Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3ARALIK1999CUM< HABERLER Artçı sarsıntriar süpüyor • tstanbul Haber Servisi - Kocaeii ve Dûzcecle meydana gelen depremlerin artçı sarsmüJan süriiyor. BÜ Kandılli Rasathanesi ve Deprem Araştırtna Enstitüsü'nden yapılan açıklamaya göre, önceki günsaat 19.15 iledün > 18.17 arasında 7 sarsıntı kaydedildi. Meydana gelen sarsıntılann merkez üssü, saat ve büyûklûkleri şöyle: tzmit: 19.15-3.2, Bolu- Düzce: 22.08-2.7, Bolu- Yığilca: 00.14-3.0, Bolu- Düzce: 08.45-3.1, Balıkesir-Bandırma: 10.27- 2.9, Bingöl-Karlıova: 16.09-3.1 veBolu: 18.17- 3.3. Depnemzedelere yardım çayı • tstanbul Haber Servisi - Fransa'nın tstanbul Başkonsolosu'nun eşi Brigitte Lebedel, Tûrk Kalp Vakfı'nda gönûllü olarak çalışan hanımlann oluşturduğu icıa kunılu üyeJeri ve onlann dostlannın yer alclığı depremzedeler yaranna düzenlenen çaya ev sahipliği yaptj. Aralannda emekli Orgeneral Çevik Bir'in eşi Nilgûn Bir, Türkan Sabancı ve Dilek Sabancı'nın da bulunduğu yaklaşık 50 kişinin katıldığı çayın davetiye satışından 500 milyon lira gelir elde edildi. Parris özür • İstanbul Haber Servisi - ABD'nin Ankara Büyükelçisi Mark Parris, ABD Başkanı Bill Clinton'ın Türkiye'ye yaptığı gezi sırasında sivil toplum örgûtleri temsilcileri ile yapılacak olan görüşmeye davet edilen ancak daha sonra davetliler arasında bulunmadığı bildirilen Basın Konseyı Başkanı Oktay Ekşi "den özür diledi. Büyükelçi Parris, Ekşi'ye gönderdiği mektupta, Ekşi'nin şahsıyla hiçbir ilgisi olmayan nedenlerden dolayı meydana gelen bu kanşıkhktan dolayı özür dilediğini belirtildi. Hasariı okul I tstanbul Haber Servisi - Depremde hasar gören Sangazi'deki 3 bin 600 öğrencili Osmangazı îlköğretim Okulu, onanlmak üzere tahliye ediliyor. Okulun öğrencileri, çevredeki dört okula dağıtılacak. Okul Aile Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Turhan Kaya, okulun çelik malzemeyle yapılacak tak\'iye ve onanm işleminin arduıdan kısa süre içinde yeniden eğitüne başlayacağını söyledi. hnralı heyetine iyinot • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay 9. Ceza Dairesi. Abdulîah öcalan'ı yargılayan Ankara 2 No'lu DGM heyeti ile dunışma savcılan Cevdet Volkan ve Talat Şalk'a en yüksek değerlendirme olan "çok jyi" notunu verdi. RTÜK'ten cezalar • AiNKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Radyo ve Teleyizyon Üst Kurulu (RTÜK), yayın ilkelerini ihlal ettikleri gerekçesiyle Istanbul Radyo Nur'un yayınJaruıın 90 gün, Marmara FM'in yayuılanmn da 1 gün süreyle durdurulmasına karar verdi. Üst kurul, dün gerçekleştirdiği toplantıda, .kurum doktonı Ercan Küçükşahin hakkında "tacizde bulunduğu" iddiasıyla yapılan başvuruyu da değerlendirdi. 8 üyenin katıldıgı toplantıda, 3'e karşı 5 oyla doktor Küçükşahin'in görevine son verilmesi kararlaştınldı. Aöna'ya tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye, Yunanistan'ın Iskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga için verdiği 6 aylık hapis cezası karanna tepki gösterdi. Ankara, karann Batı Trakya'daki Türk azınlığın haklannın yeni bir ihlali olduğunu belirtti. Yaptıklan araştırmalan değerlendiren bilim adamlan, ivedi önlem uyansı yaptı 'Depreme lıazır ohm'İstonbul Haber Servisi - Istan- bul'da bir araya gelen dünyaca ün- lü bilim adamlan yaptıklan araş- tınna sonuçlannın Marmara'da 7.7 büyükJüğüne kadar çıkabile- cek bir depreme işaret ettiğini be- lirtti. Depremin kesin zamanını önceden tahnün etmenin müm- kün olmadığına dikkat çeken bi- lim adamlan, gazetemize yapnk- Iarı değeriendirmede, "Marma- ra'da depremin ne zaman otacağı- m kimse söyleyemez, ama olacağı kesm. Yarm da olabilir. 3 yıl sonra da 30yıl sonra da. Önemli oian bir an önceönlemalmak.Arük hükü- metin ve medyanıo acil olarak ahnmasıgerekti önlemlereyoğun- laşması lazun. Fayın bir kerede mi, boydan boya mı, ya da rikzaklar çizerek mi lonlacağı, büyüklüğü 6 mı oiur, 7 mi olurkonusu ise bizim işnniz" dedıler. İTÜ. Uluslararası Konut BUimleri Birliği (IAHS) ve Milliyet gazetesinin işbırliğiyle İTÜ Maçka Kampusu'nda düzen- lenen"1999 Kocaeii Depremi Konferansı" dün ITÜ Maçka Kampusu'nda başladı. Aralannda dünyaca ünlü Fran- sız Profesör Xavier Le Pichon, kendine özgü bir teknikle depre- min büyüklüğünü hesaplayan Amerikalı Profesör Kerry Sieh'in de bulunduğu 50'den fazla bilim adamının katıldığı konferansın açıhşında konuşan ÎTÜ Rektörii Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, dep- rem zarartrun bu denli büyük ol- masına bilim adamlannın uyanla- nnın dikkate alınmamasının ve "Bana bir şey otmaz" düşüncesi- nin neden olduğunu söyledi. Desteğe ihtiyaç duyduklannı ifade eden Sağlamer." Bunu hak ettiğiınize inanıvoruz. Yetkilileri göreve çağuıyorum" dedi. Uluslararası Konut Bilunleri (I- AHS) Başkanı Oktay Ural da, Türkiye'nin yüzde 90'uun dep- rem açısından riskli bölgelerden oluştuğunu, bu nedenle fay hatla- nnın potansiyel hareketlerinin bi- linmesı gerektiğini vurguladı. Ur- al,bölgede kapsamlı ve yoğun bir analız yapılmadan gerçekleştiri- lecek güçlendirme çalışmalannın başanlı olamayacağı uyansında bulundu. BoluTfineliriskB , ' Bolu Tüneli ve viyadûkünün çok büyük bir risk taşıdığını ve fay hattı üzerine yapıldığını da söyleyen Prof. Vural, kirişlerde hasarlara, kolonlarda da defor- masyona rastlandığını belirterek bundan böyle enerji de dahil bü- yük projelerde mutlaka risk de- ğerlendırmesüıin yapılması ge- rektiğini kaydetti. Kocaeü ve Düzce'deki deprem- lerin ekonomiye verdiği zarann 50 mılyar dolara ulaştığını anlatan Prof. Ural, bölgede 200 bin konut ile birlikte sanayi tesislerinin ye- niden yapılması gerektiğini vur- guladı. 'Torunlarmıa dûşünûıT Kaliforniya Teknik Üniversite- si Öğretim Uyesi Prof. Dr. Kerry Sieh, Marmara'da büyük bir sis- mik boşluk olduğunu, ancak dün- yada sadece Istanbul'da deprem riski bulunmadığını, nüfusu 500 bınden fazla olan 200 büyük ken- tin deprem tehdıdi altmda bulun- duğunu vurguladı. Depreme kar- şı gerekJı önlemlenn aluıması için detaylı fay haritasının hazırlan- masını ve plaka hareketlen, dep- '1999 KocaeiiDepremi Konferansı' 50'den fazla bilim adamının kaüumıyia sürüyor. rem büyüklüğü ile tarihlerinin iyi büinmesi gereku'ğıni anlatan Prof. Dr. Sieh, yetkililerin 100-200-500 yıl sonrası için torunlanmızın to- runlan için önlemler alması ge- rektiğini söyledi. Sieh, deprem bölgelerinde şehirleşme ve sana- yileşmenin engellenmesi gerekti- ğini kaydetti. *Marmara fayından fcorkmaym' ITÜ Maden Falcültesi Dekanı Prof. Dr. Naci Görnr, Marmara Denizi'nin ve Kuzey Anadolu fay hattının 15 milyon yıl önce bulun- madığını, bölgenin çeşitli çökel- tilerden oluşan kıtasal bir alan ol- duğunu ifade ertı. Prof. Dr. Görür. "Kuzey Ana- dohı fay hafa faaliyenerini 15 mfl- yon yıl önce başiatnuşor ve bu fa- aüyetler bugüne kadar artarak sürmüştür. Bu aktiviteler sonu- cunda da Marmara Denizi oluş- muştur. Marmara Denia'nin şe- kfflenmesüün şuana kadar devam ettiğinigöriiyoruz. Kuzey .Anado- lu faymdan korkmayın, yapması gerekeniyapryor. Bölgede geiecek- tedefaalryeÖerinede\amedecek" dedi. Prof. Dr. Görür, Boğaziçi'nin ise çok yeni bir oluşum olduğunu ve boğazlann 5-7 bin yıl önce oluştuğunu kaydetti. Barfca: 7.4 olur ITÜ Avrasya Yer Biümleri Ens- titüsü'nden Prof. Dr. Aykut Bar- ka da, Marmara Bölgesi'nde iki tür fay olduğunu, bunlardan biri- nin 7 büyüklüğüne kadardepreme neden olan normal faylar, diğeri- nin de 7'den büyük depreme ne- den olan kompüke faylar olduğu- nu anlattı. Mannara Denizi 'nın orta bölümünde de yırtık oluşma riski bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Barka, "Marmara Deni- a'nden geçen Kuzey Anadolu fa- \X biiyükliiğü 7.4'e varacak bir depreme neden olabilir" dedi. Depremin yol açacağı hasann her şeyin yıkılacağı anlamına gelme- dığıru de ifade eden Barka, fay hattına çok yakın olmalanna kar- şın ayakta kalan çok bina bulun- duğuna dikkat çekti. Eniyimseri Fransız Prof. Dr. Rolando Ar- mijoda, Mannara'dakı kınlmanın parçalar şeklinde olabileceğini söyledi. 1912 depreminin arduı- dan son olarak, Marmara'nin do- ğusunun kınldığını anımsatan Prof. Rolando, Marmara'da önemli bir sismik boşluk bulun- duğunu ve bunun dolmadığına dikkat çekti. Marmara'da kayma tTÜ Avrasya Yer BUimleri Ens- titüsü Öğretim Üyesı Prof. Dr. Ar- al Okay Mannara Denizi'nde bin metreden derin 3 havza bulundu- ğunu belirterek bunun biriç deniz için pek görülen bir şey olmadı- ğmı söyledi. Kuzey Anadolu fay hattının yanal atımJı bir fay oldu- ğunu ve Marmara Denizi'nin al- tmdan tek bir kol halınde geçtiğı- ni, ancak eğımli bir fay olduğunu savunan Prof. Dr. Okay, "Marma- ra'daki bütün böigder yılda iki santim babya doğnı ikrİemekte- dir"dedı. " ITÜ Maden Fakültesi Jeofizik Bölümü Öğretun Üyesi Doç. Dr. Emin Demirbağ, çok aktif bir fa- yın Mannara Denizi"nin ortasın- dan geçtiğinı ve bu fayın Prof. Dr. Celal Şengör, Doç. Dr. Tuncay Taymaz ve Fransız Prof. Dr. Le Pichon'un öngördüğü gibi kör- fezle bağlandığını behrtti. Fransız bilim adamı hipotezinin dayanaklarım açıkladı Pichon iddiasınıyineledi İstanbol Haber Servisi - Dünyanın en önem- li deprem bilimcileri arasında yer alan Fransız Profesör XavierLe Pichon, Mannara'da 7.7 bü- yükJüğünde bir deprem beklendiği yönündeki görüşünü yineledi. Bu büyüklükteki bir depre- min Trakya'nm içlerine kadar yüama yol aça- bileceğini sa^oınan Le Pichon, sorulan yanıtlar- ken de Marmara'nın dibinin iyi bilinmediğini ve araştınlması gerektiğini vurgulayarak kınl- manın parcalı da olabileceğini kaydetti. İTÜ Maçka Kampusu'nda dün başlayan ve 5 gün sürecek "KocaeU Depremi" konferasında konuşan Prof. Le Pichon, ÎTÜ öğretim üyeleri Prof. Dr. Celal Şengör ve Prof Tuncay Taymaz ile birlikte geliştırdıği "Mannara'da bir sefer- de ve boydan boya gerçekieşecek bir kırüma so- nucu 7.7 civannda büyük bir deprem olacaJc" yönündeki hipotezinin dayandığı büimsel bul- gulan açıkladı. Dünyanın en önemli 5 levha tektonikçisindenbiri olanPichon, Çanakkale ci- vannda batıya doğru yılda 20 milünetrelik bir hareket olmasuıa karşm Marmara Denizi'nin güneyinde hareket bulunmadığnıı, bu bölgenin rvmeyi absorbe ettiğini söyledi. Bunun nedeni- ni arastırdıklannı anlatan Prof. Le Pichon, Ga- nos fayı ile Kuzey Anadolu fayını Marmara De- nizi'nde birbirine baglayan bir hat olduğunu düşündüklerini söyledi. Marmara*da meydana gelen depremlerin yanal atımlı olduğunu kay- deden ve Mannara'da 16. yüzyıldan bugüne dek gerçekleşen büyük depremlere dikkat çeken Pichon, "1509'da bûyük bir deprem oldu. Bu- na Osmanlı"da kryamet günü adı veriidi. Geli- bolu Yanmadası'ndan Bolu'va kadar olan bö- lumü barap etti. Marmara Denizi'nde yırüklar oMu" dedi. 1766 depreminin de Istanbui'dan Ganos'a kadar büyük hasara yol açtığını anla- Jan Pichon, bu depremin Marmara'nın kuzeyi- ni etkilediğini belirtti. Bu iki depremin ışığın- da Mannara Denizi içinde kınklar olduğunun görüldüğünü beürten Pichon, Marmara'nın gü- neyinde bariz bir hareket olmadığını, kuzeye çıkökça hareketlilik olduğunu kaydetti. Prof. Pichon şöyle devam etti: "Böyle bir yapı Mar- mara Denizi"nin içinde neiere yoi açabüir? Bu sistem kırümış. 1766 depreminde favda kıntana ortayaçıkö.250yıkla5mefrciikötelemeyapnus- ü. Tek bir depremde bu ötetemeyi yaparsak 7.6, 7.7olur. Bu büy üklükte bir deprem beldenebSir. Trakya'nm içine kadar yayüan bir hasar ola- bilir. Böyle bir yapı olasL Ancak deprem iki, ûç parçah da olabilir.*' Pichon, hiçbir şekilde depremin nasıl ola- cağmı bilmenin mümkün olmadığını da belir- terek bunu önceki depremlere bakarak söy- lediğini kaydetti. EMLAK BANKASI 'Ataköy konutlan depreme dayanıklı' tstanbul Haber Servisi - Emlak Bankası, yaptu-dıklan tüm konut bmalannın depreme dayanıklı olduğunu savundu. Emlak Bankası'ndan yapılan yazılı açıklamada, tüm projelerinde depreme dayanıklılığın birinci prensip olduğu vurgulanarak bu konuda uzman firmalar olan Toker Sondaj Kollektif Şirketi'nin Ataköy 7-8 mahalle zemin etütlerinin 1977 yılında, Ataköy 9 ve 10. mahalle zemin etütlerinin de 1978 yılında E. Turgut Müşavir Mühendisük bürosuna yaptınldığı kaydedildi. Türkiye Deprem Vakfi'nın kunıcu üyeleri arasmda Emlak Bankası'nın da yer aldığı vurgulanan açıklamada, binalarda deprem yönetmelığınin koşullannın uygulandığı belirtildi. Açıklamada, Emlak Bankası'nca projelendirilen Izmit-Yahyakaptan konutlannm 17 Ağustos depremini hasarsız atlattığı da ammsatıldı. StLİYRİ Belediyeden deprem önlemleri tstaabul Haber Servisi - Siüvri Beledıyesı. olası bu- deprem nskıne karşı önceden hazırlıklı bulunmak. aksaklıklara meydan vermemek amacıyla deprem önlemlen aldı. Silivri'deki konutlann durumlanna göre mühendis denetımınde yurttaş ve kamu kurumlarma tebligatlar yapıldı. Belediye yetkilileri, binalann 1998 deprem yönetmeliğine göre proje analizlerinin yapılnıasmı istedi. Deprem önlemleri özetle şöyle: • Olası bir afette oluşabilecek hasarlara karşı anza. onanm ve bakun faaliyetlerinı planlaması. • Kurtarma istasyonu kurulması. • 10'ar kişilık kurtarma ekibi kurulması. • Itfaiye hizmet binasınm yıkılması riskine karşılık bahçede prefabrike hizmet binası yapılması. • Çadırkent yeri planlaması. • Imar Iskân Bakanlığı'nca hasar tespitlerinuı yapılması. • tlçedeki zemin etütlerinin yeniden değerlendirilmesi. • Zemin etüt raporlan istenmesi. • Teknik elemanlarca beton ve demirlerin projeye uygunluğunun kontrol edilmesi. Adana baskınmda öldürülenlerin yakınlanyla tutuklulann tartışması 5 gözaîtıyla sonuçlandı Altı polisin davası olaylı başladıADANA (Cumhuriyet Güney İDeri Bü- rosu) - Akuıcdar Mahallesi'ndeki bir bi- naya "hncreevi'' olduğu gerekçesiyle bas- kın düzenleyerek 2 kişiyi öldüren ve "yar- gısız infaz"la suçlanan biri tutuklu 6 poli- sin yargılanmasına dün 1. Ağn"Ceza Mah- kemesi'nde başlandı. Davamn ilk oturu- munda mahkeme salonuna girmek isteyen baskında öldürülen Erdioç As- lan'ın yakınlan ile polisler arasuı- da çıkan tartışma polislerin toplu saldınsı ve 5 kişinin gözalona akn- masıyla sonuçlandı. Gözalnna alı- nanlardan birinin burnunun lonl- dığı öne sürüldü Baskına katılan Başkomiser Fevzi Mustan ile Haydar EroL Ali Erdurucan. Nurettin BülbüL Mu- harrem Topaç ve Eyüp Yalçmka- ya adlı polislerin yargılanmasına 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde baş- landı. Oturuma, "yankşhkla öMürüJ- düğü" öne sürülen Murat Bek- tas'uı eşi Kezban Bektaş, annesi Fikriye ve babası Durmuş Aü ile yasadışı DHKP-C örgütü üyesi ol- duğu savıyla öldürülen Erdmç As- fauı'm annesi Hatice. babası Garip ve ablası Gülay Aslan katıldılar. Dava sırasında salona ginnek iste- yen Erdinç'inyakınlan ile polisler arasmda çıkan tartışmada Deniz Şah, Sûleyman Özalp ve Tamer Kazan ile adlan saptanamayan 2 kişinin gözaluna ahndığı, bunlardanbirininburnu- nun kınldığı öğrenildi. Tüm sanık polisler ağız birliği etmışce- sine, olay yerinde önce "teslim olun" uya- nsında bulunduklannı, ancak ıçeriden ateş edildiğini, bu nedenle iki eve de ginnek zorunda kaldıklannı söylediler. Polisler, "Biz vasalarm bize verdiği vetkrvi kullan- dık" dedıler. Daha sonra söz verilen öldürülen Murat Bektaş 'ın eşi Kezban Bektaş. şunlan söy- ledi: "Hiçbir uyanda buhınmadılar. Aksi- ne evimizin kapısı kınlır kuılmaz içeriye ateş açnlar. Kocam beyni parçalanarak öl- dü. Ben kohımdan yaralandım. İçeri giren V e b b l K o ç V a k f i ö z e l K o ç U s e ^ « i 1 * 1 1 » - k r i öğrennenJeriyle birlikte Cumhuıv yet'i ziyTiret ettfler. Gazetemizin senislerini gezen öğrendler, bir ga/etenin hazuianma asamalan konusunda yetkiUlcrden bîlgi aldıiar. Gazetemizi gezen öğrendler, arşrvde yer alan 1930'lu yıllara ait Cumhuriyet gazetelerini ilgiyte incelediler. (Fotoğraf: KADER TUÖLÂ) polis beni ölümle tehdit etti. Kocanun cese- dini önce bir arabaya koyarak götürdüler, az sonra geri getirdiler. Diger eve girdikle- rini ise silah seslerinden anladım. Oraya gj- rerken de uyarı yapmadüar.' 1 Sanık \ e mü- dahil avukatlann istemlerini dinleyen mah- keme heyeti, eksik belgelerin tamamlan- ması, tanıklann dinlenmesi için duruşma- yı 5 Ocak'a ertelerken Ah' Erdu- rucan'm tutukluluk halinin deva- mına karar verdi. Iddianamede te- mizlik işçisi Murat Bektaş ile Er- dinç Aslan'ın ölümünde polisle- rin kusurlu olduğu belirtilerek Te- rörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve Ozel Harekât birimlennde gö- revli polisler için eylemlerine uyan, TCY'nin ilgili mad- deleri uyannca 24-30 yıl arasmda değişen hapis cezalan isteniyor. PolislerdenBülbülileErol'un 28 Ocak 1998'de, yasadışı DHKP-C örgütü mensubu 3 kişinin kaldığı öne sürülen, Yüreğir Kiremithane Mahallesi'ndeki e\f e de baskın yaptıklan belırlendi. Mehmet To- paloğlu, Selahattin Akına ve Bü- lentDU adlıkisilerinöldürüldüğü, operasyondan sonra haklannda 1. Ağu- Ceza Mahkemesi'nde dava açılan Bülbül ile Erol'un TCY'nin 450^5. maddesine göre "Birden çokadamökhîrme" suçundan yar- güanmalan da sürüyor. DEPREMMM! ORHAN BURSALI Bilim,EteğindekiTaşları Ookuyop! Rektör Gülsün Sağlamer, üniversrtesini deprem çalışmalanyla iyice özdeşleştirdi. Yerbilimleri bölümü zaten güçlü. Deprem uzmanı inşaat mühendisleriy- le, konutlarda hasar saptama ve onarma çalışmala- nyla, üniversitesine iyi bir para kaynağı yarattı (Her ne kadar İTÜ fazla para istiyor diyeşikâyet varsa da). Deprem bölgesinde geliştirdikleri yeni konut proje- \eriyte de mimarlarını sahaya sürdü. Depremin ve deprem beklentisinin açtığı yeni iş alanlan konusun- da (Bılimsel çalısma, bakım, onanm, yapım vb), öy- le gözüküyor ki, İTÜ, rakiplerini geride bırakıyor. Dün başlayan, Kocaeii Depremi Uluslararası Konfe- ransı ile kamuoyunun gözlerini yine UÜ'ye çevirtti. Konferansın dünkü bölümünün gözde ismi Xavi- er Le Pichon'du. Bu dünyaca ünlü Fransız yerbilim- ci, Kocaeli depremini incelemiş, Marmara'ya bakmış, Istanbul'un tarihinde yaşadığı depremlere ilişkin bel- geleri okumuş, Marmara'da o güne kadar yapılmış fay modellerini incelemiş ve üç gün kaldığı Istanbul'u terk ederken de "Marmara'yı bölen teR bir fay var ve Marmara tek bir parça halinde boydan boya kınlacak" diyerek gitmiş, arkasında büyük tarttşma- lar ve korkular bırakmıştı. Le Pichon o günden bugüne boş durmadı, İTÜ'lü iki arkadaşı Tuncay Taymaz ve Celal Şengör'le bir- likte bu tezini güçlendırecek araştırmalar yaptı. Türk TV'lerine çıkmayı reddetti, tezini önce bir bilimsel toplantıda adamakıllı sunmak istiyordu. Üç ay boyunca fay nerede ve nasıl kınlacak tartış- malanyla geçirdik. Le Pichon sonunda dün bilimsel sunumunu yaptı. TV kameralan ve fotoğraf makine- teri Le Pichon'u çerçeveleyip durdular. Le Pichon, varsayımlannın dayandığı temelleri an- lattı. Mannara'da yerin hareketi, tarihsel depremsel- Itk verileri, güncel deprem dağılımı, izmit fayı ile Sa- roz'a uzanan fay/n birbirine benzerliği ve Marma- ra'daki fay aktivitesiyle bunlann uyumu, elde edilen son bulgulann Marmara'yı bölen tek fayın delilleri ol- duğunu söyledi. Dünkü toplantının büyük bölümü, yerbilimcilerin, yer fizikçilerinin Kocaeli - Düzce depremleri ve Mar- mara faylan üzerine bilimsel sunumlar ve tartışma- larla geçti. Bütün bilim adamlan eteklerindeki taşla- rı döktüler. Yani elde ettikleri verileri, bilgileri sundu- lar. İnşaat mühendisleri yapılan incelediler, hatalan or- taya koydular. Konferansta, bugüne kadar ilk kez birbilimsel top- lantıya gelen halkımızdan meraklılar da vardı. Onlar "Niçin bizı bu kadar geç uyardınız, şimdi Istan- bul'u boşattmaktan başka elimizde ne seçenek var" diye soru sordular. Ama bu haksız bir soruydu, çünkü, depremden önce deprem tartışmaları ve uyanlan toplumda pek para etmiyordu! Kimbilir, belki de bu soruyu yönel- ten yurttaş, gazetesinde depremle ilgili yazılan gör- müş, ama güncel olmadığı için ilgilenmek gereğini bi- le duymamıştı! Bilim veri toplamak, sunmak ve yorum yapmakla uğraşadursun, yine de olayın sıcak yüzü, Marma- ra'de beklenen ve Istanbul'u etkileyecek depremle tlgili bulgular ve tartışmalardı. Konferansta, Istanbul'da deprem olmayacakgö- rüfünün esintisi bile yoktu. Hatta, Marmara depre- mine ılımlı yaklaşan, 7'den büyük deprem bekleme- yen, önde gelen deprem araştırmacılanmızdan Ay- kut Barka bıle, körfezde yapılan ve sonuçlan geçen hafta açıklanan sismik araştırmalardan sonra, Mar- mara'da gördüğü riski yükseltmişti. Barka, dünkü sunumunda, ilk kez 7'nin üzerine çıktı ve 7.4 deprem büyüklüğünden bahsetti. Mannara'da düne kadar en önemli fay modeli ve deprem tahmini, Barka'nın adıyla anılıyordu. Koca- eli depremi Istanbul'un paçalannı tutuşturunca, Mar- mara'ya dikilen bilim gözlen birden artmış ve yeni gö- rüşler ve modeller ortaya sürülmüştü. Aral Okay ve arkadaşlannın çalışmalannın yanı sıra Le Pichon ve arkadaşlannın fay modeli, yar olan bütün verileri en iyi kullanan model olarak görünüyordu. ••• Şimdi yapılacak iş, bu mode\\ere denizaltı çalışma- lanyla biraz daha gerçeklik kazandırmak ve tezleri test etmekti. Ama, bilim, giderek iki noktada birleşiyor: 1) Istanbul'u önemli ölçülerde etkileyecek faylar aktif ve canlı. 2) Bu faylann yol açabileceği 7.2'den büyük, 7.7'ye kadar varan bir deprem Marmara'da eninde sonun- da olacak. Küçük bir olasılık da olsa, fayın iki parça- lı kınlması Istanbul için büyük bir şans olacak. Yazıyı fTÜ Rektörü ile açtık, onunla kapayalım. Gül- sün Sağlamer, Kocaeli depreminin neden bu kadar zararayo) açtığını sordu. Yanıtı da kendisi verdi: Çün- kü her şey yanlıştı! Bu, aynı zamanda bir istanbul yorumuydu! Avukatlar arasında arastırma ' Yargıda yolsuzluk ortaya çıkanlmıyor' İstanbul Haber Servisi -Istanbul Barosu tarafın- dan yapılan bir çalışma- da baroya bağlı avukat- lann yüzde 95'ınin yar- gıda yolsuzluk yapıldığı- m belirtti. Araştırmaya katılan avukatlann yüz- de 96'sı yargıdaki yol- suzluğun yeterince orta- ya çıkanlmadığı görü- şiinde. Istanbui Barosu Baş- kam Yücel Sayman yap- tığı açıklamada, eski Yar- gıtay 1. Başkanı Mehmet Uygun'un 1998 adli yıl açılışuıda yaptığı konuş- masmda hâkimi "cûzda- nıyla vicdanı arasında sı- taşmıs" olarak tanımla- dığuıı anımsattı. Bu açık- lamanın ardmdan soru- nun çözümüne ilişkin hiçbir açıkJamanın yapıl- madığına dikkat çeken Sayman, bu konuda ba- ronun desteğiyle Prof. Dr. Hayrettin Okçesiz'in proje yöneticiliğini yap- tığı iki yıllık çalışmamn sonuçlandığını açıkladı. "Bu arasürma bir ta- nıklıktır. 'Rüşvetin bel- gesi olmaz' özdeyişinde anlaülmak istenen yol- suzluğun her tûıiû yolla kanıtlanabflir olduğu- dnr" görüşüne yer veren Sayman, "Adli yargıda yolsuzluk" araştırması- mn sonuçlannın düşün- dürücü olduğunu ifade etti. Yücel Sayman, or- taya çıkan ilk sonucun adli yargıda yolsuzluk bulunması olduğunu kaydetti. Sayman şöyle devam etti: "Yargrtay'da, hukıık veceza mahkeme- lerinde, savcınklarda, mahkeme kalemlerinde, icra dairelerinde ve kara- kollarda yolsuzluk oldu- ğu, araşnrmanın sonuç- lardan biridir." En yaygın yolsuzluk biçiminin rüşvet ve ka- yırma olduğunu, bunu haraç ve zimmetin izledi- ğini kaydeden Sayman, "Yargmın çökırıesi hafin- de, altında herkes kalır. Bu konuda sorumluluğu olan berkest göreve çağı- nyoruz" dedi.