Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 AFUUK 1999 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Uras: IMF iie
yatanşaşıkakar
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)-ÖDP Genel
Başkanı Ufuk Uras, Avrupa
Insan Haklan
Mahkemesi'oin (AİHM)
PKK hderi Abdullah Öcalan
ıçin verdığı ihayati tedbir
karannm bır hukuksüreci
olduğunu söyledı. ÖDP
lzmir tl örgütünün
"Demokrasi, Banş,
Dayanışma" şenligınin açış
konuşmasında Uras,
seçımlerden önce "IMF'yle
yatan şaşı kalkar. Hepsının
ıçinden Cottarellı çıkar"
denildığıni anımsatn. Uras,
"Demokratikleşmenin fırsan
var. Banş istıyoruz. Fındık
reklamında 'aganigı-
naganıgı' denır ama
sıyasette kuşdılı ohnaz.
Emekçı ekonoıruyi
denetleyemiyor ama IMF'ye
denetletıhyor. ÖDP
bağjmsız çızgisıni, hattını
tüm toplumsal muhalefetle
bırlikte savunacak" dedi.
MHP: Öcalan
Hetemkrtten
sonra
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye, Abdullah Öcalan'a
verilen ölütn cezasının
onanmasının ardından, karar
düzeitme istemi içın
tebliğden sonra 30 gûn
beklemeyi kararlaştırdı. Bu
süre karann ınfazı
tartışmalannın Helsinkı
zirvesi sonuna kalmasına
yetecek. MHP, ölüm
cezasının ınfazı konusundaki
tavnnın yumuşadığı
haberlenni yalanladı _MHP
kurmaylan, partinin Öcalan
konusundaki tavnnı "halka
sorduktan sonra"
belirleyerek uygulamaya
koyacaklannı bildirdiler.
Adalet Bakanı Prof. Hikmet
Sarru Türk ise Avrupa Insan
Haklan Mahkemesi'nın
(AİHM) Tüık
mahkemelerinın üzerinde bır
temyız makamı olmadığını
söyledi.
Karar Öcalan'a
tebfig ecfilcfi
• ANKARA (ANKA)-
Yargıtay'ın onama karan
öncekı gün Abdullah
Öcalan'a tebliğ edildi.
Öcalan avukatlan
aracıhğıyla yaptığı
açıklamada, şunlan söyledi:
"AİHM karan Türkiye'yi
bağlamaz dıyen sıyasetçiler
hata yapıyor.
MillıyetçiçevTeler bana karşı
önyargıh davranıyor. Oysa
ben Türkiye ıçın, banş ve
kardeşhk adına ne kadar
önemli bir rol oynadım.
Başmı Yunanistan'ın çektiği
bazı güçler Türkiye 'ye
teslim edilmemden önce
benı öldürmek ve
sorumluluğu Türkiye'ye
yıkmak, kör savaş çıkarmak
istediler. Bu kadar sorumsuz
ve intikamcı yaklaşımla
çözüm getirilemez."
yiizde 7.4 zam
• Haber Merkezi -
Ankara'da doğalgazın satış
fıyatı yüzde 7.4 oranında
zamlanarak, 119 bin 409
liraya yükseldi Kasım
ayında abonelerin 111 bin
161 liradan satın aldığı
doğalgaz aralıkta, yüzde 7.4
oranında zamlanarak 119
bin 409 liraya yükseldi.
Istanbul'da ise doğalgazın
metreküp fiyatı yüzde 7.29
arüşla 116 bin 910 liraya
yükseldi.
Çocuk Zirvesi'
• Haber Merkezi - Türkiye
ile Yunanıstan arasında son
dönemde yaşanan olumlu
ilişkilenn kalıcılaştmlması
için şimdi çocuklar devreye
ginyor. Yönebş Koleji
tarafından bu amaçla bir
buluşma gerçekleştiriliyor.
'Ege Banşı İçin Çocuk
Zirvesi' adıyla
gerçekleştirılecek
çalışmaya, Yunanıstan'ın
Samos Adası'ndan konuk
olarak çocuklar geliyor.
Banş Şerüiği yann saat
11.OO'de îzmir Fuar kültur
Merkezi"nde başlayacak.
5.5 saat süren liderler zirvesinde enerji sıkıntısına çözüm arayışlan görüşüldü
Nüldeer santraDara onayANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Doğalgaz kesıntilennin ar-
dından yaşanan enerji sıkıntısının
görüşüldüğü liderler zirvesinden
çevTecilerin yıllardır karşı çıktığı
nükleer santral kurulması ıçın on-
ay çıktı. Partisinin öğleden önce
yapılan grup toplannsında ''nük-
leer enerji tarüşmasında taraf ot-
martığınt, ancak içgiidüsel olarak
endişe duyduğunu" dıle getıren
Başbakan Bülent Ecevit, lıderler
zırvesınden sonra nükleer santral-
la ılgıli çalısmalann bu ay içınde
bıtınleceğını kaydetti. DSP gru-
bunda konuşan Istanbul Milletve-
kıli Zafer Gûler, nükleer santrala
karşı çıkmanın yurtseverlik gere-
ği olduğunu vurgularken DSP
gnıbu enerji politıkalan konusun-
da Meclıs araştırması
açılması içın önerge verdı.
Doğalgaz kesintilenyle
gündeme gelen enerji sı-
kıntısı dün DSP"nin grup
toplantısı ve koalısyon li-
derlennin katıJımıvla ger-
çekleştirilen zırvede gün-
deme geldi.
Güler Akkuyu'yu
savundu
Ecevit başkanlığındakı
grup toplantısının basına
kapalı bölümünde söz
alan tstanbul Milletvekili
Zafer Güler, Akkuju
Nükleer Santralı'ndan
vazgeçilmesini ısterken
"Saym başbakanırruzuı ve
hükümetinüzin bu konu-
da gerekti inisivatif] ve ta-
rafsahğı göstcrerek nük-
leerreaktörlobilerine kar-
şı, nükleer çügınhğı ülke-
miz hudurJan içinden
uzakiaştıracağuıa inaıu-
yorum. Dünyada yalan-
larla en rahat kandınlabi-
knkrden biri çocuklar ise
diğeri de halktır. İnarmo-
nun ki hiçbir zaman kan-
dınlanlardemokratiksol-
cularolmayacaknr" dedi-
ği öğrenıldi. Güler şöyle
devametti:
"Enerjiyi hem kaybedi-
yoruz, hem çaldınyonız.
rJdüikovaylasutaşıyorgi-
biyiz. Kayıp oranı yüzde
23-25. Nükleer reaktörie-
re karşıyım. 1978'den be-
ri kimse nükleer reaktör
siparişi nermedi. Baü üi-
• Enerji sıkıntısının görüşüldüğü liderler zirvesinden çevrecilerin yıllardır karşı çıktığı
nükleer santralların kurulması için onay çıktı. Başbakan Bülent Ecevit, liderler
zirvesinden sonra nükleer santralla ilgili çalışmalann bu ay içinde bitirileceğini açıkladı.
DSP grubunda konuşan Milletvekili Zafer Güler, nükleer santrala karşı çıkmanın
yurtseverlik gereği olduğunu vurguladı.
keleriartık nükleerreaktörieri sö- edhorum. Nükleerreaktörkazab-
küpafma\ıdüşünü\or.20ümihon nnın malheti de unutulmamah.
dolara bunlan insa edryorsunoz, Ermenistan'da Erivan'da nükleer
sonra 2 mih ar dolara söküpatabi-
tiyorsunuz ancak. Nükleer enerji
yandaşlan hep Japonya, Fransa
örnekkrini veriyor. Türkiye bu ül-
kekrie mukayese edflemez. Türki-
ye bir rurizm cennetidir. Geleceği-
mizi ipotek ettiremeyiz. Alternatif
enerji kaynaklan üzerindeçahşan
birçok büirn adamı var. Tarafstz,
beUibirlobiniijgıidümüalündaoJ-
mavan bilim adamlanndan söz
reaktör var; Iğdır, Ağru Ardahan
ve Kars'ta önlem aiuunak. Oiabi-
lecekbir kazada oradakivatandaş-
tanmtzın kurtantrnası ve radvoak-
tif serpintiyle mücadele edilnıesi
için şimdiden önlemler ahnmah."
*Dd tarafl da dinkriz'
Eskı enerji bakanlanndan, Is-
tanbul Milletvekili Ziya Aktaş ise
"konunun vatanseverfikle ifişküen-
dnilmesjnmdoğnıohnadığmrsa-
\-undu.
Ecevı ise "Bu tarûşmada şu an-
da taraf değitim: uzman değflnn.
AyruıOlı bflgim de >K)k, ancakiçgü-
düsel olarak endişe duvuyomm.
Hem şiddetle karşı çıkanlan hem
de bu enerjmin zorunhı otduğumı
sa\ unanlan dinleyeceğiz. Hep bir-
Kkte karar verecegiz'' dedi.
Enerji sorunu öğleden sonraya-
pılan lıderlerzirevesınde de masa-
ya yaürüdı. Zirvede ilgili bakan-
lar, Türkiye'nin gelecekte planla-
ÇtZMEDEN YUKARI MUSAKART
dığı petrol ve doğalgaz projeleri
ile ilgili bilgi verdi. Türkiye'nin
gündeminde 30 yıldır bulunan ve
ekım ayı sonu itibanyla ıhalesinın
sonuçlandınlması gerekırken 3 ay
erteleuen Akkuyu Nükleer Santra-
lı konusu da ele alındı.
Ecevit zirve sonunda yaptığı
açıklamada, enerji sorununun
Türkiye'nin ivedi sorunlan arası-
na gırdığıni söyledi.
'Yatanmlar hızlanmah'
Bukonuda mutlaka \ atırımJann
hızlandınlması ve çeşıtlendırilme-
sı gerektığını dıle getıren Ecevit,
"Bu konularda daha derinBğine
bir çahşma yapdması ve bir ııhısal
enerji poütikasının belirknraesi
için naâl bir çahşma v apılması ge-
rektiğini \ ine birükte görüş-
tük. Bu konuda ügili kamu kn-
ruluşlanna da gerekli görevie-
rivenük" dedi.
Nükleer enerji santrab ko-
nusunu da göriiştüklennı kay-
deden Ecevit, "Zatenbö>1ebir
santral kunıhnası fikri hükü-
met kurulurken benimsenmç-
ü. AvTUinlar üzerinde çahşma
karanna \ardık" dedi.
^Çahşma başlatddı'
Ecevit. "Yani nükleer sant-
ral kurulacak mı" sorusuna
"Evet hükümetin öyle bir ka-
ran var. Bnnun gerek doğa ko-
şuDan, çevre sağbğı bakunın-
daa, gerek güvenfiğnniz bala-
mınfbn en uvgun şekimin, en
uv^guııyöntemiıun beürlenme-
si için bir çahşma baslaûldı''
yanıtıru verdi.
Ecevit, Akkuyu ihalesinde
sürenin 31 Aralık 1999'da dol-
duğunun anımsatılması üzeri-
ne, "Bu ay içinde bir somıca
vanlacak" dedi. DSPlı Ha-
kan Tartan ve 22 arkadaşı,
önergevererek enerji polıtika-
lannın ülke çıkarlanna uygun-
luğunun araştınlması amacıy-
la Meclıs araştırması açılma-
sını istediler.
Jeotermal enerji, rüzgâr ve
güneş enerjisi kullanımının
teşvik edihnesi gerektiğı kay-
dedılen önergede, hidroelekt-
rik santrallanmn plalanan sü-
rede tamamlanması ıçın gerek-
li önJemlerin aünması da ısten-
di. önergede, TEAŞ'ın santral
darboğazının aşılmasının zo-
runlu olduğu belırtıldi.
Başbakan, AB'yi, Türkiye'yi terör örgütüyle karşı karşıya getirmeye çalışmakla suçladı
Ecevît: Baü bizi tahrik ediyorANK\R\ (Cumhuriv«t Bürosu)- Başba-
kan Bülent Ecevit A\Tiıpa Bırhği'nın (AB)
terör örgütü lıden Abdullah Öcalan"la ilgi-
li değerlendirmelennı > adırgadığını belir-
terek "Hata yapmamızıisterbirhavada tah-
rik ediyorlar. Türidye'vi terör örgütüyle
karş karşıya getirmekAvTupaBirügine\»-
kışmryor" dedi. Ecevit. Cumhurbaşkanlı-
ğuıı kesuılıkle düşünmediğıni. cumhurbaş-
kanının seçılme bıçımıne ilışkin düşünce-
sini değiştırmeyeceğuıi söyledi.
Ecevit, öncekı akşam tzmir'den Anka-
ra'ya gelirken uçakta gazetecilenn sorula-
nnı yanıtladı. Ecevıfe yöneltılen sorular ve
yanıtlan şöyle:
- Çevik Bir'in Cumhnrfoaşkaııhğı'na
adayhğuu açıklamasıyla birükte, cumhur-
başkanını halkuı seçmesi konusu yeniden
gündeme geldi...
- Benım bu konudaki düşüncem belli.
Benim cumhurbaşkanının seçilme sıste-
miyle ilgili hiçbir sorunum yok. Sayın
Bir'ın karanyla ilgılı yorumumu söyledım.
- Demiret de halkuı seçmesi konusunda
göriiş belirtmiştL-
- Olabihr. Ama ben bugünkü yapı içınde
cumhurbaşkamnı Meclıs'in seçmesinden
yanayım.
-OzamanDeımrd'in görevsüresmin uza-
tmu konusu nasd bir süreç izler?
- TBMM'de anayasa değışıkliğı yapıla-
bilir. Ama sadece yeniden adaylıkla sınırlı
olur, olabilir. Bu konuda da bağlayıcı bir de-
ğerlendırme yapmak istemem.
-DSP içinde sizinadaytğınız dakonuşu-
tayor-
olamayacağını anlayan AB üyesı ülke sayı-
sı artıyor. Ancak Yunanistan'ın ne yapaca-
ğı bellı olmaz.
- Bir de İskandmav ülkekrinden oiumsuz
havaesiyor_
- Evet. Isveç'te böyle bir hava var. Ama
Danimarka da öyleydi. Yumuşadı. Isveç de
yumuşayabılir.
- Ocalan'ın dıuTinıuvia adayfak flinrilen-
dirihneye çauşıhyor. Bu konudaki görüşö-
• Başbakan Bülent Ecevit, AB'nin Türkiye'ye sanki hata
yaptırmaya çahştiğını söyleyerek, "Baskı anlamına gelecek
sözler söylüyorlar. Oysa bizim durumumuz ortada. Hukuk
sürecinin nasıl işlediğini de biliyorlar" dedi.
- Hayır, hayu". Kesınlikle benim böyle bir
düşüncemyok. Bukonudaki düşüncemı de-
ğıştrnneyeceğim.
- HeJsinki zirvesi öncesi adayfak konusun-
da farklı bavalar esivor. Sizin düşünceniz
De?
- Umutsuz değilim. Ancak ne olacağı bel-
li olmaz. Türkiye'siz bir Avrupa Birliğf nin
DÜznedir?
- Türkiye ile terör örgütünü karşı karşı-
ya getirmeye çalışıyorlar. Bu tutum AB'ye
yakışmıyor. Baskı anlamına gelecek sözler
söylüyorlar Oysa bızım durumumuz orta-
da. Hukuk sürecinın nasıl ışlediğini de bi-
liyorlar.
- Sanki Avnıpa hata yapmamızı ister bir
tavir izhyor. Butür basküarla biziyanhşasü-
rûklemek istivorlar gjbi bir hava var. Siz ne
düşünüyorsumız?
- Evet gerçekten öyle görünüyor. Hata
yapmamızı istiyorlar neredeyse. Türk insa-
nının onuruna düşkün olduğunu biliyorlar.
Incincı sözler söylüyorlar.
- Tahrik mi \ar dfyorsunuz?
- Tahrik gibı sözler söylüyorlar. Bunu ya-
dırgadığunı söylüyorum.
- Rusya, bizim Çeçenler'e kamp kurdur-
doğumuzuiddiaetti. Bir heyetgöoderdL Bir
şey çıknmj?
- Çıkmadı. O tamamen gerçekdışı bir du-
rumdu. Bazı dedikodulara kanmışlar ya da
bunian ciddiye almışlar. Tamamen boş ıd-
dialar olduğu ortaya çıktı.
-Enerji >annmlarıvla ilgüiyenibir değer-
lendirme söz konusu mu?
- Boruhatlanyla ilgılı gelişmelen biliyor-
sunuz. Mavı Aİam önemiı bir çare. Tabii
burada yakın geçmişe de bakmak gerekıyor.
Uzun yıllar enerji yatınmlan ihrnal edildi.
Geldığımız nokta aslında bunun esen. Ye-
ni enerji yatınmlan yapılması için teşvik
ediyoruz.
IRMIKIAYDIN ENGtN aenginıa doruk.net.tr.
Emekli general Çevik Bir'in cum-
hurbaşkanlığı adaylığı, Yargrtay Baş-
kanı Sami Seiçuk'un bir kerre daha
yaniış anlaşılması, savcıbaşı Nuh Me-
te Yüksel'in gözden düşmesi; bilgisa-
yann tuşlarınıda, gazetecinin parmak-
lannı da keyifle kaşındıran konular.
Bütün bunlan tırmıklamak varken,
tutup taa 1988 Mayısı'nda, o dönemin
Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile o
dönemin muhalefet lideri Süleyman
Demirel arasında geçen bir konuşma-
yı ele alacağız...
Böyle yapacağız; bütün öteki yazıla-
n erteleyecek ve o konuşmayı didikle-
yecegiz. "Okonuşma"Türkiye'nindü-
nünün, bugününün ve önüne geçe-
mezsek geleceğinin aynasıdır.
Evren ile Demirel, 13 Mayıs 1988 gü-
nü saat 14.30'da Çankaya Köşkü'nde
karşı karşıya geldiler. Bu biliniyor. Ama
neler konuştukları bilinmiyor(du). Ikı
günden beri biliniyor. Demirel ve Evren
o gün, 12 Eylül öncesindeki kan gölle-
ri üstüne konuşmuşlar ve bir süre "Sen
sorvmlusun - Hayır asıl sen sorumlu-
sun " diye atışmışlar. Atışmatırmanmış
ve Demirel, 12 Eylül öncesi sıkıyöneti-
mi sırasında yeterli yetkilerle donandı-
ğı halde terörü önlememekle suçladı-
Bütün Yazılan Erteleyen Bir Yazı
ğı Evren'e dönüp önce "Cinayet işle-
yenin yakasına yapışmak için niye ye-
ni yetki gerekiyordu?" diye sormuş ve
eklemiş:
- Kaldı ki bız size 'Şu adamlan vu-
run1
diye karamame bile verdik.
Bu sözler bir asparagasçı gazeteci-
nin uydurması değil. Bu tarihsel tanık-
lığı yapan Cüneyt Arcayürek'tir. Mes-
leğimizin duayenlerinden; yazdığı her
satınn hesabını, sonuna kadar verebi-
len bir gazeteciler kuşağının günümüz-
de sayısı pek az kalan temsilcilerinden
Cüneyt Arcayürek. Görüşlerine katıl-
mayabilirsiniz, ama onun meslek titiz-
liğine söz edemezsiniz.
Şimdi dönün o korkunç paragrafı bir
kez daha okuyun:
- Kaldı ki biz size 'Şu adamlan vu-
run' diye kararname bile verdik.
•••
Şimdi...
Umurumda bile değil. Demirel'in,
cumhurbaşkanı otarak anayasal bir ko-
ruma zırhıyla donanmışlığı umurumda
bile değil. Emekli general Evren'in, 12
Eylül Anayasası'na sokuşturduğu "ki-
şiye özel" maddelerte kendine ördüğü
hukuksal korunak umurumda bile de-
ğil.
Bu iki kişi, makam ve rütbelerinden
önce bu cumhuriyetin iki yurttaşıdırlar
ve suçluduriar!
Çok ağır suçluduriar.
Istifayla, özür dilemekle geçiştirile-
meyecek kadar ağır suçlu.
Bu ülkede "kararname" ile "yurttaş
öldürme" izni vermek suçtur. Veren
de suçludur, alan da...
"Kararname", TBMM'nin yetkisin-
deki "yasa koyuculuk" işlevinden bir
basamak aşağıdaki bir devlet erki uy-
gulamasıdır. Devlet erkinin dizginlerini
elinde tutanlardan Başbakan ve Ge-
nelkurmay Başkanı, kararname alıp
vererek başka yurttaşlann öldürülme-
sine izin de veremezler, karar da...
Veririerse suç işlemiş olurlar.
Bu konuşma gün ışığına çıktığı an-
dan itibaren bu ülkede medya, yurttaş
gibi yurttaşlar, hukukçular, yargı erki
ayağa kaJkmadıysa onlar da sorumlu-
durlar.
Bu kararnamenin içeriği açıklanma-
dıkça, kararnamedeki imzalar gün ışı-
ğına çıkanlmadıkça, bu kararnameye
dayanılarak öldürülenlerin adlan bilin-
medikçe, hiçbirimiz kendimizi güven-
de hissedemeyiz.
Bu hesap görülmedikçe, herhangi
birimiz (birilerimiz) hakkında, yeni bir
karamamenin "alınıp-verilmiş "olması-
nı önleyecek, engelleyecek hiçbir ana-
yasal güvence kalmamış demektir.
•••
Ben sıradan bir gazeteci ve daha
önemlisi, ödevlerini aksatmamayaça-
lısan biryurttaşım. Az buçuk hukuk ya-
ladım. Arcayürek ağabeyimin kitabının
464. sayfasının ilk satınndaki o kor-
kunç cümleyi okuyunca sırtımın ürper-
memesi, içimin üşümemesi ve yüreğı-
min acımaması olanaksızdı.
Bu ülkede hukukun pervasızca çiğ-
nenmesine alışkın, alışkın ne söz, na-
sırbağlamış bilincimin derinliklerinden
yükselen isyan çığlığını, ürküp bastıra-
mam. Bunu yaparsam, aynada kendi
gözlerimin içine bakamam.
Adlan Süleyman Demirel ve Kenan
Evren olan bu iki yurttaşı ağır bir suç
işlemekle itham ediyorum.
Kendilerini savunmalan için bu köşe
de, -buna yetkim yok ama, olsun- bu
gazetenin sayfalan da açık.
Şimdi söz onlann...
POLfltKA GU1NLUGU
HtKMET ÇETİNKAYA
Necla...
Onun öyküsüyle hiç kimse fazla ilgilenmedi; on
dört yaşında yaşamın kirli sulannda yok olup gıttı...
Sisli ve soğuk bir Diyarbakır akşamıydı. Karanlı-
ğın gri gölgesi evlerin, caddelerin, sokaklann üze-
rine düşüyordu...
Evlerin pencerelerinden dışanya sızan san do-
nuk ışıklar yorgun düşleri bir karamsarlık çizgısin-
de buluşturuyor, umutla umutsuzluğun izlerini yan-
srtryordu...
O evlerin birinde on dört yaşındaki Necla Akde-
niz, teyzesinin kızı Işıl Adsız'la biriikte kalıyordu.
Birden evin kapısı çalmaya başladı...
Şimdi, pek çok kişinin bilmediği öyküyü sizlere
aktarmaya çalışalım:
Necla, Kulp ilçesinin boşaltılmayan köylerinden
birisi olan Inkaya'da yaşıyordu. Yaklaşık bir yıl ön-
ce köyünden aynlıp kardeşlenyle Kulp'taki korucu
olan akrabalannın yanına gider...
Aylardan nisandır...
Bir gece, kardeşlen Güler ve Serpil'le uyurlarken
korucu olan akrabası Abdullah Dinar odaya girer.
Abdullah silah zoruyla on dört yaşındaki Necla'ya
tecavüz eder...
Bu ilişki altı ay sürer...
Bir gün 'harnile' kaldığı ortaya çıkar Necla'nın...
Necla çaresizdir!..
Necla'nın yakınlan Kulp Savcılığı'na suç duyuru-
sunda bulunur...
Jandarma olaya el koyar...
Korucu Abdullah Dinar gözaltına alınır, ama da-
ha sonra salıverilir...
Necla'nın teyze kızı Işıl Adsız, Diyarbakır'dan
Kulp'a gelır. Necla, Işıl'la biriikte Diyarbakır'a gider...
Iddiaya göre suçu, on beş yaşındaki Muhrttin
Taş 'para' karşılığı üzerine alır. Ifadesınde "Nec-
la'ya ben tecavüz ettım" der. Taş tutuklanarak Li-
ce Cezaevi'ne konulur...
• • •
On beş yaşındaki Muhrttin Taş, üce Cezaevi'nde
günlerini geçirirken, on dört yaşındaki Necla Akde-
niz bir gece 'kanamalı' olarak Diyarbakır Doğume-
vi'ne kaldınlır, ameliyat edilir...
5 Kasım 1999...
Bebeği ölmüştür Necla'nın...
Bu arada Necla'nın ailesi toplanır, infaz karan ve-
rilir:
"Necla öldürülecektir..."
Necla'nın teyzesinin kızı Işıl Adsız, karan duyun-
ca Diyarbakır Mardinkapı Karakolu'na başvurur...
Necla dunjmu anlar...
Necla ölümü beklemeye başlar...
O gece kapı çalar...
13 Kasım 1999...
Sisli ve soğuk bır Diyarbakır gecesidir...
Sokaklar bomboştur...
Kapıyı çalan, Necla'nın amcasının oğlu korucu
Şehmuz Akdeniz'dir...
Işıl, kapıyı açar...
Şehmuz:
"Biz, Necla'nın suçsuz olduğuna inandık. opu
alıp Kulp'a götüreceğiz..."
Işıl, "Hayır" der, "Siz onu öldüreceksiniz." Şeh-
muz, "söz veriyonjm, öldürmeyeceğiz" deyip ek-
ler:
"O bizim kardeşimiz..."
Işıl:
"O zaman ben de sizinie geleceğim..."
Işıl, Necla ve Şehmuz dışanya çıkariar..
Necla, Işıl'ın kolunda zorlukla yürümektedir...
• • •
Karanlıgın o gri gölgesi Diyarbakır'ın Hançapek
Mahallesi'nin sokakiannda ölü bir mevsim gibi kol
gezıyordu...
Saim Akdeniz belirıverdı o anda. Amcaoğlu Sa-
im'in elinde sılah vardı. Necla'nın kolundan tuttu, sı-
lahı başına doğrultup ateştedi...
İki el silah sesi duyuldu sadece...
Tek katlı evlerin sarı donuk ışıklan söndü...
Kimse dışanya çıkıp koşmadı...
On dört yaşındaki Necla, oraya yığılıp kaldı...
O bir çocuktu!..
Gözleri açıktı!..
Yan gecede pul pul olan hüzün, katran rengi yal-
nızlığın içine gömülmüştü...
Işıl Adsız, yeğenini kucağına aldı...
Ölü bedeni, yeni doğum yaptığı için, göğüsJerin-
den akan sütle ıslanmıştı Necla'nın...
Necla'nın cansız bedeni dokuz gün morgda bek-
ledi...
Kimse sahip çıkmadı Necla'nın ölüsüne...
Dokuz gün sonra sade bir törenle Dıyarbakır'da
kimsesizler mezarlığında toprağa venldi Necla...
On dört yıllık bir yaşam hazin ve sararan bir kış
şarkısryla son bulurken, bu haber bazı gazeteferin
iç sayfalannda şöyle yer alıyordu:
"On dört yaşında töre infazına kurban gitti..."
hikmet.cetinkayad' cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
GOZURIN POYRAZ
Cumhuriyet
k ı ı a p 1 a r ı
Gazetecı-Yazar Hikmet Çetinka>a'mH ıçindeki fırtmalı
evTende geliştirdiği, duygu denizınde damıttığı yazıları.
Bir solukta okunacak, kımi zaman bir nisan yagmuru
altında. bazan poyraz yeiının soğuk Sffvurganbğmda ya da
karanlık bır gecenin yalnızltğmda yemden okunacak, yer
ver okunacak bir kitap bu kitap
y Cumhurfret Çağ Pazartama A.Ş TOrttocağ) Cad. No:39/'41
^kitapfcutöbO p4334)C2Öaiog'u
t
s!anb>ilTe
i..'?«2;51i0196