Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 ŞUBAT 1999 ÇARŞAMBA
16 KULTUR
21. Yüzyılın Görüntüleri: I. Selanik Belgesel Film Festivali 15-21 Mart'ta gerçekleşecek
Belgeseller ışığında bir festival• 8 bölümden oluşan
festival, genç film
yapımcılanna belgesel
filmlerin tüm olanaklannı
kullanmayı, daha geniş
kitlelere ulaşmalannı
amaçhyor. Türkiye, festivale
'Istanbul'da Rum Okullan',
'Gören Göz Için Kadıköy',
'Yeditepe Camileri' ve
'Cuma'dan Pazar'a tstanbul'
ile katılıyor.
ASLISELÇUK
1999'da Selanik'te ilk kez bır belge-
sel film festivali başlatılıyor. 15-21 Mart
tarihleri arasında gerçekleşek olan fes-
tival Yunan Kültür Bakanlığı'nca. Ulus-
lararası Selanik Film Festivali ile birlik-
te düzenlenen bir kültür olayı. Selanik
Film Festivali'nin Yeni Uftiklar bölü-
münün başkanı Dimitri Eipides, bu fes-
tivalde yönetıci olarak görev japmakta.
Festival, aynı zamanda Yunan televizyon
ağı NET'in de desteğini alıyor.
21. Yüzyılın Görüntüleri etkinlıği bel-
gesel filmler üretimi için hem uluslara-
rası hem de bölgesel anlamda önemlı
bir girişim olma potansiyeline sahip.
Festivalin ana amacı genç film yapım-
cılanna belgesel filmlerin tüm olanak-
lannı kullanmayı, daha geniş seyirci kit-
lelenne ulaşmayi özendirmeyi amaçlı-
yor.
Medyadaki değişim
Bu festivali düzenleme fikrine günü-
müzde yer alan görsel-işitsel iletişim
araçlanndaki, yani medyadaki değişim-
ler neden olmuştur. Medyadaki bu de-
ğişimlerin, gelişmelerin kültürler arası
bir haberleşme aracı olarak dikkate alın-
ması Fıkn festivalin en belirgin önemli
ana çıkış noktasıdır. Teknolojideki sürek-
li değişmeler nedeniyle belgeseller bu-
gün çeşitli formatlar altında
büyük bır gelişme göster-
mektedir. Bu değişik yakla-
ştmlar arasında film, dijital
film ve video bulunmakta.
Bunlar içinse farklı çıkış ve-
ya satış noktalan oluşmakta-
dır. Bu satış noktalanmn en
belli başlılan sinema. kab-
lolu televizyon ve normal te-
levizyon kanaltandır. Festi-
val aynca tümüyle bağımsız
ya da alternatif denebilecek
haberleşme kaynaklannm da
kendilerini sunabilecekleri
bir ortam olma niteliği taşı-
mayı istemektedir.
Bu yeni festival uluslara-
rası bir onur komıtesi kur-
ma yolunda çalışmalar sür-
dürmektedir. Şu ana kadar
bu komiteyekatkılannı sağ-
lamak için evet diyenler ara-
sında JuditElek (Budapeşte).
RobertKramerlTaris), \öc-
helNegreponto(Ne\\ York).
Johan van tkr Keuken (Ams-
terdam), Mareeüne Loridan-
Ivens (Paris), Adrienne Man-
cia (New York), Chantal
Afcerman (Paris) ve başkala-
n bulunmaktadır. Bu seçkin
ilişkiler ağı, belgesel film
üretimi ile ilgili olan kay-
naklann aralanndaki bağlan-
tılan sağlayacak önemli bir
iletişimi de oluşturmaktadır.
Festivalin ana programı
son 12 ayın uluslararası üre-
timinden seçılen olağanüstü
yapımlan içermektedir. Fes-
tival herhangi biryanşmaya
dayanmayan uluslararası bir
Selanik Belgesel Film Festivali'nde, Yonanistan'da ödül kazannuş olan belgesel filmler bölümünde 'Epirus' (solda) ve 'Sinassos' (sağda) izleyicilere sunulacak.
olay olmasına karşın izleyici ödülü, Yu-
nan ve yabancı basınında birbirinden
bağımsız olarak verecekleri ödülleri de
içeriyor.
Film veya videolan ile 21. Yüzyılm Gö-
rüntüleri etkınlıgine katılan ülkeler Isveç,
Avustralya, ABD, Türkiye, Israil, Italya,
Japonya, Arjantın, lngiltere, lsviçre, Rus-
ya, Almanya, Fransa, Polonya, Şili, Hol-
landa, Norveç. Avusturya. Yetmişten faz-
lafilmve video gösterilecek. Özellikle üze-
rinde yoğunlaşılan konular. sosyal tema-
lar, çevrebilim, tarih, siyasal bilimler ve
müzik olacaktır. Kimilerine taklit diyebi-
leceğimiz belgesellenn son teknolojiler
aracılığıyla oluşturulan, bir anlamda bel-
gelesellerde yeralmaktadır. Festivalin bü-
tünü şu bölümlerden oluşuyor:
1) GünOmüzün Perspektifleri: Bura-
da 14 film yer alıyor. Bunlardan biri de
1998 Amsterdam Belgesel Film Festiva-
li'nde ödül kazanan "Fotoamator" fil-
mi. "MobikCinemaofDreams" (Hare-
ketli Düşler Sinemasi/' Polonya-Alman-
ya), "Bread Day" (Ekmek Günü/Rusya),
"Kinsagani Diarj•" (Kinsagani Günlüğü/
Fransa-Avusturya) bu bölümde yer alan
filmlerden bazılan.
2) Dünya\a Bakışbölümünde ıse "Chi-
le-Obstinate Memory" (Şili-tnatçı Bel-
lek/'Şıh-tspanya), "DivorcelranianStyle''
(lran Usulü Boşanma/lngıltere), "Tinta
Roja" (Fransa-Arjantin), "Night Flo-
wers" (Gece Çiçekleri/Yunanistan) gös-
terilecek.
3) Portreler-Yasama Deneyimi bölü-
münde "Moment of Impact" (Etki Za-
manı/ ABD), "Living Among Lions"
(Aslanlar Arasında Yaşamak/Norveç).
"Hephabah" (Avustralya) filmleri ge-
çecek.
4) Yünanistantta ödül kazannuş olan
belgeselfiJmlerbölümünde "Sinassos" ve
"Epirus" var.
5) Spot Işıklan: Burada Yunanlı yö-
netmen Dimitri Mavrikios'un anısına,
onun belgesellen gösterilecek. Böylece
yönetmenin çalışmalannın bir antolojı-
si düzenleniyor.
6) Askın Kjyısında-90'lann Sonubaş-
Ugı altında gösteriler yapılacak. Cinsel
devrim sonrasında belirginleşen konu-
lann işlendiği filmler bu bölümde yer ala-
cak.
7) Joris tvens-100. Doğum Yıhnı Kut-
lama bölümünde Ivens'in en son filmi
"The Story of the Wind" (Rüzgânn Öy-
Kemai Sevimlinin 'Cuma'dan Pazara Istanbul u Selanik Belgesel Film Festivali'ne de katılacak
Farklı din ve kültürlerin ev sahibi: İstanbul
Kültür Senisi - Yönetmenliğini Kemal Sevimli'nin üstlendiği
Cuma'dan Pazara tstanbul adlı belgeselin çekımlen geçen ay
tamamlandı. Filmin görüntü yönetmenliğini Orhan
Ağaoğiu. seslendirmesinı ise Levent Dönmez
üstleniyor. Kültür Bakanhğı'nın katkılanyla
çekilen filmin müzikleri ise Ezginin
Günlüğü'nden tanıdığımız Nadir Göktürk'e
ait. Istanbul'u din penceresınden anlatan
Cuma'dan Pazara İstanbul, Istanbul'da
yaşayan farklı dinlere ve kültürlere
mensup kişilerin yaşamlanndan kesitler
sunuyor. Filmin yönermeni Kemal
Sevimli, Cuma'dan Pazara tstanbul'u
hazırlarken hoşgörüyü vurgulamak
istediklerini ve bunun için de en ıyi
örnegin İstanbul olduğunu söylüyor.
tstanbul, Osmanh'dan günümüze
yüzyıllardır farklı dınlerden,
kültürlerden ve uluslardan insanlara ev
sahipliği yapıyor. Aynı zamanda siyası
bir sığınma merkezi olan İstanbul.
Troçld'yi, Ruslan ve Polonyalılan da
ağırladı.
Belgeselde. birbirleriyle kardeş gibi
yaşayan farklı dinlerden insanlann
ibadetleri, gündelik ve sosyal yaşamlan,
dini törenleri yansıtılıyor.
Önceki yıllarda Topkapı Sarayı,
Peygamberler Şehri Şanlıurfa ve
Anadolu'nun Kapısı Sıvas gibi
belgeseller çeken Kemal Sevimli,
Cuma'dan Pazara lstanbul'un, daha
önceden varolan bir altyapırun 'Cuma'dan Pazara tstanbul
degerlendirmesi oldugunu, araştırmalar sırasında Murat Bdge ve
danışman Hasan tierici'nin yardımcı oldugunu söylüyor.
Belgesel çekımlerinin geniş bir zaman dilimine yayıldıgını
ve belgeselde gösterilen dini törenlerin herhangi bır
gün değil de bunun yerine özel günlerde çekildiğini
belirtiyor. Belgeselde. dini törenlerin yanı sıra
gündelik yaşam, eğlence yaşamı da gözler
önüne seriliyor. 33 milyarlık bir bijtçeyle
çekilen filmin 12 milyarlık bölümünü
Kültür Bakanlığı karşıladı. Sevimli,
bunun ardından sponsor arayışına
girdiklerini, ancak bu konuda bir yanıt
alamadıklannı, bu yüzden de bütçenin
geri kalan kısmını kendi imkânlanyla
karşıladıklannı söylüyor.
Cuma'dan Pazar'a İstanbul, Mehmet
Basutçu'nun yardımlanyla şu günlerde
Paris'te göstenliyor. Danimarka'da
düzenlenen Türk Kültürü Haftası'nda
ülkemizi temsil edecek olan film aynca
Tokyo'da gerçekleştirilecek olan bir
festivalde de izleyicilerin beğenisine
sunulacak. 1.Selanik Belgesel Film
Festivali'ne de katılacak.
Özel televizyon kanallannın belgesel
filmleri gece yansı gösterdiğinden
yakınıyor ve filmin önümüzdeki
günlerde TRT televizyonunda göstenlme
ihtimalinden söz ediyor.
Kemal Sevimli. önümüzdeki günlerde
Osmanlılan, Anadolu'yu ve
Akdeniz "de yaşanan bir göç olayını
şu günlerdeParistegösterifiyor. anlatan üç film çekmeyi planlıyor.
küsü) kansı Marceline Loridan-tvens ta-
rafindan sunulacak.
8) Lens-Rock ve Caz Müziğinin Için-
den: Büyük müzisyenlere adanmış bır se-
çim. Lou Reed Rock and Roll Heart,
Zakir ve Arkadasları, Searching for Ji-
mi, Storefront Hitchcock, Bob Marley
Konserde filmleri gösteriliyor.
Batkan televizyon toplantısı
Türkiye, festivale Istanbul'da Rum
Okullan, Gören Göz İçin Kadıköy, Ye-
ditepe Camileri ve Cuma'dan Pazar'a
istanbul belgesellen ile katılıyor.
Festivalde film gösterimlerinin yanı sı-
ra birçok etkinlik de olacak. Yunanisian'da
ilk kez kurulacak Belgesel Pazar'ı film
festivalinin bünyesinde yeralacak. Bel-
gesel filmler için dagıtım olanaklan,
özellikle televızyonlara satış
şanslannı Balkanlar'da ve Do-
ğu Avrupa ülkelerinde geliş-
tirmek amacıyla birpazarku-
ruluyor.
Bu girişimi NET (Ulusal
Televizyon Ağı) düzenhyor.
Pazann dışındaki Balkan top-
lannsmda Selanik'ın bölgede-
ki önemine dikkat çekilerek
festival düzenleyıcilen Yu-
nanistan ve bölgenin diger
ülkeleriyle işbirliğinı gelış-
tirmeyi amaçhyor. Bu üç gün
sürecek toplantıya 14 Balkan
ve Doğu Avrupa ülkesınden
gelecek temsilciler katılacak.
Özel toplantılar da var fes-
tival kapsamında. Yeni Med-
ya başlığı altında yeni tekno-
İojilerle ilgili açıklayıcı. tanı-
tıcı toplantılar yapılacak. Bu
konu, Yeni Medya: 21. Yüz-
yıl İçinAraçlaradıyla günde-
me getirilecek. Bu başlık al-
tında üç çalışma grubu top-
lantısı yapılacak. Bıri pazar-
Iama ile ilgili, diğeri Avrupa
Belgeseller Ağı EDN'nin dü-
zenledigi ortak yapımlarla il-
gili, sonuncusu ise Media Hel-
las'ın düzenleyeceği atölye
çalışmalan olacak.
Balkan televizyon toplan-
tısı üç günü kapsıyor. On dört
ülkeden gelecek temsilcile-
rin katılacağı bu toplantılann
temel amacı Uluslararası Bel-
gesel Festivali'ni, Selanik'te
yaratıcılığı destekleyecek olan
yıllık bir sinema olayı haline
getirmek.
Londra 'daki sergide, Picasso 'nun yaşamında fotoğrafın önemi örneklerle sunuluyor
'Fotoğrafi keşfettim, şimdi kendimi öldürebüirim
y
Picasso'nun ilk eşi Rus balerin Olga KhokhJova.
• Sanatçının fotoğraflan,
bazı resimleriyle
karşılaştırmalı olarak Anne
Badassari'nin küratörlüğünde
sergileniyor. Picasso'nun
yaratıcı yöntemiyle fotoğraf
arasındaki bağlantı ilk kez bu
kadar aynntılanyla sunuluyor
izleyicilere.
Kültür Servisi -21. yüzyıla gir-
meye hazırlandığımız şu günlerde
dünya çapında düzenlenen pek çok
etkinlik, 20. yüzyıla damgasmı vur-
muş olaylan ve kişileri tekrar gün-
deme getırerek onlann bılinmeyen
yönlerini ortaya koymay ı amaçhyor.
Ingıltere'nin önde gelen galerile-
rinden bin olan Barbican Galeri'de
de 20. yüzyılın önemli kişiliklerin-
den Picasso nun çok bilinmeyen bir
yönü, fotoğrafçılıgı konu alınıyor.
Pek çok kişinin üzerinde uzlaştığı
nokta ise şu: "Eğer Picasso'nun ya-
rancı dinamiklerini anlarsak bu yüz-
yıh anlamanuz da kolaylaşır."
Barbican Gaien "de açılan sergi 28
Mart tarihine dek sürecek. Picas-
so'nun fotoğrafla ilişkisini irdeleyen
serginin amacı Picasso'nun çok par-
lak birfotoğrafçı oldugunugöstermek
değil. Zaten öyle de değildi. Sergi-
nin amacı. ünlü lspanyol sanatçının
yaşamında fotofrafın önemli bir rol
oynadığını örneklerle göstermek.
Picasso, 1935'te "Resimlerimeis-
ted^imberşeyiyerleştiririnı"diyor-
du. 20. yüzyılın ünlü ressamı, sanat
tarihine getirdiği yeniliklerle sanınz
21. yüzyılda da az bilinen pek çok yö-
nüyle karşımızda olacak.
Picasso fotoğraf çekmeye 20'li
yaşlannı sürdüğü 1901 yılında Paris'te
başlar. Bu dönemde objektifine ta-
kılan pek çok görüntü, yaşamını et-
kileyen pek çok şey gibi tek bir şe-
ye, resimlerine hizmet eder.
Sanatçının fotoğrafi, bazı resimle-
riyle karşılaştırmalı olarak Anne Ba-
dassari'nin küratörlüğünde sergile-
niyor. Picasso'nun yaratıcı yönte-
miyle fotoğraf arasındaki bağlantı
ilk kez bu kadar aynntılanyla sunu-
luyor izleyicilere.
Picasso, patronu Gertrude Stein'ı.
1909'da lspanya'da bir köy olan Hor-
ta de Ebro'ya çağırarak çektiği fotog-
raflan göstermiş ve kübist dünyanuı
gerçek oldugunu ispatladığım belirt-
mişti. Picasso'nun fotoğrafa duydu-
ğu 'saygı ve sevgp şu sözleriyle bel-
ki birderece açıklanabilir: "Fotoğra-
fi keşfettini. Şimdi kendimi öldürebj-
Brim.Öğrenecekhiç bir şevimkauna-
dL"
Picasso'nun fotoğrafçılarla yakın-
lığı herkesçe biliniyor. Örneğin sür-
realıst fotoğrafçılardan Man Ray...
Aynca bir süre birlikte yaşadığı sev-
gilisi DoraMaarda Yugoslavyah bir
fotoğrafçıydı. Picasso'nun fotoğraf-
çıhğının resmine yansıdığını göste-
ren en önemli yapıtlanndan biri, Rus
eşi balerin Olga Khokhlova'mn port-
resi... Olga"nın, fotoğrafindan ruva-
le yansıyan portresi çok küçük aynn-
tılar dışmda birbirinın tıpatıp aynısı.
Picasso bu resmini 'fotogrann geniş-
lemiş hali' olarak tanımlıyordu ve re-
simdeki gerçekliğin sadece çok kü-
çük bir bölümünün fotoğraftan borç
alındığını söylüyordu. Picasso'nun
Olga'yı resmettiğj yapıt uzaysal bir
görünrü taşıyor. Orneğin; sol el tu-
valde daha detaylı, boyun daha uzun,
Olga'nın elbisesi ve sandalyesi ise
uzay boşluğunda gibi...
Picasso fotoğrafi, resimlerinde en
iyiyi bulmak için bir araç olarak kul-
lanıyordu. Bunu da başardığı pek
çok kimse tarafindan kabul ediliyor.
Picosso'nun fotoğraf koleksiyon-
culuğu yaptığı da biliniyor. Özellik-
le anonım fotoğraflan toplayan sa-
natçı bunlan çok küçük bir para kar-
şılığında bitpazanndan temin edi-
yordu. Sergide bu koleksiyondan ör-
nekJer de sunuluyor. Picasso arka-
daşlannı da fotoğraflamaktan hoşla-
nıyordu. Bunlann arasında George
Braque.Gufllaume.'VpoDinaire. Sher-
Jock Holmes, Daniei-Henry Kahwe-
Der- Billy Bunter gibi tarihe mal ol-
muş kışıler de yer alıyor.
Eleştirmenlertarafindan Picassova-
ri bir rüya olarak nıtelenen sergide
büyük ustanın yaşamı. çalışmalan,
sevgilileri, kısaca yaşamına girmiş
her şeyden birparça bulmak mümkün.
DEFNE GOLGESt
TURGAY FİŞEKÇİ
Demiryolları
3 Şubat günkü "Milliyet"te Başbakan Bülent
Ecevit'in, demiryolu yatınmlarıyla anılmak istedi-
ği, bunun için Ankara-lstanbul arasını kısaltacak
Arifiye-Sincan yolu ile Antalya-Alanya arasındaki
demiryolunun yapımı ıçin kimi şirketlerle görüşme-
lere başlandığı yazıyordu.
Haberi okuyunca Falih Rrfkı Atay'ın 1934'te
yayımlanan Bizim Akdeniz adlı kitabındaki o şiir-
sel satırlan anımsadım.
"Kayalardan taraçalar üzerine oturup uzun uzun
Manavgat şelalesini dinleyiniz. Karşınızda binler-
ce beygır kuvveti boşuna köpürüyor ve bir tahta
su değirmenini çeviriyor. Bu şelale, beyaz kuvve-
tin en zengin kaynaklanndan biri olabiiir. Bir gün,
bölgenin birçok şehir ve köylerinde Manavgat
elektriği yanacak, Antalya-Alanya treni onunla iş-
leyecektir."
Aradan geçen altmış beş yılda Manavgat üze-
rine Oymapınar Barajı'nı yapabildik ama.. bu ül-
kemizin en ünlü kıyı çizgisinde demiryolu hâlâ ta-
san aşamasında.
Cumhuriyet'le başlayan demiryolları atılımı
1950'ye dek sürdü. Bu tarihten sonra değişen ula-
şım politikalanyla demiryollan biryana bırakıldı. Bü-
tün ulaşım karayollarına aktarılarak, günümüzde
her yıl binlerce insanın canına mal olan çarpıklık
yaratıldı.
Aklın yolu birdır, derler. Bütün dünya, bizim de-
miryollannı terk ettiğimiz yıllarda, bu alandaki ya-
tınmlannı arttırdı.
1950'lerde, Avrupa'ya gidenler, daha karayolla-
n yokken vapurla Marsilya'ya, oradan trenle Pa-
ris'e giderlerdi. Pek çok yazanmız bu yolculuğu an-
latmışlardır. Vartan Ihmatyan da anılannda Mar-
silya'dan bindiğı elektrikli trenin hızı karşısında
şaşkınlığını ve Hk kez bir sanayi ülkesinde olma-
nın nasıl bir duygu yarattığını yazmıştır.
Ellilerde yüz kilometre hızla giden trenler bugün
üç yüz kilometre hızla gidiyor. Biz bir buçuk kilo-
metrelik Boğaz tüp geçişini tartışırken eller Manş
Denizi'nin altına tüne) yaptılar. Paris'in göbeğınden
trene binip üç saat sonra Londra'nın merkezınde
inebiliyorsunuz. Demiryollan artık karayolunun de-
ğil, havayolunun seçeneği durumuna geldi.
1975'te yaptmına başlanan Istanbul-Ankara hız-
lı demiryolu bugüne dek bitirilmiş olsa, iki kent
arasında karayolu ya da hava yolunu kullananla-
nn büyük çoğunluğu bu yolu yeğlerierdi. Ne kara-
yolunun yorgunluğu ve masrafı ne de hava alan-
lanyla kent arasındaki zoriu ulaşım koşullanyla bo-
ğuşmaya gerek kalmadan.
1975'ten bugüne 1200 kilometre otoyol yapıldı
ama, yirmi beş yılda 400 kilometrelik demiryolu he-
men hiç ilerlemedi. Basınımız da sağ olsun, oto-
yol üzerindeki Bolu Dağı tünelini hemen her gün
haberyaparken, demiryolunun en çetin noktası olan
Ayaş Tüneli'ni anmaz oldu.
Konuya bir de olanaklan kısrtlı ülkemiz için önem
taşıyan maliyetleraçısından bakalım: Üç şeritli çift
hat otoyolunun maliyeti, hızlı demiryoluna göre
1.5 ila 3 kat pahalı; otoyolun ekonomik ömrü 10-
15 yıl iken demiryolunun 30 yıl. Enerji tüketimi de
karayollarında demiryolundan 2-5 kat daha fazla.
(Türkiye Mühendislik Haberieri Dergisi, sayı: 397,
Mayıs1998).
Bir ülkede otoyollar olmasın demenin anlamı
yoktur. Ancak otoyolların yalnızca özel araçlar için
anlamlı oldugunu da bilmeliyiz. Toplu taşımacılık;
hız, çevre koruma, güvenlik bakımlanndan demir-
yoluyla yapılmak zoaındadır. Tüm dünyanın da
yaptığı budur. Fransa'da 70'li yıllann başına dek
ülkeyi kuzeyden güneye geçen yaklaşık bin kilo-
metrelik tek bir otoyol vardı. Ülke varsıllaş<p dün-
yanın dördüncü büyük ekonomisi olduktan sonra
ancak otoyol yatırımlan hızlandı, bugünkü 6.500
kilometrelik uzunluğa ulaştı.
Biz daha demiryolu ulaşımını sağlayamadığımız
Karadeniz kıyı çizgımizde Zonguldak'tan Sarp'a dek
otoyol ihaleleri yapıyoruz. Kıyılann doldurulup do-
ğanın yok edilmesi ve sorumsuzca harcanan ulu-
sal kaynaklarımız karşılığında.
Bir başka çarpık ulaşım gerçeği de güney kıyı-
larımızda sürüyor. Izmir'den Mersin'e dek her yıl
milyonlarca gezmenin dolaştığı Ege ve Akdeniz kı-
yılanmızda tek bir yerieşime bile demiryolu ulaşı-
mı yok.
Gerçekler ve ülke çıkan bu denli açıkça ortaday-
ken, hâlâ ulaşım seçeneklerini karayolundan ya-
na kullanan siyaset adamlarımızın bu tavıriannın
ne anlama geldiğini toplumca sorgulamamızın
zamanıdır.
K Ü L T Ü R f Ç İ Z Î K
K Â M Î L M A S A R A C I