15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 Ş.UEAT 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 15 tRKETLERDE\ NEVlCA,1999kış koteksiyonunu kayakseverlerin beğenisine sundu. Türkiye temsilciEğini Sporting'in yaptıgj Nevka kolekshonunda Avrupa ve Kuzey Amerika'da yayılrna>« başiayan Recco Kurtarma Sistemi'nin bulunduğu kıyafetler yer alıyor. Recco Kurtarmâ Sistemi'nde kayakçuun güvenligini sağlayan reflektör, kıyafetin içine verieştiriliyor. • KOÇ Topluluğu'na bağlı amortisör üreticisi Beldesan ve dünyanın önde gelen otomotiv tedarik finnalanndan Alman Mannesmann Grubu'na bağlı Mannesmann Sachs AG. ortak yeni bir şirket kurdular. Amortisör üretirni ve dünya çapında pazarlanması amacıyla kurulan Sachs Beldesan Süspansiyon Sistemleri Sanayı \e Ticaret A.Ş. diye adlandınlan şirkette, Mannesmann yûzde 50, Koç Topluluğu yüzde 50 hisse sahibi oldular. • AEG.Türk tuketicisinin ihtiyaçlarını göz öniinde tutarak, Avrupa'da dizayn edilip üretikn Softüne Favorit bulaşık makinelerini piyasaya sundu. 12 kişilik yemck takımı y ıkama kapasitesine sahip olan Favorit bulaşık makineleri, düşiik enerji ve su kullanımıyla çahşıvor. • TEKSU, Meksika baharatlı Findux Nacho'yu piyasaya sürdü. Azizler Holding'e bağlı Teksu Dağıtım Hizmetleri tarafından Türkiye çapında tüketiciye ulaştınlan dört çeşit Findux, Meksika baharatı katkılı peynir aroması içeriyor. CASTROLdesteğiUe yanşan. NVinfield Wiüiams ekibinin Fornmla 1 mücadelesi, 7 Mart 1999*da Avustralya Melbourne'de başlayacak. Eski Formula 1 Dünya Şampiyonu Michaei Schumacher'in kardeşi olan ve son iki yıldır Jordan ekibi Qe yanşan Ralf Schumacher, bu yıl Castrol \\ infield VVillİams ekibüıde yanşacak. • TELSİM. cep telefonu faturalannı. lnternet ortamına taşıdı. Telsim'ın web sitesine giren aboneleri, ödemeleri gereken fatura tutannı ve son ödeme tarihini izleyebilecekler. • ERMEGtLDO ZEGX\, bir sezon sonrası kotekshonundan örnekler sergilenie gelenegini sürdürüyor. Ermegildo Zegna'nın Mişantaşı mağazasında 1999 yaz koleksiyonunda yer alan ûrünler sergüeniyor. Dünya Bankası, 3 milyar dolar krediyi yapısal 'reform' ve IMF'yle anlaşmaya bağladı Gelecek hükümete değişim baskısı • Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Johannes Linn ise "Bu tamamen maksimurn limit. Ne kadar reform yapılırsa o kadar ödenecektir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Dünya Bankası. Türkiye'ye \ereceği kredıleri yapısal değişim \ e Uluslararası Para Fonu"yla (IMF) anlaşma imzalaması koşulunabağ- ladı. Hazine Müsteşan YenerDinç- men, yapısal uyum kredileri çerçe- \esindeki 3 milyar dolarlıkkayna- ğın Türkiye'nin yapacağı progra- ma göre yükselebileceğinı belirtir- ken Dünya Bankası Başkan Yar- dımcısı Johannes Linn ise "Bu ta- mamen maksimum limit Ne ka- dar reform > apdırsa o kadar öde- necektir" dedı. Linn. Türkiye eko- nomısırun, yüksek faizler, borç öde- meleri, sosyal güvenlik açıklan, KİT vetanmdaki uygulamalan ne- deniyle ılenye dönük açık olduğu- nu. korunaklı olmadığını söyledi. Dünya Bankası da. IMF gibi pa- rasal kaynak aktanmını yapısal de- ğişikliklere bağladı. Dünya Ban- kası'nın Avrupa ve Orta Asya böl- gesinden sorumlu Başkan Yardım- cısı Linn. 1.5 günlük Türkiye ziya- retinde, Başbakan Bûlent