Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 Ş.UEAT 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 15
tRKETLERDE\
NEVlCA,1999kış
koteksiyonunu
kayakseverlerin
beğenisine sundu. Türkiye
temsilciEğini Sporting'in
yaptıgj Nevka
kolekshonunda Avrupa
ve Kuzey Amerika'da
yayılrna>« başiayan Recco
Kurtarma Sistemi'nin
bulunduğu kıyafetler yer
alıyor. Recco Kurtarmâ
Sistemi'nde kayakçuun
güvenligini sağlayan
reflektör, kıyafetin içine
verieştiriliyor.
• KOÇ Topluluğu'na
bağlı amortisör üreticisi
Beldesan ve dünyanın
önde gelen otomotiv
tedarik finnalanndan
Alman Mannesmann
Grubu'na bağlı
Mannesmann Sachs AG.
ortak yeni bir şirket
kurdular. Amortisör
üretirni ve dünya çapında
pazarlanması amacıyla
kurulan Sachs Beldesan
Süspansiyon Sistemleri
Sanayı \e Ticaret A.Ş.
diye adlandınlan şirkette,
Mannesmann yûzde 50,
Koç Topluluğu yüzde 50
hisse sahibi oldular.
• AEG.Türk
tuketicisinin ihtiyaçlarını
göz öniinde tutarak,
Avrupa'da dizayn edilip
üretikn Softüne Favorit
bulaşık makinelerini
piyasaya sundu. 12 kişilik
yemck takımı y ıkama
kapasitesine sahip olan
Favorit bulaşık
makineleri, düşiik enerji
ve su kullanımıyla
çahşıvor.
• TEKSU, Meksika
baharatlı Findux
Nacho'yu piyasaya sürdü.
Azizler Holding'e bağlı
Teksu Dağıtım Hizmetleri
tarafından Türkiye
çapında tüketiciye
ulaştınlan dört çeşit
Findux, Meksika baharatı
katkılı peynir aroması
içeriyor.
CASTROLdesteğiUe
yanşan. NVinfield
Wiüiams ekibinin
Fornmla 1 mücadelesi, 7
Mart 1999*da Avustralya
Melbourne'de başlayacak.
Eski Formula 1 Dünya
Şampiyonu Michaei
Schumacher'in kardeşi
olan ve son iki yıldır
Jordan ekibi Qe yanşan
Ralf Schumacher, bu yıl
Castrol \\ infield VVillİams
ekibüıde yanşacak.
• TELSİM. cep telefonu
faturalannı. lnternet
ortamına taşıdı. Telsim'ın
web sitesine giren
aboneleri, ödemeleri
gereken fatura tutannı ve
son ödeme tarihini
izleyebilecekler.
• ERMEGtLDO
ZEGX\, bir sezon sonrası
kotekshonundan örnekler
sergilenie gelenegini
sürdürüyor. Ermegildo
Zegna'nın Mişantaşı
mağazasında 1999 yaz
koleksiyonunda yer alan
ûrünler sergüeniyor.
Dünya Bankası, 3 milyar dolar krediyi yapısal 'reform' ve IMF'yle anlaşmaya bağladı
Gelecek hükümete değişim baskısı
• Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Johannes Linn
ise "Bu tamamen maksimurn limit. Ne kadar reform
yapılırsa o kadar ödenecektir" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Dünya Bankası. Türkiye'ye
\ereceği kredıleri yapısal değişim
\ e Uluslararası Para Fonu"yla (IMF)
anlaşma imzalaması koşulunabağ-
ladı. Hazine Müsteşan YenerDinç-
men, yapısal uyum kredileri çerçe-
\esindeki 3 milyar dolarlıkkayna-
ğın Türkiye'nin yapacağı progra-
ma göre yükselebileceğinı belirtir-
ken Dünya Bankası Başkan Yar-
dımcısı Johannes Linn ise "Bu ta-
mamen maksimum limit Ne ka-
dar reform > apdırsa o kadar öde-
necektir" dedı. Linn. Türkiye eko-
nomısırun, yüksek faizler, borç öde-
meleri, sosyal güvenlik açıklan,
KİT vetanmdaki uygulamalan ne-
deniyle ılenye dönük açık olduğu-
nu. korunaklı olmadığını söyledi.
Dünya Bankası da. IMF gibi pa-
rasal kaynak aktanmını yapısal de-
ğişikliklere bağladı. Dünya Ban-
kası'nın Avrupa ve Orta Asya böl-
gesinden sorumlu Başkan Yardım-
cısı Linn. 1.5 günlük Türkiye ziya-
retinde, Başbakan Bûlent Ecevit,
Başbakan Yardımcısı Hikmet Uuğ-
bay ve Maliye Bakanı ZekeriyaTe-
mizelle görüştü.
Ulugbay, Dünya Bankası'ylauy-
gulanan mevcut programlann da-
ha geniş kapsamlı olması için ça-
lıştıklannı bildırdi. Dışsatım ve
Eximbank için almacak kredinin
miktanna ilişkin soruüzerineUluğ-
bay, "Şu anda tclafuz edilen 200
mÜyondolarolmakla biriikte daba
yüksek bir olasıhk var mı yok mu
görüşmeye devam edryoruz" dedı.
Maliye Bakanı Temizel ise "Önü-
müzdeki günlerde daha önce 5n-
görüknlerin ötesinde Türkiye bel-
li kaynaklan kullanma imkânına
sahipotacak" dedi. Temizel. "Ekst-
ra mali yardım görüşüldü mfi" so-
rusuna "Evet görüşükhı" yanıtını
verdi.
'Seçimieri bekliyoruz'
Dünya Bankası Başkan Yardım-
cısı Linn ise Türkiye ekonomisinin
uluslararası ekonomikbunalımdan
ve siyasi belirsizlikten çok etkilen-
diğıni, ancak güvenilir programmı
sürdürebildiğini söyledi. Seçimler
sonrasına yönelik böyle bir prog-
ram için hazırlık yapıldığını kayde-
den Linn, Eximbank'ın kapasitesi-
nın yükseltilmesine yönelik dışsa-
tım kredisi konusunda çalışmalann
sürdüğünü bildirdi.
Linn, Dünya Bankası'nın yapı-
sal uyum kredilerinde mutlaka
IMF'yle anlaşmaya gittiğıni belir-
tirken "IMF. paranın doğnı yerler-
de kuUanudığı garantisi verryor"
dedı. Linn, yapısal uyum ve kredı
konulannda seçimlerden sonra olu-
şacak hükümetle anlaşma yapma-
yı tercih ettiklerini, ancakbu görüş-
melerde teknik düzeyde çalışmalar-
la hükümetin kurulmasmdan son-
ra hemen uygulanabilecek prog-
ramlar oluşturulduğunu söyledi.
Linn. uluslararası güvenilırlik ve
kredibilite açısından, yeni kurula-
cak hükümetin "kendini bu prog-
ramaadamasr gerektiğını ve han-
gi hükümet gelirse gelsin yapısal re-
formlan gerçekleştirmeyi çekici
bulacağuıı ileri sürdü.
Linn, öngörülen 3 milyar dola-
nn tamamının bir anda verilmesi-
nin söz konusu olmadığıru, bu tu-
tann da köklü yapısal reform ön-
görülmesi durumunda en yüksek li-
mit olduğunu belirtirken "Kredi
getişmekre göre aşama aşama ve-
rflecek" dedi. Linn, Türkiye'de bu-
güne kadar bunalım olmamasının
nedenini, "ekonominin esnek ya-
pıSLözel sektörün dinamizmi,döviz
kurlarındaki esneklik ve bütçe
kJaresTyle açıldadı.
Uluslararasıtahkimle ilgili soruyu
Linn yerine yanıtlayan Dünya Ban-
kası Türkiye Temsilcisi Ajay Chib-
ber, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı. Damştay ve Hazine'nin
bu konular üzerinde görüştügünü
belirtirken uluslararası sermayenin
Türkiye'nin enerji sektörüneçekil-
mesi gerektiğini ıleri sürdü. Dün-
ya Bankası'nın Lnuslararası Finans-
man Kurumu'yla (IFC) tahkim
konusundaki uluslararası deneyimi
Türkiye'ye getirmeye hazırolduk-
lannı bildiren Chibber, Linn'in an-
lattığı yapısal reformlar kapsamm-
da bunun için bir çalışma grubu
oluşturulacağını kaydetti.
Servetini yat, kotra, uçak, Mercedes gibi lüks taşıtlara yatıranlar izlemeye alınacak
Lüks otomobil sahipleri takipte
Ekonomi Servisi - Maliye Ba-
kanlığı, Türkiye Merkezi Taşıt
Kütüğü'yle lüks otomobil sa-
hipleri başta olmak üzere ara-
bası olan vatandaşlan yakın ta-
kibe alıyor.
Vergi numarasının da katkısıy-
la taşıt yoluyla servet edinımıni
de izlemek ve nakıl vasıtalan
vergi dairelerini çağdaş bir ya-
pıya kavuşturarak mükellefe da-
ha iyı hızmet sunabılmek için
bir süre önce 'Nakil Vasıtalan
VergiDaireleriOtomasyonu Pro-
jesi' oluşturuldu. Proje kapsa-
mında önce Ankara. Istanbul,
lzmir, Adana \e Bursa; ardın-
dan Antalya. Konya. Kaysen.
Manisa ve Iskendenın'da 11 ver-
gı dairesinde bilgısayar siste-
miyle hizmet verılmeye başlan-
dı. Bu illerdeki tescilli araç sa-
yısı da 3 mılyon 991 bın 236 ola-
rak belirlendı.
Söz konusu projeye Eskişe-
hir, Kocaeli. Denizlı. lçel, Gazi-
antep, Samsun ve Hatay'dakı ver-
gi daırelerinin de dahil edılme-
siyleotomasyon kapsaminda iz-
fek â t h d i l
yon 759 bin 599'a ulaşacağı be-
lirlendı.
Türkiyecleki tescilli araç sa-
yısının 8 mılyon 124 bin 872 ol-
duğunu behrten Gelırler Genel
Müdürlüğü yetkilileri, toplam
araç sayısmın yüzde 41'ini oluş-
turan 3 milyon 365 bin 273 ara-
cı bulunan diğer illerin de aşa-
malı olarak proje içinde yer ala-
caklannı ifade ettiler.
Kütük sayesinde, servetini yat,
kotra. uçak. Mercedes gibi lüks
taşıtlara yatıranlarda çok yakın-
dan izlemeye alınacak. Ülkenin
neresinde olursa olsun alım-sa-
tımı yapılan taşıtlar, Merkezi Ta-
şıt Kütüğü'ne işlenecek. Gelen
bilgilerin de sürekli değerlen-
dirmesi yapılacak. Bu şekilde
kimlerin kaç otomobili olduğu,
kimlerin ne marka otomobile sa-
hip bulunduğu, kimlerin lüks
otomobil aldığı, kimlerin para-
sını yat, kotra ve uçağa yatırdı-
ğı her gün tek tek izlenecek.
Söz konusu bilgıler denetim
elemanlannm da hizmetine su-
nulacak ve lüks taşıt alanlann
yıl içinde ne kadar gelir beyan
ettiklerr. ne kadarvergi ödedik-
lenne bakılacak.
Honda
9
nın eğlence makinesi tanıtıldı
kııHın
Aırto Show*98 fuannda scrgilendiktcn sonra ilk
olarak Türkiye'de sabşa sunulan Honda'nın
u
Eğlence Makinesi" HR-V modcli tspanya'ntn
Barcekma kentinde dış basına tanıbldı. Yakıt
tasarrufu. lüks iç donarumı, neşeü renkieri \e
hem de kırsal alanda kuDanım kotayhğı sunu}<or.
HR-V'nin en önemli özelliği ise akılİı
bir şanzınıana sahip olması. Hidrolik sistenrie
yönlendirilen şannman gerektiğinde kendi karar
vererek 4 çeker durumuna geçiyor.
HAKANAKARSU)
EYÎGÖZ: KOBÎ'LERDE ÜRETİM YÜZDE 50 GERÎLEDÎ
'Krediler doğru adresegitmiyor'
FATMAKOŞAR
lhracata yönelik üretimin yüzde 60'ını
gerçekleştiren küçük ve ortaboy işletme-
lere (KOBİ) yönelik kredilerin adresine
ulaşmadığı belirtildi. Krizin yol açtıgı sı-
kıntılan sermaye gruplan yinelerken bu
sıkıntılardan KOBl'lenn çok daha derin
yaralar aldığı. sözkonusu işletmelerde
üretimin yüzde 50 oranında gerilediği
vurgulandı.
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi lşletme-
len Derneğı (KOSID) Başkanı Sait Eyi-
göz. kullandınlan kre-
dılere ilişkin resmi
verilenn bile gerçe-
âi yansıtmadığını be-
lirterek "KOBİ kre-
dileri bankalar ara-
cüığıyla kullandınlı-
yorve her banka ken-
di gru bunun işletme-
sine kredi aktanyor"
dedı.KOSİDüyelen-
yol açtığı
sıkmtılan sermaye gruplan
yinelerken bu sıkıntılardan
KOBÎ'ler çok daha derin
yaralar aldı.
nin ışletmekredilerinden yararlanamadı-
ğını söyleyen Eyigöz, "KOBİ'nin temi-
natı yeterliyse kredi oianağından yarar-
lanryor. Eximbank*tan okey ahndıktan
sonra bankaya başvuruJuyor. Her KOBİ
kendi bankasına başvuruyor. Bankala-
nn sahiplerini hepimiz biüyoruz" diye
konuştu. Eyigöz. yeterli teminatı göste-
remeyen KOBt'lerin kepenk indirmek
zorunda kaldığını anımsatarak öte yan-
dan sermayesi güçlü olan işletmelerin
kredilerden yararlandığına dikkat çekti.
Büyük sermaye gruplannın 'krizteOal-
lığı' yaparak talebin düşmesine neden ol-
duğunu belirten Eyigöz, "Sözkonusu ke-
simler paradan para kazanmanın koşul-
lannı yaratmış oldu. Büyükkr yatınmla-
nnı durdurup nakde çevirdi. Bö> MiUk bü-
yiikler krizden yarartanmay a çalıştığı için
yan sanayi olarak çalışan KOBİ 'ler ürvti-
mi durdurmak zorunda kaldı" dedi.
KOSİD Genel Sekreteri İbrahim Be-
lenüoğlu da, kredi almak için başvuran
K.OBt'lerin 'du\-arla' karşılaştığını bildi-
rerek "Sanayi sitelerinin panolannda ar-
ük 'işçi aranıyor" ilaruna rastlayamazsı-
——»—^—^- nız. Takım tezgâh sa-
tış ilanlan \ar. L'retim
yüzde 50 oranında
azaldı"dedi.
KOBl'ler fınansal
sıkıntınm da etkisiy-
le Ar-Ge'ye (araştır-
ma-geliştırme) yatı-
nm yapmıyor. Han-
larda çalışma ruhsatı
bile olmadan faaliyet
gösteren, ancak üretimde önemli bir pa-
ya sahip olan KOBt'lerin Ar-Ge'ye ye-
terince yatınm yapmaması, ancak üretim
sürecinde tıkanma yaşandığı zaman ünı-
versitelerle işbirliğine girmesi dikkat çe-
kiyor. Sözkonusu alanda KOSGEB'le de
işbirliği içinde olan KOBÎ'lerin Ar-Ge ya-
tırunlan gelirlerinin yüzde 1 'ine bile ulaş-
mıyor. KOSGEB Ar-Ge Grubu Başkanı
Mustafa Çolakoğlu, bugüne kadar bir-
liğin teknoloji geliştirme merkezlerince
132 işletmenin projesinin desteklendiği-
nı söyledi.
ARIKAN. YÜKSEKFAÎZLER TÎCARETÎDURDURDU
'Türk ekonomisi bıçak sırtında'
HAZAL ATEŞÇ AKIR
Küresel bunahmın etkileri, seçim, dış
kaynak temini, özelleştirmeler Türkiye
gündemini belirlerken, giderek daralan iç
ve dış talebin kücülmesini engelleyecek
tedbirler bir türlü yaşama geçirilemiyor.
Koç Holding Stratejik Planlama Grubu
Başkanı Necati Ankan. Türkiye ekono-
misinin 'bıçak sırtında' olduğunu vur-
gulayarak yüksek faizler nedeniyle tica-
retın durma noktasına geldiğini söyledi.
Ankan, siyasi belirsizliklerin piyasalan
olumsuz etkilemeye
devam ettiğıni kayde-
derek kamu ve özel
sektörûn acil tedbirler
alması gerektiğini be-
lirtti.
Uluslararası Para
Fonu'nun (IMF) ar-
dından Dünya Ban-
kası yetkilileriyle gö-
rüşmelerde tamamla-
iyasi belirsizlikler
piyasalan olumsuz
etküerken kamu ve özel
sektörler acil tedbirlerin
alınmasını bekliyor.
nırken Türkiye gündemindeki ekonomik
sıkıntılar çözüm beklemeye devam edi-
yor. Global krizin Türkıye'ye yansıma-
lannı değerlendiren Ankan. ülkedeki si-
yasi krizin de yarattığı belirsizlik ortamı
ile yüksek faizlenn payasalarda cıddi ta-
lep düşmesine neden olduğunu söyledi.
Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik
sıkıntılann global krizden çok yüksek
faizlerden kaynaklandığına işaret eden
Ankan, "İç taİepteki daralma da sürüyor.
Örnegin otomotiv sektöründe ekime ka-
dar büyümevardL Ancak son 3 ayda top-
lam talep yüzde 28 geriledi. Gıda ve içki
sektöründe son 2 ayda yüzde 5'lik bir bü-
yümevar. Ancak diğer birçok üründeda-
ralma sözkonusu. Ekonomik durgunluk.
satınalma ve talep doymasından degil
yüksek faizden kâynaklamyor. Bu, glo-
bal krize dayanmıyor. Yüksek faiz nede-
niyleticaretdurdu" diye konuştu. Ankan,
enflasyonun düşmeye de\ am etmesı, dö-
viz kurunun kontrol altında tutulabilme-
si gibi bazı göstergelerde de iyıleşmeler
görüldüğünü bildinrken "Türk ekono-
misi artılan ve eksileri ile tam bir bıçak
— — — — sırü üstündedir. Gi-
derek daralan iç ve
dış talep karşısında
daha fazla küçülme-
yidurdurmak için acil
tedbirlereihtiyaç\ar"
açıklamasını yaptı.
Ankan, özel sektö-
rûn iç pazarlardaki
daralmayı aşması için
— — — — — dışpazarlaraaçılma-
sının zorunlu olduğunu anlatarak, ekono-
mik sıkıntılann aşılması amacıyla kamu
yönetimi ile iş dünyasının üzerine düşen
tedbirleri zamanında alması gerektiğini
söyledi. Türkiye'nin iç pazarlannın önem-
li bir potansiyelibulunduğunukaydeden
Ankan, "Türkiye pazan, sanayiye reka-
betgücüveistihdamkazaiKhracak büyük
güçtür. Ancak uluslararası anlaşmalar
gereği iç pazan koruyucu tedbirler konu-
lamaz. Pazan koruyucu tedbirler ancak
toplumsal bUinçle ve gönüllü gayretle ah-
nabifir" diye konuştu.
Taslakta, pancar üretimi ve fiyatlannın serbest belirlenmesi önerilirken çalışmalar sürüyor
Şeker Yasası seçinderi bekliyorANKARA(AA)-Tür-
kiye Şeker Fabrikalan
Genel Müdürü Selahat-
tin Hun, çalışmalanna
1996'da başlanan ve üze-
rinde birçok kez değı-
şiklik yapılan Şeker Ya-
sası taslağının önümüz-
dekı günlerde Başbakan-
lığa gönderileceğinı bil-
direrek "Şeker Kanu-
nu'nun bu yıl içinde çık-
ması lazım" dedı. Hun,
taslağm ılk kez, kendi-
sinın genel müdür olma-
sı ile biriikte 1996 yılında hazırlanmaya
başladığını ve üzennde birçok kez deği-
şiklik yapıldığını belirtti
Söz konusu tasannın halen çıkanlama-
mış olmasını üzüntü vericı bulduğunu bil-
T ü t ü n f i y a t ı n d a k a r a r s i y a s i l e r i n
Üreticilerin yüzde 100'ün üzerin-
de fiyat artışı beklediği tütünde ka-
rar siyasilere kaldı. Tanm Destekle-
me Kurulu toplanarak tütün alım fı-
yatlannı ve alım politikasını görüş.-
tü. Kurula üye bürokratlar, bu yıl tü-
tün için en fazla, geçen yılki enflas-
yon oranınm üzerinde fiyat artışı ve-
rilmemesi gerektiğini belirttilet An-
cak kurul, alternatiflere göre alım fi-
yatlannı ve bu fiyatlann Hazine'ye
maliyetini gösteren alternatifleri si-
yasilere sunacak. Tütün fiyatı konu-
sundaki karan siyasiler verecek. Ge-
nellikle şubat aymın ikinci yansı ya
da mart ayı başında açıklanan tütün
fiyatı, geçen yıla göre deflatör ora-
nında arronlırsa, bu fiyat diğer ürün-
lerin fiyatı hakkında da bir gösterge
olacak. Oreticilerbu yıl için de 2 mil-
yon liradan az olrrıamak üzere alım
fiyatı açıklanmasını beklryor. Fiyat ko-
nusundaki beklent sürerken,Tekerin
finansmanı için bu yıl da bütçede
ödenek öngöriilmedi. TekePin tütün
ahmlannm vergi borçlannı ödemeye-
rekgerçekleştirmesi bekleniyor.
diren ve taslak ile şeker ve pancar üreti-
minin istikrara kavuşturulmasının öngö-
rüldüğünü savunan Hun, "Pancar üretimi
ve fiyatlan tamamen serbest piyasa koşul-
lan içinde beürlenmiş, şeker rejimi de bir
istikrara kavuşturulmuş olacaktır. Yine
oluşturulacak fonlar ile devletin bu konu-
daki görev zaraıian da ortadan kaldınl-
mış olacak" diye konuştu. Taslak üzenn-
dekı çalışmalann halen devam ettiğini ve
ilgili kuruluşlann görüşleri
doğrultusunda son şeklinin
verilmesi üzerine önümüzde-
ki günlerde Başbakanlığa
tekrar sunulacağını belirten
Hun, Şeker Kanunu'nun bu
yıl içinde mutlaka çıkması
gerektiğini kaydetti. Hun,
ancak söz konusu kanunun
seçimlerden önce yasalaş-
masını beklemediklerini de
belirterek, kanunun, yeni hü-
kümetle biriikte bu yıl için-
de çıkanlmasını ümit ettik-
lerini söyledi.
Türkiye'de şekerrejiminin istikrara ka-
vuşturulmadığı sürece ne yeni şeker fab-
rikalannm kurulması ne de mevcut fabri-
kalann özelleştirilmesinin pek mümkün gö-
rülmediğini belirtti.
ÇİFTÇİ DOSTU
SADULLAH USLOVlt
Asıl Soyulan Çittçi
Soygun düzeni Türkiye'ye 1980 yılından sonra
bütün koşullan ile yerieşti ve ülkeyi bir kanser gibi
sardı. Zira, 12 Eylül darbesini hazırlayanlar, bu ko-
nularda uzmandı ve tecrübeliydi. Kimin nereye ge-
tirilmesi gerektiğini çok iyi biliyorlardı.
Nitekim, ihtilalin başı Kenan Evren devlet baş-
kanlığı koltuğuna oturtuldu ve böylece mutlu edil-
di. Kuvvet kumandanlanna da konsey üyeliği yet-
ti... Ancak, çeşitli siyasal oyunlarla Türk ekonomi-
sinin yönetimi Turgut Özal ve ekibine verildi...
Turgut Özal, kendisinin de sık sık tekrarladığı gi-
bi 'zenginlik'ten ve 'zenginler'den hoşlanırdı. Ame-
rikalılann ve kökü dısanda bulunan çokuluslu şir-
ketlerin politikalanna uygun bir yapısı vardı. Savaş
hesaplarını bile 'para'ya göre yapardı. Nitekim,
Amerika ile Irak savaşı sırastnda 'bir koyup üç ka-
zanacağını' söyleyerek bu görüşünü de kanıtladı.
Kenan Evren 'müthiş zekâs/'nı, vali ve kayma-
kamlann zoru ile toplanan kalabalıklara nutuk ata-
rak ispatlamaya çalışırken, zamanın kuvvet komu-
tanlan kendi işleri ile uğraşıyorlardı... Başbakanlı-
ğa getirilen Bülend Ulusu ise zarif bir insandı. Gö-
rev dönemi de aynı zarafet içinde geçti... Ama,
hepsi o kadar.
TBMM adına görev yapan kadronun hali böyley-
di. Bu boşluk içinde her türlü karan Turgut Özal öne-
riyor ve sonra da ekibi ile biriikte uyguluyordu.
Turgut Özal'ı fazla tarif etmeye gerek yok... Zira,
"Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz" diye-
bilen, belki de dünyada tek devlet adamıydı. Inci-
leri saymakla bitmez, ama konuya uygun olanlan
da belirtmekte yarar var.
örneğin, yukanda da belirttiğimiz gibi "Ben zen-
ginleri severim" sözü, gelecekte yapacaklarının
aynasıydı. Nitekim, işbaşına geldıği günden itiba-
ren işçinin, memurun, emeklinin. dar gelirlinin ve
çiftçilerin haklarını holdinglerin kasalarına aktara-
cak uygulamalan hemen başlattı. Gerektiği zaman
yasa, gerektiği zaman karamame çıkarttı.
Zaten, gelişmeleri yakından izleyenlerin çok iyi
bildikleri gibi, 12 Eylül darbesinin de, onu hazırla-
yan olaylann da amacı, Türkiye'ye tam bir sömü-
rü düzeninin getirilmesini sağlamaktı. Nitekim, 'ten-
cereyuvartandı, kapağını buldu' ve 12 Eylül, Tur-
gut Özal ile kendi felsefesine uygun bir yönetime
kavuştu...
• • •
Sonuçta, sıkıyönetimin yarattığı baskı rejimi hal-
kımıza doğrulann anlatılmasına engel oldu ve 1983
seçimlerinde Turgut Özal 'orta direk' edebiyatt ile
tek başına iktidara geldi. Sol gösterip sağ vurmuş-
tu. Zira, Özal iktidarı ile biriikte orta direk kısa sü-
re içinde yıkıldı gitti...
Yerine, fakirter ve çok büyük zenginlerden olu-
şan iki kesim kaldı. Turgut Özal gerek başbakan-
lığı, gerekse cumhurbaşkanlığı dönemlerinde sa-
dece zenginlerle işbirliği yaptı... Ülkeyi sadece on-
lann istediğı gibi yönetti. Fakirleri her zaman hor
gördü...
Turgut Özal öldü... Partisi iktidardan düştü... Baş-
ka partiler hükümet oldu... Ama ne yazık ki 12 Ey-
lül fetsefesini değiştirrnek mümkün olamadı. Çün-
kü, soygun sistemi yasa ve uygulamalaria yerleş-
mişti. Basında ve televizyonlarda bile soygun dü-
zenini destekleyen yazarlar ve gazeteciler köşele-
ri tutmaya başlamışlardı.
Artık devlet yetkililen de, basın da, televizyonlar
da bilerek veya bilmeyerek 12 Eylül'ün getirdiği
soygun düzenini savunuyorlar.
• • •
Geçen hafta içinde bazı gazetelerde çiftçiye ya-
pılan devlet desteğinin çok fazla olduğunu iddia eden
haberler vardı. Haberlerin kaynağı Hazine Müste-
şariığı'ydı... Amaç da, çiftçinin, kentlinin sırtından
geçindiği görüşünü yaymaktı...
İş bu kadarla da kalmadı. Önceki gün bazı ga-
zeteler çiftçiye veryansın ettiler. Milyonlarca çiftçi-
yi, kentlinin sırtından geçinen parazit gibi göster-
meye çalıştılar. Ceplerine havadan her yıl 10 mil-
yar dolar konulduğu iddia edildi. Hatta, Hazine
Müsteşariığı'nın hazırlattığı raporlara göre, devlet
desteği 20 milyar doların da üstündeymış.
Devlet, özel sektör, bazı basın kuruluşları, çeşit-
li çevreler bir araya gelmişler; çiftçimizi, kentliyi ve
devleti sömürmekle suçluyorlar. Geçmiş yillarda da
aynı iddialar ortaya atılmış ve iz bırakmıştı. O za-
manlar da yalan yanlış şeyler söylenmiş ve yazıl-
mıştı...
Bugün yazılanlann da tamamı gerçek dışıdır. As-
hnda soyulan çiftçidir... Savunulması gereken de
çiftçidir... Bu tür gerçek dışı bilgilerle yapılmak is-
tenen şey çok açıktır. Kamuoyunu, çiftçiye yapı-
lan desteklerin çok olduğuna inandırmak ve bugün-
kü üç-beş kuruşluk yardımı da kestirmektir. Böy-
lece kaynaklann tamamını holdinglere aktarmak-
tır.
•••
Kentlinin sömürüldüğü doğrudur. Ama iddia edil-
diği gibi sömüren çiftçi değildir... Köylüyü de, kent-
liyi de, devleti de sömüren, bazı özel sektör kuru-
luşlandır, holdinglerdir...
Köylüye ve çiftçiye verildiği söylenen 10 milyar
veya 20 milyar dolarlar da çeşitli yollardan bazı
holdinglerin ve bankalann kasalarına akıtılmakta-
dır...
Lütfen, 20 milyar dolar destek aldığı söylenen çift-
çinin haline bir bakınız... Fakiriikten dökülüyor, Gırt-
lağına kadar borç içinde... Banka kredilerini öde-
yebilmek için hayvanını, traktörünü veya tarlasını
satışa çıkarmış... Değerinin yansına satmaya çalı-
şıyor... Müşteri yok...
Bir de holdinglerin haline bakınız... Her yıl kârla-
n yüzlerce trilyon lirayi buluyor... Birçoğu, dünya
zenginleri arasında sıralamaya girmiş.
Buna rağmen 12 Eylül düzenini sürdürmek iste-
yenler hâlâ savaş halindeler. Ancak, soyulanlan
savunacak gazetelerin ve insanların da bulundu-
ğunu unutmasınlar... Biz de kimlerin kimleri soy-
duğunu anlatmaya devam edeceğiz...
Not: Hazine Müsteşariığı sorularımızı hâlâ yanıt-
lamadı. Bekliyoruz...
Kaposite kullanımı geriledi
ANKARA (AA) - tmalat
sanayiinde üretim değeri
ağırlıklı kapasite
kullanımı, bu yılın ocak
aymda, geçen yılm aynı
ayına göre 4.5 puan
azalarakyüzde71.3
düzeyinde gerçekleşti.
Geçen yıl ocak aymda
kapasite kuHanımı yüzde
75.8 olmuştu. Devlet
Istatistik Enstitüsü'nün
(DtE) 550 işyerini
kapsayan Aylık Imalat
Sanayi Eğilim Anketi
geçici sonuçlanna göre,
ocak ayında tam kapasite
ile çakşamama nedenleri
yüzde 64.4 oranında iç
pazarda talep
yetersizliği, yüzde 12.2
oranında da dış pazarda
talep yetersizliğinden
kaynaklandı.