Katalog

3 ŞUBAT 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 ALLEGRO EVtN tLYASOĞLU Aşkın ve Kernnova'nın başarısıtstanbul'da geçen haftanın en dört dörtlük dinletısı, Cemal Reşit Rey Sa- lonu'nda kemancı Cihat Aşkın ve Julia Kerimtrva'nın verdıkleri resitaldi. Ci- hat Aşkm, yeni yılın bu ilk resitalinde tümüyle yeni bir dağarcık sundu. Bar- tok'un 1. Rapsodi'sindeki ritmik doku- yu iyice çarpıcı bıranlayışla ortaya koy- dular. Saint-Saensın Re Minör 1. Sona- tı'ndaki iki çalgının karşıtlıklarla örül- müş yapısında ikj sanatçı ustalık yan- şındaydı. Prokofı>ı efin 1. sonatındaki karamsarlığı (yeryerpiyanonun sesi bi- raz yüksek kalsa da) imge zenginliği içinde sundular. Resitalin son yapıtı yine karamsar içe- rikliydi. Moussorgsky'nin ölüm temalı şarkılannın keman- piyano düzenleme- sini dinledik. llk ikı şarkmm düzenletnesini Cihat Aşkın gerçekleştirmişti. Hopak adlı üçüncüsü ise Samuel Dushkin'in dü- zenlemesi idi \e bu son şarkı neyse kı neşedolubırRusdansıydı. Piyanist Ju- lia Kerimovave Cihat Aşkın, gerek mü- zik anlayışı. gerekse teknik bütiınlük açısından kusursuz bir uyum sergıledi- !er. Cihat Aşkın. sanatsal gelişimini, adım adım başanya tırmanışını yakından iz- lediğimiz bir sanatçımız. Julia Kerimo- va'yı ise birkaç yıldır Cemal Reşit Rey Salonu'ndaki çahşmalanylabaşanlı bir korepetitör olarak tanıdık. St. Peters- burg Marinskı Tiyatrosu'nda korepeti- törlük yapmış. deneyımli bireşlikçi Ay- nı zamanda solist olarak Sovyetler Bir- liğı'nde birçok konser vermiş ve 1991 "den bu yana ülkemize yerleşrniş. Bubirikimli ve yeteneklı pıyanisti sen- foni orkestralanmız eşliğınde, solist ola- rak da dinlemeyi umanz. Cihat Aşkın 1997 yılı içinde 45 kon- ser vermiş. Resital. orkestra eşliğinde konser ve oda müziğidınletilen... Bun- lara başkemancı olarak katıldığı orkest- ra konserleriru katmıyor. Ve yine aynı yıl içinde \\Iinyatürler' başlıklı, Meh- ru Ensari eşlıginde çaldığı popüler ez- gilerden oluşan bir CD ile Rengim Gök- men yönetiminde, lzmır Devlet Senfo- ni Orkestrası eşliğindeki Erkin konçer- tosunun CD'sine imza attı. Bu arada, Cumhuriyetin 75. yılı olarak kendine bir görev yükleyerek 75 yılın tiim keman yapıtlannı seslendirmeyekalkıştı. Araş- tırmalan sonucu ortaya çıkan 129 yapı- tın ancak 60 kadannı kaydedebildi. Ne yazık ki, başvurduğu hiçbir televizyon ve radyo kunıluşu bu projeye sahip'çık- madı. Her konserinden sonra bir Türk ya- pıtıyla bis yaptı. Tarih Vakfı'nın Darp- hane konserinde eşliksiz keman için ya- zılmış Türk yapıtlarından oluşan bir program sundu. Türk keman yapıtlan- nı bir araya getirme projesi şimdilik 1997 yılının dos>alan arasında bekle- meye alınmış durumda. Bir destekle- yen çıkarsa tamamlanacak. Sanatçı 1998'e yeni bir dağarcıkla başlıyor ve evrensel keman edebiyatında bugüne dek seslendirmediği yapıtlarlakendisi- ni yenilıyor. Bir de, elinde daha profes- yonel bir keman olsa!.. En azından yüz- de elli fark edecektır ton renklennde aynntılar. Cihat Aşkın-Julia Kerimova ıkilisi- ' eçen haftanın en dört dörtlük dinletisi, CRR Salonu'nda kemancı Cihat Aşkın ve Julia Kerimova'nın verdikleri resitaldi. Ikili, gerek müzik anlayışı, gerekse teknik bütünlük açısından kusursuz bir uyum sergiledi. Cihat Aşkın, Cumhuriyetin 75. yılında 75 yılın tüm keman yapıtlannı seslendirmeye kalkıştı ama projeye kimse sahip çıkmadı. Şimdi evrensel keman edebiyatında bugüne dek seslendirmediği yapıtlarla kendini yeniliyor. Çalgısıyla tümleşen. net ve saydam yommuyla seçkinleşen bir sanatçı Şirin Pancaroğlu. nin yurtiçinde ve yurtdışında nice resi- taller vermesini dilenz. Şirin Pancaroğlu ve Akbank Oda Orkestrası Şirin Pancaroğlu. sanatsal yönü ka- dar olgun kişıliği ile de müzik dünya- mızın önde gelen yeteneklennden bi- risi olarak kendini kanıtlamış durum- da. Amerika'dakı çalışmalanylaTürki- ye'deki konserlerini bir arada yûrütü- yor. Çağdaş bestecilere ayn bir önem veren sanatçı hemen her konserinde bir çağdaş ının yapıtını seslendirmeye özen gösteriyor. 18-19 Şubat tarıhlerinde Amerika'da 'Imagine* başlıklı bir çağ- daş müzik festivalmde Memphis Sen- foni Orkestrası eşliğinde çalacak. Ay- nı festıvalde Kamran Incede. toplulu- ğu ile >er alıyor. Pancaroğlu, Akbank Oda Orkestra- sı ıleönce Debuss>"nın 'ArpveYayhÇal- güariçin Danslar'mı seslendirdi. İzle- nimciliğin o tül perdesı ardındaki pus- lu ortamını yaşadık. Çağımızın ünlü Fin bestecisi E. Rauta\aara'nın 'Bal- lad'ında sanatçı. arp'ın, çalgı olarak yeni olanaklanndan yararlanılan yö- nünü duyurdu. Bis olarak çaldığı Ha- çaturyan'ın 'Oyun HavalarT ise kıvrak ntımselıği \le bizim folklorumuzaben- zer renkler sunuyordu. Çalgısıyla tüm- leşen. net v e saydam yorumuy la seçkin- leşen bir sanatçı Pancaroğlu. Konserin dığer solisti. kemancı Ha- kan Şensoy'du. Yalçın Tura"nın 'Oyun Havalan'nı hüzün ve neşenın değiş- kenlığı içinde pınl pırıl birtonlama ile sundu. keyıfle dinletti. Yalçın Tura'nın 'Enginlerden Yücelerden' başlığını ta- şıyan üç bölümlü yapıtı. Cem Mansur yönetimindeki Romanya'nın Oradea Filarmoni Orkestrası'nın kaydından renkli bir yapıt olarak belleklerimizde kalmıştı. Ne var ki Mansur yönetimin- deki Akbank Oda Orkestrası aynı dü- zeyde bir yoruma ulaşamadı bu kez. Konserin son yapıtı olan Respighi'nin 'Antik Aryalar veDanslar'ında da. ton- lama sorunlan ile zarafetten uzak bir ses- lendiri dinledik. Akbank Oda Orkest- rası'nın bu dinletisi düşündürücüydü. Acaba toplulugun daha kemikleşmiş bir kadroya mı gereksinimi var? İDSO'da Enrique Batiz ve Yoon Kwon Istanbul Devlet Senfoni Orkestra- sı'nın geçen hafta değişik ülkelerden ko- nukları vardı: Ünlü Meksikalı şef En- rique Batiz ve yakında ünlü müzikçi- ler arasına katılacak genç bir kemancı, Koreli Yoon Kvvon. On sekiz yaşında- ki bu genç kızın ateşlı Mozart (5. Kon- çerto) yorumuna, Batiz yönetiminde- ki İDSO daha olgun bir eşlik sundu. Yo- on Kwon. çalgısına hâkimiyeti. sahne- yi ve orkestrayı avucuna alışı ve ken- dine güveni ile su gibi akan bir yorum- cuydu. Enrique Batiz ile Istanbullular yıllar önce bir kez daha tanışmıştı. Ol- dukça 'çılgın' bir şef olarak kalmıştı aklımızda. EMI şirketinden çıkan CD'le- riyle Latin dünyasının en ünlü isimle- rinden birisi olan sanatçı. programın ikinci yarısında Brezilya. Arjantın \e Meksikalı bestecileri sundu. Villa Lo- bos'un 4 numaralı 'Bachiana Brasile- ria'sında orkestranın geniş renk pale- tini duyurdu. PJazzota'nın 'Tangazo'sun- da tangonun gerçeğındeki acı ve hüzün, coşkuyla bırlikte yansıyordu. Ve Mar- quez'ın 'Danzon No V adlı Meksıka dansının keyfine dıyecek yoktu. Cu- martesi sabahki konserde Marquez'in yapıtmdan bir bölümü bis olarak yine- leyen şef. "Bestecisi bunu duyunca çok se\inecek" diyerek espri yapmaktan da geri kalmadı. Geçen hafta Tarkan'ın Olympia kon- seri, tüm gazetelerin ilk sayfalannda bir ulusal kahramanlık simgesi olarak yer aldı. Aynı günlerde keman sanatçı- mız TuncayYdmaz'ın Amerika'da West Virginia Senfoni Orkestrası ile Yaacov Bergman yönetiminde Wienıawskı'nin keman konçertosunu çaldıgını: piya- nist Muhkkün Dürrüoglu Demirfe'in Pa- ris Sinfoniettası eşlıginde Mozart'ın 20. Konçertosu ile Paris'te yeni yıl kon- serine solist oldugunu ve Fazd Say'ın Mozart CD'sinin Paris'teki Grammy Ödülü adaylan arasında son beş finahste girdiğinı klasik müzik okurlarına anımsatmakta yarar vardır sanınm. Banş Manço'nun ardından Bu yazıyı baskıya gönderirken Ba- nş Manço'nun ölüm haberini aldık. Türk hafif müzığinde kendine özgü bir kişilik çizmişti Manço. Özellıkle çocuk- lara çoksesli müziğı alımlı folkiorik ezgilerle ve masallarla sunması. v ıllar- ca dünyanın her yerini dolaşıp gün- demde kalabilmesi büyük başanydı. Kaç kuşak onun şarkılanyla büyüdü, onun tekerlemelerini belledi. Müzik adına çocuklara yönelık o denli az şey yapılıyorki. özellıkle onlar Banş Man- ço'yu çok ö2İeyecekler! İstanbulda Dört klasik müzik konseri Kühür Servisi - Cemal Reşit Rey Konser Salonu. Milli Reasürans ve Atafürk Kültür Merkezi bu hafta da çeşitli konserlere ev sahipliği yapacak. Milli Reasürans Oda Orkestrası yann saat 19.00'da bir konser verecek. Şef Charies Oliviere-Munroe yönetiminde, BUlent Evcil'in solist olarak katılacağı konserde Leos Janacek, Antonio Vivaldi, Benjamin Godard ve Carkı Briccialdi'nin yapıtlan yorumlanacak. Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası ise bugün saat 19.30'da bir konser verecek. Şef Fahrettin Kerimov yönetimindeki konsere solist olarak PeHn Halkacı (keman) veDüekYonatBaûbay (piyano) katıhyor. Konserde Otto Nk-olai'ın 'VVindsor'un Şen Kadınlan". Edward Lalo'nun 'Symphonie Espagnole' ve Beethoven'ın 'I No'lu Piyano Konçertosu', Honeger'in"Pasifik231' senfonisi seslendınlecek. îstanbul Devlet Senfoni Orkestrası cuma ve cumartesi günü şef Yladimir Altschuler yönetiminde izleyicilerle olacak. \ladimir Kraine\'in (piyano) solist olarak katılacağı konserde LiadofFun 'Polonez'. S. Rahmaninov 'un 'Paganini'nin Bir Ttması Czerine Rapsodi' ve P. I. Çaykovski'nin '5. Senfoni'si yorumlanacak. DEÜ Devlet Konservatuvarı üfleme çalgı topluluğu kusursuz bütünlük içinde Fagottissimoy dan Dvorak'a...ÖNDER KÜTAHYALI İZMtR- Bestecinin yorumcudan is- tediklen tükenecek gibi değildir. Bazı yerlerin hafif. bazılannın da güçlü bir tonla çalınması demek olan Piano ve For- te, bunlann başında gelır. Müzik yara- tıcısının başka bir buyruğu da anılan gürlüklerin (nüanslann) üstünlük dere- celeri olan Pianıssimo ve Fortıssimo'dur. Böylece yorumcunun işı daha da güç- leşir. lzmir'de DEÜ Dev let Konservatuva- n'nda kurulan üfleme çalgı topluluğu da adını. bu ltalyanca üstünlük belirten ekle abartıyor:"Fagottissimo Fagot Dört- lüsü.' Öğretım görevhsi Tolga .\lpay'la" öğrencilen Tolga Taviş'ın. Orçun En- soy'un ve Ceren Yapsık'ın oluşturduğu toplulugun amacı 'Barok'tanCaz'aFa- gotsal Açüımlar'dır Fagottissimo. Adnan Franko Sanat Galerisi'ndekidinletisine. J.S. Bach'ın 'Füg Sanatı'ndaki ilk fügle başladı ve programını bir 'Broadway Medlej' ile bitirdi. Topluluk, kusursuz bir bütünlük içinde çahşıyor. Teknik yönden hemen hemen hiçbir eksik yok. Barok'tan Caz'a doğru yol alınırken fagotun ciddi ve buffa nitelikleri başanyla sergilenmek- tedir. Eğer sürekli çalışırlarsa adlannı ülke düzeyınde duyurabilirler. Benim açımdan eleştirilmesi gereken nokta. caz ve hafif müzik öğelennin biraz abar- tılmış olmasıdır. Eskıden gençlerin başanlanyla gu- rurlanırdık. şımdi ise üzülüyoruz; çün- kü öğrencilik yıllarında sanatın gücüy- le olgunlaşan kişıler mezun olduktan sonra 'işsizlik' denilen umacıyla karşı- laştıklannda. akranlanna kıyasla çok daha büyük ve acı bir düş kınklığını yaşayacaklardır. Yüreklerımizden eksık olmayan ka- ramsarlığı bir an içın ıyimserlığedönüş- türen olay. Cek Filarmoni Orkestrası'nın F agottıssımo Fagot Dörtlüsü, öğretim görevlisi Tolga Alpay'la öğrencilen Tolga Taviş, Orçun Ensoy ve Ceren Yapsık'tan oluşuyor. Toplulugun amacı 'Barok'tan Caz'a Fagotsal Açıhmlar'. şefi \1adimir V'alek'i dinlememiz ol- du. Valek. anılan orkestradaki görevı- ne. Gert ,\lbrecht'in 1996'daaynlması üzerine başlamıştır. Şeflık ve genel mü- zik eğitimini 1952-62 arasında Bratis- lava Uygulamalı Sanatlar Okulu"nda y apan Valek, 1977'den sonra on yıl Prag Senfoni Orkestrası'nı (FOK) yönetti. Cek Radyosu Senfoni Orkestrası ile Av- rupa'da dinleti gezilerıne çıktı Valek, geçen hafta İZDSO'nun konu- ğuydu v e B. Smetana'nın Moldau sen- fonık şiiriyle A. Dvorak'ın Op. 95 No. 9 Mi Mınör Senfonisi"ni('Yeni Dünya- dan') seslendirdi. Yapıtlan bellekten vöneten Valek canlı bir yorum sundu. Orkestra. devıngen, pınltılı, zaman za- man da lirikti. Dikkatimi çeken bir nokta da, sanat- çının tempoları bızım alışık oldugu- muzdan daha hızlı 3İmasıydı. Orkest- ramız. onun yaptığı müzikle gücünü bir kez daha kanıtladı ve dinleyenleri coş- turdu. Valek Izmir'e yalnız gelmemışti: oğ- lu Martin Valek, J. SibeUus'un Op. 47 Re Minör Keman Konçertosu'yla din- letinin solocusuydu. Prag Konservatu- van'nı ve Prag Müzik Akademisi'ni bi- tirmişolanM. Valek, 1992-93 öğrenim yılında ABD'de Yale Üniversitesi'nde Prof. S. Harth ile çalıştı. Prag Radyo Senfoni Orkestrası'nın dinletilerine solocu olarak katılan sanat- çı iyi bir kemancı; sağlam tekniğiyle ve dolgun tonuyla dikkati çekıyor. Ne ki Sibelius'un konçertosundaki duygu- sallık ve şiirsellik, onun yorumunda fazla yer almıyordu. Valek epey kuru ve nesneldi. Anlaşılan dostumuz Azrail. son yıl- larda lzmir'deki müzikçilerden gözünü ayırmıyor. Bir süre önce Ferhat Güne- ri ve Vedat Çorbaa gibi müzik adam- lannı alıp götünnüştü. Geçen hafta da- ha değişik ve şaşırtıcı bir şey yaptı; ya- kın zamana dek İZDSO'nun vurma çal- gılar grup şefi olan değerli sanatçı Ok- tay Aykoçkardeşimizi beklenmedik bir anda aramızdan ayırdı. Oktay Aykoç, İZDSO'nun kurulma- sından iki yıl kadar sonra Ankara'dan Izmir'e gelmişti. Bir yandan orkestra- daki görevini başanyla yerine getirirken. bir yandan da konservatuvann Üfleme Çalgılar Anasanat Dalı'nabağlı Vurma Çalgılar Dalı'nı kurdu ve değerli öğren- ciler yetiştirdi. Son aylarda öğretmen- lik görevini eski öğrencisı Murat Poi- ge'ye bırakmıştı. Orkestradaki öğrenci- len, güç partilerı üstlenerek onu rahat- larmaktaydı. Valek dinletısinin ilk pro- vasına geldı; fakat bir gün sonra hasta- landı. Geçirdiği mide kanamasını dur- durmak için yapılan ameliyata yüreği dayanmadı ve biz dostlannı derin üzün- tüye boğdu. Ailesinin acısını paylaşır, kendisine Tann'dan rahmet dilenz. İletişim Yayınları dava açıyor • Kültür Servisi - Orhan Pamuk'un son romanı Benim Adım Kırmızrnın baskı ve satışı konusunda basında çıkan yazılarla ilgili olarak tletışim Yayınlan Genel Yayın Yönetmenı Murat Belge, iletişim Yayınlan Genel Yayın Kurulu Üyesi Ömer Laçıner ve Orhan Pamuk basın toplantısı düzenledi. Hürriyet gazetesi yazarlanndan Emin Çölaşan'ın 20 Ocak 1999 tarihli "Halka Yalan Söylemek' başlıklı yazı gerekçesivle Çölaşan'a ve Hürriyet gazetesine iletişim Yayınlan tarafından hakaret ve tazminat davası açılacak. Benim Adım K.ırmızı'nın yazan Orhan Pamuk ise Basın Konseyi'ne giderek bu ola\m değerlendirilmesini isteyecek. Sundance FUm Festivali sonuçlandı • PARK CrTY (AFP) -15. Uluslararası Sundance Film Festıvalı'nde 26 yaşındaki Amerikalı yönetmen Tonv Buı'nin ilk uzun metrajlı filmi 'Three Seasons", Drama kategorisınde en ıyı film ve görüntü ödüllerinın yanı sıra izley ici ödülünün de sahibi oldu. Dört karakterın öyküsünden yola çıkarak Giineydoğu Asya konusuna eğılen fılmde Harvey Keitel hiç tanımadığı kızını aravan bir Amerikan askenni canlandınyor. Festıvalde en iyı bctgesel ödülü Chns Smıth'in yönettiğı 'American Movie'nm. Drama dalmda en ıyı yönetmen ödülü yan denev.sel çalışması 'Judy Berlın' ile Eric Mendelsohn'un. en ıyı belgesel jönetmenı ödülü Vıetnam Savaşı'nda kocalarını kaybeden kadınlann dramını anlatan 'Regret to Inform" ile Barbara Sonneborn'un oldu. Dünya sineması dalında Alman yönetmen Tom Twyker"ın filmi 'Run Lola Run' en iyi film seçılırken Alejandro Spnngall'ın yönettiği Meksıka filmi 'Santitos' Dıkkat Çeken Latin Amerika Fılmı seçıldi. Bach'ın 250. ölüm yıldönümü için heykel • LEIPZIG (AFP)- Ünlü Alman bestecı Johann Sebastıan Bach'ın ölümünün 250. yılı olan 2000 yılında Leipzıg'de bir Bach heykelı dikilmesi için özel bir komısyon oluşturuldu. New York'ta yasayan 70 vaşındakı Fransız heykeltraş Arman "Homage to Bach' (Bach'a Savgı) adlı heykelı için ılham almak amacıyla Leıpzıg kentınde zaman geçıriyor. Bach, 1723'ten 1750 yıhndakı ölümüne dek Leipzig'dekı St. Thomas Kılisesı'nin müzik bölümünü yönetmişti. Stanley KubPick, Punch depgisine dava açıyop • Kültür Servisi -1961 vıiından bu vana lngiltere'de ınzivaya çekilmiş olarak yaşayan Amerikalı sinema yönetmeni Stanley Kubrick. magazın dergısı Punch'ta geçen ağustos ayında yayımlanan ve kendisı için 'Bir mükemmeliyetçi ile bir ahmak arasında çok az fark vardır' benzetmesmi vapan imzasız yazıdan dolayi yargrya bâşvurmaya liazırlanıyor. Kubrtek'in avukatı, ! bu yazıda müvekkılimn akli dengesıne ilişkin soru isaretlennin varatıldığını belirtiyor. Muhammed El Fayed'ın sahibi olduğu Punch dergısınin editörü James Steen ise yazıda kesınlikle Kubrick'm akıl hastası olarak tanımlanmadığını. sadece sıradışı bir yönetmen olduğunun v urgulandıgını söylüyor. İstanbul Film Festivali'mn onur ödülleni beliplendi • Kültür Servisi - Utanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzentenen L'luslararası İstanbul Film Festivali'mn on sekizincisi 17 Nisan-2 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek. Türk sinemasının gelişmesine katkıda bulunan sanatçılara her yıl verılen Sinema Onur Ödüllen'nın bu yılki sahıplen oyuncu Nenman Köksal, yönetmen Ertem Göreç, senaryo yazan Vedat Türkali ve vapımcı Türker tnanoğlu olarak belırlendı. Neriman Köksal. sinemamızın geniş öiçüde halka açıldığı ve bir kitle sanatı olmava >öneldığı bir dönemde. doğal cazibesıne ekledıği oyun gücüyle geniş kıtleleri salonlara çekmesi, aradan geçen yıllara karşın sinema aşkını hep taze tutması nedenıyle; Ertem Göreç bir dönemın Türk sinemasına özellikle toplumsal bilınç taşıyan kimı filmlerle v urdugu damga ve daha sonra gerek yönetmen olarak gerek sinemamızın örgütlenmesı alanında gösterdiğı çabalar nedeniyle; Vedat Türkali. sinemamızda toplumsal- siyasal fılmler alanındaki seçkın yapıtlan, Ertem Göreç. Sürev-ya Duru gibi yönetmenlenn fılmlenne sağladığı değerli katkılan ve tüm senar>'olarda yansıttığı çağdaş vazar kımliği nedenıyle: Türker lnanoğlu bır yönetmen ve \apimci olarak sınemamıza verdıği büyük emek. başta Türkan Şoray olmak üzere birçok önemlı ovnncuyu sınemamıza kazandırması ve Türk televızyonculuğunun gelişmesine olan katkılan nedenıvle onur ödülüne değer görüldü. Ödüller 16 Nisan 1999 Cuma akşamı yapılacak olan 18. Uluslararası İstanbul Film Festivali'mn açılış töreninde verilecek. BUGÜN • CRR'de saat 19.30'da, genel sanat yönetmenliğini Arda Aydoğan'ın yaptığı Cemal Reşit Rey Senfoni Orkestrası'nın şef Fahrettin Kerimov'un yönetiminde Pelin Halkacı (keman) ve Dilek Yonat Batıbay'ın (piyano) solisthğinde Edvvard Lalo ve Beethoven'ın yapıtlannı seslendireceklen konser yer alıyor. (231 54 98) • AKSAiNATta Steve Gordon'un yönettiği, Liza MinneUi ve DudJey Mooreun rol aldığı 1981 ABD yapımı 'Aıthur' adlı film 12.30 ve 18.30'da videodan lnailızce orijinalıyle gösterilecek. 1252 35 00)" • İDOB, saat 20.00'de AKM'de Çaykovski'mn •Kuğu Gölü" balesini sunacak (251 10 231 • NÂZIM KÜLTÜREVtnde Charlie ChapBn in vönettiâi 'Sirk' adlı film saat 19.00'da izlenebilir. (414 5Î50) • BELGESEL SİNEMACILAR BİRLtĞİ nde Nihan Gider ve Afet Ertopçıfnun yönettikleri •Kalabahkken' adlı film saat 13.00'ten 19.00'a kadar her saat başı gösterilecek. (292 39 84) • JAZZCAFEde Erkan Oğur (gitar), Gürol Ağırbaş (bas). Cem Aksel (davul) ve Hakan : Beşer'in (perküsvon) sunacaklan dinleti saat 22. 30'da başlayacak. (245 05 16/