18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 ARALJK 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ayaydıfn dokunubn&zfeyı • ANKARA (AA) - ANAP Anayasa-Adalet Kanna Komisyonu'nda, hakkındaki S dosyası sonuçlandınlan Ayaydın'ın "Görevı suiistımal" suçlamasıyla dokunulmazlığmın kaldınlması bir kez daha istendi. ANAP Mılletveküi Cengiz Aydoğan'ın "Görevı ihmal", DYP Milletvekili Kemal Çelik'in "Görev nedeniyle emniyetı suiistimal", FP Milletvekili Cevat Ayhan'ın da "Devletin asken kuvvetlennı alenen tahkir ve tezyıf etme" suçlanndan dolayı dokunulmazlıklannın kaldınlması istemıni içeren dosyalan TBMM'ye sunuldu. Cfnton ppotestocuları beraatetti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD Başkanı Bill Clinton'ın Tûrkiye ziyaretinı protesto etmek amacıyla Kızılay'da izinsiz gösteri yaptıklan gerekçesiyle yargılanan 113 sanık beraat etti. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nin duruştna salonunun küçük olması nedeniyle, dünkü duruşma 9 Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Yargıç Ahmet Çağlayan, 113 sanık hakkında "delil yetersizliğinden" beraat karan verildiğini bildirdi. hukukçusu' • ANKARA (AA)- PKK tideri Abdullah Öcalan'n tmrah'da yargılayan Ankara 2 No'lu DGM'nln Başkanı Mehmet Turgut Okyay, Türk Hukuk Enstıtüsü'nce verilen "yılın hukukçusu" ödülünü aldı. Okyay ödülünü, Hekimevı'nde, Türk Hukuk Enstıtüsü'nce venlen iftar yemeğının ardından aldı. "Prof. Dr. Süleyman Arslan 1999 YUı Hukukçusu" ödülünü alan Okyay, "Meslek hayatımın en yüce ödülû" diye konuştu. Heybetü iade edûyor • BODRUM(AA)- Istanköy (Kos) Adası'nda tutuklu bulunan Hasan Heybetli'nın, 10 gün ıçınde Ankara'ya ıade edıleceği bıldırildi. Heybetli,24 Temmuz'da Bodrum Şaka Bar'da, tabanca ıle 2 kışiyi yaralamış ve yasal olmayan yollarla Istanköy Adası'na kacmışü. Işkencechıfcı cezası onandı • ANK\RA(AA)- Hırsızlık yapüğı gerekçesiyle gözaltına alınan Mehmet Yavuz'un sorgusu sırasında ışkence yaparak ölümüne neden olduklan savıyla 11 polısle birlikte yargılanan ve 1 yıl 8 ay ağır hapse mahkûm edilen komiser Murat Güldaş'ın cezası Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nce onandı. Memuriyetinin son bulması gereken Güldaş'ın avukatlan karara itiraz edecekler. 1OPKK'I ÖUÜPİİMÜ • DÎYARBAKTR (Cumhuriyet Bürosa) - Diyarbakır ve Şırnak'ta sürdürülen operasyonlarda toplam 10 PKK'li öldürüldu. Diyarbakır'ın Hani ilçesinde sürdürülen operasyonlar sırasında çıkan çatışmalarda 8 PKK'lı, Şırnak'ın Güneyçam-Behrancı bölgesindekı operasyonlarda da 2 PKK'li öldürüldu.. VatandaşUO» çfcarma • ANKARA (AA)- Bakanlar Kurulu, 5 bın 24 kışininTürk vatandaşlığından çıkmasına ızin verUmesini kararlaştırdı. Bakanlar Kurulu'nun bu konudaki kararlan ve Türk vatandaşlığından çıkmasına izin venlenlenn listelen, Resmi Gazete'nın dünkü sayısında yayımlandı. Adalet Komisyonu, hükümetin enerjide geçmişe dönük tahkim