Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22ARALIK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
J. LJ.K kultur@cumhuriyeLcom.tr 15
ALLECRO •% iî
EVtN tLYASOĞLU
20.
* * • •
Her yüın son haftasında lcültür sanat say-
falanmızı bir yıl içinde olup biten etkin-
lıklere açanz. Her yazanmız kendi dalın-
daki sanat olaylannı, ölenleri, parlayan-
lan, sergileri, konserleri, yapıtlan ve fiı-
arianyla biryılı özetier. Bu kez durum çok
değişik. Geride bırakuğımız yalnız bir
yıl değil, koskocaman bir 20. yüzyıl. Kar-
şüamakta olduğumuz ise yepyeni bir çağ!
Sonuçta buyılki deriememiz serüvenini,
gelecek yazımla da Türkiye'deki serüve-
nini irdelemeye çalışacağım.
Mûziğin yeni çağı, birbiriyle içiçe ge-
lişen birçok sanat akımının, dolayısıyla
çok esinliğin etkisinde başlamışür. îzle-
nimciük, Anlatımcılık, tlkelcilik, Egzo-
tizm, Gelecekçilik gibi akımlar türa sa-
nat dallannda olduğu gibi müzik sanatın-
da da anlatım buluriar. Izlenimci ressam-
laruı su damlacıklan ya da bir sis perde-
si ardından sunduklan görüntüler. De-
bussy. Ravel ve Faure gibi bestecılerin
yapıtlarında. müziği ince bir tül perdeden
geçiren tekniğ_e yansır. Debussy"nın "Bir
Kır Perisinin Oğtafen Sonrasma Prehıd*
başlıklı senfonik yapıtı MaDarme'nin dı-
zeleri ve Manet'nin buna bağh resminin
izlenimleridir.
Belki de yenı çağın müziğindeki en
çarpıcı değişimi Viyanalı üç besteci,
Scbönberg, Berg ve Webera gerçekleş-
tirmiştir: Artık mûzik yapıtlan yüzyıllar
boyu tırmanan armoni-melodi ilişkisini.
ses merkezlerinde odaklanmayı bir yana
bırakmış, 8 notalık geleneksel skala ye-
rine 12-sesin üstûnde özgürce gezinme-
ye başlamışür. Müziğin melodik akıştan
kurtulması, işlevsel armoniyi aşması yep-
yeni bir kapı açmıştır. Daha sonra, yine
Scbönberg'in öncülüğündeki aşamada,
12-sesin açılımı olan "diziser yöntem-
de süre, gerilim, yoğunluk, sesin yük-
sekliği ve tınısı (rengı) dızilenecektir.
Freud'un bilinç altuıı deşmesiyle mü-
zikteki Dışavurumculuk da birlıkte doğ-
muş, en uygun anlatımını Schönberg'in
12-ton yönteminde bulmuştur. Besteci
tek kişilik operası
i4
Bekkyiş.''te karaba-
sanı anlatırken kullandığı kopuk müzik
tümceleriyle, edebiyattakı bilinç akımı-
na eş değer birteknik sergiler. Berg "Woz-
zeck" operasıyla "Dtşavurum''un doru-
ğuna ulaşır. Webern ise 1960'lardan son-
rakikuşaklaraışıktutacak'İnezgi9''kav-
ramını geliştirmiştir. Bir yerde ressamla-
nn "pointiffisime" tekniğinin müzikteki
benzendir. Kısacık yapıtlanndaki kurgu.
I86n sesı kullanımındaki genîs aralıklar.
dramatik bir güç katar Webern'ın müzi-
ğine.
Bflgifletişimininönemi
Yirmıncı yüzyılın getırdıği en önemli
özelliklerinden birisi bilginın iletişimi,
bilginin daha güvenli koşullarda saklan-
ması olmuştur. Besteciler de tüm dünya
coğrafyasını ve tarihin derinliklerini da-
ha yakından tanıma olanağı bulmuşlar-
dır. Stravmski "Bahar Ayini*nde yüzyıl-
lar öncesine uzanıp ilkel boylann ritmik
adımlannı aktarmış; Debussy, Uzakdo-
ğu ve Cava'nın pentatonizmini uygula-
mıştır. Bütün bu yürekli yenilikler doğal
ki geleneksele alışmış dinleyiciyi tedir-
gin etmiştir. Örneğin 1912'dekı Bahar
Ayini'nde dansçılann uçucu tütüler ye-
rine çuvallara sanlmalan, alışdmış yumu-
şak devinim yerine köşeli bir devingen-
lik sergüemeleri ve müziğin kakışımı (di-
sonans) başkaldınya neden olur.
Bu arada karmaşıklaşan yeni müzik
dilinden kaçmak için Prokofiyef gibi 18.
yüzyıl klasızmıne ya da Bartok gibi yö-
seravenidirilmiştir. Raslamsal yöntemden kay-
naklanan happening, çevre tiyatrosunda
çeşitli sanat dallan ve müziğin: ışık, ses
ve deviniminin aynı anda yorumladığı
tek bir düşüncedir.
Kimi besteci deneysellıklerle müziğin
kımlığını değiştirirken kimi besteci de
onun toplumsal işlevinı yirminci yüzyı-
lataşımışor. Krenek,WEİHProkofi\cf,Şos-
takoviç daha sonra Henze, Nono, Berio,
Penöerecki gibi besteciler, müziği toplu-
mun sorunlannı ya da coşkusunu dile ge-
rjnnek için bir araç olarak kullanmışlar-
dir.
20. yüzyüın moder operasmı Post-ro-
mantizm, Ulusçuluk ve ltalyan Gerçek-
çüiği gibi akımiarhazırlamışnr. 1900'ler-
le birlikte daha ruhsal sorunlan dışavu-
ran, toplumsal değerleri içeren, kısa sü-
reli, güncel konulan isjeyen ve sıradan de-
kor- kostümlü operalarbestelenecekrir. Di-
ziselliğin yaygırılaşması, elektronik med-
yanın gehşmesi ve çalgılarda yeni nnıla-
nn araştınlması, bestecilerin opera yaz-
mak yenne saf çalgısal müzikte yoğun-
laşmasına neden olmuştur. Opera diğer
görsel sanat dallanyla birleşen, fılmin, ışt-
ğın özelliklerini de sahnesine katan kım-
liği ile 1980 sonrası yeniden gündeme gel-
miştir. Henze, Nono, Berio, Davies, T^>-
pett,Kagd ve Phffip Qass' ın operalan ye-
ni çağın özelliklerini taşır
Ozgûr anlaüma yöneük
resel halk ezgilenne sığınanlar da vardır.
Bu kez halk ezgilennin güçlü ritmık do-
kusu yeni müzik dihne gökkuşağı gibi
renkler katacaktır. Stravınski'nin yenı-
klasik örneği "Oedipus Rex" oratoryo-
su ya da Rus folklorunu işlediği "Dü-
ğünler" kantatı çağıntemel taşlannı oluş-
turan yapıtlardır
Bu arada belli bir akımın temsilcisi ol-
maksızın kendı başına yeni çağa yeni
renk getiren, 19. yüzyıl sonu-20. yüzyıl
başı arasında yaşamış besteciler de var-
dır. Örneğln kendı köşesınde yazdığı kar-
maşık dokulu senfonileriyle çağınnice ye-
ni yöntemini Avrupalı bestecilerden çok
daha önce bulan Amenkalı Charis Ives
gibi. Ya da mistik akor'u geliştinp büyük
bir kozmik esrarın peşinde olan Rus bes-
teci Skryabin gibi.
Çağ başının bu karmaşık seslerine kar-
şın Paris'teki DADA akımuun müzikte-
ki uzantısı neşeli, yalın, gerçeküstü gül-
mece taşıyan müzıktır. Eric Satie ve Fran-
sız Altılarf nın ürünleridir. SanVnin "Re-
bche" adlı balesi Rene Clair'in hazırla-
dığı sinematografık bir girişle gerçeküs-
tü ortam yaratmışur.
Teknolojinin açtığı yeni kapılara övgü
yağdıran bir akım da Gelecekçilik'tir (Fü-
türizm) 1909'da başlayan ve sanki tüm ça-
ğınbaşına gelecek teknolojik buluşlan ön-
ceden gören bu akım, mekanik seslere,
fabrika ğultulanna yer veıecek, bunlan
duyurmak için orkestra içinde yeni çal-
gılar yaratacaktır. Honegger'in bir loko-
motifı canlandıran "Pröîk231" adlı sen-
fonik yapıtında mekanik soluğun müzik-
sel anlatıma kanşması duyulur. Böylece
M,elodiden ve işlevsel
armoniden kaçmakla geçen
bir yüzyıldı 20. yüzyıl.
Son yıllarda yeniden
melodiye dönüş, yeni-
romantizmi yaratmak gibi
başlıklar altında çahşmalar
' yapıldi. Bizi 21. yüzyıla
taşıyan yeni giysileriyle,
yeni diliyle yepyeni bir
müzik olacak.
müzik tahhinde ilk kez gürültü ile uyum-
lu sesler arasmda duvar yıkılmış olur.
Mekanik seslerin sonucu elektronik or-
tamın da kapılannı açmıştır.
Müziğin yeni dil arayışındaki en önem-
li kahramanlardan biri Fransız asıllı bir
Amerikalı, Edgard Varesi'dir. Müzik ge-
leneksel anlamdaki tema gelişmesinden
annmış ve akıcılık ortadan kalkmıştır.
Böylece çalgı renkleri, gürlükler ve rit-
mik yapı öne çıkar. "IonJsation" (1931)
adlı yapıtında vurma çalgılara ve meta-
lık tınıya dikkat çeker.
Caz, 20. yüzyılda Avrupa ve Amerikan
sanat müziğini büyük ölçüde etkilemiş-
tır. Fitzgenüd Muhteşem Gatsby adlı kı-
tabında caz çağının insanlannı anlanr. T.
S. Effiot, Kayıp Ülke (1922) adlı şiirinde
caz müziğinin doğaçlama akışmı şiirsel
tekniğine uyarlar. Mimarhk sanannda art
deco'nun yenilikleri caz modernizmini
simgeleT. Klasik dağarcıkta da Debussy,
Ravel. Stravmsky gibi pek çok besteciyi
etkilemıştır Gernsvvin'ın "Rhapsody in
Btaes" (1925)'u caz ile kiasik müziğin ev-
liliğındekj ilk örnektir.
1941 'de Fransız besteci Ofivier Messi-
aen'in "Zamanm Sonu İçin Dörüû"sü
ile müzik yeni bir boyut kazanacaktır.
Hınstıyan inançlan ile uzaysal düşlemi
birleştiren besteci 1950'den sonra kuş
seslerini notaya kaydederek ürettıği ya-
pıtlarda yenı renklerkeşfetmişrir. 1948'de
Pierre Schaeffer, tren seslerini teyp şeri-
dine kaydedip elektronik ortamda yeni-
den üreterek, "Trenyohı Etûdû"nü bes-
teler. Böylece doğadaki somut sesleri
elektronik ortamda üreten Somut Müzik
akımı elektronik müziği (Soyut Müziği)
önceler. Ilerde Soyut Müzikadı alacakakı-
mm kaynak sesleri de elektronik labora-
tuvarlarda üretilecektir.
Varese'in her türlü sesi, gürültüyü bi-
le müziğe katması gibi John Cage de
"sessöfik" kavramıyla müzik tarihine bir
yenilik sunar. '4J3' adlı yapıtta yorum-
cu bu süre içinde çalgısının başında ses-
sizce bekler ve selam verir. Bu arada yo-
rumcunun müzıksel seslerin dışında ka-
lan minimal sesleri dttnlemesi öngörülmek-
tedir. Buradan kaynaklanan müzik dışın-
daki sesleri müzik olarak algılayıp ince-
leyen görüş 1970 sonlannda "Ftants"
akımını doğuracaktır. Ömeğin kum tane-
cıklerinın kıpırtısı gibi. Cage'in 1952'de
North Carolina'dakı ilk kez denedıği olay,
yıllar sonra happening olarak değerlen-
Broadway müzikalleri ise 20. yüzyıl-
da müziğin geniş halk kitlesine bakan
yüzü olmuştur. My Fair Lady, VVfest Side
Story, DamdakiKenuna gibi yapıtlarda
tiyatro, dans ve unutulmayan ezgilerbir-
araya geknişnr.
ÖzgÜTİüklere, gelenekten kopmaya,
bağımsızhğa açılan 20. yüzyıl, müzikte
de özgür anlatıma yönelrruş, raslamsal-
lık, grafık notalama gibi, bestecinin yo-
rumcuyu özgür bırakbğı çalma şeküleri
doğmuştur.
Çağın son diliminde besteciler belli
akımlann belli yöntemlerini kullanmak-
tan çok tekil olarak kendı müzıksel dil-
lerini sergılemişlerdir. Ömeğin Xenakis
olasılık kurallanna dayalı stokastik mü-
zik fıkrini gelıştirmış; Görecid yeni tını
arayışlanna girmiş; Şnitke çeşitli kay-
naklan soyutlayıp kolaj yaparak güçlü
bir anlanmyolubulmuşve geniş imge gü-
cüyle çağ sonunun en önemli bestecile-
rinden biri olmuştur.
Minimalizm, çağ sonundaki yirmi yı-
lı egemenliği altına alan bir yöntem olup
yineleme yoluyla aynntıdaki minimal
ılerlemeye dikkati çeker. Steve Rekh,
PhDip Glass,John Adams gibi Amerika-
lı besteciler bugün bu yönterrun tekdü-
zeliğinde hıpnotıze olmanın, Uzakdo-
ğu'nun gızemıni aktarmanın peşindeler-
dir. Bu besteciler minimal müziğin yine-
leme özellığini bir basamak olarak kul-
lanıp yine işlevsel armoniyi ve gelenek-
sel tonalite yapısını canlandırmaya koyul-
muşlardır. Minimal müzik caz ve pop
türlerine de bir köprii oluşturur.
Evet, melodıden ve işlevsel armoni-
den kaçmakla geçen bir yüzyıldı 20. yüz-
yıl. Son yülannda yeniden melodiye dö-
nüş, yeni-romantizmi yaratmak gibi baş-
lıklar altında çalışmalar yapıldi. Doğal ki
melodiye yeniden dönsek de onu buak-
Uğımız yerde bulmamız olanaksız. Ne
de olsa 100 tane yü geçmiş aradan. Bizi
21. yüzyıla taşıyan yeni giysileriyle ye-
ni diliyle yepyeni bir müzik olacak.
e-mailrevinKŞ bounxtru.tr
Şef Rengim Gökmen yönetimindeki ÎZDSO ilk kez Gustav Holst'un süitini seslendirdi
'Gezegeıûer'idinlemenin muÛuluğu
ÖNDER KÜTAHYAU
İZMİR - 4 Aralık Cumartesi günü, Bursa'da
Tayyare Kültür Merkezi'nde tarihsel bir dinleti var-
dı. Bursa Bölge Senfoni OTkestrası'm Devlet Sa-
natçısı Prof. Hikmet Şimşek'in yönettiği dinleti-
ye, Prof. Mesut Iktu (bariton) ile Tuma> Kur-
doğhı(bas) katıldı. Sanatçılar, Erkin ile Saygun'un
çokseslendirip solo ve orkestra için düzenlediği
halk türkülerimizi söyledıler, orkestra da Beetho-
ven'ın 5. Senfonisi'ni çaldı.
Bir telefon konuşmasuıda Hikmet Hoca, "Dû-
ğün konserini dinledin mi'" diye sormuştu. Ger-
çekten de bu dinleti ile orkestra TC Kültür Bakan-
bğı'na resmen baglandı. Kurumu Büyükşehir Be-
lediyesi ile Uludağ Üniversitesi Bursalılara ar-
mağan etmiş, Hikmet Hoca ise 1998'de üstlendi-
ği sanat sorumluluğu srrasmda genç topluluğun
"BölgeSenfoniOrkestrası" statüsüyle devlete geç-
mesi için yoğun çalışmalar yapmıştı. Söz konu-
su statii, Izmir ve Çukurova senfoni orkestralany-
la Ankara Devlet Çoksesli Korosu kurulurken,
Şimşek'in titizlikle üzerinde dıu"duğu en önemli
ilkeydi, fakat gerçekleşememişti; Bursa'da veri-
len dinletiyle yaşama geçirilmiş oldu. Burada bir
konuya da değinmek gerek: Şimşek, Izmir'de sen-
foni orkestrası kurmak için iki yıl uğraşmıştı.
Böyle olunca tZDSO'nun 25. yılında açüış din-
letisini yönetememenin ya da bir onur plaketi al-
mamanm kırgınlığını duyuyordu. Buna karşılık hiz-
metleri nedeniyle kendisine, Bursa Büyükşehir Be-
lediyesi'nin fahri hemşehrilik, Uludağ Üniversi-
tesi'nin de "onursal doktor" unvam vermesi, sa-
natçıyı son derece mutlu kıldı. Hocamızı candan
kutlar. Bölge Senfoni Orkestrasf nın da müzikte-
ki gûzellikleri Bursa yöresine taşımak amacıyla
çok çalışmasını ve ülkemize yararh hizmetler ver-
mesini dileriz.
Kemana Aksandre TrostianskL
• IZDSO'nun
solisti Rus
kemancı ,
Alexandre
Trostianski'nin
kusursuz
çaldığı
söylenebilir.
İZDOB
Oıicestrası ile
çalan piyanist
Rüya Taner'in
klavyesi temiz,
tonu yuvarlak
ve yorumu
tutarlıydı. Piyanist Rüya Taner.
Geçen hafta Izmir'de IZDOB Orkestrasrnm
dinletisini izledik". Orkestranm ilrinci başkeman-
cısı Lalecan Muzafferof ile konuk sanatçı Rusen
Muzafferof, W.A-Mozart'm keman ve \iyola için
Senfom Konçertantı'nı çaldılar. Lalecan, ilk iki
bölümde güzel şeyler yaptı; son bölümde teknik
yönden biraz aksadı. Ruşen Muzafferof ise sık sık
koşarak birlikteliği bozdu. A. F. Doppler'ın "Ma-
car Pastoral Fantezj"sini seslendiren orkestranm
birinci flütçüsü Hürkan Ayvazoğlu başanlıydı;
ancak Doppler epey sıkıcıydı. Dinletiye Kuzey Kıb-
ns Türk Cumhuriyeti'nden katılan değerli piya-
nist RüyaTaner de R. Schumann'ın la minör kon-
çertosunu çaldı. Son yülarda büyük ilerleme gös-
teren Taner'in klavyesi temız, tonu yuvarlak ve yo-
rumu tutarlıydı.
Orkestrayı Alesandru Samoila'nın yönettiği
dinletide bence en büyük eksiklik, bağımsız mü-
zik yapılmamasıydı; hiç oknazsa bir uvertür ça-
lmabilirdi. Schumann eşliği de yeterince özenli
ve incelikli değildi.
Devlet Sanatçısı Rengim Gökmen'in yönettiği
"tsrnet tnönü'yü anma" dinletisinde İZDSO, son
yıllann en güzel programını sundu. Salonda Prof.
Dr. Erdal Inönü'nün de bulunması ve programın
bitiminde Gökmen'e çiçek vermesi müziksever-
leri coşturdu.
Önce Rus kemancı Alcsandre Trostianski'yı
dinledik. Novosıbirsk Müzik Okulu'nda aynı ken-
tin konservatuvarmda ve Moskova Konservatuva-
n'nda yetişmiş olan genç sanatçı, S. Prokofverin
Op. 19 No. 1 remajörkonçeıtosunu çaldı. Keman-
la süslenmiş bir senfoni sayılan ilginç yapıtın ge-
rekli yerlerinde Gökmen, tül gibi hafif Piano gür-
lükleri elde etmişti; ama bazı kesimlerde solo par-
tisi biraz daha öne çıkanlabilirdi. Trostianski'nin
kusursuz çaldığı söylenebilir. Hiç kuşkusuz, kon-
çertodaki akıl almaz güçlüklerin üstesinden gel-
dığini dinleyiciye duyumsatmaması için biraz da-
ha olgunlaşması gerekecektir. Teşekkür olarak
çaldığı Gürcü besteci Maçhavariany'run "Dolü-
ri" başlıklı parçası da renkli ve ilginçti.
Dinletinin ikinci yansrnda orkestramız bir ilki
daha gerçekleştirdi ve Gustav Holst'un "Geze-
genter" başlıklı süitini seslendirdi. 1914-19 ara-
smda yazdığı bu yapıtında Holst, Dünya ve Plü-
ton dışındaki yedi gezegenin astrolojik özellikle-
rini betimlemektedir. Mars savaşı, Venüs banşı,
Jüpiter neşeyi, Satüm yaşülığı ve Uranüs büyü-
yü getirir. Üçüncü bölüm olan Merküri, "Kanat-
h Haberd"dir. son bölüm Neptün ise gizem do-
ludur.
Alto flürün gevşek vibratoyla çalması, dördün-
cü bölümde (Jüpiter) sevimli halk temasının or-
kestrayı dolaşması sırasında çıkan bazı aksaklık-
lar bir yana bırakılırsa, yorum başanlıydı. Altrn-
cı bölümde (Uranüs) büyü temasının yoğun or-
kestra dokusu içinde belirtilmesi ustacaydı. Biri-
cik kusur, konservatuvar öğrencilerinden derlenen
kadınlar korosunun iyi anlaşılamamasıydı. Başa-
rının ödülü sanatseverlerin dakikalar süren alkış-
lanyla almdı.
Yapıtı dinlerken orkestranuzm geçen yıl Sibe-
Hus'un 2. Senfonisi'nde ve Stravinsld'nın "Bahar
Ayini"nde sergilediği ustahğı anrmsadrm. Beklen-
timiz, Holst'tan sonra yazılmış önde gelen çağ-
daş yapıtlan da bu değerli ve çalışkan orkestra-
dan dinlemektir.
Piyanist Özgür Aydın tzmir'de
• tZMtR(AA)-
Izmır Devlet Senfom
Orkestrası (İZDO),
24 ve 25 Aralık'taki
konserlerinde genç
piyanist Özgür
Aydın'ı konuk
edecek. 1972yıluıda
Colorado'da doğan
sanatçı, piyano
eğitimine Ankara
Devlet
Konservatuvan'nda
başladı. 1991-1993
yıllan arasında
burslu olarak Londra
Kraliyet Müzik Koleji'nde eğitimini sürdüren Aydm
bugüne kadar çok sayıda uluslararası yanşmada
başanlı sonuçlar aldı. Özgür Aydm son olarak 1997
senesinde Münih Uluslararası ARD Müzik
yanşmasını kazandı.
Fransa'da 20. yüzyılın en iyi
pessamlaN seçihf
• Kültür Servisi - Fransa'da yapılan bir kamuoyu
yoklamasmda 20.yüzyıhn en iyi ressamlan seçildi.
Le Parisien gazetesinde sonuçlan yayunlanan
oylamaya 1016 kışı katıldı. Bu seçimin sonucunda,
Pablo Picasso yüzde 40'lık bir oranla birinci seçildi.
Vincent Van Gogh yüzde 35, Claude Monet yüzde
28 ve Salvador Dali yüzde 16'lık bir oranla
Picasso'nun ardmdan geliyor.
Hate Tenger sergisi ve Tunk,
Jazz, Blues' dnlefisi
• Kültür Servisi - Hale Tenger'in "Kalp Ağnsı"
başlıklı sergisi Ankara Galeri Sera'da yann saat
18.00'de açılıyor. Sanatçuun sergı açılışmdan sonra,
Eşber Karayalçm'm CD koleksiyonundan Funk,
Jazz ve Blues dinletisi düzenlenecek. (Galeri Sera:
Horosan Sokak No: 14 Gaziosmanpaşa, Tel:0312
446 27 34)
Yolktor Oscariarı
saliplerine verüdi
• ANKARA (AA) - Folklor Araştırmalan
K.urumu'nun bu yılki Türk Folkloruna Hizmet
Ödülleri sahiplerini buldu. Türk halk kültürüne.
yapüklan katkılardan dolayı, Ahmet Yesevi
Üniversitesi'ni temsilen yönetim kurulu üyesi
Feyzullah Budak'a, tıp folklonı çalışmalanndan
dolayı AÜ Veteriner Fakültesi öğretim üyesi Prof.
Dr. Ferruh Dinçer'e, halk ozanlığı geleneğini en iyi
biçimde icra ettiği gerekçesiyle ozan Selahattin
Dündar'a, Alanya folkloruna yaptığı katkılardan
dolayı Prof. Dr. Umay Türkeş Günay'a, Kars
Belediye başkanı olarak yöre folkloruna
katkılanndan dolayı Ahmet Duran Ünverdi'ye
ödülleri verildi.
Mcky Martin yıbn şarkıcısı
CHICAGO(AA)-
Ispanyol asılü şarkıcı
Ricky Martin (28),
Hollywood'ım ünlû
haftalık dergisi
Entertainment
Weekly tarafVndan
1999 yüımn şarkıcısı
seçildi. 12 ay
boyunca ABD'nin
24 kentinde verdiği
konserlerle firtınalar
\ ^ ^ H _ \^jH estiren Ricky Martin,
\ . -^^H -
?
kendi adını taşıyan
^
m
' ilklngilizce
albümüyle 6 milyon
satışa ulaştıktan sonra, Minneapolis'de verdiği bir
konserde Latin kökenli olmaktan mutluluk
duyduğunu söylemişti. Ünlü şarkıcı, 2000 yılının
ortalannda, dünya turunu tamamladıktan sonra yeni
bir albüm daha yapacağmı açıkladı.
Can Yaymları ŞÜP
dizisini genişletiyor
• Kültür Servisi - Can Yayınlan, 2000 yılıyla birlikte,
daha önce belli sayıda şairin yalnızca toplu
yapıtlarma yer verdiği "Şiir Dizileri"ni genişleterek
şürin yeni ustalanna yer verecek. Hilmi Yavuz
tarafindan yapılacak olan yeni Can Şiir Dizisi'nde
2000 yılının ocak aymda, şair VB Baynl'ın,
"Şer(cisimler)" ve 1992 Behçet Necatigil ödülü
kazanan "Melek Geçti" adlı iki kitabı yayunlanacak.
Pamukbank'taıi Türkiye'de
Fotogparkitatoı
• Kültür Servisi - Pamukbank, fotoğraf sanatımızın
Osmanlı tmparatorluğu'ndan günümüze yüz elli yıllık
serüvenini anlatan "Türkiye'de Fotoğraf" adlı kitabı
satışa sundu. Tarih Vakfı'nın işbirliğiyle hazırlanan
kitapta Türk fotoğrafçılığuun tarihi ve en seçkin
ömekleri bir arada bulunuyor. Anlamlı an
fotoğrafçılığmdan yaratıcı fotoğrafçılığa kadar birçok
türde çalışmalar yapan Türk fotoğrafinrn 180
temsilcisi biyografileri ve yapıtlanndan ikişer ömekle
kitapta yer alıyor. Fotoğraf sanatçısı Engin Özendes
tararmdan hazrrlanan "Türkiye'de Fotoğraf" Osmanlı
împaratorluğu dönemini vurgulayan sepya tonlu
fotoğraflardan ve Cumhuriyet dönemini vurgulayan
siyah-beyaz ya da renkli fotoğraflardan oluşuyor.
BUGÜN
• tSTANBUL KÜLTÜR ÜNÎVTJlSİTESİ'nde saat
14.00'te 26. yıhnda Ismet Inönü'yü anma toplantısı
çerçevesinde Prof. Dr. Erdal tnönü. 'Ismet
tnönü'nün Bilime ve Sanata Bakışı'nı anlatıyor;
20.30'da ise Isviçre'nin ünlü grubu Kern Akordion
BesKsi'nin vereceği 'Yeni Yıl Konseri' yer ahyor.
(639 30 24)
• MEBASANATEVt'nde 19.00'da Bülent
Aydınh'nın 'Saz Dinletisi' dinlenebilir. (54713 35)
• AKSANAT'ta 12.30'da yönetmen Aldra
Kurosawa'nm 'Kagemusha'; saat 19.00'da ise
Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü Kiasik Müzik
Korosu nun vereceği konser izlenebihr. (252 35 00)
• BORUSAN'da 18.30'da Mehmet Altnğ'un '20.
yy'da Doğaya Bakıs: Sulak Alanlardan Dialar
Esfiğinde Söyleşi'si yer alıyor. (292 06 55)
• CEMAL REŞlT REY KONSER SALONUnda
saat 19.30'da 'tU Devlet KonservatuvanTürk
MasOdsi İcra Heyetf bir konser veriyor. (232 98 30)
• BlLGİ ÜNİVERSİTESlnde saat 19 OO'da,
yönetmenliğini Jacques Becker'in yaptığı Parisli
genç bir çıftın yaşamından kesıtler sunulan 'Antoine
ve Antoinette' adh fılm gösteriliyor. (216 23 15)