15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 17 ŞUBAT 1999 ÇARŞAMBA Bir Laiklik Belgeseli: Medeni Kanun Gerekçesi Prof. Dr. AHMET KSLLÇOĞlAJAnkanı Hukuk Fakültesi ög- retim Üyesi C umhuriyetin ilanmdan bir degerveanlam ifade etmezler.Bune- sonra, sıra, ülkeyi çık- denle, dinlerin sadece bir vicdan işi ola- tnaz noktalara getiren rak kabnası, çağdaş uygarlıklann öne- dinsel esaslara dayalı ya- miniveeski uygarhklardan en önemM far- salann toplumsal yaşam- tanı ortaya koyar." dan silinmesine, bunla- Yasa bu ifadeleriyle, din kurallannın, umhuriyetin ilanmdan sonra, sıra, ülkeyi çık- maz noktalara getiren dinsel esaslara dayalı ya- salann toplumsal yaşam- dan silinmesine, bunla- nn yerine laik yasalann kabul edilme- sine gelmişti. Hepsinde Atatürk'ün im- zası bulunan bütün bu dönemin Devrim Yasalan'nın gerekçelerinde ısrarla laik- Kk ilkesi vurgulanmış, bu ilkenin top- lumsal yaşam bakımından önemi tekrar- lanmıştır. Ancakbu ilkenin vurgulandığı temel yasalardan biri olan MedeniKanun'umu- zun genel gerekçesinin bunlar arasında apa>xı bir önemi ve yeri vardır. Aşağı- da bu gerekçeden üç başlık halinde al- dıgımız tûmceler. bunun önemi konusun- da yeterh bir bilgi vermektedir Laik yasalara geçişzoruniuluğu: Me- deni Kanunumuzun genel gerekçesi, dinsel esaslara dayalı yasalarla çağdaş bir toplum yaratmanin olanaksız oldu- gunu, bunun için laik esaslara dayalı ya- salann kabul edilme zaruretini, bugün- kü tarihimize de ışık tutacak şu önemli tümcelerle işaret etmektedir. "Kanunlan dine dayanan devletler kı- sa bir zaman sonra memkketin ve mü- letin ihtiyaçiarını karşıla) anıazlar. Çün- kü dinler, değişmez hiikümler içerirter. Yaşam yiirür, ihtivaçlar değişir. din ka- nunlan tnutlaka ilerieyen hayat karşı- sında şeküden ve ölü kelimelerden fazla nitelikleri gereği değişmez kurallar ol- duğunu, oysa yasalann her zaman deği- şebilen toplumsal gereksinimlerden doğ- duğunu, yasalan dine dayanan toplum- lann bu değişikliklere, değişmez dinsel kalıplar nedeniyle ayak uyduramaya- caklannı, kendilerini yenileyemeyecek- lerini ortaya koymaktadır. Bu sosyal ger- çek karşısında, yasalann dinsel esasla- ra dayanmaması, dinin kişilerin bir vic- dan işi olarak kalması gerektiği vurgu- lanmışOr. Bu ifadeler bazı çevrelerin duygusal yorumlarla, önyargıh bir yaklaşımla inandıklan gibi, dinin inkân ya da din karşıtı olmayı ortayakoymazlar. Gerek- çenin hiçbir tümcesinde bu sonuç ve yo- rumu gerektirecek bir ifadeye yer veril- memiştir. Nitekim bu gerekçelerle yürürlüğe konulan Medeni Yasa'mız, kişilerin ev- lenirken dmsel nıkâh yapabileceklerini, ancak bunun resmi nikâhtan sonra ola- bileceğini (md. 110); ergin kişilerin din- lerini seçme özgûrlüğüne sahip olduğu- nu (md. 266) hükme bağlayarak din ve vicdan özgürlüğünü kabul ve teslim et- miştir. Türk ulusunu tutsak eden engeller: Türk toplumunun Cumhuriyetin ilanına kadargeldiği noktayı tarihsel süreç için- de araştıran, geri kalmışlığın nedenleri- ni de dile getiren Medeni Kanunumuz, bunun nedeninin değişmez dinsel kural- lara dayanan yasa ve kurumlar olduğu- nu, böyle bir geri kalmışlığın asla Türk milletinin yeteneksizliğine ve kararsız- lığına dayandınlamayacağmı şu tümce- lerle ifade etmiştir: "Çağdaş uygarlığın Türk toplumuy- la bağdaştmlması mümkün olmayan noktalan görülüyorsa bu, Türk milleti- nin kabiöyet ve karariılığındaki noksan- dan d e p , onu gereksiz bir şekikte bağ- layan. dinsel esaslara dayanan eğhun ve kurumlardır.'" Cumhuriyetin ilanına kadar karanlık- lar arkasma hapsedilen Türk toplumu- nun bu duruma düşürülmesindeki neden- leri bundan daha güzel ifade edebilen bir gerekçeyi bulmak olası değildir. Bu ifadelerie, bireyler ne kadar yete- nekli ve çalışkan olursa olsunlar, elleri- ni kollannı bağlayan dinsel kurallar ve kurumlar mevcut ise, bu kural ve kurum- lann aksini savunmak olası degilse. top- lumun çağdaş uygarlığın dışında kal- masınvn kaçınılmaz olduğu vurgulan- mıştır. Bu gerçek vurgulanırken, bu ge- ri kalmışlığın sebebinin, toplumu oluş- turan bireylerin yeteneğinde ya da ka- rarhlığında aranamayacağı ortaya ko- nulmuştur. Sistemin, bireyleri, dinsel kurallann tutsağı haline getirmesi halinde. birey- lerin yetenek ve kabiliyetlerini ortaya koymalannın olanaksız olduğu bir tarih- sel gerçek olarak dile getirilmiştir. Atatürk altına imzasını attığı bu ge- rekçeyle, geri kalmışlığın faturasmın, Kurtuluş Savaşı tansığını (mucizesini) gerçekleştiren, Cumhuriyetin ilanıbasa- nsını gösteren Türk milletine çıkanla- mayacağını ifade etmek istemiş; Cum- huriyetin ilanında vurguladığı, bu mu- cize ve başanyı yaratan 'Türk milletinin asaletini,çahşkanbğuu,zeküiğini' Mede- ni Kanun'un kabulünde de gösterdiği- ni tekrarlamıştır. Çağdaş uygaruk yolunun kaçuulmaz- bğı: Geri kalmışlıktan kurtulmanın ilk adımı olan laiklik ilkesini önemle vur- gulayan Medeni Yasamız, şu tümcesiy- le, bir başka tarihsel ve toplumsal (sos- yolojik) gerçeği dile getirmiştir: "Şu ciheti de işaret etmek lazundır ki, çağdaş uygarlığı aunak ve benimsemek karanyla yürüjen Türk milleti, çağdaş u\ garligı kendisinedeğü, kendisi çağdaş uygarhğın gereklerine ne pahasına olur- sa olsun ayak uydurmak zorundadır" Bir başka tarihsel ve toplumsal ger- çeğin dile getirildiği bu ifadelerie, hiç- bir toplumun, tarihsel akışı değiştire- meyeceği, devamlı değişim içinde olan uygarlığın çağdaş gereklerine yüz çevi- remeyeceği, değişimi engelleyemeye- cegi. değişimi kendisine uyduramayaca- ğı, kendisinin bu değişimlere uymak zo- runda olduğu ortaya konulmuştur. Top- lumlar. çağdaş uygarlığın gereklerini yerine getirmek, bütün kural ve kurum- lanyla bu değişimi takip etmek zorun- dadır Bu yolun gerisinde kalanlar ve deği- şime direnenler, geri kalmışlıktan kur- tulamayacak, toplumun ve bireylerinin huzur ve esenliğini sağlayamayacaktır. Gerekçeleriaynenkoruma zoruniulu- ğu: 17 Şubat 1926'da (73 yıl önce bu- gün) yürürlüğe konulan bir devrim anı- tı niteliğini taşıyan Medeni Kanunumu- zun bu gerekçeleri Cumhuriyete gelişi- mizin belgesinden öte, onunbir tarihsel özetidir. Bazı çevrelerin halen bir türlü içleri- ne sindıremediklen ve yanlış anlam ver- me kararlılıklannı sürdürdükleri laiklik ükesi'ni en anlamlı ve özlü olarak ifade eden yukandaki gerekçeler, bir Mede- ni Kanun gerekçesi değil, aynı zaman- da bir laiklik belgeselidir. Bubelgeye gü- nümüzdeki gelişmeler karşısında, dün- den daha fazla muhtaç duruma gelmiş bulunuyoruz. Bu nedenle bu belgeyi aynen korumak, her zeminde tekraretmek zorundayız. Bu gerçek dururken, Medeni Kanun'da de- ğişiklikleryapmak isteyen Adalet Bakan- lığı'ncahazırlanansontaslakta,hertüm- cesi bir anıt niteliğini taşıyan Medeni Ka- nunumuzun gerekçesini kısaltan, yeni ge- rekçeler getiren taslağını bu noktada sa- kıncalı bir çalışma olarak görüyorura Bir Cumhuriyet tarihi ve laiklik belgeseli olan Medeni Kanunumuzun genel gerek- çesi hiç değiştirilmeden ve kısaltılma- dan, günümüz Türkçesine uyarlanarak aynen alınmalı; onun ruh ve heyecanı- nı yaşatmaktan uzak ve bir kitabın 'için- dekiierini özet1 niteliğini taşıyan yeni gerekçeler ise gözden geçirilip yeniden kaleme ahnmalıdır. B u ü l k e n i n ç a l ı ş a n l a r ı v e ü r e t e n l e r i Kefil aramıyor! elrlemiyor! Mektubu getîriyor, Türkiye'ni götürüyor! VakıffBank, bu ülkenin çalışan- larına ve üretenlerine her gün 50.000 mektup gönderiyor. Çahşan ve üretenler bu mektubu VakıfBank'a geti- riyor; Türkiye'nin en hesaplı iki kartına: VakıfBank Maestro Bankomat ve VakıfBank Telekom / MasterCard Kredi Kartına sahip oluyor. Hemen, anında. Kefilsiz! Ücretsiz! Başvurusuz! Alması kolay, ödemesi kolay VakıfBank • G e n iş b i l g i t ü m ş u b e l e r i m i z d e • kartlarının avantajlarından dünyanın her yerinde, hemen yararlanabilirsiniz. D a h a s i v a r : Telefon faturanızı da, VakıfBank Telekom / MasterCard'la ödeyebilir; kendinize yepyeni avantajlar sağlayabilirsiniz. Siz de, posta kutunuzu sık sık kontrol edin... mektubunuzu getirin, Türkiye'nin en hesaplı kart- l a r ı n ı g ö t ü r ü n ! " 2 i . Y ü z y ı l B a n k a c ı l ı ğ ı " VakıfBonk PENCERE Apo Vatanma Döndii Telefon: - Zırrrrr.. - -. Hep kötü haber için çalmaz ya bu meret, heye- canlı bir ses: - Abi, Apo yakalandı. Ne haber!.. Apo'nun Ankara'da öğrenci eylemleriyle başla- yan serüveni noktalanmıştı. • Apo nasıl yakalandı?.. Başbakan Ecevit'in "fari/7se/"açıklamasınagö- re Genelkurmay ile MlTin sıkı ışbirliğinde adım adım izlenen Apo, burnu bile kanamadan Türkiye'ye getirilmişti. Sonuç doğaldı. Çünkü Apo'nun "vatanı "Türkiye'dir; öcalan bir başka yerde yaşayamaz; kaşı, gözü, saçı, bıyık- lan, bakışlan, göbeği, tutum ve davranışlanyla Apo Anadolu'da yaşayan milyonlardan biri... Hangi türküyü sever?.. Galatasaraylı imiş.. Öğrenci kantinindeyetişmiş.. Kahvede demli çay içip tavla oynamak ya da piş- pirikle vakit öldürmek, Apo suretinde nice yurtta- şımızın temei avuntularından biridir. Apo Anadolu çocuğu!.. Ne işi vardı Rusya'da, Italya'da, Hollanda'da, Yu- nanistan'da, Kenya'da?.. Oralarda yaşayamazdı.. Vatanma döndü Apo. • Apo hapishanede rahat edecektir. Her sabah çayını ıçerken gazeteleri okur, bir de sigara teHendirdi mi, gel keyfim gel!.. Dama düş- mek çocuğun yazgısında yazılıymış, mahpusha- ne türkülerini bellemesinde yarar var; ne de olsa soluduğu hava bizim topraklann mis gibi havası- dır; ya Mehmet Ali Ağca gibi gurbet elde hapis- haneye düşseydi ne yapardı? Apo Türkiye'yi özlemiş miydi?.. Bana sorarsanız yanıtım 'evet' olacaktır, yıllar- dan beri Suriye'de değil miydi?.. Kavuştu güzelim vatanma Apo.. Ihanet ettiği vatanma.. Anadolu halkı Apo'nun cezalandınlmasını isti- yor. Çünkü on binlerce insanın katilidir Apo, kaç kişinin evi barkı Apo yüzünden yıkıldı.. Kaç nişan- lı sevgilisiz, kaç çocuk babasız, kaç anne oğulsuz, kaç genç kadın dul kaldı?.. Bebeier ve dedelere kıyıldı. Insanımızı insanımıza düşmanlaştırmak için neler yapılmadı!.. Anadolu'da geçerli banşın ka- nına ekmek doğramak için ne kıyımlara başvurul- madı!.. Türk ile Kürt'ü kan davasına sardırmak için ne cinayetler işlendi!.. Yıne de Anadolu'da insanlar birbirierini sevmek- ten vazgeçmediler... Sevginin gücü Apo'yu yendi. • Medyada çoğu "bilirkişi" Apo'nun Avrupa'da si- yasallaşacağını yazmıştı... Apo şimdi mahpushanede siyasallaşacak... A|X)'yadikkat!.. iiüj&zgarip bir ülkeyiz; Apo'yu dünyanm-f ucundan alıp geürinz de kendı rıapishaneter, mukayyet olamayız.. • * ^ Apo kim vurduya gitmesin!.. Apo cezasını çeksin. Cumhurtyet kitap kulübü V - - JMZA GU TAKSIM SERGI SALONU'NDA Saat:17.00-19.00 Konuklanmızla söyleşip, kitaplannı imzalayacak Istiklal Cad. (Fransız Konsolosluğu yanı) Taksim Tel: 252 38 31 '82 tZMİR 9. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Esas No: 1998/466 Davacı Orman Genel Müdürlüğü vekili tarafından davalılar Muharrem Taşkın ve 14 arkadaşı aleyhine açılan tapu iptali davasmda verilen ara karan gere- ğince: Izmir Hatay tnönü Cad. Pınar Sokak No: 490' 17 adresinde bulunan Gülsüm Çeşme ile Mümin Erdemin ve Izmir Şinnyer Yiğitler Mahallesi 347 So- kak No: 42/10 adresinde bulunan Veli Akar ile Izmir Balçova Fevziçakmak Mah. Dede Efendi Sokak No: 20/6 adresinde bulunan Şemsettin Kahraman adına çıkanlan davetiyeler bila iade edilmiş, zabıtaca yeni adresleri bulunamadığından gazete ile dava dilekçe- si yerine kaim olmak üzere ilan yapılmasına karar ve- rilmekle adı geçen 4 davalının duruşmanın bırakıldı- ğı 8.3.1999 günü saat 9.20'deki duruşmaya bizzat gelmeleri veya kendilerini bir vekille temsil ettirme- leri, aksi takdirde yargılamaya yokluklannda devam edilip karar verileceği dava dilekçesi yerine kaim ol- mak üzere ilan olunur. Basın: 5275 Bugünlere küçük ödiinlerle geldik... ÇAĞDAŞ EĞtTtM VAKFI Tel: 0212-2'6 2İ 99 Faks: 0212-2U li 54 Vahjbaıtk Etiler Şb. Çev Bağış Hestp Vo: 201277i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle