15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtrvaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı Orban Erinç • Genel Yaym Koordinatöru Hikmet Çetinkaya # Yazıışlen Müdürü. Ibrahim Yıldız 0 Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz • Haber Merkezi Müdürü Hakan Kara 0 Görsel Yönetraen- Fikret Eser tstihbarat Cengiz Yıldınm • Ekonomi Özleoı Yüzak # Kültur Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman # Makaleler Sanıi Karaören • Düzeltme: Abdullah Yazıcı # Fotograf. Erdoğan Köseoğlu # Bılgı-Belge Edibe Buğra • Yurt Haberlen MehmetFaraç Yayın Kurulu İlhan Selçuk (Başkan), OrhaD Erinç. Okta> Kurtböke. Hikıpet Çetinkaya. Şükran Soner. Ergon Balcı. Ibrahim Y ıldız, ürhafl Bursak. Mustafa Balba\. Hakan Kara. Ankara Temsilcısi Mustafa Balbav Atatürk Bulvan No: 125, Kaf4. Bakanlıklar-Ankarâ Tel: 4195020 (7 hat), Faks- 4195027 • lzmır Temsilcisı: Serdar Kıah, H ZiyaBlv 1352 S 2-3Tel:4411220, Faks 4419117 • AdanaTemsilcısi. Çetin Yiğenoğiu, tnönüCd. 119 S Nol KatKTel 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Muduru. tstün Akmen 9 Kootdmatör Ahmet Konıban • Mtıha- sebe Büknt Yeoer • ldare Hüseyin Gürer • Uletme Öndcr ÇeHk • Bılgı- Işlem: Nıil Inal 9 Bılgısayar Sıstem Mürûvrt ÇflerCSaH) FaaktKuza MEDYA. C: • Yoneüm Kurulu Başkanı - Genel Müdur Gûlbin Erduran # Koordınator Refaa tytman • Genel MûdurYardımcısı SevdaÇoban Tel- 514 07 53 - 51395 80-51384«O«l,Faks.5138463 \ j>ıırtsxan»e Bıtau: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A Ş Turicooıg, Cad 39-UCagaloglu34334lst PK.246 lsanbul Tel (0.212ı 512 05 05 (20 hall Faks (02121 5 L3 85 95 17ŞUBAT1999 Imsak: 5.23 Güneş: 6.50 Öğle: 12.25 Ikindi: 15.18 Akşam: 17.46 Yatsı: 19.08 Prtmosyon davaian • NEVŞEHİR (Cunüıuriyet) - Yeni GünEydın gazetesinin okuyaculanna kupon karşı ıgından vermeyi taahbüt ettiği buzdolabını alanuyan 3 tüketicinin açtığ dava, tüketıcilerin lehine sonuçlandı. Nevşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada mahkeme heyeti, teslirai öngörülen ICing First marka buzdolabının davalı Mehrnet Sanıhan'dan alınarak davalılara verilmesini kararlaştırdı. Bu arada 11 tüketicinin açtığı davalar ise takip edilmedıklen ıçin düştü. Ibman doktor istiyoruz' • HAKKÂRİ(AA)- Hakkân'de biremekli öğretmen tarafından başlatılan "Uzman doktor istiyoruz'" kampanyası büyük ilgı gördü. Emekli öğretmen Adil Erdoğan, devletin çözüm olarak getirdiği rotasyon sisteminin. çözüm yerine sorun yarattığını savundu. Onlü tiyatro sanatçısı Yılmaz Erdoğan'ın amcası olan Erdoğan "Rotasyonla atanan doktor ya bir neden bulup gelmiyor ya da geldiginde tedavisini üstlendiği hastasını görev süresinın dolması nedeni ile bırakıp gidıyor. Uzman doktor olmadığı için hastalanmız sürekli çevre illere sevk ediliyor. Kampanyada ilk etapta 3 bin imza topladık. Topladığımız imzalan başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere Başbakanlık ve Sağhk Bakanhğı'na faksladık" dedi. Böcekli pizzaya tazminatyok • ANKARA (AA) - Yargıtay, satışını yaptığı pizzadan böcek çıkan işyeri sahibinin, siparişi veren müşteriye tazminat ödemesini gerekli görmedi. Sattığı pizzadan böcek çıkan işyeri sahibi, benzer bir hatayı işleyen Batılı meslektaşlan yüksek miktarda tazminat ödemekle karşı karşıya kalırken, yüksek mahkeme tarafından 'ağırkusurlu' bulunmadı. Dava konusu olayda, pizzasından böcek çıkan müşteri, "yemek yiyemez olduğunu, kişilik haklannın zedelendiğini" ileri sürerek işyeri sahibi tarafından kendisine 500 milyon lira ödenmesı istemiyle manevi tazminat davası açmıştı. Davaya bakan yerel mahkeme, istemi kısmen kabul ederek, işyeri sahibini 200 milyon lira manevi tazminat ödemeye mahkûm etmişti. YÖK'iin matbaası devredild • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK).Döner Sermaye lşletmesi bünyesinde çalışan matbaaya ait makine ve teçhizatın. Kırgızistan- Türkiye Manas Üniversitesi'ne devredilmesini kararlaştırdı. Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi Tüzüğü'nün 20. maddesi uyannca yapılan devir işlemi, Bakanlar Kurulu'nun onayına sunulacak. Devir işlemi uyannca. matbaada Iş Kanunu'na göre çalışan 26 personelden 17'sinin işine derhal son verilecek. Kalan personelin işlerine ise devirden sonra tazminatları ödenerek son verilecek. Türkiye'de hortumtar • İZMİR (AA) - Deprem, sel. heyelan, çığ, hatta çamur seli gibi doğal afetlere alışkın olan Türkiye'de. seyrek de olsa tropikal iklim kuşağının atmosfenk olaylanndan hortumlar (tornado) görülebiliyor. Son olarak Muğla'nın Dalaman ilçesindeki Dalaman Havaalam'nda büyük hasara yol açan hortum, daha önce Konya. Alanya. Diyarbakır, Balıkesir ve Şile'de görülmüştü. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkilileri. hortumların önceden kestirilemediğıni, ancak hortumu hazırlayan koşullar bilindiğinden olasılıkların belirtilebilecegini söylediler. 2. derece SÎT karanyla ANAP'lı politikacının kaçak otel inşaatma izin verildi Gemile'ye sözde koruma• Ege'nin en güzel koylanndan biri daha peşkeş çekildi. Koruma kurulu, bölgeyi 1. derece SlT alanı ilan ederken ANAP'lı milletvekili adayının kaçak otel inşaatının tamamlanması için alanı 2. derece SÎT yaptı. Çevreciler olaya büyük tepki gösterdi. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Çevrecilerin koru- ma altına alınması için büyük mü- cadeleler verdiği Gemile Koyu'nu daha önce SlT alanı ilan ederek yapılaşmayı durduran lzmir 2 No'lu Kültür ve Tabiat Varlıkla- rını Koruma Kurulu, 8 Ocak 1999'da SlT'i derecelendirirken, hem koyu hem de ANAP millet- vekili adayı Hasan Özyer'in 600 yataklı turistik tesisini koruma al- tına aldı. Özyer, geçen yıl durdu- rulan inşaatına hemen başlaıken, çevreciler karan protesto etti. ÇevTecilerin yoğun mücadele- leri sonunda Çevre Bakanlığrnın koruma altına almmasını. Orman Bakanlığı'nın da milli park ilan edilmesini ıstediği Fethiye'nin yapılaşmay a açılmamış ender koy- lanndan biri olan Gemile için Kül- tür ve Tabiat Varlıklannı Koruma Kurulu son sözünü söyledi. Ge- mile Koyu'nda Bayındırlık Mü- dürlüğü'nün verdiği ruhsat ile başlayan yapılaşmayı geçen yıl SlT İcararı alarak durduran ve SlT'in derecelendinlmesıni da- ha sonraya bırakan kurulun, 8 Ocak 1999'da derecelendirmeyi yaptığı öğrenildi. lzmir 2 No'lu Kültür ve Tabi- at Varlıklannı Koruma Kurulu, 1. derece SlT olan Kelebek Vadi- si'nden Yedi Tepeler'e kadar ko- yun tamamını 1. Derece Doğal SlT ilan etti. Ancak Hasan Oz- yer'in turistik tesis inşaatının bu- lunduğu alan 1. derecenin dışın- da tutularak 2. derece SİT olarak gösterildi. Yasaya göre 1. derece SİT alan- lanna her ne şekılde olursa olsun inşaat yapılamıyor, ancak 2. de- rece SİT alanlanna sadece Tu- rizm Bakanlıği'ndan yatınm bel- gesi almış turistik tesis inşaatla- nna izin verilebiliyor. Bu yasal durum nedeniyle Fet- hiye'nin en güzel koyunda 'ayn- calık' edinmiş olan ANAP Muğ- la birinci sıra milletvekili adayı Ha- san Özyer' in, valilik bildirimini de beklemeden inşaattaki mühürle- ri sökerek çalışmaya başladığı bil- dinliyor. Kurul karannı doğrulayan Muğ- la Valisi A. Cemil Scrhadh "An- cak henüz kurul karan bize ulaş- madı. Karar gelmeden inşaata başlav^maziar. Konuyu incelete- ^ ' " demekle yetindı. Fırtına Vadisi tez konusu olduIstanbul Haber Servisi - Çamlıhemşın'deki Fırtına Deresi'nde yapılan Dilek- Güroluk Hidroelekrrik Santralı ile ilgili tartışmalar. tez çalışmasına da konu oldu. Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Kentsel Koruma Yüksek Lisansı'nı yapan Tolga Yılmaz, Çamlıhemşm'in de içinde bulunduğu bölgenin tarihsel ve mimari özelliklerini anlattığı tez çalışmasında Fırtına Vadisi'nin önemine dikkat çekti. MSÜ öğretim görevlisi ve Mimarlar Odası Genel Başkanı Oktay Ekinci nın yürütmekte olduğu -Koruma PDtitikalan" dersi kapsamında tezıni hazırlayan Tolga Yılmaz, tezinde, vadinin üst kısımlannın "MilH Park" ilan edildigini, burasının dünyada korumaya alınmış 200 bölgeden biri olduğunu belirtti. Vadinin, 2 bin 460 bitki türünü banndırdığını vurgulayan Yılmaz, aynı zamanda suyla gelen ender bir kültüre de yatakhk ettiğini ifade etti. Yılmaz, yörenin en önemli geçim kaynağının yayla turizmi olduğuna da dikkat çekerek "Bütün bunlann sonucunda baraj bu yöreye ne \erecek" sorusunu yönelttı. Burada üretilecek elektnğin Türkiye'de üretilen en pahalı elektrik olacağını belirten Yılmaz, tezinde şu görüşlen savundu: "50 sene veya 25 sene sonra enerji talebi daha da azalacak ve santral verimsiz sayılacak. Milli park sınırian içerisinde başlayacak inşaat ve tünel çahşmalan için 535 ton dinamit kuÛanılacak, günde 3 atun, 5 >ilda 5 bin 750 atım yapılacakür. Bu padamalar ve bunlann aüklannın temizienmesi sırasında ekolojik denge ciddi derecede zedelenecektir. Yer ahında açüan tüneller savesinde sular buralara toplanacak. Bu da birçok yeralb ka> nağını yok edecek. Böylelikle su zirveye ulaşmayacak \t zinedeki ağaçlar ve insanlar susuz kaiacak." Fırüna Vadisi'nde doğa 8e insan eme§ arasındaki dostluk bağ- laru korunması gereken küJtürün Uk adımlannı oiuşturuyor. 'Ayncalıkh karar' Gemile Koyu'nun SfT alanı ilan edılmesi için yöre halkıyla birlik- te mücadele veren Gökova Sürek- li Eylem Kurulu Sözcüsü Saymır Gelendost karan a>Ticalıklı karar olarak nitelendirerek şunlan söy- ledi: u Bu karann sevinilecek biçbir yanı yok. Bizim Kelebek Vadisi'ni kurtardıgımız gibi Gemile Ko- yu'nu kurtarmak için verdigimiz mücadele. bu kararla Hasan Öz- yer'in turistik tesisinc a\ncahk>-a- ratma mücadelesine dönüşmüş ol- du. Kurul bu karanyla hem bi- zim tepkikrimiri ortadan kaldır- maya hem de Hasan Özyer'in ka- mu yaranna olmayan haklannı koruma çabasun ortsr^akoymuş ol- du. Ko>da Hasan Özyer'in tesis in- şaatı dışında iki de konut inşaaü vardı. Şimdi bu kararla iki konut inşaatı yıkılrvor. Özver'in inşaaü devam edi\or. L stelik bundan son- ra ko>da Öz>er dışında kimse tek bir çivi çakamayacak. Bu yapılan, ANAP'tn 18 Nisan'dan "sonraki milletvekiline kıyakçılıkür. Kül- tür Bakanhğı'na başMn-arakbu kı- yakçıiığı iptal etmesini isteyeceğiz. Bakanuğın bu kıvakçılığa ortak olmayacağuıı umuyoruz." GELİŞMÎŞ ÜLKELERDE CİNSEL tLİŞKİ SIKLIĞIGİDEREK AZALIYOR Oveda cinsel heyecanÇeviri Servisi - Uzman- lar özellikle gelişmiş ülke- lerde yaşayan insanlann cinsel heyecanlannı git gi- de yitirdiklerini belirtiyor- lar. Focus dergisınin habe- rine göre Amerika. Alman- ya, Ingiltere ve Fransa'da yapılan araştırmalar, bu ül- kelerde e\liliklerde cinsel ilişki sıkhgının azaldığını ortaya koyarken, evlilik dı- şı ilişkilerin ve gençler ara- sı cinsel ilişkilerin de eski- si kadar yoğun yaşanma- dığını gösteriyor. 1990 yılı sonrasında adı geçen ülkelerde yapılan (19-32 yaş grubu) geniş ta- banlı ve uzun süreli araştır- malaragöre, 1960'lıve70'li yıllarda yapılan aynı tür araştırmalarla karşılaştınl- dığında haftada bir kez cin- sel ilışkide bulunan çiftle- rin oranı yüzde 60'a yük- selirken, daha fazla ilişki- de bulunanların oranları yüzde 10'lara düşmüş bu- lunuyor. Evli olmayan çift- lerin cinsel yaşamlannda da aynı durgunluğu gör- mek olası. Evli olmayan 100 çifrin yüzde 55'i haf- tada bir kez, yüzde 20'si ise 10 günde bir ilişkide bulu- nuyor. Bu çiftlerin sadece yüzde 25'lik bir oranı da- ha sık ilişkiye girdiğini be- lirtiyor. Aynca sürekli bir ilişkisi olmayan gençler ara- sında da seks öncekı kadar yoğun yaşanmıyor. Çiftle- rin yüzde 4O'ı birbiriyle cinsel ilişkiye girmekten kaçınırken, sadece yüzde 22'si bir gecelik ilişkıler yaşamaya açık olduklannı söylüyorlar.Uzmanlar ge- nel olarak kaybolan cinsel heyecan ve tutkuyu şu un- surlara bağlıyorlar: • AIDS korkusu «eüşmiş ülkelerde özgür seks ka\- ramına darbe vurdu. Bu- nun sonucunda bir güniük ilişkilcr \ a da kaçamaklar çekiciliğini yrardL Avrupa ve Amerikada yapılan araşürmalara göre evli çiftlerin yüzde60' ı haftadâ bir kez cinsel ilişkiyegiriyor. • 70'li yılların özgür seks kavramı yerini roman- tizme bıraktı. Gençler an- cak uzun süreli ilışkilerde seks yaşamak istiyorlar. • Açıkta ve bolca sunu- lan her şey çekiciliğini yitt- rir. Özellikie medyanın ka- duu, anlamlı anlamsız her zaman ve her yerde kullan- ması. bundan 20-30 yıl ön- ce afrodiz> ak etkisi yapby- sa da, artık erkekleri psi- kolojik olarak bıktırdı. • Femınist anlayışın ya- yılması ve kadının sekste de eşitliği ıstemesi, erkekleri hem evlilik içinde hem de dışarda zorluyor. Araştırmalann sonuçla- nna göre erkeklenn >1izde 69'u kadınlann da yüzde 32'si daha sık seks ister- ken, erkeklerin yüzde 51 'i kadınlann da yüzde 17'si eşlerinin cinsellikten yete- rince haz almadığını düşü- nüyor. Çiftlerin yüzde 69'u seks yüzünden problem ya- şadıklannı, yüzde 35'i seks üzerine eşleriyle hiç konuş- madıklanm, yüzde 32 si ise zaman zaman başka biriy- le cinsel ilişki kurmak ih- tiyacı duyduklannı belir- tiyorlaı. Sultan Abdülmecid hazırlatmıstı Tarihi 'Ayasofya Albümü' bulundu e-posta : tan (a prizma. net. tr ANKARA (AA) - Sultan Abdülmecid'in emriyle Fransız ve Osmanlı ressam- lara yaptınlan 50'den fazla orijinal resmin yer aldığı Ayasofya Albümü bulundu. Osmanlı Araştırmaları Vakfı. Ayasofya'nın bugüne kadar hiç rastlanmayan gö- rüntülerinin yer aldığı yak- laşrk 160 yıllık albümü, Os- manlı Devleti'nin 700. yılı kutlamalan çerçevesinde ya- yımlamayı planlıyor. Osmanlı Araştırmalan Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ah- met Akgündüz, böylesine değerli bir albümü vakıfola- naklanyla yayımlamamn mümkün olmadığıru belir- terek, projenin hayata geçi- rilebilmesi için sponsorara- dıklanm bildirdi. Prof. Dr. Akgündüz, albümde, Aya- sofya'nın bugüne kadar hiç rastlanmayan en eski resim- lerinin yeraldığını ifade ede- rek "Bu seviyede bir resün at- bümü yok. Bu resimler tari- hi birer belge niteuginde.Ör- neğin resimlerde, Ayasof- ya'nın çevresinde arnk yok olan baa yapılan görebili- yoruz"dedı. Prof. Dr. Akgündüz, Aya- sofya Albümü'nün özellik- le tarihçiler ve yabancı araş- tırmacılann dikkatini çeke- ceğini vurguladı. Sultan Abdülmecid za- manında özel olarak hazır- latılan albümde, 40/50 san- timetre ebatlarında Fransız ve Osmanlı ressamlannın imzasını taşıyan 50'den faz- la resim yer ahyor. Bunlar arasında, Sultanahmet Çeş- mesi'nden Ayasofya man- zarası, Ayasofya'yı ziyaret eden yabancı seyyahlann görüntüsü ile Topkapı Sara- yı-Sultanahmet-Ayasofya üçlüsünün yer aldığı bir re- sim dikkati çekiyor. Abant Gejik Üretme tstasyonu'nda üretilen 52 geyik doğal hayata bırakılacak. (AA) Kaçak avlanma cezalarına zaııı BOLU (AA) - Milli ParkJar Av ve Yaban Ha- yatı Koruma Genel Mü- dürlüğü, Bolu Abant 'taki Geyik Üretme Istasyo- nu'nda yetiştirilen 52 ge- yiği, ormanlık alana bı- rakacak. Milli ParkJar Av ve Ya- ban Hayan Koruma Genel Müdürlüğü yetkilileri, Abant Gölü'ne 4 kılomet- re uzaklıktaki 96 hektar- lık alana. 1976 yılında 4 dişi, 1 erkek boz geyiğin bırakılması ile başlayan geyik üretme çalışmalan- nın istenilen sonucu ver- diğini belirttiler. Geyik Üretme lstasyonu'nda, 9'u erkek, 35'i dişi, geri kalanian da yavru olmak üzere 52 geyik üretildiği- ni bildiren yetkililer, bu geyiklerin doğal hayatabı- rakılması karan alındığı- nı kaydettiler. Geyiklerin, kaçak avlanmanın önüne geçilmesi halinde, özgür ortamda sayılannın daha hızlı artabileceği belirtildi. Merkez Av Komisyonu ise 1999 yılında izinsiz avlanan, kanunsuz olarak canlı yakalanan, yumur- talan toplanan hayvanlar- la ilgili olarak suçlu görü- len avcılarm ödeyeceği tazminatlan açıkladı. Bu- na göre Fok (Akdenizfo- ku, foça, ayıbalığı) avlan- manın cezası, her biri için 1 milyar lira olarak belir- lenırken geyik, alageyik, yaban koyunu, ayı, yaban keçisi, çengel boynuzlu dağ keçisi, karaca, ceylan avlamanın cezası ise her hayvan için 500 milyon lira olarak belirlendi. 17 Ekim'de başlayan yeşilbaş, suna, boz ördek, çulluk, su çulluğu ve de- niz ördeği avının 24 Şu- bat tarihinde sona erece- ği bildirildi. tzinsiz ördek avlayan avcılann ödeye- ceği tazminat miktan ise 15 milyon lira olarak açık- landı. SÖYLEŞİ ATTİLA İLHAN 'Mazlumlar', Nasıl Birleşmesin? Galiba 'Bati Sorunu'nu okurken, çok çarpıcı bul- muş; 'Tatlısu Alafrangalığı'n 'Kemalizm' zanne- den, bazı şaşkınları belki uyarır diye, 'Hangi Batı'nın başında zikretmiştim: Niyazi Berkes'ın, 'tesbiti'dır. "...bizde Batıcılık'la anlaşılan şey Türk evrimi- ni çağdaş uygarlığa uygun yönde geliştirmektir. Halbuki Avrupa'da ve Amerika'da Batılılaşma ve Batıcılık, Bat diplomasisine boyun eğme anlamı- na gelir. Bu yüzden onlara göre, Kemalist devir Bat aleyhtariığı, Menderes devri ise Babcılık dev- ridiıi Batı diplomasisinden bağımsız olan bir Ba- tıcılık, Batı dilinde Bat düşmanı kötü bir ulusçu- luk demektir..." O gergin 70'li yıllann, herhangi bir yazıdır, Ankara henüz serin; Kavaklıdere'nin kavaklan pamuklaş- mış, Tunahhilmi Caddesi uzerinde uçuşuyor; ka- fam, Bağlantısızlar (Üçüncü Dünya) Cezayir Kon- feransı'nın (1973) sonuçlanyla meşgul, 1917 Inkılâ- bı'yla 1919 Inkılâbı'nda 'ortaklaşa olan şeyin; nasıl olup da. sonradan ayrıldığını araştınyorum; çünkü Cezayir Konferansı sonuç bildirisi, neticede, 'Maz- lum MilletJer' davasının yenıden gundeme gelişı!.. Oy- sa. Belgrad'dakı ilk Konferans'tan (1961) beri, Üçün- cü Dünya Hareketi, Moskova'ya yakın sayılıyordu. Öğrenmek istediğim nedir? 1917, geleceğı Batı'lı emekçinin, potansiyel devrimciliğine bağlamış; 1919 daha çok, Doğu'lu 'Mazlum Milletier'ın, bu işi ba- şaracağına inanıyor. Ister formef olsun, ister diyalek- tik,- mantık, ikisinin birbirini tamamlayacağını söylü- yor çünkü, gezegen'in 'Dip Dalgası', her iki dünya- nın 'mazlumlannı' içermektedir. Öyledir de, Suttan Ga- liyef, Turar Rıskulof, Feyzullah Hocayef, Neriman Nerimanof, vb. 1917'nin, Büyük Rusyacı'lann elin- de, 'mazlumlar'\a değil, 'Batılılar'\a beraber olduğu- nu görtip, bunu açıkJamadılar mı? Bunun bedetini, can- lanyla ödememişler midir? 20'li yılların sonlarına doğ- ru, Rusya'da. 'Sovyet diplomasisinden bağımsız birTürkçülük', 'devrim düşmanı kötü bir ulusçu- luk' sayılmıyor muydu? Hâlâ bir zorunluluktur!... (Oovyet Parantezi', 'Mazlumlann Davası'nı, ORusya lehine, aşağı yukan yanm yüzyıl, yok saymıştr. Şımdi Bağlantsızlar, Cezayir Konferan- sı'nda, 'temel çelişki'n\r\, "Soğuk Savaş'm iddia et- tiği gibi, 'Doğu ile Batı' arasında değil; 'Mazlumlar'\n iddia ettiği gibi, 'Kuzey'le Güney' arasında mı oldu- ğunu tartışıyorlar. 'Bağlantısız' sayılmaya, önemli bir koşul getirilıyorf 'az geiişmişlik!' İki başka koşul, bu- nu izlemektedir a/ 'ulusal bağımsızlığın gerçekleş- tirilmesi, ya da geliştirilmesi' b/ ekonomik ve kül- türel bağımsızlıklann elde edilmesi! İnsan nasıl heyecanlanmaz: bu, Müdafaa-i Hukuk'un, 'Istiklâl- i Tam' programıdır! Bilmem bilir misiniz, 'NATO gururu' içindeki Ba- yar/ Menderes Türkiye'si. Bandung/Asya-Afrika Konferansı'nda (1955), 'Bağlantsızlık' Hareketi'ni küçumsemişti. Nasıl ki, günümüzün 'Sistem' uşak- ları da küçümser; elleri mecbur çünkü, 'Istiklâl-i Tam' ilkesini Gâzi'den devralan Trto, Nehru ve Nâ- sır, şu beş koşulu temele koyuyoriar: 1/ Banş için- de bir arada yaşamaya dayalı, bağımsız bir djş po- litika güdeceksin! (Ankara, çoktan VVashington'a tutsak) 2/ Ulusal Kurtuluş Hareketlerini destekle- yeceksin! (Ankara, tınmıyor; ya da, 'destek' çokluk lâfta kalıyor.) 3/ Hiçbir askeri ittrfak içinde bulun- mamak! (Ankara, NATO ittifakı ile övünüyor) 4/ Ikin- ci ülkelerie askeri ittrfak kurmamak! (Peki, CEN- TO'ya ne diyeceksiniz?) 5/ Topraklannda yabancı ülkelerin askeri üslerini banndırmamakl (Hâlâ ba- rındırmıyor muyuz?) _ Acı ama gerçek! 'Üçüncü Dünya Hareketi', ne- resinden bakılsa, 'Kemalist' bir 'Müdafaa-i Hukuk Hareketi'ydi: ulusal, lâik, demokratık ve anti/emper- yalist! Ankara ne yazık kı, o 'hareket'ten haylı uzak- larda! İlk Konferans'tan, Cezayir Konferansı'na, kat'ettiği mesâfe, Galiyef'in ve öteki Sovyet Türkçü- leri'nin kat'ettiği mesâfedir: Bat'lının, ezilmişinden de Doğu'lu ezilmişe fayda gelmez: çünkü o da, giz- lice 'sömürüden' yanadır. Oyle sanıyorum ki, Şâmir Amin, Mahmud Hüseyin, Maurice Dobb, Andre Gortz, Frantz Fanon gibi düşunürlerin aynı dönem- de ortaya çıkması; Sosyalizm'le (Marksizm), 'totali- ter'Sovyet 'fikriyatını've 'azgeliştirilmiş' ülkeler 'ger- çeğini', karşılaştınlmalı olaraktartışması, besbelli, 'fe- sâdûfi' değildir. Birzorunluluktu o! Gezegenin kaderini ilgilendiren, fevkalâde bir zorunluluk! Hâlâ bir zorunluluktur: çün- kü, şu devâsâ gerçek, -ki, 'Dip Dalgası' anlamına ge- liyor- hiçbir şekilde üstü örtülemeyecek, bir gerçek- tir: "...Dünyanın geri kalmış denen ülkelerinin, in- san ırkının üçte ikisini meydana getirmekteolma- lan, hiç akıldan çıkanlmaması gereken kocaman bir olgudur." (Maurice Dobb, R. Nurske'den zikre- diyor, 'Kapitalizm, Sosyalizm, Azgelişmiş Ülkeler ve Iktisadi Kalkınma', s. 193. Doğan Yayınevi, 1973). fstedJğin ifberalliği' bile uygulayamazsııi! Fakat asıl sorun, başka biryerdedir: azgelişmiş ül- keler, ekonomik kalkınmayı, IMF'in ve Dünya Ban- kası'nın tatlı tatlı melemelerine rağmen, liberal/kapi- talist yoldan sağlayamayacaklannı, elle tutulurcası- na görüyorlardı. Polonya'lı ünlü iktisatçı Oskar Lan- ge, Mısır Merkez Bankası'nda verdiği bir konfe- ransta, (1961) bunun nedenini, basit ve açık bir şe- kilde aydınlatmıştır: "...tekelci kapitalizm ve emperyalizm, azgeliş- miş ülkelerin geieneksel kaprtalist gelişme yolu- nu izlemelerine imkân vermemiştir. Bunun çok ne- deni var. En önemlisi şudun en başta gelen kapi- talist ülkelerde, büyük kaprtalist tekellerin geliş- mesryle buralardaki kapitalistler daha az gelişmiş ülkelerdeki gelişme sağlayıcı yatınmlara ilgi duy- maz oldulan çünkü bu türiü yatınmlar, bunlann sağlam tekelci durumlannı tehdit edebilecek bir rekabetin doğmasına yol açabilirdi..." "...bunun sonucu olarak, gelişmiş ülkelerin az- gelişmiş ülkelerdeki yatınmlan özel bir karakter kazanmıştı. Bu yatınmların başlıca hedefî, geliş- miş ülkeler endüstrilerinin, hammadde olarak kullandığı doğal kaynaklann sömürülmesi ve ge- lişmiş kaprtalist ülkelerdeki nüiusu beslemek için azgelişmiş ülkelerdeki besin maddeleri üretimi- ni geliştirmekti.. Sonuç olarak, azgelişmiş ülke- lerin ekonomileri, tek yönlü hammadde ve besin maddeleri ihraç eden ekonomiler haline gelmiş- tir. Bu memleketlerde yabancı sermayenin elde ettiği kârlar, tekrar bu ülkelerdeki yatınmlar için kullanılmamış, ama sermayelerin geldiği ülkele- re dönmüştür. "...bu kârlar, modern iktsadi gelişmenin gerçek dinamik etkeni olduğunu bildiğimiz, herhangi bü- yük çaplı bir sanayi yatınmı için kullanılmamıştır. Azgelişmiş ülkelerin, klâsik kaprtalist kalkınma yo- lunu izleyememelerinin temel sebebi budur..." ("Economic Development, Planning and Internati- onal Co-operation...") Işte Berkes'in söylemek istediği de bu: Bat'nın dip- lomasisi, böyle bir uygulamayi öngörüyor. sana, onun önerdiğinden farklı, 'liberallik' bile yasak; buna kar- şı çıktığın anda, 'kötü milliyetçi' oluyorsun, yâni 'kemalist'! 'Mazlumlar' nasıl birleşmesin? http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bikjiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle