Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT1999PAZAR
HABERLER
DUNYADA BUGTJN
ALt StBMEN
İkiDost
Sevgih,
Bu pazar mektuplannda, sana politika dışı şey-
lerden söz edip, içinı karartmadan sohbeti sürdür-
meye çalışıyorum. Ama neylersin ki, son zamanlar-
da hep ölümler geliyor gündeme.
Eeee şairin dediğj gibi "Ölüm herkesin başında I
kimbilir nerede nasıl kaç yaşında"
Insanın yaşı 60'adayanınca, çevresınde buyük bir
göç başlıyor. "Hayata beraber başladığın dostlarla
da yollar ayrıldı birbır..."
Bu hatta içınde önce Nail Beşoklar'ı yitirdik, bir-
kaç gün sonra da Faruk Şensoy'u.
Nail ile geçmişimiz on yılı biraz aşar.Kürşat Ku-
tay tanıştınmıştı bu okul ve iş arkadaşıyla beni. Yü-
reğımde yer etmesinı sağlayan olayı sana sonra an-
latacağım. Ama, onunla dostluğumuz, tabiı ki, genç-
lik arkadaşlannınki gibi olamadı. Onlannki, sanki
aşktı. Hep bir araya geldiğimizde, gençliklerinde
hepsı daha güzel Türkiye peşinde koşup, kimi za-
man başlarını belaya sokmuş olan bu grupta ben,
çok keyif almama rağmen, sevgililerin o yalnız, ken-
dilerine ait dünyalarının sınırı dışında, biraz 'outsi-
der' durumunda kalırdım.
Ziya Öztan, Nihat Fındıkiı, Kürşat ve Nail ile Ha-
yal Kahvesi'nın bannda bir cumartesi öğleden son-
raki sohbeti anımsıyorum.
Bilmem senın de gençlik arkadaşlannla aynı şey
olurmu? Butürdostlar bir araya geldiklerinde, adet-
tir, her defasında başka biri sarakaya alınır. O gün
de hafiften Naıl'e takılıyortardı. Ama, o sırada gözü
bir cınsi latife takılmış olan Nail, hiç oralı değil. Son-
ra bir ara baktı ki. ona yüklenip gülüyoriar, "Ne o de-
di, yine ne salaklık yaptım ki, bana yükleniyorsu-
nuz?"
Bu rintmeşreplik karşısında hayran oldum. Ama
şaşırmadım. Çünkü ondakı dostluk ve sevgi duy-
gusunu, çok daha önceden bıliyordum.
Hangi yılın yaz ayıydı bilmiyorum. Ece'nin Bod-
rum Gölköy'deki eşsiz butik otelinde geçirdiğimiz,
neşeli enfes damak tadlı bir hafta sonundan Izmir'e
dönüyorduk arabayla.. yolda Nail, Kürşat'ı ve diğer
arkadaşlannı anlatıyordu:
"Bu adamlann lügatında almak sözcüğü yoktur,
vermek boldur. Böyle insanlardır bunlar." Kısa, ve-
ciz bir cümleyle yüreğındeki bütün sevgiy i dökmüş-
tü ortaya.
Siyasi görüşlerden, hayatta alınan tavıriardan da-
ha önemli değilse bile (ki bence öyledir) en aşağı on-
lar kadar önemli değil mi, sevgi dolu bir yürek?
Ne dersin Sevgili?
Salı günü, Levent Camii'nin avlusunda, kimi bas-
tonuna dayanmış, saçlan beyazlaşmış eski devrim-
ci arkadaşlanyla biriikte uğurladık Nail'i...
Faruk Şensoy. gazeteciliğe yeni başladığım yıl-
larda Akşam'da tanıdığım, benden dört yaş genç pı-
nl pınl bir yetenekti. 27 ile 23 yaş arasındaki fark o
dönemlerde önemli sayılırdı.
Ben dış politika yazılan yazan, tabii biraz (belki
de çok) ukala biriydim. Faruk, röportajlar yapan,
bohem, kültürü fazla derin olmayan, ama sonradan
edinilmesine imkân bulunmayan, Allah vergisi bir
kalem gücüne sahip, kadınlara tutkunluğu Nail'i
aşan, yazı yetenegi Islam Çupi'ninkine eşrt, istik-
bal vaat eden bir gazeteciydi.
O zamanlar pek bilinmeyen dünya olaylanndan
ahkâm keserken bile için için, onun ulaşılması güç
yazı yeteneğini, kıskanırdım.
Bohem yaşamı, yeteneğinin düzeyinde bir gaze-
teci yazar olmasını engelledi. Ama 20 yıl önce ya-
kalandığı kanserle mücadelesi herkese ömek teş-
kil edecek düzeydeydi.
Onun ölümünü de cumartesi öğrendim.
Evet Sevgili, hayata beraber başladığımız dost-
larla da yollar ayrılıyor bir bir.
Ama bugün sana ölumden değil, iki guzel yete-
nekli insandan söz ettim sanınm.
FP'den Öcalan yorumu
Gül: Tek partinin
başarısı değil,
• Fazilet Partisi Genel Başkan
Yardımıcısı Gül, Abdullah Öcalan'm
yakalanmasını siyasi malzeme olarak
kullanmak isteyenlerin olabileceğini
belirterek "Bu silahın geri tepeceğini
bilsinler" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - FP Genel
Başkan Yardımcısı
Abdullah Gül. Abdullah
Ocalan'ın yakalanarak
Türkiye'ye
getirilmesinin yeni bir
dönemin başlangıcı
olduğunu belirtirken, bu
olayın tek bir partinin
ve hükümetin başansı
olarak
değerlendirilemeyeceği
ni söyledi. Gül,
yaklaşan seçimlerde bu
olayı siyasi malzeme
aracı olarak kullanmak
isteyenler olursa halkın
tepkisiyle karşılacağını
savundu. Abdullah Gül
düzenlediği basın
toplantısmda, Abdullah
Ocalan'ın
yakalanmasının terörle.
zorla, şiddetle. kanla
hiçbir yere
vanlamayacağını da bir
kez daha ortaya
koyduğunu belirtti. Bu
aşamadan sonra halkla
devletin kucaklaşmasını
sağlayacak adımlar
atılmasını isteyen Gül,
"Bir düşüncenin
arkasında zorbahk.
terör, şiddet yoksa
bunlann serbestçe
açıklanabilmesi
gerekmektedir.
Türkiye'nin gerçek
anlamda demokratik
hukuk devleti olma
zorunluluğu vardır"
dedi.
Gül, bir soru üzerine
tartışma konusu olan
Pişmanlık Yasa
Tasansf yla ilgili olarak
tüm partilerin net bir
tavır ortaya koymalan
durumunda FP'nin de
olumlu katkı yapacağını
ifade etti. Abdullah Gül,
Öcalan'm
yakalanmasının seçim
sonuçlanna etkısı olup
olmayacağma ilişkin bir
başka soruyu
yanıtlarken de şöyle
konuştu:
"Bu tek bir partinin ya
da hükümetin başansı
olarak
değeriendirilemez. Bu
hepimizin. halkla
devletin biriikte
yüriittüğü bir
mücadelenin sonucudur.
Hangi hükümet
işbaşında olursa olsun
böyle bir karar verilecek
ve gerekenler
yapılacaktı. Bunun bir
siyasi malzeme
yapılacağını
sanmıyorum.
Başbakan'ın bu tip bir
davranış içine girecegini
sanmıyorum. Ancak..
eğer böyle yapmak
isteyenler olursa geri
tepeceğini bilsinler."
Öcalan'm yakalanmasının ardından, bölge milletvekilleri Güneydoğu için yatınm istedi
'Af ve daha fazla demokrasi'ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Abdullah
Ocalan'ın yakalanıp
Türkiye'ye getirilmesinin
ardından. Güneydoğu
sorununun çözümü için
bölge mılletvekillen. "af,
daha fazla demokrasi ve
yatınm" isteklerini dile
getirdiler. Ocalan'ın
yakalanmasıyla sorunun
çözülmeyeceğine dikkat
çeken milletvekilleri,
PKK'nin çökertilmesi ve
bölge insanının devletle
banşması için "Pişmanlık
Y'asası ivedilikle çıkardsın.
Demokratik açüımlar
sağlansın, kültürel kimlik
tanınsın. OH.4L kaldınlsın.
Bölgeye yatınmlar
arttınlsın. işsi/lik sorununa
çözüm sağlansın. Eğitim,
sağlık hizmetlerine öncelik
\erilsin. Boşalhlan köylere
dönüş sağlansın" isteklerini
sıraladılar.
Başbakan Bülent Ecevit
daha önce bir af yasası
çıkanlması istegini dıle
getirmesine karşın,
Ocalan'ın Türkiye'ye
getirilmesinden sonra
"psikolojik ortamın
hazuianması" gereğine
dikkat çekti. Merkez sağ
partilerin yöneticilen af
konusunda bağlayıcı
açıklamalardan kaçınırken.
bölge milletvekıllen dar
kapsamlı bir af isteklerini
açıkça dile getirdi.
CHPliler ise "süahlar
bırakılsın, suıırsız genel af
çıkardsın" görüşünü ortaya
koydular. Bazı bölge
milletvekilleri ve parti
yöneticilerinin önümüzdeki
süreçle ilgili değerlendirme
ve önerileri şöyle:
Orhan Veli Yıldınm (CHP
Tunceli Millervekili):
Ekonomik yatınmiara hız
verilmeli. Işsizlik sorununa
çözüm getirilmeli. Banşı
sağlamak için sınırsız bir
genel af çıkanlmalıdır.
Yıkılan. yakılan köyler
devlet yardımıyla takviye
edilip tekrar
canlandınlmalıdir. Eğitim,
sağlık, ulaşım sorunlanna
el atılmalıdır. Teşvik
Yasası, can ve mal
güvenliği sağlanmadıkça
bir aldatmacadır. Öncelikle
iç^banş sağlanmalıdır. Bunun
için de silahlar bırakılmalı,
sınırsız bir genel af çıkanlmalı.
Ocalan'ın yakalanmasıyla
sorunun biteceğinı varsaymak
çok yanlış olur. Bölgenin ıdari
yapısı değişmeli. Kürt
realitesinin tanınacağı adımlar
atılmalı. Yerel yönetimler
etkinleşmeli. Milli bütünlüğü
zedelemeden kültür
zenginliğinin rahatça
yansıtılabileceği biraçılım
sağlanmalı. OHAL
kaldınlmalı. Seçimle gelen
belediye başkanı ilin tek
yöneticisı olmalı. Demokratik
açılımlar ve genel af olursa,
sorunlann çözümünde büyük
adımlar atılır. Affın çıkanlması
elbette kolay olmaz. Sancılar
olur. Ama bunu kamuoyuna
anlatmak siyasilerin işidir.
Algan Hacaloğlu (Eski tnsan
Haklanndan Sorumlu Devlet
Bakam,CHPİstanbul
Mffletveküi, MYK üyesi):
Ocalan'ın yakalanması, terörü
yaratan koşullan ortadan
kaldırabilirse çok önemli bir
fırsat sdğlamış olur. Bununla
yetinmek, sorunu çözmez.
Demokratikleşme paketi
yürürlüğe konmalıdır. Ahmet
Kaya Kürtçe şarkı söyledi diye
Orhan Veli Yıldınm Abdulhaluk Mutlu Yaşar Eryılmaz Süleyman Çelebi Kamer Genç
BÖIge milletvekillerinîn İStemlerİ: • Pişmanhk Yasası çıkanlsın. • Yardım-yataklık
sanıklanna af çıkarılsın. # Kültürel kimlik tanınsın. # Yatınmlar arttınlsın.
# Köye dönüş sağlansın. # OHAL kaldınlsın.
Cumartesi Anneleri'nin 197. eylemi IHD önünde gerçeklestirildi
'Kimse ölmesin, kimse kaybolmasın'
Cumartesi Anneleri'mn 197. buiusması can güvenliği gerekçesiyie
İHD İstanbul Şubesi önünde gerçeklestirildi. Hasan Ocak'ın anne-
si Entine Ocak ve Murat Yıldız'ın annesi Hanife \ ıldu, Türkiye'de
herkesin özgürlüklerini do\a do>a yaşamasını istediklerinj vurgula-
yarak "Bu ülkede hiç kimse ölmesin, kimse kaybobnasm. Bu ülke-
de hepimiz için yaşam adil olsun. Hiç kimse, mezarian bile olama-
yan canlanm ömürboyu arayarak özJem ve acryla yaşamasın" diye
konuştular. Cumartesi Annelcri adına yapılan açıklamada, "Yüre-
ğimizde güUerimizin ozlemi. ellerimi/Je çiçeklerimizle, bu hafta bu-
rada İHD önündeyiz. gelecek hafta Galatasaray'da. Beşiktaş'ta, Ko-
nak'ta™ Acının değil sevincin yaşandığı günler için Galatasarav'da
ve her yerde" denildi. (Fotoğraf: KUBlLAY TUNTÜL)
gözaltına alınamaz. RTÜK.
Yasası değişikliğinden,
anayasa değişikliğine bir dizi
önemli adım atılmalıdır. Bir
affın derhal gündeme gelmesi
lazım. Terörle Mücadele
Yasası'nın 8. maddesıni
kapsayan suçlar için derhal bir
af çıkanlmalı. Doğrudan
silahlı çatışmaya girmeyenleri
içeren bır af yasası çıkmalı.
Yeni bir model
Pişmanlık Yasası da
çıkanlmalı. Bölgeye yönelik
bir müsteşarlık kurulmalı.
OHAL Valiliği değil, tamamen
sivil bir anlayışla yeni bir
yönetim modeli oluşturulmalı.
Kısa vadede köye dönüşü
sağlayacak önlemler alınmalı.
Abdulhaluk Mutlu (FP Bitlis
IVliUenekili): Abdullah
Öcalan'm yakalanmasıyla
sorunun çözümleneceğine
inananlar kendi kendilenni
kandınyorlar. Bölgedeki
sorunlann çözümlenmesi için
salt ekonomik önlemlerin
yeterli olacağını düşünmek son
derece yanlış. Oemokratik
çözüm önerilerinin
değerlendirilmesi zorunludur.
Henüz Kürt kımliğini
kabullenme aşamasına
gelinmedi. Insanlann
kendilenni ifade etme olanağı
yok. Bütün televizyon
kanallannda rock müzik
yavımlanırken. bölge halkı
Kürtçe müzik dinleme
olanağından bile yoksun
Bölgede çete devlet zihniyeti
hâkimdır. Bölge halkı devlet
güçlerinin kendilenni korumak
amacıyla değil baskı aracı
olarak orada bulunduğunu
düşünüyor. Bu yargıyı
değiştırmek için atılması
gereken adımlar \ar.
Önümüzdeki dönemde terörün
sona erdirilmesini sağlamak
amacıyla Pişmanlık Yasası "nın
\e kapsamlı bir affın
çıkanlması zorunludur.
Musa Okçu (FP Batman
MUletvekai): Abdullah
Ocalan'ın yakalanması
Türkiye açısından son derece
önemli bir aşamadır. Ancak
Güneydoğu'da yaşanan
sorunlann çözümleneceğı
anlamına gelmez. Türkiye
Cumhuriyeti'nin bu sorunun
çözümlenmesi amacıyla
ekonomik olduğu kadar
kültürel \e etnik açıdan da çok
önemli kararlar alması gerekir.
Anayasadan kaynaklanan
engelleri aşmak için bazı
düzenlemeler zorunlu. Aynca
dağdakilerin silah bırakmasını
sağlamak için af ya da
Pişmanlık Yasası gibi adımlar
atılmalıdır. Bölgede PKK'nin
\e HADEP'in bu düzeye
gelmesınin gerekçelen doğru
değerlendirilmelı \e bu
gerekçelen ortadan kaldiracak
köklü degışiklikler yapılmalı.
Bölgenin geri kalmışlığı
istismar edilerek Kürt kımliği
ön plana çıkanldı.
15yülıksavaş
Devletın yanlış politikası.
güvenlik güçlerinin halka
potansiyel suçlu muamelesi
yapması yapılan
propagandalara zemin
hazırladı. Selçuklu ve Osmanlı
dönemlerinden itibaren bir
inceleme yapılırsa bu topraklar
üzerinde değişik etnik
kimlıklerin hiçbir sorun
yaşamadan biriikte
olabildiklenni görüyoruz. Avnı
durum bugün de
gerçekleştirilebilır. Öcalan'ın
yakalanıp Türkiye'ye
getirilmesi ABD, İsrail ve
başka bazı ülkelerin
destekleriyle gerçekleşmiştir.
Bölgede 15 yıldır bir fiili savaş
yaşanıyor. Bugün verilen
destek 15 yıl önce de
verilebilirdi, ancak bu olmadı.
Çünkü dış-güçler bugün farklı
planlar içindeler. Kürt sorunu
ABD ya da Avrupa ülkelennin
çözebıleceği bir sorun değildir
Bölgedekı ülkeler kendi
sorunlanna sahıp çıkmalı ve
ortak çözüm yollan
aramalıdırlar.
Salim Ensarioglu (DYT
Diyarbakır Milktvekilt):
Bölgede terörün
çökertilmesınin en etkin volu,
işsizlik sorununun çözülmesi
ve eğitimden geçiyor. Apo
yakalandı diye. hemen terör
biter diye beklemek yanlış.
Çünkü bölgede PKK'den sonra
en büyük terör. eğıtımsızlik ve
işsizlik. Işe, eğitim ve iş
imkânlannın yanı sıra dağdaki
insanı indirerek başlanmalı.
Bunun için Pişmanlık Yasası
bir an önce çıkanlmalı ki
Cumhurbaşkanı isterse
Meclıs'ı bir iki gün içinde
toplar. Zaten 2-3 maddelik bır
yasa olduğu için 1 günde
çıkanlabilir. Dağdaki insan
indirilmedikçe, yeni lider
bulmakta zorlanmazlar. Bugün
Apo ise yann başka bir lider
bulurlar. Buna fırsat
verilmemesi gerekir. Bunun
için de teröristlen
kapsama>acak şekilde,
silahlı mücadeleye
girmemiş insanlan
kapsayacak şekilde sınırlı af
çıkanlabilir
Kamer Genç (DYP-
Tunteli): Öcalan'm
yakalanması çok büyük bir
olay, bütün emeği geçenleri
kutlanm. Terör bölgede. sel,
yangın gıbı bir tabii afet.
Şımdi Ocalan'ın
yakalanmasıyla örgüt,
sendeleme geçirecek,
duraklama dönemine
girecektir. Ancak. Öcalan
yakalandı diye terörün
hemen biteceğinı beklemek
çok yanlış olur. Doğu ve
Güneydoğu'da. aslında
Kürt devleti isteyen yok.
Dağa çıkmalannın nedeni
ise bölgedekı keyfi
işkenceler, bölge halkına
yapılan baskılar. işsizlik ve
yoksulluktur. Şimdi bir
siyasi "Türkiye'nin her
yerinde işsizler var" diyor.
Bu çok yanlış.
Gıda ambargosu
Bölgedeki insanın bir
alternatifi var. Gıda
ambargosu uygulanan,
çeşitli keyfı uygulamalara
maruz kalan ınsanlara terör
örgütü. "Gel dağa çık. sana
ekmek, para, mevki
vereüm" diye kandınyorlar.
O nedenle işsizliğin
çözülmesi çok önemli.
Gıda ambargosu
kaldınlmalı. ıstihdam
imkânı yaratılmalı.
Pişmanlık Yasası ve kısmi
af zaman geçirilmeden
çıkanlmalı. Elbette. cinayet
işleyen teröristler bu af
kapsamına alınamaz. Ama
yardım ve vataklık
suçlanyla ilgili bu
yapılabilir. Pişmanlık
Yasası'nın gerektirdiği
şartlan taşıyanlar.
silahlannı teslim ettikleri
anda, tutuksuz
>arg,ılaamalı. Dağdaki
insanlan, "Sizi öldüriirier,
işkence ederler" diye
kandınyorlar. Türk devleti
büyük bir devlettir, o
nedenle teslim olmayı
özendirmeli.
Yaşar Eryılmaz (ANAP
Agn Milletvekili): Bölgedeki
en büyük sorun işsizlik. Işsız
ınsanlann dağla bağlantısını
kesmek ıçın yeni ıstihdam
alanlan yaratılmalıdır.
Ekonomik tedbirler artınlmalı.
teşvikler uygulanmalıdır.
Bölgenin özellikle coğrafı
yapısı nedeniyle. devlet desteği
olmadan yapılamayacak pek
çok iş vardır. Bu nedenle Doğu
ve Güneydoğu Anadolu
seferberliği başlatılmah.
Örgütün çökertilmesi için
mutlaka Pişmanlık Yasası
çıkanlmalı. Olağan hale gelen
Olağanüstü Hal gözden
geçirilmeli. Asayiş sağlandıkça
koruculuk sistemi de yavaş
yavaş tasfıye edılmelı.
Süleyınan Çelebi (ANAP
Mardin MiUetvekili): Bölgede
işsizlik sorunu had safhada.
İşsizliğin gıderilmesı için
tedbirler alınmalı, bölge insanı
ekonomik yönden
güçlendirilmelı. Teşvik
uygulaması sağlıklı yapılmalı,
kontrollü olarak kredi
verilmeli. Organize sanayi
bölgeleri tam olarak yaşama
geçirilmeli.
Asayiş sağlandıktan sonra
köylere dönüş imkânı
sağlanmalı.
Parlamento dı$ında bulunan sol partiler Güneydoğu sorununu değerlendirdiler
4
Kürt sorunu özgürce tarbşılsın'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Parlamento dışında bulunan sol
partiler, Güneydoğu sorununun
çözümü için demokratik ortamda
tartışılması ve yasal engellerin
kaldınlması gerektığıne dikkat
çektiler. Işçı Partisi (İP) Genel
Başkanvekih Hasan Yalçın. sorunun
özgürce tartışılması için
antidemokratik engellerin ortadan
kaldınlması gerektiğini belirterek,
Kurtuluş Savaşı döneminde Amasya
Genelgesi, Erzurum ve Sıvas
kongrelenndeki birlıkteliğin temel
alınması gerektiğini söyledi.
İP Genel Başkanvekili Hasan Yalçın.
Ocalan'ın getirilmesinin halkta
banşçı duygular yarattığını ve
sorunun çözümü için elverişlı bir
ortam oluşturduğunu söyledi.
Türkiye'nin bu sorunda hiçbir
emperyalist saldınya izin vermemesı
gerektiğini vurgulayan Yalçın, "Kürt
sorunu Türkiye'nin iç sorunudur.
Türkiye'nin bütünlüğü Türk ve Kürt
halkının bûieşmesine ve kardcşliğine
bağlıdır" diye konuştu. Yalçın, Türk-
Kürt kardeşliğinin 1919'dan sonra 5
yıl başanyla uygulandığmı anlatarak,
"Amasya Genelgesi'nde, Erzurum ve
Sıvas kongrelerinde Türkiye. Türkler
ve Kürtlerin oturduğu coğrafya olarak
tarif edilmiştir. Mustafa Kemal, iki
halkın, "Türklerin ve Kürtlerin
birbirlerini ırki, içtimai ve çevresel
haklanna karşılıklı olarak riayetkâr öz
kardeşler' olduğunu söyler. Bunlar
Kurtuluş Sa\aşı belgelerinde yer
alıyor. Kürtler ve Türkler birleşerek
zafer kazanmıştır" dedi.
'Sorun tarüşılmaü.'1
Türkiye'nin ekonomik ve siyasal
olarak ayakta durmasının Türk ve
Kürt kardeşliğinin sağlanmasına bağlı
olduğunu, bu yönde adım atılması
gerektiğini kaydeden Yalçın. "Bunun
yolu devletçiliktir, özelleştirme ile
olmaz. Kürt sorununun açıkça,
korkusuzca tartışılmasını engelkyen
yasalar değiştirilmelidir"
değerlendirmesini kaydetti.
Halkın çıkarian
Sosyalıst Işçi Partisi (StP) Genel
Başkanı Aydemir Güler de, son
gelişmelerin halkın çıkarlanna uygun
olmadığını söyledi. Bölgenin aşiret
reisleri ve şeyhleriyle soruna bir ara
çözüm bulunmaya çalışıldığını,
bununla geriye dönüş yaşandığını
kaydeden Güler. "Kürt hareketinin
niteligi, eksiklikleri, yanhşlıklan ve
zayıflıklan bir yana. Kürt hareketi
toplumcu. devrûnci, soku
niteliklerinden anndınlmaya
çalışılıyor" dedi. Türkiye'de tabu olan
Kürt sorununun artık bir eşiği aştığını.
son 10-15 yıl içinde kendi müziklerini
yaptıklannı. dillerini kullanmayı
yaygınlaştırdıklannı savunan Güler.
"Türkiye geleneksel politikalannda
ısrar edip bunu geri çeviremez. Bunu
yapmak yeni savaşlann, acılann
kapısım açar" diye konuştu. Güler,
son dönemeçten sonra Türkler ve
Kürtlerin banşık hale
getirilebiieceklen. Kürtlerin
kendilenni özgür, eşit insanlar
yapabilecekleri bir yapılanmaya
gidileceği konusunda umutlu
olmadığını dile getırdi.
'Yasaklar kalkmah^
Güler "Kürtler bu topraklann ikinci
suuf vatandaşı olmaktan
çıkanlabiuneli. Anadilini
kullanmalannın engellenmesi,
anadilde eğitim görmesinin
yasaklanması, kültürlerini
geliştirmelerine izin \eribnemesi
halklann çıkanna bir şey değildir.
Hiçbir özgür toplum baskı üzerine
inşa edilemez" görüşünü kavdetti.
Sorunun ekonomik probleme
indirgenmek istendiğini anlatan
Güler, şöyle konuştu: "Türkiye için
Kürtler en son iş bulan, en kolay işten
atılan, en kalitesiz işlerde çalıştınlan,
en zor örgütlenmesine cevaz verilen
insanlardır. Bunu kapitalist sistem
yapımşür. Yoksa biriikte yaşayan
insanlann kavga etmesine neden
yoktur. Kürt emekçilerinin bir
çıkmazdan kurtanlması lazım. Bu,
kendilenni sadece Kürt kimliği ile
tanımlıyor olmalandır. Kürt hareketi
yalnızca bu sıfatı ile tanımlandığı
ölçüde dünyada ve Türkiye'de
toplumun diğer kesimlerinden izole
oluyor, yalıtrlıyor. Kürt kimliğinin
Türkiye'de soL emekçi bir kimlikle
bütünleşmesi gerekfi. Bu, somut bir
mücadele perspektifidir. Kürt
hareketinin değişik eğilimleri,
kesûnleri ile sol kesimler aralanna
çıkan milliyetçi bakış açısından
karşılıklı olarak annır ve Kürtlerin bu
ülkede yoksul emekçiler olduğu veri
alınırsa yeni bir dönem açabiliriz."