önergesini reddetti Komisyonda talıkim kavgasıANKARA (Cumhuriyet Bflrosa) - TBMM Adalet Komisyonu. tahkımle ılgı- li olarak hükümetin "1 Ocak 1998 tarihin- den bu yasanın yürûrlüğe girmesine kadar geçen süre içinde imzalanmış bulunan söz- leşınelerin de tahkim yoluyla çözûlebflme- sme" ilışkın önergesini reddetti. Önergeye muhalefetın yanı sıra bazı DSP ve MHP'li üyeler de karşı oy kullanırken; ANAP Sı- nop Milletvekili Yaşar Topçu. u Bu şekflde gkİerse hükümeti falan bırakır gkleriz'" dı- ye bağırdı. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk de önergeye karşı oy kullanan DSP Bursa Milletvekili AH Arabaa'ya "Hukü- met önergesi aleyhinde oy kullanamazsı- mz" diye tepkı gösterdi Arabacı ise "Ben partimin ilkeierini savunuvonım" karşıh- ğını verdi. Görüşmeler sırasında ANAP'h- lann verdifi, 3. kişilerin dava açmalannı engelleyip tahkime gitmesıni zorunlu kılan önerge de reddedıldı. TBMM Adalet Komisyonu'nda dün, ka- mu hizmetleri ile ilgiliimriyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklann uluslararası tahkime götürebilmesi ve Da- mştay'm rolünü "düşünce büdinne*'ye in- dırgeyen anayasa değışıklığme koşut ola- rak getirilen bir uyum tasansı görüşüldü. Danıştay Kanunu ve ldari Yargılama Usu- lü Kanunu'nun Bazı Maddelerinde Deği- şiklik Yapümasına Dair Kanun Tasansı gö- rüşmeleri tartışmalı geçti. ANAP Grup Başkanvekili Beyhan Aslan, U 3. şahıslann dava açmak yerine tahldme gidebilmesi yo- hınun açılmasuıı" ıstedi. Aslan, "Çevreci- ler, betedheler, mühendisler dava açacak. Biz tahkimi niye çıkardık, işlemlerm hızh yürümes» için. 3. şahıslar da tahkime gide- bflmelT dedi. Adalet Bakanı Türk, tasaruun sadece anayasada yapılan değişikliği ilgili yasala- ra yansıtma amacı taşıdığını vurgularken, 3. kişilere detahkim zorunluluğu getirilme- si önerisinin kabul edilemeyeceğini söyle- di. Türk, "Tahkim, taraflan bağiar. 3. kişi- lerin bu sürecin içinde ohnadığı açıkOr. Ay- nca anayasanın 36. maddesinde güvence al- bna ahnan hak arama özgürlüğünü engei- levici hüküm getirilemez" dedı, ANAP'lı Topçu, "Tahkimyargıyeridir,yargıyeri ta- yin ettikten sonra herkese ayn yargı yeri koyamazsuuz.HerkesbOdiği yargıyerine gj- dryorsa tahkimin ne anlamı var" diyerek Türk'e karşı çıktı. DSP'li Arabacı "3. kişi- lerin dava hakkmı ortadan kaküramazs- mz" deymce. Topçu'yla aralannda tartış- ma çıktı. Topçu, U 3.kişidentaseroniankas- tettiklerinT öne sürdü. Tartışmalar sonun- da Aslan ve Topçu'nun "taraflar veya ta- raflaria 3. kişiler arasındaki uyuşmazhkla- nn tahkimyoluylaçözükbilmesine" ilışkın öneıgesi reddedildi. Geçiei madde önergesi tartişması Hükümet ortaklannın tasanya bir geçici madde eklenmesıne ılişkin önergesi de tar- tışma yarattı Bu onergede, "1.1.1998 tari- hinden bu kanunun yürürlüğe girmesine ka- dar geçen süre içinde imzalannuş bulunan kamu hizmetleri ile ilgili imthaz şartlaşma ve sözleşmeierinde aksine hüküm buhınma- dıkça, bu kanunun yüriûiüğe girmesindeD sonra söz konusu şartiaşma ve sözleşınekr- den doğacak uyuşmazhklann milnveya mil- letierarası tahkimyoluylaçözülmesi, Bakan- lar Kurulu'nca betirlenecek esaslar çerçeve- sinde tarafiarca karartaştınlabilir" düzenle- mesi yer aldı. DYP'lı Genç, Adalet Bakanı Türk'e "1.1.1998tarihinden sonra imzakanansözleş- meteri" sorarken; FP'lı Dengir Mir Meh- met Fırat "Çok enteresan bir madde. Bazı bakanlar, mîni iradenin nasıl tecil edeceğjni öncedendöşönerek bazı anlaşmalar imzala- mış. Otacak iş değfl. TBMM ü> «i olmaktan hicap duyuyorum'" dedı. ANAP'lı Topçu "Hicap duyuyorsan bı- rakgit. ağzmızdan çıkanıkula^nız duysun" diye bağîrdı Fırat da "Sen bana akü vere- cek adam değilsin. Ağzunızdan çıkacak ko- nusunda sizden ders alacak değiîiz. Birüeri- ne söz vnihniş, açüc" karşılığmı verdi. Tar- tışma uzayınca Adalet Komisyonu Başka- nı Emin Karaa görüşmelere on dakıka ara verdi. Bu arada Fırat, namaza gıdeceğini belirterek toplantıyı terketti. Adalet Bakanı Türk, soru ve eleştirileri yanıtlarken. son 2 yıl içinde ımzalanan ter- mik santrallar, hıdroelektnk santrallar ve TEDAŞ elektnk dağıtun sözleşmelerinin listesim okudu. DYP'h Genç de "Bunlarm çoğu med\-a patronlanmnenerji ileflgflisöz- leşmeleri. Bari maaşlanmızı da toplayıp on- lara vereum" dedı . , ,. ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART KARAAA GÖRÜNPÜL I Tutuklu ve hükümlü sayısı yılda yaklaşık 5 bin kişi artıyor Cezaevlerinde yer kalmadılstanbul Haber Senisi - Suç işleyenlenn topluma yeniden kazandınlmasuun hedeflendiği. ancak bunun gerçekleşemedıği belirtildi. Türkiye'de bulunan 561 ceza ve tutukevuıın önümüzdeki iki yıl içinde ihtiyacı karşılamayacağı ve büyük kentlerde yuksek güvenliklı cezaevlerinden en az 15 adet yapılmasımn zorunlu olduğu savunuldu. AA'nın haberine göre, Türkiye geneünde 72 bin 739 tutuklu ve hükümlü kapasitelı toplam 561 ceza ve tutukevi bulunuyor. Bu cezaevlerinde, 1 Kasım 1999 tarihı itibariyle adlı suçlardan dolayı 37 bin 118 tutuklu ve 22 bin 227 hükümlü ile terör suçlanndan dolayı 5 bın 666 tutuklu ve 4 bin 218 hükümlü olmak üzere toplam 69 bin 279 kışi kalıyor. Yıllık tutuklu ve • Türkiye'deki 561 ceza ve tutukevinin önümüzdeki iki yıl içinde ihtiyacı karşılayamayacağı ve büyük kentlerde yüksek güvenlikli cezaevlerinden en az 15 adet yapılmasının zorunlu olduğu vurgulandı. Cezaevlerinde 72 bin 739 tutuklu ve hükümlü bulunuyor. hükümlü artışı yaklaşık 5 bin kışı olduğu için bu artış karşısmda mevcut cezaevleri 1-2 yıl içinde ihtiyacı karşılayamayacak hale gelecek. Bu ihtiyacı karşılamak amactyla F tıpi olarak adlandınlan cezaevlerinin Ankara, Izmir, Bolu, Kocaeli, Tekirdağ ve Edırne'de yapınu sürüyor. Bu yıl sonuna dek de 4 adet yeni cezaevinin ihale edılmesi bekleniyor. Ancak bu cezaevlerinin de yetersiz kalacağı belirtılıyor. Adalet Bakanhğı Ceza ve Tevkıfevleri Genel Müdürü AB Suat Ertosun. cezaevlerinde oda esasına geçiş için yapılacak yeni yatuımlar ıle mevcut cezaevlennin tadilatla oda esasına dönüştürülmesi yatuımlanrun, genel bütçe kaynaklanndan karşılanmasının mümkün olmadığuıı söyledi. Ertosun, "Hem yeni yatuımlar, hera de sunulan hizmetierin kalitesinin arttınlması için genel bütçe ka>naklanndan >eterli ödeneklerin verilmesi gereküdir. Ancak bu konuda ilerieme kaydedümemekte ve parasal kaynakb sorunlar çözüme kavuştunüamamaktadu-" dedi. 1999 malı yıluıda Bütçe Kanunu ıle ceza infaz kurumlanoa personel gideri, cari harcamalar ve yatınm gıderleri olarak toplam 82 trilyon 872 milyar 916 milyon lira tahsis edılırken, bu paranın tamamma yakmı harcandı ve tahsis edilen ödenek yeterli olmadı. En çok harcama yapılan cezaevleri sıralamasında birinciliği Bayrampasa Cezaevi aldı Bunu, Ankara Kapalı, lzmir Kapalı, Adana Kapalı ve Diyarbakır E Tipi Kapalı cezaevleri izledi. 1998 yıluıda bir hükümlünün devlete bır günlük maliyetinin ise 1 milyon 803 bin 788 liraya mal olduğu hesaplanırken, bu rakam 1999 yıluıda günlük 3 milyon 272 bin 276 liraya çıktı. Prof. Arat 'Kadınlar askerlik yapmamalı' lstanbul Haber Servisi - Kadın Kunıluşlan, DSP lzmir Milletvekili Güler Aslan'ın "18-25 yaş arası kadmlar. 3 a>1ık disiplin ve kültür eğitimi alıp. silah kullanmayı, tansiyon ölç- meyi iğne yapmayı öğren- mdi" teklıfine sıcak bak- mıyor. lstanbul Kadın Kuruluş- ları Birliği Koordmatörii Prof. Dr. Neda Arat, bu önerinin Türkıye gerçek- lerine uygun olmadığını belirterek kadınlann üze- rinde zaten ikili. üçlü yük- ler olduğunu vurguladı. Aslan'ın enerjisini gün- demdeki "Medeni Kanun Değişiklik Tasansı''na yö- neltmesi gerektiğini savu- nan Arat şöyle devam etti: ç eğitimi kurumlann) daha etldn ve işlevsel kılarak, kurslar arasına ilkyarduu, srvil savunma birimleri de eklenerekyapılabinrr Arat açıklamasında, bu öneriye Genelkurmay Baskanh- ğı'nın ve toplumun bakış açısmın da büyük önem ta- şıdığma dikkat çektı. Kadın Adaylan Destek- leme ve Eğitim Derneği (KADER) Başkam Zülal Kıhç da "kadın-erkek eşh- hğj-'nı "kadın ve erkeğin aynı ohnası" şeklınde algı- lamadıklannı belirterek ka- dınlann ev içı ve ev dışm- da bırçok sorumluluğu ol- duğunu, bu şekılde vatana kat kat hizmet ettığini açık- ladı. Bazı ilkyardım bilgi- lennin ılköğretim kurum- lannda öğretilebileceğini savunan Kılıç, "Süah kul- lanımının öğrenümesini, 'gülünç' buluvoruz.Biz,si- lahsız toplumu savunuyo- ruz. lçişlerde ve uluslarara- sı pbtformda silah kullanıl- tnasma karşıyız" dedı. Mor Çatı Derneği yetki- lilen ise konuyu kendi ara- lannda henüz tartışmadık- lanru, ancak bu teklıfe olumlu bakmadıklanm be- lirttiler. IRMIKI AYDIN ENGİN [email protected]. STUTTGART - Ayağımın tozuyla Al- manya toprağına inince ilk işim belli başlı Alman gazetelerini beleş okuya- bileceğim (malum Cumhuriyet'te çalı- şıyorum) bir yer bulmak oldu. Buldum ve masaya çöktüm. Sabahın köründe istanbul'dan ayrı- lırken Türk gazetelerinin birinci sayfa- lan Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye ara- sında nişan yüzükleri takılacağına iliş- kın haberlere aynlmıştı. Türk medyası -nedense- umut saçıyor; adına "AB üye adayhğı" denen süreci, gündemin ilk maddesi olarak selamlıyordu. Peki, Avrupalılar, özellikle Avrupa'nın lokomotifi Almanlar bu nişana nasıl ba- kıyor? Bu sorunun aynntılı yanıtlannı bula- cağıma emin olarak, gazete sayfalan- nayumuldum. A-aaa, ilksayfalann manşetindeyok. Belki ikincil, üçüncül haberdir deyip daha aşağılara baktım. l-ıh, orada da yok. "Demek iç sayfalarda aynntılı iş- lediler" güveniyle başladım sayfaları çevirmeye... A-aaa, oralarda da yok. llaç için yok. Bu kendini beğenmiş Almanlar, Hel- sinki'de bir doruk toplantısı yapılaca- ğından haberdar değiller mi diye düşü- neceğim; ama o da olmuyor. Doruk toplantısı ile ilgili sayfalar boyu dizi dı- zi, sürü sürü habervar, yorum var, ama Bir Başka Pencereden Bakınca... Türkiye'nin adaylığından söz eden yok. Alman medyasının hemen tümü, ağız birliği etmişçesıne "Avrupa Ortak Sa- vunma Politikası"n\n ayrıntılannı işliyor. Kunjlucak olan "Avrupa ordusu "nun NATO'ya rakip mi olacağı, olmaya kal- karsa VVashington'ın buna ne diyeceği sorusu, konu didiklenerek yanıtlanma- ya çalışılıyor. Türkiye'de gündeme bile gelmeyen aynntılar tartışılıyor. AB üye- si ülkelerie NATO üyesi olup da AB üye- si olmayan ülkeler arasında, "Avrupa Ortak Savunma Gücü" arasındaki iliş- kiler, olası uzlaşrnazlık ve anlaşmazlık noktalan irdeleniyor. Avrupa Birliği'nin, Helsinki'deeleahnacak "genişlemepo- litikalan" ile bu ortak savunmagücü ku- rulmasının uyumlaştırılmasına ilişkin öğütler, endişeler, kuşkular, zoriuklar bir bir sergileniliyor. Ama... Ama bizim a adaylık"\n sözü bile edil- miyor. Hani "milliyetçi"biri olsam, neredey- se ulusal onurumuza darbe vurulmuş gibi burulacağım. Beleş gazeteleri bir yana itip, kala- cağım yere yöneldim ki cep telefonum çaldı. Içim cız etti tabii. Biliyorsunuz, Avrupa'dan Türkiye'yi çevirerek cep telefonu arandı mı görüşme ücretinin yansı size yazılıyor. Ama arayan derdi- ni anlatınca, "Ulusal onunjmuziçin üç beş mark feda olsun" deyip, konuş- mayı kısa kesmekten vazgeçtim. Ber- lin'de 100.6 frekansından yayın yapan saygın ve etkin bir haber radyosu an- yon - Sizinle Türkiye'nin Avrupa Birli- ği adaytığı üstüne bir söyleşi yapabilir miyiz Herr Engin? Tabii yapabilirsiniz anam! Üstelik ya- pın ki şu vurdumduymaz, gündemi kaymış Alaman milleti, Türkiye'nin adaylığının karara bağlanacağını öğ- rensin. Irkçısı, tutucusu "Eyvah, Türk- ler geliyor" diye korksun; sosyal de- mokratlar, "Ulan bu Türkleri başımıza siz bela ediyorsunuz diyecekler, gene oy kaybedeceğiz" kaygısına düşüp geceyi uykusuz geçirsinler... Telefonda canlı yayın söyteşisi baş- ladı: - Herr Engin, Avrupa Pariamentosu Muhafazakâr Partiler Fraksiyonu (gru- bu) Türkiye'nin Avrupa Bihiği'ne aday üye olmasına kesin bir dille karşı çıktık- lan bir bildiri yayımladılar. Ne dersiniz? Haydaaaa, bizim -en azından be- nim- bundan haberimiz bile yok. Ama renk vermedim; ayaküstü buldugum biryanıtlakarşıladım: - Önemli değil. Muhafazakâr grup, Helsınki Doruğu'nda hemen hemen temsil edilmiyor. Avrupa ülkelerinde sosyal demokrat yiğitler ağıhıkta. O yüzden bu sizin muhafazakâriar, nasıl olsa önleyemeyecekleri birgelişmeye karşı çıkarak, kendi seçmen tabanla- nnın yabancı düşmanı eğilimlerini ok- şamaya çalışıyohar. Telefonun öteki ucundaki meslektaş biraz şaşırdı ama pes filan etmedi: - Peki HerrEngin, sizin kesin gözüy- le baktığınız adaylığınız gerçekleşirse, sizden insan haidannın eksiksiz ve ya- sal güvenceyle gerçekleşmesi, azınlık haklannın Kopenhag ölçütleri çerçe- vesinde 'amasızi fakatsız' tanınması, ölüm cezasının Ocalan için değil, tü- mûyle kaldınlması ıstenecek ve bu adaylığınızın tartışmasızkoşulu olacak. Türkiye buna hazır mı ve bunu yapa- bilecek mi? Valla, "Elçiyezevalolmaz" deder. Bu soru bana soruldu. Ben de Türkiye'nin Avrupa Birliği nezdindeki "tam yetki- siz" elçisi olarak aynen size iletiyorum. Ne dersiniz Türkiye bunlara hazır mı ve niyetli mi? Dedik a, elçiye zeval olmaz. Benden iletmesi. Sizdüşünedurun, ben Chian- ti şaraplan ile Bordo şaraplannının ka- lite ve lezzetlerini karşılaştırmaya gidi- yorum... POIJTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETtNKAYA Sonuç... Helsinki Zirvesi'nden beklenen sonuç çıktı. Ar- tık TürkiyeAB'ye adaybir üJke. AncakAnkara, ko- şullu adaylığa önce tepki koydu, sonra Solona ve Verheugen'in gelişiyle yumuşadı... Ankara'nın tepkisi nereden kaynaklanıyordu? Helsinki'den dün sabah gelen haberler Yuna- nistan'ın takınacağı tavırtar üzerineydi, Yunan Başbakanı Kostas Simitis'in tavnnın ne olacağı varsayımları irdelenıyordu... Peki, Simitis iki gündür Helsinki'de ne yapıyor- du? Simitis, gün boyunca Türkiye'nin Ege sorunun- da Uluslararası Adalet Divanı'nın yetkisini tanı- ması, Kıbns'ın üyeliği. Ankara'ya kapsamlı bir yol haritası verilmesi konusunda direniş gösteri- yordu... Önceki gece Helsinki'de ilginç bir gelişme ol- du: Yunan Başbakanı Simitis, geç saatlerde ilk is- teminden geri adım attı, salt Kıbns konusuna yö- neldi. Simitis, Türkiye'nin Lahey'in yetkisini bel- li bir süre içinde tanıması isteğine karşılık, metne ilginç bir cümle yerleştirilmesini istedi: "Makul bir süre içersinde..." Burada ortaya çıkan nedir? Yunanıstan'ın Helsinki Zirvesi'ndeki tek ça- bası, sonuç bildırgesıne kendi koşullannı koydur- mak, Kıbns konusunu günaemde tutup Türkir ye'den odün koparmaktır... Aynca Yunanistan, Güney Kıbns'ın AB üyeliği müzakerelerinin 'kesintisiz' sürekJiliği üzennde durup Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak istemekte- dir... İlk aşamada Yunanistan bir adım öne geçti... Helsinki'de bir diplomasi savaşı üç gündür sü- rüyordu... • • • Helsinki'den çıkan adayiık karannın olumlu ve olumsuz yönlerini bir kenara koyup Türkiye'ye bakalım mı?.. Tam otuz yıldır Avrupa Birliği'ne aday adayıyız ve biz bu arada bir 12 Mart, bir de 12 Eylül'ü ya- şadık; otuz yıldır ne demokrasiyi ne de insan hak- lannı içimize sindirebıldik... Birtoplum düşünün ki kan gölünde açan çiçek- leri seviyor, işkenceyi ve faili meçhul cinayetleri içine sindiriyor; 14-15 yaşlanndaki çocuklara elektrik verip zindanlara atıyor, ardından da si- yasilerimiz ahkâm kesiyor. "Bizi AB'ye alın ki demokrasiyi getirelim..." 1982 yılından berı anayasayı ve sıyasi partiler yasasını çağa uyduramayan, hâlâ düşünceyi, ifa- de özgürlüğünü kısıtlayan bir düşünce demokra- siyi yaşam biçimi olarak görür mü? Oyun içinde bir oyun var!.. Hem radikal Islama göz kırpacaksınız hem 'ılımlı Islam' modeli hazıriayacaksınız hem de li- beral demokrat kimlikle 'demokrasi ve insan hak- lan' deyip ortalıkta dolaşacaksınız... Yazımı yazarken, bugün çıkacak gazetelerin başhklaRnt şimdiden görür gibiyirrc ' •« " - ı y ı "-' 11 -' "Tün\fene Avrupakapısıaçıldı..." "-"' "-''-< >w Nekapısı?.. Bu bir adaylık statüsüdür, geçen otuz yıla, on beş yıl daha eklenecektir... Yani sorulması gereken şudur: Türkiye, ne zaman AB'ye girecek!.." Ama, bu Helsinki zaferinden bırilen köseyi dö- necek, borsa zıplayacaktır... • • • 1789 Fransız Haklar Bildirgesi, Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesı, BM İnsan Haklan Bildirgesi. Helsinki Nihai Senedi, AGİT ve Parıs Şartı nedir? İnsan haklannın temel taşlandır... Güneydoğu'daterörve insan haklan ihlalle- ri hâlâ sürüyor... Terörle mücadele elbet edılecek ama insan hak- lan ihlali yapılmayacaktır... Laik demokratik cumhuriyet irtica kuşatması altında değil mi? Türkiye'nin sorunlan ortada!.. Var olan gerçekleri biliyoruz; ancak tüm sorun- lann çözülmesi için demokratik cumhuriyetin iş- levlerinin başında 'demokrasi' ve 'çağdaşlaş- ma'nın geldiğini düşünüyoruz... Bir toplumda herkes aynı şeyleri elbet düşün- 1 mez!.. Türkiye yeni biryüzyılaçağcıl biryapıylagirme+ li, düşünceyi rfade özgürtüğü, örgütlenme suç sayılmamalı, ölüm cezası kaldırılmalıdır... Türkiye, demokratik toplum özlemini yaşa- ma geçirmelidir... , Gözümüz Helsinki'de ama.. biz Türkiye'de ya- şıyoruz... Unutmayın, demokrasi bir yaşam biçimidir!.. , hikmet.cetinkayaCg cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 POYRAZ Cumhuriyet k ı t a p l ı r ı €fezetecı-Yazar Hikmet Çetinkaya*nın içindeki fırtınah evrende gelıştirdiği, cluygu denizmde damıttıgı yazılan. Bir solukta okunacak. kimi zaman bir nisan yağmuru altında, bazan poyraz yelının soğuk savurganhğmda ya da karanlık bir gecenin yalnıziıjında yenıden okunacak. yer yer okunacak bır kttap bu kitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle