16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 ŞUBAÎ 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR 17 ALLECRO EVtN tLYASOĞLU IstanbuTda Rus sanatçıların haftasıGeçen hafta lstanbul'da Rus sa- natçılar çogunluktaydı. Şefınden kemancısına. bestecisinden piya- nistine ve sopranosuna kadar çe- şitli Rus sanatçıyı dinledik. tDSO'nun konseri tstanbul De\ let Senfoni Orkest- rası'nı geçen hafta şef VTadimir Altschuler yönetti. Orkestra üye- leri, birlikte rahat çalıştıklannı belirtiyorlar Altschuler ile. Bu yıl, bu St. Petersburglu şefi iki İcez üst üste birkaç hafta davet etmiş- ler. Böylece orkestramız, her haf- ta gehp gıden şefierin yerine ger- çekten de lyı bir çalışrıncı olan bu şefle belli bir süre, bir ekole bağ- \\ olarak çahşmış olacak. Konse- rin ilk yapıtı Şostakoviç'in 26-27 yaş ürünü olan l numaralı piya- no konçertosu idı. Seher Tannyar ve trompetçi Şükran Tangüner'ın solistliğinde dinledik. Seher Tan- nyar, Cemal Reşit Re>'in öğren- cisi. Değerli bir pıyano pedago- gu ve iyi bir oda müzıkçisi. Bü- tün bu çalışmalannın arasında so- listliğe de soyunması övgüye de- ğer. Şostakoviç'in l. konçertosunu net. temiz, tarafsız bir yorumla sundu. İlk ve son bölümlerde bes- tecinin gençlik coşkusunu, ara- daki ağırbölümleTde şürsel karam- sarlığı duyurdu. Umanz, gün ge- lir bestecinin çok daha alımlı olan ikinci piyano konçertosu da prog- rama alınır. İDSO konserinin ikinci yan- sında nicedir beklediğimız bir ya- pıt yer alıyordu: Gustav Mahler'ın 'Topragm EzgisF başlıklı senfo- ıüsi. Uzun zarnandır bir vokal sen- • İDSO'yu geçen hafta St. Petersburglu şef Vladimir Altschuler yönetti. Orkestra üyeleri Altschuler ile rahat çalıştıklannı belirtiyorlar. Konserin ilk yapıtı olan Şostakoviç'in l numaralı piyano konçertosunu Seher Tannyar ve Şükran Tangüner'in solistliğinde dinledik. Tannyar, konçertoyu net, temiz ve tarafsız bir yorumla sundu. Rus kemancı Evgueni Bushkov ise Stanislav Zabarnikov eşliğinde Cemal Reşit Rey Salonu'nda bir resital verdi. Sanatçılar programın ilk yansında kusursuz bir birliktelik sergilediler. Türk Beşleri'nin son temsilcisi Necil Kâzım Akses'i dün yitirdik. foni dinlememiştik. Yıl içindeki programlarda korolu ya da şan sololu yapttlara pek yer verilme- mişti. Besteci, yaşamının en acılı dö- neminde 'Çüı Flütü' başlıklı bir şiir demeti bulmuş ve ona sanla- rak bu ezgilı senfonıyi yaratmış- tır. Büyük kızının ölümü. Viyana OpeTası'ndan aynlmak zorda bı- rakılması ve sağlığını tehdit eden kalp krizleri onu yaşamla dinm arasında bir yolculuğa götürmüş- lür. Ardından gelen 9. senfoni de karamsarlık içindedir. Onuncu senfoni ise tamamlanamadan Mahler'ın yaşamı son bulur. Besteci altı şarkı ile demetleş- tirdiği bu senfonisine tenorun (ya dabariton) seslendirdiği 'Yeryüzü- nün YoksuDuğu konusunda lçki Türküsü' ile başlar. Üçüncü ve be- şinci ezgi de tenorun solistliğinde- dir: 'GençBğe Dair' \e ukbahar- da BirSarhoş" başlıklannı taşırlar. Yapıün ikinci. dördüncü ve son. al- tıncı şarkısı altonun solistlıği için yazılmıştır. (Sonbaharda Bir Yal- nız, Güzelliğe Daır. Veda). O te- nor partileridir kı ılımlı, neşeli renkleriyle yapıtm karamsarbütün- lügüne kıvrakhk kazandınr, upu- zun 'Veda' şarkısının agır ortamı- nı dinletmek için hazırlık pazarlar. tstanbul'daki dinletide tenorömer Yılmaz'ın son dakikada konsere katılmaması nedeniyle bu yapıtın yalnız altoezgileri için yazılrnış bö- lümlen seslendırilebildi. Alto ye- nne söyleyen Rus soprano Laris- sa Selverstova koyu ses rengıyle başanlıydı. Opera söylemine kaç- madan, abartısız ve gerçekten şi- ır dolu, gerektıği gibi ağır bir or- tam yarattı. 'Yeryüzünün Ezgjsi' ile ilk kez tanışan bir genç neler düşündü acaba? Onun tenor partilerini de Yapı Kredi Sanat Festivali J nin etkinlikleri Candye Kane ile sürüyor Amenkah şarlacıdan bluesrüzgânKüKür Servisi - Geçen yıl, kısıtlı bir süreye sıkıştınlmış klasik festival anlayışından sıynlarak dört mevsime yayılan Yapı Kredi Sanat Festivali'nin etkinlikleri bu ay da sürüyor. Festival 'e kapsafhmda Amerikalı ühlü blues • --v şarkıcısı Candye Kane cumartesi akşamı saat 22.00'de Taksım/Ministry Club'da konser verecek. Kısık blues'lardan country baladlanna ve sinsi be-bop etkilerinden Batı swing'lerine kadar her stile hâkim olan Kane, konserde çeşitli blues yorumlan sunacak. Blues müziğinin son yıllardaki en önemli temsilcilennden olan Kane, çok yönlü bir şarkıcı, besteci ve müzisyen olarak 10 yıh aşkın bir zamandır çalışmalannı sürdürüyor. Kane. Los Angeles'ın doğusundaki varoşlaıda başlayan müzik yaşamının ilk yıllannda sahnede kendine bir yer edinmeyi başardı. Bu arada striptease club'lerden country şarkıcılığına uzanan zorlu kariyeri, Kane'e fanatik bir feminist olma özelliğini de kazandırdı. The Paladins tarafından çıkanlan Home Cookin (1994), Grammy ödüllü müzisyen Val Garay tarafından çıkanlan Knockoutı 1995) ve son CD'si Diva La Grande (1997) ile blues mviziğinde kendini kanıtlayan Kane. •bfoes meloditer»m( çagdaş-bir-e«pri-.- ••• anlayışıyla süsleyerek yorumluyor Adı, Etta James, Big Mama Thornton. Hauda Jackson ve Patsy Cline gibi önemli isimlerle birlikte anılan Kane. sahne şo"vlanyla da beğeni topluyor. Kane, klavye ve akordeonla zenginleştırilmiş grubu The Svûnging ArmadUtos ve Sue Beehive Palmer ile birlikte teatral bir havada sunuyor şovlannı. Kane'e konserlerinde eşlik eden diğer müzisyenler gitarda Jeflrey Paul Ross, davulda Steven GeHer. saksofonda Robert Caroll Smith ve trompette Russell Erk Scott. Geçen yılın Houseof Blues ılanında blues'un 30 önemli kadını lıstesınde Bessie Smith, Alberta Hunter ve Ma Rainey'le birlikte yer alan Kane. özellıkle Ybu Need a Great Big VVoman, AI1 You Can Eat gibi şarkılanyla beğeni topluyor. Kane'in konseri cumartesi akşamı saat 22.00'de Taksim/Ministry Club'da. merak edip hemen koşup bütü- nünü duymak için kaç kaynak vaT başvurabileceği? Birsenfonik ya- pıtı böylesine bölerek sunmak- tansaprogıamdeğiştirilemez mıy- di? Umanz İDSO bir başka sefe- re bu yapıtın yalnız tenor şarkıla- nndan oluşan bir konser düzen- lemez! Orkestra. kimi başanlı, kimi sallantılı sololanyla Mahler'in geç romantik senfonisindeki ge- niş soluğu, yapıtın yansında da ol- sa yansıtmaya çalıştı. Gürer Aykai Borusan'da Borusan Oda Orkestrası yeni bir senfonik kimliğe kavuşma yo- lunda adımlar atıyor. Bu aşama- da sevindirici iki şey var. Birin- cisı, Istanbul gibi on milyonu aş- kın bir kentin ikinci bir senfoni or- kestrasına kavuşması; ikincisi de Gürer Aykal gibi tstanbul'da uzun yıllardır izleyemediğimizi usta bir şefın bu toplulugun başına geçme- sı. 2000yıhnda65 kişilikbirkad- roya ulaşacak topluluğa yurtiçin- den oldugu kadaryurtdışından da üyeler alınacak. Böylece sanatın devlet tekelindeki konumu gide- rek özel teşebbüsün katkılanyla boyut kazanmakta. Yurtdışındaki orkestralarda sanatçılann kont- ratlan her yıl yinelenmekte. Gi- derek dünyanın her yerinde 'me- mur sanatçı' kavramı da böylece tarihe kanşmakta. Cemal Reşit Rey'de Bushkov'un resitali Rus kemancı Evgueni Busb- kov, pıyanist Stanislav Zabarnikov eşliğinde Cemal Reşit Rey Salo- nu'ndabir resital verdi geçen haf- ta. Sanatçılar programın ilk yan- smda EdwardGrieg'in op. 12, no. 2 sonatını ve Schumann'ın op. 105 no. 1 sonatını büyük bir özen- le ve kusursuz bir birliktelikle ser- gilediler. Ne eksıği, ne fazlası var- dı anlatımlannın. Böylesı akade- mik dinletilerin ardında nasıl bir felsefe, nasıl bir çalışma süreci vardır! İkinci yanyı Kreisler'in Minyatürler'ineayırmışlardı. Ha- ni her birini konserlerden sonra 'encore' parçası olarak dinleme- ye alıştığımız Minyatürler'e. An- cak o uçuşan Viyanalı nıhu ycri* • ne kaskatı bir soğuk ülke ruhu ile çalınan bu Minyatürler hiç de alım- lı değildi. Resitallerde program seçiminin önemini bir kez daha anımsadık. Necil Kâzun Akses'i \itinük % Bu satırlann basıldığı sıralarda Necil Kâzun Bey'in ölüm haberi geldi. Türk Beşlerinin son tem- silcisi olan bu öncü bestecimizin benim için bir başka ayncalığı var- dı. Ne de olsa yaşam öyküsünü ki- taplaştınrken onun 1908'den gü- nümüze tüm seriivenini öğrenmiş- tim. Yann daha geniş bir yazıyla onu anmaya çahşacağım. Müzik dünyamıza ve ailesine başsağlığı dilenm. E-Mail:evini(o boun.edu.tr Müzikbilimci Onur Akdoğu, derlediği 15 bin halk müziği ezgisini belgelerle kitaplaştınyor Halk ııriizi^i lıazhıoıııizi kurtarmak ÖNDER KÜT.