Ecevit, Başbakan Yardımcısı Hikmet Uuğ- bay ve Maliye Bakanı ZekeriyaTe- mizelle görüştü. Ulugbay, Dünya Bankası'ylauy- gulanan mevcut programlann da- ha geniş kapsamlı olması için ça- lıştıklannı bildırdi. Dışsatım ve Eximbank için almacak kredinin miktanna ilişkin soruüzerineUluğ- bay, "Şu anda tclafuz edilen 200 mÜyondolarolmakla biriikte daba yüksek bir olasıhk var mı yok mu görüşmeye devam edryoruz" dedı. Maliye Bakanı Temizel ise "Önü- müzdeki günlerde daha önce 5n- görüknlerin ötesinde Türkiye bel- li kaynaklan kullanma imkânına sahipotacak" dedi. Temizel. "Ekst- ra mali yardım görüşüldü mfi" so- rusuna "Evet görüşükhı" yanıtını verdi. 'Seçimieri bekliyoruz' Dünya Bankası Başkan Yardım- cısı Linn ise Türkiye ekonomisinin uluslararası ekonomikbunalımdan ve siyasi belirsizlikten çok etkilen- diğıni, ancak güvenilir programmı sürdürebildiğini söyledi. Seçimler sonrasına yönelik böyle bir prog- ram için hazırlık yapıldığını kayde- den Linn, Eximbank'ın kapasitesi- nın yükseltilmesine yönelik dışsa- tım kredisi konusunda çalışmalann sürdüğünü bildirdi. Linn, Dünya Bankası'nın yapı- sal uyum kredilerinde mutlaka IMF'yle anlaşmaya gittiğıni belir- tirken "IMF. paranın doğnı yerler- de kuUanudığı garantisi verryor" dedı. Linn, yapısal uyum ve kredı konulannda seçimlerden sonra olu- şacak hükümetle anlaşma yapma- yı tercih ettiklerini, ancakbu görüş- melerde teknik düzeyde çalışmalar- la hükümetin kurulmasmdan son- ra hemen uygulanabilecek prog- ramlar oluşturulduğunu söyledi. Linn. uluslararası güvenilırlik ve kredibilite açısından, yeni kurula- cak hükümetin "kendini bu prog- ramaadamasr gerektiğını ve han- gi hükümet gelirse gelsin yapısal re- formlan gerçekleştirmeyi çekici bulacağuıı ileri sürdü. Linn, öngörülen 3 milyar dola- nn tamamının bir anda verilmesi- nin söz konusu olmadığıru, bu tu- tann da köklü yapısal reform ön- görülmesi durumunda en yüksek li- mit olduğunu belirtirken "Kredi getişmekre göre aşama aşama ve- rflecek" dedi. Linn, Türkiye'de bu- güne kadar bunalım olmamasının nedenini, "ekonominin esnek ya- pıSLözel sektörün dinamizmi,döviz kurlarındaki esneklik ve bütçe kJaresTyle açıldadı. Uluslararasıtahkimle ilgili soruyu Linn yerine yanıtlayan Dünya Ban- kası Türkiye Temsilcisi Ajay Chib- ber, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. Damştay ve Hazine'nin bu konular üzerinde görüştügünü belirtirken uluslararası sermayenin Türkiye'nin enerji sektörüneçekil- mesi gerektiğini ıleri sürdü. Dün- ya Bankası'nın Lnuslararası Finans- man Kurumu'yla (IFC) tahkim konusundaki uluslararası deneyimi Türkiye'ye getirmeye hazırolduk- lannı bildiren Chibber, Linn'in an- lattığı yapısal reformlar kapsamm- da bunun için bir çalışma grubu oluşturulacağını kaydetti. Servetini yat, kotra, uçak, Mercedes gibi lüks taşıtlara yatıranlar izlemeye alınacak Lüks otomobil sahipleri takipte Ekonomi Servisi - Maliye Ba- kanlığı, Türkiye Merkezi Taşıt Kütüğü'yle lüks otomobil sa- hipleri başta olmak üzere ara- bası olan vatandaşlan yakın ta- kibe alıyor. Vergi numarasının da katkısıy- la taşıt yoluyla servet edinımıni de izlemek ve nakıl vasıtalan vergi dairelerini çağdaş bir ya- pıya kavuşturarak mükellefe da- ha iyı hızmet sunabılmek için bir süre önce 'Nakil Vasıtalan VergiDaireleriOtomasyonu Pro- jesi' oluşturuldu. Proje kapsa- mında önce Ankara. Istanbul, lzmir, Adana \e Bursa; ardın- dan Antalya. Konya. Kaysen. Manisa ve Iskendenın'da 11 ver- gı dairesinde bilgısayar siste- miyle hizmet verılmeye başlan- dı. Bu illerdeki tescilli araç sa- yısı da 3 mılyon 991 bın 236 ola- rak belirlendı. Söz konusu projeye Eskişe- hir, Kocaeli. Denizlı. lçel, Gazi- antep, Samsun ve Hatay'dakı ver- gi daırelerinin de dahil edılme- siyleotomasyon kapsaminda iz- fek â t h d i l yon 759 bin 599'a ulaşacağı be- lirlendı. Türkiyecleki tescilli araç sa- yısının 8 mılyon 124 bin 872 ol- duğunu behrten Gelırler Genel Müdürlüğü yetkilileri, toplam araç sayısmın yüzde 41'ini oluş- turan 3 milyon 365 bin 273 ara- cı bulunan diğer illerin de aşa- malı olarak proje içinde yer ala- caklannı ifade ettiler. Kütük sayesinde, servetini yat, kotra. uçak. Mercedes gibi lüks taşıtlara yatıranlarda çok yakın- dan izlemeye alınacak. Ülkenin neresinde olursa olsun alım-sa- tımı yapılan taşıtlar, Merkezi Ta- şıt Kütüğü'ne işlenecek. Gelen bilgilerin de sürekli değerlen- dirmesi yapılacak. Bu şekilde kimlerin kaç otomobili olduğu, kimlerin ne marka otomobile sa- hip bulunduğu, kimlerin lüks otomobil aldığı, kimlerin para- sını yat, kotra ve uçağa yatırdı- ğı her gün tek tek izlenecek. Söz konusu bilgıler denetim elemanlannm da hizmetine su- nulacak ve lüks taşıt alanlann yıl içinde ne kadar gelir beyan ettiklerr. ne kadarvergi ödedik- lenne bakılacak. Honda 9 nın eğlence makinesi tanıtıldı kııHın Aırto Show*98 fuannda scrgilendiktcn sonra ilk olarak Türkiye'de sabşa sunulan Honda'nın u Eğlence Makinesi" HR-V modcli tspanya'ntn Barcekma kentinde dış basına tanıbldı. Yakıt tasarrufu. lüks iç donarumı, neşeü renkieri \e hem de kırsal alanda kuDanım kotayhğı sunu}<or. HR-V'nin en önemli özelliği ise akılİı bir şanzınıana sahip olması. Hidrolik sistenrie yönlendirilen şannman gerektiğinde kendi karar vererek 4 çeker durumuna geçiyor. HAKANAKARSU) EYÎGÖZ: KOBÎ'LERDE ÜRETİM YÜZDE 50 GERÎLEDÎ 'Krediler doğru adresegitmiyor' FATMAKOŞAR lhracata yönelik üretimin yüzde 60'ını gerçekleştiren küçük ve ortaboy işletme- lere (KOBİ) yönelik kredilerin adresine ulaşmadığı belirtildi. Krizin yol açtıgı sı- kıntılan sermaye gruplan yinelerken bu sıkıntılardan KOBl'lenn çok daha derin yaralar aldığı. sözkonusu işletmelerde üretimin yüzde 50 oranında gerilediği vurgulandı. Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi lşletme- len Derneğı (KOSID) Başkanı Sait Eyi- göz. kullandınlan kre- dılere ilişkin resmi verilenn bile gerçe- âi yansıtmadığını be- lirterek "KOBİ kre- dileri bankalar ara- cüığıyla kullandınlı- yorve her banka ken- di gru bunun işletme- sine kredi aktanyor" dedı.KOSİDüyelen- yol açtığı sıkmtılan sermaye gruplan yinelerken bu sıkıntılardan KOBÎ'ler çok daha derin yaralar aldı. nin ışletmekredilerinden yararlanamadı- ğını söyleyen Eyigöz, "KOBİ'nin temi- natı yeterliyse kredi oianağından yarar- lanryor. Eximbank*tan okey ahndıktan sonra bankaya başvuruJuyor. Her KOBİ kendi bankasına başvuruyor. Bankala- nn sahiplerini hepimiz biüyoruz" diye konuştu. Eyigöz. yeterli teminatı göste- remeyen KOBt'lerin kepenk indirmek zorunda kaldığını anımsatarak öte yan- dan sermayesi güçlü olan işletmelerin kredilerden yararlandığına dikkat çekti. Büyük sermaye gruplannın 'krizteOal- lığı' yaparak talebin düşmesine neden ol- duğunu belirten Eyigöz, "Sözkonusu ke- simler paradan para kazanmanın koşul- lannı yaratmış oldu. Büyükkr yatınmla- nnı durdurup nakde çevirdi. Bö> MiUk bü- yiikler krizden yarartanmay a çalıştığı için yan sanayi olarak çalışan KOBİ 'ler ürvti- mi durdurmak zorunda kaldı" dedi. KOSİD Genel Sekreteri İbrahim Be- lenüoğlu da, kredi almak için başvuran K.OBt'lerin 'du\-arla' karşılaştığını bildi- rerek "Sanayi sitelerinin panolannda ar- ük 'işçi aranıyor" ilaruna rastlayamazsı- ——»—^—^- nız. Takım tezgâh sa- tış ilanlan \ar. L'retim yüzde 50 oranında azaldı"dedi. KOBl'ler fınansal sıkıntınm da etkisiy- le Ar-Ge'ye (araştır- ma-geliştırme) yatı- nm yapmıyor. Han- larda çalışma ruhsatı bile olmadan faaliyet gösteren, ancak üretimde önemli bir pa- ya sahip olan KOBt'lerin Ar-Ge'ye ye- terince yatınm yapmaması, ancak üretim sürecinde tıkanma yaşandığı zaman ünı- versitelerle işbirliğine girmesi dikkat çe- kiyor. Sözkonusu alanda KOSGEB'le de işbirliği içinde olan KOBÎ'lerin Ar-Ge ya- tırunlan gelirlerinin yüzde 1 'ine bile ulaş- mıyor. KOSGEB Ar-Ge Grubu Başkanı Mustafa Çolakoğlu, bugüne kadar bir- liğin teknoloji geliştirme merkezlerince 132 işletmenin projesinin desteklendiği- nı söyledi. ARIKAN. YÜKSEKFAÎZLER TÎCARETÎDURDURDU 'Türk ekonomisi bıçak sırtında' HAZAL ATEŞÇ AKIR Küresel bunahmın etkileri, seçim, dış kaynak temini, özelleştirmeler Türkiye gündemini belirlerken, giderek daralan iç ve dış talebin kücülmesini engelleyecek tedbirler bir türlü yaşama geçirilemiyor. Koç Holding Stratejik Planlama Grubu Başkanı Necati Ankan. Türkiye ekono- misinin 'bıçak sırtında' olduğunu vur- gulayarak yüksek faizler nedeniyle tica- retın durma noktasına geldiğini söyledi. Ankan, siyasi belirsizliklerin piyasalan olumsuz etkilemeye devam ettiğıni kayde- derek kamu ve özel sektörûn acil tedbirler alması gerektiğini be- lirtti. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) ar- dından Dünya Ban- kası yetkilileriyle gö- rüşmelerde tamamla- iyasi belirsizlikler piyasalan olumsuz etküerken kamu ve özel sektörler acil tedbirlerin alınmasını bekliyor. nırken Türkiye gündemindeki ekonomik sıkıntılar çözüm beklemeye devam edi- yor. Global krizin Türkıye'ye yansıma- lannı değerlendiren Ankan. ülkedeki si- yasi krizin de yarattığı belirsizlik ortamı ile yüksek faizlenn payasalarda cıddi ta- lep düşmesine neden olduğunu söyledi. Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılann global krizden çok yüksek faizlerden kaynaklandığına işaret eden Ankan, "İç taİepteki daralma da sürüyor. Örnegin otomotiv sektöründe ekime ka- dar büyümevardL Ancak son 3 ayda top- lam talep yüzde 28 geriledi. Gıda ve içki sektöründe son 2 ayda yüzde 5'lik bir bü- yümevar. Ancak diğer birçok üründeda- ralma sözkonusu. Ekonomik durgunluk. satınalma ve talep doymasından degil yüksek faizden kâynaklamyor. Bu, glo- bal krize dayanmıyor. Yüksek faiz nede- niyleticaretdurdu" diye konuştu. Ankan, enflasyonun düşmeye de\ am etmesı, dö- viz kurunun kontrol altında tutulabilme- si gibi bazı göstergelerde de iyıleşmeler görüldüğünü bildinrken "Türk ekono- misi artılan ve eksileri ile tam bir bıçak — — — — sırü üstündedir. Gi- derek daralan iç ve dış talep karşısında daha fazla küçülme- yidurdurmak için acil tedbirlereihtiyaç\ar" açıklamasını yaptı. Ankan, özel sektö- rûn iç pazarlardaki daralmayı aşması için — — — — — dışpazarlaraaçılma- sının zorunlu olduğunu anlatarak, ekono- mik sıkıntılann aşılması amacıyla kamu yönetimi ile iş dünyasının üzerine düşen tedbirleri zamanında alması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin iç pazarlannın önem- li bir potansiyelibulunduğunukaydeden Ankan, "Türkiye pazan, sanayiye reka- betgücüveistihdamkazaiKhracak büyük güçtür. Ancak uluslararası anlaşmalar gereği iç pazan koruyucu tedbirler konu- lamaz. Pazan koruyucu tedbirler ancak toplumsal bUinçle ve gönüllü gayretle ah- nabifir" diye konuştu. Taslakta, pancar üretimi ve fiyatlannın serbest belirlenmesi önerilirken çalışmalar sürüyor Şeker Yasası seçinderi bekliyorANKARA(AA)-Tür- kiye Şeker Fabrikalan Genel Müdürü Selahat- tin Hun, çalışmalanna 1996'da başlanan ve üze- rinde birçok kez değı- şiklik yapılan Şeker Ya- sası taslağının önümüz- dekı günlerde Başbakan- lığa gönderileceğinı bil- direrek "Şeker Kanu- nu'nun bu yıl içinde çık- ması lazım" dedı. Hun, taslağm ılk kez, kendi- sinın genel müdür olma- sı ile biriikte 1996 yılında hazırlanmaya başladığını ve üzennde birçok kez deği- şiklik yapıldığını belirtti Söz konusu tasannın halen çıkanlama- mış olmasını üzüntü vericı bulduğunu bil- T ü t ü n f i y a t ı n d a k a r a r s i y a s i l e r i n Üreticilerin yüzde 100'ün üzerin- de fiyat artışı beklediği tütünde ka- rar siyasilere kaldı. Tanm Destekle- me Kurulu toplanarak tütün alım fı- yatlannı ve alım politikasını görüş.- tü. Kurula üye bürokratlar, bu yıl tü- tün için en fazla, geçen yılki enflas- yon oranınm üzerinde fiyat artışı ve- rilmemesi gerektiğini belirttilet An- cak kurul, alternatiflere göre alım fi- yatlannı ve bu fiyatlann Hazine'ye maliyetini gösteren alternatifleri si- yasilere sunacak. Tütün fiyatı konu- sundaki karan siyasiler verecek. Ge- nellikle şubat aymın ikinci yansı ya da mart ayı başında açıklanan tütün fiyatı, geçen yıla göre deflatör ora- nında arronlırsa, bu fiyat diğer ürün- lerin fiyatı hakkında da bir gösterge olacak. Oreticilerbu yıl için de 2 mil- yon liradan az olrrıamak üzere alım fiyatı açıklanmasını beklryor. Fiyat ko- nusundaki beklent sürerken,Tekerin finansmanı için bu yıl da bütçede ödenek öngöriilmedi. TekePin tütün ahmlannm vergi borçlannı ödemeye- rekgerçekleştirmesi bekleniyor. diren ve taslak ile şeker ve pancar üreti- minin istikrara kavuşturulmasının öngö- rüldüğünü savunan Hun, "Pancar üretimi ve fiyatlan tamamen serbest piyasa koşul- lan içinde beürlenmiş, şeker rejimi de bir istikrara kavuşturulmuş olacaktır. Yine oluşturulacak fonlar ile devletin bu konu- daki görev zaraıian da ortadan kaldınl- mış olacak" diye konuştu. Taslak üzenn- dekı çalışmalann halen devam ettiğini ve ilgili kuruluşlann görüşleri doğrultusunda son şeklinin verilmesi üzerine önümüzde- ki günlerde Başbakanlığa tekrar sunulacağını belirten Hun, Şeker Kanunu'nun bu yıl içinde mutlaka çıkması gerektiğini kaydetti. Hun, ancak söz konusu kanunun seçimlerden önce yasalaş- masını beklemediklerini de belirterek, kanunun, yeni hü- kümetle biriikte bu yıl için- de çıkanlmasını ümit ettik- lerini söyledi. Türkiye'de şekerrejiminin istikrara ka- vuşturulmadığı sürece ne yeni şeker fab- rikalannm kurulması ne de mevcut fabri- kalann özelleştirilmesinin pek mümkün gö- rülmediğini belirtti. ÇİFTÇİ DOSTU SADULLAH USLOVlt Asıl Soyulan Çittçi Soygun düzeni Türkiye'ye 1980 yılından sonra bütün koşullan ile yerieşti ve ülkeyi bir kanser gibi sardı. Zira, 12 Eylül darbesini hazırlayanlar, bu ko- nularda uzmandı ve tecrübeliydi. Kimin nereye ge- tirilmesi gerektiğini çok iyi biliyorlardı. Nitekim, ihtilalin başı Kenan Evren devlet baş- kanlığı koltuğuna oturtuldu ve böylece mutlu edil- di. Kuvvet kumandanlanna da konsey üyeliği yet- ti... Ancak, çeşitli siyasal oyunlarla Türk ekonomi- sinin yönetimi Turgut Özal ve ekibine verildi... Turgut Özal, kendisinin de sık sık tekrarladığı gi- bi 'zenginlik'ten ve 'zenginler'den hoşlanırdı. Ame- rikalılann ve kökü dısanda bulunan çokuluslu şir- ketlerin politikalanna uygun bir yapısı vardı. Savaş hesaplarını bile 'para'ya göre yapardı. Nitekim, Amerika ile Irak savaşı sırastnda 'bir koyup üç ka- zanacağını' söyleyerek bu görüşünü de kanıtladı. Kenan Evren 'müthiş zekâs/'nı, vali ve kayma- kamlann zoru ile toplanan kalabalıklara nutuk ata- rak ispatlamaya çalışırken, zamanın kuvvet komu- tanlan kendi işleri ile uğraşıyorlardı... Başbakanlı- ğa getirilen Bülend Ulusu ise zarif bir insandı. Gö- rev dönemi de aynı zarafet içinde geçti... Ama, hepsi o kadar. TBMM adına görev yapan kadronun hali böyley- di. Bu boşluk içinde her türlü karan Turgut Özal öne- riyor ve sonra da ekibi ile biriikte uyguluyordu. Turgut Özal'ı fazla tarif etmeye gerek yok... Zira, "Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz" diye- bilen, belki de dünyada tek devlet adamıydı. Inci- leri saymakla bitmez, ama konuya uygun olanlan da belirtmekte yarar var. örneğin, yukanda da belirttiğimiz gibi "Ben zen- ginleri severim" sözü, gelecekte yapacaklarının aynasıydı. Nitekim, işbaşına geldıği günden itiba- ren işçinin, memurun, emeklinin. dar gelirlinin ve çiftçilerin haklarını holdinglerin kasalarına aktara- cak uygulamalan hemen başlattı. Gerektiği zaman yasa, gerektiği zaman karamame çıkarttı. Zaten, gelişmeleri yakından izleyenlerin çok iyi bildikleri gibi, 12 Eylül darbesinin de, onu hazırla- yan olaylann da amacı, Türkiye'ye tam bir sömü- rü düzeninin getirilmesini sağlamaktı. Nitekim, 'ten- cereyuvartandı, kapağını buldu' ve 12 Eylül, Tur- gut Özal ile kendi felsefesine uygun bir yönetime kavuştu... • • • Sonuçta, sıkıyönetimin yarattığı baskı rejimi hal- kımıza doğrulann anlatılmasına engel oldu ve 1983 seçimlerinde Turgut Özal 'orta direk' edebiyatt ile tek başına iktidara geldi. Sol gösterip sağ vurmuş- tu. Zira, Özal iktidarı ile biriikte orta direk kısa sü- re içinde yıkıldı gitti... Yerine, fakirter ve çok büyük zenginlerden olu- şan iki kesim kaldı. Turgut Özal gerek başbakan- lığı, gerekse cumhurbaşkanlığı dönemlerinde sa- dece zenginlerle işbirliği yaptı... Ülkeyi sadece on- lann istediğı gibi yönetti. Fakirleri her zaman hor gördü... Turgut Özal öldü... Partisi iktidardan düştü... Baş- ka partiler hükümet oldu... Ama ne yazık ki 12 Ey- lül fetsefesini değiştirrnek mümkün olamadı. Çün- kü, soygun sistemi yasa ve uygulamalaria yerleş- mişti. Basında ve televizyonlarda bile soygun dü- zenini destekleyen yazarlar ve gazeteciler köşele- ri tutmaya başlamışlardı. Artık devlet yetkililen de, basın da, televizyonlar da bilerek veya bilmeyerek 12 Eylül'ün getirdiği soygun düzenini savunuyorlar. • • • Geçen hafta içinde bazı gazetelerde çiftçiye ya- pılan devlet desteğinin çok fazla olduğunu iddia eden haberler vardı. Haberlerin kaynağı Hazine Müste- şariığı'ydı... Amaç da, çiftçinin, kentlinin sırtından geçindiği görüşünü yaymaktı... İş bu kadarla da kalmadı. Önceki gün bazı ga- zeteler çiftçiye veryansın ettiler. Milyonlarca çiftçi- yi, kentlinin sırtından geçinen parazit gibi göster- meye çalıştılar. Ceplerine havadan her yıl 10 mil- yar dolar konulduğu iddia edildi. Hatta, Hazine Müsteşariığı'nın hazırlattığı raporlara göre, devlet desteği 20 milyar doların da üstündeymış. Devlet, özel sektör, bazı basın kuruluşları, çeşit- li çevreler bir araya gelmişler; çiftçimizi, kentliyi ve devleti sömürmekle suçluyorlar. Geçmiş yillarda da aynı iddialar ortaya atılmış ve iz bırakmıştı. O za- manlar da yalan yanlış şeyler söylenmiş ve yazıl- mıştı... Bugün yazılanlann da tamamı gerçek dışıdır. As- hnda soyulan çiftçidir... Savunulması gereken de çiftçidir... Bu tür gerçek dışı bilgilerle yapılmak is- tenen şey çok açıktır. Kamuoyunu, çiftçiye yapı- lan desteklerin çok olduğuna inandırmak ve bugün- kü üç-beş kuruşluk yardımı da kestirmektir. Böy- lece kaynaklann tamamını holdinglere aktarmak- tır. ••• Kentlinin sömürüldüğü doğrudur. Ama iddia edil- diği gibi sömüren çiftçi değildir... Köylüyü de, kent- liyi de, devleti de sömüren, bazı özel sektör kuru- luşlandır, holdinglerdir... Köylüye ve çiftçiye verildiği söylenen 10 milyar veya 20 milyar dolarlar da çeşitli yollardan bazı holdinglerin ve bankalann kasalarına akıtılmakta- dır... Lütfen, 20 milyar dolar destek aldığı söylenen çift- çinin haline bir bakınız... Fakiriikten dökülüyor, Gırt- lağına kadar borç içinde... Banka kredilerini öde- yebilmek için hayvanını, traktörünü veya tarlasını satışa çıkarmış... Değerinin yansına satmaya çalı- şıyor... Müşteri yok... Bir de holdinglerin haline bakınız... Her yıl kârla- n yüzlerce trilyon lirayi buluyor... Birçoğu, dünya zenginleri arasında sıralamaya girmiş. Buna rağmen 12 Eylül düzenini sürdürmek iste- yenler hâlâ savaş halindeler. Ancak, soyulanlan savunacak gazetelerin ve insanların da bulundu- ğunu unutmasınlar... Biz de kimlerin kimleri soy- duğunu anlatmaya devam edeceğiz... Not: Hazine Müsteşariığı sorularımızı hâlâ yanıt- lamadı. Bekliyoruz... Kaposite kullanımı geriledi ANKARA (AA) - tmalat sanayiinde üretim değeri ağırlıklı kapasite kullanımı, bu yılın ocak aymda, geçen yılm aynı ayına göre 4.5 puan azalarakyüzde71.3 düzeyinde gerçekleşti. Geçen yıl ocak aymda kapasite kuHanımı yüzde 75.8 olmuştu. Devlet Istatistik Enstitüsü'nün (DtE) 550 işyerini kapsayan Aylık Imalat Sanayi Eğilim Anketi geçici sonuçlanna göre, ocak ayında tam kapasite ile çakşamama nedenleri yüzde 64.4 oranında iç pazarda talep yetersizliği, yüzde 12.2 oranında da dış pazarda talep yetersizliğinden kaynaklandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle