Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 ARALJK 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ayaydıfn
dokunubn&zfeyı
• ANKARA (AA) - ANAP
Anayasa-Adalet Kanna
Komisyonu'nda, hakkındaki
S dosyası sonuçlandınlan
Ayaydın'ın "Görevı
suiistımal" suçlamasıyla
dokunulmazlığmın
kaldınlması bir kez daha
istendi. ANAP Mılletveküi
Cengiz Aydoğan'ın "Görevı
ihmal", DYP Milletvekili
Kemal Çelik'in "Görev
nedeniyle emniyetı
suiistimal", FP Milletvekili
Cevat Ayhan'ın da
"Devletin asken
kuvvetlennı alenen tahkir ve
tezyıf etme" suçlanndan
dolayı dokunulmazlıklannın
kaldınlması istemıni içeren
dosyalan TBMM'ye
sunuldu.
Cfnton
ppotestocuları
beraatetti
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - ABD Başkanı Bill
Clinton'ın Tûrkiye ziyaretinı
protesto etmek amacıyla
Kızılay'da izinsiz gösteri
yaptıklan gerekçesiyle
yargılanan 113 sanık beraat
etti. Ankara 24. Asliye Ceza
Mahkemesi'nin duruştna
salonunun küçük olması
nedeniyle, dünkü duruşma 9
Ağır Ceza Mahkemesi'nde
yapıldı. Yargıç Ahmet
Çağlayan, 113 sanık
hakkında "delil
yetersizliğinden" beraat
karan verildiğini bildirdi.
hukukçusu'
• ANKARA (AA)- PKK
tideri Abdullah Öcalan'n
tmrah'da yargılayan Ankara
2 No'lu DGM'nln Başkanı
Mehmet Turgut Okyay, Türk
Hukuk Enstıtüsü'nce verilen
"yılın hukukçusu" ödülünü
aldı. Okyay ödülünü,
Hekimevı'nde, Türk Hukuk
Enstıtüsü'nce venlen iftar
yemeğının ardından aldı.
"Prof. Dr. Süleyman Arslan
1999 YUı Hukukçusu"
ödülünü alan Okyay,
"Meslek hayatımın en yüce
ödülû" diye konuştu.
Heybetü iade
edûyor
• BODRUM(AA)-
Istanköy (Kos) Adası'nda
tutuklu bulunan Hasan
Heybetli'nın, 10 gün ıçınde
Ankara'ya ıade edıleceği
bıldırildi. Heybetli,24
Temmuz'da Bodrum Şaka
Bar'da, tabanca ıle 2 kışiyi
yaralamış ve yasal olmayan
yollarla Istanköy Adası'na
kacmışü.
Işkencechıfcı
cezası onandı
• ANK\RA(AA)-
Hırsızlık yapüğı
gerekçesiyle gözaltına alınan
Mehmet Yavuz'un sorgusu
sırasında ışkence yaparak
ölümüne neden olduklan
savıyla 11 polısle birlikte
yargılanan ve 1 yıl 8 ay ağır
hapse mahkûm edilen
komiser Murat Güldaş'ın
cezası Yargıtay 8. Ceza
Dairesi'nce onandı.
Memuriyetinin son bulması
gereken Güldaş'ın avukatlan
karara itiraz edecekler.
1OPKK'I
ÖUÜPİİMÜ
• DÎYARBAKTR
(Cumhuriyet Bürosa) -
Diyarbakır ve Şırnak'ta
sürdürülen operasyonlarda
toplam 10 PKK'li öldürüldu.
Diyarbakır'ın Hani ilçesinde
sürdürülen operasyonlar
sırasında çıkan çatışmalarda
8 PKK'lı, Şırnak'ın
Güneyçam-Behrancı
bölgesindekı operasyonlarda
da 2 PKK'li öldürüldu..
VatandaşUO»
çfcarma
• ANKARA (AA)-
Bakanlar Kurulu, 5 bın 24
kışininTürk
vatandaşlığından çıkmasına
ızin verUmesini kararlaştırdı.
Bakanlar Kurulu'nun bu
konudaki kararlan ve Türk
vatandaşlığından çıkmasına
izin venlenlenn listelen,
Resmi Gazete'nın dünkü
sayısında yayımlandı.
Adalet Komisyonu, hükümetin enerjide geçmişe dönük tahkim önergesini reddetti
Komisyonda talıkim kavgasıANKARA (Cumhuriyet Bflrosa) -
TBMM Adalet Komisyonu. tahkımle ılgı-
li olarak hükümetin "1 Ocak 1998 tarihin-
den bu yasanın yürûrlüğe girmesine kadar
geçen süre içinde imzalanmış bulunan söz-
leşınelerin de tahkim yoluyla çözûlebflme-
sme" ilışkın önergesini reddetti. Önergeye
muhalefetın yanı sıra bazı DSP ve MHP'li
üyeler de karşı oy kullanırken; ANAP Sı-
nop Milletvekili Yaşar Topçu.
u
Bu şekflde
gkİerse hükümeti falan bırakır gkleriz'" dı-
ye bağırdı. Adalet Bakanı Hikmet Sami
Türk de önergeye karşı oy kullanan DSP
Bursa Milletvekili AH Arabaa'ya "Hukü-
met önergesi aleyhinde oy kullanamazsı-
mz" diye tepkı gösterdi Arabacı ise "Ben
partimin ilkeierini savunuvonım" karşıh-
ğını verdi. Görüşmeler sırasında ANAP'h-
lann verdifi, 3. kişilerin dava açmalannı
engelleyip tahkime gitmesıni zorunlu kılan
önerge de reddedıldı.
TBMM Adalet Komisyonu'nda dün, ka-
mu hizmetleri ile ilgiliimriyaz şartlaşma ve
sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklann
uluslararası tahkime götürebilmesi ve Da-
mştay'm rolünü "düşünce büdinne*'ye in-
dırgeyen anayasa değışıklığme koşut ola-
rak getirilen bir uyum tasansı görüşüldü.
Danıştay Kanunu ve ldari Yargılama Usu-
lü Kanunu'nun Bazı Maddelerinde Deği-
şiklik Yapümasına Dair Kanun Tasansı gö-
rüşmeleri tartışmalı geçti. ANAP Grup
Başkanvekili Beyhan Aslan,
U
3. şahıslann
dava açmak yerine tahldme gidebilmesi yo-
hınun açılmasuıı" ıstedi. Aslan, "Çevreci-
ler, betedheler, mühendisler dava açacak.
Biz tahkimi niye çıkardık, işlemlerm hızh
yürümes» için. 3. şahıslar da tahkime gide-
bflmelT dedi.
Adalet Bakanı Türk, tasaruun sadece
anayasada yapılan değişikliği ilgili yasala-
ra yansıtma amacı taşıdığını vurgularken,
3. kişilere detahkim zorunluluğu getirilme-
si önerisinin kabul edilemeyeceğini söyle-
di. Türk, "Tahkim, taraflan bağiar. 3. kişi-
lerin bu sürecin içinde ohnadığı açıkOr. Ay-
nca anayasanın 36. maddesinde güvence al-
bna ahnan hak arama özgürlüğünü engei-
levici hüküm getirilemez" dedı, ANAP'lı
Topçu, "Tahkimyargıyeridir,yargıyeri ta-
yin ettikten sonra herkese ayn yargı yeri
koyamazsuuz.HerkesbOdiği yargıyerine gj-
dryorsa tahkimin ne anlamı var" diyerek
Türk'e karşı çıktı. DSP'li Arabacı "3. kişi-
lerin dava hakkmı ortadan kaküramazs-
mz" deymce. Topçu'yla aralannda tartış-
ma çıktı. Topçu,
U
3.kişidentaseroniankas-
tettiklerinT öne sürdü. Tartışmalar sonun-
da Aslan ve Topçu'nun "taraflar veya ta-
raflaria 3. kişiler arasındaki uyuşmazhkla-
nn tahkimyoluylaçözükbilmesine" ilışkın
öneıgesi reddedildi.
Geçiei madde önergesi tartişması
Hükümet ortaklannın tasanya bir geçici
madde eklenmesıne ılişkin önergesi de tar-
tışma yarattı Bu onergede, "1.1.1998 tari-
hinden bu kanunun yürürlüğe girmesine ka-
dar geçen süre içinde imzalannuş bulunan
kamu hizmetleri ile ilgili imthaz şartlaşma
ve sözleşmeierinde aksine hüküm buhınma-
dıkça, bu kanunun yüriûiüğe girmesindeD
sonra söz konusu şartiaşma ve sözleşınekr-
den doğacak uyuşmazhklann milnveya mil-
letierarası tahkimyoluylaçözülmesi, Bakan-
lar Kurulu'nca betirlenecek esaslar çerçeve-
sinde tarafiarca karartaştınlabilir" düzenle-
mesi yer aldı.
DYP'lı Genç, Adalet Bakanı Türk'e
"1.1.1998tarihinden sonra imzakanansözleş-
meteri" sorarken; FP'lı Dengir Mir Meh-
met Fırat "Çok enteresan bir madde. Bazı
bakanlar, mîni iradenin nasıl tecil edeceğjni
öncedendöşönerek bazı anlaşmalar imzala-
mış. Otacak iş değfl. TBMM ü> «i olmaktan
hicap duyuyorum'" dedı.
ANAP'lı Topçu "Hicap duyuyorsan bı-
rakgit. ağzmızdan çıkanıkula^nız duysun"
diye bağîrdı Fırat da "Sen bana akü vere-
cek adam değilsin. Ağzunızdan çıkacak ko-
nusunda sizden ders alacak değiîiz. Birüeri-
ne söz vnihniş, açüc" karşılığmı verdi. Tar-
tışma uzayınca Adalet Komisyonu Başka-
nı Emin Karaa görüşmelere on dakıka ara
verdi. Bu arada Fırat, namaza gıdeceğini
belirterek toplantıyı terketti.
Adalet Bakanı Türk, soru ve eleştirileri
yanıtlarken. son 2 yıl içinde ımzalanan ter-
mik santrallar, hıdroelektnk santrallar ve
TEDAŞ elektnk dağıtun sözleşmelerinin
listesim okudu. DYP'h Genç de "Bunlarm
çoğu med\-a patronlanmnenerji ileflgflisöz-
leşmeleri. Bari maaşlanmızı da toplayıp on-
lara vereum" dedı . , ,.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
KARAAA
GÖRÜNPÜL
I
Tutuklu ve hükümlü sayısı yılda yaklaşık 5 bin kişi artıyor
Cezaevlerinde yer kalmadılstanbul Haber Senisi - Suç
işleyenlenn topluma yeniden
kazandınlmasuun hedeflendiği.
ancak bunun gerçekleşemedıği
belirtildi. Türkiye'de bulunan
561 ceza ve tutukevuıın
önümüzdeki iki yıl içinde
ihtiyacı karşılamayacağı ve
büyük kentlerde yuksek
güvenliklı cezaevlerinden en az
15 adet yapılmasımn zorunlu
olduğu savunuldu.
AA'nın haberine göre, Türkiye
geneünde 72 bin 739 tutuklu ve
hükümlü kapasitelı toplam 561
ceza ve tutukevi bulunuyor. Bu
cezaevlerinde, 1 Kasım 1999
tarihı itibariyle adlı suçlardan
dolayı 37 bin 118 tutuklu ve 22
bin 227 hükümlü ile terör
suçlanndan dolayı 5 bın 666
tutuklu ve 4 bin 218 hükümlü
olmak üzere toplam 69 bin 279
kışi kalıyor. Yıllık tutuklu ve
• Türkiye'deki 561 ceza ve tutukevinin önümüzdeki
iki yıl içinde ihtiyacı karşılayamayacağı ve
büyük kentlerde yüksek güvenlikli cezaevlerinden
en az 15 adet yapılmasının zorunlu olduğu
vurgulandı. Cezaevlerinde 72 bin 739 tutuklu ve
hükümlü bulunuyor.
hükümlü artışı yaklaşık 5 bin
kışı olduğu için bu artış
karşısmda mevcut cezaevleri 1-2
yıl içinde ihtiyacı
karşılayamayacak hale gelecek.
Bu ihtiyacı karşılamak amactyla
F tıpi olarak adlandınlan
cezaevlerinin Ankara, Izmir,
Bolu, Kocaeli, Tekirdağ ve
Edırne'de yapınu sürüyor. Bu yıl
sonuna dek de 4 adet yeni
cezaevinin ihale edılmesi
bekleniyor. Ancak bu
cezaevlerinin de yetersiz
kalacağı belirtılıyor.
Adalet Bakanhğı Ceza ve
Tevkıfevleri Genel Müdürü AB
Suat Ertosun. cezaevlerinde oda
esasına geçiş için yapılacak yeni
yatuımlar ıle mevcut
cezaevlennin tadilatla oda
esasına dönüştürülmesi
yatuımlanrun, genel bütçe
kaynaklanndan karşılanmasının
mümkün olmadığuıı söyledi.
Ertosun, "Hem yeni yatuımlar,
hera de sunulan hizmetierin
kalitesinin arttınlması için genel
bütçe ka>naklanndan >eterli
ödeneklerin verilmesi gereküdir.
Ancak bu konuda ilerieme
kaydedümemekte ve parasal
kaynakb sorunlar çözüme
kavuştunüamamaktadu-" dedi.
1999 malı yıluıda Bütçe Kanunu
ıle ceza infaz kurumlanoa
personel gideri, cari harcamalar
ve yatınm gıderleri olarak
toplam 82 trilyon 872 milyar
916 milyon lira tahsis edılırken,
bu paranın tamamma yakmı
harcandı ve tahsis edilen ödenek
yeterli olmadı. En çok harcama
yapılan cezaevleri sıralamasında
birinciliği Bayrampasa
Cezaevi aldı Bunu, Ankara
Kapalı, lzmir Kapalı, Adana
Kapalı ve Diyarbakır E Tipi
Kapalı cezaevleri izledi. 1998
yıluıda bir hükümlünün
devlete bır günlük
maliyetinin ise 1 milyon 803 bin
788 liraya mal olduğu
hesaplanırken, bu rakam 1999
yıluıda günlük 3 milyon 272 bin
276 liraya çıktı.
Prof. Arat
'Kadınlar
askerlik
yapmamalı'
lstanbul Haber Servisi -
Kadın Kunıluşlan, DSP
lzmir Milletvekili Güler
Aslan'ın "18-25 yaş arası
kadmlar. 3 a>1ık disiplin ve
kültür eğitimi alıp. silah
kullanmayı, tansiyon ölç-
meyi iğne yapmayı öğren-
mdi" teklıfine sıcak bak-
mıyor.
lstanbul Kadın Kuruluş-
ları Birliği Koordmatörii
Prof. Dr. Neda Arat, bu
önerinin Türkıye gerçek-
lerine uygun olmadığını
belirterek kadınlann üze-
rinde zaten ikili. üçlü yük-
ler olduğunu vurguladı.
Aslan'ın enerjisini gün-
demdeki "Medeni Kanun
Değişiklik Tasansı''na yö-
neltmesi gerektiğini savu-
nan Arat şöyle devam etti:
ç
eğitimi kurumlann) daha
etldn ve işlevsel kılarak,
kurslar arasına ilkyarduu,
srvil savunma birimleri de
eklenerekyapılabinrr Arat
açıklamasında, bu öneriye
Genelkurmay Baskanh-
ğı'nın ve toplumun bakış
açısmın da büyük önem ta-
şıdığma dikkat çektı.
Kadın Adaylan Destek-
leme ve Eğitim Derneği
(KADER) Başkam Zülal
Kıhç da "kadın-erkek eşh-
hğj-'nı "kadın ve erkeğin
aynı ohnası" şeklınde algı-
lamadıklannı belirterek ka-
dınlann ev içı ve ev dışm-
da bırçok sorumluluğu ol-
duğunu, bu şekılde vatana
kat kat hizmet ettığini açık-
ladı. Bazı ilkyardım bilgi-
lennin ılköğretim kurum-
lannda öğretilebileceğini
savunan Kılıç, "Süah kul-
lanımının öğrenümesini,
'gülünç' buluvoruz.Biz,si-
lahsız toplumu savunuyo-
ruz. lçişlerde ve uluslarara-
sı pbtformda silah kullanıl-
tnasma karşıyız" dedı.
Mor Çatı Derneği yetki-
lilen ise konuyu kendi ara-
lannda henüz tartışmadık-
lanru, ancak bu teklıfe
olumlu bakmadıklanm be-
lirttiler.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin@doruk.net.tr.
STUTTGART - Ayağımın tozuyla Al-
manya toprağına inince ilk işim belli
başlı Alman gazetelerini beleş okuya-
bileceğim (malum Cumhuriyet'te çalı-
şıyorum) bir yer bulmak oldu. Buldum
ve masaya çöktüm.
Sabahın köründe istanbul'dan ayrı-
lırken Türk gazetelerinin birinci sayfa-
lan Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye ara-
sında nişan yüzükleri takılacağına iliş-
kın haberlere aynlmıştı. Türk medyası
-nedense- umut saçıyor; adına "AB
üye adayhğı" denen süreci, gündemin
ilk maddesi olarak selamlıyordu.
Peki, Avrupalılar, özellikle Avrupa'nın
lokomotifi Almanlar bu nişana nasıl ba-
kıyor?
Bu sorunun aynntılı yanıtlannı bula-
cağıma emin olarak, gazete sayfalan-
nayumuldum.
A-aaa, ilksayfalann manşetindeyok.
Belki ikincil, üçüncül haberdir deyip
daha aşağılara baktım. l-ıh, orada da
yok. "Demek iç sayfalarda aynntılı iş-
lediler" güveniyle başladım sayfaları
çevirmeye...
A-aaa, oralarda da yok. llaç için yok.
Bu kendini beğenmiş Almanlar, Hel-
sinki'de bir doruk toplantısı yapılaca-
ğından haberdar değiller mi diye düşü-
neceğim; ama o da olmuyor. Doruk
toplantısı ile ilgili sayfalar boyu dizi dı-
zi, sürü sürü habervar, yorum var, ama
Bir Başka Pencereden Bakınca...
Türkiye'nin adaylığından söz eden yok.
Alman medyasının hemen tümü, ağız
birliği etmişçesıne "Avrupa Ortak Sa-
vunma Politikası"n\n ayrıntılannı işliyor.
Kunjlucak olan "Avrupa ordusu "nun
NATO'ya rakip mi olacağı, olmaya kal-
karsa VVashington'ın buna ne diyeceği
sorusu, konu didiklenerek yanıtlanma-
ya çalışılıyor. Türkiye'de gündeme bile
gelmeyen aynntılar tartışılıyor. AB üye-
si ülkelerie NATO üyesi olup da AB üye-
si olmayan ülkeler arasında, "Avrupa
Ortak Savunma Gücü" arasındaki iliş-
kiler, olası uzlaşrnazlık ve anlaşmazlık
noktalan irdeleniyor. Avrupa Birliği'nin,
Helsinki'deeleahnacak "genişlemepo-
litikalan" ile bu ortak savunmagücü ku-
rulmasının uyumlaştırılmasına ilişkin
öğütler, endişeler, kuşkular, zoriuklar bir
bir sergileniliyor. Ama...
Ama bizim
a
adaylık"\n sözü bile edil-
miyor.
Hani "milliyetçi"biri olsam, neredey-
se ulusal onurumuza darbe vurulmuş
gibi burulacağım.
Beleş gazeteleri bir yana itip, kala-
cağım yere yöneldim ki cep telefonum
çaldı. Içim cız etti tabii. Biliyorsunuz,
Avrupa'dan Türkiye'yi çevirerek cep
telefonu arandı mı görüşme ücretinin
yansı size yazılıyor. Ama arayan derdi-
ni anlatınca, "Ulusal onunjmuziçin üç
beş mark feda olsun" deyip, konuş-
mayı kısa kesmekten vazgeçtim. Ber-
lin'de 100.6 frekansından yayın yapan
saygın ve etkin bir haber radyosu an-
yon - Sizinle Türkiye'nin Avrupa Birli-
ği adaytığı üstüne bir söyleşi yapabilir
miyiz Herr Engin?
Tabii yapabilirsiniz anam! Üstelik ya-
pın ki şu vurdumduymaz, gündemi
kaymış Alaman milleti, Türkiye'nin
adaylığının karara bağlanacağını öğ-
rensin. Irkçısı, tutucusu "Eyvah, Türk-
ler geliyor" diye korksun; sosyal de-
mokratlar, "Ulan bu Türkleri başımıza
siz bela ediyorsunuz diyecekler, gene
oy kaybedeceğiz" kaygısına düşüp
geceyi uykusuz geçirsinler...
Telefonda canlı yayın söyteşisi baş-
ladı:
- Herr Engin, Avrupa Pariamentosu
Muhafazakâr Partiler Fraksiyonu (gru-
bu) Türkiye'nin Avrupa Bihiği'ne aday
üye olmasına kesin bir dille karşı çıktık-
lan bir bildiri yayımladılar. Ne dersiniz?
Haydaaaa, bizim -en azından be-
nim- bundan haberimiz bile yok. Ama
renk vermedim; ayaküstü buldugum
biryanıtlakarşıladım:
- Önemli değil. Muhafazakâr grup,
Helsınki Doruğu'nda hemen hemen
temsil edilmiyor. Avrupa ülkelerinde
sosyal demokrat yiğitler ağıhıkta. O
yüzden bu sizin muhafazakâriar, nasıl
olsa önleyemeyecekleri birgelişmeye
karşı çıkarak, kendi seçmen tabanla-
nnın yabancı düşmanı eğilimlerini ok-
şamaya çalışıyohar.
Telefonun öteki ucundaki meslektaş
biraz şaşırdı ama pes filan etmedi:
- Peki HerrEngin, sizin kesin gözüy-
le baktığınız adaylığınız gerçekleşirse,
sizden insan haidannın eksiksiz ve ya-
sal güvenceyle gerçekleşmesi, azınlık
haklannın Kopenhag ölçütleri çerçe-
vesinde 'amasızi
fakatsız' tanınması,
ölüm cezasının Ocalan için değil, tü-
mûyle kaldınlması ıstenecek ve bu
adaylığınızın tartışmasızkoşulu olacak.
Türkiye buna hazır mı ve bunu yapa-
bilecek mi?
Valla, "Elçiyezevalolmaz" deder. Bu
soru bana soruldu. Ben de Türkiye'nin
Avrupa Birliği nezdindeki "tam yetki-
siz" elçisi olarak aynen size iletiyorum.
Ne dersiniz Türkiye bunlara hazır mı
ve niyetli mi?
Dedik a, elçiye zeval olmaz. Benden
iletmesi. Sizdüşünedurun, ben Chian-
ti şaraplan ile Bordo şaraplannının ka-
lite ve lezzetlerini karşılaştırmaya gidi-
yorum...
POIJTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETtNKAYA
Sonuç...
Helsinki Zirvesi'nden beklenen sonuç çıktı. Ar-
tık TürkiyeAB'ye adaybir üJke. AncakAnkara, ko-
şullu adaylığa önce tepki koydu, sonra Solona ve
Verheugen'in gelişiyle yumuşadı...
Ankara'nın tepkisi nereden kaynaklanıyordu?
Helsinki'den dün sabah gelen haberler Yuna-
nistan'ın takınacağı tavırtar üzerineydi, Yunan
Başbakanı Kostas Simitis'in tavnnın ne olacağı
varsayımları irdelenıyordu...
Peki, Simitis iki gündür Helsinki'de ne yapıyor-
du?
Simitis, gün boyunca Türkiye'nin Ege sorunun-
da Uluslararası Adalet Divanı'nın yetkisini tanı-
ması, Kıbns'ın üyeliği. Ankara'ya kapsamlı bir
yol haritası verilmesi konusunda direniş gösteri-
yordu...
Önceki gece Helsinki'de ilginç bir gelişme ol-
du:
Yunan Başbakanı Simitis, geç saatlerde ilk is-
teminden geri adım attı, salt Kıbns konusuna yö-
neldi. Simitis, Türkiye'nin Lahey'in yetkisini bel-
li bir süre içinde tanıması isteğine karşılık, metne
ilginç bir cümle yerleştirilmesini istedi:
"Makul bir süre içersinde..."
Burada ortaya çıkan nedir?
Yunanıstan'ın Helsinki Zirvesi'ndeki tek ça-
bası, sonuç bildırgesıne kendi koşullannı koydur-
mak, Kıbns konusunu günaemde tutup Türkir
ye'den odün koparmaktır...
Aynca Yunanistan, Güney Kıbns'ın AB üyeliği
müzakerelerinin 'kesintisiz' sürekJiliği üzennde
durup Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak istemekte-
dir...
İlk aşamada Yunanistan bir adım öne geçti...
Helsinki'de bir diplomasi savaşı üç gündür sü-
rüyordu...
• • •
Helsinki'den çıkan adayiık karannın olumlu ve
olumsuz yönlerini bir kenara koyup Türkiye'ye
bakalım mı?..
Tam otuz yıldır Avrupa Birliği'ne aday adayıyız
ve biz bu arada bir 12 Mart, bir de 12 Eylül'ü ya-
şadık; otuz yıldır ne demokrasiyi ne de insan hak-
lannı içimize sindirebıldik...
Birtoplum düşünün ki kan gölünde açan çiçek-
leri seviyor, işkenceyi ve faili meçhul cinayetleri
içine sindiriyor; 14-15 yaşlanndaki çocuklara
elektrik verip zindanlara atıyor, ardından da si-
yasilerimiz ahkâm kesiyor.
"Bizi AB'ye alın ki demokrasiyi getirelim..."
1982 yılından berı anayasayı ve sıyasi partiler
yasasını çağa uyduramayan, hâlâ düşünceyi, ifa-
de özgürlüğünü kısıtlayan bir düşünce demokra-
siyi yaşam biçimi olarak görür mü?
Oyun içinde bir oyun var!..
Hem radikal Islama göz kırpacaksınız hem
'ılımlı Islam' modeli hazıriayacaksınız hem de li-
beral demokrat kimlikle 'demokrasi ve insan hak-
lan' deyip ortalıkta dolaşacaksınız...
Yazımı yazarken, bugün çıkacak gazetelerin
başhklaRnt şimdiden görür gibiyirrc ' •« " -
ı
y
ı
"-'
11
-'
"Tün\fene Avrupakapısıaçıldı..." "-"' "-''-< >w
Nekapısı?..
Bu bir adaylık statüsüdür, geçen otuz yıla, on
beş yıl daha eklenecektir...
Yani sorulması gereken şudur:
Türkiye, ne zaman AB'ye girecek!.."
Ama, bu Helsinki zaferinden bırilen köseyi dö-
necek, borsa zıplayacaktır...
• • •
1789 Fransız Haklar Bildirgesi, Avrupa İnsan
Haklan Sözleşmesı, BM İnsan Haklan Bildirgesi.
Helsinki Nihai Senedi, AGİT ve Parıs Şartı nedir?
İnsan haklannın temel taşlandır...
Güneydoğu'daterörve insan haklan ihlalle-
ri hâlâ sürüyor...
Terörle mücadele elbet edılecek ama insan hak-
lan ihlali yapılmayacaktır...
Laik demokratik cumhuriyet irtica kuşatması
altında değil mi?
Türkiye'nin sorunlan ortada!..
Var olan gerçekleri biliyoruz; ancak tüm sorun-
lann çözülmesi için demokratik cumhuriyetin iş-
levlerinin başında 'demokrasi' ve 'çağdaşlaş-
ma'nın geldiğini düşünüyoruz...
Bir toplumda herkes aynı şeyleri elbet düşün-
1
mez!..
Türkiye yeni biryüzyılaçağcıl biryapıylagirme+
li, düşünceyi rfade özgürtüğü, örgütlenme suç
sayılmamalı, ölüm cezası kaldırılmalıdır...
Türkiye, demokratik toplum özlemini yaşa-
ma geçirmelidir... ,
Gözümüz Helsinki'de ama.. biz Türkiye'de ya-
şıyoruz...
Unutmayın, demokrasi bir yaşam biçimidir!.. ,
hikmet.cetinkayaCg cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212/513 90 98
POYRAZ
Cumhuriyet
k ı t a p l ı r ı
€fezetecı-Yazar Hikmet Çetinkaya*nın içindeki fırtınah
evrende gelıştirdiği, cluygu denizmde damıttıgı yazılan.
Bir solukta okunacak. kimi zaman bir nisan yağmuru
altında, bazan poyraz yelının soğuk savurganhğmda ya da
karanlık bir gecenin yalnıziıjında yenıden okunacak. yer
yer okunacak bır kttap bu kitap