\HYALI İZMİR- Anadolu'daki kültür hazirteleri arasında hızla değişen ve yozlaşmaya son derece elve- rişli olan kaynak halk müziği- mizdir. Bu zenginliğin elden git- mesi olasılığı gün geçtikçe art- maktadır. Dostumuz. müzikbi- limci Sayın Onur Akdoğu, onu kurtarmanın çabası içindedir; derlediği 15.000 halk müziği ez- gisini 'En Büyük Hazinemiz Halk Müziği'' başhğı altında kitaplaş- tınyor. Yapıt, fasiküller halinde basılacak ve 60 fasıkül 5 yılda ta- mamlandıgı zaman elimızde, halk müziğimizin önemli belgelerini içeren kocaman bir ansiklopedi olacaktır. Bu tür ansiklopedilerin en sağ- lıklısı ekip çalışmasıyla ortaya çıkar; ancak bizde rahmetli Sa- nsözen'den başlayarak halk mü- ziğimizin değerlendirilmesi birey- lerin omuzlanna yüklenmiştir. Anlaşılan Sayın Akdoğu da ipi kendi başına göğüsleyecektir. llginç bir nokta da şudur: Sa- yın Akdoğu, derlemenin 13'ün- cü yüzyıldan günümüze dek el- de bulunan belgeleri içereceğinı söylüyor. Nota yazısı sanat mü- ziğimizde bile az kullanıldığına göre eski ezgilerin nasıl saptana- bildiği konusunda sayın bilim adamımn yapacağı açıklamalan merakla bekleyeceğiz. Bizde olduğu gibi Belçika'da da unutulmaz bir hazine bulun- maktadır. 'Belçika Kraluk Ar- moniOrkestrası'nın Istanbul'da- ki dinletisini Sayın Ihasoğlu yaz- mıştı. Topluluğu tzmir'de de iz- ledik ve mutluluğun doruğuna ulaştık. Demiriz ve Rudin'in başansı Şef Norbert Nozj'nin solo sak- sofon çaldığı D. Milhaud'nun Scaramouche Süiti. hem düzen- leme hem de solocunun yorumu bakımından doyurucu değildi; ama İS. Bach"ın re minör Toc- cato ve Füg" ündeki org tınısı he- yecan vericıydi. Parçayı büyük bir saygı duygusu içinde ayakta din- lemek gerektiğini düşündüm. Bemstein'in BatıYakasınınÖy- küsü'nde \-unna çalgılardaki tı- nınm ve sert caz etkilerinin tadı- na doyulmuyordu. Dinletiye so- locu olarak İcatılan değerli piya- nistimiz Muhiddin Dürrüoglu Demirizıse G.Gershwin'in 'Rap- sod\ In Bhıe'sunu çaldı ve yapı- tın en güzel yorumlarından biri- ni ortaya koydu. Bir zamanlar IhsanServet Kün- çer yönetimindekı Cumhurbaş- kanlığı Armoru Mızıkası'nın din- letilerini hayranlıkla izlerdik. Bel- çika örneğine benzeyen böylesi topluluklann \enıden diriltilme- sı. müzik kalkınmamız bakımın- dan çok yararlı olacaktır. tZDSOnun geçen haftaki so- locusu. C. Saint-Saensın op. 33 la minör viyolonsel konçertosuy- la Ale\ander Rudindi Gerekti- ğinde piyano konçertolan çalan ve orkestra şefı olarak kusursuz yorumlarçıkarabilen sanatçıdan sık sık söz ediyoruz; çünkü o. bi- ze karşı eli açık davTanan bir sa- nat dostudur. Ülkemizde dinletı- ler verir. konservaruvar öğrenci- lerine yaz kurslan yapar. Konçertokusursuzdu. Rudin" ın yorumculuğunu anlatan sözcük- İeT arasında "Yantaş" diye bırni- tem yok. Yaptığı müziğe doyul- muyor. Tekniğindeki olgunluk ve yetkinlik dınleyeni hayran bı- rakıyor. Sanatçı, teşekkür olarak N. Paganini'nın 13. keman kap- risini çaldı. Dostum Hazar Ala- pınar, artık ağızlara sakız olan bu parçayı kemancılann bıle böy- lesine güzel çalamadığını söy- lerken 'yerden uzaya kadar' hak- lıydı. Burada Rudin'in bırbaşa- nsını da vurgulamak isterim. Doyumsuz bir sanat şöleni Viyolonselin en ince teli la. kemanın mi telinden 12 perde daha kalın olan sesi verir. Bu du- rumda mi majör tonunda olan bir keman parçası viyolonselde la majöre aktanlrruş olacaktu-. Ru- Devlet sanatcısı Necil Kâzım Akses'in besteleri arasında 50. Yıl Marsı da vardı 'Türk Beşleri'nin son temsilcisi öldü ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - Devlet sanatcısı ISecD Kâzun Akses vaşarnmı yitirdi. Kültür Bakaru Istemihan Talay. ilk devlet sanatçılanndan olan Akses'in aralannda Bûlent AreU Ne\it Kodaflı ve Ferit Tüzün'ün de bulunduğu yüzlerce sanatçmm öğretmeni olduğunu belirtti. Cumhuriyetin ilk yıllannda yetişen Cemal Reşit Rey, Uhi Cemal Erkin, Ferit Alnar ve Adnan Saygun ile birlikte "Türk BeşferiT 'nden biri olarak anılan Necil Kâzım Akses vefat cttı. Kültür Bakanı Talay yayımladığı mesajda. Akses'in "çağdaş Türk müziğinin mimarlanndaıT olduğunu kaydetti. İlk devlet sanatçılanndan olan Akses'in pek çok yapıta imzasuıı attığını belirten Talay şöyle dedi: "Türkiye Cumhuri>eri'nin ilk sanat kurumu Ankara Devlet Konservatuvan'mn kurucularuıdan olup uzun vülar konservahrvann rnüdürlüğü gorcvini de yürütmüştür. Aynca, bakanhğımu Güzel Sanatfau- Genel Müdüıiüğü, De\let Opcra %c Baksi (knc! Miıdürlüğü. İsvıçre ve Federal Aknanya kültür müşavirliklerinde de bulunan Akses, çağdaş Türk müziği repertuvanna çok sayıda orkestra, koro. solo, opera ve oda müziği eserieri kazandırmışnr." Talay, 50. Yıl Marşı'nı besteleyen Akses'in aralannda Bülent Arel, Nevit Kodalh \ ? Ferit Tüzün'ün de bulunduğu yüzleTC». >aııaıçmın öğretmeni olduğuna işaret etti. Talay, Akses'in kendinden sonra gelen kuşaklara da örnek bir sanatçı ve insan olarak ışık tutacağını kaydetti din ise keman parçalannı çalgı- sına uyarlarken asıl tona bağlı kalıyor; sadece onu bir oktav aşa- ğıya alıyor. Böylece zaten güç olanbir iş, daha da çetin ceviz ha- line geliyor. Sözün özü, büyük bir viyolonsel sanatçısmı yeniden dinlemek ve ortaya koyduğu gü- zelliklere tanık olmak doyumsuz bir sanat şöleniydi. Dinletinin Belçikalı konuk şefi RobertJans- sens, Liege ve Brüksel konsen a- tuvarlannda yaptığı çalışmalar sonunda korno, oda müziği, bes- tecilik ve orkestra şefliği dalla- nndan diploma almış bir sanat- çıdır, besteciliği de var. Bazı kon- çertolan, flütlü dördülü ve sen- fonisi, basılan yapıtlan arasın- dadır. 'Ispanyol Senfonisi'yle tanıdı- ğımız E. Lalo'nun "Ys Krah" başlıklı operası çoktan unutul- muştur. Janssens dinletiyı anılan operanın üvertürüyle başlarh. As- lında bu üvertür de rahatça saf dı- şı bırakılabilir. tkinci yanda ses- lendirdiği kendi yapıtı olan Yer- ma bale süiti ise Yeni Klasikçi an- layıştan hafif müzik etkilerine uzanan, inandıncılıktan ve kişi- likten yoksun bir çalışma. Geriye, Manuel de Falla'nın 'Üç Köşeli Şapka' bale süiti ka- lıyor. Şef bu yapıta da olağanüs- tü bir nitelik kazandırmadı; ama orkestra. süiti güzel çaldı. Böy- lece Yerma'dan yorulan ruhlan- mızı. Ispanyol müziğinin sarhoş edici renkleriyle dinlendirmiş ol- duk. Sakıp Sabancı Koleksiyonu Osmanlı Hat Sanatı sergisi Los Angeles 'ta Kültür Servisi - Geçen yıl New York'taki Metro- politan Müzesi'nde ser- gilenen ve büyük ilgi gö- ren ',\ltın Harfler: Sakıp Sabana Koleksn'onundan Osmanlı Hat Sanaü' ser- gisi. 25 Şubat- 17 Mayıs tarihleri arasında Los An- geles County Museum of Art'ta yer alacak. Sergi, 2000 yıhnda 7 Ekim - 2 Ocak tarihleri arasında Boston Harvard Univer- sity Museum'da tekrarla- nacak. Metropolitan Müze- si'nde sergilenen ilk özel koleksiyon olan 'Sakıp Sabancı Hat Koleksiyo- nu'. aynca Harvard Üni- versitesfnde bir dönem ders olarak okjıtulacak. Serginin 24 Şubat'ta gerçekleştirilecek olan açılış töreninde Osmanlı medenıyetinin müziğini de tanıtmak amacıyla 16 kişilik bir Mevlevı sema- zen grubu cem-ı ayin dü- zenlevecek. Koleksiyonda, 15. yüz- yıldan 20. yüzyıl ortala- nna dek uzanan döneme ait hat, ferman ve Kuran- lardan oluşan 71 yapıt yer alıyor. Koleksiyonun önemli parçalan arasın- da Şeyh Hamdullah. Ah- metKarahisari, HafizOs- man gibi dünyaca ünlü hat sanatı ustalanndan Kuran-ı Kerimler ile Ya- vuz Sultan Senm'den Ab- dülhamM'e dek bırçok pa- dışaha aıt önemli ferman- lar bulunuyor. Gürer Aykal'dan açıklama j ^ 1 • ANKARA (ANKA)- CSO şefı Gürer Aykal, Borusan OTkestrası'nı çalıştıracağı konusundaki haberlerin CSO'dan aynlacağı şeklinde yorumlanması üzenne bir açıkiama yaptı. Aykal, açıklamasında şu sözlere yer veriyor "Borusan Orkestrası'nı çahştırmam ve yönetmem, CSO'dan aynlmamı gerektıren bir olay değil. Daha önce Ankara Oda Orkestrası'nı çalıştırdım ve yönettim. Bilkent Müzik Fakültesi'nin BASSO Orkestrasrnı da yönetiyorum. Çoksesli müziğin gelişmesini amaçlayan Borusan Orkestrası'nı desteklemeyi de onurlu bir görev sayıyorum. CSO'daki görevimden aynlmam söz konusu değil." Paris orkestralan şef arıyor • PARİS (.\FP) - Pans'in üç büyük orkestrası yeni bınyıla müzik yönetmenliklerini de üstlenecek şef arayışıyla giıiyoj, Orkestra şjfleri anlaşmalannı çok önceden yaptıkianndan Fransız- Ulusal Orkestrası, Radyo France Filarmoni Orkestrası ve Paris Orkestrasf nın 2000 yılına kadar şef bulmalan zor. gözüküyor. Paris'teki orkestralar şeflerle yaptıklan kontratlann sık sık bozulması nedeniyle müzik dünyasmda kötü bir üne kavuştu. Ünlü müzisyenler de şefler konusunda istikrarlı bir çizgi ızleyemeyen Paris orkestralan yerine Avrupa'nın daha istikrarlı orkestralanyla çalışmayı yegliyor. Tekin Aral'm sajjhgı düzeHyor • Kültür Servisi - Bacağındaki damar tıkanıklığı nedeniyle Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi'nde tedavi altına alınan ünlü mizah yazan Tekin Aral'ın sağlık durumu iyiye gidiyor. Aral. geçirdiği ameliyat sonrasında yoğun bakıma ahnmıştı. Tedaviyi üstlenen Dr. Emil Yusuf. Aral'ın dunımunun iyiye gittiğini belirterek durumun devam etmesi halinde hafta sonunda yoğun bakımdan çıkanlabileceğini söyledi. Aral. böbrek ve akciğer sorunu nedeniyle tedavi görüyor. KaAköy KD üsesi kış etkinlikleri • Kümlr Servisi - Kadıköy Kız Lisesi Kültür ve Sanat Şenliği Kış Etkinlikleri sürüyor. EtkinlikleT kapsamında bugün saat 13.00'te Hasan Cihat Örter'in konseri ve 14.00'te Mehrizat ile Bedrettin Aykın'ın konuk olacağı söyleşi, yann 13.00'te Mahir Onlü'nün konuşmacı oİarak katılacağı 'Okullarda Edebiyat ve Dil Eğitimi' konulu söyleşi ve 14.00'te Hasan Karayol'un türküler konseri yer alıyor. Etkinlikler kapsamında Sema Ündeğer'in karikatür ve resim sergisiyle, Simay Bodur'un 'Eski Yeni Istanbul Fotoğraf Sergisi' ve Şükran Kurdakul, Naim Tirali, Zuhal Tekkanat, Osman Numan Baranus. Refika Bezirci gibi isimlerin bulunacağı imza standlan da ziyaret edilebilir. NazUerden çalınan eserlerden biri Türk elçiliğinde • NEW YORK (AA) - Müttefıklerin, tkinci Dünya Savaşı sonunda Nazilerden geri aldığı, ancak gerçek hak sahiplerine iade etmeyerek emaneten Fransa'ya teslim ettiği sanat yapıtlanndan birinin, Fransız makamlan tarafından "ödünç olarak' Türkiye'nin Paris Büyükelçiliği'ne verildiği öne sürüldü. ABD'nin Los Angeles kentinde toplanan Dünya Musevi Kongresi (WJC) yetkilileri tarafmdan ortaya atılan iddiaya göre, Nazilerin el koyduklan 60 bin kadar sanat eseri, savaş sonunda müttefıkler tarafından geri ahnarak emaneten Fransa'ya teslim edildi. Bunlann 45 bini daha sonra gerçek sahiplerine iade edilirken 13 bini açık arttırmalarda satıldı, 2 bin kadan ise Fransız makamlannın elinde kaldı. WJC. Nazilerin ; yağmaladığı sanat eserlerinin, aralannda çok sayıda Musevinin de bulunduğu gerçek hak sahiplerine iade edilmesini, hak sahibi bulunmayan eserlerin ise açık arrtırma yoluyla satılarak parasının Nazi soykınmı kurbanlannın ailelerine verilmesini istiyor. BUGUN • BORUSAN KÜLTÜR VE SAKAT MERKEZİ'nde John Cage'in I Have Nothing to Saj 1 adlı belgeseli saat 12.30 ve 17.30'da ızlenebilir. (292 06 55) • BELGESELStNEMACILARBİRLİĞt'nde 13.00 ve 19.00 arasında her saat başı Samih Rıfat'tn yönettiği Bedia Muvahhh belgeseli izlenebilir. (292 39 84) • AKM'deTürkMedeniKanunu'nun73. yıldönümü kutlamalan nedeniyle saat 14.30'da 'Şeriattan LaikMğe: Çağdaşhğa Acuan Kapı' başlıklı toplantı gerçekleşecek. (5140323)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle