18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 AftALJK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER fehriye Erdarm tutukluluğu • BRUGES (AA)- Belçika'da tutuklu bulunan, işadamı Özdemir Sabancı suikastınm sanıklanndan Fehriye Erdal ıle yasadışı DHKP-C üyeleri Musa Asaoğlu ve Kaya Saz'ın tutukluluk süreleri 1 ay daha uzatıldı. Hasan Ekici ise serbest bmüaldı. Bnıges ceza mahkemesınde dün öğleden önceki duruşmanın ardından TSİ 13.30'da açıklanan karara, başsavci ve tutuklu sanıklann avukatlannın Gent yüksek mahkemesine itıraz haklan bulunuyor. Sanık avukatlan ıtırazda bulunursa, dava 15 gün sonra Gent yüksek mahkemesınde ele alınacak, daha sonra biı ay içinde Bruges ceza mahkemesınde tekrar görülecek. Bu durumda, itıraz olursa dava,18Ocak 2000'de tekrar Bruges mahkemesine gelecek. AtatüPk'ün Hacrtıektaş'a NEVŞEHİR (Cumhnriyet) - Ulu önder Atatürk'ün Hacıbektaş ilçesine gelişinin 80. yıldönümü bugün törenle kutlanacak. Cumhuriyet Meydanı'nda Atatürk Anıtı*lıa çelenklenn konulmasından sonra saygı duruşu ve tstiklal Marşı'nın inokuamasıyia baştayaoak^n :3i i-töscn. aüeiızm . . . . ..„„•. -yanşmalanyla devam edecek, Tören çerçevesüıde öğleden sonra Belediye Konferans Salonu'nda 'Atatürk Yaşasaydı' konulu panel düzenlenecek, semah gösterileri yapılacak. Ateş'ten Erkan Mumcu'ya tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - ANAP'h Tıırızm Bakanı Erkan Mumcu'nun "Bakanlığı lağvedeceğim" sözleri, sektör çevrelerinde tartışmaya neden olurken eski Turizm Bakanı, CHP PM üyesi Prof. Dr. Abdülkadir Ateş, "Maalesef Sayın Bakan Türkiye turizminin gerçek sorunlannı bilmemektedir" dedi. Mumcu'nun yaklaşımının bir nedeninin de "ideolojik" olduğunu kaydeden Ateş, bunun "devlet küçülsün de nasıl küçülürse küçülsün" anlayışından kaynaklandığım söyledi. TtSKten Okuyan'a riyaret • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TtSK Başkanı Refik Baydur ve Yönetim Kurulu üyeleri, dün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'ı zıyaret ederek deprem bölgesinde yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkürlerini sundu. Okuyan, kamuoyunda "kıyak emeklilik" olarak bilinen yasa teklifinin TBMM Genel Kunılu'na geknesi halinde "ret" oyu vereceğini söyledi. Okuyan, yeni asgari ücretin önümüzdeki günlerde açıklanacağım bildirdi. Kopuz'a sabkrıya tepki • SAMSU1N (Cumhuriyet) - ADD Samsun Şube Başkanı Av. Ata Giritli, üyeleri Doç. Dr. Cem Kopuz'un Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde Prof. Dr. Sait Bilgiç'in saldınsına uğramasuu kınadı. Bastn toplantısı düzenleyen ADD Başkanı Giritli, "Ondokuz Mayıs Üniversitesi'nde Atatürkçü öğretim üyelerini baskı altına almak, yıldırmak ve üniversiteden aynlmalannı sağlamak için sürdürülen eylemler öyle anlaşıhyor ki aruk şiddete başvurma, öğretim üyelerini dövme ya da dövdürme boyutuna taşınmıştır" dedı. Çakıcı için başvurunun yapılmaması Adalet Bakanlığı'nı gündeme getirdi Türk, kadro çemberindeANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-lstanbul 6. Asliye Ceza Mah- kemesrnin, Adalet Bakanlığı'nda "saldandığr için Hıncal Uhıç dos- yasından zamanaşımına neden olan başvurusuyla ilgili son geliş- meler bakanlıktakı kadrolaşmayı gündeme getirdi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk. göreve geldiği günden bu yana "gûvenebileceği'' kadrolan jşbaşına getırmezken. çahşmalan- nı eski Adalet ve Içişlen Bakanı, Susurluk sanığı Mehmet Ağar ıle Kuran'dan ayet ezberleyenlerin ce- zalannda indirim düzenlemesi öneren, kapatılanRP'nin siyasiya- saklı genel başkan yardımcısı, es- ki Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın göreve getirdiği kadrolarla sürdü- rüyor. Türk'ünbirlikte çalışuğı kadro- da, Kuran okuyan mahkûmun ha- pis cezasını indirme önerisindebu- lunan bürokratlar, irtica brifıngine katılımı engellemeye çalışanlar ile türbanlı hâkim adaylannın mesle- ğe kabul dosyalannı gızleyerek hâ- kim olmalannı ve avukaüann tür- banla duruşmaya kaulabilmelerini sağlayanlar yer alıyor. Adalet Ba- kanlığı'ndaki üstdüzey kadro şöy- le. lhsan Erbaş (Müsteşar): Meh- met Ağar dönemınde Personel Ge- nel Müdürü oldu. Şevket Kazan dönemınde de bu görevini sürdü- rürken, Genelkurmay'ın yargıç ve savcüara verdiği brifinge Ankara Adliyesi'nden katılımı engelleme- ye çalıstj. Katılanlar hakkında ış- İem yapacağını söylemesine karşın bunu yapamadı. Kazan dönemin- de, avukaüann türbanla duruşma- ya kanlabileceğine ıüşkın karar al- dı. Ancak bukaran, Türkiye Baro- larBirliğı'nin başvurusuy İstDanış- tay iptal erti. Fanık Bal: Hukuk îşleri Genel Müdürlüğü görevini sürdürürken, Erbaş, Personel Genel Müdürlü- ğü'nden müsteşarlığa geçince, Fa- ruk Bal onunyenne bu göreve gel- di. Faruk Bal daha sonra Konya MHP mılletvekılı olarak Mecüs'e girdi. Şuanda da Içışlen Komısyo- nu Başkanlığı göre\ ını sürdürüyor. Hüseyin Turgut (Müsteşar Yar- dnması): Bakan Seyfi Oktay döne- mınde Ceza ve Tevkifevleri Genel Bakan Türk hakkında gensoru hazırlığı ANKARA (Cumhu- riyet Bûrosu) - FP, Ala- attin Çalaa'ya ilişkin bazı belgelerin Adalet Bakanlığı'nda saklandı- ğı iddıalan üzerine Ada- let Bakanı HikmetSami Türk hakkında gensoru vermeyi kararlaşnrdı. FP grubunun basına kapalı yapılan dünkü toplantısında söz alan grup başkanvekilleri TBMM gündemiyle il- gıli bilgi verirken, mil- letvekillerinin genel ku- rul çalışmalanna kaul- mak konusunda tıtiz davranmalannı istediler. Bütçe göriişmeleri sıra- sında Meclis'in boş bı- rakılmaması için FP grubu üçe bölündü ve dönüşümlü olarak genel kurula kaülımın sağlan- ması bemmsendi. FP Grup Başkanvekili Ab- duUaufŞenergeçen haf- ta Çeçenistan konusun- daki genel görüşme sıra- sında yaptığı konuşma- nın ardından MHP'liler- le yaşanan gerginliğe değinerek, "Yaklaşuın- "raiztfoğnı\du. Çok sa>> da küttama mesajı aV- dnn"' dedi. Toplantıda Alaattin Çakıcrnuı iadesi ve sonrasındaki gelişmeler de gündeme geldi. FP'nın Çakıcı ile ilgili belgelerin Adalet Ba- kanlığı'nda saklanma- sıyla ilgili savlan önü- müzdeki günlerde TB- MM gündemine getır- mesi ve Bakan Türk hakkmda bir gensoru önergesi vermesi konu- sunda ilke karan alındı. Çakıcı dosyaları hazır ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART Müdürlüğü'nden emekli oldu. Mehmet Ağar bakan olunca mes- leğe yenıden kabul edildi. Müste- şar yardımcısı oldu. Yıtmaz Poyraz (Müsteşar Yar- dönas):Ağar ve Kazan dönemın- de Adalet Bakanlığı Temş Kurulu Başkanı'ydı. Daha sonra müsteşar yardımcıhğına getirildi. DYP-SHP hükûmeti dönemınde müsteşar olan Yargıtay 8. Ceza Dairesi üye- si Yusuf Kenan Doğan hakkında yürüttüğü soruşturma nedeniyle ödüllendırildı. •'Turnjkekrden so- nunlu müsteşar yardunasr ola- rak ünlendı. Bakanlıktaki tumikeleri yapü. Hâkımlerle ilgili vakıfkurduğu ve kendi- sini de yönetici yapüğı söy- leniyor. Hüseyin KarakuDukçn: Bakan Hasan Denizkur- du'nun bakanlığı dönemın- de müsteşar yardımcüığı gö- revinden alındı. Danıştay'ın nöbetçi dairesinden 3'e 2 oy ile karar aldırdı. Bu karara dayanarak yenıden dönmeye çalışıyor. Bakanlıkta 4 müs- teşar yardımcüığı kadrosu varken 5. kadro alınarak Ka- rakullukçu'nun yerleştiril- mesi istendiği belirtiliyor. Akm Demir (Persond Ge- nel Müdürü): Hasan Deniz- kurdu döneminde getirildi. lzmir bölgesinden müfettiş- likten geliyor. AH Em (Kanunbu- vç Ka- rariar Genel Müdürü): Hik- met Sami Türk zamanında atandı. Suat Ertosun (CezaveTev- kifevleri Genel Müdürü): HasanDenizkurdudönemin- de getirildi. lzmir bölgesin- den müfettışlikten geliyor. BüfcntGökgöz(Huknkls- kriGenelMüdürü): Mehmet Moğoltay döneminde 1dan ve Mah Işler Başkanı'ydı. Faruk Bal Personel Genel Müdürlüğü'ne atamnca Hu- kuk Işleri Genel Müdürü ol- du. Musa Nihat Tttran (Ceza lşleriGenelMüdürü):Bülent Gökgöz'ün yenne geldi. Hikmet Sami Türk'ün ba- kanhğındadaşuanki görevi- neatandL ' Altan Öymen, Türkiye'nin skandallar ülkesi haline geldiğini söyledi 4 Çakıcı bırakdmak için getirildT • "Adalet Bakanlığı'na güven kalmadı" diyen Öymen, "Hangi ellerin bu işin içinde olduğunu bilmiyoruz, ama durum böyle giderse serbest bırakılmak için getirildiği yorumu yapılabilir" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - CHP Genel Başkanı Altan Öymen, Türkiye'nin skandallar ülkesi haline geldiğini belirterek "Adalet Bakanta- ğı'na güven kalmadı" dedi. Alaattin Çakıa'nın yargılanabilmesine izin ve- rilen 2 davadan bırininzamanaşımı ne- deniyle düşürüldüğünü ammsatan Öy- men, "Hangi eUerin bu işin içinde oldu- ğunu bUmhoruz ama, durum böyle gi- derse serbest bırakümak için getirildi- Ş yorumu yapılabilir" dıye konuştu. Oymen, CHP'de kayıtlanru yenileyen üye sayısının 127 bin 860'aulaştığını, bu sayının artacağını söyledi. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), dün Altan Öymen başkanlı- ğında toplandı. Öymen, MYK'nin açı- lışmda yaptığı konuşmada, Alaattin Çakıcı'nın Türkiye'ye getirilmesinin ardından yaşanan "hukuki ve siyasi skandallan" tepki gösterdi. Türki- ye'nin skandallar ülkesi haline geldi- Bdgder bakanhğa göndeıiküIstanbul Haber Servisi - Ülkücü mafya liden AlaattmÇakıçı'nın, isadamı EminCankurtaran, borsacı Adîl Ongen ve eski Enüak Bankası Ge- nel Müdürü Engin Civan'ın yaralanmasına iliş- kin yargüanması için ilgili mahkemeler, Fransız adli makamlanna verilmek üzere gerekli belge- leri Adalet Bakanlığf na gönderdi. tstanbulDGM Cumhuriyet Başsavcüığı da Ça- kıcı'ıun Türkbank ihalesi davası kapsamındayar- gılanabilmesi için Adalet Bakanlığı'na yazı gön- derdi. IstanbulCumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çi- tkâde önceki gün zamanaşımma uğradığı gerek- çesiyle düşen HmcalUraç'un vTinümasıyla ilgi- U dosyayı incelemeye aldı. Başsavcı Çitici'nin dosyayı resen temyiz etti. Adalet Bakanlığı, 17 Aralık 1999 günû Çakı- cı"run yargılandığı mahkemelere bir yazı gönde- rerek mafya liderinin bu davalardan da yargüa- nabihnesi için gerekli belgelerin kısa sürede An- kara'ya gönderilmesi istendi. Aynı gün Civan'm yaralanması olayına ilişkin yargüamavı sürdü- ren Istanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Ongen'in yaralanmasına üışkın davaya bakan tstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi ve Cankurtaran'ın yara- lanmasıolayına ilişkin davayı yürütentstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, prosedür gereği tstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan, ÇakKi'ya ifade verip venneyeceğinin sorulmasını istedi tstan- bul Cumhuriyet Başsavcüığıkanalıyia Kartal Ce- zaevi Savcısı taraftndan hakkındala 3 ayn da\'a- da ifade verip vermeyeceği sorulan Çakıa'nnı, Fransa adli makamlanndan izin alınması duru- munda ifade verebileceğini bildirdiği öğrenildi. Çakıcı'nın konu hakkmdaki ifadesi ile yargüa- mamn yapılabilmesi içm Fransız adli makamla- nndan rrravafakat alınması amacıyla hazırlanan belgeler. Adalet Bakanlığf na gönderildi. tstanbul DGM SavcısıAykutCengiz Engin ta- rafından Adalet Bakanlığı'na yazüan yazı ve ekinde gönderilen dosyası uyannca Fransa'dan muvafakat isteminde bulunulacak. Fransa'dan muvafakat alınması halinde, Çakıcı bu davakap- sanunda yargılanabilecek. ğini belirten Oymen, bunun son öme- ğinin Çakıcı'nnı Türkiye'ye getirilme- sinin ardından yaşandığını söyledi. Oymen, Çakıcı hakkındakj bir davamn zamanaşımı nedeniyle düştüğünü anımsatarak. bunun Adalet Bakanlı- ğı'nca Fransa'ya gönderihnesi gere- ken belgelerin 1 yıl bekletümesinden kaynaklandığmı vurguladı. Öymen, "Nastl bekletildi, kimm parmağı var. bilmiyoruz ama, birflerinin eli olduğu açık. Daha önce bazı siyasilerin Çalaa fle yaptığı telcfon göriişmeleri açığa çık- nuşO. Bunlar da ortadadır" dedı. Po- lis tarafmdan soruşturma yapılmasını istemeyenlerin içinde polislerin de ol- duğuna işaret eden Öymen, bir hukuk devletinde eşine rastlanmayacak iddi- alann ortaya atıldığma dikkat çekti. CHP hderi, -Adalet Bakanhğı'na gü- ven kalmamıstır" dedı. Transafleanlaşma yapıldı' Fransa ile yapılan anlaşma gereği Türkiye 'de en ağır cezanın ıdam ohna- sı nedeniyle Çakıcı'nın adam öldürme suçundan yargılanamadığına dikkat çeken Oymen, "Bu durumda ya hiç is- temeyeceksiniz ya da idam cezasını kal- dıracaksuuz" dı> e konuştu. Oymen, Adalet Bakanlığı dışındaki siyasi sorumlulann kimler olduğuna yönelik sonı üzerine, bunun işaretleri- nin daha önce ortaya çıktığım, ancak o dönemde bu gelişmelerin üzerine ciddiyetle gidilmediğini anımsattı. O dönemde TBMM'de bulunan siyasi partilerin soruşturma komisyonlannda birbirlerini akladıklarmı kaydeden Öy- men, yalnız siyasi sorumluluklann de- ğil, hukuki sorumluluklann da yerine getirümediğini vurguladı. Altan Öy- men, bu koşullar altında Çakıcı'nın Türkiye'ye niye getirildiğinin sorul- ması üzerine de "Ne kadar el olduğu- nu, niye olduğunu bümiyonız ama. bu durumda serbest bırakdmak için geti- rüdiği yonımlan yapıiabOir" dedı. Bu konuda hükümetin hiçbir şey yapma- dığını behrten Oymen, sadece ANAP hderi Mesırt Yıhnaz'm son dönemde "durum tespiti" yapmaya başladığmı kaydetü. Öymen, Yıhnaz'm demokra- tikleşme için öneri sualadığını, ancak yaşama geçirihnesi için önayak okna- dığını söyleyerek "Kendisinin bu nok- ta>-a gehnesi memnuniyet vericidir. A- ma şu anda kendisinegünaydm demek- ten kendimizi alamryoruz'* değerlen- dirmesini yaptı. POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Bir Cinayet Sanığı... Türkiye'deyargı sistemini kilitleyen kurum han- gisidir? Elbetyürütme!.. Peki, güvenlik güçleri bir suçluyu yakalamak için çaba gösterirken siyasal erkin baskısıyla kar- şılaşır mı? Karşılaşıri.. Oysa hiçbir demokratik ülkede böyle bir olay- la karşılaşılmaz!.. Bizim aşağıda anlatacağımız olay. Kanada'nın başkenti Toronto'da yayımlanan Ottawa Citi- zen gazetesinde yayımlandı... Şeref Yüce eski bir ülkücüydü. 1981 yılında Türkiye'de adam öldürmeye kalkışmaktan 4 yıl, yaralamak suçundan ise 4 ay ceza aldı. Daha sonra (1996) sahte bir pasaportlaTürkiye'den ka- çıp Isviçre'ye geldi... Şeref Yüce, lsviçre'de sığınmacı oldu. Bu ara- da Kanada kökenli Comalis'le tanıştı ve bir sü- re sonra da evlendi... 39 yaşındaki Şeref, 22 yaşındaki eşi Cornalis'i sık sık dövüp hastanelik ediyordu... Cornalis, Şeref'e fazla dayanamadı ve boşan- ma davası açtı... Boşanma davasının son duruşması yapılacak- tı. Şeref, Cornalis'i bogarak öldürdü veTürkiye'ye kaçtı... Şimdi, Ottowa Cittzen gazetesi soruyor: "Sabıkalı bir ülkûcü olan Şeref Yüce, Türk In- terpolü'nce Türkiye'ye girdiği bilindiği halde ne- den tutuklanıp Isviçre'ye iade edilmiyor?" Gazetenin haberinde Kanada Dışişleri Bakanı Lh/od Ayworthy, Isviçre ve Türkiye hükümetle- riyle ilişki kurmuş ancak bir sonuç alamamış. Ottovva Citizen gazetesinin savına göre Şeref Yüce, karısını 17 Mart 1998'de boğarak öldür- dükten sonra 28 Mayıs 1998'de Türkiye'ye kaç- mış... Aynntılannı Toronto'dayaşayan gazeteci Engin Aşkın'dan dinleyelim: "Gazetenin iddiası araştınlmalıdır. Çünkü sanık Şeref Yüce, Istanbul'da Boğaziçi'nde deniz gö- ren bir evde yaşıyormuş. Aynca, Şeref Yüce'nin cinayeti itiraf ettiği kendi el yazısıyla bir mektup da gazetenin elindeymiş. Şeref Yüce, önümüz- deki altı ay içinde lsviçre'de gıyabında yargılana- cak..." • • • Birkaç gündür Alaattin Çakıcı'nın 'zamanaşı- mına' uğrayan davalan gündemde. Fransa'dan Türkiye'ye gönderilen Çakıcı, kısa bir sorgudan sonra Kartal Cezaevi'ne kondu... Deniyor ki: "Çakıcı 2-3 yıl sonra serbest..." Dün sabah, Kanada'dan Engin Aşkın'ın gön- derdiği faksta Şeref Yüce'nin Türkiye'den Isviç- re'ye kaçışını, orada sığınmacı oluşunu, eşi Cor- nalis'i boğarak öldürdükten sonra yenıden Tür- kiye'ye dönüşünün öyküsünü okuyunca hiç şa- şırmadım... Benim ülkemde Muammer Aksoy'dan Bah- riye Üçok'a; Turan Dursun'dan Çetin Emeç'e; Uğur Mumcu'dan Ahmet Taner Kışlalı ya dek işlenen cinayetlerin arkasındaki güç hâlâ sapta- namamıştı... Şu Erol Evcil'in Ispanya'da olduğu sanılırken Bursa yakınlarında bir tatil beldesinde villada oturduğu saptandığında sadece bir vali, emniyet müdürü açığa alınmış, olay unutulup gitmişti... İşin daha ilginç boyutu vardı... Susurluk birtürlü çözülmemişti... Vatan uğnjna adam öldürenlerortalıkta dolaşı- yor, her yerde büyük itibar görüyorlardı... Yeşil'i, yani MahmutYıldınm'ı yakalayamayan devlet, gâvur kansını öldüren Şeref Yüce'yi mi yakalayacaktı? Bir başka soru: Sahi yargı bağımsız mıydı? Sami Selçuk'un 5 Eylül 1991'deki Cumhuri- yet'teki bir yazısını anımsadım: "Ne zaman yargıya politika girmişse, adalet orada kihenmiştir, kihetilmiştir..." • • • 1997 yılında mahkemelerde 'zamanaşımın- dan' 234 bin 334 dava düştü Türkiye'de... Çağcıl olmanın temel koşullarından birisi de yargı sistemiyle, güvenlik güçlerinin işleyişidir... Eşi Cornalis'i öldüren Şeref Yüce'yi yakalama- yan güç, Alaattin Çakıcı için 'zamanaşımını' öne sürerse hepimizin oturup düşünmesinde yarar var!.. Bakm Yargrtay ceza dairelerinde 'zamanaşımı' nedeniyle verilen düşme kararları 1986'da 312 iken 1997'de 4 bin 60'a yüksekji... Her kurum ve kuruluşta sistem tıkanmış... En başta da yargı ve polis gelmiyor mu? [email protected] Faks numaramız: 0212/513 90 98 Alaattin Çakıcı'nın 37 suç dosyası varANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Fran- sa'dan 2 dosyadan ıade edılen, ancak HıncaJ Uhıç dos>r ası zamanaşımı nedeniyle düştüğü için "çete kurmak suçlaması>1a" yargılana- bilecek olan Alaattin Çakıcf nın "suç" ola- rak nitelenen 37 eylemi var. Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlanna göre 1981-1998 ara- sında Çakıcı'nın suç dökümü şöyle: • 1981 tarihinde İstanbul 1. Şube Müdür- lüğü'nce örgütsel faaliyet suçundan işlem gördü. • 1983'te İstanbul, Şişli'de DavutKıhç'ın silahla yaralanması suçu. • 1985 tanhınde Kadıköy'de Clup 33'te HaKt Ancan'a ateş edilmesi olayı. • Aynı yüda Maksim Gazinosu sahibi Sel- çuk Aslan'a ateş edilmesi olayı. • 1985 tarihinde Maksim Gazinosu'nda Adü Ongen'e ateş edilmesi. • 1985'teNişantaşı"ndaMetinAn'yaateş edilmesi olayı. • Aynı yıl İstanbul Asayiş Şube 1 Kısım Amirliği'nce tabanca bulundurmak ve ateş etmek suçundan işlem gördü. • 1985'te tehdit ve haraç isteme suçu. - 1986'da İstanbul Elmadağ'daKemalKa- nat'a ateş edilmesi olayı. • 1986'da tstanbul Suadiye'de Ahmet Sa- dıkoğhı'nun yaralanması. • 1987'de İstanbul Asayiş Şube Cinayet Büro Amirliği'nce tabanca üe yaralama ve azmettinne suçundan işlem gördü. •Aynı yıl îstanbul Valıkonağı Caddesi"nde YavuzÇalo^u'nun yaralanması. 1987'de Sa- bah gazetesi yöneticilerinin tehdit edilmesi. • 1988 yılında Ankara 1. Sulh Ceza Mah- kemesi'nin w gryabi tutuklama" karan üe mü- tecaviz sarhoşluk. kuşku ve panik yaratmak için meskene silahla ateş etmek suçlanndan arandı. • Aynı yıl îstanbul Mecidiyeköy'de Turan ÇevüVin yaralanması. • 1988'de İstanbul Kumkapı'da Aliyar Dengiz ile Haluk Ozözlü'nün yaralanması. • 1988'de Muğla, Bodrum'da tatil köyü müdürü Nazif Onri'nin yaralanması. • 1989'da emniyetin çağnsına uyarak An- kara Emniyet Müdürlüğü'ne teslim oldu. • Ali Yavuz ve Kaya Portakal'ı yaralamak suçundan yargılanan Çakıcı 16Mart 1989'da tahliye oldu. • Aynı yıl zorla tahsilat, haraç alma ve pavyon kurşunlama gibi olaylara karıştığı id- diasıyla Istanbul'da gözaltına alındı, ancak serbest bu^kıldı. • 1989 Mamak Askeri Cezaevi'nde müeb- bet hapse mahkûm tbrahim Uğurbaşçı'yı öl- dürmeye azmettirdiği iddiası ıle kardeşi Gaı- ca> Çakıa ile bırlikte yargılandığı davadan beraat etti. • 1990'da Maksim Gazinosu'nda tabanca ile ateş etmek suçundan işlem gördü. • 199rdeOrtaköy'deMustafaNevzatTür- köz'ün yaralanması. Aynı yıl Şişli'de avukat Sibel Flsun Görsd'in tehdit edilmesi olayı. • 1992'de İstanbul Istinye'de Hilton Otel Müdürü"nün yaralanması. • Aynı yıl, tabanca ile yaralamaya azmet- tirmek suçundan işlem gördü. 1992'de nıh- satsız tabanca bulundurmak. • 4 Mart 1994 yüında İstanbul Levent'te Çakıcı'nın azmettirmesi ile gazeteci-yazar HmcalTjhıç'un yaralanması olayı. Bu olayın eylemcılen tbrahim Türk ile Barbaros Cö- kalan yakalandı. Uluç'u yaralayarak kaçan aracın, yapılan araştırma sonucu Çakıcı'nın eşine ait olduğu belirlendi. Türk, iiadesinde, para karşılığında Çakıcı'yı birçok kez "so- rundan" kurtardığını söyledi. • 1994 yılında Mecidiyeköy'de azmettir- mesi ile Türkiye Emlak Bankası Genel Mü- dürü Engin Cmuı'ın yaralanması. Bu olayın eylemcileri Davut Yddız, Tevfık NunüUh Ağanso\ ve Hahık Uçar ile olaya taraf Setim Edes, Dündar Kıhç. Uğur Çakıa ve Ergun Çakır yakalandı. • 1996'da Ağansoy, Deniz Cafe isimli rcs- toranda otururken Çakıcı'nın yönettiği grup üyelerince vurularak öldürüldü. • 1994'te azmettirmesi ile Uğur Çakı- cı'nnı otosunun kurşunlanması. Bu olayın eylemcileri Bayram Tural, Ömer Orai Ad- nan Basfloğju,MehmetVaacı,MehmetKork- maz ve tsmail Hakkı Lüled yakalandı. • 1995'te Bursa Uludağ'da azmettirmesi ile Uğur Çakıcı'nın öldürülmesi ola>ı. Bu olayın eylemcisi Abdurrahman Keskin yaka- landı. • Aynı yıl Harbiye'de azmerarmesi ile ışa- damı Mehmet Emin Cankurtanuı'm yara- lanması olayı. Bu olay ın e> lemcileri Bayram Doğutekm ile Reccp Çiçek, organizasyonu yapan Şenol Turan, Hüse>in Gülen, Recep Kocabıyık ve Adnan Çiçek yakalandı. • 1995'te Istanbui Florya'da yakalanan Ömer Çetin, Metin Duru, Hamza Güney'in Çakıcı'nın azmettirmesi ile işadamı Canku- ratan'ın öldürülmesi için eylem hazırhğı yap- tıklan anlaşıldı. • 1996'da azmettinnesi ile istanbul Be- bek'te Ağansoy, bir polis memuru. bir vatan- daş ile olay faillerinden Recep Çiçek'üı öl- dürühnesi, bir polis memuru ile beş kişinin yaralanması olayı, bu olayın failleri Yener Oçüncü, Aydm Göke. Adnan Çiçek. Ali Gür- sel, Ferdi He>~bet, Hasan Taşkın yakalandı. • 1997'de borsacı Adil Öngen; e ateş edil- mesi, Hüseyin Yoku isimli kişinin yaralan- ması. Olayın faillerinden Mehmet Mustafa BingöLSinan Zembil, MuratÖzer. İsmet Bü- tün, Tanju Atühan, Adnan Çiçek ve Ali Gür- sel yakalandı. • 1998'de Çakıcı'nın eylem timi yakalan- dı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle