16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 1999 ÇARŞAMBA 4 HABERLER Yasalgörevi Jetkent'in Naam Planaaykınimar izinlerine müdahaleetmekolan Recep Ta\ > ip E rdoğan, si- yasi görevini tercih ederek Siirtliler gecesinde Jet-Pa Holding Başkanı Fadıl Akgündüz'e "tam destek" verdL SHasetin sağ yelpazesi, yasadışı Jet-Pa yağması için yan yana omuz omuza. Jetkent'in imarplanları 3 kez iptal edildi, belediyeyeniden onayladı Yargı 'dur' dedikçe Jet-PayükseküOKTAY EKtNCİ Geçen günlerde Istanbul'daki Abdi lpekçi Spor Salonu'nda düzenlenen ve "Kanal T, "İnterstar", "Show TV", "Flash", "Samaroolu" ve "BTV" isimli televizyon kanallanndan da yayımlanan "Siirtliler Gecesr (30 Ocak 1999) siyasal bir gösteriye dönüşmüş, ev sahibı Jet-Pa Holding'in onur konuklan olarak geceye katılan Ahmet ÖzaL FP lideri Recai Kutan, DYP iıderi Tansu Çiller, BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu, Abdülkadir Aksu ve lstanbul Büyükşehir Belediyesi'nın FP'li eski ve yeni başkanlan Recep Tayyip Erdoğan ıle Ali Müfıt Gürtuna yan yana oturarak "überat-muhafazakâr-şeriatçı ve milüyetçi" sağ politikanın "üstdüzey birükteliğini" sergilemişlerdi... Enesı gün bu fotoğrafta Mesut Yılmazı göremeyenlerise Jet-Paile AJVAP arasında henüz yeterlı "yakınlığuı" oluşmadığını sandılar. Oysakı sermayesı 60 trilyon lırayı aşan ve rant bırikimını önemli ölçüde Beylikdüzü'ndeki "JeJkent" adlı dev > tophı konutpftzMtsnasındaırekie r*' eden Jet-Pa'nın yıllardır en büyük • • • destekçilen "ANAP'h polirikacılar"dı Çünkü Jetkonut. imar hukukuna ve nazım planlara aykın olarak onaylanan "yasadışı imar planlarT üzerinde yükselıyordu ve bu planlan da 1994'ten bu yana Gürpınar Betediyesi'ni yöneten ANAP'lı başkaıi Velittin Küçük ile ANAP'lı belediye meclis üyeleri onaylıyorlardı. Üstelik. mahkeme kararlanyla da yürürlüğü durdurulan imar planlannı her mahkeme karanndan sonra "yeniden ve aynen" onaylayıp açıkça hukuka da meydan okuyarak. Bu arada elbette ki ANAP'lı parti yönetimi ve hatta "ilgüi bakanhklar" tarafmdan da sürekli "himaye'" edilerek... Sıirtlıler Gecesi'nde ise aynı himayenin iki "yetkfli" temsilcisi, Recep Tayyip Erdoğan'la Ali Müfıt Gurtuna'ydı. Öncelikli ve yasal görevleri hiç değilse "kendi onayladıklan nâzını plana'" sahıp çıkmak olan bu eski ve yeni büyükşehir belediye başkanlan. Jet-Pa'nın aynı nazım planı hukuk. dışı yöntemlerle çiğneyerek elde ettıği tnlyonlarca lıralık rantın "kutlama gecesinde" en büyük itiban gördüler. Istanbul'a karşı "suç" oluşturan yağma planlanna engel olmadıklan gibi. "haksız kazancm gûç gösterisine" de açıkça destek verdiler... Suçlu bulundular, yargüanmadılar - Peki, böylesine büyük bir "organize suça" dur diyebilecek, en azından yargı kararlannı uygulatarak yasadışı imar izınlennı geçersiz kılabılecek herhangi bir "merci" yok muydu? Mahkemelerce de saptanan imar suçlan cezasız mı kalacak, Jetkonut yağması "özgür" mü bırakılacaktı?.. Bu sorular için başlangıçta "umut verici" bir gelişme de oldu. Gürpınar Beledıyesı'ndeki imar usulsüzlüklerinın şikâyet edilmesi üzenne Içişleri Bakanlıgı » müfettişlerince yapılan ilk soruşturmanın sonuçlan 29.8.1996 tanhınde Büyükçekmece Kaymakamliğı'na da gönderilmiş ve ilçe idare kurulu'nca gerekli "yasal işlemin" yapılması ıstenmişti. Aynı belediyenın CHP'li 3 meclis üyesi ve CHP ilçe başkanının "davacı" olmalan üzerine başlatılan bu soruşturmanın ilçe idare kurulunda görüşülmesi sonucunda ise belediye başkanının, encümen üyelennin ve diğer belediye görevlılennın "lüzum-u muhakemelerine" karar verilmiş, 17.9.1996 tarih\e 14 sayılı bu karar "Yargılamanın B. Çekmece AsKye Ceza Mahkemesi'nde yapılması" istemiyle B. Çekmece Cumhuriyet • Kısa sürede Türkiye'nin en büyük sermaye birikimine sahip şirketleri arasına giren Jet-Pa Holding'in başlıca rant kaynağını oluşturan Beylikdüzü'ndeki toplu konut siteleri, idari yargınm 3 kez geçersiz kıldığı yasadışı imar planlanyla yükseldi. imar iznini ise her yargı karanndan sonra aynı planlan yeniden onaylayan Gürpınar Belediyesi'nin ANAP'lı başkanı ve meclis üyeleri veriyor. Curpınar belediye yönetiminin yargılanma' kararı imar suçlarım sergiliyor Hem karayı, hem deniziyağmaladılar Jet-Pa Holding'in Beylikdüzü'ndeki tnlyonluk Jetkent konutlan pazarlamasma hukuk dışı imar olanağı sağlayan Gürpınar Belediye Meclisi üyeleri sadece "8 Idp". 1980'a kadar B Çekmece'nin "kövü" olan bu yerleşme **bekle belediyesi" yapılınca, nüfusuna göre meclis üyesi sayısı da (başkanla birlikte) 11 olarak belırlendi. 1994 seçimlerinden sonra ise azınhkta kalan 3 CHP'li üye, ANAP'h çoğunluğun irnar onaylanna kaülmadılar. Böylece Jetkonut'un yargı kararlanyla durdurulan imar planlan da diğer 7 meclis üyesi ve başkanın oylanyla yeniden yürürlüğe solculdu. îşte bu 3 muhalif CHP'li üye, Hurşh Şahin, Fahrettm Yıknaz ve Zafer ŞenoL CHP B. Çekmece İlçe Başkanı Mustafa Göçgüncü'yle birlikte 1994'ten bu yana •"' r • sürdürülen hukuk rnücadelesînin de hep "flatâacı" «»taraflan. Aynı davac'ıîann 1995'teki "suç duyurulari'' üzerine Güfpınar Betediyesi'tıin imar yolsuzluklanru incelemeye alan İçişieri Bakankğı Müfettişteri, 29.8.1996 tarih ve 137/23 sayılı "fezleke dosyalannT B. Çekmece İlçe İdare Kurulu'na ilettıler. Kaymakam V. Ertan Yüksel başkanlığında 17.9.1996'da toplanan tlçe İdare Kurulu da. Gürpınar Belediye Başkanı Velittin Küçük ile diğer 7 meclis üyesi ve ilgili belediye bürokratlan hakkında "lüzum-u muhakeme" (yareılanma geregi) karan aldı. Üçe idare Kurulu'nun, toplam "12 sanık" için Cumhuriyet Savcılığı'na yargılama talebini de içeren. ancak bugüne dek sonuç alınamayan bu karanndaki başlıca "imar suçlan" ise özetle şöyle: 1- Deniz doldurularak üzerinde kaçak yapılan yüzme havuzuna göz yummak ve yıkım karan almamak. 2- Kaçak inşaatlar için yasal işlem yapmamak. 3- Planda park ve spor alanına aynlan alana sosyal tesis ruhsatı vermek. 4- Nazım Plan'a aykın yoğunluk arttmcı imar planı (teğİşikliği yapmak, teknik-sosyal altyapı alanlannı mevzüata aykın şelciîde azaltmak... Simdi, işte bu suçlarla elde edilen tnlyonluk rantlar, Jet-Pa'nın konut pazarlama törenlerini ve Siirtliler gecesini saatlerce "nakten" yayımlayan kimi özel televizyonlann da "reklam gelirini" oluşturuyor... Jet-Pa'ya trflyonlar yağdıran Jetkent Sitesi, eski hazine arazüeri üzerinde yasa dışı imar izinkriyie yüksetiyor. Başsavcılığı'na göndenlmişti... Ne var ki o günden bu yana ilçe idare kurulunun bu karan doğrultusunda savcıhğın ne yaptığı bilinmediği gibi, haklannda "imar suçlanndan ötürü" yargılanma karan bulunan aynı belediye yöneticileri, Jetkonut'un yasadışı imar planı onaylanna da devam ettiler. Dahası, önümüzdeki 18 Şubat 1999 tarihinde de yine bir belediye meclisi toplantısı yapılacak ve mahkemenin 16.10.1998 tarihinde "4. kez" geçersiz kıldığı Jetkonut imar planlan bu "seçim önces toplantıda" da 4. kez yeniden onaylanabılecek... "•"" tdare mahkemesinin, Jetkonut planlannı sürekli "neden durdurduğuna" gelince... Bu hukuk ve yasadışılık çatışmasının başlangıcı 1994yılmadayanıyor. Büyükçekmece'nin "köyü" olan Gürpınar 1989 yılmda "belde belediyesi" olarak ilk başkanına kavuştuğunda, SHP'li başkan Mustafa Göçküncü ve meclis üyeleri ilk imar planlannı da "az katu, bahçeü evler" şeklinde yapıyorlar. Çünkü bölge "jeoktjik sakıncalı alana" girmekte, bilimsel planlama ilkelerine göre ancak düşük yoğunluklu bir yapılaşmaya uygun görülmektedir... Bu koşullar içinde ve belediyeye devredilen Hazine arazileri üzerinde "1800 konuf için düzenlenen ilk planlar, 1994 yerel seçimlerinde ANAP'lı başkan Velittin Küçük ve "meclis grubunun" yönetime gelmelerinin ardından "10 bin 500 konutluk" yüksek ve yoğun yapılaşma planlanna dönüştürülüyor. Türkıye'de her şey denetlenirken "imar denetüninin hiç olmadığmT gören yeni belediye yönetimi bu kadarla da yetinmeyerek, 1995'te aynı planlan bu kez "13 bin 500 konuta" yükseltiyor... îşte bu süreçte "Jetkent'in planlanna'' dönüşen ve belediye ile Jet-Pa yönetimi arasındaki "imar dayamşması" ile gerçekleşen imar planlan hakkında lstanbul 4. tdare Mahkemesi'nce verilen "flk" yürütmeyi durdurma karanmn tarihi 19.7.1995. Ehırdurma gerekçesi ise jeolojik venlere ve buna dayalı nâzım plan ilkelerine "aykm" hareket edilmiş olması. Ne var ki belediye, planlan yasaya uygun hale getırmek yerine yoğunluğu daha da arttırarak 6.6.1995 tarihli meclis karanyla yeniden onaylıyor. Davacı CHP'li meclis üyelennin bu plana karşı da açtıklan davada idare mahkemesi 1996 yılmda yine yürütmeyi durdurma karan veriyor. Bu ıkincı yargı karannı da hiçe sayan belediye meclisi aynı planlan, aynı yoğunlukta ve aynı yasadışılık içinde 3.1.1997 tarihinde "üçûncü kez" onaylıyor. Îşte bu onaya karşı da açılan dava sonucunda idare mahkemesi de 16.10.1998 tarih ve 1997/448 esas no'lu karanyla yine üçüncü kez planlan durdurmuş ' "' durumda. """*' Şimdi Jetkonut sitesi "hukuken geçersiz" plan ve izinlerle yapılmayı ve pazarlanmayı sürdürürken, Gürpınar Belediye Meclisi'nin ANAP'lı başkan ve üyeleri de "dördüncü kez" imar planı onayı için 18 Şubat 1999 günü yapılacak meclis toplantısını beklıyorlar... İmar yağması genişletüiyor Böylesine sıstemlı ve "kararh" bir şekilde, eşi benzeri göriilmemiş bir imar yağmasına 5 yıldır birlikte ımzalar atan Jet-Pa ile Gürpınar Belediyesi'nın "en son oıtak operasyonlan" ise E-5 karayolunun bu kez kuzeyindekı Hazine arazilerini yine Jetkonut'un "imar gelişme alanına" sokmak. 775 sayılı Gecekondu Yasası'na göre "gecekonduyu önleyici planlama yapması için" belediyeye verilen Hazine arazileri, Jet-Pa'nın trilyonlannı çoğaltmak için kullanıhyor. Bütün bu hukuk dışı sürecin belgelerinı içeren dosyalar ise Türkiye'da imar yağmasına dur diyebilecek bir hükümet bekliyor. Ne var kı aynı yağma şeriatın ve muhafazakâr talancılann siyasal örgütlenmesine de "finans kaynağı" oluşturduğundan, rantın gücü tüm sağ siyasetçileri Jet-Pa gecelennin onur konuğu yapıyor... Dilerseniz bu yazıyı da Jetkonut imar planlannı 3. kez durduran -ama hukuk devletinin uygulama gurunınu yaşayamadığı- son yargı karanna dayanak oluşturmuş bilirkişi raporundan bir alıntıyla noktalayalım. Prof. Dr. MeBh Ersoy, Doç. Dr Ersen Buket ve Doç. Dr. Çağatay Keskinok'tan oluşan bilirkişiler, raporun "sonuç" bölümünde diyorlar ki: "Aktif ve muhtemel heyelanh bölge olması nedenh le jeolojik raporlara göre yapılaşmaya açıhnaması gereken alanlar yeiıi gelişme alanı olarak öngörülmüştür („.) Nâzım planın temel kararlan göz ardı edilmiştir™'' Bu rapora göre de Jetkonut bloklan bir bakıma "AUab'a emanet" edilmiş durumda. Kim bilir, belki de bu nedenle bilime ve hukuka değil de "duaya" güvenenlerin ve hatta dua etmesini "en iyi bilenlerin" pazarlamacı ve müşteri olduklan bir rant ve siyaset organizasyonu şeklinde yükseliyor... "trtkanın finans kaynaldarmı" arazi yağması yerine sadece "vergi kayıtlannda" aramaya çalışanlar ise mahkeme kararlanna sahip çıkmak ve "uygulatmak" gibi bir cumhuriyet hukuku davranışını bile hâlâ akıllanna getırmış değiller. Çünkü "imar suçu", Türkıye'deki en büyük ve en geniş "siyasal konsensüsün" en ayncalıklı suçu. Jet-Pa da bu konsensüsün en başanlı ve "dokunuhnayan" çocuklanndan sadece bıri... GLOBALPOIİTIKÜLTÜR ERGtN YILDIZOĞLU HavaRaporu Üç sene önce bu hafta "Hava Değişiyor" demiş, küreselleşme ve "serbestpiyasa" dogmatızminin sarsılmaya başladığına işaret etrniştik. Şimdi Bill Clinton aklandıktan sonra hava durumunu bir kez daha gözden geçirelim. Nereden nereye geldik? Nereye gidiyoruz? Hava degişikliğinin ilk işaretlerini 1995 Aralı- ğı'nda Fransız işçileri vermışlerdi. 1996'da ABD'de seçimler vardı. Seçim kampanyası sırasında bü- yük işletmelerin, mali sermayenin "kes at" taktik- lerine, işçi çıkararak üretkenlik arttırma eğilimine karşı tepkiler o kadar yükseldi ki, Wall Street'in (borsa) geleneksel sözcüsü, Cumhuriyetçi Par- ti'nin oligarşısi, tabandan geien baskıya dayana- madı, başkan adayı Bob Dole, Wall Street'ı, aşın kârlan ve işten çıkartmalan eleştiren bir konuşma yapmak zorunda kaldı. Bildiğiniz gibi seçimleri, Dole değil, sınırlı ölçülerde de olsa "Refah Devte- f;"ni (sosyal hizmetleri ve yardımlan) korumaya söz veren Bill Clinton kazandı. Hava değışikliği güçle- nerek devam etti, küreselleşme ve ekonomik ya- şamın düzenlenmesinin serbest piyasanın eline bırakılmasına ilişkin egemen paradigma "Was- hington Consensus" giderek zayıfladı. Bu süreci de "Paradigmanın Iflası" yazısında dile getirmiş ve küreselleşmeye, serbest piyasa ekonomisinin so- runlan çözeceğine inancına yönelik eleştirileri ak- tarmaya devam etmiştik. Sonra George Soros'un Atlantic Montly'de yayımlanan makalesı, Kutt- ner'in Any Thing Fore Sale, Forrester'in, Horre- ur Economique ve Grieder'in One World Ready or Not kitaplan yayımlandı ve büyük hasılat yaptı, tartışmaçıkardı. Daha, Asya krizi başlamadan ön- ce, aşın üretim krizi, serbest piyasanın yıkıcı ener- jisi, günlük söyleme oturmuştu. Asya krizi başladıktan sonra, bu yeni hava güç kazandı. Bu sefer oklar IMF üzennde yoğunlaştı. IMF'nin gerçekte, mali sermayenin bir tahsildan- na dönüştüğü birçok yazar tarafmdan vurgulandı. IMF'ye yönelik eleştirilerine Dünya Bankası da ka- tıldı. Derken Malezya, ekonomisinı küreselleşme- nin dışına çıkardı, ama beklendiği gibi çökmedi. Ondan sonra sık sık VVashington Consensus'un nasıl dağıldığını tartıştık. Artık 1996'da filizlenme- ye başlayan bir eğilim iyice büyümüş, gürbüz bir fidana dönüşmüştü, giderek de güçleniyor, buna karşılık yeni sağın piyasa ekonomisi dogması, kü- reselleşme miti giderek zayıflıyordu. MAI'nin küre- sel çapta bir muhalefetle durdurulması, ABD'de iş- çi hareketi, çevreciler ve tüketici gruplarının bir araya gelerek, Bill Clinton'a, Meclıs'edanışmadan uluslararası ticaret anlaşması imzalamayetkisi ve- rilmesini engellediler. Bu toplumsal muhalefet, şim- di, tüm ticaret anlaşmalarında ışçi haklan ve çev- re sorunlarının merkezı bir öneme sahip olması gerektiğini savunuyor, VVashington Consensus'e kendi ülkesinde de muhalefet yükseliyordu. Geçen haftalarda iki önemli gelişme bana bu sürecin artık geri döndürülemez bir noktaya geldi- ğini, bu fidanın büyümeye devam edeceginı ve ya- . km bir zamanda dünyanın işçi-emekçi veyoksıH-' tarlna besleyici meyyeler vermeye başiâyâbffe©^ 1 ğini düşündürdü. Söz konusu iki gelişmeden biri Davos toplantısıydı, diğerı de Clinton'un aklanrna^' sı. Aslında bu iki konuyu da daha önce tartıştık a- ma, şimdi bir de bu gözle bakmak istiyorum. Davos toplantısında pek bir şey olmadı. Bir fark- la ki, ABD'nin VVashington Consensus'ü, IMF'yi savunma çabalan kimseyi ikna etmedi. Artık, ne- reye gidileceği pek belli olmasa da yeni ve farklı bir yol arayışı başlamıştı. Bu yeni bir durumdu. Morgan Sanley Dan Mfter'in dünyaca ünlü baş ekonomisti Stephen Roach bu durumu "Sıyasi Tepki ve Yeni Dünya Düzeni" isimli bir yazıda in- celedi. Roach, "kanımızca, yeni yükselmeye baş- layan siyasi liderlik ideolojisiyle, ekonomik ve si- yasi sorunlann piyasa öndertiğinde çözülmesini savunan yaklaşım (Washington Consensus-E.Y.) arasındaki çatışma önümüzdeki dönem de güç- lenecektir" dedikten sonra, tepkilerin dört nokta- dan gelişeceğini ileri sürdü. 1) Bretton VVoods'la kurulan sisteme ve IMF'ye karşı; 2) Amerika da kü- reselleşmeye karşı; 3) Mali piyasalarda "ahlaksal çöküşe" karşı; 4) Denetimsız dövız pıyasalarına ve dalgalı kur sistemine karşı, Roach'a göre önümüz- deki dönemde "küreselleşme yavaşlayacak"; "ül- keler iç sorunlanna öncelik vermeye başlayacak- iar"; "dünyanın ekonomik sorunlanna 'bırakınız yapsınlar...' yaklaşımı, yen'ni, giderek daha devlet- çi çözümlere bırakacak". Roach'a göre "20yüzyıl kapanırken siyasi güçlerin piyasalar üzerindekı et- kisi artıyor." Hava degişikliğinin geri dönülemez bir noktaya geldiğini düşündüren ikinci gelişme de Clinton'un aklanması demiştim. Bu konuya pazartesi günü değindiğim için kısa keseceğim. Tüm azil davası süreci boyuncaABD halkının Clinton'a verdiği des- tek, bu desteğin özellikle Clinton'un yıtlık progra- mını açıkladığı, "Sfafeof the Union"konuşmasın- dan sonra artması, halkın, ahlakçı ve serbest pi- yasacı, liberal bireyci ideolojilere karnının tok ol- duğunu, Refah devletinin ve arkasındaki dayanış- macı ruhun korunmasından, ekonomik kriz karşı- sında devletin yaşamlannı düzenlemek için müda- halesinden ve kaynak aktarmasından yana oldu- ğunu gösterdi. ABD sendikal hareketinin liderlerinden John Sweeny'nin iki hafta önce The Observer"da ya- yımlanan makalesinde, bu yeni havayı çok iyi yan- srtan sözleriyle bitirmek istiyorum bu hava rapo- runu: "Yenibirdöneme giriyonız. Ya işçilenn siya- si gücünü arttıracak, çevreyi ve tüketiciyi koruya- cak,sürdünjlebilirgelişmeyiteşvikedecek yenibir enternasyonalizm inşa edeceğiz ya da umudunu yitirmiş insanlann, konjmacılık taleplerinin yüksel- diğini göreceğiz. Sizleri, küreselleşme güçlerini durdurma, işçilenn daha iyi bir gelecek kurması- na olanak yaratma mücadelesine çağtnyonım!" AD.4NA 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN tLAINEJN DAVETÎYE DosyaNo: 1998/510 Davacılar Aziz Arslan ve diğer 86 kişi vekili tarafmdan davalılar Ibrahim Işık, Bülent Çobanoğlu ve diğer 71 kişi aleyhine açılan kat irtifakının iptali davasında davalılar tbrahim Işık ve Bülent Çobanoğlu'nun adresi meçhul kaldığından ilanen davetiye çıkartılmasma, duruşmanın 25.3.1999 günü saat 9.00'a bırakılmasına karar verilmiştir. Işbu ilanen davetiyenin HUMK'nun 509 ve 510. maddesi gereğince çıkarülmış olup aynca gıyap davetiyesi çıkartılmayacağından davalılann bizzat veya kanuni bir vekille temsil ettirilmeleri, aksi takdirde gıyaplannda karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 9.2.1999 Basın: 5855
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle