Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ARALIK 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HJJVt-Fill_fI?JJ. / ekonomi(âcurnhuriyet.com.tr 13
ŞÎRKETLERDEN
• CONTOUR
MARKETLER ZtNCÎRİ,
Esbank'ın işbirBgiyle her
ürfinde peşin fîyaüna sıftr
faizle üç taksit ünkânı
sunan "Harika Kart"ı
piyasayasürdü.
Adrese teslim edikn
karta kefiLsiz ve
fbnnajjtesiz sabip
ohınabilrvor.
• AKBANK 2000 yılına
özel bir reklam
kampanyası ile giriyor,
Umut temasının işlendiği
kampanyada "Bugûn
Gûnlerden Yann" başhğı
öne çıkıyor.
• BORUSAN
OTOMOTtV genel
dağıtıcısı olduğu Rover
marka otomobillerin
satışuun kasım ayında
yükselişe geçtiğini
açıkladı. Şirket kasım ayı
içinde 310 adet Rover'ın
saüMıgını büdirdi
• LEOBURNETT,
dünyanın sayıh
reklamcıhk
organizasyonlanndan biri
olan Londra Uluslararası
Reklamcılık
Ödülleri Yanşması'nda 4
ödüt birden aldı.
Yanşmaya bu yıl 84
ülkeden 16 bin 500 basılı
ve görsel reklam
kampanyası katıldı.
• DOMESTOS uhra
çamaşır suyu, 2000 yıhnda
doğacak ilk kız ve erkek
çocuğun bir yılbk
bakunını üstleneceği bir
kampanya düzenledi.
Kampanya kapsamında
anne ve babalann,
özellikk bebekler için • » •,, ı
hijyenik ortamlar r-t
oluşturulması konusunda
eğitimûıe öncelik
veriiecek.
• PİYALE, 13ayn
çeşidi bulunan hazır
çorbalan, 16 Şubat 2000'e
kadar sürecek tadım
aktiviteleri ile market ve
büyük ahşveriş
i merkezlerinde
r tüketicının beğenisine
- sunacak.
• JOHNSON'S,cilt
bakım firünlerine son
olarak cflt temizUğuıi
kolaylaştırmak amacıyla
makyaj temizleme
mendilini ekledi.
Temizleme sütü, tonik ve
nemlendirici içeren
yeni ürün, kaduılann
yoğun zamanlarda bir
işlemde günlük cilt
temizliklerini
halledebilmeJerini
amaçhyor.
• NEUTROGENA, kuru
ciltlerin
nemlendirilmesını
sağlayan yeni ürün serisini
piyasaya sürdü. Norveç
Formülü serisi olarak
sunulan el kremi, dudak
nemlendiricisi ve vücut
losyonu Norveçli
balıkçılann kullandığı
geleneksel bir üründen
yola çıkılarak geliştinldi.
• MAVİJEANS'den
yılbaşı ahşverişi yapanlar
3 yerine 5 taksit
uygulamasından
yararlanabilecekkr.
İS Şubat'a kadar
sürecek olan bu
uygulama bayram
ahşverişlerinde de
avantaj saglayacak.
• MAYO CLINIC, sağlık
ile ilgili yaptığı
araştırmalan sürdürüyor.
Şirket son yaptığı
araştırmada hayvan
beslemenin kolestrol, kan
basıncı kalp rahatsızlıklan
ve yüksek tansiyon gibi
sağlık problemlerine pozitif
etki sağladığını bildirildi.
Yabancı sermayeyi ülkeye çekmek gerekçesiyle yasallaştınlan uluslararası tahkim, yerli sermaye için de geçerli kılmdı
Yabancıya niyet yerliye kısmetIŞKKANSU/
BAiNL SALMAN
ANKARA-TBMM'den geçen
uyum yasalanyla uluslararası tah-
kimde yerli şirket-yabancı şirket
aynrru tümüyle kaldınldı. Ulus-
larası tahkimin "yabancı serma-
yeyi Türkiye'ye çekmek" gerek-
çesiyle yasalaştınlmasına karşm
son yapılan değişikliklerle her
tûrlü "imtiyazda" yerel şirketler
için de "ulusal yargıdenetimi" söz
konusu olmayacak. Meclisten çı-
kan iki uyum yasası ile toplum çı-
kanyla doğrudan bağlantılı hemen
hemen tüm "kamu hizmederi"
Danıştay'ın denetim yetkisi dışı-
na taşınarak, "özel hukuk" alanı
haline geririldi.
TBMM'de Anayasa'da deği-
şiklik yapılarak. kamu imtiyaz-
lanna ilişkin anlaşma ve sözleş-
melerinde Danıştay yerine "ulus-
lararası tahkim'' geçerli kılınır-
ken. bu uygulamanın -yabancı
sermayeyi Türkiye'ye çekmek"
gerekçesi ileri sürülmüştü. Baş-
ta Başbakan Bütent Ecevit olmak
üzere hükümet ortaklan, "uhıs-
lararası tahkim" koşulunu "ener-
ji sektöründeki darboğazı gider-
mek" am. &
"yaban-
cı sermaye" bulunması zorunlu-
luguna b'ağlamışlardı. tktidar or-
taklan, "uluslararası tahkim" ile
birlikte Türkiye'ye yalruzca "ener-
ji sektörü" alanında 30 milyar
dolar kaynak geleceğıni ileri sûr-
müşlerdi.
Kapsam genişletildi
Ancak, Anayasa değişikliğine
dönük uyum yasalan olarak çı-
kanlan Danıştay ve Idari Yargı-
lama Usul yasalan ile Yap-lşlet-
Devxet Yasası'nda yapılan deği-
şiklikler. "uluslarası tahkim" ko-
• Meclis'ten çıkan
iki uyum yasası ile
toplum çıkanyla
dogrudan bağlantılı
hemen hemen tüm
"kamu hizmetleri"
Danıştay'ın denetim
yetkisi dışına
taşınarak 'özel
hukuk' alanı haline
getirildi.
şulunun kapsamını iki yönde ge-
nişletti.
TBMM'den geçen hafta geçen
Danıştay ve tdari Yargılama Usul
yasalannda yapılan değişiklik-
İeriyle, yabancı-yerli şirket ya da
sermaye gözetilmeksizin "ulus-
lararası tahkim" koşulu konan
tüm kamu hizmetleri ile ilgili im-
tiyaz sözleşmelerinin incelenme
yetkisi uhısal yargı organı olan Da-
nıştay'dan alındı. Aynca, ''tah-
kim'' koşulu konulan imtiyaz söz-
leşmelerinden doğacak uyuşmaz-
lıklann da Danıştay'da görüle-
meyeceği öngörüldü. Yine bu ya-
salarda yapılan değişiklikle ma-
den ve bayındırlık gibi sektörler
de Danıştay'ın denetleme yetki-
si dışına çıkanldı.
Bu değişikliklere bir ömek ver-
mek gerekirse. Türkiye'nin dün-
ya çapında neredeyse tekel oldu-
ğu ve kamunun elinde bulunan
"bor" madenlerinin işletümesi
için bir "yerB ya da yabancı" şir-
kete imtiyaz verilmesi söz konu-
su olduğunda. Danıştay imtiyaz
sözleşmesinin içerigini inceleye-
meyecek. kamu çıkanna aykın
bir hüküm bulduğu takdirde ip-
tal edemeyecek.
Aynı zamanda. eğer devlet ile
"yerli ya da yabancı" şirket ara-
sında yapılan sözleşmede "uyuş-
mazhklar uluslararası tahkhnde
çözülür" hükmüne yer verilmiş
ise. konu yıne Damştay'da ele
alınamayacak.
Danıştay'ın ve idari yargının
yetkileri, bu iki yasa değişikliği
ile büyük ölçüde kaldınlırken,
TBMM'den önceki gün geçen
"Yap-İşlet-Devret Yasası" ile de
"kamu hukuku"nun işlevsizleş-
tirilmesi pekiştirildi. Aynca *ya-
bancı sermaye" diye yola çıkılan
bir uluslararası tahkim sürecine
*yerü sermaye"yi de katma yo-
lu tümüyle açıldı. Tek tümcelik,
ancak hukuksal açıdan çok dik-
kat çekici bir temel değişiklik
içeren bu yasa hükmü şöyle:
"Yüksek Ptanlama Kurulu'nca
belirlenen idare De sermaye şirke-
ti veya yabancı şirket arasında ya-
pdacak sözleşme özel hukuk hü-
kümlerine tabidir."
Kamusal alan daralüldi
Bu değişiklikle; köprü, tünel,
baraj, sulama, içme ve kullanma
suyu, antma tesisı. kanalizasyon,
haberleşme, elektrik üretim. ile-
n'm, dağıtım ve ticareti, maden ve
işletmeleri, fabrika ve benzeri te-
sisler, çevre kirliliğini önleyici
yatrnmlar, otoyol, demiryolu, ye-
ralh ve yerüstü otoparkı, sivü kul-
lanıma yönelik deniz ve hava li-
manlan vb. yatınm ve hizmetler
kamu hukuku alanından alına-
rak "özeJ hukuk" alanına sokul-
du.
Böylece, tümbu "kamu hizme-
ti" olduğu için imtiyaz kapsamı-
na giren alanlar için "yerli-ya-
bancı sermaye" aynmı yapmak-
sızın "uluslararası tahkim" ola-
nağı saglandı.
MB BAŞKANIERÇEL
'Helsinki bîr
geçîş kapısıdır'
ANKARA/ İSTANBUL
(AA) - Merkez Bankası
Başkanı Gari ErçeL Türki-
ye'nin. piyasa ekonomisin-
den global bir ekonomık
düzene geçmesi gerektiğı-
ni belırterek "İşteTürkiye,
oaşamanınhemenbaşlann-
da" dedi. Gazı Erçel, Mer-
kez Bankası taraftndan dü-
zenlenen "Hetsinki arvçsin-
den sonra Türkiye-ABUiş-
kilerine genel baİaş" konu-
lu panelin açılışında ko-
nuştu, f .
r n tTütkıye'iHnizİedigi eko-
nomık programın. enflas-
yonu düşürmeyi içeren ve
içinde çok güçlü yapısal
önlemleri de kapsayan bir
program olduğunu belir-
ten Erçel, şöyle konuştu:
"Bu program, aslında Tür-
kiye'nin, piyasaekonomism-
den gktbaieşen bir ekono-
mi>e doğnı gidişinin anah-
tan oluyor. Dolayısıy la hem
Hebinki hem deekonomik
program bir geçis kapısı-
dır."
Ekonomistlerin
degerlendirmesi
Bu arada, Helsinki zirve-
sini değerlendiren Istanbul
Üniversitesi tktisat Falcül-
tesi öğretim ü>'esi Prof. Dr.
Türkel Minibaş, zırvede
alınan kararlann, aslında
Türkiye'den çok Avrupa'nın
geleceği için değerlendı-
rilmesi gereken kararlar ol-
duğunu vurguladı. Türk sı-
yasetçilerinin birbaşan ola-
rak gösterdiği AB adaylı-
ğını "anlamlı bir adım"
olarak nitelendiren. ancak
bunun abartılmaması ge-
rektiğini kaydeden Mini-
baş. şöyle devam ettı: "Bu
neye benzer biKyor musu-
nuz? Bir kıa bin Idşi ister.
ama bir kişi alır. Fakat da-
rnaüann hepsi adaydır. Öy-
küye böylebakmak gerekir.
Yani aday ohnanız,birliğin
üyesi oiacaksnuzdemek de-
ğil. O birliğin gerektirdiği
koşuüan yerine getirerek
sisteme entegre olursunuz.
AB'nin karar mekanizma-
lannda oünadığunızagöre
önümüze konulan yemeği
yemek zonındayız."
Istanbul Üniversitesi Ik-
tısatFakültesi öğretimüye-
si Prof. Dr İzzettin Önder
de AB'nin, Türkiye pohtı-
kalannın tamamen kendı
çıkarlanna yönelik oldu-
ğunun zamanlaanlaşılaca-
ğını ıfade ederek "ARTür-
kiye'deki memurlann du-
rumu ya da Türkiye'de ge-
rileyen veeriyen kamu hiz-
metleriıün düzeyiyle ilgi-
lenmeyecektir. AB adaytğı,
Türkiye'ye kendiliğinden
bir iyileştirme kazandır-
maz. A\rupa, ancak bizim
sorunlanmızla onlan ra-
hatsızettiğiölçüde ügüenir.
Omın dışmdaTürkiye. ken-
di iç dinamUderi ile ancak
ufkunu açabflir" açıklama-
sını yaptı.
Tek kutuplu dünyaya karşı çıkış
Fransa Başbakanı Jospin, küreselleşmenin
Amerikanlaştınlmasına karşı Japonya 'dan destek istedi
Ekonomi Servisi - "Bogün
tarüşıiacak konu, küreseUeşmeyi
isteyip istemediğimize karar
vermek değil. Küreselleşme bir
olgu. Ancak önümüzde bir seçme
hakkımız \ar. Siyasi
sorumluluklarınuzdan ettmizi
çekerek ekonomi kurallannnı
toplunıumuzun geüşimini
yönlendirmesine hdn vermek ya da
tam tersine. ekonominin
küreselleşme sahnesinde rol alan
güçleri yönetmenin yollarmı
aramak." Bu sözlerin sahibi Fransa
Başbakanı Liond Jospin. Jospin,
geçen hafta Japonya'ya yaptığı 3
günlük kısa ziyarette,
küreselleşmede ABD
hegemonyasma karşı iki ülkenin
işbirliği yapması önerisinde
bulundu. Dünyayı saran
Amerikanlaşma politikalanna
karşı koymanın gerekliliğine
işaret eden Jospin, bu bağlamda
ulus-devletin rolünün de
yeniden tanımlanması
gerektiğini vurguladı.
Dünya Ticaret Orgütü'nün kasım
ayı sonunda ABD'nin Seattle
kentinde düzenlenen zirvesine
karşı protestolan da değerlendiren
Jospin. "Küresel bir kamuoyu
doğmak üzere. Ancak srvil tophım
kuruluşlannın tek başlanna sivfl
topiumu temsfl etmekri mümkün
değiL Bu konuda ulus-devtetiere
büyük görevler düşüyor.
Her ulusun kendi iç bünyesinde
ohısturacagı iç dinamikleri
harekete geçirmesi gerek"
diye konuştu.
Fransa'da yayunlanan Le Monde
gazetesi de Japonya'nın
küreselleşmeye kendi geleneklerini
koruy'arak ayak uydurabilmek için
"üçüncü bir yol" aradığmı ve bu
bağlamda Fransa'nın önerisine
sıcak bakbğını yazdı.
İstanbul Defterdar Vekili ek vergiye ilişkin belirsizliklere açıklık getirdi
Depremzedeye faiz istisnası yok
HAZALATEŞÇAKIR
Hükümet gece yansı operas-
yonuyla kapsamını genişlettiği
"deprem vergisi"nden 1 katril-
yon lira gelir beklerken. İstanbul
Defterdar Vekili Kadir Boy, ek
vergiye ilişkin belirsizliklere açık-
lık getirdi. Faiz vergisinin top-
lum tarafindan yanlış anlaşıldığı-
nı kaydeden Boy, deprem bölge-
sindeki mükelleflerin bu vergi-
den istisna olmadığını söyledi.
Boy, götürü usulde ek vergi için
3, gelir ve kurumlar vergisi baz
alınarak ek vergi ödeyecek mü-
kellefler 6, motorlu taşıtlar ile
emlak vergisi için de 2 taksit ya-
pıldığını anımsatarak, 27 Arahk'-
ta sadece kurumlar ve gelir ver-
gisi için beyanname verileceğini
kaydetti.
İstanbul Defterdar Vekili Ka-
dir Boy, ek vergilere ilişkin beyan-
name, mükellef yükümlülükleri,
ödemelere ilişkin uygulamalan
şöyle anlattı:
Celirler ve Kurumlar
Vergisi
Mükel-
Ieflerl998
yıhmatrah-
lan üzerin-
den yüzde
5 ek vergi
ödeyecek. Ek kurumlar, gelirler
ve özel iletişün vergisinde beyan-
name verme zorunluluğu bulu-
nuyor. Gayrimenkul sermaye ira-
dı üzerinden gelir elde edenler. baş-
ka gelir unsuru yoksa 1999 ocak
ayında, başka geliri olanlar da
1999 martmda beyanname verdi.
1998 gelirleriyle ilgili olarak yıl-
lık gelir vergisi beyannamesi ver-
miş olanlar bir defa daha ek ver-
gi mükellefleri olacak.
Beyanname yetersizliği
Beyanname yetersizliği söz ko-
nusu değil. Bütün vergi dairele-
rine gönderildi. Fotokopi de çe-
kilebiliyor. tlk taksidin ödenme-
si ve beyanname verme süresi 27
Aralık'ta doluyor. Beyanname
posta yoluyla da gönderilebilir.
Haftasonu dadavergi daıreleri açık
olacak. Tahakkuk fişi alınarak
yetkili 25 bankaya daödemeye ya-
pabilirler. Bankalar tahakkuk fi-
şi almadan tahsilat almaya da yet-
kilidir. Tahakkuk fişi, hesap pu-
sulası, her ikisi olmazsa beyana
göre ödeme yapılabilecek.
Götürü vergi
Götürü vergi mükellefleri. şim-
dinin basit usullü mükellefleri bir
defaya mahsus olmak üzere 1998
yılı matrahlan üzerinden yüzde 5
ek vergi odeyecekler. Beyanname
verme zorunluluklan yok.
Ücretliler
1998 sonu itibariyle 12 milyar
üzerinde ücret geliri elde eden ve
yasanın 26 Kasım 1999 yayın ta-
rihinde hâlâ çahşan ücretlilerden
yüzde 5 oranında ek vergi ahnacak.
Emlak vergisi
Bina, arsa,
araziler 1999
yılı emlak ver-
gisi matrahı
üzerinden bir
defaya mahsus
olarak ek ver-
giye tabidir.
Yeni düzenle-
meye göre, 120 metrekarenin üze-
rinde konutu olanlar ya da bu ora-
nın altında olsa da ikinci konutu
bulunanlar, ek vergi ödemekle
yükümlüler.
Emlak vergisinde beyanname
yok. Bunun muhatabı belediye-
ler.Ancak, belediyeler tahsilatı ta-
kip eden ayın 20. günün akşamın-
da bağlı bulunduğu vergi daire-
sine beyan edip ödeyecek.
Motorlu Taşıtlar
Vergisi
Taşıt sahip-
leri 1999 yı-
lında ödeye-
cekleri Motor-
lu Taşıt vergi-
si kadar ek vergi odeyecekler.
Burda da beyanname yok. iki tak-
sitle, Aralık sonu ve 2000 Mart
sonunda ödenecek.
özel islem vergisi
Özel işlem vergisinde eğitime
katkı gibi bir oran var. 16.8.1997
tarihinde yürürlüğe girmişti. Bu
katkı payı hangi işlemlerden alı-
nıyorsa bir defa da özel işlem ver-
gisi ahnacak. Özel ileşim vergi-
si ile, 31.12.2000 tarihine kadar
ödenmek üzere getirildi.
Faiz Vergisi
1 Ocak 2000 yıhndan önce be-
yan edilmiş, devlet iç borçlanma
senetlerinden alınan faizler tabi-
dir. Çeşitli kâğıtlann yapısına ve
değişken faiz olmasına göre de ver-
gi yükü var. Ödemeyi yapanlar
devlet tahvili, hazine bonosu bu-
lunduranlar tarafindan bu faiz ver-
gisi kesilecek, stopaj gibi. Bunun
satışını yapan kuruluşlar kesmek-
le mükellef.
İstisnalar
Deprem bölgesinde yer alan
Kocaeli. Sakarya, Yalova, Bolu
ü ve ilçelerinde gehr, kurumlar ver-
gisi mükellefleri ek gelir vergisin-
den müstesna. Ek emlak, motoT
taşıtlar, damga, harç vergisinden
de istisna. Boy, 25-26 Aralık ta-
rihlerinde Kadıköy, Bakırköy, Me-
cidiyeköy, Laleli vergi daireleri-
nin nöbetçi olacağmı belirterek,
>'urttaşlann(51420 00/1165) no-
lu telefonu arayarak sorulanna
yanıt alabileceklerini söyledi.
Değişikliğe bile gerek kalmayabilir
ANAP tahkim
pususunda
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - DSP azınlık
hükümeti dışında, REEAH-
YOUdan bu yana Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlı-
ğı'nı elinde bulunduran
ANAP'ın kendi dönemin-
de dağıttığı enerji ihalele-
rinde, şirketlere hem risk
maliyetinden dolayı yük-
sek kâr aktanmı hem de
tahkim olanağı saglayacak
"geriyedönüktahldm" gi-
rişimini yeniden deneye-
ceği belirtiliyor.
Geriye dönük tahkimin
sözleşmelerde yer alan bir
hükme dayanılarak yasa
değişikliği yapılmaksızın
işlerlik kazandınlabilece-
ği tehlikesine de dikkat çe-
kiliyor.
Danıştay ve İdari Yar-
gılama Usul yasalannda
uluslararası tahkime yö-
nelik değişiklik tasansına
"geriye dö-
nük tahkim"
koyma girişi-
minin Adalet
Komisyo-
nu'ndakabul
edilmemesi
lu'nda milletvekillerinm
soru olarak gündeme ge-
tırdikleri başka bir yöntem
ise, yasa değişikliği okna-
dan geriye dönük tahki-
min yapılmış olan sözleş-
melere konulma riskine
dikkatçekiyor. FP Bayburt
Milletvekili SuatPamuk-
çu, sözleşmeden sonra leh-
te-aleyhte oluşabilecek her
türlü mevzuat değişikliği,
fiyat ayarlamalannın ta-
raflann karşılıklı uzlaşma-
sıyla sözleşmeye konula-
bileceğine ilişkin Danış-
tay karannın 9. maddesiy-
le geriye dönük tahkimin
yürürlüğe sokulup sokul-
mayacağını sordu. Pamuk-
çu, geriye dönük tahkim
düzenlemesinin geri çeki-
şilinde "böyle bir hinlik
düşünüKipdüşünühnediği-
nin, tahkim geriye dönük
sözleşmelere yedeştirüdi-
uzenne, ıçın-
de tahkim sö-
zügeçmeme-
sine karşm
geriye dönük
tahkim uygu-
lamasını sağ-
layan önerge-
yı 3996 sayı-
lı yap-işlet-devret yasası
değişikliğine Plan ve Büt-
çe Komisyonu'nda koydu-
ran ANAP'ın oyunu
TBMM Genel Kuru-
lu'ndan geri döndü.
Ancak geriyedönük tah-
kim ısranndan vazgeçme-
yen ANAP'ın, yeni yasa
değişiklikleri hazırlayarak
bu uygulamayı yürürlüğe
sokmaya çalışacağı belir-
tiliyor. Bu kapsamda 3096
sayıh "TEKDışındakiKu-
ruluşlann Elektrik Üreti-
mi İletimi, Dağınmı veTi-
careti ile Görevlendirilme-
si Hakkmda Yasa"'da de-
ğişıklığın gundeme gelebi-
leceği, tahkimin işleyişi-
ne ilişkin genel bir yasa
hazırlanabileceği belirtil-
di. Bakanlığın yap-işlet-
devret yasasını tümüyle
yürürlükten kaldırarak "ya-
tmm modeü" adı altında
yeni düzenlemeler öngören
taslak çalışması olduğu da
biliniyor. Tüm bu yasa ça-
lışmalannda geriye dönük
tahkim girişiminin yinele-
nebileceği belirtiliyor.
TBMM Genel Kuru-
ğizamanye-
• ANAP'm kendi
döneminde
dağıttığı enerji
ihalelerinde.
şirketlere hem risk
maliyetinden dolayı
yüksek kâr aktanmı
hem de tahkim
olanağı saglayacak
"geriye dönük
tahkim" girişimini
yeniden deneyeceği
belirtiliyor.
ni duruma
görefiyada-
nn aynı bi-
çimde yeni-
den düzen-
lenipdüzen-
lemeyeceği-
nin" bakan
tarafindan
açıklanma-
sını istedi.
DSP'li
Sema Piş-
künsüt ise
yap-işlet-
devret santrallan, 14 tane-
sinin imzalandığı belirtilen
25 tane dağıtım şebekele-
ri işletme hakkı devirleri,
4-5'ı imzalanan 9 termik
santral işletme hakkı devir
sözleşmelerinin hepsinin
tahkimi bekledigini belirt-
ti. Pişkünsüt. tahkimle açı-
lacak yolun tehlikesini şöy-
le anlattı:
"Tahkim de değil, bu-
nun yanı sıra finansnıan
saglayacak olanlar tek ta-
raflı fesih var. bu da kalk-
sındiyorlar. BirazdahaDe-
ri gjdip "step in right" de-
digimiz projenin normal
seviyede takibinde.Türld-
ye'de herhangi bir ortam-
da değişiklik olacaksa, fi-
nansörier direkt olarak el
koyabflmeh' veya devfa-tes-
lim yapabilmeti şeklinde
başka istekler de var. Hem
akyapıya kanlmayacaksı-
nız, hem risk abnayacaksı-
nız, hem de verdikçe daha
fazlasını isteyeceksmiz. Te-
kel halinde bulunan kamu
sektörünü tekel halindeki
bir özel sektöre çevirmeye
kalkacaksuuz."
TAM StGORTA MAĞDURLARI18 AYDIR MAAŞ ALAMIYOR
Emeklilerin imza çilesi
TARIKYTLMAZ
Emeklilik hakkı kazandıktan sonra ma-
aşlan kesilen. hastane ücretlerini cebinden
karşılamak zorunda kalan Tam Sigorta
emeklileri ne yapacaklannı şaşırdılar. 25 yıl
deviete vergilerini eksiksiz ödeyen Tam
Sigorta emeklileri, 1998 yılınıntemmuzayın-
dan bu yana maaş alamıyor. Bağlanama-
masının nedeni ise Tam Sigorta Emekli
Sandığı Vakfi'nın SSK'ye devri ile ilgili ka-
rann Bakanlar Kurulu'na takılması.
"Hiçbiryerdenge&inizohnasavesiıetaın
18 ay maaş vermeseler ne yaparsmız" diye
bir soruyla karşılaşsanız yanıonız ne olur-
du? Bu soruyu Tam Sigorta çalışanlanna
sorarsanız alacağınız yanıt "Bu ülkededev-
tete güvenmekle hata mı yaptun" olacak-
tır. Çünkü Tam Sigorta emeklileri bağlı
bulunduklan Tam Sigorta Emekli Sandı-
ğı 'run SSK'ye devri tarnamlanmasına kar-
şın bakanlann imzalamaması nedeniyle
1.5 yıldır maaş alamıyorlar.
Sorun, 1992 yıhnda Tam Sigorta'mn
Nasrullah Ayan'a devredilmesiyle başlı-
yor. O dönemde borsanın da aktif isimle-
rinden olan, batan Turkinvest'in de sahibi
Ayan, Tam Sigorta Emekli Sandığı Vakn'nın
40 milyar lira değerindeki menkul varlığı-
nı Turkinvest aracılığıyla Çelik Halat ve Af-
yon Çimento hisse senetlerine yatınyor.
Turkinvest batınca Sermaye Piyasası Ku-
rulu bu hisselere el koyuyor.
Ancak Turkinvest için kurulan iflas ma-
sası Tam Sigorta çalışanlanna öncelik ta-
nıyarak paralannı geri veriyor. Bu arada ka-
pandığı için hiçbir çalışanı kalmayan Tam
Sigorta'mn Emekli Sandığı Vakfi'nın ge-
lir kaynağı kesildiği için 68 çalışanının yı-
ğılan doktor masraflan ve diğer harcama-
lan nedeniyle hazırdaki para kısa sürede tü-
keniyor. Ancak sigorta çalışanlan vakıf
olarak çok daha önce SSK'ye geçmek için
başvuruyor. SSK'den emeklilerin durum-
lannın incelenmesi için müfettiş gönderi-
leceği söyleniyor ancak bu gerçekleşmiyor.
Bunun üzerine emekliler tozlu arşivlere gi-
rerek dosyalan kendileri buluyor ve ge-
rekli işlemleri tamamlıyor. Verilen dosya-
lan incele>ip aktüeryal hesaplannı tamam-
layan SSK. konuyu aralannda Çalışma,
Maliye bakanhklan ve Hazine yetkilileri-
ninbulunduğu komisyona havale ediyor. Ko-
misyonun olumlu raporu üzerine konu Ka-
nun Kararlar Genel Müdürlüğü'ne sunulu-
yor ve Bakanlar Kurulu'na imzaya açılıyor.
Gelinen bu nokta Tam Sigorta emekli-
lerini en fazla tedirgin eden konu. Çünkü
36 bakanın ayn ayn imzasma açılan kara-
nn ne kadar sürede tamamlanacağı belli de-
ğil. 36 bakanın tek tek imzasına açılan Tam
Sigorta Emekli Sandığı Vakfı'nın SSK'ye
devri ile ilgili karar, işi son noktaya kadar
getiren emeklilerin en fazla tedirginlİk duy-
duğu konu. Karann tozlu raflara kalduıl-
masından korkanemekhler, tozluraflara kal-
dınhnasa bile 36 bakanın imzasının aylar-
ca sürmesinden rahatsızhk duyuyorlar.
Arnk bıcağın kemiğe dayandıgım ve borç-
lahayatlannı sürdürmeye çahştıklannı söy-
leyen Tam Sigorta emeklısı Altıok Gürol
" Vakfin SSK'ye devri ile ilgili tüm işlemler
tamamlandL Bakanlar Kurulu'nun onayv
nı bekliyoruz. Tüm feryatiarımıza karşm
konu kurul otunımunda değil bir kurye eş-
liğinde bakanlann tektekimzasına açümış-
br. Dolayısıyla bir otunımda çıkacak karar
günlere, haftalara hatta aylarâ yay ılmısür"
diyerek konuyla ilgih eleştirisini dile getir-
di. Konunun bir an önce çözume kavuştu-
rulmasını isteyen Gürol, dayanacak güçle-
rinin kalmadığını da sözlerine ekledi.