmasın da!..
Onun içindir ki, Fransa'nın degil; 'küreselleşti-
rerek', gezegenin 'hâkimi' olmaya kararlı, za-
manımızın 'finans aristokrasisi', George Sand'den,
-gerçekte, onun ardıllanndan- yaeski 'tutkusal' ro-
manlara dönmesini istiyor: ya da Musset'yle, Cho-
pin'le ve Marie Dorval'le -yâni filan bey, falan ha-
nımla- yaşadığı, fırtınalı cinsellikleri;- hem de ay-
nntılarıyla,- yazmasını! Eğer işin içine, bazı bâtıl iti-
katlar, korkunç itiyâttar, akla ziyan aykırılıklar girer;
bunlar, anlaşılması güç bir kurgu ve çetrefil bir dil-
le anlatılırsa, çok daha 'ıspanaklı' olmaz mı? Ede-
biyatçımn -yâni sanatçının- 'mazlumların' bay-
rağını açmasını önlemek için, önerilen ve uy-
gulanan tedbir, açıktır: 'toplum'dan birey'e;
'muhteva'dan (içerik), 'şekle' (form); 'diyalek-
tik'ten, 'metafizik'e; 'psikolojik'ten 'patolojik'e
yönelinecek!.. Eğer sanatçı bunu zevkle ve şevk-
leyapıyorsa, mükâfatı hazır: önüne, dolara sanlı iri
bir kemik atılır, o da 'efendisini' eğlendiren, sâdık
-sâdık da lâf mı, dalkavuk- 'süs köpeğinin işlevi-
ni' üstlenir.
Fransa'da, 'Yeni fîoman'yıllan: Neuilly'deyiz,
eflâtuna çalar bir gün batımı; Puteaux'daki, uzun
binalann görüntüsü, nehrin aynasına vunmuş; ağır
ve hantal bir penicne (nehir gemisi) geçiyor, bur-
nunda akordeon çalan bir genç kız. Oturmuş, ko-
nuşuyoruz. 'Şizofren Şiir' deyimini, ilk önce Cla-
ude'dan mı duymuştum; yoksa yoksa Marie-
France mı söylemişti? Şaşırdım. Doğru bir yere,
koyamadığımı hatırlanm: sanatçıdır, -ister beşe-
ri olsun, ister sosyal-, insanla ilgili her şeyi ko-
nu edinir, ama bir şartla, o şeyin, hangi sosyal
ya da beşeri çelişkilerin sonucu olduğunu, ya
dolaylı hissettirip, ya dolaysız açıklayarak! Tho-
mas Mann'ın 'SihirliDaçJ'ını okumuş muydunuz?
Geçen yüzyılın 'kâbus'u 'verem', nasıt anlatılmış-
tır, bir hatıriayınız!
'Bizzat' sanatçıyı, 'akıl hastası' yerine koymak;
yazdığı şiiri, romanı, -yaptığı her neyse, onu-; psi-
kiyatra sunulmuş, bir 'durum raporu' derekesine
düşürmez mi? Böyle bir raporu, niye okura uzatı-
yorsun, git muayene olacağın, hekime ver!
'Şizo\ 'parano', 'techno', 'sado/ma-
zoşist' vs...
Meraklısı biliyor; pop/kültürü'nde, 'şizotren',
'paranoyak', 'sado// mazoşist' şarkıcılar,
adamakıllı gözdedin melodiyi, dolayısıyla müzik im-
gesini ortadan kaldırmış, bütünüyle 'fempo'yada-
yanan, 'techno' ya da 'endüstriyel' müzik yapı-
lıyor. Sinema ve roman, artık, 'korku sineması' ya
da 'korku romanı' diye, pazarda 'müşteri' bulu-
yor: büyük ustalan çıktı, 'küresel' edebiyat 'piya-
sasında', büyük iş yapıyorlar. Eski Hollywood'un,
sıradan 'melodramlannı' bile, çok anyoruz; ağır-
lık, bâtıl itikatlara, gerçeküstü güçlere, sihiriere,
büyülere verilmiştir; ya da, 'özel efekt', sinema sa-
natını, bir bilgisayar oyununa çeviriyor: arbk, ne be-
şeri portreleri hepimizi çarpan, insanhk dramlan;
ne. sosyalin düğümünü çözmeye uğraşan, ince yer-
giler: ne de, 'insanhk dunımu'nun tartışıldığı, de-
rinlik boyutu büyük, 'gerilim' tahlilleri! Ustelik bü-
tün bunlar, son derece cafcaflı ambalajlar içinde,
yüzyılın 'son ve en büyükyeniliği' diye sunuluyor:
ondan öncekileri, kesinlikle, 'yok' sayarak!
'Operasyon', -neresinden bakılsa,- 'sosyal'
bir 'kurum' olan sanatın; bütünüyle, 'sosyal'in
dışına çıkarılması 'operasyonu'dur. Nedenle-
ri, ne kadar sosyal, ekonomik, ya da beşeri
olursa olsun; bireyin duygulan ve düşüncele-
ri, mutlaka soyut bir düzeyde, sanal olarak iş-
lenecek! Böylesi, daha 'estetik' oluyor da, ondan
mı? Hayır! Nedenini merak eden, halkının önün-
de bayrak sanatçılann, onunla birlikte, yüzyılımız-
da -ve bir öncekinde,- neler başarmış olduğuna,
şöyle bir göz atsın!
Korkuyorlar yahu!
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm